ANTON_SZONDOR_LAVEY tarafından postalanan herşey
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Neyse ben sana miller deneyi hakkında biraz daha bilgi vereyim...Hani senin o uzun copy de adı geçen Dr.Ümit sayın ın bir yazısını yayınlıyorum... Umarım faydalı olur. .... .... Chicago Universitesinde, Harold Urey'in ogrencisi Stanley Miller 1953'te dunyayi yerinden sarsan unlu deneyini gerceklestirdi. Urey'in varsayimina uyan (metan, amonyak, hidrojen ve su) gaz kosullarinda, 150-200 bin voltluk akimi gazlarin bulundugu ozel aparattaki karisimdan gecirdi, sonuc cok sasirticiydi pek cok temel organik madde bu enerjinin verdigi etki sonucunda gazlari bir reaksiyonla birlestirmis, Glisin, Alanin, Aspartik asit, Glutamik asit (bu dordu temel amino asitler), Formik asit, Asetik asit, Propionik asit, Ure, laktik asit, ve diger yag asitlerini olusturmustu.Deney Pavlovskaia ve Peynskii tarafindan Rusya'da; Heyns, Walter, Meyer tarafindan Almanya'da; Abelson tarafindan ABD'de, cok farkli bilesikler ve gaz ortamlarinda tekrarlandi; oksidasyonun engellendigi ve metan, amonyak ve su buharinin oldugu kosullarda hep amino asitler ve organik maddeler olustu; Gabel ve Ponnamperuma, cok farkli enerji ortamlarinda (isi, radyasyon, lineer akseleratorden cikan parcaciklar, mikrodalgalar vb) benzer sonuclar buldular, ayrica bazi seker molekullerini de primordial ortamda sentezlemeyi basardilar. Genetik materyeli tasiyan DNA ve RNA'nin temel taslari olan nukleik asitlerin bazilari da ilk atmosfer sartlarinin farkli bicimlerde ele alindigi kosullarda kimyasal olarak sentezlendi ve nukleik asitlerin temel yapi taslarinin primordial ortamda yeterli temel madde ve enerji sonucunda kendiliginden olusabilecegi gosterildi. Kimileri ilk dunya kosullarinda amonyak olmadigini, Miller'in ise soguk tuzak denilen bir yontemle amino asitleri elde ettigini, Miller'in kosullarinin bilincli olarak cok yapay hazirlandigini ve sonuclarin bilimsel bir sahtekarlik oldugunu soylemektedirler. Oncelikle Miller'in duzenegi tabii ki yapaydir; ama biyokimya'da yapay olmayan kosullarda kontrollu deney yapilamaz ki; soguk tuzak denilen ve reaksiyon urunlerini sogutan bir duzenek kullanilmis olabilir; ama doga'da bunun bir benzerinin var olmadigini soylemek, ustelik de 3.5-4.5 milyar yil oncesinde gelisen olaylar için bir hatadır.Ornegin okyanuslarin tabanlarindaki sicak su kaynaklarinin birden soguyarak okyanusa karismasi bahsedilen "soguk tuzagi" dogal kosullarda olusturabilir; dogadaki bugun tahmin edilemeyen pek cok yapi bunu meydana getirebilir. Nitekim, sadece sicak su kaynaklarinda mevcut bu isinin bile sig okyanus sahillerinde suda cozunmus amonyum (NH4), metan (CH4), karbon dioksiti (CO2) (veya su yuzeyindeki atmosferdeki gazlari da katarak) reaksiyona sokabilecegini gosterir. Organik maddelerin ve ilk yasamin denizlerdeki, gollerdeki, volkanik ortamlardaki sicak su kaynaklarinin bulundugu yerde olustugu konusunda pek cok fikir de ortaya surulmustur. Ortamda amonyakin cok az olmasi kosullarini Miller tekrar irdelemistir. Primordial kosullarda, atmosferin redukleyici (elektron kazandirma) ozellikte oldugu dusunulmektedir, ama kesinlesmis bir bulgu yoktur. Atmosferde varolan amonyak'in bir kisminin amonyum (NH4 ) iyonu olarak okyanuslarda cozunecegi bilinmektedir; atmosferde cok az miktarda amonyak olmasi kosullarinda bile, su ortamlarinda ya da sicak su kaynaklarinin oldugu, okyanusun sig ve atmosferle bulustugu sahillerde amonyum iyonu, atmosferde cok az miktarda bulunan amonyak, metan gazi ve karbon dioksitle reaksiyona girecek ve organik bilesikleri olusturacaktir . Miller, eser miktarda amonyakin bulundugu ortamlarda yaptigi deneylerde bile organik maddelerin ve amino asitlerin sentezlenebildigini gormustu . baska bir iddia ise, Miller deneyinde sag elli (D-dextro izomeri) ve sol elli (L-levo izomeri) amino asitlerin esit miktarlarda sentezlendigi, halbuki yasamda gorulen 20 cesit amino asitin tumunun sol elli oldugu, oyleyse organik maddenin ve canli yasamin belli bir amacla ve dizaynla yaratilmis olmasi gerektigidir. Oncelikle, 1993'te Arizona State Universitesinden John R. Cronin uzaydan gelen meteoritlerde ve donmus tozda daha fazla L-aminoasitlerine rastlandigini ispatlamistir; bu, dunyada varolan ve amino asitlerle reaksiyona giren maddelerin zamanla sol elli amino asitleri tercih etmesini saglayabilir. Ikincisi, molekuler yapilardaki zayif kuvvet(weak force) birbirinin ayna goruntusu olan molekullerde (yani izomerlerde) farklidir. Bu bir molekul icin cok ufak bir farktir, ama molekuller bir araya gelince etki buyur. Yani bir molekulun reaksiyona girerken veya suda cozunmus bulunurken icinde bulunan molekuler bag yapma yetenekleri ve belli bir konfigurasyonda dururken gereksimleri olan enerji onlarin doga tarafindan secilmelerini saglamaktadir. Doga tasarruf etmekten yanadir ve genelde en az enerji formunu tercih eder; L ve D formlari arasindaki enerji farki cok az da olsa, yapilan hesaplara gore en az enerji ile durabilen izomer, yaklasik 100 bin yilda dogada % 98 olasilikla baskin bulunan izomer formunu olusturacaktir. Ucuncu ve guclu bir olasilik, primordial kosullarda, su anda bilmedigimiz ve ilk dunya kosullarinda var olan ve sol elli amino asitlere baglanamayan bir X maddesinin ozellikle D-(sag elli) amino asitlerle birleserek kelat (cozunmeyen bilesik) olusturmasi ve onlari gol veya okyanus dibine cokertmesidir. Bu ise sol elli amino asitlerin bir anda dogal seleksiyonla artmasini ve dogada daha fazla kullanilabilir hale gelmesini cok kolay saglayabilir. dr. ümit sayın ... ... Saygılar..
