bozan

aslında olay basitte uyulması gereken prosedüre uyulmamış. sadece bu. yoksa o mübarek sakal edebiyatı yapanları çoğu binamazdır. böyle konularda mangalı küle muhtaç ederler. onların sorunu daha başka. ama AKP BAŞKANI DA ÇIKIP BEN BUNU FİLANCA ÜLKEYE ÇAKTIRMADAN GÖNDERECEM DİYEMEDİ. BAKANA DA DEDİRTEMEDİ , BAKANIN ÜZERİNE USULSÜZ İŞTEN ÇOK BELA GELİRDİ. KİMSEDE SAHİPLENMEYİNCE OLAY DÜĞÜMLENİP KALDI. TAHA KIVANÇ GEÇENLERDE YAZMIŞTI BUNU BİYERLERDE. AMA KÖTÜSÜ MİLLETİ ENAYİ YERİNE KOYMA HASTALIĞI.

ASLINDA KONU AÇIKLIĞA KAVUŞTU DA AKP BAŞKANININ YAPTIĞI ŞU AÇIKLAMAYA NE DERSİNİZ. (Eleştirileri cevaplayan ve Bakan Koç'u savunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sakal-ı Şerif'in havaalanına getirilmesinden ne kendisinin ne de Bakan Koç'un haberinin olmadığını söyledi.) 1 YAHU ADAMA SORMAZLAR MI AKP'NİN BAŞKANININ HABERİ YOK, BAKANIN HABERİ YOK BU SAKAL-I ŞERİF BURAYA NASIL GELDİ? KİM İZİN VERDİ? 2 DAHA DÜN CAMİ İMAMI BİZDEN HÜKÜMET İSTEDİ DEDİ. YANİ BUNU KİM İSTEDİ BE KARDEŞİM. 3 HADİ BİZ EŞŞEĞİZ YAHU SENİN SESLENDİĞİN KENDİ VEKİL ARKADAŞLARIN HAŞA BU ADAMLAR DA MI EŞŞEK. 4 İNSANLARI BU KADAR SALAK YERİNE KOYMAYIN BE KARDEŞİM EN NİHAYETİNDE HERKES İNSAN. 5 ŞİMDİ BU SAKAL-I ŞERİF YANİ KENDİ BAŞINA ÇIKIP HAVAALANI GEZMEYE Mİ GİTTİ. YA. 6 BU ÜLKEDE SİYASET İŞTE BÖYLE UCUZ. YAZIKLAR OLSUN. EVET DEVAM EDİYORUZ. BU KADARI DA PES YANİ. ARTIK BİŞEY DEMİYORUM. BAKARMISIN PİŞKİNLİĞE ( Olayın yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını da belirten Erdoğan, kutsal emanetlerin kutularının yenileneceğini, bu nedenle kutunun Bakan Koç'a gösterilmek istendiğine işaret ederek, bakandan habersiz kutunun içine Sakal-ı Şerif'in de konulduğunu bildirdi) 1. YAHU YANLIŞ ANLAŞILAN NE ? HAVAALANINDA BAKAN KOÇA GÖSTERİLMEK İÇİN YA DA AKP BAŞKANINA GETİRİLEN SAKAL-I ŞERİFİN NEYİNİ YANLIŞ ANLADIK. BU KADAR DA İNSANLARI APTAL YERİNE KOYUYORSUN YA. HELAL OLSUN ABİ. 2 BAK SEN . KUTUYU GETİRMİŞLER DE İÇİNE YANLIŞLIKLA SAKAL-I ŞERİF KOYMUŞLAR ALLAH ALLAH YA. BOŞUNA DEMEMİŞ ADAMIN BİRİ BU ÜLKEDE SİNEKTEN ÇOK İNEK VAR YETER Kİ SAĞMASINI BİLESİN. ADAM GİBİ BİR MUHALEFET OLSA BU OLAY HÜKÜMETİ BİTİRMEYE YETER. AMA BİZ DE İKTİDAR YOK Kİ MUHALEFET OLSUN.

ve USTADAN BİR ŞİİR DAHA. UMARIM ONUN DEĞERİNİ BİR KEZ DAHA ANLAMANIZA KATKIDA BULUNUR. SEVGİYLE KAL. Bana bak Hey ! Avanak Elinden o zırıltıyı bıraksana Sana Üç telinde üç sıska bülbül öten Üç telli saz Yaramaz Hey Hey Üç telli sazın Üç telinde öten sıska bülbül Öldü acından Onu attım köşeye (Orkestra, başlıklı şiirinden) DÜNYACA ÜNLÜ VATAN ŞAİRİMİZDEN BİR ŞİİR DAHA. UTANIN UTANIN ŞAİRİM DİYE GEÇİNENLER Trrruum Trrruum Trrruum Trak tiki tak Makinalaşmak İstiyorum Beynimden, etimden, iskeletimden Geliyor bu Her dinamoyu Altına almak için Çıldırıyorum Tükürüklü dilim bakır telleri yalıyor Damarlarımda kovalıyor Ota direzinler, lokomotifleri (Makinalaşmak başlıklı şiirinden)

walla ne iyi etmişsin ustadan bir yazı yollamakla. ben de bir şiir yollamak istedim. SENİ DÜŞÜNÜYORUM Türkiye Komünist Partisi, T.K.P.'m benim, seni düşünüyorum. Sen dünümüz, bugünümüz, yarınımızsın, en büyük ustalığımız, en ince hünerimizsin. Sen aklımız, yüreğimiz ve yumruğumuzsun. Dünyada bir anılır şanlı soyun var: sen küçük kardeşisin V.K.P. ('nin. Sen bana bugün mübarek alnındaki yara yerinle ve işçi bileklerinde zincir izleriyle göründün, yürüyorsun dimdik, pırıl pırıl. Ömrümde yalnız seninle ve senin safında olmakla övündüm. (...)" ( Nâzım Hikmet, Şiirler 6, sayfa 12)

YOK DİYEMEZLER. BU ÜLKE KENDİ KENDİNE ULULAR YARATMAKTA PEK MARİFETLİ. İNSANLARIN BEYİNLERİ ULU RUHLU PUTLARLA DOLU. BAK TABULAŞTIRILAN İNSANLARA BİR İKİ ÖRNEK. 1. ORHAN PAMUK NOBELOĞLU 2. NAZIM HİKMET RAN MEMELEKETSEVER 3. AZİZ NESİN HEP BİLEN 4. YAŞAR KEMAL ULTRA ROMANER 5. BÜLENT ECEVİT BARIŞ SAVAŞÇISI VS. VS. BU KİŞİLER HAKKINDA DEĞİL OLUMSUZ BİR ŞEY DEMEK SÜSSÜZ SADE CÜMLELER KURMAK BİLE GARİPSENİR KİMİLERİNCE. KİMİLERİNİ TANRILAŞTIRMAK DEĞİL DE NEDİR BU ?

güzel bir kopyala yapıştır. Kendi fikirleriniz de var mı acaba ? Yukarıda yazdıklarınızla bir ilginiz olduğu zehabına kapılmışa benziyorsunuz. hemen belirteyim ; malesef bir ilginiz yok. olsun biz sizi böyle de seviyoruz. sevgiyle kal.

