İNTERLOCK tarafından postalanan herşey
-
GÜNAYDIN
Bir saat oldu örtmenim, ayak değiştirebilir miyim?
-
GÜNAYDIN
Öğlene yetişemedim ..İyi akşamlar
-
TUHAF AMA GERÇEK_Bunları biliyor muydunuz?
Amanın Bir anda canlanıverdim nedense Hemen gidip kıvrılayım bari hediyeme..Yatayım püfür püfür..sivrisineksiz..
-
TUHAF AMA GERÇEK_Bunları biliyor muydunuz?
Ben dün gece okur okumaz fenalaştığım için şu anda kataleptik haldeyim Cibinliği kestireceksen yaklaşık 3 metre, hazır alacaksan orta beden bir cibinlik rica edeyim sevabına
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
Devlet insana dayanır. Millete dayanan devlet, güçlü bir devlettir. Devlet, gücünü dinden değil, milletten alır. Din, töre, hukuk da dine değil, devlete bağlıdır. Devlet, gerekiyorsa, bütün bunları birer araç olarak kullanacaktır. Amaç devlettir. Araçlar ise bu amaca yararlı olmak zorundadır. İnsanlar; nankör, yalancı, ikiyüzlü ve tehlikeler karşısında korkak, kazanç karşısında çıkarcıdırlar. Bütün bunları bilerek onları yönetmek gerekir. İyi olmayan insanlar arasında iyi kalmak isteyen bir insan, er geç ortadan silinir. Şu halde, hükümdar, iyi olmamayı öğrenmelidir. Hükümdar ya halkının, ya da yabancıların parasını harcamalıdır. Halkının parasını harcamakta cömertlik göstermelidir. Çünkü başkalarının parasını harcamakla kolayca şeref kazanılır. Keyhüsrev , Sezar, İskender böyle yapmışlardır. Yabancıların parası ise su gibi harcanmalıdır, çünkü çapulculuğa alışmış olanlara pintilik edilmez. Sevilmekten çok korkulmak iyidir. Tüm sevilmekte, tüm cömertlik gibi bir kuruntudur. Sezar Borgia korkuttuğu için başardı. Scipion korkutamadığı için başaramadı. Ölüm cezası, mallara el koymaktan iyidir. Ölüm, sadece ölenleri ilgilendirir ama mallar pek çok kişiyi ilgilendirir. Oğul, babasının öldüğünü unutur, oysa malının elden gittiğini unutmaz. Sözünde durmak büyük bir erdemdir ama bütün büyük işleri sözünde durmayanlar başarmışlardır. Hükümdar ancak kendine yararlı olduğu sürece sözünde durabilir. Hükümdarın sözüne güvenerek boyun eğenlerin boynu, gerekiyorsa, hemen vurulmalıdır. Başarı, sözünde durmakla değil, aldatmakla elde edilir. Hükümdarın yarı-insan yarı-hayvan yapısını taşıması gereklidir. Çünkü hayvanlık olmadan insanlık sürekli olamaz. Ahlak ancak devlet için vardır, devletten ayrı bağımsız olarak hiçbir anlam taşımaz. Devletin sınırlarının bittiği yerde törede biter. Burjuva devletinin temelleri böylece atılmaktadır. İl Principe - Hükümdar/Altın Kural: 1532 Niccolò di Bernado dei Machiavelli 3 Mayıs 1469 – 21 Haziran 1527 Alıntı: Düşünce Tarihi/Ayna Orhan Hançerlioğlu: 1970 ..
