Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Aries

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.270
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

Aries tarafından postalanan herşey

  1. ikinci resim aynen dediğim gibi birce 7-8-11 resimler mechule çıkıyor sanırım ya da antreman için yapılmıştır ,,sağlıklı yaşam 12 resim hakkında yorum getireceğim altta kaynana, üstte gelin oturuyor ve gelin merdivenlerden habersiz iyi niyetli ve meraklı kaynana kontrol için o merdiveni kullanıyor koptuğum an........
  2. Aries

    MUHABBET MEKANI

    Fenerli olarak Beşiktaşı kutlarım
  3. Birinci resimi öyle dekor olarak düşünülmüş olabilir birce merdivenler nereye çıkıyor bilen varmı ?
  4. Aries

    MUHABBET MEKANI

    hepsi birbirinden süper
  5. Aries

    MUHABBET MEKANI

  6. Her mesaj gönderiminde kırılırsa kurabiye kalmayacak
  7. Uzak bir yerden geleniniz var. Yeni gittiler ama.. buyursunlar gelsinler kapımız açık Bayram yakın doğal olarak el öpmeye gelecekler
  8. Sevgi dokunmaktır ,sakın uzak durma. hmmm... kime dokunayım acaba
  9. Aries

    Şaka gibi :)

  10. Aries

    MUHABBET MEKANI

  11. Aries

    MUHABBET MEKANI

    pekte güzeller nazar deymesin..
  12. Dünyanın her yanında öğretmenler,insan topluluğunun en fedakar ve en değerli varlığıdır.
  13. Aries

