Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

CILGIN

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    168
  • Katılım

  • Son Ziyaret

CILGIN tarafından postalanan herşey

  1. interneten aşk ve sevgi ben cok gördüm halende devam ediyor önemli olan insan önce kendisiyle daha sonra karşındakine internet üzerinde cok görüştügüm ve buluştugum arkadaşlarım oldu ve halende görüşmekteyim ama birine aşık oldum ve unutamıyorum onu buluşmayıp vegörmedıgım halde GECE YARISI BAŞLIYORSA Bİ CIGLIK DUYMADAN SEVMEYİ BİLİYORSA BU YÜREK GÖRMEDENDE SEVE BİLİR SEVGİLERLE
  2. sevgi emek ıster sevgi fedakarlık ister sevgi sevginin kıymetini kırılınca bilinir sevgi kadar guzel bişey varmı sevgilerle
  3. bencede örnek alınacak bi durun tşk ler emily
  4. h g cabuk ısındın
  5. H G gardeş umarım sende cabuk ısınırsın buraya
  6. CILGIN

    Günün Türküsü

    Dün gece gördüm düşümde Seni özledim anne Elin yine ellerimde Gözlerin ağlamaklı Gözyaşlarını sildim anne Camlar düştü yerlere Elim elim kan içinde Yanıma gel yanıma anne İki yanımda iki polis Ellerim kelepçede Beni bul beni bul anne Dün gece gördüm düşümde Seni özledim anne Gözlerinden akan bendim Düştüm göğsüne Söyle canın yandımı anne Camlar düştü yerlere Elim elim kan içinde Yanıma gel yanıma anne AHMET KAYA
  7. LAZCA konuşma dikatini çekmiştir.Konuşma LAZCA idi,ve rahat rahat konuşuyordu ve konuşmasında DEVLET'in Çernobil'den bu yana neler yaptığını anlattı ve en son da "ALLAH BU DEVLET'in BELASINI VERSİN" dedi.. hakanbaranyıldırım bışey olmaz kardeşım laz söylesede bşey olmaz önemli olan kürtlerin söylemesidir demi hatırlıyormusun bılmem ama bundan 1 kac sene önce dehap ankarada kı partı secımnde bayrak indirme olayı olmuştu. o layıda kürtler yapmış demışlerdi. ama kuru iftira atmış oldular daha sonra bayragı indireni yakalamadılar sanırım sırf DEHAP karalamak için yapılan bi oyun oldugu ortaya cıkmıştı sanırım sevgilerlee
  8. küşların sesini dinliyorum
  9. İNSAN SÖYLEDIGI SÖZÜN ARKASINDA OLMASI LAZIM SEVGİLERLE
  10. gecmiş olsun izmir li arkadaşlar ve ist avcılarda da gecmış olsun dungece sallanmış sanırım her ölüme bi sebep lazım sebepsiz ölüm yoktur sevgilerle
  11. gecmiş olsun kardeş internet üzerinden bence hiç bir zaman alış verış yapmayın farkı yönlendırılıp ertesi sabah bankada para kalmamış olarak görmenizi istemem al gülüm ver gülüm en güzeli demi olan olmuş ama hakını aramak en dogal hakın garıbanların sırtından gecınen cok off
  12. tşk ler cok güzel şiirler
  13. işte tanıdıgımız emily bu bizi kırmadıgın için tşk lerr
  14. CILGIN

    S.O.S.

    bide deli emin diyorlar gercekten güzel bi kampanya herkesın takılmasını bekliyorum sevgilerle
  15. CILGIN

    Günün Türküsü

    YASAK yasaklar içinde tanıdım seni sen bana yasaksın ben sana yasak elini tutugum anlarda bile ne kadar yakınsan o kadar uzak oysaki dönüş yok artık bu aşktan bir kaea sevda bu zordan yasaktan ecel daha kolay sensiz olmaktan sen bana tutsaksın ben sana tutsak ne olur sitemkar bir söz söyleme severek düştük biz bu ceheneme yanardag olsan da gönül bahceme sen bana yagmursun ben sana toprak
  16. merhaba emily gidecek biri varsa o kendini biliyor zaten emily umarım kararını degişirsin tartışmanında bı sınırı vardır ama bazıları bu sınırı taşırıyor. kırıcı laf söyluyorlar amcamın bi lafi vardır kolayı herkes başarır önemli olan zoru başarmak sevgilerle sewalın dedigi gibi hoscakal demiyorumm
  17. h g arkadaş havalar soguk kendıne dikat et
  18. CILGIN

