kralx tarafından postalanan herşey
-
Asiklar atisiyor
Dedem gelir dağdan Üzüm bozar bağdan Çok yeme erbay Göbek yaparsın yağdan İşin gücün yemekmi Bizde yemeğe gelekmi Yer varmı sofranda Yoksa uğramadan gidekmi..
-
Asiklar atisiyor
Ey paula bu ne hal Aşıksın sen herhal Dağıtmışsın belli.. Topla kendini derhal Ey gidi şanslı adam dinle İşin olmasın inle cinle Bu kızı kaçırma elinden Sonra konuşmam senle..
-
Evrim neden rahatsiz eder?
Sayın A.T O rasyonel kanıtları görebilirmiyiz.. Boşver ateşli tartışmayı falan sen sakin sakin anlat.. Ama önce Fransız bilim adamlarının son keşfini oku (yukarda)...!! Saygılar..
-
SİZCE EVREN NASIL YOKOLACAK?
Sayın A.T Bilim-Teknik haziran 2006 sayısındaki ifade edilen bulgunun üzerine çabucak bir teori geliştirdiğinizi görüyorum... Şu anki hesaplamalara göre evrenin genişleme hızının azalacağı yere arttığı saptanmıştır.. Farsedelim şuan hala ilk patlamanın dağılım enerjisi artışta, farzedelim ki ilk patlama enerjisinin bittiği noktaya gelip (tepe noktaya) aynız hızla yada daha büyük bir hızla çöküşe geçecek.. Hadi buraya kadar geliştirilmiş teorileri okuduk, sonrasında tekrar bir patlama olacağını hangi mantıkla ve hangi hesapla dile getiriyorsun.. Dinin bebeklik işi olduğunu neye dayanarak söylüyorsun.. Yoksa sana küçükken lafontenden masallar yerine dinden masalarmı anlattılar, dinde masal yokki anlatsınlar, yoksa gerçekleri masal gibi algılıyorsun.. Bilim nasıl Allahı keşfedemez.. Sen bilimsel olarak bir bilgisayardan belki bir milyon kat daha karmaşık ve bilinçli bu tasarımları, düşünme yetisi olmayan doğanınmı yaptığını söylüyorsun, yoksa tamamen tesadüfmü... Saygılar-sevgiler..
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Bozan, erbay, focal, geceyağmuru, emilypandora, natali, celine, golgi, şevval, terapi, jön....
-
Tanışmak istediğiniz ilk 3 kişi
Hz. Muhammed (s.a.v) İbni sina Einstein Forumdan.. Geceyağmuru Emlypandora Bozan
-
BİR ATEİST'İN PSİKOLOJİSİ..
1-AİLENİZİN, EĞİTİM DURUMU VE HAYAT ANLAYIŞI NASILDIR? 2-YETİŞTİĞİNİZ ÇEVRENİN KÜLTÜREL DURUMU NEDİR? 3-SİZE ATEİZMİ ÖĞÜTLEYEN VAR MI? 4-ATEİST OLMADAN ÖNCE ATEİZMLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİZ NEYDİ? 5-ATEİZMİ EĞER BİR SÜREÇ İÇİNDE KABUL ETTİYSENİZ, BU SÜREÇ NASIL BAŞLADI VE DEVAM ETTİ? 6-YAKIN ÇEVRENİZDE SİZİN DİNİ GÖRÜŞLERİNİZDEKİ DEĞİŞİME ŞAHİT OLANLAR VAR MI? YOKSA BU KONUDA İÇE KAPANIK MISINIZ? 7-ATEİZMİN, YAŞAMINIZDA YAPTIĞI DEĞİŞİKLİKLER NEDİR? 8-KENDİNİZİ BİR ATEİST OLARAK SİYASİ VE KÜLTÜREL OLARAK NEREYE YERLEŞTİRİYORSUNUZ? Teşekür ederim sayın gecekuşu.. Ateist arkadaşlardan bu soruları cevaplamalarını istiyoruz (nacizane).. Bakalım bir ateistin düşünce yapısı ve psikolojisi hakında ne kadar bilgi çıkartabileceğiz.. Saygılar-sevgiler..
-
BANA İKİ RAKI VER, ACİL
İletilerimden kısım kısım alıntı yapıp güya savunma yapmışsın yada cevap vermişsin ama, asıl sen laf salatası yaparak yada laf dansı yaparak olayı örtbas etmişsin.. Bilgi diyorsun.. Buyur edebiyat yapmadan istediğini sor, cevap veremezsek bilgisisz dersin.. Tekrar ediyorum üstü örtülü kelimelerle işin içinden sıyrıldığını zannetme.. Net ve somut sorular sor ver somut cevaplar verelim.. Aklınca net ve anlaşılır argümanlarla hareket ettiğini sanıyorsun ama aramızda bir çok kimse bu argümansı kelime estantenelerini yutmuyor... Saygılar sunarım...
