Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

gunahkarr

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    14
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gunahkarr - Başarıları

Çırak

Çırak (3/14)

  • İçerik Başlatan
  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. sundown gün batımı ya da gü battı gibi bi anlamı var heralde halo yu dinliyorum synergy, don t like to live today ben sevdim bu şarkıları
  2. opeth in the night and the silent water ı dinlio
  3. bilye harmonik hareket yapar tıpkı sallanan sarkaç gibi ama sorunda bazı şeyleri göz ardı ediyosan o saman sonsuza kadar gider gelir bilye iki uç arasında
  4. a dying wish anathema şimdi angelica ya geçti
  5. azz sonra annem gelecek yeter artık bilg kapat diycek çalış siktir git bi univ diyecek aha başladı işte
  6. yüzüklerin efendisi gibi fantastik ve ii bildiiniz güzel kitaplar neler acaba
  7. gunahkarr

    ewet

    anlamıyorum allah var desenizde yok desenizde aslında anlıyorum değişen bişey yok ki doğru her zaman doğruluğunu koruyor doğruyu siz oluşturmuyosunuz ki . bi de geçen annem dedi ki olum yüzünde jilet vurma yüzündeki serpmeleri cımbızla al dedi diyorum ki şimdi o zaman islam a göre mesela erkeğin kaş arasını alması haram dimi şimdi ama traş olmak haram deil burdan yola çıkarak demek ki diyoruz çoğu kişinin yaptığı traş olmak gibi haram deil diyoruz o zaman kaşlarını alanlarda çok olursa bu da haram olmayacak mı ayrıca benim cımbız kullanmam haram mı? bi de namazda ayaklarının arası bi kedinin geçebileceği açıklıkta olmalı imiş ama bazı insanların bi omuz genişliği kadar sordum onlar şafi mezhebindenmiş ben hanefi mezhebinden olarak ayaklarımı çok açamaz mıyım yani şöle bişi hanefi ile şafi mezhebinin ortası yok mu yeni bi mezhep olamaz mı hem niye bu ayrılık hanefi miş şafimiş müslüman deilmiyiz işte hepimiz .saygılar.
  8. yaman koray dan deniz ağacı
  9. hastalık yaşlılık ve ölümü hiç görmemeiş ve onların ne olduğunu bilmeyen genç,mutlu prens sakya-muni,bir gezinti sırasındagörünüşü perişan,dişleri dökülmüş,salyaları akan bir ihtiyara rastlar. o zamana kadar ihtiyarlığın ne olduğunu bilmeyen prens,şaşkınlık içinde arabacısına bunun ne olduğunu,adamın nasıl olup da bu acınası ve itici hale düştüğünü sorar.bunun bütün insanların ortak kaderi olduüunu,kendisi kral oğlu olsa bileaynı şeyin kendi başına gelmesinin de mukadder olduğunu öğrenince gezisine devam edemez ve bu konuda düşünmek için geri dönmek ister.tek başına bir köşeye çekilerek günler boyunca düşünür ve anlaşılan sonunda bir teselli bulur.