Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

bastarko

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    86
  • Katılım

  • Son Ziyaret

bastarko tarafından postalanan herşey

  1. Farkında mısın, senden başka islamın savunucusu kalmadı, bu konuda sen tek başına mücadele ediyorsun. nedense diğer mümin arkadaşlar benim yorumlarıma cevap yazmaya tenezül etmediler. Belki "konu" sarmamıştır. Belkide "Kıvırılacak" yeterli alan yoktur. Şimdi senin dediklerine gelelim; Peyganberler ile ilgili rakamı güzel yazmışsın da kaynak sorunu var. Çünkü Kuranda böyle bir veri (rakamsal olarak) yok. Belki yazmayı "unutmuşlardır". Peyganberin hadislerinde var diyeceksin oda peyganberden 200 yıl sonra yazılmış. Evet dünyanın heryerinde insanlar bir yaratıcı aramış, çeşitli dinlere inanmışlardır. Ama senin savunduğun din Sami dinler gurubuna giren bir gruba ait, Tevrat, Zebur, İncil, Kuran silsilesinde olup bir birlerinin devamı oldukları iddiasındadırlar. Kuranda birçok hikaye geçmekte bu hikayelerde Yahudi peyganberlerden bahsetmekte, onların hayat hikayelerinden bahsetmektedir, Tevrat ve İncilde olduğu gibi. Burada bahsedilen peyganberlerde senin telaffuz ettiğin rakamlardan çok uzak olup onlu rakamları geçme ihtimali yoktur. Kısacası **** 224 bin rakamı tamamen uydurmadır. Bu arada Dinler Tarihine benim duyduğum yeni bir açılım kazandırdın, Bilinen ve Kuranında kabul ettiği İsadan sonraki tek ve son peyganber Muhammet. Bence bu "konuya da" sıkı çalışman gerekiyor. Kuranda Mısırlılara, Yahudilere ve Araplara peyganberler geldiğinden bahsediliyor, fakat bugün dünya nüfusunun neredeyse 5 te birini oluşturan Çinlilere Peyganber gönderildiğine dair bir kanıt, belge yok. Yoksa yoksa "Buda" da mı bir peyganberdi. Bir sorumu atlamışsın; Allahın kendiliğinden var olmasını nasıl açıklıyorsun? Dedinya hiç bir şey tesadüfen olmaz, olamaz, sen dedin unuttun mu? Bu işler "Geçelim" ile olmaz, temeli, felsefesi düzgün olmalı Eğer gerçekleri öğrenmek istiyorsan, senin kafana çakılmış olan, ezberletilmiş, gözünü korkutarak ezberlettikleri şeyleri bir kenara bırakıp, sorgulayarak, araştırarak kendi gerçeklerini bulman gerekiyor. Arapların gerçeklerini değil. Sen Türkiyede değil Çin'de doğmuş olsaydın Budaya inanıyor olucaktın, Amerikada ya da Avrupanın herhangi bir ülkesinde doğmuş olsaydın Hıristiyan olucaktın, ya da bundan 2- 3 bin yıl önce bugünkü Yunanistan' da doğmuş olsaydın bir sürü Mitolojik tanrın olucaktı vs. vs.. Hala neden kitaplaştırılmadığı konusunda "mantıklı" bir cevabın yok. Tekrar yazıyorum, sana ve diğer mümin kardeşlerine; Tanrı neden kendi yazdırdığı kitabı, kendi katibine (yani peyganber, çünkü sadece onunla muhatab oluyor bizi kaale almıyor, ama "hesap" sorucak!) kitaplaştırtmadı da 40- 50 sene sonra bir başkasına bu işi yaptırdı, bu kişi zamanın geldiğini (yani artık kitaplaştırılması gerekiyor) nereden bildi ? ona da mı vahiy geldi, (surelerin sıraları biliyorsun karışık) kuranın hangi suresinin nerede olucağı, hangi ayetin surenin neresinde olucağına nasıl karar verildi. İşte bu düzen olmadığı için kurandaki surelerin içinde bir mantık akışı bulamazsın, bir bakarsın bir hikaye anlatır, sonra bir bakarsın veraset konusuna geçmiş, sonra bakarsın başka bir hikaye, sonra bir bakarsın ganimetler nasıl paylaşılacak, bu sebeten biraz aklı başında din "alimleri" kuranı Türkçeleştirmek istemez. İşte tüm bu soruların cevabı sonucunda ortaya çıkıyorki senin bahsettiğin anlamda bir tanrı olamaz. Eğer bir tanrı varsa bile bu kesinlikle "İslamın - Muhammedin Tanrısı" değil.
  2. mantıklıysa bizde senin de yanına geliriz..
