Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

''biji tirkiye''

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.105
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    95

''biji tirkiye'' tarafından postalanan herşey

  1. İşimize geldiğinde ''7 Düvele kafa tutmuşuz,taaa viyana'ya daynamışız'' deyip işimizi gelince en zeki bizmiyiz demek.... daha evvelde defalarca yazdım,Kürt Sorunun çözüm yeri dağlar değildir,Pkk'nin silahlı mücadelesini desteklemiyorum ancak şunuda görmek gerekirki o gençleri o dağa çıkaran sistemdir,bu ülkede sistem değişmek zorundadır,ister hoşunuza gitsin ster gitmesin,Dağa gidenler arasındada,asker olanlar arasındada aramızdan çıkan insanlar vardır,belki çocukken bunlar birbirleriyle top koşturan insanlardır,saklambaç oynayan ama biri sistemin kendisine haksızlık yaptığını düşünüp o yolu seçmiştir,diğeri sistemi içine sindirmiştir,bu sorunun çözümü onları,yani kardeşleri ortak bir noktada buluşturacak yeni ve adil bir anayasadır....
  2. Allah sizi yaratırken size Türk bir anne yada Babadan doğmak isteyip istemediğinizi sordumu acaba diyorum artık,şahsen bana sormadı ve ben Kürt olarak doğdum,Kürt olarak doğduğum için ve aslımı inkar etmeyip dedelerimin Kimlikleri ile gurur duyduğum,bu kimliği yaşamak ve yaşatmak istediğim için özür dilerim,eğer bunlar bölücülükse evet ben bir bölücüyüm....
  3. Siz benim çocuğuma her sabah Türklük üzerine yemin ettirdikçe çocuğumda içinden ''benim babam Kürt,bende Kürt oğlu Kürdüm'' diyecek ve o çocuğu bir Türk ve Türklük düşmanı haline getireceksiniz,bu ülkede yaşayan herkese verilecek isim,bu ülkede yaşayan herkesi kapsayacak ve içine sinecek bir isim olmalıdır,benim şahsi görüşümde bu ismin Türkiye'lilik olmasıdır,asıl sizin Türk olmayanlar ısrarla Türk'lüğü dayatmanız bu ülkeyi bölünmeye götürür,Bayrak ve Türkiye'nin resmi dilinin Türkçe olması konusunda size katılıyorum ancak herkes Türk'tür takıntınızı yanlış buluyorum,Dökülen askerinde,polisinde,Pkk'lininde kanı bizim kardeşlerimizin kanıdır,Kürtçe isme patent verildi haberi doğrudur ama kimlere verildiğini çok merak ediyorum,Türki'yede açılan 24 saat yayın yapmasına izin verilen Tv'lerin kimlere ait olduğuna bir bakın mesela,örneğin Dünya Tv Gülen'e aittir,Stv ile aynı yayını yapmaktadır,öyleki Stv'de yayınlanan Dizileri tekrar vermektedir amaç Kürt Halkını Gülen Cemaatine yakınlaştırmaktır,bu ülkede bir açılım yapılacak,bu devlet politikasıdır ama benim gördüğüm kadarı ile Gülenciler bunu Kürtleri kendi taraflarına çekmek için kullanıyorlar,yakında Gülen bölgede Kürtçe eğitim veren okullar açarsa şaşırmayın,ona her dilde propaganda serbest ancak halkın seçtiği Başkanların Kürtçe savunma yapması bile yasak....
  4. Ülkede diğer vatandaşlara hangi hukuk uygulanıyorsa dediklerinize de aynı hukuk uygulanır. Derken,anayasadaki Türk'lükle ilgili yasaları değiştirecekmisiniz,Kürtçenin özgürce kullanılmasının önündeki engelleri kaldıracakmısınız,çocuğumuza istediğmiz ismi verebilecekmiyiz,köy ve şehirlerin isimleri iade edilecekmi,Öcalan konusuna gelince,onun asılmamak şartıyla Türkiye'ye TESLİM edildiğini hepimiz biliyoruz,o dönem ABD'nin işine o koalisyon geliyordu,onları başta tutmak içinde bu yol seçild...
  5. Bu ülke Asla Bölünmez,ister Amerika işgal etsin,ister Ab bilmem ne yapsın biz birbirimizden ayrılmayız,Kürt halkı Türkiye'yi bölmeyi asla teklif etmiyor zaten,ayrı bir devlet teklif etmiyor,söylenen sadece şudur ''madem kardeşiz,madem bu ülkeyi beraber kurduk,sizin sahip olduğunuz haklara bende sahip olayım'' peki nedir o haklar,Dilini özgürce kullanmak,öğrenmek,öğretmek,kültürel faaliyetlerini özgürce yapabilmek çocuklarına anadilinde isim verebilmek,değiştirilen şehir,köy,kasaba isimlerinin iadesi,bölgenin isminin iadesi ve yerel yönetimlerin elinin güçlendirilmesi gibi bunlar bu ülkeyi bölmez istensede bölemez....