- GÜNAYDIN
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. Ulu Tanğırdın fermandın furmandın. Barak Baba Ben, görünüşte, Âdem'in oğluyum amma gerçekte ona baba olduğuma dâir tanığım var. Şiir Ben peygamberdim, Âdem suyla-toprak arasındaydı, balçıktı. Hadîs: Al- Câmi Allah, Âdem'i kendi sûretinde yarattı. Hadîs: Al- Câmi: Ahd-i Atıyk ** Manzara; Bireyin zihninde. -Birey; Kendisini manzara içinde algılar. -Manzara içinde kendisini algılayan birey; manzaranın içindeki bireyin zihnindedir.. -Manzaranın içinde olan zihindeki manzaradan söz ettiğimiz anda, sonsuz bir tanıklar/şühud silsilesiyle karşı karşıya kalınıyor. -Daha yüksek olan tanığın, daha alçaktakine tanıklık ettiği.. -Durum, İKİ AYNA arasında durup da, görünen kalabalığa hayretle bakmaya benziyor.. -Ortada sadece BİREY ve ÇİFT AYNA var. -İkisi arasında bireyin sayısız formları ve isimleri.. Sri Maharaj ** Bize Abdullah b. Sâlih bildirdi. (..ve dedi ki:) bana Mu'aviye b. Sâlih bildirdi. (Sâlih dedi ki;) İbn Cübeyr'den, o dedi ki: Bize Ebû Cum'a'l-Ensâri geldiğinde anlattı: "Biz Resûlullah (sav) ile beraberdik, Aşere'nin onuncusu olan Muâz b. Cebel de bizimle beraberdi. Dedik ki: 'Ey Allah'ın Resûlü, Bizler sana iman edip uymuş iken ecir bakımından bizden daha büyük bir kimse var mıdır?' Buyurdular ki: 'Allah'ın Resûlü aranızda sizlere gökten de vahiy getirmekte iken sizi men edecek ne ki? Bilâkis öyle bir kavim vardır ki, sizden sonra gelecekler, İKİ LEVHÂ arasında Kitab onlara gelecek; ona inanıp içindekiler ile amel edecekler. Bunlar ecir olarak sizden daha büyüktürler.' " İmâm-ı Buhârî Hadîs-i Şerîf ** Ecir: Mülk Sahibi'nin Mülkünde: kendisini kiraya veren kimse tarafından meşgul edilen dönem; meşguliyet dönemi; Bir yörünge döngüsü; Mahruk, mahrum ve muhtaç edilmişlik; Umutsuzluk; yoksunluk; yoksulluk. Quantum sahasında ve güncel olaylar kapsamında/ kişinin seçimine bağlı -ki nefis işe karışır- tasarımları doğrultusunda hareketli resimler ile uyarlama; sürüm/ sunum ve sürece kiracı olan kişinin bunalım devreleri. Güncel/aktüel/efektif bilinç boyutunda yaşarken: farkına vararak deneyimlerini doğru değerlendirmek için çalışanlar. ..
-
GÜNAYDIN
.. tamam.. peki! belki piyesteki rolüm küçük; fasulyeden yane, gerçeği yerine yalancı meme ile kandırılabilmekteyim henüz; imitasyon bi figür de olabiliceğimdir, emme insanın böyle de yüzüne şakkadan vurulmaz ki "dummy-dummy" diyelekten.. öhü öhü ..
-
GÜNAYDIN
gün! aydın ol e mi?
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. yumurta kabuğunda hoster-web velvety-nap alıp da geldim çarşıdan meyyitin başı-ucunda talking-talkın dönüşmekte soğuk kuzey rüzgârları o trabzon-hurması ister bina-dalgın teşhisler yanlış koyuldu ve kayb-olduk detaylarda gümüşî kuşlar uçamazmış illâ ru'tubetli havalarda ..