önce komik gibi geliyordu. sonra baktım pek çok saf adam bunun böyle olduğunu kanıksamış. yazık . artık hemen ifşa edivirelim. 1. asmalı konak mıdır. heralde bu diziyle mi başladı. neyse adlar değil eylemler önemli burada. diziye bir iki dakika baktım. bayakı bildiğimiz Türk insanları var onlar oynuyor rollerde. ( istanbul ve izmirde kümelenik, elen artığı sosyete ve 1492 ispanyol göçmenlerini de bu kutuya atıyorum )aaaa. o da ne bu bayakı Türkler garip ve tuhaf konuşuyor. boğazından konuşuyor. mekan basbayağı orta anadolu. adamlar da bu bölgye uyumlu tipler. ama konuşmalar Kandil dağı Türkçesi. Ardından bunu pek çok dizide müşahade ettim , kültürel baskı kurulmaya çalışılıyor. 2. adını bilmediğim bir başka dizide de mekan insanlar ve bütün bayakı Türk . ama dizi de bir ağa var Gül ağa mıdır nedir. bu adam ise kandil dağı Türkçesi konuşuyor bak sen. Örnekleri arttıracak vardır beklerim. bu büyük bir oyun . bu Ülkenin öz kaynakları başkalrı için tarihte hiçbir zaman yapamadıkları bir şey için; onlara Devlet armağan etmek için harcanıyor. Dil ( böyle bir dil 150 yıldır Fransız ve sairler tarafından inşa edilmeye çalışılsada oluşturulamadı ) yok. Tarih yok. toprak yok. Ama Türkiyenin öz kaynakları adamların ayaklarına seriliyor. tabi bunda Kürtçü İslamcı parti AKP nin rolü büyük.

doğal sonuç . Çünki AKP ,Kürtçü - İslamcı bir çizgide inşa edildi. AKP saf Türk halkının oyunu alıp Mİr fırat dengirLeri iktidara taşıdı. geçenlerde buı adamla bir de saf zaman gazetesi kariyer röportajı yapmış. YUH dedim ya. ne kariyeri. adam açıkça aşiret ağası. bu kadar parayı nereden buldun diye sormaya gücün yok bari böyle röportaj yapma kardeşim. şehitlerin kemiklerini sızlattınız.. ya memet metinerlere ne demeli. İslamcıyım slogan atanların kahir ekseriyeti buz gibi bölücü.islam adı altında ekmek arası kürt propogandası yapılıyor. sevgiyle kal.

Bak sen tarihi araştıracakmışız. Tamam hemen araştıralım. Arkadaş hem de internet adresleri bile verebilirmiş. Doğrudur internet adresli tarih bilinci çocukları bu hale getiriyor. Şimdi özetleyelim önce, ardından toparlarız bütün çiçekler için. Mezopotamya ; yunanca mezos potamus ; iki nehir arası euphrates ve tiglus. bölge tarihin bildiği en eski dönemden yani artık deyimleşen Kramer deyimi ile tarihin başlangıç noktasından Sümerlerden itibaren yerleşime açılmıştır. Sümerlerin kökeni ile ilgili çok açık bir izah bulunmamakla birlikte bölgeye sonradan geldikleri ve hint alt kıtası kavmi olmadıkları kesindir. mezopotamya umumiyetle üç ayrı bölüme ayrılagelmiştir. kuzey, orta ve güney. Sümerlerin dil yapısının ise en azından Altay dilleri olarak daha sonradan tasnif edilmiş dil ailesine yakın olduğu kabul edilebilir. Sümerlerin ardından bölgede Sami asıllı Akadları, Aramları, Assurları müşahade etmekteyiz. Şimdi de yukarıdaki yazıya bakalım ; 1. Arkadaş demiş ki ''mezopotamya kürt devletitir'' Lakin Tarihte hatta taraflı internet sitelerinde bile mezopotamya adında bir Kürt devleti yoktur. Zaten tarihte bir Kürt devleti de yoktur. Olmayanla varlıklanılmaz. 2 ''haclı seferlerii baslamadan kürtler vardıı'' Boş bir iddia kim yok dedi ki. tarih 1100 ler yani o tarihte Haçlılara karşı organize olmuş bir Kürt devleti falan mı varmış . o da yok. Şimdi hemen internet sitelerine saldırıp yanıt aramadan, düşünerek oturup bir iki kitap okuyarak yanıt yazın bari. devam edelim. sevgiyle kal. not ; komplekslerimizin bize hata yaptırmasına müsade etmeyelim. biz sizi böyle de seviyoruz.

hemen açıklayalım. yani yaş itibariyle büyük olduğumu kabul ederseniz. kars'ta olan şu ; kars bir çok sorun için bir ön cephe. kars mevcut Türk nüfusunun yoğunluğu nedeniyle terörize olmadı. bçyle olmadığı içinde münferit olaylar dışında sağduyusunu koruyan bir il polarak kaldı. öncelikli istihdaf edilen şey karsı terörize etmekti. mamafih bu başarılamadı. kars sükunetini korudu Orhan pamuk nobeloğlu istemese de. şimdi kültür turizmi adı altında karsın altı oyulmağa çalışılıyor. çünki ; 1 kars aremann lere yakın 2 kuzeye terörün sıçramasına mani 3 halkı muhafazakar bunlar umumiyetle sömürgeci mantığı rahatsız eden nitelikler. Kars ile oynanıyor. kars ile oynamağa çalışanlar listesini şöyle bir sıralarsak 1. kar adlı romanı ile orhan pamuk nobeloğlu 2. karsa gidip sözde anadolu dansçıları ( anadolu bunlara göre Türk olmayan/ olamayan herşeydir ) yörenin tabiri ile baldırı çıplakları zıplatıp sözde kardeşlik yapmıştır. liderleri yılaz erdoğanın kardeşioğlu adında biridir. kendisi ağası kadar ünlü olmadığından bu ada sahiptir. bölge terörize olmadığı için burada kardeş dansı yapıp halkı tahrik etme çabasındadırlar. kardeş dans ; bunu da izah edelim . geleneksel Türk dans ve türkülerini geleneksel olmayan yöntemlerle ve Türk değil de anadolu adıyla göstermek. 3 şimdi bütün dünyanın turizm gönüllüleri Türk ilini kültür ili ve mozaik bir pasta yapmak için koılları sıvamış. sıvasınlar. bizde onları sıvarız. Ey Kars şanlı kale tarih boyunca Kıpçaklardan Oğuzlara Türk ili. sen onlara ne edeceğini iyi bilirsin.

