Freyja

Kişisel Alanımız Tüm insanların kendilerine ait kişisel bir alanı vardır. Kişisel alanlarımız etrafımıza oluşturduğumuz belli büyüklükteki boşluktan oluşur. Bu boşluklar kişiden kişiye değişir. Bu da yetiştiğimiz alanın sıkışıklığı veya genişliği ileilgilidir. Aynı durum hayvanlar için de geçerlidir. Evimizde beslediğimiz evcil kedimizle, Afrika'nın uzak bölgelerinde yetişmiş bir aslanın kişisel alanları da doğal olarak farklılık gösterir. Kişisel alanlarımıza kimleri ne kadar yaklaştıracağımız ve bu yaklaşımdan ne kadar rahatsız olacağımız ya da olmayacağımız 4 ana alana göre belirlenir. Mahrem Alan Etrafımızda oluşturduğumuz 45 cm'lik görünmez daire bizim mahrem alanımızı oluşturur ve bu alanı kendi malımız olarak benimseyip, kullanırız. Bu oldukça önemli bir alandır ve sadece anne, baba, kardeş, sevgili, eş gibi duygusal olarak çok yakın bulduğumuz kişilerin bu alana girmelerine izin veriririz. Onların dışında kalan kimselerin bu alana yaklaşmaları oldukça rahatsız edici bir durumdur. Kişi bundan çok rahatsız olur. Bu onun kendini güvende hissetme sınırlarını zorlar. Bu nedenle kalabalık bir otobüste bize fazla yaklaşan kişilere tepki gösterir, bu yakınlıktan fazlaca huzursuzluk duyarız. Bir yabancının mahrem alanımıza girmiş olması fizyolojik olarak da bizi oldukça fazla rahatsız eder. Örneğin kalp daha fazla kan pompalamaya başlar, adrenalin salgımız yoğunlaşır ve olası bir "kaç veya saldır" durumuna hazırlık yapıldığından beyin ve kaslara normalden daha fazla kan gider. Eğer mahrem bölgemize girmiş olan kişiyle sohbet ediyorsak, sohbete odaklanmamız da iyice zorlaşır. İnsanlar normal şartlarda bir başkasının mahrem alanına ancak iki sebeple yaklaşır. Bunlardan birincisi ya çok yakın akraba veya arkadaşımızdır veya bize cinsel olarak yaklaşmaya çalışmaktadır. İkincisi de karşımızdaki kişinin bir saldırgan olması ve bize saldırmak üzere yaklaşmasıdır. Kişisel Alan Bu bölge kokteyllerde, ofis partilerinde, sosyal etkinliklerde ve arkadaş toplantılarında başkalarıyla aramıza koymuş olduğumuz mesafedir. Yaklaşık sınırları 30 - 75 cm arasıdır. Kişilerle çok samimi olmadıkça bu alanı kullanmayız. Sosyal Alan Kısa süreliğine iletişimde olmak zorunda kaldığımız kişilerle aramıza koymuş olduğumuz mesafedir. genel olarak bu kişiler bize yabancıdır. Bir sebepten dolayı onlarla birlikte olmamız gerekmiştir. Postacı, bakkal, çalıştığımız iş yerine yeni başlamış bir kişi bize ancak bu alanın müsade ettiği 120-210 cm lik mesafe kadar yaklaşabilir. Masa, sehpa vb. engellerle bu alanımızı korumaya gayret ederiz. İş görüşmelerinde en çok kullandığımız alanımız sosyal alanımızdır. Ortak Alan Bu alan, kalabalık bir gruba hitap ettiğimizde ya da kalabalık bir grubun içine girdiğimizde paylaştığımız mesafemizi oluşturur. İnsanlara izin verdiğimiz yakınlık en fazla 3 metredir. Özellikle cafe, restaurant, park vs. gibi yerlerde en çok bu alanımızı kullanma ihtiyacı hissederiz. İnsanlardan en uzak mesafedeki masayı veya sandalyeyi seçme sebebimiz ise tamamen bunla ilgilidir. Bu alanlar beden dili konusunda önemi şöyle karşımızı çıkar. Örneğin bir yabancının mahrem bölgemize girmesi vücudumuzda fizyolojik değişikliklere neden olur. Kalp kanı daha hızlı pompalar, adrenalin salgısı yoğunlaşır ve olası bir ´kaç veya saldır´ durumuna hazırlık yapılırken beyin ve kaslara daha fazla kan gider.Bu ise kişinin konuya, sohbete odaklanamamasına yol açar, huzursuz bir hale bürünürüz. İş görüşmelerinde en çok dikat etmemiz gerekenlerden biri de, sosyal alanımızın bize sağlanmış olup olmamasıdır. Aksi takdirde güvensizlik, huzursuzluk, dikkat eksikliği, aşırı heyecan yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. Kaynak: İrfan Hattatoğlu

