Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

yasark

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    52
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: yasark

  1. MAVİLERE UYANMAK

     

    yedi iklim geçer,

    ağarıp solan güz ışıklarından

    yalan pencerelere doğru...

     

    uykularda olur ne olursa

    yangınlar,

    takvim ziyanları,

    gömülü sevdalar...

     

    iksir gibi yayılır

    hücrelerimin rehavetine ıslaklığın

    düş tüccarları ağır mesaidedir...

     

    uykularda olur ne olursa,

    talanlar

    ve beton serinliği

    inşaat halindeki aşkların...

     

    uykularda ölür ne ölürse,

    kıpırdayan su

    gülümseyen yel...

     

    yedi iklimin oralarda

    kavalını kırmış bir çobandır

    gökyüzü,

    aklında new orleans

    heybesinde caz!

     

    yedi iklimin

    bar olduğu yerdedir uykunun

    alkol imparatorluğu

    kalabalık avındadır bakışlar...

     

    uykularda olur ne olursa,

    bitmez efkar kırları

    bazı saçlarda

    ve ölüm gibi suskunluklar açar

    derin kuyularda...

     

    ve şaka gibi

    ve sarsak sarsak

    ve kımıl kımıl

    bir yaşamaktır

    MAVİLERE UYANMAK

    en kesif karanlıklara kafa tutan

    gözlerinin mavisine kuşanmak...

     

    senin kanatların var,

    benim köylü yüreğim...

    operada tezek kokusu

    bu şehirdeki varlığım! ..

    beni taşıyacak vesaitim yok

    bu caddeüstü sevdada

    ellerinden gayrı..

    'gayrı dayanamam ben bu hasrete'

    ya beni de yitir

    ya sen de git

    beni götürdüğün yere...

    türküleri sev

    yalan kahkahalardan uzak dur

    canımın suyuyla yıka ellerini..

    aklımın maharetiyle giydir

    en mavi yerlerini...

     

    senin adın

    buzul mavisi!

    çünkü mavilerde uyur,

    benden sana geçen

    sende beni kalkındıran ne varsa!

    sevdiğim, açlığımın uzak ufku,

    her sabah;

    güneşten ne zaman işaret alırsan

    ne zaman dar gelirse soluğun

    böyle uzun sarılmaklara,

    fikrini kurcalarsa eğer

    açık korkular,

    işte o zaman

    mavilere,

    mavilere

    uyandır beni...

     

    Yılmaz Erdoğan

  2. YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR

     

    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

    Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi

    Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten

    Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

     

    İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne

    Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa

    Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır

    Kopmaz kökler salmaktır oraya

     

    Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını

    Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin

    Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara

    Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

     

    İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine

    Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

    İnsan balıklama dalmalı içine hayatın

    Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

     

    Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar

    Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın

    Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu

    Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

     

    Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle

    Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı

    Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına

    Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

     

    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

    Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına

    Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır

    Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

     

    ATAOL BEHRAMOĞLU

  3. Mavi düş kayığı…

     

    çözmeli kayığın iplerini..

    yol almalı mavi düşlere...

    her şeyi bırakıp geride el ele kalp kalbe...

    yüreklerimizle yürütmeli kayığı..bizi bekleyen mavi düşlere..

    kapatıp gözleri kalbimizle çizmeli yolumuzun rotasını...

    sonbaharın renklerini taşıyan ağaçları çevirmeli düşlerimizin rengine..

    durgun yansımaları harekete geçirmeli yüreğimizden bıraktığımız dalgalarla...

    ve yol almalı maviliklere..

    ve yol almalı buluttan denizlere...tebessümle..

     

    Bir dilek tutasım geliyor rüzgara karşı

    dağılırken saçlarım pervasızca

    kapatıp gözlerimi göresim geliyor

    marmaranın hüzünlü, gökpınarın çocuksu mavisini

    bir martının kanadındaki tüy olasım geliyor bazen

    düşüversem maviye doğru usul usul

    ...ve kucakalasa mavi dalgalar bütün bedenimi

    rüyalara dalıversem rüyalarımda....

    Uyandırmasa bir feribotun çığlığı rüyalarımı

    maviyle başbaşa, maviyle gözgöze

    maviyle beraber, maviyle yapayalnız olsam...

    Neden mavi diyorsun ya

    bilmediğinden soruyorsundur

    her düştüğümde tutunduğum elin mavi olduğunu

    içimdeki karartıları maviye döktüğümde bir akşam üstü

    onların da maviye durdukalarını...