komplekslerimiz ve biz..........

ONLARIN KELİMELERİ KENDİLERİNE HASTIR. BİRŞEY DEMEK İSTERLER DE DOLANDIRIP DURULAR. NE Mİ DEMEK İSTERLER ? ÖNCE NASIL DOLANDIRIRLAR ONA BAKALIM. ANADOLU ; KONUŞMALARINDA ANADOLUYU TÜRKİYEYE TERCİH EDERLER. BÖYLECE TÜRKİYE KELİMESİNİ KULLANMAYIP HALKLARI KARDEŞLERLER, KENDİ İNDLERİNDE. HALK ; BUNLAR MİLLET YERİNE DE HALKI KULLANIRLAR HALK YERİNE DE. MİLLET BUNLAR İÇİN KORKUNÇ BİR KELİMEDİR. MOZAİK ; EN SEVDİKLERİ KELİMELERDENDİR. MOZAİK BU KİŞİLER İÇİN HERŞEYDİR. DONDURMAYI DA KARIŞIK SEVERLER, SADE DEĞİL. EVRENSEL ; GAVUR NATIONAL'E TEPKİ OLARAK OLUŞTURMUŞ INTERNATIONAL'İ. BİZİMKİLER İSE EVRENSELİ SEBZE NİYETİNE HERYERDE KULLANIRLAR. SİMGE KELİMELERDENDİR. KARDEŞLİK ; ONLAR KARDEŞTİR. CANLI CANLI ADAM DOĞRAYANLAR, İSE ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI KARDEŞLERİDİR. ÖZGÜRLÜK ; BU TÜREDİ KELİME İSE AĞIZLARINDA ANARŞİZM İLE DEMOKRASİ ARASINDA GİDİP GELİR. ASLINDA NE İSTEDİKLERİNİ KENDİLERİ DE BİLMEZ. TOPARLAYACAK OLURSAK '' ANADOLU, EVRENSEL ANLAMDA, HALKLARIN KARDEŞLİK VE ÖZGÜRLÜK MOZAİĞİDİR'' . İŞTE BÜTÜN CÜMLELERİ DE AŞAĞI YUKARI BUDUR.

orhan pamuk da yaşar kemal de berbat birer romancı, çılgın birer bağsızdır. kendilerine hiçbir saygı ve sevgi duymuyorum. onların dünyalarının renk cümbüşleri benim anlatmak istediğim hiçbir şeyi aydınlatmıyor. eserlerinden hiçbir zevk almadım, yoksun ve yoksul olduklarını düşünüyorum. kendi duruşlarını ise hiçbir zaman gerçekçi bulmadım. lümpen, insanına ve o insanların yaşadığı coğrafyay uzak farklı hülyaların adamları. böyle adamlar pekala birbirine küfür de edebilir etmeyedebilir. ama günün birinde bu ikisinden birinin nobel edebiyat ödülü alabileceğini düşünüyorum. çünkü tavır, yaşayış, söz ve eylemleri bu yönde. böyle yaparlarsa alırlar, almak istediklerini, onların düşüncelerinin adamlarından. sevgiyle kal.

daha önce fark etmemiştim. affınıza sığınırım. lakin şimdi gördüm ve kıymetini bildim. okuduğum forum yazıları içinde düşünülmüş, tasarlanmış, zihin yorulmuş, en önemlisi de gergin mantıkla yazılmış bir kaç iletiden biri. sizi tebrik ederim. mantığınız çok gergin. sağduyulusunuz. başka konularda da böyle yazılarınızı şiddetle bekliyorum. elinize sağlık. benim bu görülerim başkaları tarafından görülmez ise sakın buna itibar etmeyin. doğru yoldasınız. mantıklı olanda. tekrar tebrik ederim. sevgiyle kal.

hoşgeldin. tek taraflı düşünme !!!!! sevgiyle kal.

