arman tarafından postalanan herşey
-
Armanca...
Sen! Göbekli şişman taksici... Ne yaptın o gün hatırlar mısın? Ya da umursar mısın ? Bunca yıl sonra bile vicdanına salladığım onca küfrü hiç duyar mısın ? Şu an kim bilir ne yapmaktasın? Sırtın pek karnın tok nerelerde zıkkımlanmaktasın? Alkolün dibine batıp da yine direksiyon başına mı geçersin? Yollarda bir katil edasıyla yeni kurbanlar mı ararsın? Dön hele 10 yıl öncesine, bakıver bi geriye... Senin için önemsiz bir ayrıntı belki ama bizi alt üst ettiğin geceye... Hatırladın mı hani pis pis içmiştin... Hatırladın mı hani adi bir mahlukat gibiydin.. Gaz pedalına değil de yüreklere basar idin... Ayıl be adam! Aç şu kahrolası gözlerini.. Sağda bir otobüs durağı! Görmüyor musun? Gecenin koyu karanlığında parıldayan tazeyi farketmiyormusun? Abim o benim. Bilmiyormusun? Bilmiyorsun... Vuruyorsun ona, ezip geçiyorsun.. Annemin üzerine titrediği Babamın ilk göz ağrım dediği bedeni nasılda öldürüyorsun. Allah belanı versin! O benim abim... Henüz 22 sinde bir meleği öldürüyorsun. Onunla bir gelecek kurmayı düşünen insanları da beraberinde... Babasını, Anasını, Sözlüsünü ve birde benim onda olan yarımı... Sonra bir de utanmadan, kazaydı diyorsun... Sorumsuzluğuna kaza diyelim. Cahilliğine kaza diyelim. Alkolikliğine de kaza diyelim Ama ben sana cinayet derim. O gece bir kişiye değil bir geleceğe çarptın sen. O gece bir kişiyi değil hepimizi öldürdün sen. Ve Tanrı biliyor ya bunun hesabını vereceksin. Ya bu dünyada, ya da orada karşılaştığımızda... Haydi şimdi, yine zıkkımlan dalıver alkolün dibine İç yine içebildiğin kadar ve geçiver direksiyon başına Sür aracını tekrar ve tekrar dön o geceye Bak! Görüyormusun yine sağda beklemekte... Çarptığın adam değil bu kez, hesap günü seni izlemekte
-
Rakamlarla Din
Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış herif megolaman kendi yazdığını kendi onaylıyor kendi kendine gülüyor eğleniyor ve bizleride eğlendiriyor renk kattı foruma
-
Mehdi gelecek mi?
Lavey denilen elemanın matematikle ilgili problemleri var ve ya hayalle gerçeği birbirine karıştırmakta ... Demek inananların sayısı her geçen gün azalıyor öylemi...
-
BUGÜN DOĞUM GÜNÜM
Katlivacip arkadaş doğum günün kutlu olsun..
-
Tanışmak istediğiniz ilk 3 kişi
Admin arkadaşla tanışmayı da çok isterdim
-
DUVAR YAZILARI
Buraya çöp dökeni eşşekler kovalasın
-
Semra hanımın oğlu ATA ölmüş?
Ata denilen zavallının mezarı başında kişiliksiz babasının yaptığı şovu da gördük ya Kendi babama olan sygım kat be kat arttı...( Adam mezarın başına Televizyoncularla anlaşmalı olarak geliyor yaa )
-
istanbulda kendini kaybeden suretler
Topicin amacı '' buyrun arkadaşlar ruhsal sorunu olanlar bana açılsın'' mı?
-
uyuşturucu ve gençlik
Bir dönem esrar denilen mereti kullanmıştım baştan söliim esrar bağımlılık yapan bişi değil ama kesinlikle beyni uyuşturan tüm sinir kaslarınızı hissizleştiren zararlı bir madde... Aynı şekilde bali ve tiner gibi uçucu maddelerde kısmi hafıza kayıplarına dahi yol açabilecek kadar insanı insanlıktan çıkaran zararlı maddelerdir Ama her zaman tüm bu zararlı alışkanlıklar içerisinde kendimce en tehlikeli gördüğüm SİGARA olmuştur...