-
BANA İKİ RAKI VER, ACİL
Arkadaşım sanırım iletişim kuramıyoruz.. Ben somut bilimsel olarak ıspatlanmış kanunlardan bahsetmiyorum.. Elbette teoriyken kanun olmuş yada direkt kanun olmuş bir çok mesele var.. Diyorumki, burada din tartışılıyor, yaratılış tartışılıyor, hadisler tartışılıyor, sen kalkmışsın bu tartışmalarda sanki deney ve gözleme tabi birer konularmış gibi somut yasalar ister gibi hareketlerde bulunuyorsun.. Bende diyorum ki bu tartıştığımız konularla ilgili olarak bir örnek göster.. Yoksa sana E=mc2 yi yada newton kanunu, bir atomun yapısı, dna nın keşfi, mikrop ve virüslerin varlığı v.s... soran yok, oun yeri başka.. Daha iyi anlaman için şöyle diyim.. Bilimle felsefeyi ayırt etmeni öneriyorum.. Yoksa hiç bir şekilde hiç bir şey yazmayalım bu topiclere.. Gidelim başka bir yere, teorileri de kabul etmeyelim sadece ve sadece somutlaşmış kanunlardan buluşlardan keşiflerden bahsedelim ok... Saygılar-sevgiler...
-
BİR ATEİST'İN PSİKOLOJİSİ..
Ne kadar yüzeysel görüşeler bunlar bilimselci.. Bunların nasıllarını nedenlerini araştırmıyormusun.. Bende aynını diyebilirim.. İnsan yaratılmışmıdır tesadüfmüdür sorusuna.. var olmam gerektiği için varım yaratılmak yada tesadüflüğün önemi yok diyebilirim.. Bu ne kadar doyurucu olabilirki..
-
BANA İKİ RAKI VER, ACİL
hmmmm... Somut sonuçlar vermesi gerekir öylemi... O halde somut sonuçlar vermiş bilimsel olaylar aktarsana. Bence olay somutlukta falan değil.. Burada hepimizin yaptığı felsefeden ibaret.. Bunları bilim diye yutturmaya çalışıyoruz.. Olay budur.. Bilim bilim bilim diyorsunuz ama bilim adına bir tek geçerli ve ıspatlanmış olay ortaya koyamıyorsunuz.. Allahın varlığı yada yokluğu konusunda da bizlere bilim adına en küçük bir gözlem deney yada ıspat aktaramıyorsunuz.. Cevaplarımı aldım tşekkürler...
-
BANA İKİ RAKI VER, ACİL
Sayın bilimselci nickinizin bilimselci oluşundanmıdır yoksa, işinizi yüzdürme taktiğindenmidir nedir.. bilimle yatıp bilimle kalkıyorsunuz.. Her söylemde her iletide bu bilimsel değil, objektif değil, bilmin kyralları vardır, gibi savunmalarınızı anlayamıyorum.. Size göre bilim nedir.. Bilimden kastınız fizik ve kimya gibi deneysel destekli alanlarmıdır yoksa herşeymidir.. Siz sosyal bilim diyince ne anlıyorsunuz.. Din bilimi diyince ne anlıyorsunuz.. Teoriden kanun haline gelebilmiş kaç olay var..?? Yoksa teroilere de mi bilim yada bilimsel diyorsun..? Bilimsellikte felsefe yada mantık yokmudur..?? Biz din ve yaratılış mevzularını verisiz tartışmayalımmı..?? Sence bu konulardaki veriler neler olabilir.. Bu konulardaki deneyler ve gözlemler neler olabilir..?? Saygılar-sevgiler..
-
Evrim neden rahatsiz eder?