Nescafeli ve Çaylı Kurabiye Malzemeleri 250 gr. margarin 2 adet yumurta sarısı (beyazını atmayın, bir kapta biriktirin) 1 su bardağı toz şeker (tercihen iri taneli) 1 çay bardağı sıvıyağ 2 yemek kaşığı kuru çay 1 yemek kaşığı nescafe 1 paket kabartma tozu 1 paket vanilya ve aldığı kadar un Yapılışı Toz şeker ve yumurtanın akları hariç tüm malzemeyi geniş bir kabın içinde yumuşak bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Yuvarlak veya oval şekillerde hazırlayacağınız kurabiyeleri yumurtanın beyazına ve toz şekere bulayıp, tepsiye dizin. 180 derecede ısıtılmış fırında hafif pembeleşene kadar pişirin. Ağzınıda dağılacak inanılmaz lezzetli bu kurabiyeleri yanında bir de güzel demlenmiş çayla afiyetle yiyin *** Püf Noktası: Derin dondurucudan çıkardığınız etin buzunu çözmek için üzerine tuz dökün. Bu şekilde birkaç dakika sonra buzların çözüldüğünü ve etin yumuşadığını görürsünüz. (diyorlar ama ben daha denemedim fakat gerçekse bu muhteşem birşey çalışan tüm kadınların işini inanılmaz kolaylaştıracak bir püf noktası... İlk deneyen yazsın bakalım sonucu, doğru muymuş? )

So Many Stars

Slow Hot Wind

Somewhere Over the Rainbow

Sevgili Diloş, sürprizini begenmene sevindim sprey konusuna gelince bence gayet mantıklı, deneyebilirsin ama bunu acıkta bırakacağın çiçekler için denemek daha dogru olur... güveçle güller sadece ilk iki harfi konusunda uyum sağlıyorlar bence bayramdan sonrayı bekle derim kitap ayracı benim de favorimdir, ilk fırsatta dene, hem kolay hem de güzel... Sehpa işi o kadar da zor degil, sadece bir camcıya ihtiyacın olacak...Ben iş yerimde yaptırdım bunu Saygılarımla

Çaylı Kurabiye Malzemeleri 250 gr.oda ısısında margarin 1/2 su bardağı pudra şekeri 1/2 su bardağı toz fındık 2 tatlı kaşığı öğütülmüş tomurcuk çay 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu 4 su bardağı un Yapılışı Margarini pudra şekeri ile karıştırın. Diğer malzemeleri de ilave edip hepsini hamur haline getirin. İki kat yağlı kağıt arasında yarım cm kadar inceltip kurabiye kalıbı ile kesin. 180 C derecede ısıtılmış fırında hafif pembeleşene kadar pişirin. *** Püf Noktası: Çok miktarda patatesiniz varsa patatesin olduğu torbanın içine bir tane elma atın. Bu elma patateslerin 2 ay kadar filizlenmesini ve büzüşmesini önleyecektir.

Çaylı Kek Malzemeleri: 3 yumurta 2 su bardağı şeker 1 su bardağı demli çay 1 su bardağı sıvıyağ 3 su bardağı un 1 paket kabartma tozu 1 paket vanilya 1 çorba kaşığı kakao 1 çay bardağı ceviz 1 çay bardağı hindistan cevizi 1 tatlı kaşığı tarçın üzerine 1 çorba kaşığı pudra şekeri Yapılışı: Yumurtaları şekerle boza kıvamına gelinceye kadar çırpın, içine 1 su bardağı demli çay ve sıvıyağ ilave edin. Bu malzemeler birbirine iyice karışınca un, kabartma tozu, vanilya, ceviz, hindistan cevizi, tarçın ve kakaoyu da ilave edip, hepsini yavaşça çırpın. Karışımı fazla bekletmeden kek kalıbına boşaltın. Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında 40-45 dakika pişirin. Fırını kapattıktan sonra 10-15 dakika kadar da keki fırının içinde dinlendirin. *** Püf Noktası: Tuzluk nemden dolayı tıkanıyorsa tuzun içine biraz pirinç koyun, pirinç tuzun nemini alacaktır. (Annemden öğrenmiştim, ben de uygularım, kesin sonuç )