    GÜNAYDIN

    Günaydın
  14. Aries

    Çocuklara özel sözler

    Çocuk, bugünün yarını, yarının umududur. Çocukların nasihatten çok, iyi örneklere ihtiyacı vardır. Çocukluğunu yaşayamamış bir insan, tam bir insan olamaz. Çocuklar, yeni dökülmüş beton gibidirler. Üzerlerine ne düşse iz yapar. Çocuk kokusu cennet kokularındandır. Çocuğuna değer veren uluslar ölmez. Bu günün küçüğü, yarının büyüğüdür. Çocuk ulusun en kutsal varlığıdır. Çocuk yuvanın mutluluğudur. Çocuğun en önemli gıdası sevgidir.
  15. Çocuk Hakları / Çocuk Hakları Sözleşmesi 20 Kasım "Dünya Çocuk Hakları Günü". Dünya üzerinde birçok çocuk ya savaş ortasında ya da açlık sınırında yaşamını sürdürüyor. Bu koşulları ortadan kaldırmak ve onlara daha iyi bir yaşam sağlamak amacıyla hazırlanan Çocuk Hakları Sözleşmesi, 191 ülke tarafından kabul edilmiştir. Türkiye'nin de 1990 yılında imzaladığı bu sözleşme toplam 54 maddeden oluşmaktadır. Taraf ülkeler bu sözleşmeyi hazırlarken çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliğini kabul etmişlerdir. Ayrıca çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve özellikle barış, değerbilirlik, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliğini savunmuşlardır. İşte bu maddelerden bazıları; Madde 1 Bu Sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, onsekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır. Madde 2 1.Taraf Devletler, bu Sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler. Madde 3 1.Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makalar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir. Madde 5 1.Taraf Devletler, bu Sözleşmenin çocuğa tanıdığı haklar doğrultusunda çocuğun yeteneklerinin geliştirilmesi ile uyumlu olarak, çocuğa yol gösterme ve onu yönlendirme konusunda ana-babanın, yerel gelenekler öngörüyorsa uzak aile veya topluluk üyelerinin, yasal vasilerinin veya çocuktan hukuken sorumlu öteki kişilerin sorumluluklarına, haklarına ve ödevlerine saygı gösterirler. Madde 6 1.Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler. 2.Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler. Madde 11 1.Taraf Devletler, çocukların yasadışı yollarla ülke dışına çıkarılıp geri döndürülmemesi halleriyle mücadele için önlemler alırlar. Madde 12 1.Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar. Madde 13 1.Çocuk, düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir; bu hak, ülke sınırlarına bağlı olmaksızın; yazılı, sözlü, basılı, sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir. Madde 14 1. Taraf Devletler, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı gösterirler. Madde 15 1. Taraf Devletler, çocuğun dernek kurma ve barış içinde toplanma özgürlüklerine ilişkin haklarını kabul ederler. Madde 16 1.Hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz. Madde 20 1.Geçici ve sürekli olarak aile çevresinden yoksun kalan veya kendi yararına olarak bu ortamda bırakılması kabul edilmeyen her çocuk, Devletten özel koruma ve yardım görme hakkına sahip olacaktır. Madde 23 1.Taraf Devletler zihinsel ya da bedensel özürlü çocukların saygınlıklarını güvence altına alan, özgüvenlerini geliştiren ve toplumsal yaşama etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran şartlar altında eksiksiz bir yaşama sahip olmalarını kabul ederler. Madde 24 1.Taraf Devletler, çocuğun olabilecek en iyi sağlık düzeyine kavuşma, tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini veren kuruluşlardan yararlanma hakkını tanırlar. Taraf Devletler, hiçbir çocuğun bu tür tıbbi bakım hizmetlerinden yararlanma hakkından yoksun bırakılmamasını güvence altına almak için çaba gösterirler. Madde 27 1.Taraf Devletler, her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul ederler. Madde 28 1.Taraf Devletler, çocuğun eğitim hakkını kabul ederler. Madde 31 1.Taraf Devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar. Madde 33 1.Taraf Devletler, çocuğun, ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler. Madde 34 Taraf Devletler, çocuğu, her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma güvencesi verirler.
