Pire yakamızı bırakmayan bir böcektir. Pirenin bugün bulunan fosillerine bakılacak olursa dinozorlar döneminden bu yana var oldukları görülür. Kış aylarında biraz daha seyrek görülseler bile yaz boyunca bize rahat vermezler. Pire kaşıntı vermesinin yanı sıra bize birçok hastalık da bulaştırabilir. Pirenasıl bir böcektir biraz ondan bahsedelim. Pire 2-4mm boyunda, kızılımsı kahverengi olan bir haşeredir. Pire insanların ve hayvanların kanlarını emerek beslenir. Pirede petek göz yoktur, başının sadece bir tarafında tek bir göz bulunur. Bazı pirelerin hiç gözü bulunmaz. Pire gündüzleri pasif geceleri aktif olur. Sulu ortamda yaşamayan(su piresi hariç) pirenin, üremesi nemli ortamlarda daha kolay olur. Evcil hayvanları ilaçlamak hiçbir zaman kesin çözüm sağlamaz. Pire olan hayvan ve evleri periyodik olarak ilaçlama yaptırmanız gerekir. Dünya üzerinde 1400–1500 civarında pire türü bulunur. En çok bilinen pire çeşitleri;
kedi piresi, kum piresi, köpek piresi, pamuk piresi, insan piresi, kar piresi, baş piresi, toz piresi, su piresidir. Pire yumurta yöntemi ile çoğalır. Kanını doyasıya emdiği canlının üzerinden ayrılan pire, uygun bulduğu ortamlarda yumurta bırakmaya başlar. Pire kanatsız bir böcektir. Uçarak değil, zıplayarak hareket sağlar. Ömrü 1 yıl kadar olan pirenin arka bacakları uzun ve güçlüdür sıçramayı arka bacakları sayesinde yapar. Pire böceği birçok salgın ve tehlikeli hastalığı ulaştırabilir. Vücudunun 20 katı fazla kan emebilen pire çok hızlı ürer. Pire 30 ve 50 kadar yumurta bırakabilir. Dişi pire yaşantısı süresince 2000 yumurta bırakabilir. Pire larvaları kördür. Yerleştikleri canlının deri döküntüleri ile beslenme sağlarlar. En büyük pire Kuzey Amerika’da görülen Hystrıchopsylla schefferi adı verilen piredir. Bu pirenin büyüklüğü yaklaşık 12mm olarak bilinir. Zoonoz, veba, humma, dizanteri, tifüs gibi salgın ve tehlikeli hastalıklar pirelerin ısırmasından insanlara bulaşır.