Zıplanacak içerik

Freyja

™ Admin--
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Freyja tarafından postalanan herşey

  1. "ATATÜRK VE ÇOCUK" FOTOĞRAF SERGİSİ Rezan Has Müzesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında düzenlediği “Atatürk ve Çocuk” adlı fotoğraf sergisi ile Mustafa Kemal Atatürk’ün çok sevdiği ve çevresinden hiç eksik etmediği çocuklarla olan anlarından çarpıcı kareler sunuyor. Tarih : 25 Nisan - 25 Mayıs 2008 Yer : Rezan Has Müzesi Şehir : İstanbul Avrupa Sergide, Atatürk’ün çok bilinen askeri kimliğinin dışında, çocuklarla birlikte geçirdiği sosyal yaşamından kesitler sunulacak. Atatürk fotoğrafları deyince akla ilk gelen isimlerden biri olan Hanri Benazus’un kolleksiyonundan alınan fotoğrafların çoğunlukta olduğu sergi kapsamında, Atatürk’ün orjinal imzalı fotoğrafı ve imza denemeleri de yer alacak. 200’ü aşkın fotoğrafın bulunduğu sergi açılışında Atatürk’ün sevdiği yiyecekler, mezeler; en çok beğendiği şarkılar eşliğinde sunulacak. Aynı gün, 4 bin 500 adet fotoğrafı ile en büyük Atatürk Fotoğrafları koleksiyonuna sahip olarak bilinen Hanri Benazus, “Atatürk ve Hümanizm” adlı bir konferans gerçekleştirecek. Konferansın ardından çoğu Atatürk ile ilgili 28 adet kitabı yayınlanmış olan koleksiyoner ve yazar, kitaplarını imzalayacak. Açılışı 25 Nisan 2008 tarihinde, saat 18:30’da, Kadir Has Üniversitesi Sanat Galerisi’nde yapılacak olan sergi, 25 Mayıs 2008 tarihine dek devam edecek. Telefon: 0212 - 533 65 32 Web Adresi: http://rhm.org.tr Adres: Kadir Has Üniversitesi, Kadir Has Caddesi Cibali
  2. Freyja şurada cevap verdi: zeyynepp başlık Anı Defteri - Defterleri
    Sevgili Yayamaz Kayımca Güzel dileklerin için teşekkür ediyorum Sağlık, mutluluk ve sevgi hep seninle kalsın. BU üçünü aman yanından ayırma Resim göndermeyele ilgili olarak sana bir öm attım. Ona bir bak, yine sorun çıkarsa mutlaka haberim olsun Hoşçakal
  3. Kelime Karıştırma Yarışması doğru tahmin ettim ilk denememde! Kazandığım puan 200 Puan!
  4. Kelime Karıştırma Yarışması doğru tahmin ettim ilk denememde! Kazandığım puan 100 Puan!
  5. Resim Tahmin Yarışması doğru tahmin ettim ilk denememde! Kazandığım puan 50 Puan!
  6. Resim Tahmin Yarışması doğru tahmin ettim ilk denememde! Kazandığım puan 50 Puan!
  7. Resim Tahmin Yarışması doğru tahmin ettim ilk denememde! Kazandığım puan 50 Puan!
  8. Freyja şurada bir blog başlığı gönderdi: Freyja
    ღ°•.♥.•°ღ adınız ღ°•.♥.•°ღ •°o.O adınız O.o°• ,.-~*'¨¯¨'*•~-.¸-(_ adınız _)-,.-~*'¨¯¨'*•~-.¸ <º))))><.•´¯`•. adınız ¸.•´¯`•.¸><((((º> * ^ o ^ * adınız * ^ o ^ * ¸¸.•*´¯`v´¯`*•.¸¸ × adınız × ¸¸.•*´¯`v´¯`*•.¸¸ •:*:• •:*:• •:*:• •:*:• •:*:•adınız •:*:• •:*:• •:*:• •:*:• •:*:• *•-•´¯`•-» adınız «-•´¯`•-•* ◦°°◦εїз◦°°◦εїз◦°°◦εїз◦°°◦εїз◦°°◦εїз◦°°◦ adınız ◦°°◦εїз◦°°◦εїз◦°°◦εїз◦°°◦εїз◦°°◦εїз◦°°◦ ۩۞۩๑ adınız ๑۩۞۩ (¯`•._.•[ adınız ]•._.•´¯) ◦°°◦εїз◦°°◦๑ adınız ๑◦°°◦εїз◦°°◦ ☆*••.•´¯`•.••** adınız **••.•´¯`•.••*☆ ↔ ↕ ▄ █▓▒ べò⊹ ® © ◊ ◦ εїз→ ◊ ◦ εїз۰•● ๑ ˙·٠•● adınız ●•٠·˙ •:*´¨`*:•.☆ adınız ☆•:*´¨`*:•. ★••.•´¯`•.••♥ adınız ♥••.•´¯`•.••★ ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ ×÷•.•´¯`•» adınız «(•´¯`•.•÷× ˙·٠•●●•٠·˙*¨`*:•. adınız .•:*¨`*˙·٠•●●•٠·˙ ♥♡▂ ▃ ▅ ▆ █ adınız █ ▆ ▅ ▃ ▂ ♥♡ ☆.¸¸.¤•´¯`•¤.¸¸.•¤ ♡ adınız ♡ ¤•.¸¸.¤•´¯`•¤.¸¸.☆ ☆.¸¸.•´¯`•.¸¸.♡.¸¸.•*´¯`♥ adınız ♥´¯`*•.¸¸.♡.¸¸.•´¯`•.¸¸.☆ •°¤*(¯`°´¯)*¤°• adınız •°¤*(¯`°´¯)*¤°• ..•*•.. adınız ..•*•.. °.¸¸.•´¯`»> adınız <«´¯`•.¸¸.° ۩۞۩♣(¯`•¸•´¯)★¤( adınız )¤★(¯`•¸•´¯)♣۩۞۩ •–•-• adınız •-•–• »-(¯`v´¯)-» adınız «-(¯`v´¯)-« «•´`•.(`•.¸♥•♥•♥¸.•´).•´`•» adınız «•´`•.(`•.¸♥•♥•♥¸.•´).•´`•» ¤¸.•´¯`•.¸•.>--»[ adınız ]«- --<•.¸¸.•´¯`•.¸¤ ---->Oº°‘¨ adınız ¨‘°ºO<---- ••.•´¯`•.•• adınız ••.•´¯`•.•• ●•٠·˙•.•´¯`•. adınız .•´¯`•.•˙·٠•● «•´`•.(`•.¸ ¸.•´).•´`•» adınız «•´`•.(`•.¸ ¸.•´).•´`•» (`'•.(`'•.¸*¤*¸.•'´)¸.•'´) adınız (`'•.(`'•.¸*¤*¸.•'´)¸.•'´) (`¤(`¤(`¤(`¤(`¤((( NİCK))) ¤´)¤´)¤´)¤´)¤´) .·¯`v´¯)-»(NİCK)»-(¯`v´¯):·. —¤÷(`[¤*÷ ( ¤NİCK¤ ) ÷*¤]´)÷¤— ··¤(¯`×(`¤(k)NİCK(k)¤´)×´¯)¤- ————(¯`·._.·[ (NİCK) ]·._.·´¯)———— ×÷·.·´¯`·)» (NİCK) «(·´¯`·.·÷× ¿¿..?¿!?O.o°• NİCK •°o.O?!¿?..¿¿ *~~~~~~_ NİCK _~~~~~~* ~°×.·'`·» -»¦«-NİCK -»¦«- «·'`·.×°~ -:¦:-.·:*¨¨*:·NİCK·:*¨¨*:·.-:¦:- ¤°~(Y)°¤.°NİCK°.¤°(y)~°¤ פ×---»NİCK«---×¤× -:¦:-•:*'""*:•.-:¦:-•*( NİCK )*•-:¦:-•:*'''''*:•-:¦:- @¸,.·´¯()¯`·.,¸ ( NİCK ) ¸,.·´¯()¯`·.,¸@ «««------»::::::::» NİCK «::::::::«------»»» •°o.O((¯`»( NİCK )«´¯))O.o°• (¯`·._.•◊◊◊Séήì SèυíУǿŕµм◊◊◊•._.·´¯) ¨‘°ºO§§(¯`•.(¯ẰگЌĮм¯).•´¯)§§Oº°‘¨ .•°.(¸.·´)[· ·]<><>( Msn Nick )<><> [· ·](¸.·´) .°•. <º)×$×є×η×i×<>×$×є×v×i×у×o×я×υ ×м × ⓢⓔⓝⓘ (¯`·._.• @ MSN NİCK @•._.·´¯) ⓢⓔⓥⓘⓨⓞⓡⓤⓜ «•.•»ⓐⓢⓚ ⓛⓐⓩⓘⓜ«•.•» MSN NİCK «•.•»ⓐⓢⓚ«•.•» ®(¯¯)®(¯¯)®(¯¯)®(¯¯)( MSN NİCK )(¯¯)®(¯¯)®(¯¯)®(¯¯)® -~·*'˜¨¯`·¸Oº°‘¨¯¨˜'*·~-. &-@ MSN NİCK @-~·*'˜¨¯`·¸Oº°‘¨¯¨˜'*·~-. ¨˜°º¨˜°º¨˜°º¨˜°º¨˜°º¨˜°º(¯`•._ MSN NİCK _.•´¯)°º¨˜°º¨˜°º¨˜°º¨˜°º¨˜°º¨˜ ◦¸,.·´¯ ◦◦¸,.·´¯ ◦ MSN NİCK ◦¯`·.,¸ ◦◦¯`·.,¸ ◦ ¨‘°ºO§§ ( NİCK ) §§Oº°‘¨ (¯(¯(¯(¯(¯(¯(¯(¯(¯ Nick ¯)¯)¯)¯)¯)¯)¯)¯)¯) گ(¯`•._(¯`•. ẽήί گẽήℓε Ўαگαмακ √αяκεή گεήگįz hαگяεŧįήℓε Ўαگαмακ .•´¯)_.•´¯) ﻛ є η ط ц ĸ α ℓ ط í η ط í я τ α иє s í s í η «« ẰگЌĮм گéήì گèυíУǿŕµм »» T._.E._.Ş._.E._.K._.K._.