çünkü yine keyifli ve mutlu olarak geziye çıkar .bu defa karşısına vücudu şişler içerisinde ,güçsüz gözlerinin feri sönmüş, hasta bir adam çıkar.o güne kadar hastalığı hiç bilmeyen prens arabayı durdurur ve arabacıya bunun ne olduğunu sorar.bunun hastalık olduğunu herkesin başına gelebileceğini, sağlıklı ve mutlu bir kral olan kendisinin bile aynı hastalığa yalkalanabileceğini öğrenince yine neşesini ve cesaretini kaybeder,geri dönmeyi emreder.daha önce olduğu gibi yine düşüncelere dalarak teselli arar.aradığı teselliyi yine bulur ki ,üçüncü kez gezintiye çıkar.bu üçüncü gezisinde yine bir manzara iler karşılaşır.bir şeyin insanlar tarafından taşınmakta olduğunu görür.arabacıya sorar -bu nedir? -bir cenaze efendim -cenaze ne demek -bu herkesin sonudur prens ölüye yaklaşır ,örtüyü açar ve yüzüne bakar . -şimdi ne yapacaklar onu? diye sorar -onu gömecekler -niye -çünkü artık kesinlikle canlanmayacak ve gelecekte ondan pis bir koku ve kurtçuklardan başka hiç birşey kalmayacak. -ve bu insanların kaderi öyle mi? benim de mi? beni de gömecekler,benden geriye de pis bir kokudan başka bir şey kalmayacak öyle mi? beni de kurtçuklar mı yiyecek? -ewet -geri dönelim artık gezmek istemiyorum ve bir daha da bunu istemeyeceğim. sakya-muni bu defa bir teselli bulamadı ve yaşamın en büyük dert olduğu sonucuna vardı.büün gücünü,kendini ve başkalarını bundan kurtatmaya harcadı.yaşamdan öyle kurtulsunlar ki,ölümden sonra da hiç bir biçimde tekrarlanmasın ve yaşam kökünden kazınmış olsun.... bunu sizlerle paylaşmak istedim çünkü bu hikayede koptum beni çok etkiledi zaten kitabın gidişatına göre buna kapılmamak elde değil kitapta bulamadığım bir çok sorunun cevabını mesela insan nasıl bilebilir neyi mi bak bilmiyorsun işte gibi ve benimle o yıllarda aynı düşünceleri paylaşmış tolstoy un bakış açısını öğrenmekten çok mutluyum.kitabın esas adı muhammedin kurana girmeyen hadisleri fakat yanlış olduğu için değiştirilmiş ve HZ.hz.muhammed adı ile basılmış.burada kafama takılan tolstoy un islam hakkında araştırmalarına rağmen kitabın adından da anlaşılacağı gibi kuranın bir hadis kitabı olmadığını nasıl bilmiyor oluşu.yoksa ateistlerin de üzerinde durduğu konu kuran HZ.hz.muhammed tarafından mı yazılmış o yıllar da bizim şu anda bilmediğimiz ve bilmemizi istemedikleri bir gerçek mi bu diye de düşündüm açıkçası
  10. kitap şeytanın hileleri birebir dokunmadan naklen aktarıyorum okumakla yetinin lütfen bir gün muhammedle beraber sohbete dalmıştıkdışarıdab bir ses geldi -ew sahibi içeridekiler ewe girmem için bana izin verir misiniz ? HZ.hz.muhammed dedi ki:bu seslenen lais iblistir allahın laneti onun üzerine olsun.ömer atıldı ya resu.. izin verin onu öldüreyim eweet ewet öldürecek:HZ.hz.muhammed izin vermedi ve dedi ki -ömer bilmiyor musun ki ona belli vakte kadar mühlet verilmiştir...kapıyı açın gelsin dikkat edin şeytan kapıdan giriyor..ve diiiit diiiit ötüyor ewet üzerinde demir bişey var herhalde:]diyeceklerini anlamaya çalışınız size anlatacaklarını iyi dinleyiniz.. benimlede konuşsaya böle:] pencere açıldı pardon kapıydı demi kapı açıldı içeri girdi bi de baktık ki şekli şu bir ihtiyar şaşı aynı zAMANDA KÖSEçenesinde 6 veya 7 kadar kıl sallanıyor. at kılı gibi . gözleri yukarı doğru açılmış kafası büyük bir fil kafası gibi. la arabistandakiler fili nereden bilsin:] dudaklarıda manda dudağına benziyor şuraya bakın allaın yarattıklarını gibi gibi..