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Sevgili arman... Yine herzaman olduğu (...ki tekrar etmekden bıktım) , sırtını o adama dayıyorsun.. Gözümün nuru... Ben o külliyat dediği ...... E doğal olarak da Miller in .... """"?Metan, azot ve yok denecek kadar az miktarlardaki amonyak ile su buharı karışımı ilkel dünya için daha gerçekçi bir atmosferdir. Amonyak okyanuslarda çözüneceğinden atmosferde çok miktarlarda bulunamazdı."""""" ....SÖZÜNÜ BASİT KELİME OYUNUYLA NASIL ÇARPITTIĞINI ZATEN BİLİYORUM.... HY "MİLLER DENEYİNDEN DÖNMÜŞDÜR" LAFINI ZATEN NE BELGESELLERİNDE KAYNAK GÖSTEREREK KANITLAYAMIYOR... .......... HY DA MİLLER İN SÖZLERİNİ KURANI İRDELER GİBİ İRDELİYOR..."NERESİNDEN Bİ FARKLI ANLAM ÇIKARSAM" GİBİLERİNDEN... BAK MİLLER NE DİYOR : ?Metan, azot ve yok denecek kadar az miktarlardaki amonyak ile su buharı karışımı ilkel dünya için daha gerçekçi bir atmosferdir. Amonyak okyanuslarda çözüneceğinden atmosferde çok miktarlarda bulunamazdı. KALIN HARFLERLE BELİRTTİĞİM YERE DİKKAT EDİYORMUSUN?.... .... MİLLER DENEYİM GEÇERSİZDİR DEMİYOR SİZLERİN İDDİA ETTİĞİ GİBİ... MİLLER DÜNYANIN İLKSEL ATMOSFERİNİN BU ŞEKİLDE DAHA GERÇEKÇİ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR... EĞER DENEYİ BU ŞEKİLDE YAPSAYDI DAHA GERÇEKÇİ OLURDU... YANİ DENEY ZATEN GERÇEKÇİ...Kİ SANA BU AYIN BİLİM VE TEKNİK DERGİSİNDE Kİ MAKALEDEN ALINTI YAPMIŞ,BİLİM ADAMLARI MİLLER DENEYİNİN GERÇEKÇİLİĞİNDE ŞÜPHE DUYMADIĞINI GÖSTERMİŞDİM... AMA DÜNYANIN İLKSEL ATMOSFERİ HAKKINDA YENİ BULUNAN BULGULARDAN SONRA DENEY YENİDEN YAPILSAYDI,MİLLERİN DEDİĞİ GİBİ DAHA GERÇEKÇİ OLURDU... UMARIM YAPTIĞI KELİME OYUNLARINA Bİ DAHA GELMESSİN...
-
Allah Olgusu Nasil Olustu ?Neden ihtiyac Duyuldu ?
Evet .. bekliyorum... nerelerdesiniz..uçtunuzmu?
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Sevgili arman... Ben sürekli çeşitli bilimsel kaynaklardan yazılarımı,cevaplarımı pekişdiriyorum... Sürekli yakın zamandaki bilimsel araştırma sonuçlarından kesitleri alıntılıyorum... Sırası geliyor dakikalarca uzun uzun cevaplar yazıyorum... ...... Sen,sana yöneltilen soruları neden hep esgeçersinde , aynen atlamadan cevap yazmassın?... Cevap veremiyorum de olsun bitsin... Yukarıda ki cevabımda oturdum,bilimsel kaynakları araştırdım uzun uzun cavep yazdım , sense cavap vermeyi bırak,yorum bile yapamıyorsun... Şunu açıkla diyorsun açıklıyoruz...bunu söyle diyorsun söylüyoruz...... Sana söyleyecek sözüm yok... .. Hade işin rast gelsin..
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
Sevgili kralx... Hemen cevaplayayım..eğer tartışmada bir soru soruluyor ve buna karşılık soruyla cevap veriliyor ise ; bunun adı tartışmadan kaçmak ve soruyu cavaplayamamaktır... Neyse... """""Evrim teorisi her nekadar saçma bir teoride olsa, sana ders verecek kadar biliyorum. """""""" Demişin ....Ben senin evrim teorisi hakkında eksik olduğunu,varoluş u evrimi yanlış tanımlayarak anlattığın için bu kanıya vardım...Peki sen?..Sen nasıl benim evrim konusunda eksik olduğumu anladın?... Avatarımda ki lavey in alnındamı yazıyor? """"""Bu cümlen din konularında ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor.... Allahın zati ve subuti sıfatları vardır. Zati sıfatları sadece kendisinde olan sıfatlardır. Subiti sıfatları ise hem kendisinde hemde yarattıklarında olan sıfatlardır. Allahın irade, hedef, hesap ve uygulama sıfatları yopk derseniz. Allaha zaiflik isnat etmiş olursunuz. Allah irade eder. En güzel bir amacı amaç edinebilir. Hesabın en güzelini, en büyüğünü ve en şaşmasını yapar..."""""""""" allah kendisimi demiş benim zati ve subuti sıfatlarım var yoksa siz kendiniz mi bu kavramları ortaya atıyorsunuz...Kuranı yüzlerce değil belki bin defa okudum...Allaha zati subuti diye siz özellik koyuyorsunuz...Kuranın neresinde sözde allah benim sıfatlarım budur diyor...Kurandaki genel kavramlar itibariyle bu sonucu çıkarıyorsanız çıkarıınızda yanlışlık var...Çelişki var...allah her türlü noksanlıktan münezzeh deyip , allaha "istemek","hedef koymak"...vs özellikler vermek çelişkinin allahıdır... """""""""""""Allaha inandıktn sonra onun bir olduğuna ondan başka yaratacının olmadığına da iman edersiniz. Aksi taktirde iman kamil olmaz. Şayet birden fazla yaratrıcı olsaydı. Allahın herşeye gücü yeter sıfatı olmazdı. Herşeyden kasıt akla gelen herşeydir. Kendisi gibi bir yaratıcı olsaydı, herşeye gücü yetmesi olayı güçlünün elinde olurdu.. Ayrıca kainat böyle kusursuz işlemezdi"""""""""""""" Ben ne diyorum sen ne diyorsun...Sana diyorum ki ;.... """""O halde herhangi bir madde de böyle bir yeti olmadığı için, bunları yapan biri vardır"""" sözündeki "birisi" çıkarsamasına nasıl vardın,sen bana dilkunun martavallarını okuyorsun...Cevabını dilkuya yazdığım cevaptan alabilirsin..Şimdi uğraşamam aynı şeyleri uzunuzun yazayım...Döne döne hikaye .. başka hiöbişey yok...Bilimselliğe bakın hele... """"""Neymiş biyolojideki tesadüf...?? Yıllarca bildiğimiz evrim evri,mleştimi.. Yoksa yaptığı yanılgıların farkına vardı da kavramlarlamı oynamaya başladı. Tesadüf kavramının evrimleşmiş halini bana anlatsana biliyorsan..)) Bak kardeşim, evrim teorisine göre bir yaratıcı yoktur.. Özeti budur.. Ya sen evrimci değilsin yada evrim evrimleşiyor...!!""""" Halla halla...bakın hele şuna...aha senin bu yazdığına varya,elim cevap yazmaya gitmiyor...Yazık... """""Kendince Allahın bir tanımını yapıyorsan. Biz ateistler deme. Ateistin de ne demek olduğunu gayet iyi biliyoruz. Yoksa ateist kavramıdamı evrimleşti..))"""""" Ateizmin tarihini,tanımını,ekollerini öğren öyle gel...Ben bu cevabı aslında boşuna yazıyorum... """"""Big-bang ten bahsetmiyorum. Onun da öncesindeki maddeden bahsediyorum..""""""" Vay vay...bilim adamları big bang i ve sonrasındaki ilk anları bile netleştirememişken bizimki bi de tutup bigbang ın öncesine gidiyor.... Hade işin rast gele....Boşuna kolumu yordum bu cavabı yazarken.. Saygılar..