Ü._.R ஐ × ♥ × ☺ × ♥ × ☺ × ░░ MSN NİCK ░░× ☺ × ♥ × ☺× ♥ × ஐ <º))))>(¯`•._(¯`•._(¯`•._(¯`•. MSN NİCK .•´¯)_.•´¯)_.•´¯)_.•´¯)<((((º> .<º)×X×X×X×X×X×X×X×<>×X×X×X×X×X×X×X×(º>. `•.,¸¸,.•´¯¥¯¯`•.,¸¸,.•´ MSN NİCK `•.,¸¸,.•´¯¥¯¯`•.,¸¸,.•´ (¯`•._<()>MSN NİCK <()>_.•´¯) [̲̅S̲̅][̲̅E̲̅][̲̅N̲̅][̲̅İ̲̅] [̲̅S̲̅][̲̅E̲̅][̲̅V̲̅][̲̅İ̲̅][̲̅Y̲̅][̲̅O̲̅][̲̅R̲̅][̲̅U̲̅][̲̅M̲̅] ஐ ¤¤¤◦·._.•◦◦◦◦◦◦◦◦[♥]◦◦◦ ( Msn Nick) ◦◦◦[♥]◦◦◦◦◦◦◦◦·._.•◦¤¤¤ஐۣۜ ஐ.-~·*'˜¨¯`·¸♥¸·`¯¨˜'*·~-.ஐ Msn Nick ஐ.-~·*'˜¨¯`·¸♥¸·`¯¨˜'*·~-.ஐ (¯`·._.••._.•|п|п|п|п|п|»»»| Msn Nick|«««|п|п|п|п|п|•._.••._.·´¯) ஐ•._.·´¯) ♥ (¯`·._.•(( Msn Nick)) •._.·´¯) ♥ (¯`·._.•ஐ ஐ ▓░▓░▓░▓░▓░▓░ MSN NİCK ▓░▓░▓░▓░▓░▓░ ஐ (¯`*'˜¨¯`·¸«•.•»¸·`¯¨˜'*[Msn Nick]*'˜¨¯`·¸«•.•»¸·`¯¨˜'*´¯) ஐ─╬╬╬──®──░░ ♥ Msn Nick ♥ ░░ ──®──╬╬╬─ ஐ *'˜¨¯`·¸§§§§§ ¸·`¯¨˜'* §( Msn Nick ) §*'˜¨¯`·¸§§§§§ ¸·`¯¨˜'* ஐ╠═════☺Msn Nick ☺═════╣ஐ ஐ░░░(♥_♥)♀↨┌──── Msn nick ────┐↨♀(♥_♥)░░░ஐ <º))))><(•ิ_•ิ)> (NİCK) <(•ิ_•ิ)><((((º> ((¯`»`·.,¸¸,.·´↕A↕Ş↕K↕ ═══ (((Msn Nick))) ═══ ↕A↕Ş↕K↕`·.,¸¸,.·´«´¯)) ஐ ░░▒▓███▓▒░░ ♠♠♠♠♠ Msn Nick ♠♠♠♠♠ ░░▒▓███▓▒░░ ஐ ஐ ♥―♥―♥―♥→ ‼… Msn Nick …‼ ←♥―♥―♥―♥ ஐ «««¯¯¯¯º~º¯¯¯¯« ( Msn Nick )»¯¯¯¯º~º¯¯¯¯»»» | ¤ۣۜ..¤ |·°· ~ ·° (Msn Nick) °· ~ ·°·| ¤ۣۜ..¤| ((¯`»¦«´¯)) Msn Nickiniz ((¯`»¦«´¯)) ....∆.∆.∆.∆@∑×∑×∑®(X) ®·#(([c=12]NMsn Nick[/c=1]))·'®(X) ®∑×∑×∑.∆.∆.∆.∆..... ஐ·#·@ [M] ● ·@ [E] ● ·@ [R] ● ·@ [H] ● ·@ [A]● ·@ ● ·@ [A] ● ·@ஐ ]¦•¦[ ]¦•¦[ ]¦•¦[ ]¦•¦[Msn Nicki]¦•¦[ ]¦•¦[ ]¦•¦[ ]¦•¦[ º°˜¨ ¨˜°º�E •°o.O O.o°�E Msn Nick�E°�o.O O.o°•Eº°˜¨ ¨˜ ((¯`»._.«¦¤¦ `·.,¸¸,.·´¯ Msn Nick¯`·.,¸¸,.·´¦¤¦»._.«¦¤¦)): � ����� ����� T*E*B*R*İ*K*L*E*R� ����� ����� ©o¿,,¿o©º°©o¿,,¿o©º°Msn Nick©o¿,,¿o©º°©o¿,,¿o©º° `·.¸¸.·´´¯`··._.· `·.¸¸.·´´¯`··._.· Msn Nick`·.¸¸.·´´¯`··._.· `·.¸¸.·´´¯`··._.· •·.·´¯`·.·• ( ) •·.·´¯`·.·• Msn Nick •·.·´¯`·.·• ( ) •·.·´¯`·.·• Oº°‘¨ ¨‘°ºO SELAM Oº°‘¨ ¨‘°ºO <º))))><.•´¯`•. (NİCK) ¸.•´¯`•.¸><((((º> -•=»�E=•- (NİCK) -•=»�E=•- .●°·._.°·.[ ( NİCK) ].·°._.·°●. −S−E−L−A−M≤ ◊◊◊▫▫▫▫▫▫▫▫▫ Nickiniz ▫▫▫▫▫▫▫▫▫◊◊◊≥−S−E−L−A−M «««°°°O°°°♦♦♦♦♦::::: Msn Nick :::::♦♦♦♦♦°°°O°°°»»» ..................«º*-.¸***¸.-*º». Msn Nick.«º*-.¸***¸.-*º».................. •°@°••°@°••°@°• Msn Nick •°@°••°@°••°@°• :::""":::""":::""" Msn Nick """:::""":::"""::: °º© • ©º°°º© • ©º° Msn Nick °º© • ©º°°º© • ©º° *®*•´¯`•*®*•´¯`• Msn Nick *®*•´¯`•*®*•´¯`• ............./\/\/\/ Msn Nick /\/\/\/............. •.••.•2007•.••.• Msn Nick •.••.•2007•.••.• ^---------''''''''+ Msn Nick +''''''''---------^ °°°l¯l_l¯l°°°l¯l_l¯l......... Msn Nick .........l¯l_l¯l°°°l¯l_l¯l°°° '°^~?2007?•´¯`• Msn Nick •´¯`• ?2007?~^°' °·.¸.·°¯°·..·° <><><> Msn Nick <><><>°·..·°¯°·.¸.·° ¯`•.&.•´¯`•.&.•´¯O¯`•Msn Nick ¯`•.&.•´¯`•.&.•´¯O¯`•.... ஐ◄███▓▒░░ Msn Nick ░░▒▓███►ஐ .-~·*'˜¨¯`·¸ ¸·`¯¨˜'*·~-.(•ิ_•ิ)Nickiniz (•ิ_•ิ).-~·*'˜¨¯`·¸ ¸·`¯¨˜'*·~-. [`‘‚‘°•.•°‘‚‘´`‘‚‘°•.•°‘‚‘´] Nickiniz [`‘‚‘°•.•°‘‚‘´`‘‚‘°•.•°‘‚‘´] [· ·][· ·][· ·][· ·][· ·][· ·][· ·]•._.·´¯) Nickiniz (¯`·._.•[· ·][· ·][· ·][· ·][· ·][· ·][· ·] [ S]!¡![ E]!¡![ L]!¡![ A]!¡![ M] «------•}I|[]|I{•------» Nickiniz «------•}I|[]|I{•------» «–+†‡†+–·•(¤ ¤)•·-+†‡†+–»Nickiniz «–+†‡†+–·•(¤ ¤)·-+†‡†+–» (¯`·.¸¸.·´¯`·.¸¸.->Nickiniz<-.¸¸.·´¯`·.¸¸.·´¯) [ °º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸(adınız)°º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤ø,¸ ] *»×º°”˜`”°º×(Nickiniz)׺°”˜`”°º×«·* _\|/_-=<><>||[] Msn Nickiniz []||<><>=-_\|/_ *®*´¯`*.¸¸.*´¯`*Nickiniz*´¯`*.¸¸.*´¯`*®* (_*/\Selam/\*_)(_*/\Nickiniz /\*_)(_/\*Selam*/\_) (¯`·.(¯`·.(¯`·.(¯`·.Msn Nickiniz.·´¯).·´¯).·´¯).·´¯) .°•. °•. °•. °•. Msn Nicki .•° .•° .•° .•°. <(*_*)>...:...Msn Nickii...:...<(*_*)> «·´`·.(*·.¸(`·.¸ ¸.·´)¸.·*).·´`·» «·´¨*·.¸.(Nickiniz).¸.·*¨`·» «·´`·.(¸.·´(¸.·* *·.¸)`·.¸).·´`·» ] (¯`·¸•´¯) ]!¡![ ]!¡! Nickiniz !¡![ ]!¡![(¯`·¸•´¯) ]l·´¨ºO Oº¨`·l[Nickiniz ]l·´¨ºO Oº¨`·l[ [ «::: A :::» .«::: Ş :::» .«::: K :::» Nickiniz «::: A :::» .«::: Ş :::» .«::: K :::» ] (¸.·´) (¸.·´) (¸.·´) «------•}I|[ Nickiniz ]|I{•------» (¸.·´) (¸.·´) (¸.·´) *************** RenkLer İçin Kodlar (Sadece Nickin başına Kopyalayın ) ·$0 - White ·$1 - Black ·$2 - Blue ·$3 - Green ·$4 - Red ·$5 - Maroon ·$6 - Purple ·$7 - Orange ·$8 - Yellow ·$9 - Light Green ·$10 - Teal ·$11 - Ice Blue ·$12 - Dark Blue ·$13 - Pink (Fuchsia) ·$14 - Grey ·$15 - Light Grey ·$20 - Light Pink ·$24 - Light Yellow *************** Nickinizin 2 katı büyüklüğünde olması için aşağıdaki şekildeki gibi yapın... 블 ๑ (boşLuk)Nick(bosLuk) ๑ 블 *************** # - Bold (KALIN) ·& - Italic (EĞİK) ·' - Dashed (ÜSTÜ ÇİZİK) ·@ - Underlined (ALTI ÇİZİK) ***************
  9. “-ING” TAKISININ KULLANILIŞI KURAL 1: Bir sessiz harf + -e: e düşer ve –ing takısı eklenir. Dance - dancing Ride - riding Take - taking KURAL 2: Bir sesli + Bir sessiz harf ----------- Sessiz harf çift yazılır ve “– ing” eklenir. Cut - cutting Plan - planning Run - running Not: w,y, ve x harfleri çift yazılmaz. Snow - snowing Fix - fixing Pay - paying KURAL 3: İki sesli + bir sessiz harf: “–ing” eklenir; sessiz harf çift yazılmaz Keep - keeping Read - reading KURAL 4: İki sessiz harf : “-ing” eklenir; sessiz harf çift yazılmaz Sing - singing Wash- washing