  6. Bu Haber değil,İddanamede yer alan bir olaydır,İddanameyi savcılar hazırlar,Savcılarında Polisteki kayıtları inceleme yetkileri mevcuttur....
  7. Buyrun buda sizin tezlerinizin yanlış olduğunu gösteren bir başka araştırma... -http://www.facebooktr.org/selahaddin-eyyubi-saladin-ayy-b-kurdish-hero-belgesel.html- Ayrıca sizden farklı düşüen herkese ''Ben onu tarihçi olarak görmem,ben onu siyasetçi olarak görmem'' diyerek yaklaşırsanız elbetteki sabit fikirli olursunuz....
  8. Kurmacamı yapmaya çalıştınız yoksa gerçekten bilmiyormusunuz,155'e gelen telefonlar kayıt altına alınıyor,samet isimli şahıs 155'i arıyor ve telefon açıkken bu sözleri sarf ediyor...
  9. Fatih Altaylı'nın Murat Bardakçı ile birlikte hazırlayıp sunduğu Teke Tek Özel programına konuk olan Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tufan Gündüz,Türklerin Anadolu'ya gelişinin tartışıldığı programda,Selahaddin Eyyubi'nin Kürt olduğunu söyledi. Kürt Olduğunu Söyleyen Diğer Bir ise Selehattin Eyyubi Derneğidir,buna göre;Selahaddin-i Eyubi, Azerbaycan'ın Duvin kasabasında yaşayan, Hezbani Kürtlerindendir. Sonradan Irak'a göç eden Ravâdiye Kürt aşireti, Irak'ın Tikrit kasabasına yerleşir. Miladi 12.yy’ın başlarında Selahaddin-i Kürdi’nin dedesi Şazi başkanlığında Irak’ta Selçuklu Emirlerinden Behruz'un hizmetine girerler. Eyyubi ailesi, Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar zamanında Irak'a göç etmişti. Selahaddin-i Kurdi'nin dedesi Şazi ibn Mervan Pers sarayında yüksek rütbeye, Selçuklu prenslerinin özel öğretmenliğine yükselir ve Bağdat şehrinin valiliğine getirilir. Şazi'nin oğlu Necmeddin Eyyub de Tikrit'e vali tayin edilir. Selahaddin-i Kurdi babası Eyyub ibn Şazi ibn Mervan el Kürdi'nin Tikrit valiliği sırasında Miladi 1138 yılında dünyaya gelmiştir.
  10. TARIHTE KÜRD DEVLETLERI ... Göçmenlerin Istilası Süresince Kürt Devletlerin Başına Gelenlerin Kısa Tarihçesi Author: keya Alamut Ziyar´i Devleti Hamdani Devleti Büveyhogullari Devleti Mervani Devleti Sedadi Devleti Hasanveyh Devleti Gor Devleti Alamut Devleti Eyyubi hanedanligi Devleti Alamut Ziyar´i devleti : Ziyar devleti 1011 yilinda Alamut devletinin kurucusu Hasan El Sabah tarafindan yikildi. Ziyar devleti, kürt Dailam asiretine mensup Ziyar´i oglu Merdavic tarafindan 930´da Kürt yurdunun kuzeyinde kuruldu. Egemenlik alani Taberistan ve Cürcan´i da icine alarak güneyde Isfahan´a, batida El Cezire ve Irak´a, kuzeyde Kafkaslar´a kadar uzaniyirdu. Dailam asireti, 9. yüzyilin sonlarina dogru, Abbasi halifeligi döneminde Müslüman oldu. Hazar Gölünün güneybati kesiminde yasayan bu asiret, büyük bir askeri güce sahipti. Varligini 141.yil sürdürebilen bu devlet, 8 hükümdar tarafindan yönetildi. Eski edebi eserler arasinda yer alan "Kábusname " bu dönemde, Ziyarlarin son emiri Keykawes´in amcasi tarafindan yazildi. Hamdani devleti : Kürt Hamdani devleti 1039´da Arap Okayli devleti tarafindan yikildi. Hamdani devleti, Seyh El Dewle tarafindan 944 yilinda Halep bölgesinde kuruldu. Bu tarihe kadar Musul merkezi Büyük Hamdani devletinin bir parcasi´idi. Söz konusu tarihde bagimsizligini ilan eden Seyh el Dewle, Halep´i merkez secti. Yukari Mezopotamya ´yi hakimiyeti altina almaya calisan Bizans Kral Romans´la Urfa´da yapilan savasta zafer kazanan Seyh El Dewle , Suriye ve Yukari Mezopotamya´nin büyük bir egemen oldu. Bagimsizligini 95 yil koruyabilen bu devlet. Harput Kürt asiretlerinin saldirilari sonucu bir hayli zayifladi ve sonucta Araplar, bu