  3. Devamı; Bastarko : Sonra ne oldu peki? Palaman : MS 300 lü yıllarda Roma kıralının öncülüğünde İznik Konseyinde 4 tane incil düzenlenerek kabul ediliyor ve hıristiyanlık Roma İmp. korumasıyla devam ediyor sonrada Papalık rejimi oluşuyor. Tekrar Katolik ve Ortodoks diye ayrılıyor. Sonra tekrar 17 & 18. yüzyıllarda Pretastanlık falan ayrılıyor. Bastarko : İslamiyet ne zaman geliyor? Palaman : MS 630 civarında. Bastarko : Yukarıda Hıristiyanlık ile ilgili yaşanan sıkıntı hatırladığım kadarıyla ortada İsa tarafından yazılmış bir İncilin olmaması. Peki bunu "unutan yada önemsemiyen" tanrı 650 sene sonra ne hikmetse yine "unutuyor". Hemde bu sefer yaklaşık 25 senelik bir zamanı olmasına rağmen, (bildiğin gibi vahiyler 25 sene devam ediyor!). Yani son kitabım dediği Kuranı, Muhammet zamanında yazılı hale getirmiyor. Bastarko : Pekii, herkesin bildiği gibi Kuran dili Arapça, arapça oldukça karmaşık ve özellikle islamiyetin geldiği dönemde gelişimin başlangıç aşamalarında olduğu düşünülürse, kuranın kitaplaştırılmasında allah tarafından vahyedilen vahiylerle kitaba geçenler arasında en azından anlam kaymaları, vurgularda değişiklik olması mümkün değil midir? Neden eser sahibi tarafından ciltlenip mühürlenmemiştir. Palaman : (Bu cevabı da Palaman yazsın da öğrenelim)
  4. Evren bile kendiliğinden olamaz iken onu yaratabilecek bir üstün varlık nasıl "kendiliğinden" var olabilir? Bu yüzden mantık ve matematik kullanarak tanrının varlılığını açıklayamazsın. Eğer her şeyi yaratan bir yaratıcı varsa "senin mantığına göre" o zaman senin yaratıcınında bir yaratıcısı olması lazzım. Burada "külli irade, cuzi irade" konusuna gireceksin, biz onu bilemeyiz diyecen, bir noktada kesmemiz lazım yaratıcının yaratıcısı olmaz diyeceksin.. Ben de diyorum ki her şey evren ile var oldu. en azından daha evrenin kendiliğinden var olması tanrının kendiliğinden var olmasından daha "mantıklı" Gelelim diğer konuya; Bastarko : Peki sen hıristiyanlığın değiştiğini nereden biliyorsun? Palaman : Peyganber öyle söylüyor. Bastarko : Peki elinde İsa'nın yazdığı veya yazdırdığı incil var mı? Hangi hükümler değişmiş biliyor musun? Palaman : Hayır. "Unutmuş, gerek görmemiş, yazacak vakti olmamış !" Bu sebebten hangilerinin değiştiğini bilmiyoruz. Bastarko : Peki hıristiyanların inandığı incil'i kim yada kimler yazdı? Palaman : İsanın havarilerinden (talebe& mürit diyebiliriz) bir çoğu kendi "bildikleri yada hatırladıkları kadarını" yazmışlar. En çok bilineni Matta
  5. Şöyle şimdi, sen diyorsun ya evrenin kendiliğinden var olması için şu kadarlık bi olasılık gerekiyor ki bu nedenle kendiliğinden olamaz ben de diyorum ki.. maden hiç bir şey kendiliğinden olmuyor yani senin mantığına göre.. o zaman bu kadar büyük bir evreni yaratacak üstün bir varlık nasıl kendiliğinden var olabiliyor.. veya olasılığı nedir ? senin mantığınla yani... temel iddia ya gelince bundan önceki din yani hıristiyanlık bozuldu islamiyet onun yerine geldi.. di mi?
  6. Din (matematik) bilgini, 10^10^123'te bir olasılığa sahip bir evreni yaratacak bir kudretin kendiliğinden var olma olasılığı kaçtır? Not; hala İslamın temel iddasının ne olduğunun cevabını bekliyorum?
  7. Bu arada ilave etmeyi unuttum; İslamiyetin en temel iddiası nedir?