  10. TIME EXPRESSIONS (ZAMAN İFADELERİ) Present Continuous Tense şu anda olan ya da olmayan eylemleri anlatmak için kullanılır. Now, right now, at present, presently, for the time being, currently, at the moment, at the present time en çok kullanılan zaman ifadeleridir Now : (Şimdi) The student are doing the exercises now. (Öğrenciler şimdi alıştımaları yapıyorlar.) You are learning English now. (Şu anda İngilizce öğreniyorsun.) You are not sleeping now. (Şimdi uyumuyorsun.) For the time being: (Şimdilik) We've decided to do without a car for the time being : (Şimdilik arabasız idare etmeye karar verdik) Right now : (Tam şimdi) We're very busy right now : (Şİmdi çok meşgulüz.) At the moment : (Şimdi şu an) She's not here at the moment : (O Şu anda burada değil) At present : (Şimdi şu an) At present my father is working abroad (Babam şu an yurt dışında çalışıyor) Presently: (Şu an) He is presently our ambassador to the United Nations : (O, şu an ABD büyük elçimizdir) Currently: (Şu zamanlarda) The Director is currently having talks in the USA (Yönetmen şu zamanlarda ABD'de görüşmeler yapıyor)
  11. "-ING" TAKISI ALMAYAN FİİLLER (STATE VERBS) İngilizcede bazı fiiller vardır ki bunlar şu anda yapılan bir hareketi bildiriyor bile olsalar şeklen şimdiki zaman halinde bulunmaz, yani ing takısı almazlar. Geniş zaman halinde bulunurlar. Bu tip fiiller genellikle insanların istek ve iradeleri dışında kendiliğinden olan, çaba gerektirmeyen, duyu, his, düşünme fiilleridir. Bunu bir örnek üzerinde görelim: See "görmek" fiili ing almayan bir fiildir. Bu fiil bir kimsenin istek, irade ve kararı ile yapılan, bir çaba sonucu gerçekleşen bir eylem değildir. Göz açık olduğu sürece otomatikman meydana gelmektedir. Buna karşın look "bakmak" fiili bir kimsenin isteği sonucu olan bir eylemdir. We see children in the garden. (Bahçede çocuklar görüyoruz) They are looking at us. (Onlar bize bakıyorlar.) Aşağıdaki listede ing almayan başlıca fiiller görülmektedir. MENTAL STATE Know, realize, understand, recognize, believe, feel, suppose, think, imagine, doubt, remember, forget, want, need, desire, mean EMOTIONAL STATE Love, like, appreciate, please, prefer, hate, dislike, fear, envy, mind, care, astonish, surprise, amaze POSSESSION Have, belong, possess, own SENSE PERCEPTION Taste, smell, hear, feel, see OTHER STATIVE VERBS Look, seem, appear, sound, resemble, look like, cost, owe, weigh, equal, be, exist, matter, consist of, include,contain Have: Sahip olmak See: Görmek Hear: İşitmek Notice: Farkına varmak Smell: Kokusunu duymak Feel: Hissetmek Believe: İnanmak Think: Zannetmek Know: Bilmek Understand: Anlamak Remember: Hatırlamak Forget: Unutmak Suppose : Farzetmek Mean: Demek istemek Want: İstemek Wish: Arzu etmek Forgive: Affetmek Love: Sevmek Hate: Nefret etmek Like: Sevmek, hoşlanmak Care: Önem vermek Seem: Görünmek Belong to: Ait olmak Contain: İçine almak Possess: Sahip olmak Desire: Arzu etmek loving chocolate. - Yanlış She loves chocolate. - Doğru I am hating you - Yanlış I hate you - Doğru She isn't understanding me - Yanlış She doesn't understand me - Doğru She has four sisters. (Dört kız kardeşi var.) You see a horse in the field now. (Şimdi tarlada bir at görüyorsunuz.) Do you hear the noise? (Gürültüyü işitiyor musun?) Does she notice the missing part? (Eksik kısmın farkına varıyor mu?) We smell something burning. (Yanan bir şey kokusu duyuyoruz.) She feels better today. (Bugün kendisini daha iyi hissediyor.) I don't believe you. (Sana inanmıyorum.) They think we won't keep our promise. (Bizim vaadimizi tutmayacağımızı zannediyorlar.) I know you are in a hurry. (Acelen olduğunu biliyorum.) The girl understands them now. (Kız şimdi onları anlıyor.) Do you remember the small hotel in Brighton? (Brighton'daki küçük oteli hatırlıyor musun?) I forget the new words quickly. (Yeni sözcükleri çabuk unutuyorum.) What does this word mean? (Bu sözcük ne anlamına geliyor?) We wish you a pleasant journey. (Size güzel bir seyahat diliyoruz.) They forget to give us the key. (Anahtarı bize vermeyi unutuyorlar.) They love their countries. (Ülkelerini seviyorlar.) She likes her dog very much. (Köpeğini çok seviyor.) They don't care about our health. (Bizim sağlığımıza önem vermiyorlar.) It seems to be a valuable thing. (Kıymetli bir şey gibi görünüyor.) Do all these buildings belong to that old man? (Bütün bu binalar şu yaşlı adama mı ait oluyor?) This tank contains forty litres of petrol. (Bu depo kırk litre petrol alıyor.) AYRICALIK GÖSTEREN DUYU FİİLLERİ (STATE VERBS) Listede gördüğümüz fiillerden feel fiili ing almış halde de kullanılabilir. How do you feel? (Kendini nasıl hissediyorsun?) How are you feeling? (Kendini nasıl hissediyorsun?) I feel quite well. (Kendimi çok iyi hissediyorum.) I am feeling quite well. (Kendimi çok iyi hissediyorum.) Bunun dışında listede görülen fiillerden bazıları değişik anlamlarda kullanıldıklarında ing alabilirler. Örneğin, see fiili resmi bir görüşme yapmak için "buluşmak, görüşmek" anlamında kullanıldığında ing alır. I am seeing the new manager this afternoon. (Yeni müdürle bu akşam