-
İçerik Sayısı
319 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
2
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
ELiFLE tarafından postalanan herşey
-
Neyi yasamak istiyorsan onu yasa Öyle bir hayat yasiyorum ki, Cenneti de gördüm,cehennemi de Öyle bir ask yasadim ki, Tutkuyu da gördüm,pes etmeyi de Bazilari seyrederken hayati en önden, Kendime bir sahne buldum oynadim Öyle bir rol vermisler ki, Okudum okudum anlamadim Kendi kendime konustum bazen evimde, Hem kizdim hem güldüm halime, Sonra dedimki "söz ver kendine" Denizleri seviyorsan,dalgalari da seveceksin, Sevilmek istiyorsan,önce sevmeyi bileceksin Ucmayi seviyorsan,düsmeyi de bileceksin. Korkarak yasiyorsan,yalnizca hayati seyredersin. Öyle bir hayat yasadim ki,son yolculuklari erken tanidim Öyle cok degerliymis ki zaman, Hep acele etmem bundan, anladim. Friedrich Nietzsche
-
http:// Aglamalardayim nedensiz Oysa ki günlerdir tutsakti Göz pinarlarinda... Cikmamasina,akmamasina.... Simdimi? Gülümsemelerimin yolunu kesti, Akan iki damla gözyasi,durmaksizin... Yenik düstüm ben dalgalara Yenik düstüm firtinaya.. Ezip gectim kendimi Bile bile Sindire sindire.. Senden alip,kendime söylediysem Ve kandiysam Bütün yalan kokan gerceklere Yada gercek gibi görünen yalanlara.. Iste simdi ruhum yenileniyor Kabuklara baglanmis yüregim Atiyor kabuklarini.. Aglasam diyorum gecicek,bitecek hersey Kendimle konusmalarim Hesaplasmam bitecek,azad edecek beni.. Düsecek bütün maskeler Gözyasi ekecegim yüregine.. Sebebsiz degil kizginliklarim,öfkem Bir kucak dolusu birikti.. Aglasam acilacak kucagim Salacagim hepsini yere... Iste ozaman sen ektiklerini biceceksin yolumda.. Gec kalmisim simdi,cok gec... Aglamaliyim simdi.. Gec kalinmis gözyasim var.. Alacakliyim kendimden.. Alacakliyim senden,hayattan... 23.03.2008,elifce
-
Sensizlikten Yoruldum İnan Sana Kapamadım kalbimin kapısını Gülüşlerini unutmadım Sen Düşlerimde olmadan nefes alamam ki Rüzgârın yön değiştirdiği yerdeyim şimdi Sensizlikteyim Dudaklarımı aralayıp Hep söylediğim kelimelerdesin Özlemlerimde, hasretimde, yalnızlığımdasın Uykularımın en yorgun zamanlarında Uyanıp ansızın gece yarıları Yüzüme düşen sensizliğin hüznündesin Unuttum sanma, Ben nerde yaşıyorsam sen ordasın Sana ne yazsam Ve ne kadar anlatamasam dostlarıma Bir o kadar büyürsün içimde Ve bir o kadar gizemli Şimdi Hüznümün başa çıkılmaz anında Bir sigara yakmalıyım önce Kuytu akşamların Senli vakitlerini düşleyip Sesini anımsamalıyım yine Tebessüm etmeliyim Ve dünyanın en şanslı şairi olmalıyım Sırf seni sevdiğim için ve sana yazılan her duygum okunduğu için Onur duymalıyım Gittin biliyorum Beni yiyip bitiren bir merak, Yüzünü göremediğim günlerin acısı kalbimde Ellerinde olamamamın çaresizliği Ve yalnızlığımın baki kalması Hep acı verecek biliyorum Gündüzlerin aydınlığında Kısıp gözlerimi semaya bakıp Bir parça bulut arayacak gözlerim Umut ederek yağmurun değmesini tenime Bekleyeceğim. Senin için yanan tenime Biliyorum, Dokunmayacaksın Kayıp şehirlerin Kayıp sokaklarında yitik kaldım Ayaklarımda umudumun ağır prangaları Ellerimde yokluğunun kelepçeleri Kimselerin