    Bilmiyor musun ,

    dalıp gitmelerin bile mavide güzel olduklarını

    hasrete düşümüşlerin bekleneni maviye sorduklarını

    kendinde kaybolmuşaların

    kendini mavide bulduklarını

    Hani neden mavi diyorsun ya

    söyleyeyim:

    "aşkın rengidir mavi"......

     

     

    ALINTI

  4. BİR ÇİÇEK

     

     

    Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,

    Bir yanlışı düzeltircesine açmış;

    Gelmiş ta ağzımın kenarında

    Konuşur durur.

     

    Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,

    Güverteleri uçtan uca orman;

    Aldım çiçeğimi şurama bastım,

    Bastım ki yalnızlığımmış.

     

    Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni

    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

     

    CEMAL SÜREYYA

  5. Sakın sen büyüme ÇOCUK

    Çocuktum

    Hep kardan adamlar süslerdi düşlerimi

    Büyüdüm

    Hep kandan adamlar oydular yüreğimi

     

    Çocuktum

    Hep ölümsüz aşkları okurdum masallarda

    Büyüdüm

    Ne aşklar satıldı o körkütük masalarda

     

    Çocuktum

    Şerefti itibardı bütün kapıları açan anahtar

    Büyüdüm

    Hiçbir güç tanımadım para kadar

     

    Çocuktum

    Saçlarından yakala...rdım ümitleri

    Büyüdüm

    Ezberledim bütün ihanetleri

     

    Çocuktum

    Yaşam bir yağmur gibi düşerdi avuçlarıma

    Büyüdüm

    Şimdi hep çocukluğum geliyor aklıma

     

    Sakın

    Sen büyüme çocuk!

     

    Ahmet Selçuk İlkan

  6. MASALLARDAN GELDİM AZ ÖNCE

     

    Ninnileride bi güzel uyuttum..

    Dudaklarımdan kelimeler, yanaklarımdan gözyaşları damladı.

    Kafamdaki yankıların sesini duyabiliyormusun?

    Yeni yetme bir düşten uyanmış gibiyim..

    Biraz bitkin birazda bıkkınım kendimden

    Yüreğimdeki çiçekler nefessiz kaldı .

    İçimde yaşattığım çocuğun dizlerini kanattı ha...yat..

    Ne anlatacak bir hikayem nede masalım kaldı geriye

    Aşk bize bir beden büyük geldi sevgili..

     

     

    alıntı

  7. UYUMAK İSTİYORUM

    İki yıldız arası göğe asılı hamak...

    Uyku, uyku... Zamansız ve mekansız, uyumak

    .Uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı;

    Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı.

    İlgisizlik, herşeyden kesilmiş ilgisizlik;

    Bilmeyiş ki, en büyük ilme denk bilgisizlik

    Usandım boş yere hep gitmeler, gelmelerden;

    Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden!

    Göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık;

    Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık.

    Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri;

    Raflarda toza batmış Peygamberlerden bildiri.

    Her gün yalnız namazdan namaza uyanayım;

    Bir dilim kuru ekmek; acı suya banayım!

    Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla!

    Yaşaya dursun insan, hayat dediği zanla...

     

    N.FAZIL

  8. Kararlıydım...

    Sırt çantam bir hayli ağırlaşmıştı..

    Geçmişin yükü olsa gerek...

    Kararlıydım...

    Kaç kırık kalp sığdırmıştım acaba çantama..

    Kaç göz koymuştum üzeri yaşlı..

    Hangi isimler üst üste gelmişti bilmiyorum...

    Kararlıydım...

    El yordamı ile doldurdum hepsini,bir kez daha görmek istemiyordum..

    Karşı karşıya gelmek, geçmişe dair ne varsa hayatımda...

    Kararlıydım...

    Arkama bakıp,gözlerim nemli acı çekmekten bıkmıştım artık..

    Hele birde ayaklarımın önüne bembeyaz bir sayfa serilmişken...

    Kararlıydım...

    Koşar adım uzun bir mesafe katettim..

    Kaç bina,kaç cadde, kaç yürek geçtim..

    Kaç dem bıraktım kim bilir...

    Kararlıydım...

    Geçmişimi dalga dalga başka bir kıyıya vuracak olan denizin kokusu çoktan nefesime karışmıştı...

    Kararlıydım...

    Eskiye dönüp ona zincirlenmektense sil baştan yazacaktım geçmişimi,yeni bir sayfaya...

