Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

jhonywalker

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    624
  • Katılım

  • Son Ziyaret

jhonywalker tarafından postalanan herşey

  1. Arkadaş.. Kitapta[bABA V Pİ(ç)] Ermeni V türk aile konu alınmiş bunun tesadüf olduguna inanıyormusunuz.. Türklere hakaret etmemiştir diyorsun Romanın içeriği Türk aile yapısına bir hakaret V saldırıdır.. Bunu Finalde daha iyi görüyoruz.. Kısaca Türklerde ensest ilişki konu alinmiştir..Ermeniler'i masum Türkleri ***** göstermiştir Romanda.. Şöle Ki Züleyha(asyanın annesi)'ya tecavüz eden mustafa (asyanın Dayısı) V bu eylemi gerçekleştirken GüL kokuları şehvetini arttırıyormuş temalara bakarmısınız.. Romanın sonunda Kahramanımız(ASya) babasının ÖZ Dayısı(Mustafa yane Annesi Züleyhanın abisi) oldugunu anlar.. Şimdi bu edebi bir romanmı''dır??? Daha edebi olmasını istiyorsa yazar ben konuyu daha gerçekçi olması için İngilterede yaşanan gerçek bir ensest ilişkiyi tavsiye aderdim..İngiltere hükümetinin verdiği cezalara ragmen iki kardeş 5 çocuk sahibi olmuştur..Tüm dünya basınında yer aldı bu olay... SayGıLar..
  2. Sevgili Sardunyam.. Düşüncelerinize olan saygım şahsınıza duyduğum saygıya eş değerdir.. Yanliş anlaşilmalar olacaktır elbette ancak ömrü uzun olmayacaktır.. Güneş ısıtsın yüreğinizi.. SayGıLar..
  3. 'Üst sınır' önerisi AKP'yi harekete geçirdi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Milletvekili seçilme yaşına üst sınır getirilmeli. Siyaset emeklilikten sonra yapılacak bir iş olmamalı' yönündeki önerisi AK Parti'yi harekete geçirdi. AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, bazı milletvekillerinin şiddetli muhalefetine rağmen hazırladığı Anayasa değişiklik teklifini bu hafta imzaya açacak. Akgün, milletvekili seçilme yaşının 65 ile sınırlandırılmasını öngören teklifini hafta başında Başbakan Erdoğan'a da sunacak. Başbakan'ın sözlerinin kendisini cesaretlendirdiğini belirten Akgün, "Belli bir yaşa gelen insanlara tapuda bile doktor raporu istenirken, devlet yönetenlerden rapor alınmıyor" diyerek seçilme yaşına mutlaka üst sınır getirilmesi gerektiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan'ın 'Seçilme yaşının tavanını da belirlemek lazım. Siyaset emeklilikten sonra yapılacak bir iş olmamalı' yönündeki sözleri, bundan bir süre önce seçilme yaşının 65 ile sınırlandırılmasını öngören Anayasa değişiklik teklifi hazırlayan AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün'ü harekete geçirdi. Yaklaşık 15 gün önce hazırladığı teklifi milletvekillerine gönderen Akgün, Başbakan'ın sözlerinin ardından çalışmalarını hızlandıracak. Hazırladığı teklifi önce Başbakan Erdoğan'a sunacak olan Akgün, daha sonra Anayasa teklifini imzaya açacak. Anayasa değişiklik teklifini TBMM Başkanlığı'na vermek için 184 milletvekilinin desteğini arayacak olan Akgün, hazırladığı teklifle ilgili ilginç tepkiler aldığını söyledi. Akgün İHA'ya yaptığı açıklamada, "Milletvekillerinin bir bölümünden destek telefonları geldi. Ancak belli bir yaş üstü olan vekiller bana tepki gösterdi. Bazıları yaptığımın fantezi olduğunu ve yaş konusuyla fazla uğraşmamam gerektiğini bildirdiler. Kimisi genel merkez yönetiminin tepki göstereceğini belirterek, çalışmamdan vazgeçmemi istediler. Bazıları ise şakayla karışık 'Yanımıza uğrama, ne yapacağımız belli olmaz' diye tepki gösterdi" diye konuştu. Hazırladığı teklifi milletvekillerine sunduğunu ancak tek tek imza toplamadığını belirten Akgün, "Başbakanımız'ın bu açıklamasından sonra teklifimi imzaya açma zamanı gelmiştir. Başbakanımız'ın açıklamaları beni cesaretlendirdi. Milletvekili seçilme yaşına mutlaka bir üst sınır getirilmelidir. Türkiye'de emeklilik yaşı 65'tir. Belli yaştaki insanlar tapuya gittiğinde doktor raporu isteniyor. Ancak devlet yönetenlerden doktor raporu alınmıyor. Buna bir kural getirilmelidir. Türk siyasetinin önü açılmalıdır" değerlendirmesini yaptı. AK Parti Karaman Milletvekili Akgün, milletvekili seçilme yaşının 65 ile sınırlandırılmasını öngören Anayasa değişiklik teklifi hazırlamıştı. Akgün'ün teklifi Anayasa'nın 76. maddesinin birinci fıkrasının '25 yaşını dolduran ancak 65 yaşını doldurmamış her Türk milletvekili seçilebilir' şeklinde değiştirilmesini öngörüyor. Akgün'ün teklifinin kabul görmesi halinde Meclis'te halen 68 yaşında olan CHP lideri Deniz Baykal başta olmak üzere 101 milletvekili bir dahaki dönem Parlamento'ya giremeyecek. alıntı: mynet haber benim yorumum süper olur...