Başlığı biraz baştan çıkartacağız ama hadi bakalım Diloş senin için; Öncelikle Çiçek kurutmanın belli başlı püf noktaları: Gül, şakayık, laleyi kuruturken çok açmamış olmasına dikkat edin. Baş aşağı asın. Renginin solmaması için sıcak bir yerin, örneğin kaloriferin üstüne asmanızda yarar var. Ortanca çiçeğinin ortası hafifçe solmaya başladığında koparılmalı. Bir vazoya konup birkaç gün ya da birkaç hafta suda bırakılmalıdır. Çeşitli otlar ve haziran çiçeği; çiçek açmadan önce toplanmalı ve karanlık bir köşede başaşağı asılarak kurumaya bırakılmalıdır. Enginar; sapı kopartılmadan bir ızgaranın üzerinde kurutulmalıdır. Bu durumdayken çiçeklenmeye başlar ve üzerinde çiçeği ile kurur. Gürgen ve meşe yaprakları; ağustos ve eylül aylarında toplanmalı, sapları koparılmalıdır. Bir vazonun içinde 1/3 gliserin ile 2/3 sıcak su ile karıştırılıp soğumaya bırakılmalı daha sonra yapraklar içine yerleştirilmelidir. Yapraklar terlemeye başladığında çıkartmalısınız. Ihlamur; haziran ayında toplanmalı, yaprakları ayıklanıp, buket halinde saklanmalıdır. Tahıllar; demetler halinde baş aşağı kurutulmalı ve saklanmalıdır. ve şimdi işte sana kurumuş çiçeklerini değerlendirmek için birkaç yöntem: Evde kullanmadığın, atmaya kıyamadığın eski kap kaçak, sepet vs gibi bir şeyler mutlaka vardır değil mi? Onları değerlendirelim mi ne dersin? Bu kaplardan birini seç ve nem, güneş almayan bir ortama koy. Renkli taşlar vardır bilir misin hani aranjman çiçeklerin içine konur. Çiçekçilerde ya da süs eşyaları satılan yerlerde bulabilirsin. O taşlardan satın al ve bu kapların içine yerleştir. Taze çiçeklerinin saplarını bu kaba rahatlıkla yerleştirebileceğin boyutta kes. Daha sonra bir başka kapta bir miktar mumu erit ve çiçekleri tek tek saplarından tutarak eritilmiş mumun içine batır. Böylece mum çiçeklerin üzerinde kuruyacak ve renklerinin canlı kalmasını sağlayacaktır. Muma batırdığın bu çiçekleri zevkine uygun bir şekilde kaba yerleştir ve kurumalarını sağla (şekil vermek için çiçekçilerin web sayfalarından kopya alabilirsin )… İşte sana hem evdeki kullanmadığın kapları hem de atmaya kıyamadığın çiçeklerini değerlendirmek için bir yöntem… Yalnız ara ara kırılan, tozlanan, rengi çok solmuş olan çiçekleri aranjmanının içinden temizle olur mu? *** Başka bir öneri; Gülün yapraklarını (yeşil olanları değil, pembe, beyaz, kırmız olanlarını ) tek tek kopar. Diğer çiçekleri de ister dalarıyla ister sadece çiçekli kısımlarıyla al ve bir kitabın arasında kurut… Özel davetlerinde kuruttuğun bu çiçekleri ve yaprakları çıkar ve masanın üzerine doğru serpiştir, tabi yanında boncuk vs. gibi süs malzemeleri de ekleyebilirsin. Bu arada masa örtün açık renkli olursa göze çok daha hoş görüneceklerdir, bu da bir öneri… Kitap okumayı seven dostların için kitap ayracı Hani nüfus kâğıdı, ehliyet gibi malzemelerin üzerini kapladığımız PVC’ler vardır ya öncelikle onlardan satın alman gerekecek. Bunu PVC yapan yerlerden veya kırtasiyelerden rahatlıkla bulabilirsin… Benim önereceğim boyut A4 boyutu… Satın alırken bunu da söylersen iyi olur. Ve tabii PVC dışında kitap arasında kuruttuğun çiçeklere de yine ihtiyacımız olacak ama bu sefer ek olarak kurumuş yeşil yaprakları da kullanabiliriz PVC’ler genelde çift kanat şeklinde satılırlar. Kanatlarını aç ve kuruttuğun çiçekleri ve yaprakları kanatların arasına gelişigüzel yerleştir ve bu şekli bozmamaya gayret ederek ütü masasına yerleştir. Üzerine yanmayacak ince bir örtü ört ve PVC’nin iki kanadı tamamen birbirine yapışıncaya kadar kızgın ütüyle güzelce ütüle. Şimdi elinde A4 boyutunda içi çiçeklerle dolu sert bir malzeme oldu. Bu malzemeyi kitap ayracı olmak üzere istediğin boyutlarda kes. Daha sonra bir delgeçle kitap ayracını ucundan bir noktasından del ve deldiğin delikten bir ip (şık birşey olsun lütfen) geçir. İpin ucuna bir boncuk tak ya da bence en güzeli yine kendi ellerinle hazırlayacağın minicik hediye kartları hazırla ve bu kartları da üst taraflarından bir noktasından delerek, PVC’den geçirdiğin ipin diğer ucuna bağla… Sevdiklerini bence bu hediyelerle inanılmaz mutlu edeceksin… Çerçeve Şimdi de kuruttuğun çiçekler için çerçeve alışverişine çıkıyoruz. Çerçeve derken bildiğin fotoğraf çerçevesi alıyoruz. Çerçeveleri aldık diyelim şimdi bunun için çerçeve boyutuna uygun kâğıtlar kes. Kalıp olarak çerçevenin içinden çıkan kâğıt veya kartonu kullanabilirsin. Kestiğin kağıdın üzerine de bir yapıştırıcıyla çiçekleri istediğin gibi yapıştır. Daha sonra çerçevenin içine bu kağıtları dikkatlice yerleştir. Gerisi sana kalmış, ister duvarına as, ister komodinin, şifoniyerin üzerine koy, istersen de hediye et Bu arada, yarısını fotoğrafla yarısını çiçekle de yapabilirsin... Dergilerden kestiğin kelebekleri de çiçeklerin üzerine yapıştırabilirsin. Bi çeşit patchwork gibi düşün... Ben altta sana bi kaç örnek göstereceğim ki fikir olsun... Bundan başka üzerine kuruttuğun çiçekleri yapıştırdığın kartpostallar veya hediye kutuları hazırlayabilir ve yine bunları sevdiklerinle paylaşabilirsin… eskimiş sehpanın ya da masanın üzerine uygun cam kestirip, çiçekleri camla masanın altına yerleştirebilirsin... Tabi bu çiçekleri değerlendirmek için değil masayı ya da sehpayı değerlendirmek için ama ikisi birleşince hoş... Şimdilik benim aklıma gelenler bunlar ama daha sonra yine aklıma değişik fikirler geldikçe seninle paylaşırım Diloş… Umarım hoşuna gider…