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. Presentation subjective/kilk/kalem/nun: Kalem ve yazdıkları/İçeriği/Şümul/Kaplam; Kalem; Mantıkî Nicem; Logical Quantum; Temporal Lob ve külliyesi; Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi çeşitli yapıların tümüne verilen ad. Quantum instance; With more information book; Illustrated quantity; ** İslâm kültüründe kalemin çok özel ve saygın bir yeri vardır. Bazılarına göre kalem Allah'ın yarattığı ilk varlıktır ve nurdan var edilmiştir. Yine rivayete göre kalem yaratıldığında kıyamete dek olacak her şeyi yazmıştır. Kalemin yazıyı simgelediği de rivayet edilir. Kalem bazen Allah'ın yaratma gücüyle eşanlamlıdır. Kalem aynı zamanda bir melektir. Yine rivayetler kalemi, bir totem olarak, yaradılışın başlangıcıyla ilişkilendirir. Vahy Meleği Cebrail'in Peygambere getirdiği ilk mesaj şöyledir: "Oku ismiyle o rabbının ki yarattı İnsanı bir alaktan yarattı Oku, o keremine nihayet olmıyan rabbındır KALEM ile öğreten de O insana bilmediği şeyleri öğretti" ALAK: 96/1-5 Yine, Kur'an'ın bir başka suresinde kaleme yemin edilir: "Nun ve kalem ve ehli KALEM in satra dizdikleri ve dizecekleri hakkı için," KALEM: 68/1 "Eğer yerdeki ağaçlar hep KALEM olsa deniz de mürekkeb, arkasından yedi deniz, Allahın kelimatı tükenmez, hakıkat Allah, azîz hakîmdir." LOKMAN: 31/27 "Bu işte sana gayb haberlerinden, onu sana vahy ile bildiriyoruz, yoksa Meryemi hangisi himayesine alacak, diye KALEM leriyle kur'a atarlarken de sen yanlarında değildin, çekişirlerken di yanlarında değildin" ÂL-İ İMRÂN: 3/44 ** Fars edebiyatında kalem, İslâm düşüncesinden ve milli rivayetlerden de etkilenilerek eski çağlardan beri saygın bir nesne olarak kabul edilmiş olup, her zaman kalemin üstün geldiği, kılıcın yenilgiye uğradığı kılıç-kalem münazaraları da kaleme alınmıştır. Kalem sözcüğü Fars şiirinde bir çok mazmumda geçer: Kalemrân/yazarlık, Kalemzen/yazar, kâtib kalem-i sun'/Allah'ın hükmü, Kalem-i kudret/Allah'ın kudreti, Kalem-i keşiden/silmek, yok etmek.. Hoşkalem/Kâtip, İyi yazı yazan, hilekâr, hileci. Kalemkârî/resimcilik, ince nakkaşlık. Kalemkeş/çizen/yazıda silinti yapan. Kalemrev/bir hükümdarın veya hükümetin hükmünün geçtiği yer. KİLK: Kalem/Kamış kalem. Kamıştan ok. Müşkil-küşa: Zorluğu gideren, açan. Zor işleri halleden. Çetinliği gideren. Nakş-ı Kilkî: Kalemle yapılan nakış. Tılsım-ı Müşkilküşâ: Açılması ve anlaşılması zor olan İlâhî gizli mânaları, hakikatları açan tılsım. ** Şiir: "Kalemi ve kılıcı kullanamayan Bırak gitsin, ölürse 'ne yazık!' deme Kalem tutanın iyi olsun, kılıç tutanın da Çalgıcın değil, yiğitlik yapamaz çünkü kadın.." Sa'dî-yi Şirazî ** Eğer 'nun' geldi endîşe kılasın Gerek sabr-ıla bir kaç gün olasın Ve ger bu niyyet üstüne kalasın Ne bilem ağlayasın yâ gülesin M. bin hamza ** Alıntılar: Fars Mitolojisi sözlüğü/Prof. Nimet Yıldırım Osmanlıca sözlük Kur'an tercümesi/M. Bin Hamza Hak Dini/Elmalılı H. Yazır Kişisel ilâveler ile ..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. otantiğinden/karşılıklı bağıntılı/dahi Vâizi bilinen/ bi "V for V-azife"/zor-koşulu-4; bi ayrık magnetic korku gelir h-band'tan ta uzaktan/dişi-maî hareli uskumrudan/ mâyi' para-guay çayında akşama döner/ celesta ilişkisiyle melodik/bi başka türlü ghetto gujarat soluklaşır/ölüm yavaşça sokulur/uygun ve sıcak bi ekranda/çalar eski laternasında primatlı instrumentalist "a voice in this world the band of frequencies" sonra primat tırnaklarını etime batırır-kanatır/ hokkabaza dönüşür bi grup utanmaz paravan/ an gider biter meveddet ve şatır-ban ölür.. ..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