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Sevgili arman.. Sen benden araforma örnek istedin...bende verdim..Seninde dediğin gibi boşuna kitapları karıştırmışım...Çünkü yazdıklarını okuyunca evrim in "e" sini bile bilmediğin o kadar açık ve net ki... Şimdi beni darmadağın etttiğin (!) o soruna geliyorum """"""""""""MADEM BİLİM DÜNYASI EVRİMİ İSPATLAYACAK ARA FORMLARI BULDU NEDEN HALA EVRİM TEORİSİ YASALLAŞMADI NEDEN BİR EVRİM KANUNUNDAN BAHSEDİLMİYOR ARA FORMLAR BULUNDU DA DÜNYA UYUYORMU EVRİM TEORİSİNİ NET OLARAK İSPATLAYIP KANUNLAŞTIRABİLECEK TEK BİR ARA FORM BİLE BULUNABİLSEYDİ ŞU AN YER YERİNDEN OYNARDI."""""""" Dağıldım....Dehşet içindeyim...Evet ! ... işte evrimi yerle bir eden cümleler... E bak şimdi sana gülüncede sinirleniyorsun ama... Zaten bilim dünyası araformları tartışmıyor ki...Bugün modern biyoloji evrim teorisi üzerine kuruludur... Bunu ister yaradılışçı olsun,ister olmasın hangi biyoloji akademisyenine sorarsan söyler...Bir tanesine sor ... bir tanesine... Bugün türkiyede "evrim" dersi tüm üniversitelerde , biyoloji bölümlerinde 3. veya 4. sınıflarda genellikle iki döneme ayrılmış olarak,toplam bir sene okutulur..Birinci sınıflar da da temel olarak evrim dersine,başka ders müfredatlarında temel hazırlanır... Evrim zaten bir kanundur biyolojide...Sen bilmiyorsan bu senin cehaletin...Sen birkerecik olsun herhangi bir biyoloji dalında uzmanlaşmış akademisyene "evrim"i sordun mu ?... ABD Ulusal bilimler akademisinin 2003 de yaptığı araştırmaya göre dünyada ki biyologların ve biyoloji dalında uzmanlaşmış akademisyenlerin %87 si evrim teorisinin biyolojinin temel kanunu olduğunu düşünüyor.. Ayrıca bu araştırmaya göre geriye kalan %13 lük kısmın bağlı olduğu üniversitenin - kurumun , saygın ve otorite bilim dergilerinde yayınlanan yıllık makale sayısının yüzdesi ortalaması %2...Evet yanlış görmüyorsun..%2 %87 lik kısmın ise yılda yayınlanan makale yüzdesi ortalaması % 91... (Kaynak : hürriyet gazetesi-hürriyet bilim) Şimdi sen bunun ne demek olduğunu da anlamasın... Bu demek oluyorki ; evrim teorisinin kanun olduğunu savunan bilim adamları hep adam akıllı ve başarılı üniversitelerden .... Savunmayanlar ise bilim çevrelerince dikkat çekmemiş,kendini akademik olarak kanıtlayamamış,başarısız üniversite ve kurumlardan... Yakın zamanda eğer haberin olduysa , gazetelerden gözüne çarptıysa ; AKP tübitak a yayınlarında akıllı tasarımın da konu edilmesini ve evrim teorisinin biraz daha geriye çekilmesini belirtmiş,Tübitak başkanı ise "evrim bilimin temelidir..onu hiçe saymak,bilimi hiçe saymaktır...akıllı tasarım gibi bir teori bilimsel değildir..yayınlayamayız" deyip,AKP nin önerisini elinin tersiyle itmişdir.. Sen böyle devam et...Eğer türkiye de bile yayınlanan aylık bilim dergilerine bakarsan , gerek tübitak ın bilim ve tekniği, gerek bilim ve gelecek dergisi,gerek bilim ve ütopya dergisi,gerek tüba makalelerini okursan , gerek genetikçilerin , gerek biyologların...vs her ay evrim hakkında makale yayınladıklarını,haber duyurusunda bulunduklarını görürsün... Dünya nın en büyük iki bilim dergisi olan "science" ve "nature" , her ikisi de evrimin bir kanun olduğunu kabul eder ve biyolojinin temeli olarak evrimi gösterirler...Senin için tabi bu dergilerin bi değeri yok...sen "ilmi araştırma" okuyorsundur.... .... .... Gelelim archaeopteryx konusuna...Geçen sene ki bilim ve teknik dergisinde archaeopteryx ile ilgili bir haber vardı...Eylül 2004 tarihli dergideki haberde Londra Doğa tarihi Müzesi'nden paleontolog ve Madrid Üniversitesinden Dominguez Alonso nun archaeopteryx ile yaptığı araştırmalar ve incelemeler anlatılıyor ve özetlersek şu sonuç çıkıyordu : "archaeopteryx bir araformdur"... Şimdi sana burda makaleyi baştan sona yazarım ama hani diyorsun ya emeğine yazık , evet emeğime yazık yazmıyorum....Arşivleri araştır bak... İşte beni her defasında olduğu gibi burda da kopardın : .... ....."""""""hadi diyelim ki Archaeoptryx bir ara form olsun peki o zaman latince ismiyle Liaoningornis adındaki kuş fosiline ne diyeceksin ? ( Bilmen gerekir kütüphanen varmış ya ) Bu kuşun özelliği Archaeoptryx le aynı yaşta ( yaklaşık 140 milyon yıl ) olmasına karşın herşeyiyle tam bir kuş özellikleri göstermesidir ( umarım anlattıklarımı anlayabiliyorsundur )"""""""""""....... A güzel kardeşim bunda olağandışı hiçbir şey yok....İşte bu sizin evrim konusunda ne kadar bilgisiz olduğunuzun ispatıdır....Demek Archaeoptryx ile aynı dönemde yaşamış ve kuş özelliği gösteren bir yaratık olamaz öylemi?...olabilir...