madem kopyala yapıştır yapılıyor, sakıncası yok. ben de bunu yapıştırıyorum. sevgiyle kal. İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, sözde Ermeni soykırımı iddialarına, Ermenistan'ın ilk Başbakanı Hovannes Katchaznouni'nin (Kaçaznuni) 1923 yılında Bükreş'te yapılan Taşnak Partisi Kongresi'ne sunduğu raporla yanıt verdi. Perinçek, İP İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, Katchaznouni'nin Taşnak Partisi Kongresi'ne sunulan raporunun, 1927 yılında Tiflis'te bulunan Rusça çevirisinin İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü araştırma görevlisi Mehmet Perinçek'in Rus arşivlerinde yaptığı ve 7-8 ay süren çalışmaları sonucu bulunduğunu kaydetti. Perinçek, Katchaznouni'nin 1923 yılında Bükreş'te parti kongresine sunduğu raporun, 1914-1923 yılları arasında yaşanan gerçekleri bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğunu belirtti. Raporun Ermenistan'da yasaklandığını, batı ülkelerinin kitaplıklarından da yok edildiğini vurgulayan Perinçek, "Bu belge, Ermenistan Başbakanı Katchaznouni'nin açıkladığı resmi bir rapor. Vicdanlı Ermeni Başbakanı, vicdansız emperyalistlerin yalanını bu raporla çürütüyor. ABD ve Avrupa emperyalistlerinin Ermeni soykırımı yalanlarını Ermeni Başbakanı'nın ağzından yüzlerine çarpıyoruz" dedi. Perinçek, Katchaznouni'nin İngiliz himayesindeki Ermenistan devleti kurulduğu zaman 1918 Temmuz ayından 1919 Ağustos ayına kadar hükümeti yöneten ilk başbakan olduğunu da ifade etti. Perinçek, Katchaznouni'nin 1923 yılında Bükreş'teki Taşnak Partisi Kongresi'ne sunduğu raporda özetle şu ifadelere yer verildiğini belirtti: "Savaştan önce ve savaş koşullarında Rus Çarlığı'na kayıtsız şartsız bağlandık. -Emperyalistlerin önümüze koyduğu 'denizden denize Ermenistan' gibi hayali bir amacın peşine düştük. -Silahlı gönüllü birlikleri oluşturmamız hataydı. -Terör eylemlerimiz batı kamuoyunu kazanmaya yönelikti. -Karşılıklı Müslüman ve Ermeni kırımları oldu. -Güç dengesi Türklerin lehineydi, macera yaptık. -1915 yılı yazında ve güzünde uygulanan tehcir (zorla göç ettirme) Avrupalı diplomatların bize söz verdiği bağımsız Ermenistan hayalimizi suya düşürdü. Türkiye ne yaptığını çok iyi biliyordu. Bugün pişmanlık duyması için hiçbir neden yok. -Sevr Antlaşması gözlerimizi kör etmişti. Türklerin anlaşma önerilerini reddederek vahim hata işledik. Sevr yerine, Türklerle anlaşsaydık çok şey kazanırdık. -İngilizler karşılıklı katliamları kışkırttı. -Müslüman bölgelerinde düzeni sağlayacak idari önlemler alamadık, silaha sarılmak zorunda kaldık, ordular gönderdik, yıktık ve katliamlar gerçekleştirdik. -Türkler savunma güdüsüyle hareket ettiler. Övünülecek hiçbir işimiz yok. Kendi dışımızda suçlu aramayalım. -Evet, intihar etmeyi öneriyorum. Taşnak Partisi'nin artık yapacağı hiçbir şey yok. Partiyi dağıtalım. Bu kararı almazsak, bizi yıkım ve şerefsizlik bekliyor."

SEVGİLİ YAM YAM’A SAYGILI USLUBUNDAN DOLAYI ÖNCELİKLE TEŞEKKÜR EDİYORUM. TABİ KURBAN MEVZUUNUN İKİ BOYUTU VAR. BİRİNCİSİ KURBAN HADİSESİNİN DİNİ GEREKLİLİĞİ. İKİNCİSİ İSE BU HADİSENİN TATBİKİ. DİNİ DURUMUNU ŞU ŞEKİLDE KENDİMCE ÖZETLEYEBİLİRİM ; DİN HERŞEYDEN ÖNCE BİR GELENEKTİR. KUTSAL KİTAPLAR BİRBİRLERİNİ TAMAMLAYICI, DOĞRULAYICI NİTELİKTE OLDUKLARINI SÖYLERLER, PEYGAMBERLER DE ÖYLE. SEZAR 1 ARKADAŞIMIZIN BELİRTTİĞİ GİBİ KURBAN HADİSESİ DİNİ BİR İBADET OLMASINA RAĞMEN, GELENEKLİ BİR HALE GELMİŞTİR, BU YÖNÜ İLE DE UYGULANMAKTADIR. BEN YAM YAM ARKADAŞIMIN ‘ ESKİ VE İLKEL’ BİR İBADET YORUMUNA KATILMAK İSTEMİYORUM. BURADA SANIRIM MEVZUYA BAKIŞ ZAVİYEMİZDE FARKLILIKLAR VAR. ŞUDUR ; BU İBADET ESKİ BİR İBADETTİR. MAMAFİH İBADETLERİN TÜMÜ ESKİDİR, BU ONLARIN ÖZELLİĞİDİR LAKİN MENFİ MANADA DEĞİL. BR ŞEYİN ESKİ, KÖKLÜ, TEMELLİ OLMASI MANASINDA, BEN BÖYLE ANLIYORUM. ESKİ HERŞEYDEN ÖNCE BİR SANATTIR, ÖNEMLİDİR, ZORDUR, AMA GEÇİCİ DEĞİL KALICI OLANDIR. BU YÜZDEN ‘İLKEL’ NİTELEMESİNİ ‘İLK VE TEMEL ‘ OLAN OLARAK ALGILIYORUM. KURBANIN ÇOK KÖTÜ ÖRNEKLERİ VARDIR, FAKAT İSLAM KURBANININ NİTELİK VE AMAÇ AÇISINDAN BUNLARDAN ÇOK FARKLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. BİR ÖRNEK ; CEHENNEM ; FİLİSTİN YAKINLARINDA BİR VADİ ADIDIR ‘HENNÜM’. Cİ HENNÜM YANİ HENNÜM VADİSİ. BURADA YAŞAYAN İNSANLAR TANRILARINA BİR SUNU, KURBAN OLSUN İÇİN, İNSANLARI KESİP BU VADİYE ATARLAR SONRA DA BUNLARI YAKARLARMIŞ. BU KÖKENDEN GELİŞEN KELİME SONRALARI KUARN İLE BİRLİKTE AHİRETTEKİ CEHENNEM ANLAMINI KAZANMIŞTIR. BÖYLE BİR İBADETİ HİÇ BİR AKILLI KİŞİ TASVİP EDEMEZ. BU YANLIŞTIR. İSLAM’A GELİNCE ‘KURBAN’ YAKINLAŞMA VESİLESİ ANLAMINDADIR ALLAH’A. BURADA KURAN İKİ ÖNEMLİ HUSUS ÜZERİNDE DURUR. BİRİNCİSİ KESİLEN KURBANLIĞIN ‘ALLAH’ADINA KESİLMESİ HUSUSUDUR. ÇÜN Kİ BİLGİSİZ İNSANLAR KİŞİLER VE BAZI RUHANİLER ADINA KURBAN KESMEYİ ADET HALİNE GETİRMİŞLERDİ. BURADA DÜZENLEME BUDUR. DİĞER HUSUS DA ŞÖYLE ANLATILIR ‘Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır ‘ . BURADA DA VURGU NİYET ÜZERİNEDİR, ET’E YA DA KAN’A DEĞİL. HADİSENİN TATBİKİNE GELİNCE ; ÇÖZÜM YOLU ÇOKTUR ; BEN BÜYÜKŞEHİRLERDE ÇÖZÜM YOLU BULUNAMAZ DÜŞÜNCESİNE DE KATILMIYORUM YAM YAM ARKADAŞIN. İSTANBUL’DA NELER OLMADI Kİ ; ZENGİN BİR ADAM SARIYER’DE ORMANLIK ALANA RUHSATSIZ ÜNİVERSİTE AÇTI. BERİKİ BEŞİKTAŞIN GÖBEĞİNE RUSATSIZ METROPOL DİKTİ. OLUR. BİZ RUHSATLI SAĞLIKLI ÇÖZÜMLER BULABİLİRİZ. BENİM BURADA DÜŞÜNDÜĞÜM ÇÖZÜM ŞUDUR. BELLİ NOKTALARDA EHİL KİŞİLER TARAFINDAN BİRER TANE SEMBOLİK KURBAN KESİLİR. DİĞER KURBAN KESMEK İSTEYENLER GEREKLİ YERLERE PARASINI YATIRIR. KURBANLAR TESİSLERDE KESİLİR VE HERKESİN EVİNE ETLERİ GÖNDERİLİR. BU GÜZEL BİR ÇÖZÜM OLMAYABİLİR. AMA BÜYÜK ŞEHİRLERDE UYGULANABİLİR. SON OLARAK BENCE ESKİLİK ÖNEMLİDİR, İLKLİK DE ÖYLE. DAHA KÖKLÜ VE SAĞLAM OLMAYI BİLDİRİR. SEVGİYLE KAL.