görüşüyorum.) She is seeing the doctor tomorrow. (Doktorla yarın görüşüyor.) Turistik ziyaret yapma anlamında kullanıldığında da see fiili yine ing alabilir. We are seeing the interesting parts of the city. (Şehrin ilginç kısımlarını ziyaret ediyoruz.) Bunun dışında see ile çeşitli sözcüklerin birleşmesinden oluşan deyimlerde see fiili ing alabilir. See about, see off gibi. Think fiili akıldan geçen şeyleri bir fikir beyan etmeksizin söylerken ing alır. What is she thinking about? (Neyi düşünüyor?) She is thinking about her children. (ÇocukIarını düşünüyor.) Bir fikir belirtme söz konusu olduğunda think fiili ing almaz. I think they are too big for our room. (Zannederim (bence) onlar bizim odamız için fazla büyük.) What do you think of the new furniture? (Yeni mobilya hakkında ne düşünüyorsunuz?) Have fiili "sahip olmak" anlamında kullanıldığında ing almaz. Ancak çeşitli sözcüklerle oluşturduğu anlamlarda kullanıldığında ing alabilir. She is having breakfast now. (Şimdi kahvaltı ediyor.) They are having a pleasant time at the camp. (Kampta hoş vakit geçiriyorlar.) I'm having a bath. (Banyo yapıyorum.) Bir şeyden zevk alma anlamında kullanıldığında like fiili ing alabilir. Aynı anlam için like, ing'siz olarak da kullanılabilir. AnIamIarı aynıdır. How are you liking your new house? (Yeni evinden hoşlanıyor musun?) Do you like horse races? (At yarışlarından hoşlanıyor musun?)
  12. PRESENT CONTINUOUS TENSE (ŞİMDİKİ ZAMAN) NERELERDE KULLANILIR Bulunduğumuz sırada devam eden olan olaylar anlatılırken kullanılır. He is writing an article now. (O şimdi bir makale yazıyor.) We are watching television. (Televizyon seyrediyoruz.) Şu an yapılmakta olan hareketleri ifade etmenin yanı sıra, yakın bir gelecekte yapılması planlanmış eylemleri anlatmak için de kullanılır. Bu cümleler içinde today, tonight, this evening, tomorrow, this week, next week gibi gelecek zaman işaret eden sözcüklere çok yer verilir. We are going to London tonight. (Bu akşam Londra'ya gidiyoruz.) They are coming to Istanbul next week. (Gelecek hafta İstanbul'a geliyorlar.) What are you doing today? (Bugün ne yapıyorsun?) She is leaving tomorrow. (Yarın ayrılıyor.) The bus is starting at one o'clock. (Otobüs saat birde hareket ediyor.) He is going to Germany next month. (Gelecek ay Almanya'ya gidiyor.) They are leaving this night from Ankara. (Bu gece Ankara'dan ayrılıyorlar.) Present Continuous Tense şu sıralar yapılmakta ve devam etmekte olan eylemleri genel olarak ifade etmek için de kullanılır. They are building new bridge nowadays.(Onlar bugünlerde yeni bir köprü inşa ediyorlar.) He is planting roses in his garden. (Bahçesine güller ekiyor.) I am learning English. (İngilizce öğreniyorum.) Sürekli olarak rahatsız edici olan olaylar anlatılırken always ile kullanılır. Always gibi süreklilik ve sıklık gösteren birkaç zarfla kullanılan şimdiki zaman cümlelerinde sözü söyleyen tarafından o eylemin yapılmasından memnun olmayış anlamı vardır. My brother is always sleeping so late. (Kardeşim her zaman geç uyuyor.) She is always coming to class late. (Derse hep geç kalıyor.) He is always talking. (O sürekli konuşur.) I don't like them because they are always complaining. (Onları sevmem çünkü hep şikayet ederler.) Duyu fiilleri adı verilen fiiller ing eki almazlar ve geniş zamanda gibi kullanılırlar fakat şimdiki zaman anlamı verirler. I want to read this book now. (Bu kitabı şimdi okumak istiyorum.) Not: Bu madde bir sonraki iletide işlenecektir. AFFIRMATIVE: OLUMLU CÜMLE Subject (Özne) + AM / IS / ARE + Verb 1 + ing takısı + Others AM/ IS / ARE (TO BE yardımcı fiileri) yardımcı Fiillerinin Olumlu Cümlelerde Öznelere Göre Kullanılışı I + AM + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] YOU / WE / THEY + ARE + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] HE / SHE / IT + IS + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] Örnekler: I am walking on street. (Ben caddede yürüyorum) You are reading a book. (Sen bir kitap Okuyorsun) He is talking with me. (O benimle konuşuyor.) We are cooking meal. (Biz yemek yapıyoruz.) They are bulding a new house. (Onlar yeni ev inşa ediyorlar.) INTERROGATIVE: OLUMSUZ CÜMLE Subject (Özne) + AM / IS / ARE + NOT + Verb 1 + ing takısı + Others AM NOT/ IS NOT (ISN'T) / ARE NOT (AREN'T) (TO BE yardımcı fiileri) yardımcı Fiillerinin Olumsuz Cümlelerde Öznelere Göre Kullanılışı I + AM NOT + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] YOU / WE / THEY + AREN'T + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] HE / SHE / IT + ISN'T + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] Örnekler: I am not walking on street. (Ben caddede yürümüyorum) You aren't reading a book. (Sen bir kitap okumuyorsun) He isn't talking with me. (O benimle konuşmuyor.) We aren't cooking meal. (Biz yemek yapmıyoruz.) They aren't bulding a new house. (Onlar yeni ev inşa etmiyorlar.) QUESTIONS: SORU CÜMLELERİ Olumlu Soru Cümleleri AM / IS / ARE + Subject (Özne) + Verb 1 + ing takısı + Others AM / IS / ARE (TO BE yardımcı fiileri) yardımcı Fiillerinin Olumlu Soru Cümlelerinde