Bir kaç hafta önce bilim çevrelerine bomba gibi düşen ve tokat etkisi yapan bir haberi bildirmiştim.. Aynen yineliyorum... Neandertal insanı atamız değil Fransız bilim adamlarının araştırmasına göre, 150.000-30.000 yıl önce yaşamış Neandertal insanı atamız değil, uzaktan akrabamız. Belçika'daki Scandina mağarasında bulunan, 100 bin yıl önce yaşamış bir çocuğa ait fosilin dişinde yapılan mitokondrial DNA analiziyle 1997'den bu yana incelenen 9 örneği karşılaştıran bilim adamları, sanılanın aksine Neandertal insanlarının atalarımız olmadığı sonucuna vardı. Daha önceki genetik verilerin buzlarla kaplı Avrupa'nın kısa boylu Neandertal insanının modern insanla beraber yaşadığı dönemi gösterdiğini belirten araştırmacılar, Belçika'da bulunan fosilin DNA örneklerinde yapılan incelemelerinse, Avrupa'da sadece Neandertal insanının yaşadığı dönem hakkında bilgi verdiğini, bunun da Neandertal insanının modern insanla ilişkisinden önceki genetik farklılık konusunda yol gösterdiğini söylediler. İncelenen fosilin DNA'sının Avrupalı, Afrikalı, Kızılderili ya da Asyalı modern insanların DNA'sıyla hiçbir benzerlik taşımadığını belirten araştırmacılar, Neandertal insanının doğrudan atalarımız değil, uzaktan kuzenlerimiz olduğunu ve ''torun vermeden'' ortadan kaybolduklarını açıkladılar. 07,06,2006 mynet haber... Teoriye neler oluyor arkadaşlar... ) Genemi çuvalladınız yoksa... Devam edin bundan da sıyrılırsınız.. Ya Allah aşkına bizlere mantıklı bir açıklama getirinde aydınlanalım.. Biryere tutturun artık şu evrim teorisini, sallanıp duruyo.. Saygılar-sevgiler efendim..
-
En cok sevdiginiz uye kimdir?
Sevmek ne kelime, uğruna baş vereceğim, yolunda sürüm sürüm sürüneceğim, kapısına 40 yıl köle olacağım üyeler bile var..
-
ALLAH YOKTUR!
Sizin iddialarınızın aynı olması kadar bizim iddialarımızın da aynı olması gayet doğaldır sayın bilimselci.. Ne yani ikna edebileceğini zannettiğin şekilde yazılar yazdığınımı düşündün de iddialarımızın ve görüşlerimizin değişeceğini sandın.. Dünyada herşeyin bir açıklaması vardır kabilinden bişeyler yazmışsın.. Evet adetullah gereği herşey belli bir sebep-sonuç ilişkisine bağlanmıştır, fakat çözümlenemeyen bir çok olay vardır.. Bakın çözümlenemez demiyorum, çözümlenemiyor diyorum..!! Örneğin: Evinden binlerce km uzağa bırakılan bir köpeğin, haftalar sonra evini bulması.. Bu işin nasıl.. olduğunu çözemiyorlar sadece teori üretiyorlar... Şuan aklıma gelmiyor ama bu konularda daha geniş bilgisi olan arkadaşlar eklerlerse sevinirim..!! "Bilinmezi bilmeye kalkışıyoruz" cümlesini yeterli seviyede itikadi bilgiye sahip olmadığın için anlayamamışsın.. Allahın varlığının, birliğinin, kudretinin, kazanın, kaderin ve daha bir çok bilinmezin bilgisinden bahsediyorum... Bu konularda insanlığa çok az bir bilgi verilmiştir.... Bilinmezi öğrenmeye kalkışmak elbette hakkımız ama elimize hiçbirşey geçmiyor, çözemiyoruz, çözemiyorsunuz, çözemezsiniz de... Saygılar-sevgiler...
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Demek bütün niyetin kızdırmaktı Bende diyorum böylesine kültürlü bir adam nasıl olurda tesadüflere inanır.. Hadi benden de sana kucak dolusu çiçek...
-
ALLAH YOKTUR!
Mistik efendi neden bu kadar kendini kastın neden bu kadar hülyalara daldın.. Şunu bilseydin bunları düşünürmüydün.. Allahı hiç kimse hakkıyla idrak edemez.. Bak sende çıkmaza girmişsin ve idrak edememişsin.. O saydığın yasalar kanunlar dünya kanunları ve yasalarıdır.. Neden kendinin dışına, dünyanın dışına hatta evrenin dışına çıkmıyorsun.. Neden her biri birer yaratık olan, yaratılmış olan sözcüklerle, mantıklarla Allahı sorguluyorsun.. Bakınız ; bırakın Allahın sıfatlarını, fiillerini, vasıflarını.. dünyada bile metafizik denilen, çözülemeyen anti-fizik olayları meydana gelmektedir.. Uzayın derinliklerinde, bazı olaylarda dünyada geçerli olan fizik yasaları hayret verici bir biçimde işlememektedir.. Kaldıki bu fizik yasalarıyla Allahı sorgulamak...!! Yaratılmışla, yaratılanı sorguluyorsun.. Bilgisayarın kılavyesinin "s" tuşuyla, bilgisayarı yapan, icat eden, tasarlayan şahsı sorguluyorsun.. Allahı dünyada hiç imse hakkıyla idrak edemez anlayamaz, ama yakınen bilebilir.. Yakinen bilmek için ise çok çalışman lazım.. Yani PC örneğinde olduğu gibi sadece "s" tuşuna basmayı bilen biri değil, bilgisayarın bütün parçalarını ve fonnksiyonlarını bilen biri olman gerekir.. Yaratıcıyı biraz olsun anlamak istiyorsan, yarattıklarını iyi izleyecek ve öğreneceksin.. Kimse kırılmasın, üzülmesin, darılmasın gerçek şuki, hepimiz aciziz, sonsuz ilimden bir damla ilim, sonsuz akıldan bir katre akıl, sonsuzluktan da bir anlık vakit verilmiştir.. Beynimizin küçüklüğü oranında idrakimiz de küçüktür... Küçüçük beynimizle anlaşılmazı anlamaya kalkıyoruz, bilnmezi bilmeye kalkıyoruz ve böyle afallayıp kalıyoruz... Boş kardeşim boş.. Sana şuanki bilginden bir milyar kat daha bilgi ve ilim verilse, şuanki ömründen bir milyar kat daha ömür verilse.. Allahı hakkıyla idrak edemeyeceksin... "Biz onların kalplerini ve gözlerini, ilkin inanmadıkları gibi tersine çeviririz ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terk ederiz." (En'am-110) Saygılar-sevgiler..