devletin egemenligine son verdi. Bu devletin, sinirlari ve süresi icinde El Mutanabbi, Ebu Firaz ve El Farabi gibi önemli sair ve bilim adamlari yetisti. Büveyhogullari devleti : Kürt Büveyhogullari devleti, 1050´de Selcuklu Sultani Tugrul Bey tarafindan yikildi. Büveyhogullari devleti 934 yilinda Ali Hasan ve Hüseyin Ahmet kardesler tarafinda Güneybati Iran´da kuruldu. Deylem Daglarinda yasayan Bercenkiaver Kürt asiretine mensup üc kardes kisa bir süre icinde devletin egemenlik alanini güneyde Isfahan- Siraz, kuzeyde ise Hamedan´akadar genislettiler. Babalari ebu Suce Büveyh´ten dolayi devleti "Büveyhogullari devleti" denildi. Abbasi Halifesi Halife Kahir Billah, bu devletin egemenligini tanimak zorunda kaldi. Sürekli ic ve dis catismalarla ugrastigi icin kültür ve sanat bu devlet sinirlari icinde fazla gelismedi. Yalniz Abudüd devletinin hükümdarligi sirasinda pek cok cami, hastane, imarathane, yollar ve kuyular yapildi. Mogol istilalari sirasinda bu bölgelerde her sey yakilip yikildigi icin bu devlet hakkinda daha ayrintili bilgi bulunmamaktadir. Mervani devleti : Mervani Kürt devletinin varligina 1087´de Selceklu Sultani Meliksah tarafindan son verildi. Merkezi Silvan olan Mervani devleti, Harput Kürt asiretine mensup Bad tarafindan 981´de kuruldu. 99´de Hamdanilerle yapilan bir savasta Bad ölünce, yerine yegini Mervan´in oglu Ali gecti. Babasina atfen devlet "Mervani" olarak adlandirildi. Devletin egemenlik sahasi kisa bir sürede genisletildi : Güneyde Cudi eteklerinden baslayip Cizre- Hasankeyf´e batida Harput, kuzeyde Malazgirt ve doguda Hakkari´ye kadar uzandi. Çogu tarihciye göre Mervani devletinin zenginligine göz diken Meliksah, devletin son emiri olan Nasiruldevle´ye "memleketi paylasalim" teklifinde bulundu. Teklifi reddedilen Meliksah, veziri Fahrüldelevle yönetiminde Silvan üzerine büyük bir ordu gönderek Diyarbakir ve Silvan´i ele gecirdi ve hazinede bulunan 1 milyon altina el koydu. Son Emir Nasirüldelevle de Bagdat´in kuzeyinde bulunan Harbe köyüne sürgüne gönderildi. Mervani döneminde bircok cami, medrese, konaklama yeri, saray, köprü, hamam, su kanali yapildi. Meyafarqin´e bu dönemde üc büyük su kanali yapilarak sehrin her tarafina su verildi. Diyarbakir ve silvan, bölgenin ticaret merkezleri haline geldi. Emir Ebu Nasr döneminde kültürel ve ededi calismalara deger verildi. Yanina siginan sairler himaye edildi.Bu nedenle EI Dela, Tihami, Ebu Riza, Siman EI Hotaci gibi bircok yerli ve yabanci sair siirlerinde Emir Ebu Nasr`dan övgü ile söz etti. Sedadi devleti : Sedadi Kürt devleti 1164´te Selcuk Krali Meliksah tarafindan ortadan kaldirildi. Sedadi devleti 951´de Ravvadi asiretinden ( Selahaddin Eyyubi´nin mensubu oldugu asiret ) Muhammed Seddat tarafindan kuruldu. Bu devletin yönetim merkezi baslangicta Dabil.Dvin idi. Daha sonra Gence yönetim merkezi oldu. egemenlik alani Ravvadi Kürt asiretinin yönetimindeki Arran bölgesi, Nahcivan, Gence, Berba, Dubeyl ve Beylekan bölgelerinde olusuyordu. Arran güneyde Aras´la , kuzeyde Kura Irmagi arasinda yer alan ve Derbend´e kadar uzanan bir bölge idi. Romalilar ve Helenler buraya ülke adi olarak "Albaniya ", kavim olarak da "Ariyan" diyorlardi. Bu sözcük Arapcaya "Arran " seklinde gecmistir. Bu bölgenin merkezi, ipekciligi ile taninan Barda kentiydi. 