  16. Az yaşa,uz yaşa,akibet gelecek başa
  17. Sabahleyin erken kalkarak,gecenin gündüz olmak için izin verdiği değişime şahit olmayanlar,yeryüzünde hiçbir şey görmemişlerdir.. Alain
  18. Başkası düştü mü "çürük tahtaya basmasaydı deriz".Kendimiz düşünce,bastığımız tahtanın çürük olmasından şikayet ederiz.. Cenab Şahabettin
  19. Bilgi ışık gibidir.Onu kullanırsan daha parlak olur,kullanmazsan söner... Alexander Everett
  20. Günümüze dek ortaya çıkarılan yaklaşık 600 çivi yazılı yazıt, Urartu uygarlığının sırlarını anlatıyor. Hormuzd Rassam, 1880 yılının sıcak bir Temmuz günü Van'a ayak bastı. Hiç vakit kaybetmeden bir ata atladı ve kale eteğinde yayılan eski şehre birkaç kilometre uzaklıktaki Toprakkale kayalıklarına tırmandı. Amerikalı misyoner Dr. D. Raynolds ve Van'da o dönem İngiltere'nin konsolos yardımcılığı görevini yürüten Topçu Yüzbaşı E. Clayton'ın, İstanbul'dan alınan fermanla onun adına yürüttüğü kazıların ilk sonuçlarını görmek için sabırsızlanıyordu.Tepeye yaklaştıkça, birkaç yıl önce sir Henry Layard'ın İstanbul'da, antikacı Sedrak Devgantz'dan aldığı altın kaplamalı tunç heykelcikler ve Müze-i Hümayun'ca satın alınmış, Van kaynaklı olduğu söylenen, insan başlı, kuş gövdeli tunç kazan kulplarını düşünerek atını mahmuzladı. Musullu mütevazı bir Keldani aileden gelen bu Osmanlı Assurbilimci 1840'lardan beri Layard'ın yanında bilgili ve sadık bir arkeolog olarak yetişmiş ve eğitimini Magdalen Kolej'de tamamlamıştı. 1850'de Layard'la yaptığı ilk gezide Valilik mimarbaşısı Nikoğos'un rehberliğinde dolaştığı Van Kalesi kayalıkları onu çok etkilemişti. O zamanlar Assur kraliçesi Semiramis'in ( Ş ammuramat) yaptırdığı sanılan kale, kayalara oyulmuş uzun çivi yazıları ve görkemli mezar odalarıyla adeta gönüllerinde taht kurmuştu. Ancak bu düşüncelerle heyecanla tırmandığı kazı alanını gördüğünde yaşadığı, tam anlamıyla bir düş kırıklığıydı. Defineciler tepeyi delik deşik etmişti. O ana kadar ele geçen buluntular ise ağırlığ ı "200 pound"u (yakla şık 80 kg.) geçmeyen kırık ve paslı kap kacak parçasıydı. Assur başkentlerinde görmeye alıştığı uzun taş kabartma sıralarından ve çivi yazılı tabletlerden hiç iz yoktu. Bu eserlerle İngiltere'ye dönemezdi. Hocası Layard ve sponsor kurum British Museum'u hoşnut edecek "parçalar" bulmak üzere son bir gayretle çalışmaya girişti. Amacına ulaşması çok zaman almadı... Modern arkeoloji teknikleriyle hiç bağdaşmayan yöntemlerle, derin kuyular açarak yürüttüğü kazılarda tunç kalkanlar, tunç boğa başları ile bir tapınak ortaya çıkardı ve bir ay sonra Van'dan ayrıldı. Assur İmparatorluğu'nun göz alıcı kültürel mirasının peşinde koşan bu bilim insanları, Urartu'nun henüz tam anlamıyla farkına varamamıştı. Urartu'nun yeniden tüm ihtişamıyla hatırlanması için bilim dünyası 70 yıl beklemek zorunda kaldı. Hormuzd Rassam'dan 70 yıl sonra Van Gölü havzasını bisiklet sırtında gezen İngiliz arkeolog Charles A. Burney, Urartu adını pek çok yönüyle aydınlattı. Onun araştırmaları sayesinde, insanlık unutulmuş bir uygarlığı ana hatlarıyla tanımaya başlamıştı. Bugüne geldiğimizde ise, Rassam'ın çok sayıda eseri ortaya çıkardığı Toprakkale'de Urartu'dan geriye pek az şey kalmış durumda. 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında İngiliz, Alman ve Ruslar tarafından yapılan ilk kazılardan sonra taş taş üstünde kalmayacak şekilde yağmalanan; Urartu hükümdarı II. Rusa'nın (İÖ 7. yüzyılın ikinci yarısı) kendi adını verdiği kutsal kentinde (Toprakkale), kayalara oyulmuş temel izleri ve bir su sarnıcı dışında artık hiç eser yok. İÖ 9. yüzyıl ortalarından İÖ 7. yüzyıl ortalarına kadar biçimlenip gelişen Urartu uygarlığının keşfinde başrol oynayan bu kentte bulunan ve dünya müzelerinin vitrinlerini süsleyen şaheserler ise Urartu'nun adını ölümsüzleştiriyor. Peki, kimdi bu Urartular? Doğu Anadolu'nun bu eski sakinleri, aşiretlerden böyle güçlü bir devlet sistemini nasıl yaratabilmişlerdi? Bu soruların yanıtı, bugüne kadar bulunmuş, sayıları 600'ü bulan çivi yazılı yazıtta gizli. Bu yazıtlardaki resmi tarihin yanı sıra gün ışığına çıkarılan