örneklerle şeytanın kötü görünüşünü anlatıyor durun daha bitmedi selam sana ey HZ.hz.muhammed selam sana ey cemaatı müslimin bunu söyleyen şeytan ha res:selam allahındır ya lain şytn:benim buraya gelişim kendi arzumla olmadı mecburen geldim ödenecek senetlerimi vardır ne res:nedir o mecburiyet şytn:izzet sahibi rabbin katından bana bir melek geldi ve dedi ki : şeytan allah tan izzet sahibi diye bahsediyo allah sana emrediyo muhammede git ama rüküş bir halde tavazu ile ona gideceksin ve adem oğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın. sonra o ne sorarsa doğru diyceksin söylediklerine bir yalan katarsan seni kül ederim rüzgar savurur anladın mı la torrrraaaaaam düşmanların öünde seni rüsvay ederim demekki bildiğimiz şeytan ateşten yaratılmış gerçeği aslında gerçek değilmiş şytn:işte böle bunun için geldim arzu ettiğin şeyi bana sor.doğru cevap vermezsem düşmanlarım benimle eğlenecek şu muhakkak ki düşmanlarımın eğlencesi olmaktan daha zor birşey yok şeytan psikolojisi işte taşşak gecilmek en büyük korkusu la tövbe et de cehennemden kurtul hıyar soru cevaplara gecelim muh:halk arasında en çok sevmediğin kimdir şey:sensin bildi muh:peki ümmetim namaza kalkınca senin halin nice olur? ş:beni sıtma tutar ewet ewet bu şeytan rm:peki ya hac yaptıkları zaman ş zamna çıldırırım yazık ya şeytana psikolojisi bozuluyo m:peki ya kuran okudukları zaman ş zaman da eririmtıpkı aterşte eriyen bir kurşun gibi ilğinj m:peki sadaka verildiği zaman ş:ha işte o zamn halim pek yaman sanki sadaka veren bir testere alırda beni ikiye böler .hııh m:ebubekir için ne dersin ş bana cahiliyet devrinde itaat etmedi şimdi nasıl eder m.peki ömer ş:her gördüğüm yerde ondan kaçarım not şeytan ömerden daha hızlı koştuğu için şeytan bu yolu seçer m:peki ali ş:ah onun elinden bir kurtulsam...o kendi başınakalsa;ben de kendi başıma kalsam...o beni bıraksa bende onu bıraksam ben onu bırakırım ama obeni bırakmaz cidden aynen yazdım harbiden ben anlayamadım m:peki ya stingray[ateist.ipbfree.cm] ş:omu o o cennete gidecek ya ona söylettim allah ı inkar ettirdima amma çektiği acılar yüzünden cennete gidecek .......ben onların kan mecralarına girerim etlerine karışırım ama onlar benim bu halimi görmezler bilmezler aklıma şey geldi ortaokulda sizin bedene kim giriyo diye bi muh. vardı diyolardı işte benim bedene kimse giremez diye beni yaratan ve bbaas gününe kadar mühlet vereb allah a yemin ederim ki: ewet ilğinjdir ki şiytan yeminediyo onların tümünü azdırırım.cahillerini ve alimlerini....fakat allahın halis kulları ..ewet bunları azdıramam iblis anlatmaya devam etti ya m. bilmezmisin