ELBETTE Kİ DİLEYEN İNANIR, DİLEYEN İNANMAZ. BEN BUNU HİÇBİR DİNDAR YA DA İNANMAYAN ARKADAŞIN SORUN EDİNDİĞİNE İNANMIYORUM. BU BİRAZ HEPİMİZİN MUTABIK OLDUĞU TABİ BİR KURAL. DİNİ KONULAR BAŞLIĞI ALTINDA ELE ALINAN MESELELERİN BİR FASİT DAİREYE DÖNMESİNİN TEMEL SORUNUNUN BİR USUL SORUNU OLDUĞUNU GÖZLEMLİYORUM. BEN KENDİMCE USUL SORUNLARINI AŞAĞIDA SIRALIYORUM. SAĞLIKLI DOLU DOLU TARTIŞMALAR YAPABİLMEK İÇİN KENDİ GÖRÜŞLERİMİ SIRALIYORUM. 1. ÖNCELİKLE İNANMAYAN ARKADAŞLARIMIZIN YENİ KONULAR BULMASI GEREKMEKTE. BUNU ŞU ANLAMDA SÖYLÜYORUM ; SORULAR HEP AYNI VE BU SORULAR, BU SORUNLAR ARKADAŞLARIMIZIN UĞRAŞIP BİR ENTELEKTÜEL ÇABA SARFEDİP OLUŞTURDUĞU BULUŞLAR DEĞİL. BU SORULAR YILLARDIR İNANMAYAN ARKADAŞLARIMIZ TARAFINDAN SORULMUŞ, İNTERNET SİTELERİNDE MEVCUT SORULAR. HAL BÖYLE OLUNCA KENDİSİNE AİT OLMAYAN SORULARI BİR SİTEDEN KOPYALAYARAK YA DA ÖZETLEYEREK BAŞLIKLAR AÇIYORLAR. BUNLARA VERİLEN YANITLAR DA DOĞAL OLARAK HEP AYNI YANITLAR ÇÜN Kİ BU YANITLAR DA İNTERNET SİTELERİNDE ZATEN MEVCUT. BUNLARI ŞU ŞEKİLDE ÖZETLEYEBİLİRİZ; A ) KURAN-I KERİM İLE İLGİLİ İDDİALAR ; İNANMAYAN ARKADAŞLAR İLHAN ARSEL OLSUN, TURAN DURSUN OLSUN VS. KİTAPLARINDA DİLE GETİRDİKLERİ BAZI İDDİALARI YENİDEN VE YENİDEN GÜNDEME GETİRİYORLAR. BUNLARA BAZI YABANCI YAZARLARI DA EKLEYEBİLİRİZ LAKİN ÜLKEMİZDE ZATEN YETERİNCE İNTİHAL YAPILMIŞTIR. BUNA KARŞIN İNANAN ARKADAŞLARIMIZ DA SÜLEYMAN ATEŞ OLSUN, DİYANETİN YAYIN LARI OLSUN VS. BU KİŞİLERE VERİLMİŞ YANITLARI YENİDEN VE YENİDEN TEKRARLAMAKTA. BURADA İNANAN ARKADAŞLARIN BİRAZ DAHA ÜRETİCİ OLDUKLARINI GÖZLEMLİYORUM. İNANMAYAN ARKADAŞLARIN İSE KENDİLERİNE AİT ÜRETİMLERİNİ FORUMA TAŞIMALARI BENCE DAHA YARARLI OLCAKTIR. NOT ; KURANI-I KERİM KONUSUNDA İNANMAYAN ARKADAŞLARIN YETERİNCE CİDDİ ARAŞTIRMA YAPMADAN VERDİKLERİ ÖRNEKLER HAKSIZ VARGILARA NEDEN OLUYOR. BUNU TARAF ANLAMINDA SÖYLEMİYORUM, BENİ DE ÇOK İLGİLENDİRMİYOR, ZAATEN YAŞIMI BAŞIMI ALMIŞIM BEN. AMA KURAN DA BİR KUTSAL KİTAP OLARAK YÜZLERCE YILDIR İRDELENİYOR, İNCELENİYOR, KENDİSİNE AİT YÜZLERCE ALT KÜRSÜSÜ OLUŞMUŞ ; KELİME BİLİMİNDEN, CÜMLE BİLİMİNE, TARİH OLGUSUNDAN, GELİŞ GİDİŞ DÜZENİNE, DARALTMADAN, GENİŞLETME YORUMLARINA, AÇIK AYETLERİNDEN KAPALI HÜKÜMLERİNE KADAR VS VS. BUNLARI GÖZ ARDI ETMEMEK GEREKİR. BUNLARI BİLMEK İÇİN ARAP DİLİNİ BİLMEK YETMİYOR, TERMİNOLOJİYE GEÇMİŞTİR, KURAN DİLİNİ BİLMEK GEREKİYOR, TIPKI TEVRAT DİLİNİ BİLMEK GEREKTİĞİ GİBİ. BUNU AMAN KURANI ELEŞTİRMEYELİM, ARAŞTIRMAYALIM DİYE DEMİYORUM, EĞER ARAŞTIRACAKSAK BİLMEMİZ GEREKİR DİYORUM. OSMANLI VESİKALARI OKUYAMADAN OSMANLI TARİHÇİSİ OLUNMAZ OLUNURSA O KADAR OLUR. HER BİLGİNİ ANAHTARLARI VAR ONUN GİBİ. BİR İKİ ÖRNEK VERMEK İSTERİM KURANIN İLK AYETİ OKUDUR ÖRNEĞİN; DAHA KİTAP YOK ORTADA NEYİ OKUYACAĞIZ DİYE SORMAMIŞTIR ARAPLAR. ÇÜNKÜ BUNU