Çok olağan... E biz de maymunlarla aynı ortak atadan geldik...Maymunlar hala yaşıyor ama...Ne olmuş?...Dünyanın çevresel olarak değişimi her yerde aynı değildir..Evrimsel olarak uyum bir kerede bütün aynı türü kapsamaz..Zaten öyle olması doğal değil...Archaeoptryx in yaşadığı dönemde ki çevre , sürüngenlikten kuşa geçise olanak vermemiş olabilir...Fakat bahsettiğin kuşun yaşadığı çevre ve bu çevreyle etkileşimi sonucunda o kuş,sürtüngenlikten kuş a evrilmiş olabilir... Çevre önemlidir...Eşeysel seçilim önemlidir...besin kaynakları önemlidir...vs. Bana bir zaman söyleki dünyanın o dönemde her coğrafyası aynı iklimsel özellikleri göstersin.. Yani senin dediğin bir çelişki değil,tersine çok olağan...Tersi olsaydı çelişki doğururdu... İşte evrimim "e" sinden bile anlamadığın bu kadar açık... .... .... Gelelim yine HY dan taşıdığın-aşırdığın Miller yorumuna... Sana bu konuda bu ayın bilim ve teknik dergisinde yayınlanan "Bilimin bilemedikleri" başlıklı makaleden (Science dergisinden çeviridir) çok küçük bir bölümü alıntılayacam...Bak senin uyduruk dediğin deney hakkında bilim adamları ne düşünüyor : ...bir kısım araştırmacıysa,prebiyotik dünyanın cansız kimyasallarından ,RNA dünyasına geçişinnasıl olduğuna yanıt arıyorlar.Bu yöndeki en önemli adım,1953 yılında Miller ve Urey tarafından yapılan ünlü deneydir.Miller ve Urey , dünyanın ilkin atmosferinde olduğu düşünülen amonyak,metan ve diğer gazları barındıran , bu karışımdan elektrik akımı geçirerek ,amino asitlerin ve bazı önemli moleküllerin oluşduğunu buldular.... Evet...Bilim dünyası bunu 2005 de tartışmazken,sen ve senin gibiler hiçbir anlamsdığı konuları komik bulmakda... Ayrıca dışardan etki dediğin elektrik akımı , dünyanın ilksel dönemlerinde yoğun olduğu düşünülen yıldırımlardan dolayıdır... İşte senden kanıt ve kaynak istediğim sözün : """"Zaten Miller yıllar sonra Deneyinde kullandığı ortamın gerçekçi bir ortam olmadığını da belirtmiştir.""""""" Bu söz,senin sürekli beslendiğin HY nın Miller le ilgili heryerde geçer...Ama HY ne bir kaynak gösterir ne başka birşey...Sadece söyler...Ne zaman söylemiş,nerede söylemiş bilinmez... Ben Millerin ne zaman ve nasıl "kullandığım ortam gerçekçi değildi" dediğini senden kaynak göstererek,ispatlayarak söylemeni istiyorum... .... .... Güzel kardeşim bak gerçekten çok eksiksin...Bunu seni aşşağılamak için söylemiyorum..Eğer benim herhangi bir konuda eksikliğim olursa ben bunu dürüstçe söylerim..Ama bunu yapmak size neden zor geliyor.. Belliki evrimin ne olduğunu nasıl işlediğini doğru dürüst bilmiyorsun... Ve sürekli malum kaynaktan beslenip,hep tektarafdan bakıyorsun.. Kendine yazık ediyorsun bana değil... Ben cevaplarım her sorunu...Kendime güveniyorum..Eksiğim olursada kabul ederim.. Ama sen?... Özellikle bu cevabından sonra bu konularda çok eksik olduğun ortada.. Saygılar... Sevgili arman bu arada "allah olgusu nasıl oluşdu" adlı başlığada cavabını bekliyorum... saygılar
-
ALLAH NİYE KENDİSİNE TAPMAMIZI İSTİYOR?
Allah kendisine tapmamızı istiyor ? ... neden?.... Çünkü istiyor.... İstemek.... Olurmu be her türlü eksiklikten münezzeh olan allah istermi be?...... İslamı karalamaya çalışıyorsunuz size bunu yaptırmam.... Yaptırmam diyorum size.... Olmaz Allah istemesi demek , onu insan vasfına büründürmek demekdir... olur mu yawwwwwwwwwwww OLMAZ OLMAZ.... Size islamı karalattırmam.... olmaz bunu yapamayacaksınız..... (yaw biri beni durdursun).....
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
he hheehehheheehe he hh he he he hehe he he he he Yine kopardınız beni yaw....Siz böyle espritüel iddialarda bulunun , sonrada diyin ki neden gülüyorsun... Yahu kardeş nasıl tutayım kendini...Kızma ama bu ne ? """""ayrica ayetler de bilimseldi...bu ayetleri onun icin gönderdim""""""" Bilimsel ayet !!!! ... Türk diline yeni bir soluk getirdin... """""bilimsel istedin mantikli yazdim mantik da bir bilimdir...""""" Acaba sen mantık bilimi nedir biliyormusun?.... """"""Allahin varligi ve birligini ispatin birarada yürütülmesi daha bilimsel olur, ama sen nizami gec bana nizamdan bahsetme demiyor musun?? ben de mantik yaptim...aklini kullanan anlar..""""""" Teşekkürler dilku.... Artık Ata demirer in stand up gözterisine gitmeme gerek kalmadı... Saygılar... Umarım kızmassın...
-
BEN SATANİST DEĞİLİM...
ANTON_SZONDOR_LAVEY şurada cevap verdi: ANTON_SZONDOR_LAVEY başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımSevgili dilku... Siz türk tarihini islamiyetten sonra kabul ettiğiniz için Ateist olupda aynı zamanda Türk milliyetçisi olmama bir anlam veremiyorsun... Aynı zaman da da Atattükçüyüm..şimdi sen buna bir anlam veremessin herşeye olduğu gibi... _______________________________________ ________________________________________ Sevgili made in turkey! Sen getir satanist olmasakda o kedileri bi ara kesip aradan çıkaralım.. saygılar...