O gece fazla uyuyamadı. Örtüleri tekmeleyip üzerinden atarken, onun duvarların içinden geçip gidebilmesinin normal olduğunu düşündü; ölümlü olduğu önermesini artık kabul etmiyordu. 'Eğitimsizliğin olmasa, sen de yürüyüp o duvarın içinden geçebilirdin.' "Ölmek dedikleri bu mu yani?" diye düşündü, kendimizle ilgili gerçek olduğuna inandığımız şeylerdeki dramatik değişim. Eğer öyleyse, değişimi gerçekleştirmek için neden ölmemiz gerekiyordu? "Çünkü kendimizi mecbur olduğumuza inanmaya şartladık" diye düşündü. "Uzayzamanın derin önermeleriyle evliyiz, ölüm bizi ayırana kadar. Bağlantılar meteorlar gibidir: Uyanmak için neden ölmek zorunda kalmayalım? Tersi durumda ne gibi önermeler duyarız? Hiç kimse parmaklarını şıklatıp; 'Hey, uzayzamanı ne zaman istersen terk edebilirsin, ne zaman istersen eve gidebilirsin, istediğin zaman dönebilirsin ya da farklı bakış açıları kazanmak için kendine zaman ayırabilirsin' demez. Hiç kimse kazalara ve hastalıklara ve yaşlanmaya dair inançlarımız tarafından bu dünyadan çığlıklar içinde sürüklenip koparılmak zorunda olmadığımızı söylemez. Kimse bize ölümün bir yasa değil, bir alışkanlık, bir gelenek olduğundan bahs etmez." Hypnotizing Maria Richard BACH Aprıl Yayıncılık/2009 ..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
loca-unique solgun sarı papatya tarlaları zemherir şaşkın düşmüş dört temmuzda çöle solduran güneşi monitörde bi dişi vj anemik beti-benzi kaçık korkudan küçücük çıplak terkedişler yavan griden karanlığa göz kayar sığır gözlü çayırlar kavalları suskun çobanlar orear terlemekte nem yükselmekte korku acts of breath eliyle kara-korku olup yükselmekte gemare cevherle süslemekte soluyor sarı papatya tarlaları gerçek-anlatır dişi vj küçülüyor oremus oremus let us devinir bir lütufkâr fil katlanmış tasarımlar üzerinde zifirî korku hasırları üzerinde kerberos üç başıyla avle salyaları harelerde birikmekte soğuk üşümekte karanlık buz gibi soğuk orear terlemekte monitörde dört temmuzda gergide bi dişi vj anemik beti-benzi kaçık sarı ve soluk küçücük küçücük ..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. ok ..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. NAHV USTASI İLE GEMİCİ.. Oldu bir nahv-âşina keştî-süvâr Tutdu keştîbâna rûy-i iftihâr Didi hiç nahv okudun mu didi lâ Didi nısf-ı ömrün olmuş hep hevâ Kâlb-i keştîbâna düşdü pîç ü tâb Oldu hâmûş itmedi redd-i cevâb Zevrakı girdâba saldı tünd-i bâd İtdi ol nahvîye mellâh iştidâd Didi var mıdır sebâhatdan haber Didi yüzmek bilmem ey pâkize-ter Didi küllî ömrünü itdin tebâh Gark olur girdâba keştî şimdi âh ** Bir nahiv âlimi, gemiye binmişti. O kendini beğenmiş âlim, yüzünü gemiciye dönüp: "Sen hiç nahiv okudun mu?" demişti. Gemici "hayır" deyince demişti ki : "Yarı ömrün hiçe gitti." Gemici bu söze kızdı, gönlü kırıldı. Fakat susup derhal cevap vermedi. Derken rüzgâr gemiyi bir girdaba düşürdü. Gemici, o nahiv âlimine bağırdı: "Yüzmeyi bilir misin, söyle!" Nahivci: "Bilmem bende yüzgeçlik arama" deyince, Gemici: "Bütün ömrün hiçe gitti.. Çünkü gemi bu girdapta batacak! İyi bil burada mahiv bilgisi lâzım, nahiv bilgisi değil. Eğer mahiv bilgisini biliyorsan tehlikesizce denize dal! Deniz suyu, ölüyü başında taşır. Fakat denize düşen adam diri olursa nerede kurtulacak? Sen de eğer beşeriyet vasıflarından öldün ise, hakikat sırları denizi, seni başının üstüne kor. Ey âlim, sen halka eşek diyorsun ama şimdi sen, eşek gibi buz üstünde kalakaldın. İstersen dünyada zamanın allâmesi ol, hele şimdicik dünyanın yokluğunu da gör, zamanın yokluğunu da!” dedi. Nahivciyi, size yok olma nahvini öğretmek için hikâye arasında hikâye ettik. Fıkhı bilmeyi de yok olmada bulursun, nahvi tahsil etmeyi de, sarftaki değişiklikleri de, ey yüce sevgilim! O su testisi bizim bilgilerimizdi; halife de Tanrı bilgisinin Diclesi. Biz dolu testileri Dicle’ye götürüyoruz. Böyle olduğu halde eşek olduğumuzu bilmezsek hakikaten eşeğiz! MEVLÂNÂ MESNEVÎ-İ ŞERÎF Manzum Nahîfî Tercümesi Prof.Dr. Âmil Çelebioğlu M.E.B. İslâm Klasikleri ** Nahiv ilmi= Dilbilgisi/Gramer. -Bir dilin ses, biçim ve cümle yapısını inceleyip kurallarını tespit eden bilim. (tdk) -Kelimelerin birbirine rabt, izafet ve amel eylemeleriyle ilgili olan kaideleri içine alan ilim. Nahiv ilmi ile Arapça kelimelerin yeri ve usulü bilinir, yani cümle tahlili yapılır. (osm. sözlük) Nahvî: -Nahiv ilmine ait/Arapça gramere ait. Nahvî Lisan: -Kaidelere bağlı olan çok tertibli, ince ve geniş mânâlı lisan. Nahviyyun: -Kelime dizimi ve nahiv ilminin ehli olan âlimler. Arapça dil âlimleri, gramerciler. Nahvet: Kibir, gurur. Kibirlenme, büyüklenme, böbürlenme. Sarf: -Masal Ülkesindeki bir mağara/Kehf. -Bir lisanı meydana getiren kelimelerin değişmesinden, birbirinden türemesinden bahseden ilim şubesi. Kelime bilgisi. Kelime şekli bilgisi. Tasrif çeşitlerini, isim ve fiil nevilerini öğreten ilim. Morfoloji: Morphologie/Morphology. -Biçimbilim. -Yapı bilgisi/Yapı bilimi. -Şekil bilgisi, biçim bilgisi, yapı bilgisi. -Canlıların şekil ve dış yapıları ile uğraşan bilim dalı. -Kristal özelliklerinin veya şekillerinin incelenmesi. -Canlı organizmaların yapısının incelenmesi. -Canlı ve cansız varlıkların dış görünüş, Form ve yapılarını inceleyen bilim dalı. Harcama, masraf, gider. Fazl. Hile. Men etme. Bir kimseyi yolundan ve işinden ayırıp başka tarafa yöneltme. Farz. Para bozma. İlm-i Mevalid: Tabiat, eşya ilmi. Hayvanat, nebatât ve maddelerine ait ilim. ..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. otantiğinden/karşılıklı bağıntılı/dahi Vâizi bilinen/ bi "V for V-azife"/zor-koşulu-7; e-mail/anadeniz yolu ile getirilir/ve basitane/ bot-aid/automaton symbiosis thingamabobs/ zihinlerine baskılamak için/özel hazırlanmış bi manyetik kapalı alan içerisinde/ve ortak bi hat üzerinden/ılımlı türetim izlenimler ile wear out /operasyon böylece gerçekleştirilerek/cyborg tarafından kabul edilmesi sağlanır.. çop-çoğalıyor giderek kızıl-karıncalar hastalık nöbetlerim çevriminde nihaî gemilerim üç direkli/kına-kına kabuğundan bi geliver n'olur munis/modülüm üzerinden ..
-
GuNuN SoZu (SeNCe)
Devamsızlık yapıyorsun çekirdek..Yoksa çitlediler mi seni?