BİLDİR, İLET ANLAMINDA ALGILAMIŞLARDIR. BU KELİMENİN YAN ANLAMI İLE İLGİLİDİR. ŞİMDİ YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI AÇILINCA CUMA HUTBELERİNDE İŞTE EĞİTİME VERİLEN ÖNEM DİYE BU AYET OKUNUYOR. ALAKASI YOK. EĞİTİME ÖNEM VERİMİŞTİR AMA BU ONUN ÖRNEĞİ DEĞİLDİR Kİ. BİR ÖRNEK DAHA YAZMAK İSTİYORUM YAZUNNUNE ; ÖYLE SANDILAR, GERÇEKTE ÖYLE DEĞİLKEN ÖYLE KABULETTİLER ANLAMINDA YAYGIN BİR KELİMEDİR. AMA BAKARA SURESİNDE YAZUNNUNE KESİN OLARAK BİLDİLER ANLAMINDA KULLANILMIŞTIR. ÇÜNKİ AYETİN İNDİĞİ BÖLGEDE KONUŞULAN YEREL DİLDE BU BU ANLAMDADIR. VE KURANDA DA BU ŞEKİLDE KALMIŞTIR. ŞİMDİYE KADAR HİÇBİR ARAP DA BU NE YAHU DEMEMİŞTİR. TIPKI EVLİYA ÇELEBİNİN GEZDİĞİ YERLERİ ANLATIRKEN HER GİTTİĞİ YÖREDE O YÖRENİN AĞZIYLA YAZMASI GİBİ. ÖRNEKLER UZAR DA GİDER. DÜN BİR ARKADAŞ FUSSİLET SURESİNİN 12. AYETİNDE GEÇEN KADAHUNNENİN YARATMA ANLAMI YOKTUR DEDİ BU ZATEN YARATILI OLANIN DÜZENLENMESİ ANLAMINDADIR DEDİ; DOĞRUDUR. YANIT OLARAK BİR ARKADAŞ İSE KELİME OYUNU YAPMA DEDİ ; YANLIŞTIR. ORTADA KELİME OYUNU YOK YÜZLERCE YILDIR BU BÖYLE ANLAŞILMIŞTIR. BİZİM GÖNLÜMÜZE UYSUN DİYE BİR KELİMENİN ANLAMINI NASIL DEĞİŞTİREBİLİRİZ. ELMA ARMUT OLUR MU ? İNANMAYAN ARKADAŞLARIMIZIN BUNLARI DA BİLEREK BİRŞEYLER YAZMASI GEREKMEZ Mİ ? B ) HADİSLE İLGİLİ OLANLAR ; İNANMAYAN ARKADAŞLARIN BAZI YAZARLARDAN AKTARDIKLARI HADİSLERİ ‘ İŞTE BUNLAR EN SAHİH HADİSLERDİR ‘ ŞEKLİNDE İFADE ETMELERİ HAKSIZLIK. DOĞRUDUR, BUGÜN HADİS KÜLLİYATLARI SAHİH OLAN OLMAYAN OLARAK TEFRİK EDİLMİŞTİR. LAKİN BUNLAR UMUMİYETLE SENET AÇISINDANDIR. BU DALIN DA BİR USULÜ VARDIR. YANİ USUL-İ HADİS. YANİ SAHİH HADİS KİTAPLARI İÇERİSİNDE DE YÜZLERCE UYDURMAHADİS MEVCUTTUR. BUGÜN BUNLARIN KRİTİKLERİ YAPILMIŞTIR. MEVZU HADİSLERLE İLGİLİ BİR SÜRÜ TÜRKÇE ARAPÇA İNGİLİZCE ALMANCA KİTAP VARDIR BAKMAK LAZIMDIR. MEVZU NEDİR , ŞAZ NEDİR, MÜTEVATİR NEDİR BİLMEK LAZIMDIR. BİLMEDEN YAPILAN YORUMLAR BİLGİ KİRLİLİĞİNDEN BAŞKA BİRŞEY İFADE ETMİYOR, YAZIKTIR. BEN HARİÇ FORUMDA YAZI YAZAN ARKADAŞLARIN HEPSİ GENÇ. DAHA OKUMAYA VAKTİMİZ VAR, ARAŞTIRMAYA, İNCELEMEYE, YAŞIMIZA NANKÖRLÜK ETMEYELİM. 2 ) KENDİ ÜRETİMLERİMİZİ PAYLAŞALIM. BURADA VASATI BULMAYA ÇALIŞALIM. FORUMDA BİR ÇOK KİŞİNİN VARDIĞI KANAATE BEN DE VARIYORUM; NEDENSE RADİKAL DİNCİ YAZILAR İLE RADİKAL İNANMAYAN ARKADAŞLARIN YAZILARI BİR BİRİNİ TAMAMEN ÖRTÜYOR, AYNI MANTIK. HEPSİ AYNI KALEMDEN ÇIKMIŞ GİBİ. VE NEDEN SE HEP BU İKİ MANTIĞA KARŞI GELENLER AYNI MANTIKTA BİRLEŞİYOR ; SAĞDUYU MANTIĞI. ÇOK MU YANILIYORUM. BUNLARI YAZMAMIN TEK BİR AMACI VAR BİRAZ DAHA DÜZEYLİ TARTIŞMALAR YAPILMASINDAN TARAF OLMAM. SONUÇTA DİN GİBİ BİR OLGUYU KONUŞUYORUZ, BUNUN DA BİR BİRİKİMİ OLMAK LAZIM. USULÜNÜ BİLMEK LAZIM. BEN BÖYLE DEDİM BÖYLE OLACAK DEMEKLE KİMSE HİÇBİRŞEYE İKNA OLMUYOR. SEVGİYLE KAL.