944 yilinda, Deylemlilerin hakimiyeti sirasinda bu kent kuzeyden gelen Ruslarin ve Isveclerin (Vikingler) saldirisina ugradi. Bu tariften sonra bölge merkezi Gence´ye dogru kaydi. Sedadi devleti 1072´de Gence ve Ani olmak üzere ikiye ayrildi. Bu dönemde bircok mimari eser yapildi. Hasanveyh devleti : Son hükümdari Ebul Mansur´un ölümü ile icerden bir hayli zayiflanmis olan hasanveyh devleti 1121´de kendiliginden dagildi. Bu devletin hükümranlik dönemi toplam olarak 171 yil sürdü. Devlet, Barzikan- Baruni asireti lideri Hasanveyh bin Hüseyin tarafindan 959 yilinda kuruldu. Egemenlik sahasi Sehrezor, Dinaver, Hamedan ve Nihavend bölgeleriydi. Devletin baskenti, Bisulun Dagi´nin güneyine düsen Sermac sehri id. Hasanveyh´in 979 yilinda ölmesi üzerine, yerine oglu bedir gecti. Devletin sinirlari Bedir döneminde Ahvaz, Huristan, Berucerd ve Esadabad´in katilmasi ile genisledi. Bedir´e Abbasi halifesi tarafindan "Nasruddin" unvani verildi. Bedir 1015 yilinda öldïrülünce yerine oglu Hilal gecti. Hilal da ölünce yerini oglu Tahir aldi. Hasanveyh hanedanligi Tahir´in ölümü üzerine gücünü yitirdi. Baruni asiretinin basina Iyarlar gecti. Iyarlar dönemi 989 yilinda baslamak üzerine 130 yil sürdü. Eyyubi hanedanligi devleti : Selahaddin Eyyubi´nn 4 Mart 1193´te Sam´da ölmezi üzerine Kürt Eyyubi Imparatorlugu ayni yil parcalandi. Eyyubi Imparatorlugu, Selahaddin Eyyubi tarafindan Mayis 1175´te kuruldu. Cik iyi bir dini ve askeri egitim alan Selahaddin, 1165 yilinda Misir´avezir secildi. Yönetimin cesitli kademelerine yakin akrabalarini yerlestiren Selahaddin Misir´daki durumunu saglamlastirdi. Fransiz ve Bizans ordularinin müsterek saldirilarina karsi büyük basarilar elde eden Selahaddin, Islam dünyasinda kendisini büyük sempati duyulan, tam anlami ile güclü bir vezir ve önder durumuna geldi. 10 Aralik 1171´de, varligini 200 yil sürdurmüs olan Misir Fatimi halifeligine son verdi. Kardesi Turan Sah yönetimdeki bir orduyla kisa bir süre icerisinde Hicaz, Yemen, Aden ve Mekke´yi aldi. Eyyubilerin buralardaki hakimiyeti 50 yildan fazla sürdü. Suriye Krali Nureddin´in 13 Mayiz 1174´te ölmesi üzerine Selahaddin bir ordu ile Suriye´yi dönerek orayida hakimiyeti altina aldi. Bagdat´taki Abbasi halifesi, Mayis 1174´te Selahaddin Eyyubi´nin kralligini kabul ederk fethettigi topraklardaki otorutesini tanidi. Musul sehrini de alarak Musul Atabeklerine son veren Selahaddin, ülkesinin sinirlarini Firat Nehri´ne kadar genisletti. Yukari Mezopotamya´daki kücük beylikleri de hakimiyeti altina alan Eyyubi Imparatorlugu´nun sinirlari doguda Dicle Nehri´ne, kuzeyde Ermenistan hudutlarina, güneyde Yemen´e, batida ise Tunus´a dayaniyordu. 1187´de ku¨dus sehrini Hiristiyanlarin elinden aldi ve bu, Islam dünyasinda ona büyük bir sayginlik kazandirdi. Islam´in Sünni ögretisiyle yetisen Selahhadin, kurdugu devletin resmi mezhebinin de Sünni oldugunu ilan etti. Dinde yaptigi reformlardan dolatyi, adi Yusuf iken, dini islah eden anlaminda "Selahhadin " olarak degistirildi. Eyyubiler döneminde pek cok Kürt yazar, sair, bilim adami ve aydin yetisti. Izzeddin Ali, Mecdeddin Ebu saadet, Ibnul Esir el Cezeri ( Nasrullah ) bunlardan birkacidir. Alamut devleti : Alamut Kürt devleti Mogol Hükümdari Hulagu Han tarafindan 1256´da yikilarak ortadan kaldirildi. Alamut devleti Hasan El Sabah tarafindan 1011´de kuruldu. Hasan El Sabah, Ismailiye mezhebi dini ögretisi temelinde güclü bir örgütlenme yaratip, Kürt asiretlerini harekete gecirecek bir ic ayaklamayla Ziyar devletine son verdikten sonra, ayni topraklarda dini esaslara dayali bu devleti kurdu. Bagimsiz varligini 179 yil sürdüren bu devlet, 8 hükümdar tarafindan yönetildi. Devletin son hükümdari olan Hür Sah, Mogollar tarafindan idam edildi. 