-
AKRABA EVLİLİĞİ
Doğrusu sakat çocuk doğumlarının tem sebebi henüz bilinmemektedir. Geçen sene yapılan bir araştırmaya göre Türkiyede sakat doğum oranı yüzde 7.4 müş ve bu 7.4 sakat doğumların yüzde 3.2 si akraba evliliği yapanlarda gözükmüş. Kendi çevremden baktığımda mesela Dayım dayısının kızıyla evli ve şimdiye dek yengem 4 doğum yaptı bu doğumlardan ikisinde bebekleri ölü ve sakat doğmuşken diğer iki doğumundaki çocukları gayet sağlıklı dünyaya gelmişlerdi.
-
Hey! Üstteki Yerinde olsaydım eğer...
Yerinde olsaydım daha dönem başı diye derslerimi ihmal etmezdim
-
Rakamlarla Din
Hem de ne alimler bir avuç şaşkın.. İçlerinde öyle şaşkınları var ki '' biz evrimi ispatlamk için bilimsel kazılar yapıyoruz ama siz Allahı ispatlamak için hiç kazı yaptınız mı ? '' dicek kadar alimler
-
Allah Olgusu Nasil Olustu ?Neden ihtiyac Duyuldu ?
Okudum ve işte yorumum Lavey Kralın ************
-
Tüm dinler birdir
Seni gidi hasta hayranim benim buraya dami arkamdan geldin
-
Hey! Üstteki Yerinde olsaydım eğer...
Yerinde olsam artık itfaiyeyi çağırırdım nasıl ineceksin ağaçtan ?
-
ALLAH YOKTUR!
Mantığa bak Siz ateistler ya da her hangi bir din ve ya inancın yaşandığı hangi toplulukta fakirlik ortadan kaldırılabilmiştir yani olurda bu kadar komik olunmaz
-
7 RAKAMININ DİNLE BAĞLANTISI NEDİR
senin istediğin yemekten ben yapmıyorum
-
Kadinlari tanimak
Çok tatlısın
-
7 RAKAMININ DİNLE BAĞLANTISI NEDİR
Zavallı durumlara düşen insanları gördüm yardım istiyorlar dı sen neden istemiyorsun lavey ayrıca karnın acıkmış gibi davranıyorsun ama aradığın yiyecek burda yok...
-
7 RAKAMININ DİNLE BAĞLANTISI NEDİR
Bende
-
Yakalanma Anı
Üstad sen yenisin o yüzden bu sitemini anlıyorum ama anlamadığın şey bu bir çeşit oyun topici yani uydur uydur söyle ben burda böyle bir topic açtım diye senin karakterinde biri olmam gerkmiyor ayrıca ben evli değilim ama zamanında sevgilimi bir başka kadınla aldatmıştım bunu da bir başka topicte söyledim zaten ama senin ki farklı bir durum her neyse kasmaya gerek yok cevabın varsa esprili bir üslupla yaz yoksa eşini aldatmaya devam et biz seni meşgul etmeyelim...
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Google den daha yeni mi buldun Archeoptryx hakkındaki bilgileri halbuki ben sana onları dün yazmıştım yazılarının hepsinide okudum Maaşşallah Archeopreyx bir ara formmuşta meğer dünyanın haberi yokmuş ....ben sana ne sordum sen hangi mindere kaçtın yine Allah rızası için diycem ama Allahın olmadığı için Delilkanlılık adına kaçmadan çarpıtmadan sorularıma net cevaplar ver arkadaş Stnley Miller deneyinde Cold Trap' ı kullanmışmıdır kullanmamışmıdır ?
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Ha şöyle ! Evrimci bilim adamlarının sahtekarlıklarını da kabul ettiğine sevindim şimdi gelelim Millere... Bana millerin kullandığı atmosferin gerçekçi olmadığını nerde söylediğini sormuştun cevabını vermiştim ama sen kendi mantığınca yine de bunu kabul etmedin pekii çokbilmiş arkadaş söyle bakalım Miller deneyinde COLD TRAP adlı aleti kullanmışmıdır kullanmamışmıdır ?
-
Kadinlari tanimak
Bu oldukça güzel bir yazı canım ama ya sonuç ne anlatmak istedin ?