yaNİ ŞİMDİ BU KONU İLE İLGİLİ YAZI YAZMAYALIM DEDİK AMA BU NE ALLAH AŞKINA YA EFETALİT 'Osmanlılar için Türk'ün sözlük anlamı idrak-ı bilhak(anlayış yoksunu,cahil)di.' ŞİMDİ BU İDRAK-I BİLHAKKI NEREDEN BULDUN BUNUN ANLAMI NE . MADEM TARİH OKUMAMIŞSINIZ SÖZLÜKTE Mİ KARIŞTIRMADINIZ ? ŞİMDİ BÖYLE BİR YAZIYI BU TEMELE OTURTUYORSUNUZ YA BEN NE DİYEYİM. YAZIK ÇOK YAZIK. İŞTE DURUM ORTADA DAHA NE DİYELİM. SEVGİYLE KAL.

Neden Türklere bir peygamber gönderilmedi ? Yukarıda da bazı arkadaşların ilave ettiği gibi bunu gerçekten tam olarak bilmiyoruz. Ancak yorum yapabiliriz. Öyleyse yapalım. Tarih açısından böyle bir bilgiye sahip değiliz. Bazı Tarihçiler afaki olarak Moutun'a ( önce yanlış olarak mete okunan Baktur = bahadır ) böyle bir misyon yüklemek istemişlerdi. Lakin bu hususta elimizde yakin bir delil yok. Öncelikle bunu kabul edelim. Türklerin dini üzerine şimdiye kadar pek çok yerli ve yabancı bilim adamı eser hazırladı ; J.P Roux, Abdulkadir İnan, Bahattin Ögel vs. Bu çalışmaların kaynaklarının oldukça kısıtlı olduğunu da kabul edelim. Çünki Türklerin kendilerini kendilerinin anlattığı belgeler en erken 700'ler den başlıyor. Öncesi Çin vakanüvislerinin karışık ve bulanık ifadelerinin Sinologlar tarafından çözümlenebilme gayretinden öteye geçmiyor. Büyük kısmı çözümlenmiştir. İşte bu vakanüvislerin anlattığı ve Türklerin kendi yazımlarının içeriği bize bir peygamber, elçi, rasul ya da nebi anlamında bir bilgi vermiyor. Bilakis, peygambersiz bir dini vaz ediyor. Bugün Türklerin dini ile ilgili hangi bilimli kaynağı tarasak karşımıza aynı kısıtlı malzeme çıkıyor ; bir dağa gidip kurban keserlerdi, yılın belli bir gününde ; Çin kaynaklarından alınma klasikleşmiş bir bilgi. Sonra Orhon yazıtlarında geçen Yir Sub ( yer su ) tanrıları. bir de yazıtlarda geçen Umay Tanrıçası. ( bu Tanrıçanın çözümlemesi ise şimdide Kullanılan Umacı kavramı ile yapılmıştı. ) Yine kaynaklarda geçen küçük totemlerin uğurlu sayıldığını biliyoruz. Orta dönem kaynaklarında da yine Türkler için şaşılacak ya da sevinçli bir olayla karşılaştıklarında göğe bakarak Bir TAnrı dediklerini biliyoruz. Artık burada din rafine olmuştur. elbette Türkler daha erken dönemlerinde budizm, mani gibi dinlerle içli dışlı olmuşlardır. daha 700'ler de Tunyukuk buna isyan etmiştir. hem de hükümdara karşı gelmek uğruna, yazıtın da mevcuttur. Peki şimdi, yaşayan Türkler de eski dini koruyan milletler yok mudur ? vardır ? mamafih saf halde kalmamıştır. Biz bir yazımızda Tanrı Ülgenin Aslında bir fars Tanrısı olan Hürmüzün Türklere intikali olduğunu göstermiştik. zaten Türk destanları Maaday kara olsun, manas olsun iyi incelendiğinde bu açık olarak belirmekte. Elbette yine bugün Yakutlarda olsun Moğolllarda olsun eski Türk inancını devam ettiren boylar mevcuttur lakin bunlar maalesef bize olduğu gibi eski Türk inancını anlatamayacak kadar muharreftir. Gelelim islam inancına göre hadisenin çözümüne . aslında islam dini vaizlerine göre sorun o kadar karmaşık değil, bazen biz çok karıştırıyoruz. ve likülli gavmin hâd ( her kavmin bir yol göstericisi vardır.) bu yol gösterici tabiki yalnızca bir insan, peygamber olmayabilir, çünki pekala bir kitap da yol göstericidir. mamafih İslam da nebiler bu adı geçen Kuran'da mevcut peygamberler öncelikle bir silsiledir. Hepsi aynı soydan gelir birbirleri ile akrabalardır. İslam peygamberinin büyük atası İsmaildir. ( bu Kuran da böyle sunulduğu gibi bunu Peygamber de bizzat böyle sunmuştur. ). İsmail İbrahimin oğludur. ( islamlara göre Büyük oğlu ( yalnız bunu böyle düşünmeyenler de vardır Hamidullah ( allah rahmet etsin aramızdan ayrıldı ) gibi çok da haksız sayılmaz), Yahudilere göre ise Büyük oğul İshaktır. işte İbrahimin oğlu İshak İbranilerin atası kabul edilmişken İsmail de Arapların atası sayılagelmiştir. bu nebiler bir silsileden ibarettir. Kuranda da birbirlerinin bir devamı ve akrabası olarak görülürler. Yakup, oğlu yusuf onun kayınbabası Şuayp gibi. Hz Muhammedin Türklüğüne gelince bunu daha önce de yazmıştım burada bir yerde. tekrar etmeyeceğim ama şunu belirtmek isterim. peygamberin ne kendisinden ne de yakın çevresinden bize Türkçe hiçbir ibare kalmamıştır. Peygamber Araptı. Arapçayı en fasih en beliğ en mükemmel konuşup Arap dilinin en güzel örnekleri ile dolu sözler bırakmıştır bizlere. Şimdi buradan Peygambere olan sevgisinden ötürü onu kendi kavminden görmeye çalışan namık abi olsun diğer abilerimiz olsun yazdı8kları kitapları referans olarak alamayız, makbul değildir. hani moda tabirli bilimli değildir. Lakin isteyen böyle kabul edebilir. mamafih biz onu böyle çok seviyoruz YAni Arap olarak. gelelim Zülkarneyn'e. Zü'l karneyn ; yani tam olarak çevirirsek çift boynuzlu. bu zatı Kuranı kerim büyük ve önemli bir kişi olarak ifade ettiğine göre bu kişi hem cinsine düşkün Makedonyalı İskender olamaz. Assur kaynaklarında geçen bir kitabedeki Çift boynuzlu ( bu arada boyn+ z = çift boynuz bu da Türk dilindeki ender ikillerden biri ) kralın resmi üzerine yapılan bazı yorumlarda bu kişinin zülkarneyn olabileceği söylenmektedir. ben de yaptığım kitabe incelemesinin ardından bu kanaate varmıştım. buna göre bu kişi de bir mezopotamya kralı idi. görüldüğü gibi Zülkarneynin de tarihi kişiliği karışıktır daha da doğrusu tarihi şimdilik yoktur. böyle müphem tarihli bir kimseyi afaken Türk yapmak ne kadar insaflı bir yorum olur ? Son olarak da soruya yanıt verelim ; Türkler'e neden bir peygamber gelmemiştir. bana Göre gelmediğini varsaymak hem de Araplar çılgındı, yahudiler azgın onlara gelir bize gelmez demek herşeyden önce insaf sınırlarını aşan duygu dolu cümlelerdir. Bir defa Nebi, Rasul, Mürsel bunları ayırt etmek gerekir. bana göre Türklere Kitaplı bir rasul gelmediği ortadadır. Çünki kitap mühimdir, sayısı bellidir, İslam kaynakları olsun, tevrat olsun sayıyı bildirmiştir. Yalnızca elçi anlamında bir uyarıcının ise gelmiş olabileceğini varsaymanın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. sevgiyle kal.