kiyetmişbintane çocuğum var acı bana nasıl bakarım onlara ne yer ne içerler sonra her çocuğumla birlikte yine yetmiş bin tane ben çarptım dört milyar dokuzyüz milyon yapıyor ozaman tabe mat yok o kadar ş:bunların her birini başka yere tayin ettimonların bir kısmını ulemaya yolladım bir kısmını gençlere haaaaas s.ktir ya bir kısmını da ihtiyar kadınlara musallat ettim la onlardan ne istiyon yazık nineme ş:gençlere gelince onlarla gayet ii geçiniriz. çoçuklara gelince onlarla da bizimkiler istediği gibi oynar ben s.klemem demeye getiriyo DAHA DEVAM EDEYİM Mİ SON OLARAK YİNE AYNI KİTABDAN BİR KEZdaha söylüyorum tolstoyun yazdığı HZ.hz.muhammed isimli kitabdab bir alıntı: gerçeğin din tarafından böyle tahrifi ne kadar çok itiraf edilmişse,bu tahrifler o kadar çok artmış,neticede dine hizmet edenler tarafından keşfedilmiş asıl hakikat karanlıkta kalmıştır.buna göre de en eski dinlerde gerçeği gizleyen mucize ve uydurmalar her şeyden çoktur bu en çok eski dinde brahman dininde yahudi dininde ......daha az hristiyan dininde ve nihayet en son din olan islam dininde de vardır . şunu da eklemeden geçemeyeceğim tolstoy gerçeği arama yoluna çıkmış felsefi sorular peşini bırakmamıştır ve o zaman ki islamiyeti benimsediği kanıtlanamamıştır.kitabından da anlaşılacağı gibi mutluluğu aramış bazı gerçekler keşfetmiştir. bu gerçekler büyük ölçüde islam ile bağdaşmaktadır en azından kendisi de söylediği gibimuhammed her zaman hristiyanların üstüne çıkıyor. o insanı allah saymıyor ve kendini de allah ile bir tutmuyor...... bi de bu elimde bulunan şeytanın hileleri adlı küçük kitab ewet bunu çalmadımewet ewet ödünç aldım ne yazıyor bakın devamı: ş:namazkılan insana sağa bak sola bak derim oda bakar o ki böyle yaptı yüzünü okşar alnından öperim bir anne şevkati ile 8) ş:bu işe yaramazsa cemaatle namaz kılarken imamdan evvel de zsecde rüku yaptırırımişte o kişi böyle yaptığı için allah onunbaşını kıyamet gününde eşek başına çevirir ya nedir bu hayvanlara hakaret panter emel duymasın ha ş:bu da olmazsa namazda burnuna üflerim o esnemeye başlar şayet bu esnada eli ile ağzını kapamazsa onun içine küçük bi şeytan girer ufacık tefecik içi dolu şeytancık ....ş: ya m. bu sözlerime yalan kattıysam beni akrep soksun ya bu kadar olur harbideb aynene yazıyorum la şytn taş.k geçiyo m:gözünün nuru kim ş:karı boşamak bu kadın erkek eşitliğine de ayrı bi konu olarak değinmek gerek nedir bu ya M. K. Atatürk eşitlik medeniyet getirmedi mi bize nedir bu ikinci sınıf muamelesi neden islam da kadın ile erkek eşit tutulmuyor muş m:senin kalbini ne kırar ş:allah yolunda cihada koşan atların kişnemesi tamam ne demek istediğini anlıyorum da ben o kadar saf değilim ki neden böyle örnekler veriyorsun yoksa bu kitap islam saflara yönelik mi :?: bu ve bunun gibi saçma sözler ben daha fazla yorum yapmıyorum mikrofonu sizlere bırakıyorum
  11. gunahkarr