  4. Arkadaş.. Öncelikle belirteyim ben kanım KAdar sevmem AKP''yi V TAyyip BEg''i.. Habur kapısını açanlara soracaksın Kürt sorununu sınırdan IRAk''a silah taşinirken önceki hükümetler nerdeydi.. Yada ytıllarca PKK''ya yardım V yataklık yapan SURİyeye A.necdet Sezer'in sevgisini seçildiğinin arefesinde ilk Suriyeyi ziyaret etti V bu ziyaretler tekrarlandı.. YA TAYYİB BEG''e ne demeli Abd''ye karşi Suriyeyi korumasını hiç anlamadım..YIllarca Bölücülere yardım yataklık yapan bu dewlete bir tokatta biz atmalıydık.. Bu yazdıklarımı başta başlık adı altındada yazmiştim.. İncirlik üstünden Kuzey Irak''a silah taşinirken nerdeydi bu zmana kadarki hükümetler.. Bu zmana kadar Ermeni meselesi için hangi hükümet çözüm üretmiş.. Aksine Ülkem aydınları Ülkesine ihanet etti önce olmayan bir katliamı üstlenerek..Tıpkı bu arkadaş gibi Bu aydınlarda bir takım güçlere ağiz olmuştur.. BAtının gözü ile bakiyorlar ülkemize buna kızıyorum.. benim karşitliğim bu noktada kızgınlığım bu yönde.. hepsine lanet ediyorum benn sadece Akp''ye değiL.. Parti karalamak için tüm bu zmana kadar olanları siyasi politikaları görmezden gelme arkadaş.. Ben Kızdığım noktaları iyi biliyorumda sen hala AKP üzerinden bana ithamda bulunuyorsun.. Siyasi iedolojim ne olursa olsun öncelikle vatanın birliği dirliğidir esas aldığım ilke.. Sevmediğim birini karalamak adına da bölücü İnsanlara ağiz olmuş bir arkadaşa kulak olmam hak vermem diliimi keserim yine hak vermem.. Ancak sen bana bu arkadaştan ne istiyorsun diye soruyorsun yakışır ne diyeyim. ben Tayyip Erdoğan''ı bir çok iletimde eleştirdim..Cumhurreisi de eleştirdim..Dikkatli takip et iletilerimi yada bilmeden eleştrip hatalara düşme arkadaşim.. İnsan sadece hatalarında eleştirir unutma olumlu yaptığı Ş''lerde takdir edilir kim olursa olsun.. Önce saptırma şehitlere küfretmedi Allahtan kork sewmeyebilirisin ancak iftira atma.. Agnostist ne anlatmak istiyor.. V Diiyolog bariş vesaire terimlerle burda PKK ya af çağrisini dile getirenlerin ağzi kulaği oldu.. Konunun muhattabı olduğu halde burda yok..Yanıt yok bu arkadaştan..Biiz birbirimize düşürdü geçti köşesinden izliyor.. Bu tür Riyaka® insanların oyununa gelmemek için uyarı yaptım V kızdım doğrudur...Alet olduğumuz için.. Dilerim izah edebilmişimdir.. Anlayabilmeniz için defalarca da olsa izah ederim.. SAyGıLAr..