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Bilim Araştırma Vakfı'nın Miller deneyinin bilimsel geçersizliğini bu derece açık ve net bir biçimde ortaya koymasından ve kendi asılsız iddialarının iç yüzünün ortaya çıkmasından son derece rahatsız olan Bilim ve Ütopya dergisi yazarı Ümit Sayın, dergisinin bir sonraki Kasım 1998 sayısında Miller'in, BAV'ın belirttiği gibi bir itirafta bulunmadığını ve hala kendi deneyinin arkasında olduğunu yazmıştır. BAV buna cevaben yayınladığı bültende Miller'in, kendi deneyinin gerçek şartları yansıtmadığına dair bizzat kendi ifadelerinin yeraldığı kaynaklardan ilgili alıntıları vermiştir. Bu şekilde Ümit Sayın'ın kendi işine gelmeyen kaynakları örtbas etme yöntemini de deşifre etmiştir. Bilim adamlarının ilkel atmosferde hiç bir zaman amonyak bulunmadığı yönündeki açıklamaları önce jeologlar arasında daha sonra da tüm biyokimyacılar tarafından kabul edilmiş bir gerçektir. Bunun sonucu olarak 1970’lerden itibaren Stanley Miller’ın metan-amonyaklı deneyi bilim dünyasında gitgide geçerliliğini yitirmiş ve tamamen terkedilmiştir. İlk atmosferde amonyak bulunmadığı ve dolayısıyla Miller’ın deneyinin geçersiz olduğu bizzat deneyi yapan Stanley Miller tarafından da kabul edilmiştir. Bilim ve Ütopya dergisinin yazarı ise, Stanley Miller’ın hiç bir zaman böyle bir açıklama yapmadığını iddia etmektedir. Oysaki, Stanley Miller, 8-12 Eylül 1985 tarihleri arasında İsveç’in Stockholm şehrinde, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından düzenlenen “Molecular Evolution of Life” isimli Sempozyum’da sunduğu bildiride şu ifadeleri kullanmıştır: “Metan, azot ve yok denecek kadar az miktarlardaki amonyak ile su buharı karışımı ilkel dünya için daha gerçekçi bir atmosferdir. Amonyak okyanuslarda çözüneceğinden atmosferde çok miktarlarda bulunamazdı.”(4)Stanley Miller’ın “Current Status of the Prebiotic Synthesis of Small Molecules” başlığını taşıyan bu bildirisi, Sempozyum’daki tüm bildirilerin yayınlandığı “Molecular Evolution of Life” isimli kitapta tam metin olarak yayınlanmıştır. İşte Bilim ve Ütopya dergisi yazarının varolmadığını iddia ettiği kaynak, bu makaledir. Şüphesiz ki, Stanley Miller’ın “ilk atmosferdeki amonyak miktarı yok denecek kadar azdı” şeklindeki açıklaması Miller’ın metan-amonyak modelinden vazgeçtiğini göstermektedir. Çünkü Miller Deneyi çok yüksek miktarda amonyakla gerçekleştirilmiş olan bir deneydir. Amonyak olmadan yapılan deneylerde hiç bir amino asit elde edilemediğine göre(5) ortada Miller Deneyi diye bir bilgi kalmamaktadır. Stanley Miller, ilk atmosferde amonyak bulunmadığını sadece İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’ndeki sempozyumda değil, çeşitli bilim dergilerindeki makalelerinde de ifade etmiştir. Örneğin Science dergisinde yer alan bir makalesinde, ilk atmosferde amonyağın bulunmaması gerektiğini şöyle belirtmiştir: “Şimdiye kadar kabul ettiğimiz şartlarda, azotun kararlı olduğu bileşik amonyak olmasına rağmen, bu amonyak gazının büyük kısmı okyanuslarda amonyum iyonu ve amonyak karışımı olarak çözünecektir.”