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Sevgili arman... ........... O kadar bilim adamı vermişken Ali demirsoydan örnek vermenin sebebi , tamamen o meşhur külliyatının ........... Ali demirsoy un isminin geçmesidir... Hele piltdown adamını Ali demirsoy un savunduğu söylüyorsun ya...işte orada koptum sana..Aç kitabını bak.. Sen adamın kitabını bir kez olsun okuyuptamı bu kanıya vardın,yoksa HY nın iddiaları böyle diyemi düşünüyorsun?.. Neyse madem araform istiyorsun al sana araform...Tabi şimdi sen bi de şeklini çiz dersin... 1_)Balıklar ile iki yaşamlılar arasında : Eushenopteron - ıcthyostega Acanthostega 2_)İki yaşamlılar ile sürüngenler arasında : Seymoria 3_)Sürüngenler ile memeliler arasında : Probelesodon - massetognathus 4_)İlk insansılarla Homo sapiens arasında : S.tchadensis - O.tugennensis - Ar.Kadabba - Ar.Ramidus - A.anamensis - a.aferensis A.africanus - a.robuskus - a.aethiopicus - a.bossei - a.garhi - h.rudolfensis - h.habilis - h.ergaster - h.erectus - h.florensis (geçen yıl bulundu) h.antecessor - h.heidelbergensis - h.neanderthalensis Bunlar şuan sana cevap yazmak için acelece kütüphanemi karıştırıp bulduğum araformlar... Emin ol daha da fazlalaştırabilirim..Bu arageçişforumlarınıda sadece bilimle alakası olmayan üç-beş bilimadamı kılıklı insan reddeder... Ayrıca archeoptreyx sahtekarlığıda senin uydurman...Hala archeoptreyx arageçiş formu olarak kabul edilir bilim dünyasında... Tabi sen tek kaynaklı (harunyahya) olarak ........ Eğer saygın bilim dergilerini ( NATURE , SCİENCE , ...vs Yetmezse türkiyeden Bil.tek. ) modern biyoloji yi, genetiği,antropolojiyi,arkeolojiyi,paleoantropolojiyi takip edersen görürsün evrimin artık defalarca kanıtlanmış bir teori olup olmadığını... Tabi sen sadece harunyahya ve o muhteşem dergileri "ilmi araştırma" ve "ilmi mercek " okuyorsundur şimdi... Arageçiş forumu bulamıyoruz diye bişey yok,bulunanları siz kabullenmek istemiyorsunuz.. Saygılar ve sevgiler...
-
Allah Olgusu Nasil Olustu ?Neden ihtiyac Duyuldu ?
Daha yeni farkettim bir kelima hatası yapmışım... Yanlışlıkla "bizde bin gün...." yazmışım... Düzeltiyorum.. Bizde 1000 yıl , allah katında bir gün imiş... Yani allahın dünyayı veya evreni 6 günde yarattığını düşünürşek , bu 6000 yıl eder.... saygılar...
-
7 RAKAMININ DİNLE BAĞLANTISI NEDİR
Sevgili onuncuköy... Şu anda , günümüzde bile tıp öğrencilerinin mezun oldukları zaman yeminini ettikleri hipokrat, tıbbın babası sayılan hipokrat, kurandan 1000 sene önce bazı çalışmalarda bulunmuşdu... O döneemlerde kabul edilen durum buydu... Bu sebeplede yakın coğrafyalar olması sebebiyle arabistan yarım adasında da kabul gören durum buydu.. Bu da kuranın allahın sözü olmadığını,zaten o coğrafyada kabul edilen bir durum olduğu sebebiyle kanıtlanıyor...
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
Sevgili dilku... Yine baştan aşşağı önkabul ve kendi dilinle allahına insani vasıflar yükleyerek,kendi dilinle çelişkiye düşerek cevap vermişin... Ben sana önkabulsüz ve bilimsel olarak tartışmayı başlattığıMI söyledim...Belliki konuyu okumamışın dedim.. Ya sen hala ilk konuyu okumamakta diretiyorsun yada anlamamazlıktan gelip cevap vermiş gibi görünmek istiyorsun.. Belliki yazıyıda copy yapmışın..kendi fikirlerin olsa daha iyi olurdu..
-
Allah Olgusu Nasil Olustu ?Neden ihtiyac Duyuldu ?
Sevgili arman... İşte bir çarpık mantık yanılsaması daha... "Madem allah yok,bana dünyada ki canlılığın nasıl başladığını söyleyin?"... HY nın yüzlerce kitabını okudum bu ifade her darwin tartışmasının içinde vardır... Merak ediyorum HY dan aşırdığın bu sorular tükenince ne yapacan?.. Biliminin şu an canlılığın ilk kökeni hakkındaki araştırmalarında "kesin" bir sonuç getirememesi , size göre allahan varlığına ispat sayılabilir değil mi?... E bundan yüzyıllar önce bilimin bilemediği çok daha fazla şey vardı... Ne oldu ? Hepsi teker teker açığa çıktı.. Basit bir depresyon rahatsızlığını cinlerle açıklıyorsunuz,şeytanlarla açıklıyordunuz o dönemler.. O dönemler de bilimin bu rahatsızlık hakkında kesin ve net bir şekilde tavrı yok diye , sizin cin-şeyyan teorinin kanıtlamış sayıyordunuz öylemi?... "Medem bilim kesin birşey söyleyemiyor,o halde cin vardır ve bunlara onlar sebep oluyor" ... mu diyordunuz?... Ne oldu peki?.. Depresyonu bilim tanımlayınca sizin cin teorisine siz bile inanmaz oldunuz... İşte yine aynı mantık... Bilim " şu an için" dünyada yaşamın başlangıcı net olarak açıklayamıyor diye allahın varlığı ispatına nasıl ulaşıyorsunuz?...Bunun cevabını bekliyorum...Canlılığın nedeninin allah-tanrı olduğu sonucuna hangi mantık önermesiyle ulaşıyorsunuz?.. Ben söyleyeyim..yine önyargı-ön kabul... Çünkü kitabınız öyle yazıyor.. O halde doğrudur değil mi?... Bilim bir din değildir ki,herşeye ilk doğduğu gibi açıklama getirsin...Teknoloji ilerledikçe , bilim sürekli olarak eskiden inanılan çarpık düşünceleri çöpe atmaktadır.. Sen iki dini karşılaştırmıyorsun ki,bilimin açıklayamadığı şeyleri sanki kutsal kitabın bilimsel olarak açıklamış diyesin.. Peki senin kutsal kitabın nasıl anlatıyor?...Diyorki allah ; " ben ol dedim oldu"...," 6 günde yarattım"...,..vs.. Peki bu günki bilim ne diyor ; dünyanın milyarlarca yıl süren bir süreçde bu günkü durumuna geldiğini söylüyor... Şimdi bakalım kuran ne diyor : """Hacc/22:47. (Resûlüm!) Onlar senden azabin çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vâdinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarinizdan bin yil gibidir."""" Bizde bin gün allahın katında 1000 yılmış...Öyleyse madem allah dünyayı 6 günde yaratmış,dünyanın 6000 yıl önce yaratılmış olması gerekiyordu...yada evrenin... E noldu şimdi?..Dünya yada evren 6000 yıl öncemi yaratılmış bende sana soruyorum?... Evreninin tam 14 milyar yıllık,dünyanın ise 4,5 - 5 milyarlık yaşı olduğu bilimsel olarak kabul ediliyor... Bilim , zaman ilerledikçe herşeyi açıklıyor...kendisini yanlışlıyor,doğruluyor,şüphe ile yaklaşıyor,teoriler geliştiriyor...Ya din?... Yukarıda ki örnekden de görüldüğü gibi gerçekle alakası olmayan şeyler ortaya koyuyor.. Şimdi sana bilim adamlarının canlılığın kökeni hakkındaki teori ve düşüncelerini yazayım... 