bulamayacağı bir yerdeyim Sendeyim Sana en az pencerene gelen bir serçe Yolda gördüğün bir çocuk Sahilde tek başına oturduğun bir bank Gizli gizli ağladığını gören bir ayna Ellerinden dudaklarına değen bir sigara Üzerine alelacele giydiğin bir elbise Uyumak için Ellerinle bir sevgiliyi sardığın gibi sardığın bir yastık Gözlerine düşen uykusuzluk Okuduğun bir kitap Canını sıkan bir insan Öpülesi dudaklarınla ısırdığın bir erik Ve hep beklediğin Hayallerini süslediğin o sevgili kadar yakın olmak istedim Biliyorum ben sana dokunamadan Avuçlarında bir hayatı tadamayacağım Biliyorum Sensizliğin karanlıklarında şiirler yazıp Her şeye rağmen içimde yaşayacaksın Senin yerin orası biliyorum Sokağımdan geçmesen de Kokunu duymasam da en güzel çiçeklerde Sırf yakın olmak adına Balkonundaki bir kaktüsün dikenlerinde Küçük ellerine batmak için Her zaman dua edeceğim Yoruldum inan Düşler kurmaktan Nefessiz kalmaktan Boş bir evde Yalnızlığın şarkılarını söylemekten bıktım Yoruldum inan Yoruldum sensizlikten Her sabah yüzümü soğuk suya vurup Aynada kendimi mutsuz görmekten En güzel günlerinde baharın Sahillerde boş boş gezmekten Durup durup sana yazdığım şiirleri Duvarlara okumaktan Ve cevap beklemekten bıktım inan.. Seni seviyorum Seni özlüyorum Diye söyleyemediğim Telefonumun çalmasını beklerken Yüreğimin sesini duyamadığım Her an için kendime kızıyorum inan Sana da kızıyorum Beni bu boş âlemde Sevgisiz bıraktığın Yüzümü güldürmediğin için Sesinin kulaklarımı okşamasını Dokunamadığım teninde Olabilmeyi Şiirlerime güzelliğini yazmayı her fırsatta Ne kadar istiyorum bilsen Oysa Yoksun İçinde sana dokunamadığım Seninle olamadığım bir dünyada Bahar gelmiş Çiçekler açmış Gülmüş, ağlamışım ne önemi var Ben yokluğunda geçen zamanı Hiç yaşanmamış saydım Biliyorum Ölümüm seni düşünürken Ve yanımda olmadığın bir vakit Ansızın gelecek sen hiç acısını çekmediğin yokluğumda... Bilmeyeceksin bile öldüğümü Ben hiç tamamlanmamış sayacağım Gözlerimi kapattığım hayatımı Ve verdiğim son nefeste bile Acılar çekerken Seni arayacağım Biliyorum Gözlerimin baktığı Dudaklarımın seni sayıkladığı hiçbir yerde olmayacaksın Ölümün acısı hafif kalacak Sesini duyamadan çıkan canımdan Sen bensiz bir hayatı Bensiz geçen zamanı sevdin Hep gizemli kalmayı Kaçmayı Ve sevilmeyi sevdin Hiç çaba sarf etmedin Bir nebze olsun Cesaret edemedin sevmeyi beni Düşlerde bir masal Rüyalarda bir gizem kalmayı seçtin Olamadın benimle Bir kez yüzüme bakıp İçinden geldiği gibi Seni seviyorum Seni özlüyorum diyemedin Ben senli zamanların içinde Hep sevinçten gülen Heyecandan ne yaptığını bilmeyen İçi içine sığmayan koca bir adam değil de Oyuncağı eline verilmiş bir çocuk gibi Hep gülücükler saçtım Ağlayarak geçen koskoca bir zamana inat 23.05.2006 Dünyanın en güzel yeri gözlerinin içinde saklı Baharın yemyeşil dallarında artık hüzün var şimdi Rüzgârlar sesini kesmiş Ve yağmurlar boşa ıslatıyor kaldırımları Gözlerimin uykuya düştüğü Ve karanlığın aydınlığa hasret kaldığı yerdeyim Sensizlikteyim. Ertuğrul Bayam Bir Ertugrul Bayram siiride benden olsun....Güzel seckileriniz icin tesekkürler,Yaymaz Kayimca...