    bir anneden kızına mektup

    TŞK LER SEWAL
  19. TŞK LER emily
  20. kral banada para lazım versene biraz borc
  21. Lozan ve Kürtler 24 Temmuz 1923 önemli bir tarihtir; Türkiye emperyalist işgalcilerden kurtulmuş olmasına rağmen 1911 yılından beri süren savaşlardan yorgun düşmüştür. Ekonomik ve insan kaynakları bakımından zayıflamıştır. Ancak, emperyalist kuşatma, işgal orduları ve kapitülasyonlar artık geride kalmıştır. Tüm Anadolu halkları emperyalizme karşı kahramanca bir direniş sergilemiş ve emperyalistlerin sadece Türkiye’ye dayatmış oldukları bir anlaşma olmayan, aynı zamanda tüm Yakın Doğu halkları bakımında esaret antlaşması olan Sevr Anlaşması parçalanmıştır. Türkiye halkları; Türk, Kürt, Laz, Boşnak, Çerkez, Arap… tüm halklar ele ele vererek emperyalist kuşatmayı dağıtmış ve büyük bir sevinçle bağımsız ve demokratik bir ülke kurmanın hesapları içine girmişlerdir. İşgalciler dağılmış ve yenilmiştir. Türkiye artık “hasta adam” değildir. Halkımızın gücü, iradesi ve mücadelesi karşısında emperyalistler dize gelmiştir. Bir süre öncesine kadar önünde el pençe divan durulan ülkeler konumlarını yitirmiş, Türkiye’nin temsilcileriyle aynı masaya oturmak zorunda kalmışlardır. İngiltere’nin politikaları çökmüş, hüsrana uğramıştır. Yunanistan yenilmiş ve geri çekilmiştir. Almanya, İtalya, Fransa her biri değişik düzeyde olmak üzere eski konumlarını yitirmiş, ancak Sevr’le elde ettikleri imtiyazları korumanın dümenleriyle meşguldürler. Ama, Türkiye artık emperyalistlerin karşısında “hasta adam” durumunda değildir. Ülkesinde işgalcileri kovmuş, devrim yapmış, başı dik ve gururlu bir ülke olarak masaya oturmuştur. Türkiye ile kötü ve düşmanca ilişkiler içinde olan Rusya İmparatorluğu yıkılmıştır, yerini Türkiye halklarına dostluk ve kardeşlik elini uzatmış olan Sosyalist Sovyetler Birliği almıştır. Ulusal Kurtuluş Savaşı boyunca maddi ve manevi olarak Türkiye halkını desteklemiş olan sosyalist bir ülke tarih sahnesinde yerini almıştır. Yani Türkiye emperyalistlerle Lozan’da masaya oturduğunda aynı zamanda arkasında Türkiye’nin konumunu destekleyen ve ona güç veren koca dost bir ülke, Sosyalist Sovyetler Birliği vardır. Ancak, Türkiye halklarını temsilen Lozan’a gidenler halkımızın ortak olarak vermiş olduğu başarının temsilcileri olarak gittiklerini unutmuştur! Kürtleri yok saymanın hesaplarına başlamışlardır. Sadece Türk temsilcileri değil, Türkleri olduğu kadar Kürtleri de, diğer halkları da temsil etmek durumunda olan temsilciler, Kürtleri ve diğer halkları yok saymak için kılı kırk yarmış, halkla sırt çevirmiş, ortak mücadeleyi yok saymışlardır. Emperyalizme karşı verilmiş olan bir Kurtuluş Savaşı, diğer halklar üzerinde Kürtler üzerinde hegemonya kurmanın arenası olmuştur. Lozan, emperyalizme karşı hakların bir kazanımıyken ve Türkler bakımından oldukça ileri bir duruma denk gelirken, ne yazık ki ırkçı ve şoven temsilcilerin tutumundan dolayı, Kürtler ve diğer halklar için baskı ve esaretin, inkar ve şiddetin dayanağı olmuştur. 24 Temmuz 1923 yılında emperyalist güçler ve Türkiye arasında İsviçre’nin Lozan şehrinde imzalanan barış anlaşması Kürtlerin inkarının belgesi de olmuştur. Kürtlerin hakları ve temsiliyeti, bağımsızlığı ve özerkliği gibi sorunlar Lozan’la birlikte yok sayılmıştır. Dahası Lozan Anlaşması’nda “Azınlıkların korunması -III. Bölüm” (Madde 38, 45) gibi hükümlülükler bile uygulanmamıştır. 