1953 yılında Stanley Miller ve Harold Urey tarafından gerçekleştirilen deneyde,dünyanın ilkin atmosferinde var olan amonyak,metan ve diğer gazları barındıran bir karışım hazırlayıp,bu karışımdan elektrik akımı geçirerek , amino asitlerin ve canlılığın temel yapıtaşlaro olan bazı önemli moleküllerin kendiliğinden oluşabileceğini gösterdiler.. Burada bu karışımdan elektrik geçirilmesinin sebebi ise dünyanın ilksel zamanındaki yıldırımların fazlalığıydı. İkinci bir teoriye göre,canlılığın başlangıcı dünyaya çarpan kuyruklu yıldızlardan ve göktaşlarından canlılığın gelebileceği dir..Çünkü kuyruklu yıldızlarda ve dünyaya çarpan göktaşlarında hayatın başlamasını sağlayacak önemli amino asitler ve önemli moleküller olduğu saptanmışdır.. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA ve Avrupa Uzay Ajansı ESA günümüzde bu teoriyi destekleyen kanıtlar elde etmişlerdir.. Bu kurumlar hala çalışmalarını sürdürüyor.. Yine en son çalışmalardan( 2004 yılı ) , dünyanın ilkel zamanlarında volkanik dağların yoğun olarak faaliyeti sırasında açığa çıkan gazların (ismini tam hatırlayanıyorum) hayatı oluşturabilecek temel moleküllerin birbirine bağlanıp uzun molekül zincirleri meydana getirebileceği ve bu molekül zincirlerinin zamanla ilk organizmayı oluşturma ihtimalinin çok yüksek olduğu kanıtlanmışdır.. Ayrıca 2005 yılında Amerikan ulusal bilimler akademisi bu konuyla ilgili çalışmalarını hızlandırmış ve özellikle de 2004 yılında elde edilen araştırma sonuçlarından sonra son aşamaya gelindiği belirtilmişdir.. .... .... Sana bir örnek daha ... Son zamanlara kadar sizler "gözdeki komleks yapının evrimle oluşamayacağını" savunup,"gözü ancak allah yaratmışdır" diyordunuz... Tıpkı senin bu günkü iddianda olduğu gibi... Ve sonuç : ...Dünyanın en önemli bilim dergisinde (SCIENCE) yayınlanan makale... Aynen yapışdırıyorum... """""""""Darwin’in evrim kuramının karşıtları, genellikle gözün karmaşık yapısının, kuramın temel dayanakları olan kendiliğinden değişim (mutasyon) ve doğal seçilim süreçleriyle açıklanamayacağı görüşünü öne sürerler. Darwin de insan gözünün nasıl evrildiği konusunda bir açıklama getirememişti. Şimdiyse Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuarı’ndan (EMBL) araştırmacılar gözün evrimle mekanizmasını ve kaynağını bulduklarını açıkladılar. Gözlerimizdeki ışığa duyarlı olan koni ve çubuk biçimli hücreler, önceleri beyinde yerleşmiş bulunan eski bir hücre populasyonundan evrilmişler. EMBL araştırmasını yürüten Detlev Arendt ve Joachim Wittbrodt’a göre insan gözündeki hücrelerin beyinden gelmiş olması sürpriz değil. Bugün de beynimizin derinliklerinde ışığa duyarlı hücreler bulunuyor ve bunlar günlük etkinliklerimizin ritimlerini ayarlıyorlar. Önce hayvanların beyinlerinde bulunan bu ışığa duyarlı hücreler, evrim sürecinin daha sonraki evrelerinde gözlere göç ederek ve görüntü iletme yetisini kazanmış görünüyor. Biliminsanları ilk hayvan atalarımızda iki tür ışığa duyarlı hücrenin varlığını belirlemiş bulunuyorlar. Bunlar, rabdomerik ve cilial (kamçımsı) hücreler olarak sınıflandırılıyorlar. Hayvanların çoğunda rabdomerik hücreler gözlerin bir parçası haline gelirken kamçımsı hücreler beyindeki yerlerini koruyarak biyolojik saatleri düzenleme işlevini üstlenmişler. İnsanlar ve öteki omurgalılardaysa bunun tersi olmuş ve gözde yerleşen kamçımsı hücreler koni ve çubuk hücrelerine dönüşmüşler. Araştırmacılar göz oluşumunda evrim sürecinin izini, “yaşayan bir fosil” olarak tanımlanan Platynereis dumerilii adlı deniz kurtçuğunu inceleyerek bulmuşlar. Bu kurtçuk 600 milyon yıl önce yaşamış olan atalarından hala çok farklı değil. Bu canlıya ayrıca böceklerle omurgalıların son ortak atası gözüyle bakılıyor. Arendt bu hayvanın daha önce başka bir araştırmacı tarafından çekilen beyin görüntülerini gördüğünde, beyin hücrelerinin insan gözündeki koni ve çubuk hücrelerle olan benzerliği dikkatini çekmiş. Araştırmacı bu hücrelerin aynı evrimsel sürecin ürünü olabileceğini düşünmüş. Daha sonra, EMBL’den başka araştırmacıların yardımıyla Platynereis dumerilii ‘nin beynindeki hücrelerin “moleküler parmakizleri” başka hayvanların beyinlerindeki ışığa duyarlı hücrelerle karşılaştırılmış. Hayvanın beynindeki opsin adlı ışığa duyarlı bir molekülün, omurgalı gözlerindeki çubuk ve koni hücrelerdeki opsinle olağanüstü benzerlik gösterdiği ortaya çıkmış. EMBL araştırmacılarından Kristin Tessmar-Raible, “bu omurgalı tipi molekülün Platynereis dumerilii beyin hücreleri içinde etkin olduğunun görülmesi, bu hücrelerle omurgalı koni ve çubuk hücrelerinin ortak bir moleküler parmak izine sahip olduklarını ortaya koymuş bulunuyor. Bu da evrimde ortak bir kaynağın kanıtı. İnsan gözünün evrimiyle ilgili büyük bir bilmeceyi çözmüş bulunuyoruz” diyor. EMBL araştırmacıları, Science dergisinde yayımladıkları bulgularının sonunda hayvanlarda ışığa duyarlı hücrelerle gözlerin evrimi konusunda şu senaryoyu öne sürüyorlar. İlkel metazoalarda ışığın varlığını belirlemek ve ışıkla ilgili zamanlama işlevlerini (biyolojik saat) yönetmek için bir atasal opsin kullanan tek bir tür ışığa duyarlı hücre öncülü bulunuyordu. Prebilateryen (anatomide ikili simetri oluşmuş hayvanlardan önceki) atalarda opsin geni, c-opsin ve r-opsin adlı genlere dönüştü ve böylece öncül ışık algılayıcı hücrenin kamçımsı ve rabdomerik denen kardeş hücre türlerine farklılaşmasına yol açtı. Rabdomerik ışık algılayıcı hücreler, pigment hücreleriyle bir araya gelerek ilkel gözleri oluştururken, kamçımsı hücreler de evrilen beynin bir parçası haline gelerek yönsüz ışık tepkisi işlevini yüklendi. İkili simetrik anatomiye sahip hayvanlarda, örneğin günümüze kadar gelmiş Platynereis’te bu atasal düzen hala görülüyor. Omurgalılara uzanan evrim çizgisinde her iki tür ışık algılayıcı hücre, evrimleşen retinaya yerleşti. Rabdomerik ışık algılayıcı hücrelerine, gangliyon hücrelere dönüşerek görüntü işleme sürecinde farklı bir işlev üstlendiler. Omurgalı gözünün evriminin önemli bir özelliğiyse, ışık algılama görevini üstlenenlerin rabdomerik değil, kamçımsı hücrelerin, yani çubuk ve konilerin olmasıydı. Dolayısıyla omurgalı hayvanların gözleri, farklı evrimsel tarihleri olan farklı ışık algılayıcıları kapsayan bileşik bir yapıyı temsil ediyor. SCIENCE, 29 Ekim 2004""""""""""" Umarım bu bilgiler seni tatmin etmişdir... Saygılar ve sevgiler.