-
Hayat ne garip,cok inandiginiz güvendiginiz hatta taptiginiz bir kisilik,karakter sizi yari yolda birakabiliyor;nedenmi sadece onun o anki dogrularina ters düstügünüz icin....Verdiginiz cevaplari hic saymak icin silebiliyor,hatta önce silip sonra hodri meydan diyebiliyor.....! Ve inandiginiz,gercek sandiginiz herseyi altüst ediyor,sonrada hadi bakalim yine yaz seni taniyanlar okusun yazdigini diyebiliyor,beni taniyanlar( oda olmak üzere aslinda biliyordu kí beni taniyanlar) ama ne hikmetse böyle bir heyecan böyle bir sey vermek istiyor versin olsun bakalim yinede ve yinede iyiki vardin ve varsin her zaman seven elif,herseye ragmen......
-
Bir Süre Sonra Bir süre sonra, bir eli tutmakla, bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin, Ve aşkın yaşlanmak, birlikte olmanın da güvende olmak anlamına gelmediğini öğrenirsin. Ve öpücüklerin sözleşme ve hediyelerin de vaat olmadığını öğrenmeye başlarsın. Ve yenilgileri başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın, bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin zarafeti ile... Ve herşeyi, bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin, çünkü yarın ile ilgili herşey belirsizdir. Bir süre sonra güneş ışığının yakıcı olduğunu öğrenirsin, eğer fazla maruz kalırsan. Bu yüzden başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden kendi bahçeni yarat ve kendi ruhunu kendin süsle. Ve göreceksin ki dayanıklısın ve kuvvetlisin ve değerlisin... Veronica A. SHOFFSTALL
-
Begenmenize sevindim,hayati güzel anlatan sairlerden güzel anlatimlar...
-
Yitik Mektuplar Benim için yazdıkları ne varsa görmez gibi okuyorum geçerken, bana yöneltilmemiş gibi o haklı ya da kıyıcı sözler. Yadsıdığım falan yok iyi gerçeği, kötü gerçeği, bana sunmak istedikleri elmayı ya da almış bulunduğum zehirli gübreyi. Başka şeyden söz ediyorum. Tenimden, saçlarımdan, dişlerimden, yandığım şeyden mutsuz saatlerde: gövdemle gölgemden söz ediyorum. Niçin diye sordum kendime, sordular bana, sevgisi de, sessizliği de olmayan başka biri açar çatlağı ve bir çiviyle vura vura ulaşır tere, oduna, taşa ya da gölgeye bunlar öz varlığımken benim? Niçin uzaktan gördüğüm dokunur bana, ben ki varolmayanım, çıkmayanım, dönmeyenim, kuşları alfabenin ah neden korkutur gözlerimi, tırnaklarımı? Eli mi sevindirmeli, kendim mi olmalıyım? Kimin oluyorum ben? Nasıl rehine verdiler gücümü her şeyimden oluncaya dek? . Niçin sattım kanımı? Sahipleri kimler kuşkularımın, ellerimin, acımın ya da egemenliğimin? Korkuyorum arasıra uzak ırmağın yanında yürümekten, korkuyorum, bakmaktan yanardağlara ki her zaman tanıdım, onlar da beni tanır: belki yukarıda, aşağıda beni inceliyor şimdi su·, ateş: açmadığımı düşünüyorlar gerçeği daha, bir yabancı olduğumu. Böylece, üzüntü içinde, okuyorum üzüntüden daha iyisinin belki de görünmeyenle ilişki kurmak, onun öfkesi ya da ondan haber gelmesi olduğunu. Ama biliyorum ki bütün bu sözler ayırabilecekti beni yalnızlıktan. Ve durmadım üzerlerinde, geçtim kızmadan kendime, yasdımadan kendimi, sanki bunlar yazılan mektuplarmış gibi başkalarına, hem bana benzeyen hem de uzak olanlara benden, evet, yitik mektuplar. Pablo Neruda
-
Aslinda felsefe olarak dogru bence.Arkadas kadar yakin,sirdas ve yüz göz olmayacak lackalasmayacak bir iliski yöntemi gibi görünüyor.Ama uygulamak istenirse sanirim biraz zor,cünkü biz insanogullari özellikle türkler olarak cok severiz kenetlenmeyi mesafesiz yasamayi iliskimizi...