-
Asiklar atisiyor
Ustasız çıraktan Dişsiz taraktan Sapsız kürekten Aşksız yürekten Tonersiz yazıcıdan Dedektörsüz kazıcıdan Bastonsuz dededen Silahsız çeteden Işıksız fardan Çorapsız yardan Dikişsiz çuldan İteatsiz kuldan Askersiz surdan Dolarsız kurdan Gagasız gazdan Telsiz sazdan Kepeksiz darıdan İpekesiz karıdan Köpeksiz avdan Delilsiz savdan Kanatsız sinekten Kuyruksuz inekten Doktorsuz hastaneden Mektupsuz postaneden Noktasız son sözden Göbeksiz dansözden Kumsuz biriketten Parasız şirketten Balatasız firenden Vagonsuz tirenden Suya su katandan Var'ı yok satandan Cevapszı sorudan Deliksiz borudan Ahlaksız kayından Parasız dayından Emeksiz terden Ağaçsız yerden Çakmayan çakmaktan Anlamayan ahmaktan Aptalca yorumdan Kralsız forumdan.. Kime ne fayda..??
-
Allah kaldıramayacağı kayayı yaratabilir mi ?
Uzun lafın kısası, olmayan olmayacak olan muhal şeylerden bahsediyoruz.. Bu hiç birimize hiç bir şey kazandırmadığı gibi, vakit kaybından dolayı zarardır.. Önce inanç meselesini halledelim.. Eğer Allaha iman ederseniz sorun yoktur, onun sınırsız gücünü ve kudretini er geç idrak edeceksiniz.. Yok iman etmezseniz, zaten sizin için olmayan varlık için sorulan; "kendisinin kaldıramayacağı bir taşı yaratabilirmi" sorusu abestle iştikaldir.. boştur.. Saygılar-sevgiler..
-
BİR ATEİST'İN PSİKOLOJİSİ..
Sevgili gecekuşu, tartışmayı açtığımız anda gelen ilk ileti, bizleri bu tartışmanın dışında tutma fikrini içeren bir ileti olduğu için, böyle bir tutum sergiledim.. Herhangi bir konu hakkında uzman yada değil, araştırma yapmak, tartışmak, bilgi paylaşımında bulunmak yasak değil ki... Ayrıca ben herhangi bir üye ve gruba taraf değilim.. Beni ikna eden kişileri ve fikirlerini tebrik etmemde ne sakınca var.. Saygılar-sevgiler..
-
SİZCE EVREN NASIL YOKOLACAK?
+1 Çok doğru ve çok güzel bir tespit sevgili gece yağmuru.. "İzninizle de ne demek, olurmu öle bişey, biliyorum saygı ve nezaket babından öyle yazdın ama utandırıyorsun bizleri.. Ayrıca bana söylediklerini haketmiyorum.. Nacizane bilgi ve araştırmalarımızı aktarıyoruz.. Faydalı olabiliyorsak ne mutlu bizlere.. Saygılar-sevgiler...