- Çağrışım
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. Aristotales Mantığı; İnsanı ayırt eden en önemli yanının dil olduğu, 'us' sahibi olmasının, 'söz/logos' edebilen bir varlık olmasına dayandığı görüşünden yola çıkar. Böylece mantık/logike, Aristotales'in kendi kullandığı terimle, çözümlemedir/analytika/ tahlil. Bunun konusu da sözcükler/kavramlar üzerine önermeler ile sonuç çıkarımlarıdır/logicality; Tüme varım; Muhakeme; Usavurma. Sözcüklerin, tümcelerin ve tümce ilişkilerinin çözümlenerek ortaya konması hem insanın kavram kullanma, yargıda bulunma, usavurma etkinliklerine ışık tutar, hem de bunların yerinde kullanılma biçimlerini ortaya koyarak, kötüye kullanılmalarına, sofizme/sofestai/safsataya karşı bir önlem oluşturur. ana britannica küçük ilâveler ile. ** Us sahibi olmak: Tahayyül evresinden, Tasavvur evresine geçebilen; Tasarılarını, tasarımlayabilen bir varlık olma özelliği. -Hayalleri Gerçekleştirme Aktivitesi; Action. Logos: Kelâm; Ussal Yasa; Harfler Kümesi; İşaretlerden oluşmuş deyi; *Term; Concept; Notion; Kavram. -Soyut Kelime. Çözümleme; Analysis; Analytika; Analytic: Tahlil; Analiz; Açmak; Feth: Faydalı şeyleri elde etmek için yolları açmak. Muğlak şeyleri açmak. Bu iki suretle olur: 1) Basâr ile idrâk olunur. Gam ve kederi gidermek gibi. 2) İki nevi olup birincisi; dünya işlerinde olur. Sürur vermekle gamı izâle etmek, bir değerli şey vermekle fakirliği kaldırmak gibi. İkincisi; kapalı, muğlak bilgilerin keşif ve izharında kullanılır. Bu da iki türlüdür; -Zâhirî ve müsbet ilimleri çoğaltmak ve mânalarını tahkik etmek. -İlm-i ledünn âlemine dalmak. Garib bir ilim ismidir. Ona vakıf olan, mesturat ve hafâyayı, gizlilikleri münkeşif bir halde göreceği gibi, esrar-ı İlâhiyyeye de ıttıla' kesbeder. KUR'AN KEHF: 18/65 Fe vecedâ abden min ibâdinâ âteynâhu rahmeten min indinâ ve allemnâhu min ledunnâ ilmâ. Derken kullarımızdan bir kul buldular ki biz ona nezdimizden bir rahmet vermiş ve ledünnimizden bir ılim öğretmiştik. ..
-
Su an nerdesiniz?
Bizim kapımız iyi niyetle gelen herkese açıktır..Zaten "hepimiz bir ağacın meyveleri ve bir dalın yaprakları" değil miyiz? Efendi böyle dememiş mi?
-
MUHABBET MEKANI
"Di" evladım da...sen yoksun piyasada.. Üstelik bu muhabbet mekanı da pek amacına uygun gözükmüyor.. Sen gel bari de şurda iki lafın belini kıralım..
-
TUHAF AMA GERÇEK_Bunları biliyor muydunuz?
Morbezelye kardeşim, herşey tamam da Bruce Lee ile Chuck Norris alakasını kuramadım ben "İkisi de döver sonuçta, ne farkeder ki, kötek kötektir " demek istiyorsan onu bilemem tabi.. İkinci sorunun cevabı Milan' mı acaba?
-
TUHAF AMA GERÇEK_Bunları biliyor muydunuz?
Biliyoruz..Bruce Lee..Bir daha ki sefere daha zor sor..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
güneşin calkı çıkar saklanır gizilce söz-urur ışk oklarını gök söner yıldız parlar ay afaktan görünür görünüre dönüşür görünmezlikten bi yarım-tur atmak üzere çeviriminden ve başvururum sonra gemilere yüklerim başvururum böylece zamana gönderirim dalgın dalgın seyreder gemilerim peşleriden dalgın seyrederim derin mesafelerde ah! kayboluncaya kadar gemilerim başvururum mesafelerde uçuşur perilerin tutsaklarında uçları tutuşur yakutî şeritlerde kaybolur tiraje ve yabanıl bi tavşan hayâle dönüşür burada işte tam şu boşlukta mesafeler günahlarım aklama kafesine dönüşür kafes girdaba girdab bebeğe dönüşür hem belki başvururum mehhabib'e ulaşır ** otantiğinden/karşılıklı bağıntılı/dahi Vâizi bilinen/ bi "V for V-azife"/zor-koşulu-6; plasma büyük ekranı gözetliyorum/ gözlerim kapalı/ojibwa manito full/ colour archetyp/bi satır vidalanmış yaşam çakırkeyif/bi kuyruklu kırışık hareli/bi sarhoş kendiliğim/boşluğu anafazın bi sokum dna için/bi nebze genetik kod çözümlemesi/itibarî ile figüratif kompozisyonum/sana allo diyorum!/endemic bi adada bi ben/ e-sen ölüm sebebim sen sinimmar/ Ao to münteha/hem rövanş almaya döne ha döne ya! mele-i a'lâ ..