-
DÜŞÜN SONU Yeniden başlayamaz artık bu gövde Gözlerine dokunulduğunda bir yığın toprağın canlılığını duyar biri. Tan ağırtısında da kendisini susturamayan topraktır o Ölü bir gövdedir o bir çok uyanıştan kalan ama Hergün yaşama başlayacak gücümüz yok Toprağın önünde, suskun bir gök altında bir yeniden uyanışı bekliyerek. Şaşırtıyor biri bunca yoruculuğuna tan ağırtısının Bir iş yerine getiriliyor bu yeniden uyanışlar içinde Ama sadece ileri bir işe heyecan yüklemek ve yaprağı bir kez uyandırmak için yaşıyoruz Ve kimi kez oraya erişip sonra bizle birlikte suskunluğa dönüyor Kımıldanmazdı yüz hafifçe dokunsaydı el yaşayan el duyuyor dokunulan yaşamı Bu soğuk tan ağartısında donan toprağın soğuğu değilse gerçekten belkide yeniden uyanıştır ve tan ağartısında susan varlıklar sözcükler söylerler yine. Ama elim titriyor Ve tüm varlıklar kımıltısız ele benziyor Bir zamanlar kuru bir acı ve ışığın kasılmasıydı tan ağırtısında uyanmak Ama yine de bir özgürlüğe kavuşmaydı Toprağın verimsiz sözcüğü kısa bir an sevinçliydi Ve yine orada dönmekti ölüm. Şimdi toprağa dönmeyen gövde bir çok yeniden uyanışı bekliyor Ondan sözetmiyor kaskatı dudaklar da Cesare Pavese
-
Sevgiliye Mektup
ELiFLE şurada yorum gönderdi WhiteWitch of Narnia'nın blog başlığı içinde Chronicles of Narnia
Sevgili Chronicles of Narnia! umarim o umudunuzu hic kaybetmezsiniz,herseye ragmen....Güzel bir anlatim ve paylasimdi,tesekkürler... -
Sevgili blogum! Artik kavramlarin anlamini kestiremiyorum.Cok sevdigim ünlü lübnanli düsünür Halil Cibranin "Karşindakinin gerçeği sana açıkladıklarında değil, açıklayamadıklarındadır. Bu yüzden onu anlamak istiyorsan, söylediklerine değil, söylemediklerine kulak ver." Bende artik bana söylenenlere degil söylenemeyenlere bakiyorum ve görüyorum ki söylenenin tersi öyle davranislar var ki uygulanan..Mesela en basiti bir kalemde silinebiliyorsun hic yerine konulabiliyorsun; tam tersi sana hissettirilirken...Yada falanca sitede durum su bu onedenle ilisigimi kesiyorum diye söylemden sonra jet hiziyla dönebiliyorsun.Ilginc ,ilginc oldugu kadar enteresan durumlar...Evet sevgili blog ben artik yasam kavramini,inanmam ve güvenmem gerekenleri karistirdim, yoksa ben uzayliyim ve anormal davranan benmiyim? bana yardim edermisin acaba? 17.03.2008,elifce
-
ACI Ve bir kadın, "Bize acıdan bahset" dedi. Ve o cevap verdi: "Acınız, anlayışınızı saklayan kabuğun kırılışıdır. Nasıl bir meyvenin çekirdeği, kalbi güneş'i görebilsin diye kabuğunu kırmak zorundaysa, siz de acıyı bilmelisiniz. Ve eğer kalbinizi, yaşamınızın günlük mucizelerini hayranlıkla izlemek üzere açarsanız, acınızın, neşenizden hiç de daha az harikulade olmadığını göreceksiniz; Ve kırlarınızın