-
NAMZIN BÖLESİ
Kendi tespitlerime göre insanda iki türlü haslet vardır ki bunlar; 1- Sığınılacak adam olma isteği.. 2- Sığınacak adam olma isteği.. Sığınılacak adam olma isteği: Bu istek nefsin sonsuz isteklerinden bir istektir ki, sonu kendini tanrı ilan etmeye kadar gider.. çok tehlikelidir.. İnsanda dışa vurum itibariyle; büyüklük, ihtiras, tamah, uluhiyet, kibir..vs.. İçe vurum itibariyle; sabırsızlık, endişe, korku, telaş, güvensizlik, ümitsizlik gibi.. olumsuz sonuçlar doğurur.. Çünki yaratılışı gereği insan acizdir ve aiczliğini bilmesi onu normal tutacaktır.. Sığınacak adam olma isteği: Bu istek insanın rabbine karşı acziyetini bilip, korunma ihtiyacı duyması ve ondan bir rahmet ve acıma beklentisidir.. Bu hem ahiret hayatı hem de dünya hayatı için geçerlidir.. Bir çoğumuzun başına kötü şeyler gelmiştir, zor durumda kaldığımız olmuştur, o anki durum, yer ve psikolojimize göre ya annemizden, ya babamızdan ya bir yakınımızdan yada arkadaşımızdan yardım ummuşuzdur.. Bu duurm insanın doğasında vardır.. Sahiplenilme ve muhtaçlık duygusu... Peki sahiplenilme ve sığınma duygusu geldiğinde, yardımını umduğumuz kişilere rahatca ve umarak gitmemiz başvurmamızın sebebi nedir.... Eğer annenle, babnla, arkadaşınla aran iyi olmasaydı, sen onlara düşman olsaydın onlardan yardım talep edebilirmiydin.. Böyle bir durumda onlardan yardım talep etmen ve yardım umman ne kadar tutarlıdır.. Onlardan yardım umarsın çünki, onlara karşı saygın ve sevgin bvardı ve bunu hep gösteriyordun.. Peki lalahtan yardım umman ve yardım talep etmen için allaha saygı ve sevgi göstermen gerekmezmi... İşte namaz imandan sonra bunun en belirgin göstergesidir.. Allahtan birşeyler bekliyorsan namazını kılacaksın.. İşte o zaman tıpkı annesinin nazlı yavrusu gibi, Alahın nazlı ve kıymetli kulu olmayı hakedersin.. İşte o zaman yardım dilemeye yüzün olur ve sığınacak bir mevlan olur.. "O ne güzel mevla, o ne güzel vekil" Sayılar-sevgiler...
-
SİZCE EVREN NASIL YOKOLACAK?
+1 terapi.. Cabir Ibn Hayyan (Geber)Kimya (Kimyanın babası) öl: 803 Al-Asmai Zooloji, Botanik, Animal Husbandry. 740 - 828 Al-Khwarizmi(Algorizm)Matematik,Astronomi,Coğrafya.(Algorithm,Algebra, calculus) 770 - 840 'Amr ibn Bahr Al-Cahiz,Zoologi, Arap Grameri, Rhetoric,Lexicography 776 - 868 Ibn Ishaq Al-Kindi (Alkindus)Felsefe, Fizik, Optik, Tıp,Matematik, Metalurji.800 - 873 Sabit Ibn Kurra (Thebit)Astronomi, Tıp, Geometri, Anatomi.836 - 901 'Abbas Ibn Firnas, Mechanics of Flight, Planetarium, Artificial Crystals. öl:888 Ali Ibn Rabban Al-Tabari,Tıp, Matematik, Caligraphy, Literature.838 - 870 Al-Battani (Albategnius),Astronomi, Matematik, Trigonometri.858 - 929 Al-Fargani (Al-Fraganus)Astronomy, Civil Engineering.C. 860 Al-Razi (Rhazes)Tıp, Ophthalmology, Smallpox,Kimya,Astronomi.864 - 930 Al-Farabi (Al-Pharabius),Sosyologi, Logic, Felsefe, Siyaset Bilimi,Muzik.870 - 950 Abul Hasan Ali Al-Mesudi,Geography, History.