Öznelere Göre Kullanılışı AM + I + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] ARE + YOU / WE / THEY + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] IS +HE / SHE / IT + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] Örnekler: Am I walking on street? (Ben caddede yürüyor muyum?) Are you reading a book? (Sen bir kitap Okuyor musun?) Is he talking with me? (O benimle konuşuyor mu?) Are we cooking meal? (Biz yemek yapıyor muyuz?) They are bulding a new house? (Onlar yeni ev inşa ediyorlar mı?) Olumsuz Soru Cümleleri Olumsuz soru cümlerinde kaynaştırma yardımcı fiil ile NOT birleştirilerek yapılır. AM NOT / ISN'T / AREN'T + Subject (Özne) + Verb 1 + ing takısı + Others AM NOT / ISN'T / AREN'T (TO BE yardımcı fiileri) yardımcı Fiillerinin Olumsuz Soru Cümlelerinde Öznelere Göre Kullanılışı AM NOT + I + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] AREN'T + YOU / WE / THEY + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] ISN'T +HE / SHE / IT + Verb 1 + ing takısı + Others[/b] Örnekler: Am not I walking on street? (Ben caddede yürümüyor muyum?) Aren't you reading a book? (Sen bir kitap Okumuyor musun?) Isn't he talking with me? (O benimle konuşmuyor mu?) Aren't we cooking meal? (Biz yemek yapmıyor muyuz?) They aren't bulding a new house? (Onlar yeni ev inşa etmiyorlar mı?)
  13. Freyja şurada cevap verdi: Freyja başlık Dilbilgisi Forumu
    TIME EXPRESSIONS IN SIMPLE PAST TENSE (Dİ'Lİ GEÇMİŞ ZAMANDA ZAMAN İFADELERİ) Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve İngilizce'de her zaman için farklı ifadeler kullanılır. Özellikle sınavlarda cümlenin hangi tense olduğunu anlamak için time expression'ların bilinmesi çok önemlidir. Yesterday (Dün) I went to theatre yesterday. (Dün sinemaya gittim.) I didn't see a movie yesterday. (Dün bir film seyretmedim.) Last (Geçen) Last year (Geçen yıl) Last week (Geçen hafta) Last Tuesday (Geçen Salı) Last month (Geçen ay) He bought a car last week. (Geçen hafta araba aldı.) Last night, I watched a movie last night on TV. (Geçen gece televizyonda bir film izledim.) Last year, I traveled to Italy. (Geçen yıl İtalya'ya seyahat ettim.) Ago (Önce) Three hours ago (Üç saat önce) Two days ago (İki gün önce) Five weeks ago (Beş hafta önce) I saw her two minutes ago. (İki dakika önce onu gördüm.) In 1999 (1999’ da) / In September (Eylülde) On Wednesday / Saturday / Sunday etc. (Çarşamba / Cumartesi / Pazar vs. günü) I went to theatre on saturday. (Cumartesi gübü tiyatroya gittim) At two o’clock (Saat 2’de) He arrived from the airport at 8:00. (Havaalanından saat 8'de geldi) The other day (Geçen gün) I went to the park the other day (Geçen gün parka gittim.)
  14. Freyja şurada bir başlık gönderdi: Dilbilgisi Forumu
    SIMPLE PAST TENSE (Dİ'Lİ GEÇMİŞ ZAMAN) Geçmişte yaşanmış ve şu an sona ermiş olayları anlatmak için kullanılan zaman kalıbıdır. Türkçe’de fiile –di eki getirilerek yapıldığı için di’li geçmiş zaman olarak ta adlandırılır. İngilizce de farklı türde past(geçmiş) zamanlar vardır. Simple Past(basit geçmiş) zaman temel geçmiş zaman kalıbıdır. Bu zamanda Fiilin ikinci hali kullanılır. İngilizce de fiiller düzenli (regular) ve düzensiz (irregular) fiiller olarak ikiye ayrılır. Düzenli fiillerin ikinci hali temel fiile –ed eki getirilerek yapılır fakat düzensiz fiillerde bu kural geçerli değildir. Düzensiz fillerin ikinci halinin öğrenilmesi gerekir. NERELERDE KULLANILIR? Geçmişte yapılmış, bitmiş, tamamlanmış olayları ifade eder. I saw a movie yesterday. (Dün bir film seyrettim.) (see-saw-seen) Geçmişte tamamlanmış olayları zamanları ile birlikte söylerken kullanılır. We met yesterday. (Dün buluştuk.) (meet-met-met) Geçmişte birbirini izleyen olayları hikaye etmede kullanılır. I finished work, walked to the beach, and found a nice place to swim. (İşlerimi bitirdim, sahile yürüdüm ve yüzmek için güzel bir yer buldum.) (find-found-found) Geçmişte belli bir süre içerisinde devam etmiş olayları,eylemleri anlatmak için kullanılır: (Simple Past Tense geçmişte başlamış ve bitmiş bir süreci anlatırken kullanılır. Bu süreç uzundur ve genelde "iki yıldır", "tüm gün" veya "tüm yıl" gibi zaman ifadeleriyle kullanılır.) I lived in Turkey for two years. (İki yıl Türkiye'de yaşadım.) Geçmişteki alışkanlıkları ifade eder: (Simple Past Tense aynı zamanda geçmişte vazgeçtiğimiz alışkanlıklar için de kullanılır. "used to" kalıbıyla aynı amaçla kullanılabilir. Bahsettiğimiz eylemin bir alışkanlık olduğunu açıkça belirtmek için cümlelerde "always" (daima), "often" (sık sık), "usually" (genellikle) ve "never" (asla)gibi zaman ifadeleri kullanılır.) I played basketball when I was a child. (Çocukken basketbol oynardım.) He often played the guitar. (Gitar çalardı.) AFFIRMATIVE: OLUMLU CÜMLE Özne (Subject) + Fiilin 2. Hali (Verb 2) + (Others) I got up early yesterday morning. (Dün sabah erken kalktım.) You worked hard last night. (Geçen gece yoğun çalıştın.) He sold his car last month. (Geçen ay arabasını sattı.) She wrote a letter to her aunt. (O halasına bir mektup yazdı.) It rained a lot last winter. (Geçen