-
Allah Olgusu Nasil Olustu ?Neden ihtiyac Duyuldu ?
Ben hangi birinize cevap vereyim..saatlerdir yazıyorum...parmaklarım sızlamaya başladı artık... neyse son olarak arkadaşlara cevap vereyim ve çıkayım artık.. ... .... Sevgilli dilku... Nasıl ki islam dininde farklı yorumlar sebebiyle birçok mezhep çıkmışsa , ateizmin tanımı konusunda da çeşitli görüşler vardır ve en kabul göreni benim savunduğumdur... Ateist arkadaşlardan bazıları farklı düşünebilir...Olağandır... Sen madem beni düşünmeyenler kategorisine sokuyorsun , benle tartışmassın olu biter... ___________________________________ -_____________________________________ Sevgili mystic river... Konuya en temelinden yanlış yaklaşıyorsun...Hissetmekte bir algıdır...5 duyu meselesi. ok? Satanist değilim..BU NU TANIŞMA BÖLÜMÜNDE AÇIKLADIM. _____________________________________________ _______________________________________________ Sevgiler
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Sevgili arman.. Ben sana yukarıda bahsettiğin insanların ve daha fazlasının araştırmalarından haberdar olsaydın, bir çok aratürün bulunduğunu öğrenirdin demek istedim.. Şu an farkındaysan o kadar yoğun bir ileti kargaşasındayım ki , sana şuan bu aratür forumlarını teker teker yazıp , yorumunu açıklamasını yapamam.. sana Hacettepe üniversitesinden prof.dr. ali demirsoyun kalıtım ve evrim kitabını tavsiye edeyim en azından... Ayrıca Gazi ünivrsitesinden Prof.dr zafer bahçeci nin evrim adlı kitabını da okuyabilirsin.. Bu kitaplar türkiyedeki üniversitelerin bir çoğunda biyoloji bölülerindeki "evrim" derslerinde temel ders kitabı olarak okutulur.. Saygılar...
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
Sevgili marcus ve arman.. Benim insanları aşşağıladığımı söylüyorsunuz...bana tek bir hakaret ettiğim kelime söyleyin... Ama size de ken dilinizle "maşşallah"... ağzınızdan hakaret eksik olmadı... Bırakalım bunu kararını admin versin... Ayrıca siz diyorsunuzki (sanırım marcus idi) ; çekilin gidin..lafınızı duymak istemiyorum.. Bende size diyorum ki o halde okumayın açtığımız başlıkları.... Bu sebeple ben size açtığımız başlıklara girmeyin dedim.. Tabiki bu forum babamın malı değil... Ama madem gireceksiniz.."""çekilin gidin..lafınızı duymak istemiyorum.."""" bu tür laflar etneyin.. Bu ararda sevili marcus tarafından "tiner bağımlısı çocuk" olduğumuz benzetmesi yapılmamışdı..O nuda yaptı helal olsun... Bu arada gülmemin hesabı soruluyor.. Forum kurallarında kahkaha efekti kullanmanın yasak mı olduğu yazıyor... Ama sizin yaptığınız hakaretler yasak..
-
Allah Olgusu Nasil Olustu ?Neden ihtiyac Duyuldu ?
Sevgili mystic river Hayır öyle değil.. Bizler tanrının varlığını veya yokluğunu tartışmıyoruz...Bu sebeple "var" da demiyoruz,"yok" da demiyoruz.. Bizler tanrı-allah düşüncesine daha öncede belirttiğim gibi sahip olmadığımızdan,allah-tanrı kavramını red ediyoruz... ve diyoruz ki , bizimki allahın-tanrının varlığına karşı bir , bir karşı inanç değil...yani allaha karşı inançsızlık değil..Red.. Bizler ateistler olarak bir yokluk iddiasında bulunmuyoruz...red ediyoruz... red etmek ile yokluk iddiasında bulunmak ayrı şeylerdir.. Fakat teistler bir "varlık" iddiasında bulunuyorlar.... Gerek günümüzde akıllı tasarım teorisiyle , tebliğle , ... ne bileyim allahın isimleriyle allahı tanımlamak ile bir varlık iddiasında bulunuyorlar... Bizlerde diyoruz ki madem sizde bir varlık iddiası var , o halde bunun ispatı gerekir... Saygılar ve sevgiler...
-
Allah Olgusu Nasil Olustu ?Neden ihtiyac Duyuldu ?
Sevgili arman... Özür dilemene gerek yok.. Tekrarlıyorum bendan sana karşı en ufak bi hakaret gelmedi...Sizler başladınız ve devam ettiniz... ve hala marcus denen arkadaşım küstah yakıştırmasıyla devam ediyor... """"çok daha somut ve bilimsel konularda tartışalım derim"""""" biz de zaten bunu yapmaya çalışıyoruz... ... __________________________________________________ ______________________________________________________ Sevgili marcus.. Ben genel olarak konuşdum ve konuşurum.. Seninse benim hakkımda ne düşündüğünü hiç önemsemiyorum.. Sevgiler ve saygılar..