  5. Bir Fırtınadır uyandım derin uykumdan.. Yağmur yağiyor bardaktan boşalırcasına.. Yeryüüzüne.. Ağaçlar secde eediyor adeta.. Damlalar düşüyor Topraga her rükuda.. Toprak buram buram VATAN kokuyor.. Tıpkı Annem gibi kokuyor... Sızlıyor burnum hüzünden.. Kuru Kirpiklerim ıslanıyor.. Düşündükçe.. Topragın altında yatan şehitleri..
  6. Yaşaşin Diye Büyüttüğümüz DostLuklar''ın Düşüncelerimiz''in Öksüz KaLmasını İstemiyorsak Ardımız Sıra Hüzünlü DüşünceLer,,YaşLİ Gözler BırakmamaLıyız..
  7. Marti Name öncelikle Sardunyam arkadaşimiza kurduğum cümlemi tekrar edecem şarkı nakaratı gibi dilime dolandı.. Yaşaşin diye büyüttüğün düşüncelerin öksüz kalmaması dileği ile bu forumda kalmanı isterim.. Kilolu arkadaşim SayGıLar..
  8. SArdunyam.. Forumda kalma yönünde verdiğiniz karardan dolayı çok mutlu oldum.. Şayet gitmiş olsaydınız üzülecektim V düşünceleriniz öksüz kalacaktı.. Yaşaşin diye büyüttüğümüz düşüncelerin öksüz kalmaması dileği ile.. SayGıLAr..
  9. Merhaba Arkadaş.. Okuduğunu idrak edememe rahatsızlığı mı var arkadaş sende iletimi algılayamamişsinda.. Rahatsız olduğumu sanıp yanılgılar içine düşmüşsünde.. Tarihi biliyor gibide konuşmuyorsunuz da kararsız kaldım.. Bir ÇOk isyan olmuştur osmanlı zamanında yalnız bu isyankarları bütün alevilere mal edemeyiz.. Bu gün nasıl ki Bölücü zihniyette olanları benimsemiyorsak tarihtede bu tür faaliyetler içinde olanları benimsememişler.. Tıpkı Dersim katliamın da oldugu gibi ..(bir oku istersen) İslam tarihini aç oku bakalım aleviler ile sunniler ne zamandır bir arada yaşiyor.. Sonra Cumhuriyete mal et istersen.. SayGıLAr..
  10. Osmanlı İmp..hakkındaki birçok bilgiye ulaşabileceginiz bir Kitap tavsiye ederim.. RAif Karadağ''ın MUHTEŞEM İMPARATORLUĞU YIKANLAR adlı eserini okumanızı dilerim.. SayGıLAr..
  11. HALK PARTİSİNİN TEK YANLIŞI(?) 12 Ekim 1969'da yapılacak seçimler için partiler şimdiden yarışmaya başlamıştır. Parti başkanlarıyla ileri gelenlerinin yurdu dolaşarak yaptıkları konuşmalar bunu gösteriyor. Bu arada Halk Partisi kendisi için iane toplamaya kalkışarak Türkiye'de ilk defa görülen bir mücadele şekli denemektedir. Burada asıl söz konusu etmek istediğimiz şey Halk Partisi Genel başkanının kendi partisi hakkında bir hükmüdür: Halk Partisinin tek kusuru seçimle gereği kadar ilgilenmemesi imiş. Biz Halk Partisinin seçimle nasıl ilgilendiğini, oy almadan nasıl iktidara geldiğini bilen ve bu konuda çok ilgi çekici bir de müşahadeye sahip olanlardanız. Bundan ilerde bahsedeceğiz. Bazı insanlar kendilerini her zaman, her konuda haklı zannederler. Yanlış ve kusur kabul etmezler. İsmet İnönü bunların tipik bir örneğidir. şimdiye kadar bir kusurunu itiraf ettiği görülmemiştir. Hele Ulus gazetesinde uzun süredir yayınlanan hatıraları Değişmez Genel başkanın ruh yapısını gösterme bakımından çok mühimdir. Psikanaliz uzmanları için bulunmaz bir etüd kaynağıdır. Bu hatıratı okuyanlar, dikkat ettilerse farkına varmışlardır ki İsmet İnönü bütün