üstünden mevsimlerin geçişini kabul ettiğiniz gibi, aynı doğallıkla, kalbinizin mevsimlerini de onaylıyacaksınız. Ve kederinizin kışını da, pencerenizden huzur içinde seyredeceksiniz. Acılarınızın çoğu sizin tarafından seçilmiştir. Acınız, aslında içinizdeki doktorun, hasta yanınızı iyileştirmek için sunduğu "acı" ilaçtır. Doktorunuza güvenin ve verdiği ilacı sessizce ve sakince için; Çünkü size sert ve haşin de gelse, onun elleri, "Görülmeyen"in şefkatli elleri tarafından yönlendirilir. Ve size ilacı sunduğu kadeh dudaklarınızı yaksa da, O'nun kutsal gözyaşlarıyla ıslanmış kilden yapılmıştır." Halil CİBRAN
-
:)Sevgili NICLENO! nerden tanidik geldigini de aciklasaniz,nasil olur acaba..
-
Orpheus gibi ölümü çalışıyorum hayatın tellerinde yeryüzünün güzelliğine karşı ve göğü yöneten gözlerine yalnızca karanlık şeylerdir söyleyebildiğim. Unutma, o sabah henüz ıslakken çiğden yattığın yer ve karanfil uyurken yüreğinin üstünde sen de birdenbire görmüştün kara ırmağı yanı başında akıp giden. Suskunun telleri gerilmiş kan dalgaları üstüne, inleyen yüreğini kavradım ben; gecenin gölge saçlarına dönüştü saçların, karanlığın kara kar taneleri yağdılar yüzüne Ve ben senin değilim yakınmadayız ikimiz de. Fakat Orpheus gibi biliyorum ölümün yanında hayatı senin her vakit için kapalı gözlerin bende bakıyor mavi mavi. Ingeborg Bachmann
-
ÇİNLİ BİLGE DER Kİ; 1-Ev işlerinde ve zor işlerde sana yardım edecek olan, aynı zamanda da iyi bir işi olan kadın bulman önemlidir. 2-Esprili, nüktedan ve seni güldürmesini bilen bir kadın bulman önemlidir. 3-Kendisine güvenebileceğin ve sana hiç yalan söylemeyecek bir kadın bulman önemlidir. 4-Seninle aşk yapmayı seven bir kadın bulman önemlidir. 5-Bu dört kadının birbirlerini tanımamaları çok daha önemlidir. alıntı
-
Evet belkide zamana herseyin ilacidir,ama ben artik zamanada inanmiyorum.. Bende sizi cok seviyorum,tesekkürler.
-
Sevgili Blog! hani hayatta hersey sona erer,biter ya; sanki bende öyleyim..Bu gücsüzlükmü? bilmiyorum...Ama kendime yakismayacak kadar bitkin ve gücsüzüm sanki... Nedeni mi soruyorsun? Bosver!!! sadece hayal kirikliklari, cok inanmak ve cok güvenmek...Ne mi kaldi geriye? inan bende bilmiyorum..Tekrar eski ben olurmuyum onuda bilmiyorum..Kisacasi ben hic birsey bilmiyorum ve hicte zaten bilmemisim simdiye kadar. Oyun sadece cocuklugumda oynadigim ve meslegim geregi halen oynadigim cocuk oyunlari ve arkadaslarimla oynadigim okey idi..Megersem oyun cesitleri ne cok fazlaymis!! bilemedigim kadar cok..Keske hep cocuk kalabilseydim;ne hayal kirikliklarim bukadar büyük olurdu,ne de hayalerim kabusa dönüsürdü.. Sevgili blog sana yine günlük muamelesi yaptim bugün,sanirim sen benim ic sesim oldun artik..