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Sevgili alaturca...Sen diğerleri gibi hakaret etmeden temiz bir şekilde tartış,başımızın üstünde yerin var... Hoşgörü istemişsin...Her zaman höşgörü gösteririz... Böyle bi sıkıntın olmasın... ___________________________________________ ___________________________________________ Sevgili arman.. Yine engin bilgilerinle döktürmüşün...Beyindeki inanca yönelttiği iddia edilen düşünceyi bizlerden birisi değil,sizlerden birisi olan alaturca söyledi... Bu düşünceyi savunanların (veya amerika dan hristiyan yaradılış araştırmaları vakfından beslenen grubun) kitaplarını okumaktan başka .... ...stephan jay gould.... ...edward wilson... ...ernst mayr.... ...marian dawkings.... ...richard dawkings... ...james gould... ...carol gould... ...john maynard smith... ...richard lewontin... ...motoo kimura... ...W.D. Damilton... ....GİBİ BİNLERCE PROFÖSÖRÜN,GENETİKÇİNİN,BİYOLOĞUN,ANTROPOLOĞUN,PALEANTROPOLOĞUN KİTAPLARINI,ARAŞTIRMALARINI OKUSAYDIN,.... ...."ARA TÜRLER NE DİYE BULUNMUYOR ÖYLEYSE" GİBİ BİR SÖZÜN NE KADAR ANLAMSIZ OLDUĞUNU ANLARDIN.. saygılar ve sevgiler
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
Sevgili marcus ve arman Tam tipik bir müslümanlık örneği sergiliyorsunuz...Dininizi biz değil,yaptığınız bu hakaret dolu söz ve davranışlarınızla siz alçaltıyorsunuz... Bizden sizlere en ufak bir hakaret ve terbiyesizlik gelmedi bu tartışmada...ama siz ağzına her geleni söylüyorsunuz... Umarım admin farkına varır... Madem .... """""Bir yanda sümeyye gibi provakatörler,bir yanda sizin gibi ayak takımı.Nedir kardeşim bu ? İlkokul çocuğu zekasıyla ortaya atılan salakça saçmalıklar. Sizi dinlemek istemiyoruz kardeşim anlayın ARTIK..........."""""" ....BÖYLE DÜŞÜNÜYORSUNUZ...AÇTIĞIMIZ BAŞLIKLARA GELMEYİN KARDEŞİM...ZATEN ORTAYA KOYDUĞUNUZ BİŞEY YOK HAKARETTEN BAŞKA...GELMEYİN..KOLUNUZDANMI TUTUPDA GETİRİYORUZ.. BEN HALA ATEİST ARKADAŞLARA BU ŞEKİLDE HAKARET EDİLEREK YAZILAN CEVAPLARA KARŞILIK VERMEMELERİNİ SÖYLÜYORUM.. Admin gerekeni yapacaktır...
-
Allah Olgusu Nasil Olustu ?Neden ihtiyac Duyuldu ?
... Neyse ... Sizdeki mantık yanlışlılığı zaten sizleri "bir şeyi 10 kişiden 9 u kabul etmişse doğrudur" yanlışına itiyor. Bu konuyu daha önce başka bir başlıkda görmüşdüm..Neymiş efendim..Dünyada herhangi bir dine inanan milyarlarca insan varmış...Ateistler bir avuçmuş...O halde teizm doğrudur(!).. Böyle bir mantık çıkarsaması olabilirmi?...yapmayın. Tabiki bu sitede de çoğunluk sizler olabilirsiniz...E çoğunluk sizler iseniz bizim tartışmayı bırakmamız mı gerekiyor.. Aslında bu da islamın özündeki "başkasına konuşma,yaşama,tartışma" hakkı vermemesinden kaynaklanıyor.. Bruno,galileo,...vs bilim adamlarıda zamanında çok büyük ve ezici bir çoğunluk tarafından red edildi... Hatta bruno idam edildi...Yaşlı galileo ise mahkemede diz çöktürülüp ortaya koyduğu teorileri geri çekmek zorunda kaldı.. Şimdi bizde çoğunluk tarafından yadırganıyoruz diye susalım mı? Bak daha fazla yazmayayım...Sana başka bir sitede eskiden yazdığım bir yazıyı kopyalıyayım.. ...... ...... Peki bu dinsel inanışlar nasıl olurda hala etkisini günümüzde devam ettirebilirler?. Biraz bu konunun da üstünde durmak istiyorum. Bunun çeşitli sebepleri vardır.Sıralarsak: 1-İnsanlığın,ateizmin en fazla kabul gördüğü dönem olan 19.yy sonlarından 20yy. ın sonlarına kadarki dönemde,dinden ilk kopuşuyla birlikte içindeki boşluğu dolduramamış olmasıdır.Çünkü dinden ilk kopuşun ilk aşaması nihilizmdir.Bu boşluk ve acı,insanları diyalektik bir dalgalanmayla bir yüzyılın sonunda tekrar mistik güçlere inanmaya yönlendirmişdir.Fakat bu seferki dinsellik,çağa ayak uydurmak zorunda kaldığı için dinsel anlamda kutsal metinler aslından çarpıtılarak farklı anlamlara yorumlanmışdır. 2-İnsanlığın,kabul ettiği dinin kutsal metinlerini yeterince okumamasıdır.Okusa bile yüzyıllarca din adamlarının telkinine dayalı olarak "okuma sen anlayamassın,biz anlarız,bizden öğren" dayatması,hala geçerliliğini sürdürmektedir.Bu sebeple insanlar,kutsal metinlerini okuyup,sorgulayamamaktadır.Çünkü yüzyıllar boyunca bu telkin,artık insanlığın cesaretini kırmışdır. 3-İnsanlığın hala bilime ve bilimselliğe yeterince ısınamamasıdır.Özellikle materyalizmin yükselişiyle doğru orantılı olarak yükselen bilim,bir yüzyıl içinde (son yüzyılda) çok ilerleme kaydetmişdir.Fakat insanlık bu hızlı ilerlemeye aynı hızla ayak uyduramamışdır.Günümüz Türkiyesinde bilimsel olarak tanıtılıp,dinsel öğeler içeren,bilimden pay almamış yayınlar,zaten bilimsellikten anlamayan insanlarımızı,sanki bilim dini kabul ediyormuş gibi göstermektedir.
-
Rakamlarla Din
Sevgili canugur.. Konuyu gördüğüm gibi direkt aklıma gelen cevapları olduğu gibi yazıp güzel bir şekilde cevap vermişin... Bana gerek kalmadı... teşekkürler
-
ewet
Sevgili arman ben senin kuranı doğru dürüst okuduğundan şüpheye düşüyorum... Saygılar ve sevgiler
-
:::TESLİMİYET ALLAH'ADIR (C.C.):::
Onuncuköy ve ben gibi ateistlr onu söylemek istemiyoruz.. Söylemek istediğimiz ; artık sizin copy/paste yaptığınız yazıları daha önceden defalarca kendi kaynaklarından okumuş olmamızdır.. Bi de sizin kendi fikrinizmiş gibi tekrardan copy/paste yapmanıza gerek yok sevgili kardeşim. saygılar ve sevgiler