1124 yilinda ölen, etkileyici dini ilder ve basarili bir devlet yöneticisi olan Hasan El Sbah icin Marko Polo söyle diyor: " Bu kisi yüksek daglik bölgede bir sevgi cenneti kurdu. Cok zengin bir hazineye sahip idi. Kurmus oldugu bu cnnet nedeniyle Islamiyet icerisinde kisa zamanda genis bir taraftar kitlesi buldu. Islam ülkelerinin her tarafindan binlerce genc, bu cennete girmek icin akin ediyordu." Gor devleti : Harzemsahlar 1214´te Kürt Gor devletinin baskenti Firuzkuk´u ele gecirerek bu devletin egemenligine son verdiler. Gor devleti, Seyfuddin Suri tarafindan 1148 yilinda Kuzeydogu Iran´da kuruldu. 1148´e kadar Selcuklu devletine bagli bir beylik olarak varligini sürdüren Kürt Gor asireti, Seyfuddin Suri´nin beyligin basina gecmesi ile bu tarihte bagimsizligini ilan etti. Suri, devlet sinirlerini kisa bir süre icinde genisletti. Selcuklular ve Oguzlarla sürekli catisma halinde bulunan Gor hükümdari Giyasuddin, büyük bir saldiri baslatarak (1173) kademeli olarak Gazne, Herat, Multan, Uccah, Siudi, Esaver, Debut ve Lahor sehirlerini aldi ve Gazneli sultan Mahmud hanedanligindan arta kalanlari tamamen artadan kaldirip kardesi Muiziddin´i Gaznelilerin varsi ilan etti. Muiziddin 1192´de Kuzey Hindistan ve Bengal´i fethetti. Kutbeddin, Aybek adli kumandanini Delhi´ye genel vali tayin etti. Giyasuddin´in 1202´de Sultan Muiziddin´in bir suikast sonucu 1206´da ölmesi üzerine devlet yönetimi zayifladi, hanedanlik parcalandi. Hükümdar Giyasuddin Mahmud´un da 1212´de öldürulmesinden sonra yerine gecen oglu Bahaüddin, yogun saldirilara fazla direnemedi. Gor devletinin egemenliginde bulunan bircok sehir, bölgenin ticaret merkezleri sayiliyordu.
  11. Tamam sayın Y.Yılmaz,farzedelim Öcalan'ı astınız,Pkk geldi ''ben ettim siz etmeyin'' dedi,silahlarını teslim etti,ondan sonraki süreçte kardeşimiz dediğiniz Kürt Halkının Dil,Kültür,gelenek vs.vs yönündeki taleplerini ne yapacaksınız? Ben bir Kürt genci olarak Silaha asla başvurmadım vurmamda ancak bu demek değildirki bu haklarımdan vazgeçerim,bizi topyekünmü yok edeceksiniz? Yoksa bu haklarımızı karşılayacakmısınız?Bu hakları karşılayacaksanız neyi baz alarak karşılayacaksınız? İslami Hukukmu,AB Hukuğumu yada başka bir hukukmu,buyrun Pkk ortadan kalkarsa Kürt sorunu için çözüm önerinizin ne olacağı ile ilgili merakığımı giderin lütfen....
  12. Bazı arkadaşlarımız ülkemizdeki Tük kavramının sadece adlandırma olarak kullanıldığını ve Türk Irkı ile alakası olmadığını,bu adlandırmanın altında bütün farklılıkların eşit olduğunu söylüyorlardı,eğer öyle olsa ya Türkiyenin yedi bölgesini temsilen 7 yıldız olurdu yada bu ülkede yaşayan farklı etnisitelerinde tarihte kurdukları devletleri temsilen yıldızlar olurdu öyle değilmi....
  13. Sayın ilker,buna direnmekten korkan insanlar,nasılsa Türkiye bize ev,arsa,iş veriyor deyip kaçtı diyorum ben... Dersim'de isyan bastırılırken mağaralara doldurulan sivillere gaz verildi,eğer bu başkaldırı ile mücadeleyse size göre sizin bileceğiniz bişey ayrıca Kürt halkıda her halk kitlesi gibi kendi özgürlüğünü ararken doğru yada yanlış farklı devletlerle işbirliğine girmiştir ancak asla ama asla Türk halkını kendine düşman olarak görmemiştir ve halende görmemektedir,sorun devletin yapısı iledir,bunu değiştirmek için silahlı yöntem kullanılmasının yanlış olduğunu ve çözüm yerinin meclis olduğunu her fırsatta dile getirdim zaten....