askeri ve siyasi hayatı boyunca hiçbir hata işlememiştir. Bütün zaferler onundur. Lozan onundur. Cumhuriyet fikri bile onun kafasından doğmuştur. Atatürk de mühim bir şahsiyettir ama o daha ziyade Millet Meclisindeki yıkıcı muhalefetle uğraşarak Cumhuriyetin kurulmasına hizmet etmiştir. Kurtuluş savaşının ön saftaki şahsiyetlerinden hepsinin büyük kusurları vardir. İnönü bu kusurları yumuşak gözüken sert bir dille anlatmaktadır. Atatürk'e karşı doğan muhalefet de onun hudut ve sınır tanımayan hareketlerine karşı meydana gelmiştir. İzmir suikastinde kurulan İstiklal Mahkemesinin verdiği kararlardan, mahkemenin cereyan safhalarından İsmet İnönü'nün hiçbir haberi yoktur. Yani İnönü masum bir şahsiyettir. Yalniz cephe kumandanlığı, başmurahhaslik ve başbakanlıkla meşgul olmuştur. Yurtta huzursuzluk doğuran ve inkilap hareketlerinin tabii sonucu olan davranışlardan uzak kalmıştır. Hatta 19 Mayis 1944'te Türkçüler aleyhindeki o zavallıca nutku veren İnönü, tutuklamalardan sonra Türkçülere yapılan işkencelerden haberdar olmadığını bile, bizim bildiğimiz iki kişiye, saf ve teatra tavırla söylemiştir ki tabii buna da imkan yoktur. Bunları da biz ilerde kendi hatıralarımizda Türk milletine anlatarak İsmet İnönü ve çağı için tarihi ana kaynaklar bırakacağız. Hayatında işlediği hatalardan hiçbirini kabul ve itiraf etmeyen kimse büyük bir hata ile malul demektir. Hele bir insanın yüreğinde kin denilen iptidai duygu çöreklenmişşe onun sözlerini sıkı bir tenkid süzgeçinden geçirmek şarttir. Bugün artik gün ışığına çıkmıştır ki Birinci Cihan Savaşı sonundakı büyük bozgundan sonra Türkiye'nin kurtulacağına inanan ve bu hususta mücadele hazırlığı yapan iki kişi vardı: Mustafa Kemal Paşa ve Kazım Karabekir Paşa... İsmet İnönü ise davanın edebiyen kaybedildiğine inanmıştı. Yabancıardan birinin, elverişli olanın mandasına bile yanaşıyordu. Kazım Karabekir Paşa'ya yazdığı bir mektupta Amerikan mandasını kabulden başka çare olmadığı belirtiliyordu. ( bakınız: Kazım Karabekir, İstiklal Harbimiz, birinci basım, s 175-177 ). İsmet Paşa'nın, o günkü şartlar icinde, Amerikan mandasına taraftar olmasını, şüphesiz ihanet diye değil kısa görüşlülük olarak değerlendirmek yerinde olur. Çünkü o gün bir Kurtuluş savaşının mümkün olduğunu düşünebilmek büyük bir siyasi matematikçi olmaya bağlıydı ve bu alanda İsmet Paşa, Atatürk'le elbette aşık atamazdı. Fakat buna rağmen İnönü'nün kendisini Atatürk'le eşit tutmasını ve bu hatasını itiraf mertliğinden kaçınmasını elbette vefasızlık ve haddini bilmemek diye değerlendirmek isabetli bir hüküm olucaktır. İsmet İnönü, aradan uzun yıllar geçtikten sonra röportaj şeklinde yayınladığı hatıralarından kendi hatalarını itiraf etse ve artık ölmüş bulunan arkadaşlarına karşı vefalı davransa şüphesiz iyi bir not kazanmış olurdu. Fakat olayları tarafsız bir gözle anlatıyor gibi gözükerek eski arkadaşlarını mustalamak lehinde bir davranış değildir ve tarih hükmünü böyle verecektir. Hele Cumhuriyet