38. maddede; “Türkiye hükümeti Türkiye’nin bütün halkını köken, ulus, dil, ırk veya din farkı gözetmeksizin onların yaşamını ve özgürlüğünü tam olarak vermekle yükümlüdür. Türkiye’nin insanları her inanç din veya her türlü inanç sistemine… özgür bir şekilde tabi olma hakkına sahip olacak…. Bunların gereklerini açık bir şekilde yerine getirecektir.” Taahhüdü hiçbir zaman gerçek olmamıştır. 39. maddede ise “herhangi bir dilin özgürce kullanımına herhangi bir sınırlama getirilmeyeceği” imza edilmiş olmasına rağmen buna uygun davranılmamıştır. Seksen beş yıllık cumhuriyet boyunca Kürt halkının yaşadığı acılar ve uğradığı haksızlıklar bilinmektedir. Uluslararası hukuk açısından ve Türkiye gerçeği bakımından söylenecek olan, Lozan Antlaşması’nın Kürtlerin ulusal haklarına büyük zarar verdiğidir; Kürt halkının ulusal hak ve özgürlükleri sadece fiili olarak değil, resmi olarak da gündemden çıkarılmış ve Kürtlere uygulanan inkar ve şiddet politikaları bir ülkenin iç sorunu gibi gösterilerek durum görmezden gelinmiştir. TARİHİN BİR İTİFARİ DOGRULTUSUNDAN ALGILANMASI Hırçın dalgalarıyla boğuştuğumuz bir yüzyıl. Boğuk sesiyle uykularımızı kaçıran, düşlerimizi paramparça eden koca bir asır. Mavi umutlarımızı acılara boğduran, her yılı inkarın adı, her yılı ölümün ve korkunun kol gezdiği bir tarih. İşte bu koca asrın gün batımında ve yeni bir yüzyılın ilk şafağında, bir Avrupalının Berliner Tagesspiegel gazetesinde yayımlanan özel demecinde dünya tarihi bir itirafa tanık oldu: ”1919 Paris Anlaşmaları'nda Kürtlerin devlet olmasına izin verilmemesi ağır bir hataydı.” Almanya’nın eski başbakanlarından Helmut Schmidt’in 80 yıllık bir hatayı itiraf etmesinin temelinde belki Kürtlerin haklarından çok, sorunun Avrupa’ya taşınma ve büyük kentlerin sokaklarında Avrupalının günlük yaşamının bir parçası olma endişesi yatıyor. Avrupa idealizmi nedeniyle bunlara katlanmaya akıl erdiremeyen eski başbakan ilgili demecinde bu endişesini ’Biz şimdi bu büyük ihtilafı AB'ye mi alacağız?’ biçiminde dile getiriyor. Ancak itirafın temel gerekçesi ne olursa olsun, tarihin doğru bir biçimde algılanmasına yardımcı olma yönünde bir işlev görmeye aday olduğu için de önemli olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde ikinci bir Lozan’la karşı karşıya olduğumuz ve gerçeklerin dile getirilmesinin salt iktidar tarafından değil, daha önce ‘muhalefet’ oldukları iddiasında bulunanlarca da suç sayılmaya başlandığı bir zaman diliminde, dünyanın yeni umutlarla girdiği 21. yüzyıla, en temel haklarından hala yoksun olmasına karşın, geleceğe ilişkin umutlu olmaya çalışan Kürtler de her yeni bir dönemde olduğu gibi, hayal kırıklığına uğramanın oluşturduğu korkuyla ve Avrupa’nın işte böyle bir tarihi itirafı ile merhaba dedi
  22. SİZ neden kabullenmiyorsunuz mezopotamya mezopotamyaaa yazmana gerek varmı da mezopotamya kürt devletitir kabül lenin tarihii araştırın biraz adres vereyim size isterseniz haclı seferlerii baslamadan kürtler vardıı mezopotam ya ya bak görürürsün gardeşim google den dene olurmu sevgilerle
  23. bız bişey demiyoruz tarıh yazıyorr insanları aydınlatmak ve biliclendirmek boyunumuzun borcu sevgilerler
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.