Nasılki bir usta hârika bir makinayı yapsa; onu takdir eden herkes o zâta “Mâşâallah, bârekâllah” deyip alkışlar. Öyle de: O makina dahi, ondan maksud neticeleri tam tamına göstermesiyle, lisan-ı haliyle ustasını tebrik eder, alkışlar. Her zîhayat ve herşey böyle bir makinadır, ustasını tebriklerle alkışlar.
Kur'ânın hakikî tercümesi mümkün değildir. Neden derseniz nedeni çok basit :
KUR'AN-I KERİM'in Meali yada tefsiri, O'nun kendisi değildir. Çünki Arapça çok geniş ve üstün bir lisan olduğundan KUR'AN, çeviri sırasında anlam ve etki kaybına uğramaktadır.
Arapça yaklaşık olarak 1 milyon kelime kapasitesi ile kişinin isteğini net olarak anlatması için tam kıvamında bir dildir.
Türkçe'de bir sözü anlam dışına çıkarmak çok kolaydır. Kelime kapasitesi yaklaşık olarak (Osmanlıca vs. dahil desek taş çatlasa 400 bin kadardır) ve mecazi yapısı ile Arapça'dan farklıdır zaten.
Cenab-ı Hak âyetleriyle zaten Arapça'yı tasdik etmiştir, şu âyetlere bakınız :
- Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur’an olarak indirdik. (Yusuf Sûresi , 2. âyet)
- Apaçık Kitab’a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur’an yaptık. (Zuhruf Sûresi , 2. - 3. âyet)
Not : (Samimi olarak) İsterseniz bu konuda daha derine inebiliriz. Kur'an neden Arapça konusunda...