kalıntılar Urartu uygarlığına ait sırları birer birer ortaya döküyor. Ama yazıtlarda kendisini "evrenin kralı", "krallar kralı" gibi abartılı unvanlarla tanımlayan gururlu hükümdarlara ne denli güvenilebilir? Yenilgi ve başarısızlıklarından asla söz etmeyen bir hükümdarın verdiği bilgiler ne dereceye kadar doğru olabilir? Doğruluğuna emin olduğumuz şeylerden biri, yazıtlarında kendilerini Biainili olarak andıkları ve Bian adının, Vian-Buan-Van değişimiyle günümüze değin ulaşmış olması. Güneydeki Mezopotamya halkları ise onlara daha çok Uruatru, Urartu ya da Uraştu demeyi tercih etmişti. Urartu adını ilk kez İÖ 13. yüzyılda Assurlular kullanmıştı. Onlara göre, bu dağlık bölge Uruatri(u) ve Nairi denen iki büyük ülkeye ayrılıyordu ve çok sayıda aşiret arasında paylaşılmıştı. Doğal bir kale görünümündeki Doğu Anadolu yüksek yaylasının engebelerle birbirinden ayrılan irili ufaklı vadilerini mesken tutan bu eski aşiretler, daha çok küçükbaş hayvan besiciliği yapıyorlardı. İÖ 9. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Van Gölü havzasında giderek güçlenen bir krallığın ayak sesleri duyulmaya başladı. Yakın Doğu'nun eski güç dengelerinden Hitit ve Mitanni imparatorlukları tarih sahnesinden çekilirken, onların yerini yeni aktörler almaya başlamıştı. O dönemde Mezopotamya'da parlayan Sami kökenli Assurluların belgelerinde, Urartulu Aramu'dan (Arame) ve ordularından söz ediliyor. Bu belgelerde adı Aramice'ye benzeyen Aramu'nun, Doğu Anadolu'nun yerli aşiretlerini denetim altına almaya başlayan ilk Urartu hükümdarı olduğu kaydediliyor. Ayanis Fotoğraf : Saner Şen Van havzasındaki Ayanis'te her yıl yapılan kazılarda Urartu'nun karanlıkta kalan yönleri gün ışığına çıkarılıyor. 2475 Taş Fotoğraf : Saner Şen Van yakınlarındaki Kalecik'te büyük bir özen ve geometri ile dikilmiş 2475 taş, yöresel kireç taşından yapılmış. Boyları 130-80 santimetre arasında değişen bu taşların sırrı henüz çözülemedi ama Urartular'ın gözünde büyük önem taşıyor olmalıydı Haldi Tapınağı Fotoğraf : Saner Şen Ayanis'teki Haldi Tapınağı'na 210 cm uzunluğundaki bir koridorla geçiliyor. Tabanı su mermeri levhalarla kaplı koridorun yan duvarları ve cephesinde kral II.Rusa'nın başarılarını anlatan bir yazıt yer alıyor. 3 Ayaklı tunç şamdan Fotoğraf : İsrail Müzesi, Kudüs, Nahum Slapak 1960 yılı baharında Ağrı-Patnos yakınındaki Aznavurtepe'de (Kottepe) kaçak kazı yapan defineciler, eni ve boyu 5 metreyi aşmayan, duvarları resimlerle süslü bir oda ortaya çıkardılar. Odanın tabanında 1,80 metre boyunda üç ayaklı tunç bir şamdan ya da buhurdanlık yatıyordu; boğa tırnağı biçimli üç ayağı, 9,7 santimetre boyunda, kükreyen aslan heykelcikleriyle süslüydü. Gövdesine Urartu çivi yazısı ile kazınmış olan yazıtta Urartu kralı Minua'nın, efendisi Tanrı Haldi'ye adak olarak sunduğu yazılıydı. Defineciler bu değerli eseri apar topar yurtdışına kaçırdılar; yalnızca aslan heykelciklerinden biri jandarmanın eline geçti. Parçalanan bu eser bugün Kudüs'te İsrail Müzesi'nde, üç ayak üzerindeki küçük aslanlardan biri de Van Müzesi'nde sergileniyor. Kırık Çömlek Fotoğraf : Saner Şen Ayanis kazısında ortaya çıkarılan bu kırık çömlek ağzının, yıkanıp temizlendikten sonra kompas yardımıyla deseni çiziliyor. Tanrı İrmuşini Tapınağı Fotoğraf : Saner Şen Çavuştepe'de Aşağı Kale'de Tanrı İrmuşini adına yapılmış tapınağın kapısındaki çivi yazılı Urartuca kitabe, sert bazalta oyulmuş ve yüzeyi özenle zımparalanmış. Aslan başı bilezikler Fotoğraf : Saner Şen Tunç bir halkanın uçlarındaki altın kaplama aslan başı şeklindeki bu bileziği Urartu soyluları ve bürokratları kullanıyordu. Urartu kuyumculuğunun şaheserlerinden olan 8,8 santimetre çapındaki eser Van Müzesi'nde sergileniyor. KAYNAKCA National Geographic
  21. Aries

    Çağrışım

    mutluluk
  22. Aries

    Harften isim bulmaca

    gülce acaba radyo yayın alacakmı ? C
  23. samimi arkadaşım mithat
  24. Aries

    hişşşt..!alttaki neden...?

    kahve hazır alttaki kahve severmisin?
  25. Aries

    Harften isim bulmaca

    Osman P
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.