kış çok yağmur yağdı.) We played football on Sunday. (Pazar günü futbol oynadık.) You cheated us. (Siz bizi aldattınız.) They wanted to change the rules. (Onlar kuralları değiştirmek istedi.) (Bu cümleler olumludur ve görüldüğü gibi fiilin ikinci hali kullanılmıştır.) INTERROGATIVE: OLUMSUZ CÜMLE Olumsuz cümle yapısında fiilden önce did not getirilir. Fiil birinci hale dönüşür. Did not yerine kısaltılmış hali didn’t kullanılabilir. Özne (Subject) + Didn't + Fiilin 1. Hali (Verb 1) + (Others) I didn't play well in the match. (Maçta iyi oynamadın.) You didn't come to the party yesterday. (Sen dün partiye gelmedin.) He didn't do his homework. (O ödevini yapmadı.) She didn't understand anything. (O hiçbirşey anlamadı.) It didn't rain a lot on that day. (O gün çok yağmur yağmadı.) We didn't wait for them. (Biz onları beklemedik.) You didn't obey the rules. (Siz kurallara itaat etmediniz.) They didn't want to believe this. (Onlar buna inanmak istemedi.) (Bu cümleler olumsuzdur ve didn't yardımcı fiili kullanıldığı için fiil yalın haliyle gelmiştir.) QUESTION: SORU CÜMLELERİ Olumlu Soru Cümleleri: Soru cümlelerinde did yardımcı fiili cümle başına getirilir. Fiil ise birinci hale döner. Did + Özne (Subject) + Fiilin 1. Hali (Verb 1) + (Others)? Did I tell lies? (Ben yalan mı söyledim?) Did you go out yesterday evening? (Dün akşam dışarı çıktın mı?) Did he want coffee? (O kahve mi istedi?) Did she play tennis? (O tenis mi oynadı?) Did it snow here last week? (Geçen hafta burada kar yağdı mı?) Did we pay our debts? (Borçlarımızı ödedik mi?) Did you study for the exam? (Sınav için çalıştınız mı?) Did they see the film? (Onlar filmi gördüler mi?) Olumsuz Soru Cümleleri: Olumsuz Soru cümlelerinde did yardımcı fiilinden sonra not getirilir. Fiil ise birinci hale döner. Didn't + Özne (Subject) + Fiilin 1. Hali (Verb 1) + (Others)? Didn't I tell the truth? (Ben gerçeği söylemedim mi?) Didn't you read book? (Sen kitabı okumadın mı?) Didn't he play tennis with her? (Onunla tenis oynamadı mı?) Didn't she drink coffee? (O kahve içmedi mi?) Didn't it snow in winter? (Kışın kar yağmadı mı?) Didn't we study hard for the exam? (Sınav için yoğun çalışmadık mı?) Didn't you tell the truth? (Gerçeği anlatmadın mı?) Didn't they lend you any money? (Sana hiç ödünç para vermediler mi?) (Bu cümleler soru cümlesidir ve "did" / "didn't" yardımcı fiilleri geldiği için fiil yine yalın haliyle kullanılmıştır.) REGULAR AND IRREGULAR VERBS (DÜZENLİ VE DÜZENSİZ FİİLLER) İngilizce'de fiiller düzenli ve düzensiz olarak ikiye ayrılır. Düzenli fiilerin ikinci halini kullanmak için fiilin sonuna "-d", "-ed", "-ied" takılarından uygun olanı eklenir. Sonu "e" ile biten fiillere sadece "-d" takısı gelir. Arrive - arrived Smile - smiled Sonu "-y" ile biten fiillerde (y kalkar)"-ied" takısı gelir. "y" den önce gelen harfin ünsüz olması gerekir. Study - studied Bury - buried Sonu "e" veya "-y" ile bitmiyorsa ve fiil düzenli bir fiilse bu durumda kelimenin sonuna "-ed" takısı eklenir. Want - wanted Clean - cleaned Wash - washed Düzensiz fiiller adından da anlaşılacağı gibi düzensiz olarak değişirler bu yüzden ezberlenmesi gerekir. Düzensiz fiil tablosunu görmek için tıklayın. List of Irregular Verbs Not: Kırmızı renk kullanarak yazılmış olan kelimeler, fiillerin simple past tense (verb 2=fiillerin ikinci hali) halleridir.
  15. Freyja şurada cevap verdi: Freyja başlık Dilbilgisi Forumu
    Önemli Notlar: * Who, what veya which özne durumunda olduğu zaman do/does kullanılmaz. Who lives in this house? * Vurgulama amacıyla do/ does yardımcı fiili olumlu ifadelerde de kullanılabilir. He does read strange stories. I do want a help, please. * Like, know, want gibi bir durum ifade eden fiillerle şimdiki bir durum için present simple kullanırız. I don’t like this tea. * Üçüncü tekil şahıslarla yapılan olumlu cümlelerde fiillerin çoğu -s alır: works, plays, reads. Sonu -ss, -sh, -ch, -z veya -o ile biten fiillere -es eklenir: kisses, watches, wishes, goes.” Sessiz harf + y” ile biten fiillerde -y, -i' ye dönüşür. study-studies, worry-worries vb.
  16. Freyja şurada cevap verdi: Freyja başlık Dilbilgisi Forumu
    TIME EXPRESSIONS : ZAMAN İFADELERİ Aşağıda göreceğiniz zaman ifadeleri geniş zaman ile birlikte kullanılır. Zaman ifadeleri cümle içerisinde genellikle özne ve fiil arasında kullanılır. Always (Her zaman, daima) My father always prefers sports cars. (Babam daima spor arabaları tercih eder.) Usually (Genellikle) Sue usually drinks milk before sleeping. (Sue genellikle uyumadan önce süt içer) Often (Sık sık) Our teacher often makes quizzes. (Öğretmenimiz sık sık test yapar.) Sometimes (Bazen) I sometimes visit my grandmother. (Bazen büyükannemi ziyaret ederim.) Rarely (Nadiren) John rarely comes late . (John nadiren geç gelir.) Never (Asla, hiçbir zaman): Never kelimesi kullanılan cümleler yapı olarak olumludurlar fakat anlam olarak olumsuzdurlar. I never lie. (Ben asla yalan söylemem) Every (Her) Every day (Her gün) / Every week (Her hafta) / Every month (her ay) / Every year (her yıl) I eat fish every day.
