Yanlış sokaklardan sapan aşklarla
Yok olan ümidiyle, yıkılan duygularla
İnsan, doğar,yaşar sonra bir an yanar
Gözler, gözleri bekler sonra fısıldar
İhanet ; düştün ağıma....
Gecenin birindeyim, elimde kadehim
Bir ben varım odamda ve bir de kendim
Perdelerim kapalı, gözlerim yaşlı
Sırıt hadi nefsim, al işte tükendim
Dışarıda araba sesleri, odamda öfkemin sesi
Pis pis kokuyor sarhoş ruhumun nefesi
Yüreğimde acı, yıllar orda saklı
Bekle! Bir kadeh daha, sonra geçmişe göm beni.
Dün gece bir adam öldürdüm...
Yılların öfkesini vererek pazularıma ve oradan avuçlarıma
Sıkıverdim boğazını hınca hınç, atıverdim odanın ortasına
Dün gece bir adam öldürdüm
Acı dolu gözlerle bakıyordu bana, karanlığımı yansıtan aynada
Hiç duraksamadan öylece kurtar diye fısıldadı sessizce
Dün gece bir adam öldürdüm
Bıkkınlığının ifadesini taşır yüzünde ve ıslak gözlerinde
Eski bir masal saklı, hüzün var kelimelerinde
ve dün gece ben seni öldürdüm yıldızların şahitliğinde...
Seni anlamadığımı mı sandın..? Umursamadığımı mı..? Eğer öyleyse
yanıldın bebeğim, ya da ben yanılttım seni.
Hezeyanlarımla kol kola geçerken günlerim, usul usul özledim senide
farkettirmedim... Çocukluğuma ver.
Bana her seni seviyorum deyişinde, bende seni derdim de kırılırdın ya
gizlice... Tembelliğime ver.
Hani seni kıskanırdımda belli etmezdim ya, hani uğraşırdın kasıtlı,
kızdırmak için ama ben tepki vermezdim... Aptal gururuma ver aslında
delirirdim.
Sen her buluşmamızda gözlerini ayırmazken benden, ben sağa sola
bakardım da bir türlü uzun uzun bakamazdım ya sana... Ürkekliğime ver
Öpüştüğümüzde sıkı sıkı sarılırdında bana, ben kollarından nazikçe
sıyrılır arkamı dönerdim ya sana ... Rengime ver, kıpkırmızı olurdum o
anda...
Ve bir gün sen gittin, giderken seni hep saklıyacağım dedinde ben
ağzımı dahi açamadım ya...Sabrıma ver arkandan çok ağladım oysa