    Kararlıydım...

    Liman,iskele siz ne derseniz deyin,hayat çizgimin üstünde yürüyordum..

    Sona doğru olan her adım,kalbimde ayak izleri bırakıyordu...

    Kararlıydım...

    Onları da bir kerede söktüm aldım yüreğimden..

    Artık onlar da elimde son yolculuklarına uğurlanacaklardı...

    Kararlıydım...

    Ufuk çizgisi ilk kez bu kadar anlam yüklü geldi bana...

    Kararlıydım...

    Artık geçmişimin ufuk çizgisi ben,benim ufuk çizgim de o olacaktı..

    Hep uzaklardan "merhaba" diyecektik..

    O da anlaşılırsa...

    Kararlıydım...

    Düşünmeme dahi fırsat vermeden,adımlarımın son bulduğu yerde savurdum sırt çantamı ,ayak izlerimi dalgaların içine...

    Kararlıydım...

    Dalgalardan biri usulca fısıldadı kulağıma..

    "Nereye kadar sürükleyelim" diye...

    Kararlıydım...

    Dalga dedim ;"Ufuk çizgim olana kadar sürükle gitsin"...

    Ve beyaz sayfam..

    Geçmişimi tek yönlü bir yola ittim..

    Sadece gidiş olan...

    Dönüşü olmayan

     

     

    ALINTI

  9. Yalnızca Kanatlarına Güven

    aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim

    sırt çantalı bir duman gibi

    bir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz

    bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi

    istemediğimiz yerlere giderse aşkımız

    sevgilim

    yalnızca kanatlarına güven

     

    kendi yarattığımız boşluğun ucunda

    sıkı sık...ı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam

    ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman

    yürüdüğümüz yollar daralırken

    çökerken altımızdaki merdivenler

    sevgilim

    yalnızca kanatlarına güven

     

    sevdalılar bilir

    bir kuş yağmurudur ilkbahar

    sevmeyi beceremeyenlerin koyduğu yasaklar

    çözülüp gider çocuk gölgelerinde yazın

    ve ağzımızın içinde dağılır aşk

    sapsarı bir şeker gibi erirken sonbahar

    bitmeyen bir kıştan söz açılırsa sevgilim

    sevgilim

    yalnızca kanatlarına güven

     

    elimi uzattığımda sana gemileri göstermek için

    dümende kan kokusuyla bayılmış bir kaptan

    ateşin yüreğine sürüklenen bir ülke ufukta

    ve çekirge sürüleri yolcu bavullarından çıkan

    sevgilim

    dökülürken tüyleri

    savaş uçaklarına çarpan güvercinlerin

    her gün değişen atlasların içinde tara saçlarını

    ve yalnızca kanatlarına güven

     

    götürürlerse bir gün beni ellerim iplerle bağlı

    şiirlerimin bilmediği yerlere ve hiç kimsenin

    alnımdan fırlayacak göçmen bir kuş gibi dur

    dünyanın paslanmış sırtında

    ve bensizliğe havalanırken

    korkma sevgilim

    sevgilim

    yalnızca kanatlarına güven

     

    Akgün Akova

  10. Bir avuç maviyle.

     

    Alışırmıyım buna

    Bukadar yokluğa dayanırmıyım.

    Sensizlikse bu dayanamadığım.

    Dayanabilicem ne kalmışki.

     

    Alışılırmı

    Olmadığın kadar yanımda varolabilirmisin.

    Isıtabilirmisin tutamadığın elleri.

    Bakabilirmisin gözyaşlarını silemediğin gözlere.

    Savaşabilirmisin olmadığın yerde?

     

    Sevebilirmisin

    Hiç bırakmamacasına sarılabilirmisin?

    Kesebilirmisin nefesimi?

    Yanlışlara katlanabilirmisin benim doğrumda?

     

    Yapabilirmisin! !

    Çaresizliklerimi versem sana,taşıyabilirmisin?

    Benim için bana katlanabilirmisin?

    Yokoluşlarımda varedebilirmisin beni?

     

    Yada sus söyleme

    Duymaya cesaretim yok.

    Hayal bile olsan bir yürek ısınması varsın içimde.

    Bir tebessümlük yaşarken seni,kal benimle.

     

    Bir umut.

    Azıcık hayal.

    Ve bir avuç maviyle.[/font]

     

    Bahar Atalay

    • Beğen 1
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.