fikrini Lozan konuşmaları sırasında düşündüğünü, yani bu hususta Atatürk'e takaddüm ettiğini iddia etmesi olsa olsa İnönü'nün yaşlılığı ile tefsir olunabilecek yanlış bir düşünce mahiyetinden ileri gidemez. Halk Partisi bu memleketin tarihine pek çok kusurlarla karışmış bir partidir ve onun seçime az ilgi göstermesi gerçek kusurları yaninda bir sevap kadar masum kalmaktadır. Bu partinin en büyük kusuru Türkiye'de bugün rezilane bir şekil almış olan solculuğu destekleyip beslemesi olmuştur. Hele 1944'de komünist düşmanı Türkçüleri "Almanlar'la iş birliği yapıp Türkiye'yi almanlar safında savaşa sokmak isteyen maceracılar" diye ilan etmesi partilerinin edebi yüz karası olarak kalacaktır. Türkçüler o ithamdan, kendi iktidarlarının sıkı yönetim mahkemelerinde beraat ettiler. Rusları tepeleyen Almanlar'a karşı sempati beslemelerine rağmen dış siyasette bir Alman taraftarlığı gütmedikleri de anlaşıldı. İsmet Paşa'nın hayatında "Amerikan mandası isteyen" bir devir olduğu kendisinin Kazım Karabekir Paşa'ya yazdığı mektupta sabit olmuş bir hakikattır. Türkçüler'in hayatında buna benzer küçültücü bir nokta yoktur. Zannederim İsmet İnönü'nün Türkçüler'e karşı sönmeyen kini de böyle bi kıskançlığın yarattığı kompleksten doğmaktadır. Gözlem, 1969, Sayi: 21 Hüseyin Nihal Atsız
  12. ''Agnostist'' ****** yazıyorum rumuzunu nifak tohumu ekme insanlar arasına.. Forum Arkadaşlarım bu şekilde ki ******** oyunlara gelmeyelim.. Görüldüğü üzere akıttı ***** Bu ''Agnostist'' denen şahıs çekildi köşesine bizler kendi aramızda tartişmaya başlıyor sonunca birbirimizi kırıyoruz v bölünüyoruz... Bu tür ******* tohumlarını yeşermeden berteraf edelim..Daha dikkatli olalım bu tür hastalıklı düşüncelere sahip insanlara karşi.. Barişçil çözümler,diyolog diyerek kastettiğini iyi algılamamız gerek bugün geldiğimiz noktadaki PKK ile diyolog V bariş,,silah bırakma gibi düşüncelerle bizi avutanlara ağiz olmuş bir arkadaşa kulak olmayalım.. SayGıLar..
  13. Merhaba.. 2.Abdulhamid''e atıfta bulunananlar aradıkları bir çok cevabı Bu ALINTI''da bulacaktır.. KIZIL SULTAN Lakabının nerden geldiğini ögrenecekler'dir.. Tahtı Hangi oluşumların hazırladığı ortamlar sonucu bırakmak zorunda kalmiştir.. 31 MArt olayıda bu oluşumlar neticesinde gelişmiştir..
  14. Fonlar Türkiye’yi bölmek için kullanılıyor Avrupa Birliği’nin sağladığı fonlarla Türkiye’de çeşitli alanlarda çalışmalar yapan kuruluşlar, uygulamaları ile Türkiye’nin geleceğine dinamit koyuyor. Fonları AB güdümlü kullanarak Diyarbakır’da ilkokul öğrencilerine AB bayraklı çanta dağıtılması ile ilgili haberimiz ses getirdi. Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, AB fonlarının Türkiye’yi bölmeyi amaçladığını belirterek, “AB Türkiye’ye karşı oyun içinde oyun oynamaktadır” dedi. Avrupa Birliği’nin sağladığı fonlarla Türkiye’de çeşitli alanlarda çalışmalar yapan kuruluşlar, fonları AB güdümlü kullanarak Diyarbakır’da ilkokul öğrencilerine AB bayraklı çanta dağıtmaları ile ilgili haberimiz ses getirdi. Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, AB fonlarının Türkiye’yi bölmeyi amaçladığını belirterek, “AB Türkiye’ye karşı oyun içinde oyun oynamaktadır” dedi. Gazetemizin dünkü manşetinde yer alan AB fonları haberi ile ilgili olarak açıklama yapan Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, AB fonlarından sağlanan paralar ile Diyarbakır’da öğrencilere üzerlerinde AB bayrağı bulunan çantaların dağıtılmasını değerlendirdi. Başoğlu, AB fonları Türkiye’yi bölmek için kullanıldığına dikkat çekerek, “ Diyarbakır ilimiz, diğer 81 ilimizden bir tanesidir. AB’nin Diyarbakır’a ilgisi Kürt soyundan gelen vatandaşlarımızı azınlık saymalarından kaynaklanmaktadır” dedi. Türkiye’nin artık bir yol ayrımında olduğunu da belirten Başoğlu, Ya ülkenin birlik ve bütünlüğünün korunacağını ya da AB daimi üyeliği uğruna parçalanma ve bölünmenin göze alınacağını söyledi. Başoğlu, Diyarbakır’a AB’nin ve Batılıların özen göstermesinin altında başka amaçlar olduğunu kaydederek, “1 Mayıs ve Nevruz kutlamalarına Diyarbakır’dan katılmaları, orada insan hakları konferansları düzenlemeleri ve son olarak AB bayraklı çanta dağıtmaları, Diyarbakır Ticaret Odası’na AB fonundan para aktarmaları, AB Parlamentosu’nun oyununun bir parçasıdır” diye konuştu. AB’nin elindeki en önemli kozun, Türkiye’nin AB daimi üyeliğine fazla istekli görünmesi olduğunu kaydeden Başoğlu, “Son zamanlarda basınımıza yansıyan AB yöneticilerinin demeçleri yanyana getirip okunduğunda bu daha iyi anlaşılacaktır. AB yetkililerinin bir kısmı Türkiye’yi savunurken, bir bölümü Türkiye’nin Avrupa’ya ait olmadığını savunmakta, bir kısmı hemen daimi üyelik verilmesini isterken bir bölümü ise 15-20 yıl sonrayı işaret etmektedir. Kıbrıs, limanlar ve Ege sorunları ise her AB yetkilisine göre farklı yorumlanmaktadır. AB dönem başkanlığını devralan Finlandiya’nın Türkiye’nin üzerine çullanarak “Ver Kurtul, Ver üye ol, Bölün üye ol, Parçalan küçül üye ol” baskısını yürüttüğü görülmektedir” dedi.
  15. Gazetecilik mesleğinin ustalarından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Onur Kurulu Başkanı ve Sabah gazetesi çizeri Semih Balcıoğlu yaşamını kaybetti... İSTANBUL - Meslek yaşamında yurt içi ve yurt dışında 49 ödül kazanmış olan ‘karikatürün duayeni’ Semih Balcıoğlu, dünyanın 106 çizerinden biri seçilmişti. Balcıoğlu’nun cenazesi, 30 Ekim Pazartesi günü öğle vakti Zincirlikuyu Camii’nde kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek...
  16. Sayın Sardunyam.. Sizinle fikir tartişmaları yapmak öğretici V keyif verici dilerim bir yere gitmezsiniz.. Yaşasin diye büyyüttüğünüz düşüncelerinizin hatrına kalacağınızı umut ediyorum.. SayGıLar
  17. Kardeş değilmiydik ki slogan atıyoruz şaşiriyor ve üzülüyorum... 1000 yıldır aynı cografyada aynı bayrak altında aynı gökyüzüne bakarak yaşadık.. İnançlarımız gereği''de kardeşlik esas''dır.. Unuttuğumuz esaslarımızı hatırlamamız yeterli.. SayGıLar..