-
Sevgili Suheda yazinizda belirttiginiz gibi keske hic büyümesek ve hep cocuk kalabilsek yasam boyu. Her zaman cocuk gözüyle saf ve temiz sürdürebilsek yasamimizi ne iyi olurdu dimi? Bugün benimde yalnislikla dogum günümü kutladi arkadasim ve sonra o yalnisligi ben sürdürdüm bende tarihi sasirip bir arkadasimin dogum dününü kutladim.Sonrada bir baktim siteye sizin dogum gününüz oldugunu okudum.. Nice güzel,mutlu saglikli yeni yaslar dilerim size,sevgiler elifce...
-
Sevgili Senyour (zedan) siir o kadar güzel anlatiyor ki; Gidenler gidiyor ve geride kalanlar ayni siirde ki gibi agzi acik bakakaliyor. Hani derler ya "gidenler gitsin geri kalan sahalar bizim" acaba becerebilen varmi? Gitmekler her zaman en kolayi, belkide gidenlerin amaci taa bastan bellide ayni siirdeki gibi aptal asiklar kabullenemiyor.arkasina dönüp bakmadan gidebileni hala sevmeye devam ediyor.
-
Dün gece... Ilk defa gözlerimi kapamadim, Gökyüzündeki yildizlara.. Dün gece ilk defa... Yildizlarda seni aradim. Her gece; bir daha Ve bir daha... Gökyüzünden seni diledim.. Bu gece ilk defa.. Seni dilemedim, Ne yildizlardan,ne gökyüzünden.. Cünkü sen artik kanayan sadece bir yarasin, Bende... 09.03.2008,elifce
-
Uzun zaman sonra merhaba,sevgili blogum! "Nihayet tesrif ettiniz elifle" diye düsünüyormusun acaba uzun zaman sonra gelmemden dolayi... Yoksa seni biraktigimi,terkettigimi mi düsündün sevgili blogum..Belki saskinlik geciriyorsun,sana günlük muamelesi yaptigim icin...Fakat icimden sana bugün bu özel ve bir okadarda aci günde böyle yazmak geldi...Umarim bana katlanir;sende benden bikmazsin bikanlar gibi... Hayata dair Icimde söylenmemis,söyleyemedigim birikmis okadar cok sey varki....Nereden nasil baslanir,kestiremiyorum,Bir yerlerden baslamak gerek,geride kalan söyleyebileceklerin hatrina..Yada tamamen susmak bir ömür boyu...Susmak mücadeleyi birakmak bana göre degil derdim,ama artik yildim tükendim ve bittim.... Artik bir aralar yazdigim gibi hergün olmasada daha cok paylasacagim seninle,kendime dair,hüzünlerimi ve coskularimi...Tabiki tamamen susku icine düsmedigim takdirde..Umarim sana bunalim yasatmam belki senin yansiman bana yardim eder ne dersin? Bu arada 365 günde sadece bir gün önemi artan bütün hemcinslerimin KADINLAR GÜNÜNÜ kutluyorum.tarih 09.03.2008 olmadan...
-
Sevgili Rad_ya! Bir elin parmagini gecmez dostluklar evet..Ya o dostluklari asama asama,merdiven merdiven yükseltirken birden bire en tepeden en asagiya düsen iliskiler?? Cok güvenirken ugratilan hayal kirikliklari? Illa ki kirilsakta,cok canimiz yansa ve ömürler tükensede böylemi olmali...Niye insanlar birbirlerine daha dürüst olamiyor..Dostsa dost; düsmansa düsman gibi kisacasi.. Umarim sevgili kiziniz bu konuda daha az yaralarla ögrenir önemli dostluklari.. Ve bence sizin gibi annesi oldugu icin cok sansli..sevgiler,elifce..
-
Allah kimseyi aglatmasin,gülücüklerin,nesenin bol oldugu bir yasam diliyorum sana tengeriin bosig,sevgiler...