  14. Vur Emri Sivilden... "Abi, Koray abiyi aldılar, sıkın abi, Gültekin abi içeri gelin!" Bu konuşma, Muğla'da polis kurşunuyla yaşamını yitiren Şerzan Kurtun davasında dosyaya giren 'Alo 155 Hattı' kayıtları arasında yer alıyor. İsmail SAYMAZ Konuşma, iddialara göre Kurt’un polis Gültekin Şahin’in silahından çıkan kurşunlarla öldürülmesiyle sonuçlandığı gece, 20 yaşındaki Samet E. tarafından yapıldı. Saat 01.58’de gerçekleşen konuşmadan 56 dakika sonra, saat 02.54’te, ikinci kavga sırasında polis Şahin silahına davranıp ateş etti ve iddiaya göre kurşun, Kurt’a isabet etti. Şahin, ilk duruşmada, yedi yıldır üniversitede görevli olduğunu, Samet E.’yi aşırı milliyetçi olarak tanıdığını açıkladı. Bu arada, Samet E.’ye ait ikinci konuşmada, polise hakaret ve küfür yağdırırken "Abi ben Samet’im" diyerek hemen tanınacağını düşünmesi, polis muhbiri olabileceği kuşkusu uyandırdı. İddianameye göre, 12 Mayıs 2010’da saat 00.30 sularında Muğla’da İstanbul Birahanesi’nin önünden geçen Cansel İ. ve Sefa Ö. adında sol görüşlü iki öğrenciye küfredilince arkadaşları birahanenin yakınındaki parkta toplandı. Küfrettiği iddia edilenler arasında, Samet E. adlı kişi de vardı. Sol görüşlüler Samet’i dışarıya çağırınca kavga patladı. Kavgaya, polis Gültekin Şahin’in de içinde olduğu polisler müdahale etti. Grup gözaltına alındı. Bu arada iki el silah sesi duyuldu. Saat 02.30-02.40 sularında Şerzan Kurt’un da aralarında olduğu bir başka sol görüşlü grup arkadaşlarının gözaltında bulunduğu polis merkezine doğru yürüyüşe geçti. Grup, yol üzerindeki lokantada bulunan sağcılarla taşlı kavgaya tutuştu. Bu arada polis gaz sıkıyordu. Şahin, bu kez o noktadaydı. Önce havaya ateş açtı. Göstericiler koşarken, Şahin, saat 02.54’te tetiğe bastı. Şahin’in silahından çıkan kurşunun isabet ettiği öne sürülen Kurt, ağır yaralandı, 24 Mayıs’ta da öldü. Telefon açıkken: Gültekin abi içeri gelKurt’un ölümü sonrası savcılık o geceki Alo 155 kayıtlarını istedi. Kayıtlar arasında, dikkat çeken bir konuşma vardı. Saat 01.58’deki arama, Samet E.’ye aitti. Samet, İstanbul Birahanesi önündeki ilk kavga sırasında 155’i aramıştı. Fakat konuşmanın son cümlesi, 155’e değil, kavgaya müdahalede bulunan polis Şahin’e yönelikti: İHBAR: Bana bakın, biz İstanbul’un (İstanbul Bar) önünde, hep toplandılar bak, bizi kumpasa getirecekler, acil buraya ekip gönderin yoksa kötü olacak, aa hep sıkacam haa, gönder ekibi, saldırıyorlar, saldırıyorlar. MERKEZ: Benim ekiplerim orada. İHBAR: Çabuk gönder (Telefon açıkken mekândakilere söylüyor: Abi Koray abiyi aldılar, sıkın abi, Gültekin abi içeri gelin) Eskişehir Ağır Ceza’da 15 Ekim’de ilk duruşması görülen ‘Kurt Davası’nda, müdahil avukatlar saat 01.58’de kayıtlara geçen konuşmayı Şahin’e sordu. Şahin, ‘Gültekin abi’nin kendisi olduğunu kabul etti: "O sırada ekip olarak İstanbul Birahanesi önündeydik. İhbarda bulunan, adının Samet olduğu söylenen kişinin öğrenci olduğunu düşünüyorum. Bizi dışarıda gördüğü için yaptığı konuşma olması gerek. Çünkü mahsur kaldıklarını, grubun içeri girip linç edeceklerini düşündükleri için beni görünce içeri çağırmak için yaptı. Şahıs tarafından birahaneye çağrılmadım, birahaneye girmedim. Herhangi bir öğrenci grubuyla karşılaşıp şuradan gidin diye yönlendirmede bulunmadım." Şahin, daha sonra da, "Samet diye bir öğrenci sağcılar içinde vardı, simaen, eylemlerden dolayı kendisini tanırım" dedi. Polis memuru, Kurt’u da tanıdığını "Üniversiteden dolayı bulunduğu grup içinde olduğunu bilirim ve tanırım. Eylemlerden bilirim, simaen ve ismen de bilirim" sözleriyle açıkladı. Bu arada, Samet E.’ye o gece ‘hakaret’ iddiasıyla işlem yapıldı. Samet E., ifadesinde, kendisine taş atıldığını vurgulayarak, şikayetçi oldu. Polis muhbiri mi? Samet E., ilk konuşmadan iki dakika sonra, saat 02.00’de yeniden Alo 155’i aradı. Samet E.’nin polise hakaretler yağdırması ve sonra, “Abi ben Samet’im” deyip tanınacağını düşünmesi, kendisinin haber elemanı olabileceği kuşkusunu uyandırıyor. O konuşma kayıtlara şöyle geçti: İHB: Abi bak 155’i gönder, ******** emniyetten seni arar burayı ******* gönderin İstanbul’a (İstanbul Bar’ı kastediyor). MRK: Kapat *** , kapat *** . İHB: Ben Samet bak, burayı bastılar, bak geliyorlar. MRK: Küfrün âlemi yok, kapat telefonu. İHB: Abi ben Samet’im. Buraya gönder ekipleri. MRK: İyi de niye küfrediyorsun? İHB: Gözünü yiyeyim, gönder buraya.