  17. Freyja şurada bir başlık gönderdi: Dilbilgisi Forumu
    SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN) Bu zaman kalıbını aşağıda belirtilen amaçlar için kullanırız: * Bir şey hakkında genel düşüncelerimizi ifade ederken I like orange juice. (Portakal suyunu severim.) * Tarifelerle (otobüs, uçak vb) ve tablolarla ilgili konuşurken. The train leaves at 9.30 am every morning. (Tren her sabah 9.30′da hareket eder.) * Günlük alışkanlıklar ve tekrarlanan eylemler hakkında konuşurken. I eat an egg for breakfast everyday. (Kahvaltıda her gün bir yumurta yerim) * Olgusal gerçekler hakkında konuşurken. The Earth circles the Sun. (Dünya güneşin çevresini dolaşır) Water boils at 100 °C. (Su 100 derecede kaynar) AFFIRMATIVE: OLUMLU CÜMLE Kalıp: Subject + Verb 1+ ......................... I (Ben), You (Sen/Siz), We (Biz), They(Onlar) olarak kullanılan özneler için kalıp bu şekildedir. Öznelerden sonra fiil yalın halde kullanılır. Fakat eğer özne He (Erkekler için O), She (Kadınlar için O), It (Cansız varlıklar için O)'den birisi ise bu durumda özneden sonra gelecek olan fiil "s", "es", "ies" takılarından uygun olanını ek olarak alır. Örnekler: I like apples. (Elma severim) You work hard. (Çok çalışırsın) We speak English. (İngilizce konuşuruz) They play tennis. (Tenis oynarlar) He likes pop music. (Pop müzik sever) She brushes her teeth. (Dişlerini fırçalar) It sleeps in my bed. (Yatağımda uyur) INTERROGATIVE: OLUMSUZ CÜMLE Simple Present Tense’de olumlu cümlede yardımcı fiil kullanılmaz. Fakat bir cümleyi olumsuz yapmak için yardımcı fiile ihtiyacımız vardır. Çünkü bir cümleyi olumsuz yapmak için o cümlenin yardımcı fiiline olumsuzluk eki olan “not” eklenir. Bundan dolayı eğer kullanacağımız özne (I, you, we, they)'den birisi ise bunlardan sonra “do” yardımcı fiili kullanılır ve buna “not” olumsuzluk eki eklenerek cümle olumsuz yapılır. Fiilin yine birinci hali kullanılır. Kalıplar: Subject (I, You, We, They) + DON'T + Verb 1+ ......................... Subject (He, She, They) + DOESN'T + Verb 1+ ......................... Olumsuz cümlelerde He, She, It öznelerinden sonra DOESN'T getirilir. Fiile "s", "es" veya "ies" eklenmez, fiil yalın halde kullanılır. Örnekler: I don't like apples. (Elma sevmem) You don't live alone. (Yalnız yaşamaz) He doesn't like it. (Onu sevmez) She doesn't play guitar. (Gitar çalmaz) It doesn't sleep in my bed. (Yatağımda uyumaz) We don't speak French. (Fransızca konuşmaz) They don't play tennis. (Tenis oynamazlar) QUESTION : SORU CÜMLELERİ Kalıplar: DO + Subject (I, You, We, They) + Verb 1+ ......................... DOES + Subject (He, She, They) + Verb 1+ ......................... Bir cümleyi soru yapmak için yine yardımcı fiile ihtiyaç olduğundan bu yapıda da yardımcı fiil olan “do” kullanılır. Bir cümleyi soru yapmak için yardımcı fiil özneden önce kullanıldığından simple present tense’de de “do” yardımcı fiilini özneden önce kullanırız . Fiilin ise birinci hali kullanılır. Soru cümlelerinde I, You, We, They öznelerinden önce DO yardımcı fiili kulanılır ve özneden sonra fiilin yalın hali kullanılır. Olumsuz Cümle Yapısı: Olumsuz ve soru cümlelerinde yardımcı fiilin sonuna (-es) eklenir (do + es = does ) ve bu durumda yani olumsuz ve soru cümlelerinde, yani " does" kullanıldığı durumlarda artık fiile –s eklenmez ve birinci hali kullanılır. Soru cümlelerinde He, She, It öznelerinden önce DOES yardımcı fiili kulanılır ve özneden sonra fiilin yalın hali kullanılır. Örnekler: Do I look tired? ((Yorgun mu görünürüm?) Do you speak English? (İngilizce konuşur musun?) Does he smoke? ((Sigara içer mi?) Does she speak English? (İngilizce konuşur mu?) Does your cat sleep in your bed? (Kedin senin yatağında uyur mu?) Does it sleep in your bed? (O senin yatağında uyur mu?) Do we know them? (Kedin senin yatağında uyur mu?) Do they play tennis? (Tenis oynarlar mı?) ANSWERS : CEVAPLAR * Olumlu Kısa Cevap Yes + I / You / We / They + Do Örnekler: Yes, I do. (Evet, yaparım / ederim.) Yes, you do. (Evet, yaparsın / edersin.) Yes, we do. (Evet, yaparız / ederiz.) Yes, they do. (Evet, yaparlar / ederler.) Yes + He / She / It + Does Örnekler: Yes, she does. (Evet, yapar / eder.) Yes, he does. Yes, it does. * Olumsuz Kısa Cevap: No + I / You / We / They + Don't. Örnekler: No, I don't. (Hayır, yapmam / etmem.) No, you don't. (Hayır, yapmazsın / etmezsin.) No, we don't. (Hayır, yapmayız / etmeyiz.) No, they don't. (Hayır, yapmazlar / etmezler.) No + He /She / It + Doesn't. Örnekler: No, he doesn't. (Hayır, yapmaz / etmez.) No, she doesn't. No, it doesn't.
  18. Freyja şurada bir başlık gönderdi: Dilbilgisi Forumu
    VERB "TO BE" BE = am, is, are BE fiilinin kullanımı: SUBJECT + BE + ADJECTIVE SUBJECT + BE + NOUN SUBJECT + BE + ADJECTIVE + NOUN SUBJECT + BE + PLACE (PREPOSITIONAL PHRASE) İngilizce'de BE fiili öznelerden sonra AM, IS, ARE olarak kullanılır. Be = am, is, are (bi = em, iz, ar) I am -ay em- You are -yu ar- He is -hi iz- She is -şi iz- It is -it iz- We are -wi ar- You are -yu ar- They are -dey ar- 'Be' fiilini sıfatlarla, isimlerle ve edatlarla kullanırız. Temel kullanım aşığaki gibidir. 1- SUBJECT + BE + ADJECTIVE I am young. (Ben gencim.) We are tired. (Biz yorgunuz.) They are very expensive. (Onlar çok pahalı.) Their house is big. (Onların evi büyük) She is very young. (O çok genç.) Your book is new. (Senin kitabın yeni.) My book is old. (Benim kitabım eski.) His father is old. (Onun babası yaşlı.) Books are very expensive. (Kitaplar çok pahalı.) Bread is cheap. (Ekmek ucuz.) Adjectives: Sıfatlar Bilinmesi gereken temel sıfatlar Big -big- : Büyük Small -smol- : Küçük Old -old- : (Eşyalar için) Eski, (Canlılar için) Yaşlı New -nyu- : Yeni Young -yang- : Genç Cheap -çiip- : Ucuz Expensive -ekspensiv- : Pahalı Tired -tayrd- : Yorgun 2- SUBJECT + BE + NOUN Subject + be + noun yapısını kullanırken, SUBJECT şahıs ise NOUN genelde mesleklerdir. He is an engineer. (O bir mühendis.) They are architects. (Onlar mimar.) I am not a student. I am a teacher. (Ben öğrenci değilim. Öğretmenim.) I am Mehmet. (Ben Mehmet(im).) She is a student.. (O bir öğrenci(dir).) You are a doctor. (Siz bir doktorsunuz.) They are soldiers. (Onlar asker.) His father is a teacher. (Onun babası bir öğretmen.) Books are friends. (Kitaplar dosttur.) Nouns: İsimler Meslekler, eşyalar, mekanlar, insan isimleri bu guruptadır. Student -styudınt- : Öğrenci Teacher -tiçır- : Öğretmen School -skuul- : Okul Engineer -enciniyr- : Mühendis Soldier -solcır- : Asker Friend -frend- : Arkadaş, Dost Table -teybl- : Masa John -con- : John 3- SUBJECT + BE + ADJECTIVE + NOUN She is a young girl. (O genç bir kız.) You are an old man. (Sen yaşlı bir adamsın.) They are hardworking students. (Onlar çalışkan öğrenci.) It is a big house. (O büyük bir ev.) They are easy questions. (Onlar kolay sorulardır.) He is a new friend. (O yeni bir arkadaş.) It is an old book. (O eski bir kitap.) He is a good teacher. (O iyi bir öğretmen.) They are expensive cars (onlar pahalı arabalardır.) It is a cheap hotel. (O ucuz bir otel.) Adjectives + Noun: Sıfat + İsim Bilinmesi gereken temel sıfat ve isimler Big house -big haus- : Büyük ev Small radio -smol redyo- : Küçük radyo Old man -old men- : Yaşlı adam New car -nyu kar- : Yeni araba Young girl -yang görl- : Genç kız Cheap hotel -çiip hotel- : Ucuz otel Expensive computer -ekspensiv kompyutır- : Pahalı bilgisayar Tired worker -tayrd workır- : Yorgun işci Easy question -iizi kvesçıns- : Kolay soru Difficult job -difikılt cab- : Zor meslek 4- SUBJECT + BE + PLACE (PREPOSITIONAL PHRASE) They are in the company now. (Onlar şu anda şirketteler.) The doctors aren't in the hospital. (Doktorlar hastanede değil.) He is at the party. (O partide.) The difference is in color. (Fark renktedir.) I am in the school. (Ben okuldayım.) The book is about English. (Kitap İngilizce hakkında.) We are near the road. (Biz yol kenarındayız.) The cat is under the table. (Kedi masanın altında.) The garden is in front of the house. (Bahçe evin önünde.) She is behind the tree. (O ağacın arkasında.) Preposition: Edatlar Bilinmesi gereken temel edatlar in -in- : içinde on -on- : üstünde under -andır- : altında near -solcır- : asker behind -bihaynd- : arkasında in front of -in front ov- : önünde about -ıbaut- : hakkında AFFIRMATIVE: OLUMLU CÜMLE I am a student (Ben bir öğrenciyim) You are happy. (Sen mutlusun) He is in the school. (O okuldadır) She is in the school. (O okuldadır) It is in the school. (O okuldadır) We are happy. (Biz mutluyuz) You are happy. (Siz mutlusunuz) They are happy. (Onlar mutlular) INTERROGATIVE: OLUMSUZ CÜMLE I am not (I'm not) tired. (Yorgun değilim) You are not (aren't) in the hospital (Sen hastanede değilsin) He is not (isn't) at home. (O evde değil) She is not (isn't) at home. (O evde değil) It is not (isn't) at home. (O evde değil) We are not (aren't) in the hospital (Biz hastanede değiliz) You are not (aren't) in the hospital (Siz hastanede değilsiniz) They are not (aren't) in the hospital (Onlar hastanede değiller) QUESTIONS: SORULAR Am I late? (-Ben- Geciktim mi?) Are you at home? (-Sen- Evde misin?) Is he sad? (-O- Üzgün mü?) Is she sad? (-O- Üzgün mü?) Is it sad? (-O- Üzgün mü?) Are we at home? (-Biz- Evde miyiz?) Are you at home? (-Siz- Evde misiniz?) Are they at home? (-Onlar- Evdeler mi?