(6) Ayrıca Stanley Miller, kitaplarında ve makalelerinde, metan ve amonyak gazlarını seçişinin belli bilimsel bir sebebi olmadığını, bunun tamamen kişisel önyargıya dayalı bir tercih olduğunu ısrarla ve defalarca vurgulamıştır. Bunlardan ikisi şöyledir: “Jeolojik ve jeofizik kanıtlar ilkel dünyanın dışkabuğunda yer almış olan şartlar hakkında herhangi bir kesin yargıya varmamız hususunda yetersiz kalırlar. Özellikle ilkel atmosferin kompozisyonuna ilişkin yaklaşımlar tartışmalıdır. Bu nedenle, kendi önyargılarımız daha bir önem kazanır.” (7) “İlkel atmosferin içeriği hususunda herhangi bir görüş birliği yoktur. Şu belirtilmelidir ki 3.8 milyar yıldan daha yaşlı kayalar bilinmediğinden 4.6 milyar ile 3.8 milyar yıl önceleri arasındaki dünya şartları hakkında bir jeolojik kanıtımız mevcut değildir.”(8) Tüm bu belgeler, 1953’teki Miller deneyi’nin gerçek şartları yansıtmadığının bizzat Stanley Miller tarafından kabul edildiğini göstermeye yeterlidir. O nedenle, Bilim ve Ütopya dergisi yazarı Ümit Sayın’a “Stanley Miller görüşlerinden hiç bir zaman dönmedi” gibi iddialı açıklamalar yapmadan önce, ortaya atacağı iddiayı etraflıca araştırmasını tavsiye ederiz. Aksi halde, bu örnekte olduğu gibi, komik duruma düşmesi kaçınılmazdır. Kaldı ki Miller deneyinde kullanılan gazların ilkel atmosferde bulunması gerekenlerden farklı oldukları, dolayısıyla deneyin gerçek şartları yansıtmadığı, pekçok bilim adamı tarafından da ispatlanmış ve bugün bilim dünyasında genel kabul gören bir gerçektir. Yazının başında alıntılarını verdiğimiz, 1998 tarihli, "National Geographic" ve "Earth" dergilerinde açıkça belirtilen bu gerçek daha 60'lı yıllardan itibaren pekçok bilim adamı tarafından ortaya konmuştur. Preston Cloud, Philip Abelson, D.E. Nicodem gibi jeofizik ve jeokimyacıların yaptıkları araştırmalar, Miller’ın deneyinde kullandığı metan ve amonyak gazlarının atmosferde hiç bir zaman varolmadığını ortaya koymuştur. Bu bilim adamları, atmosferi meydana getiren volkanik gazlar içinde metan ve amonyağın bulunmadığını, ayrıca kaya katmanlarında metan ve amonyağa dair hiç bir bulgunun mevcut olmadığını, dolayısıyla metan ve amonyak gazlarının ilk atmosferde bulunmadıklarını belirtmişlerdir. Buna ilişkin sayısız açıklamadan burada üçünü aktarıyoruz: “Metan ve amonyak gazlarını içeren ilkel bir atmosfer hipotezinin sağlam temellerden yoksun olduğu ortaya çıktı ve gerçekten de çürütüldü. Artık jeologlar başka bir alternatif görüş benimsediler: Hava ve okyanuslar volkanlardan çıkan gazlardan oluştular.(9) “Eğer ilkel atmosfer volkanik dağlardan çıkan gazlardan meydana gelmişse o zaman metan ve amonyak gazları o atmosferde çok az bulunuyordu. Çünkü halihazırdaki yanardağlar bu gazlardan hiç cıkarmazlar.(10) “Dünyanın atmosferinde metan büyük miktarlarda bulunmuş olsaydı, bunun için jeolojik kanıtlar bulunması gerekirdi. Laboratuvar deneyleri gösterdiler ki bu gazı içeren yoğun bir atmosferden kalması gerekenlerden biri de tortul killer tarafından korunmuş olan hidrofobik organik molekül oluşumlarıdır. Bunun yanında en eski kayaların anormal miktarlarda karbon ve organik maddeler içermeleri de gerekirken, böyle birşeyi göremeyiz.” (11) Buraya kadar açıkça anlaşılacağı gibi, Bilim ve Ütopya dergisinin büyük evrim uzmanı Ümit Sayın'ın 60'lı yılların dahi gerisinde kalan bilim düzeyi ile sözkonusu derginin çığırtkanlığını yaptığı tarihin karanlığına gömülmüş köhne ideoloji, hep birlikte büyük bir uyum sergilemektedirler. ......