öl: 957 Al-Sufi (Azophi) Astronomi 903 - 986 Abu Al-Kasim Al-Zahravi (Albucasis),Surgery, Medicine. (Father of Modern Surgery) 936 - 1013 Muhammad Al-Buzcani,Matematik, Astronomi, Geometri,Trigonometri.940 - 997 Ibn Al-Haytam (Alhazen)Fizik, Optik, Matematik.965 - 1040 Al-Mawardi (Alboacen),Siyaset Bilimi, Sosyoloji, Jurisprudence, Ethics.972 - 1058 Abu Reyhan Al-Biruni,Astronomi, Matematik. (Dünyanın Çevresini ölçtü)973-1048 Ibn Sina (Avicenna) Tıp, Felsefe, Matematik, Astronomi.981 - 1037 Al-Zarqali (Arzachel)Astronomi (Usturlabı bulmuştur).1028 - 1087 Omar Al-Hayyam,Matematik, Şiir.1044 - 1123 Al-Gazali (Algazel)Sosyoloji, Teoloji, Felsefe.1058 - 1111 Müslüman Toledo'nun(1085), Korsika ve Malta'nın(1090), Provence 'in(1050), Sicilya (1091) ve Kudüs (Jerusalem (1099)'ın düşması.Birkaç Haçlı Seferi Müslüman kaynaklarının,yaşamlarının,mülklaerini,kurumlarının ve alt yapısının yüzyıllık bir dönemin üzerinden birinci hasar dalgası. Abu Bakr Muhammad Ibn Yahya (Ibn Bajjah)Felsefe, Tıp, Matematik, Astronomi,Şiir, Muzik.1106 - 1138 Ibn Zuhr (Avenzoar)Cerrahi, Tıp.1091 - 1161 Al-Idrisi (Dreses)Coğrafya (Dünya Haritası, İlk küre).1099 - 1166 Ibn Tufayl, (AbdubacerFelsefe, Tıp, Şiir.1110 - 1185 Ibn Ruşd (AverroesFelsefe, Law, Tıp, Astronomi, Teoloji.1128 - 1198 Al-Bitruji (Alpetragius)Astronomy öl: 1204 Müslüman kaynaklarının, yaşamlarının, mülklerinin, kurumlarının ve altyapısının yüz on iki yıllık bir sürenin üzerinde ikinci hasar dalgası. Haçlı Seferleri (1217 - 1291) ve Moğol istilaları (1219 - 1329). Haçlılar, Kudüs'ten Müslüman İspanya'nın batısına kadar Akdeniz boyunca etkindi. Müslüman Kordoba'nın (1236), Valencia'nın (1238) ve Seville'nin (1248) Düşüşü. Doğudaki en Müslüman sınırdan, Orta ve Batı Asya, Hindistan, İran ve Arap anavatanına kadar Moğolların hasarı. Bağdat'ın Düşüşü (1258) ve Abbasi Halifeliği'nin sonu. İki milyon Müslüman Bağdat'ta katledildi. Önde gelen Müslüman medeniyet merkezlerindeki başlıca bilimsel kurumlar, laboratuvarlar ve altyapı imha edildi. Ibn Al-Baitar Eczacılık,Botanik, Öl: 1248 Nasir Al-Din Al-Tusi Astronomi, Öklitçi Olmayan Geometri.1201 - 1274 Celaleddin Rumi Sosyoloji1207 - 1273 Ibn Al-Nafis Damişki, Anatomi1213 - 1288 Al-Fida (Abdulfeda)Astronomi, Coğrafya, Tarih.1273 - 1331 Muhammad Ibn Abdullah (Ibn Battuta)World Traveler. 75,000 mile voyage from Morocco to China and back.1304 - 1369 Ibn Haldun,Sosyoloji, Tarih Felsefesi, Siyaset Bilimi.1332 - 1395 Ulug Bey,Astronomi,1393 - 1449 Arkadaşlar DİKKAT ediniz, gözünüzü açınız, aklınızı ve dimağınızı serbest bırakınız, körükörüne önyargılarda saplı kalmayınız... Bütün bu bilim adamları müslümandı, batı yılarca müslüman bilim adamlarının eserleni okuttu.. İslam dini bilmi emretti.. Size soruyorum.. Eğer islam bilme önem vermiyorsa bunlar kim..? Eğer bunlar müslüman bilim adamıysa, islam ne..? ) Bir soru daha... Acaba şuan müslüman ülkeler bilimde geri kalmışlarsa bunun sebebi, islama sıkısıkıya bağlı kalmalarımı, yoksa islamın özünden uzaklaşıp batının kokuşmuz zevk sefalarına aldanıp asıllarını kaybetmelerimi..?? Saygılar-sevgiler efendim..
-
BİR ATEİST'İN PSİKOLOJİSİ..