    bir bakın derim

    hastalık yaşlılık ve ölümü hiç görmemeiş ve onların ne olduğunu bilmeyen genç,mutlu prens sakya-muni,bir gezinti sırasındagörünüşü perişan,dişleri dökülmüş,salyaları akan bir ihtiyara rastlar. o zamana kadar ihtiyarlığın ne olduğunu bilmeyen prens,şaşkınlık içinde arabacısına bunun ne olduğunu,adamın nasıl olup da bu acınası ve itici hale düştüğünü sorar.bunun bütün insanların ortak kaderi olduüunu,kendisi kral oğlu olsa bileaynı şeyin kendi başına gelmesinin de mukadder olduğunu öğrenince gezisine devam edemez ve bu konuda düşünmek için geri dönmek ister.tek başına bir köşeye çekilerek günler boyunca düşünür ve anlaşılan sonunda bir teselli bulur.çünkü yine keyifli ve mutlu olarak geziye çıkar .bu defa karşısına vücudu şişler içerisinde ,güçsüz gözlerinin feri sönmüş, hasta bir adam çıkar.o güne kadar hastalığı hiç bilmeyen prens arabayı durdurur ve arabacıya bunun ne olduğunu sorar.bunun hastalık olduğunu herkesin başına gelebileceğini, sağlıklı ve mutlu bir kral olan kendisinin bile aynı hastalığa yalkalanabileceğini öğrenince yine neşesini ve cesaretini kaybeder,geri dönmeyi emreder.daha önce olduğu gibi yine düşüncelere dalarak teselli arar.aradığı teselliyi yine bulur ki ,üçüncü kez gezintiye çıkar.bu üçüncü gezisinde yine bir manzara iler karşılaşır.bir şeyin insanlar tarafından taşınmakta olduğunu görür.arabacıya sorar -bu nedir? -bir cenaze efendim -cenaze ne demek -bu herkesin sonudur prens ölüye yaklaşır ,örtüyü açar ve yüzüne bakar . -şimdi ne yapacaklar onu? diye sorar -onu gömecekler -niye -çünkü artık kesinlikle canlanmayacak ve gelecekte ondan pis bir koku ve kurtçuklardan başka hiç birşey kalmayacak. -ve bu insanların kaderi öyle mi? benim de mi? beni de gömecekler,benden geriye de pis bir kokudan başka bir şey kalmayacak öyle mi? beni de kurtçuklar mı yiyecek? -ewet -geri dönelim artık gezmek istemiyorum ve bir daha da bunu istemeyeceğim. sakya-muni bu defa bir teselli bulamadı ve yaşamın en büyük dert olduğu sonucuna vardı.büün gücünü,kendini ve başkalarını bundan kurtatmaya harcadı.yaşamdan öyle kurtulsunlar ki,ölümden sonra da hiç bir biçimde tekrarlanmasın ve yaşam kökünden kazınmış olsun.... bunu sizlerle paylaşmak istedim çünkü bu hikayede koptum beni çok etkiledi zaten kitabın gidişatına göre buna kapılmamak elde değil kitapta bulamadığım bir çok sorunun cevabını mesela insan nasıl bilebilir neyi mi bak bilmiyorsun işte gibi ve benimle o yıllarda aynı düşünceleri paylaşmış tolstoy un bakış açısını öğrenmekten çok mutluyum.kitabın esas adı muhammedin kurana girmeyen hadisleri fakat yanlış olduğu için değiştirilmiş ve HZ.hz.muhammed adı ile basılmış.burada kafama takılan tolstoy un islam hakkında araştırmalarına rağmen kitabın adından da anlaşılacağı gibi kuranın bir hadis kitabı olmadığını nasıl bilmiyor oluşu.yoksa ateistlerin de üzerinde durduğu konu kuran HZ.hz.muhammed tarafından mı yazılmış o yıllar da bizim şu anda bilmediğimiz ve bilmemizi istemedikleri bir gerçek mi bu diye de düşündüm açıkçası.
  12. kalbine danış iyilik kalbin uygun gördüğü ve yapılmasını onayladığı şeydiri günah ise içini tırmalayan ve başkaları sana yap diye nice fetvalar verse bile içinde şüphe ve tereddüt uyandıran şeydir yukarıdaki aynı kitabdan alınmış bir hadistir günah için burada vicdanaa danışılması söylenmiş vicdan burada yargıç olabilir mi sorusu akla geliyor önce çünkü vicdan denilen unsur da oluşurken öncelikle aile çevresinden etkilenir.daha sonra öğretilenlere göre şekillenir.günaha vicdanın karar verdiğine göre vicdana öğretilenler günah çerçevesinin sınırlarını çizmeli.fakat bileceğiniz gibibireylerin vicdan anlayışının ne kadar ortak yanı olursa olsun ayrılıklar mevcuttur. yani günah kavramı göreceli midir ? cavap ewetse kimse cennete mi cehennememi gideceğini bilememesinin bununla çelişen bir yanı yoktur.cevap hayır ise inanan arkadaşlar yazıverin günahın sınırları ne imiş çiziverir misiniz?
  13. güzel dakikalar geçirmek dileğiyle ben rıza
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.