  8. Konudan saptığım yok, Eğer ayetin orjinalinde kitap kelimesi geçiyor ise neden peyganber zamanında kitaplaştırılıp, son şekli verilmemiş. peyganber neden "evet benim sizlere ulaştırdığım dinin kutsal kitabı budur dememiş? Çünkü 25 yıl içerisinde günün koşullarına göre değişen ayetlerin takibinin yapılamaması için.. eğer ortada yazılı bir şey olursa 10 yıl önce gelen bir ayette anlatılan konu değişen şartlara göre yeniden düzenlendiğinde anlaşılmış olucaktı.. Neden sünnetler yazılmamışsa, yani yaptıkları söyledikleri o dönemde kayda geçirilmemiş ve peyganber öldükten 200 yıl sonra Buhari tarafından kaleme alınmış ve bugün islamiyette 4 tane kabul edilen (kim kabul etmişse?) mesheb ve binlerce tarikat var neden? çünkü sağlam kaynak yok.. bilmem kim rivayet etmiş peyganber şöyle şöyle dedi.. diye Dininizin temeli namaz, fakat ne nasıl kılınacağı kuranda yazar nede abdestinin nasıl bozulacağı.. neden ? çünkü yazmayı unutmuşlar.. ya da "Allah unutmuş" mu diyeceğiz. sonra aynı tanrı evreni yaratıp mükemmel sistem kurmuş olucak..
  9. İnsanlar gerçeklerin zor, karmaşık olduğunu düşünür, oysa çoğu zaman hayat çok basit ve sadedir. Bir kelime, bir ses eğer anlar isen sana çok şeyler anlatır. Gelelim kitap konusuna; Tüm evren için geldiği iddasında olan bir din ve bu dünyanın yaratıcısı olduğunu iddia eden bir yaratıcı derdini insanlara anlatmak için bir din gönderiyor. Bunu 25 yıla yayıyor ve tesadüf ki "eskilerin hikayeleri" dışındaki kurallar o günlerde yaşanan ekonomik ve siyasi sorunlara,(uçkur problemlerini de unutmayalım- kim, kiminle nasıl olacak- ) çözümler getirmesini de önemsemiyelim, tamamı 6666 ayet olan ve ortalama bir insanın uğraştığı zaman çok rahat bir şekilde ezberlediği (ki bu Türkler için çok daha da zor olmasına rağmen) bir şeyi -kainatı bile onun yüzü suyu hürmetine yarattığı bir insana 25 yılda öğretebiliyor! Bunu da geçelim ...Yüce tanrınızın yaratmış olduğu, Mısırlılar (firavunlar), Orhun Türkleri kadar bile kafası çalışmıyor ki, sevgili peyganberi hayattayken, ya habibim iyi güzel ettikte şunları bir kaleme al, sıraya koy, önsöz yazalım, arka kapağa İsa'dan, Musa'dan yorumlar koyalım, teşekkür kısmında Cebrail'e, teşekkür edelim gitti geldi ayağına sağlık diyelim demeyi unutmuşşş! Bügün Mısıra gittiğin zaman 3-4 bin (bin -gözden kaçmasın-) yıl önce bilmem kim firavunun hayatını, zaferlerini, kurallarını okursun, Git Orhun yazıtlarına hala dimdik ayakta, Sonuç: Peyganber hayatta iken yazılmış bir harf (kitap değil) bile bugüne gelmemiştir - tesadüf ki kılı, tüyü, Ali'nin, Ebubekir'in kılıçları elimizde iken, Peyganberin gözleri ile gördüğü bir harf bile günümüzde yoktur. Bence çok uzağa gitmeye gerek yok...
  10. Diyanetin Kuran Mealinden Alınmıştır; 40 - MÜ'MİN SÛRESİ 2,3. Bu kitabın indirilmesi, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen, günahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı ağır olan, lütuf sahibi Allah tarafındandır. O’ndan başka ilah yoktur. Dönüş ancak O’nadır. Ayet "Bu kitabın indirilmesi" diye başlıyor. Benim bildiğim kadarıyla Kuran 3. halife Osman zamanında kitaplaştırılmıştır. Bu tarihe kadar birkaç kere düşünülmüş fakat peyganberin yapmadığını biz niye yapalım denmiştir. Bu durumda bu giriş ilave edilmiş gibi duruyor. Tabi her zamnan "kıvırma" payı mevcuttur. yorumlarınızı bekliyorum.
  11. herkese selam, benim bu mantik sinsilesinde cozemdegim bir nokta var sizlerle paylasmak istedim.. "koskoca kainatin kendiliginden, tesadufen" olusmasinin imkansizligi karsisinda bir aciklama getiremedigim dogrudur. bu sonuctan hareketle bir yaraticiya ulasalim.. peki koskoca kainati "bu kadar kusursuz" yaratabilecek bir yaraticinin " var " oldugunu kabul etmek.. evrenin kendiliginden var oldugunu kabul etmekten daha zor olsa gerek. cunku kusursuz bir seyi yaratabilmek icin ondan ustun olunmasi gerekir diye dusunuyorum.. bu denklemin icinden nasil cikilir bilemiyorum.. saygilarimla...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.