  18. Arkadaş.. Yazdıklarına itirazım yok bu paragraflar tariih kitaplarında da geçiyor.. DEğinmek istediğim yorumların farklılıkları Bu görev''de TBMM V AsKERİ arşivlerde''ki belgeleri halka açarak yada bu insanlaarla alakalı vesikaları kitap olarak basmalı yayınlamalı karalayanlara yanıt olarak.. Tarihin övdüğü kahramanların kişilerce karalanmasına imkan tanımamak adına''dır bu dileğim.. Boş zihinlerin bulandırılmaması için.. Dikkat ediniz öncelikle ben hain demedim başarısızdır dedim..ABDİLHAN arkadaşim.. Kendi düşümcemi söledim başarısız insanların kahraman olamayacagına inanmadığımı söledim.. Ancak asla Hain diyemem Vahdettin'e demediğim gibi.. Ocak ayında yapılan bir roportajını okumuştum Enver Pasa''nın torunu'nun ARZU ENVER SADIKOGLU ''nun yaşadıkları V anlattıklarına İnanıyorum..Aradım buldum Google''dan(zaman gazatesi arşivi 15.01.2006) aynen buraya alıntı yapıyorum..uzun bir yazı dilerim ki okursunuz.. SayGıLar.. Murat Bardakçi''nin VAhdetttin''in Hatıralarını ele aldığı eserinden olan bu alıntıya ne demeli peki.. “Mütâlaalarından ortaya çıkacağı gibi, Mütâreke günlerinde (1918) I. Cihan Harbinin neticelerinden sorumlu olan suçlulardan (Devleti harbe sokan İttihâdcıları kasdetmektedir) bana miras kalan ve birbirini takip eden musibetlere karşı, sadece ve sadece şahsımı siper eyledim. Aslında bir taraftan tehlikeli bir yerde kalan hilâfet merkezinde savaştan galib çıkan İ’tilâf Devletleri ile yüz yüze olmak ve onlar tarafından sıygaya çekilmek ve diğer taraftan Anadolu’yu istila eden Yunanlılara mukabele için mümkün ve mahrem vasıtalarla Anadolu’ya memur eylediğimiz Yâverlerimizden Mustafa Kemal’in ihâneti ve bize karşı takındığı isyankâr tavrı karşısında kalmıştım. Bununla beraber aziz vatanımın menfaatleri için Kuvay-ı Milliye’nin sonradan şekil ve mahiyetinin değişeceği hususunda bende meydana gelen fikir ve kanaatlerime rağmen, yine fedâkârlık mesleğini tercih ve takip eyledim. Sırf bu sebep ve hikmet ile, millî gayelere itâatkâr kabineleri iktidara getirdim ve senelerce Kuvay-ı Milliyeyi takviye ettim ve gelişmesi için çalıştım. Anadolu Zaferinin ne gibi tehlikeli şartlar altında tarafımızdan hazırlandığını gösteren belgeler ile Anayasa gereği saltanat makamının korunacağını tasvir eden diğer mühim evrak tesbit edilerek derlenmiş olduğundan, bunların dahi zamanı gelince umumi efkâra açıklanarak, İslâm’ın hizmetkârı veyahut yıkıcısı olanların teşhir ve tayin edileceğini temin eylerim”. Nitekim vefâtını duyan Mustafa Kemal Paşa’nın şu sözleri de, bu cümleleri destekler mahiyettedir: “Çok namuslu bir adam öldü. İsteseydi, Topkapı Sarayı’nın bütün mücevherlerini götürür ve öyle bir ordu kurup dönerdi ki..” Bu söylediklerimizin her satırı, arşiv belgelerine ve muteber kaynaklara dayanmaktadır. Tarihi düzeltmenin kimseye zarar vermeyeceğini düşünüyoruz.. .. 1]- BA, DUİT, 76/3, Gömlek 65 (Mustafa Kemal Paşa bin Ali Rıza’ya Osmanî Nişanı verilmesi); DH-ŞFR, Dosya: 98, Belge nr. 98, Dosya: 99, Belge: 137, 231, 308, 328, 375, 387; Dosya: 101, Belge: 6; Dahiliye Nezâreti Umûr-ı Mahalliye ve Vilâyât Müdiriyeti Kalemi Analitik Envanteri (DH-UMVM), Dosya: 6/2, Belge: 40, 42; Dosya: 11/45-21, Belge: 1-68; DH-KMS, Dosya: 62, Belge: 8; Bardakçı, Murad, Şahbaba, Osmanoğullarının Son Hükümdarı VI. Mehmed Vahidüddin Han’ın Hayatı, Hatırları ve Özel Mektupları, İstanbul 1998, sh. 413, 416 (Bu sayfanın tamamı için bkz. sansürsüz 1. Baskı); Ayrıca kitabın tamamı, bu verdiğimiz cevabın en kuvvetli delilidir; Özsoy, Osman, Saltanat’tan Cumhuriyet’e Giden Yolda Kurtuluş Savaşı’nın Perde Arkası, sh. 127-148. Diğer kaynaklara bu zikrettiğimiz kaynaklardan ulaşmak mümkün olduğundan daha fazla ayrıntıya girmek istemiyoruz... Bu kaynakları okumanı dilerim bir çok yanıt bu eserlerde gizli.. SayGıLar.. Murat BArdakçi''nin eserinin adı ''ŞAh BABA''dır..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.