özür dilerim ben yanıt vereyim gerginlik olmasın. benzerlikleri vardır bana göre . sevgiyle kal dostum.

işte sevgili dostum. burada bir duralım farklı görüşleri de yazmak için. Tek tanrılı dinlerin iddiası da bu noktada başlıyor. Tarihte ne kadar önceye gidersek gidelim Tanrılar panteonlarında hep bir baş tanrı vardır diyorlar. yani önce tek tanrı inancı vardı, bu zamanla senin de saydığın kimi nedenlerle çok tanrıya inkılap oldu. ve bu yüzden de elçiler gönderilmeye devam edildi. bu da bir yorum. bizim bu konuda kesin bir hakikat belirlememiz çok zor. sevgiyle kal.

farkında olmdan mı ? iyi de ben de zaten bütün dinlerin tek bir dinden neşet ettiğini iddia ediyorum. burada senin sorunun ne onu anlamadım. ikinci olarak tahmin dediğim hadisede iddialıyım senin internette oku dediğin kazıların bir kısmında bulundum. O arkeolojik bulguların da önemli bir kısmını okudum. çoğu İstanbuldadır, merak edersen Gülhanenin yanında durur. Ben gayet farkında olarak hiçbir zorlamaya maruz kalmadan kendi isteğimle ve hala dinlerin tek bir kaynaktan çıktığına inanıyorum. yalnız şu farkla benim anladığım kadarı ile kutsal kitaplar da aynı telakkiyi savunmaktadır. sevgiyle kal dostum.

Güzel. Biraz kızdık galiba.Olsun. Serinletiriz. Sevgili Leonidas öncelikle ilk yazdığınız yazı ile başlayalım. metodoloji sorunu var. daha yönet yazman gerektiğini düşünüyorum. katılmayabilirsin sen bilirsin. Neden ; Öncelikle konuyu Arkeolojik bulgular ve Ölü diller çözümlemesi açısından ele almak bizi kimi sonuçlara götürebilir. bir de olan biteni Kutsal kitaplar açısından tahlil edebiliriz. Sonuçta bunların genel bir sentezine ulaşabiliriz. öncelikle Tufandan başlayalım. Ben ( kendi kanaatim ) Tufan hadisesinin bütün dünyayı havi olduğunu düşünmüyorum. Beni bu kanaate sürükleyen iki ehemmiyetli husus var. Birincisi Sümerlere ait bu tufan efsanesinin hakim coğrafyanın bir kısmında olduğuna yönelik arkeolojik tespitleri daha doğru buluyorum. dorudur, nehirler taşmıştır ( fırat ve tiglus ) ve yağmur şiddetli yağmıştır. efsanenin bunu doğruladığı gibi arkeoloji de çamurla kaplı, ve hayatı sona erdirmiş bir tabakayı çözümlemiştir. ama bu umumi bir dünya hadisesi değildir. Kutsal kitapların anlatış tarzından da ben böyle bir sonuç çıkarıyorum. hadise , sözlü ve yazılı olarak aynı coğrafyanın diğer halklarına da aktarılmıştır. Bu aktarım hadisesini de ölü diller uzmanları açık şekilde tespit edebilmiştir. umumiyetle toplumlar bir önceki kültüre ait efsaneleri biraz da kendi kültürleri ile özdeşleştirerek ( kahramanların adını değiştirip kendi kahramanlarını yaratarak ) kendilerine uyarlamışlardır. aynı hadisenin binlerce kilometre uzaklarda, okyans ötelerinde farklı halklarda da anlatılıyor olması uzun zaman tek tanrılı dinlerin savunucuları tarafından dinlerinin hakikatliğinin bir göstergesi olarak savunulmuştu. bunu da iki türlü düşündüler ya bu bölgelere de elçiler gelerek eski kavimlerin ahvali hakkında bu insanları aydınlattılar, ya da bu insanlar uzun zaman önce zaten medeniyetlerin neşet ettiği bu coğrafyada yaşıyorlardı da sonradan farklı yerlere göç ettiler. göçle birlikte efsanelerini de taşıdılar. işte bu son yorumlar elbette zanni yorumlardır. bu hususta elimize daha sağlam bilgi ve belgeler geçmeden ( ki zannımca bu imkansızdır, teknik olarak daha eski kaynaklı yazılı belgeler bulunma ihtimalinin düşük olduğu ortadadır ) yapacağımız bütün yorumlar tahmini geçmeyecektir. sevgiyle kal.

ee tabi biraz okumak gerekiyor. Hadi bakkal amcanın vakti yok senin demi zamanın yok. Ayrıca madem bütün sorun buydu bunu sorsaydın ya başlıkta.