  15. Bu ülkede Türkçülüğü göstermesi açısından en basit örnek Cumhurbaşkanlığı Forsundaki yıldızların neden sadece Türk devletlerini temsil ettiği konusudur,o forsta neden Eyyübiler'ide temsilen bir yıldız bulunmamaktadır acaba,bunun Eyyübiler'in Kürt olması ile bir alakası olabilirmi? Eğer öyleyse hani Türk kelimesi sadece bir adlandırmaydı?
  16. Kitlesel bir hareket ile adi suçları aynı kefeye koyacak kadar bu konularda bilgisizseniz eğer cevap vermeye gerek yok demektir....
  17. cezayı keser derken? Ya tam tersi olamazmı,ırkçılar işaret yaparda,Solcu delikanlılar cezayı keserlerse ve bu bu kadar basit denirse,üniversitelerde olsun,dışarıda olsun,arkasına polis-asker desteğini aldıkları için artistlik yapanlar birebir kalındığı zaman abi çekmeye başlıyorlar ne hikmetse...
  18. Tsk'ya getirdiğimiz eleştirler Tsk'nın tasfiye olmasını istemek değil,yanlışlarını göstermak sureti ile doğrunun bulunmaını sağlamaktır,kişilerin yaptığı ile kurumun tamamını suçlamak yanlış gelebilir hepimize ancak bu kişilerin kurumun bazı ideolojik yaklaşımları uğruna yaptıkları bazı olaylarda yakayı ele vermeleri halinde yem olarak mahkemelere sevk edilerek olayın bunların üzerine yıkılmasınıda iyi değerlendirmek gerektiği kanısındayım. Özerklik talep etmek,talep ederken Siyasi yollar kullanılıyorsa suç değildir,demokrasilerde herkes istediğini talep eder,yeterki bunu yaparken şiddete ve zora başvurmasın,BDP Kürt sorunun çözümü anlamında değil,Pkk'nin dağdan indirilmesi anlamında muhattabın Öcalan olduğunu söylemektedir zira Pkk'nin üzerinde en etkili olan kişi Öcalan'dır. BDP'nin Pkk'ye sizin istediğiniz sözleri söylememesi Pkk'nin hangi sorundan kaynaklı olarak ortaya çıktığını bilmesi ve Pkk'nin farz-ı misal ülkeye dönüp askerin ve devletin ayağına kapanıp (Ben ettim siz etmeyin,teslim oluyorum) demesi halinde dahi bu sorun çözülmedikçe,ülkede yaşayan Kürt Halkının hakları iade edilmedikçe yeni Pkk'lere gebe süreçlerin yaşanacağını bilmesi hasabi ile bu yaklaşımda bulunduğu kanısındayım. Anadil eğitimi ile ilgili daha önce bende Anadil eğitiminin,Anadilde Eğitimden daha birleştirici olduğunu düşündüğümü dile getirmiştim ancak şuda bir gerçekki kurumsal alanda kullanılmayan bir dil,kurumsl alanlarda kullanılan dilin etkisi altında kalarak zaman içerisinde yok olmaya mahkum olacaktır,buna nasıl bir çözüm getirilir şu an için bilemiyorum çünkü Anadilde eğitim olması ve bölgede kurularca Kürtçenin kullanılması halinde ortak dilimiz olan Türkçenin bölge halkınca unutulacağı,önemsenmeyeceği için öğrenilmeye gerek duyulmayacağı yönünde kaygılarım var. dediğiniz gibi bu ülkede sadece Kürt'ler yok ancak sadece Türk'lerde yok,o nedenle Anayasadaki bütün Türk kelimeleri çıkarılmalıdır,zira bir etnisiteye vurgu yaptığınız sürece diğer etnisitelerin karşıt duruşları ile karşılaşırsınız,nasılki Laiklik ilkesi ile Din ve Devlet işleri ayrı tutuluyorsa ve devletin dini olmaz deniliyorsa,devletin ırkıda olmamalıdır....