Bilimselcinin yukarda bahsettiği "inançlı benlik", "maddeci benlik" meselesinin aslında söz konusu bilgilerin geçtiği kaynakta "kapalı akıl", "açık akıl" olarak farklı bir söylem ve hedef için yazıldığına dair belge aşağıdadır.. Kapalı Akıl, Açık Akıl... Diyebilirsiniz ki kapalı toplumu, açık toplumu Karl Popper’dan duydukta kapalı akıl, açık akılda nereden çıktı. Ben bu kavramları filozof Henri Bergson’nun “Kapalı Ruh” kavramından türettim. Ancak bu metinde daha çok yazar Elias Canetti’nin izini süreceğim. Canetti “Kitle ve İktidar” adlı dev yapıtında kapalı ve açık kitleden söz eder. Ben de açıkçası onun kavramlarına, ifadelerine başvuracağım. Yazar Elias Canetti “Kapalı kitlede göze çarpan ilk şey bir sınırının olmasıdır.” der ve kapalı kitlenin özelliklerini sıralar. Hemen söyleyeyim bu özellikler kapalı aklında özellikleridir. Buradan yola çıkarak kapalı aklın üzerine düşünelim. Kapalı akıl, yine Canetti’nin kapalı kitle için söylediklerini göz önünde bulundurarak diyebiliriz ki : “büyümekten feragat eder ve kalıcılığa önem verir. Kendi sınırlarını kabul etmek suretiyle kalıcılaşır.” Kapalı akıl, kendine bir dünya yaratacak ve onun dışında kalan her türlü düşünce biçimlerine kapılarını kapayacaktır. Büyümeye doyduğunda kulaklarını tıkayacak ve kendini bir yere sabitleyecektir. Bütün umudu yaşamın gelişmemesi ve sürekli tekrarlanmasıdır. Çünkü ancak değişmeyen bir yaşamda pozisyonunu koruyabilir. Söylemek lazım mı bilmiyorum kapalı akıl için büyük düşünmenin yolu hayalcilikten geçer ve deliliğe çıkar. Sizden iyiden iyiye rahatsız olursa kutsal olana saldırdığınızı söyleyecek ve sizi suçlu ilan edecektir. Amacı sizi bulunduğunuz yerden sürmek veya ‘kapatmak’ olacaktır. Kapalı kitle veya akıl nasıl kendisi için bazı imkanları reddedip, kendi üzerine kapanıyor ve pozisyonunu koruyorsa, sizin imkanlarınızı da size kapatarak sizi köşeye sıkıştıracağını bilir. Açık akıl ise -Canetti’nin izini sürmeye devam edelim- “doğal büyüme dürtüsüne kendisini bırakan” gerçek kitledir. Bu kitle kendisinin ve düşüncesinin ulaşabileceği boyutlara ilişkin her hangi bir sınır koymaz ve onu belirlemeye çalışmaz. Onu belirlemeye çalışsaydı zaten açık kitle olmazdı. Bu kitle –ve akıl- sürekli, sınırsızca büyümek ve özgürleşmek ister. Canetti gerçek kitlenin “açık kitle” olduğunu söyler. Bu gerçek aklın “açık akıl” olduğunu söylemekle birdir. Abraham Zaleznik örgütlerin başını belaya sokan şeyin zorla düzen sağlamak isteği olduğunu söylüyordu. Bu tamda kapalı aklın istediği şeydir. Bu aklın egemen olduğu bir ortamda işletmede, okulda, dernekte, partide farklı düşünmek hoş görülmeyecektir. Çünkü farklı düşünmek kalıpları zorlayacak, dayatılanı ters yüz edebilecektir. Çünkü farklı düşünmek ve sürekli kendini yenilemek işleri olduğu gibi sürdürmek isteyenlere de, onları bir sürü gibi izleyenlere de zor gelecektir. Farklı düşünmek sürüden ayrılmaktır, bir pozisyonu bırakmak, riske girmek, ileri atılmaktır. Kapalı Akıl -Büyümekten kaçınır. Aynı pozisyonda kalmak önemlidir. -Olduğu gibi kalması istikrar ve tutarlılık olarak yorumlanır. Bu onun “karakter sahibi” olduğunu gösterir. -Bütün umudu yinelemedir. Tekrarları ve ritüelleri yaratır ve korur -Kendisine bir hedef verilmesini ister. -Seçilmiş olana uyar. Kendisi ya seçilir ya seçilmez. Bu akıl söylenir veya bağırır. Dil, iletişim için değil, neredeyse iletişim kurmamak için vardır. Dil bireylerin arasına mesafe koymak için kullanılır. -Herkes nesnedir. Ama çoğunlukla herkes kendisini özne diğerlerini varsayarak hareket eder. -Önemli olan roldür, pozisyondur. Açık Akıl.. -Büyümesine bir sınır koymaz. Farklı pozisyonlara sıçramak ister. -Yalnızca gelişip, büyüdüğü sürece vardır. -Amacı gelişmektir. Bu yüzden değişiklik ve harekete geçmekten yanadır. Tekrar etme tehlikeli ve dahası komiktir. -Kendi hedefini kendisi belirler -Seçer ve seçtiğini uygular. -Bu akıl konuşur ve diyalogtan yanadır. İletişim değerlidir. Bu akıl için herkes öznedir. Herkes kendisinin ve ötekinin de özne olduğunu bilir. -Değerli olan bilgidir “Uzun sayılamayacak bir süre önce, Başkan Jimmy Carter’ın bütçe direktörü ve sırdaşı Bert Lance şöyle demişti: “Bozuk değilse tamir etme!’” Oysa Zaleznik şöyle diyor “Bir şeyin bozuk olmadığı zaman, tamir edilebileceği tek zaman olabilir.” Değişimin karşısındaki insanlar “pozisyonlarını” tehdit eden gelişmeleri korkuyla sezinler, kendilerini saldırı altında gördükleri için yeni fikirlere kapılarını kaparlar. Çok geçmeden çevrelerini sarmalamış olan güzelim yaşamla ilişkilerini bütünüyle kesmeye çalışacak, ellerinden gelse duvarların en kalınını, surların en uzununu şehirlerinin etrafına öreceklerdir. Mevlana bunu görmüş ve şöyle demiştir: “Dün dünde kaldı cancağızım, Bugün yeni şeyler söylemek lazım.” Bu tespitler inanan ve inanmayan değil, teist olsun yada ateist olsun psikolojik ve toplumsal olarak bütün insanları kapsayan tespitlerdir.. Bir teistte psikolojik bir rahatsızlık varsa bir ateisttede bu hastalık olabilir... Ben bir müslümanım ama yukarda yapılan tespitlerden bana birebir uyan "Açık akıl" tespitidir... Not: Kullanmayı bilmiyorsan direksiyona geçme, şarampola yuvarlanırsın işte böyle.....!!!! Saygılar-sevgiler efendim..