yarın bak buraya tamam mı? Gece sürprizlerin olacak Diloş

Bu da benim usul Buzlu Çay (Arta kalan çayları artık dökmeyin!!!) Çaydanlıkta kalan demleri atmayıp, bir cam kaba koyarak buzdolabında biriktirin. Biriktirdiğiniz demin içine, istediğiniz kadar şeker ve limon ekleyip, demin rengi açılıncaya kadar soğuk su ekleyin. Elde ettiğiniz karışımı süzün ve mikserle köpürünceye kadar çırpın. İçmek üzere dolapta bekletin. Bu haliyle aslında buzlu çayınız içilmeye hazır durumdadır ama isterseniz çayınızın içine şeftaliyi de püre halinde ekleyebilirsiniz (Mikserle çırpma işleminden hemen önce) Hemen tükecetecekseniz su yerine gazoz da ekleyebilirsiniz ama o zaman çırpmayın çünkü asiti kaçar. Servis yaparken çayınızın üzerini taze nane yaprağıyla süsleyebilirsiniz. *** Püf noktası: Yemeğinizin tuzunu fazla kaçırınca tencereye birkaç parça çiğ patates atın. Fazla tuzu çekecektir. (Bu da denenmişlerden...)

Tarifini isteseniz de buraya ekleseniz, biz de yararlansak Sayın Tengeriin Boşig, acaba iyi olmaz mı diyorum

Ender Saraç'tan Buzlu Şeftalili Yeşil Çay 2 lt suyu kaynatın.İçine 1 çorba kaşığı yeşil çay, 1 adet limon suyu ve limonun kabuğunu atın. 7-8 dakika kadar bu malzemeleri sıcak suyun içinde bekleterek demlendirin ve süzün. Daha sonra süzülmüş suyun içine 3 çorba kaşığı bal,1 şeftali rendesi 5-6 yaprak nane ekleyin. 10-15 dakika da bunun için bekleyin, yine süzün. Buzdolabında bekletip, soğuttuktan sonra bol buz ekleyerek için... Bu çay vücuttaki toksinleri atmak için birebirdir. *** Püf noktası: Kızartma yaparken, kokunun eve yayılmasını istemiyorsanız, kızartma yağına 3 adet maydonuz yaprağı ekleyin ve kızartma boyunca bu yaprakları tavadan çıkartmayın. (Bu da bizzat tarafımdan denenmiştir. Kesin çözüm... balıklarda bile )

bence vardır sana çiçek getirecek birisi, diloş ... İstersen burayı ona bir göster