  19. Benim bu konu ile ilgili anlayamadığım konu şu,adına başörtüsü yada Türban deyin farketmez ama farzedelimki bu bir siyasi simgedir (ben öyle olduğuna inanmıyorum),üniversite çağına gelmiş bir gencin siyasi bir duruşu olamazmı,ha eğer diyorsanızki bu siyasi görüşünü Üniversiteye sokamaz neden hergün Üniversitelerde Sağ Sol çatışmaları yaşanmakta ve buna müdahale edilmemektedir,ayrıca Türbanlı kadınların çocukları askere alınırken sorun yokken,neden Türbanlı kadın oğlunun yemin törenine alınmamaktadır? sonuçta o kadın tarafından yetiştirilen çocukta büyük ihtimalle onun görüşlerinden etkilenmiş olmayacakmıdır...
  20. Ona bakarsanız bende kendi öz vatanında zoru görünce arsa ve iş için Türkiye'ye kaçıp hiç mücadele etmeyenlerden,olası bir savaş halinde daha fazla arsa ve iş imkanı veren düşman ülkeye gitmelerini ve Türkiye'ye karşı onları savunmalarını beklerim....
  21. Arkadaşım bugüne kadar bu sistem yürürlükteydi,1980'den bu yana bütün seçimler bu sistemle yapılmadımı neden itiraz etmedinizde şimdi itiraz etmek geldi aklınıza,bu seçim kanunlarından en büyük zararıda BDP görmüştür,şu anda en az 30-35 vekil hakkı seçim barajı yüzünden AKP'nin elindedir... Ayrıca Öcalan'ı asmak,sizin dediğiniz gibi Kanun getirip kabul etmek ve darağacına götürmek Türkiye'yi altından kalkamayacağı bir zora sokmaktadır,bugün Öcalan'ı asmayı değil onun bu savaşın bitmesinde nasıl bir rol alacağını konuşmak gerekir,zira Şex Said'te,Seyid Rıza'da asıldı ancak Kürt Sorunu çözülmedi,buda demek oluyorki adam asmaca oynamak sorun çözme yöntemi değildir...
  22. Dersim Katliamıda aynı düzenlemi yapıldı acaba....
  23. Benim izlediğim sitelerde Türkiye olduğu yazıyordu ama bilemiyorum ve inşallahta değildir,bende askerliğim süresince kesinlikle dayak anlamında kötü bir muameleleye denk gelmedim,bende komutanlarımla arkadaş gibiydim ve belki inanmazsınız ama halen benim arayıp sorduğum,onların beni arayıp sorduğu komutanlarım var,sadece acemi birliğinde çok fazla İstikamet aldım ama oda bir eğitim biçimi naparsın
  24. Demokratik seçimler ile yüzdelik olarak en fazla oy alan parti yeterli oranı yakalarsa tek başına iktidar olma hakkı elde edebiliyor mevcut sistemde,buna göre,halkın %47'si bir partiyi seçti,%22'si başka bir partiyi seçti,%yüzde 16'sıda başkasını,geriye kalan partiler arasında en yüksek oy alan DTP %5 civarlarında kalarak seçim barajı denen anti demokratik uygulamaya takıldı neyse konu o değil,eğer herhangi bir partinin yüzde 51 oy almasını beklersek ki ozamanda tıpkı referandum sonuçlarında olduğu gibi ''%49'un hali ne olacak dersiniz'' ve daha çok bekleriz....
  25. Şimdi İnternette haber sitesinde gördüm buyrun buda bir örnek; BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman'ın TBMM Başkanlığına sunduğu kanun teklifinin gerekçesinde, askerlik hizmetini yapmaktayken ''Terörle Mücadele Kanunu ve Şehitlik Yönergesi'' kapsamında hayatını kaybeden kişilerin yakınlarının ''nakdi tazminat'' ve ''aylık bağlanması'' gibi haklardan yararlandığı, ancak kaza ya da ihmal gibi nedenlerden hayatını kaybeden kişilerin yakınlarının böyle bir sosyal haktan yararlanamadığı ifade edildi. Teklif, askerlik görevini yaparken kaza ya da ihmal gibi nedenlerle şehit olan kişilerin yakınlarının da bu haklardan yararlanmasını öngörüyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.