-
BİR ATEİST'İN PSİKOLOJİSİ..
Hüsnü kuruntuyla alakası yok.. Tammane merak etiğim bir konudur.. Siz yaratmak kavramından sadece yaşamımı anlıyosunuz.. KEndiniz de söylüyorsunuz ki milyarlarca yıldız var milyarlarca gök maddesi var.. Peki dünya tesadüfen yaşamsal bir gezegen olmuş ve tesadüfen orada canlılar oluşmuş, sonra tesadüfen insanlar da oluşuvermiş... ) Peki belli bir yürünge de hareket eden o milyarlarca yıldız nasıl oluşuvermiş, big-bang hesapsız rastgele bir patlamamıymış.. ?? eğer patlamanın şiddetinde en küçük bir azalma olsaydı madde oluşmucaktı, doğal süreç diyorsun, bu doğal sürecin doğası nereden gelmiş, bu ortamı kim hazırlamış..? Neden maddeye yüzeysel bakıyorsunuz..? Neden maddedini özüne inip oradaki bilinçli hesapları ve dizilimleri görmüyorsunuz.. Neden üstü kapalı dantelli sözlerle "benlik psikolojinizi" bilme alet ediyorsunuz..? Neden günümüzün ateizme tokat gibi inen big-bang keşfini, hafife alıp, itiraflarda bulunmuyorsunuz..? Bu büyük patlamadan önce ne vardı? Yok olan evreni var hale getiren güç neydi? Bakın arkadaşım.. "Büyük patlama öncesinde ne olduğu sorusuna verilecek tek bir cevap vardır. Bu da elbette ki yerleri ve gökleri büyük bir düzen içinde yaratan, üstün güç ve kudret sahibi Allah'tır. Pek çok bilimadamı, inançlı olsun ya da olmasın, bu gerçeği kabul etmek zorundadır. Bilimsel platformlarda bu gerçeği kabul etmeseler bile, cümleleri arasına sıkışan itirafları onları ele vermektedir. Ünlü ateist felsefeci An.thony Flew itiraflarda bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söyleyip, konuşmasına şöyle devam eder: İtiraflarda bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söylerler. Ben de bir itirafta bulunacağım: Big Bang modeli, bir ateist açısından oldukça sıkıntı vericidir. Çünkü bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir iddiayı ispat etmiştir: Evrenin bir başlangıcı olduğu iddiasını. Ben hala ateizme inanıyorum, ama bunu Big Bang karşısında savunmanın pek kolay ve rahat bir durum olmadığını itiraf etmeliyim. İngiliz materyalist fizikçi H. P. Lipson gibi bazı bilim adamları ise Big Bang teorisini ister istemez kabul etmek zorunda olduklarını itiraf eder.. Bence, bu noktadan daha da ileri gitmek ve tek kabul edilebilir açıklamanın yaratılış olduğunu onaylamak zorundayız. Bunun ben dahil çoğu fizikçi için son derece itici olduğunun farkındayım, ama eğer deneysel kanıtlar bir teoriyi destekliyorsa, bu teoriyi sırf hoşumuza gitmediği için reddetmemeliyiz. Sonuç olarak bilim, materyalist bilim adamlarının önüne isteseler de istemeseler de tek bir gerçeği koymaktadır: Madde ve zaman, sonsuz güç sahibi olan, gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri kusursuzca var eden bir Yaratıcı, her şeye kadir olan Allah tarafından yaratılmıştır." Not: Terapi ve berceste kardeşimi tebrik ederim çok zekice cevaplardı.. Saygılar-sevgiler..