İyi çay demlenenin sırları: Taze, kireçsiz ve soğuk su kullanın. Daha iyi bir demleme ısısına ulaşmak için demliği ısıtın. demliğe konulan fazla çay, çayın tadının acı olmasına neden olur. Çay ölçüsüne dikkat edin. Su, kaynamaya başladıktan 10 saniye sonra oksijen kaybetmeye başlar bu nedenle suyu kaynadığı an hemen demliğe ekleyin. Soğuyan suyu yeniden ısıtmayın. Tüm lezzetin açığa çıkabilmesi için 3-5 dakika demleyin. Eğer çayınızı süt ile içmek istiyorsanız daha iyi karışması için fincana önce sütü koyun. Çayı kuru, hava almaz bir kapta muhafaza edin. Demlenen çayı porselen çaydanlığa boşaltmadan önce bir kez karıştırın. Yeşil çayı, altlığı olmayan fincanla, siyah çayı ise altlıklı fincanla ikram edin. Çayı koyu renkli ve hava almaz bir kapta, rutubetten uzak ve buharlaşmanın olmayacağı bir yerde saklayın. Baharatlardan ve keskin kokulu yiyeceklerden uzak tutun çünkü çay kolayca bozulabilir veya baharatın kokusunu sindirebilir. (Bu arada ben çayı yanlışlıkla karanfilin olduğu çekmeceye saklamıştım, yaptığım çaylar karanfilli olmuştu ama bu iyi bir örnek sanırım çünkü ben çok sevmiştim )

Elma Dilimli Patates Malzemeleri 1 Kilo orta boy patates Yarım paket margarin Kızartmak için : Sıvıyağ Hazırlanışı 1 Kilo orta boy patatesi iyice yıkadıktan sonra, diri kalacak şekilde haşlayın. Yarım paket margarini eritin ve haşladığınız patatesleri dörder dilim halinde keserek erittiğiniz margarine bulayın. Yağı iyice emmesini beklediğiniz patatesleri, soğuduktan sonra derin dondurucuya koyun. İstediğiniz zaman çıkarıp, bol kızgın sıvı yağda kızartın. *** Püf Noktası: Bisküviyi bayatlamaması için bir poşetin veya kutunun içine koyun. Yyanına 3,4 tane kesme şeker atıp, kutu veya poşetin ağzını kapatın. Göreceksiniz asla bayatlamayacaklardır... (Bu da tarafımdan bizzat denenmiştir, son derece doğru bir bilgi...) Açıkta unutulan, bayatlayan bisküvilerinizi de küçük fırın tepsisi içinde birkaç dakika ısıtırsanız, yeniden tazelik kazandıklarını göreceksiniz

Ayrıca Sevgili diloş, Vazo çiçekleri için bitki besini alacak zamanınız, fırsatınız yok diyelim, benzerini evde hazırlayabilirsiniz. Bunun için: 1 çay kaşığı şekeri, 1 çay kaşığı çamaşır suyunu ve 2 çay kaşığı limon suyunu, 1 litre suya karıştırmanız yeterli. Ya da Bunun yerine vazoya bir aspirin de atıp eritebilirsiniz. Çamaşır suyu, vazodaki suda bakteri oluşumunu engeller. Olay bundan ibaret aslında ama önemli tabi çünkü bakteriler suyun çabuk kirlenmesine ve kötü kokmasına sebeb olur. Bu da çiçeğin vazodan sağlıklı su çekmesini önler. Tabii, bunu cam vazolar için öneriyorum eğer vazonuz metal veya gümüşse bunu kesinlikle yapmayın... Çamaşır suyu bu malzemeleri karartır bilirsiniz... Gorusmek üzere

Patates Köftesi (Kroket) Tarifi görmek için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...&entries=34

Brokoli Çorbası Tarifi görmek için liki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...amp;entries=167

Kabak Napoliten Tarifi görmek için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...&entries=34 Püf Noktası: Satın aldığınız kır çiçeklerinin daha uzun süre dayanarak vazoda güzelliklerini korumasını istiyorsanız, suyuna birkaç damla çamaşır suyu koyun. Daha uzun ömürlü olacaklardır.

Gollum's Song

Samwise The Brave

The White Rider

Evenstar

May It Be