  19. Freyja şurada bir başlık gönderdi: Dilbilgisi Forumu
    SUBJECT PRONOUNS (ÖZNE ZAMİRLERİ) Kişi zamirleri, insan ve varlık isimlerinin yerine kullanılan kelimelerdir. Tekil Şahış: 1st Person: I -ay- : Ben 2nd Person: You -yu- : Sen 3rd Person: He -hi- : O (Erkek) 3rd Person: She -şi- : O (Kadın) 3rd Person: It -it- : O (Hayvan, Eşya) Çoğul Şahış: 1st Person: We -wi- : Biz 2nd Person: You -yu- : Siz 3rd Person: They -dey- : Onlar İngilizce’de özne zamirleri fiilden önce kullanılır. I sang a song. You have to change your mind. He wants to buy a new car. She will marry a dentist. It is raining. (”It” kişi zamiri İngilizce’de havanın, hayvanların veya cansız varlıkların yerine kullanılır.) We are listening to the radio. You were having rest on the sofa. They must obey the rules. Yalnızca soru cümlelerinde yardımcı fiil, kişi zamirinden yani özneden önce gelir. Can I help you? Have we got enough water? Does she likes jazz music? OBJECT PRONOUNS (NESNE ZAMİRLERİ) Nesne zamirleri, cümle içerisinde fiil (verb) ve edatlardan (prepositions) sonra yer alır. Me -mi- : Bana, Beni You -yu- : Seni, Sana Him -him- : Onu, Ona (Erkek) Her -hör- : Onu, Ona (Kadın) It -it- : Onu, Ona (Hayvan, Eşya) Us -as- : Bizi, Bize You -yu- : Sizi, Size Them -dem- : Onları, Onlara Yukarıdaki tabloda görüleceği gibi bazı özne ve nesne zamirleri aynıdır. Cümle içerisinde kullanıldıkları yere göre; hangisinin özne zamiri, hangisinin nesne zamiri olduğunu belirleyebiliriz. Fiilden önce geliyorsa özne zamiri, fiilden sonra geliyorsa nesne zamiridir. Brad loves me. He will give you some money. I told him that he was perfect. They belive in her. I left it on the table. They invited us to their wedding ceremony. We hate you. You’re going to travel with them in the same bus. POSSESIVE ADJECTIVE (İYELİK SIFATLARI) İyelik sıfatları bir isimle birlikte kullanılır, ismin önüne gelerek kime ait olduklarını gösterir. My -may- : Benim Your -yur- : Senin His -hiz- : Onun (Erkek) Her -hör- : Onun (Kadın) Its -its- : Onun (Hayvan, Eşya) Our -avr- : Bizim Your -yur- : Sizin Their -deir- : Onların My book (Benim kitabım) Your sister (Senin kız kardeşin) Her notebook (Onun defteri) His car (Onun arabası) Our school (Bizim okulumuz) Their house (Onların evi) POSSESIVE PRONOUNS (İyelik Zamirleri) İyelik zamirleri tek başına bir isim (noun) yerine kullanılabilirler. İyelik zamirleri tek başlarına hem iyelik sıfatının hem de ismin yerini tutarlar. Mine -mayn- : Benimki Yours -yorz- : Seninki His -hiz- : Onunki (Erkekler için) Hers -hörz- : Onunki (Kadınlar için) *"Its" iyelik sıfatının iyelik zamiri olarak karşılığı yoktur. Ours -avrz- : Bizimki Yours -yorz- : Sizinki Theirs -deirz- : Onlarınki This book is mine That is your book This book is yours This is his book This book is his This is her book This book is hers These are our books These books are ours These are your books These are yours
  20. SELAMLAŞMA Hello (English) -helo- : Merhaba Hi (American) -hay- : Merhaba Good Morning -gıd mornin - : Günaydın Good Afternoon -gıd eftırnun- : Tünaydın Good Evening -gıd ivnin- : İyi akşamlar Good Night -gıd nayt- : İyi geceler HÂL, HATIR SORMA How are you? -haw ar yu- : Nasılsınız? Fine, thanks and you? -fayn tenks end yu- : İyiyim, teşekkürler, ya siz? I am fine, thank you. -ay em fayn tenk yu- : İyiyim, teşekkür ederim. VEDALAŞMA Good bye -gıd bay- : Hoşcakal (Güle, güle) Bye -bay- : Hoşcakal (Güle, güle) See you later -si yu leytı- : Sonra görüşürüz EXPRESSIONS Hello! How are you -Helo! haw ar yu- : Merhaba! Nasılsın(ız)? Fine, thanks. And you? -Fayn tenks end yu- : İyiyim teşekkürler ya sen? I am fine -Ay em fayn- : İyiyim Thank you -Tenk you- : Teşekkür ederim Pleased to meet you -Nays tı mit yu- : Tanıştığıma memnun oldum Nice to meet you, too -Plizd tı mit yu- : Ben de tanıştığıma memnun oldum How do you do? -Haw dı yu dı- : Tanıştığıma memnun oldum. See you later -Si yu leytı- : Sonra görüşürüz DIALOGUES Sally: Hi! Graham Graham: Hello! Sally. John: How are you? Lucy: Fine thanks, and you? John: I am fine, thank you Paul: Good bye! Tom: Good bye, Paul. See you later. Paul: See you later. A: Hello! How are you? B: Fine, thanks. And you A: I am fine, thanks. Pleased to meet you. B: Nice to meet you, too POEMS Goodbye, Hello Poem Written by Jackson Goodbye, bad people, Hello, good people. Goodbye, bad things, Hello, good things. Goodbye, dead soldiers, Hello, freedom. Goodbye, evil soldiers, Hello, heroes. Goodbye, destruction, Hello, renovation. Goodbye, grandparents, Hello, grandchildren. Goodbye enemies, Hello, savior. Goodbye, war, Hello, peace.
  21. Telif hakları nedeniyle download içeren web siteleri silinmektedir.
  22. ŞUBAT AYINDA ÇIKAN KİTAPLARDAN 1. İçimdeki Yağmur Geoff DYER Hit Kitap, Şubat 2008 20O4 WHSMITH GEZİ KİTABI ÖDÜLÜ "İyi de, ne kitabı diyeceğiz buna? Kısmen anı, kısmen gezi, kimi zaman felsefi bir risale, kimi zaman tam bir komedi başyapıtı... Şayet Hunter S. Thompson, Roland Barthes, Paul Theroux ve Sylvia Plath hep birlikte tek bir bedende tatile çıksalardı galiba dönüşte yazdıkları böyle bir şey olurdu. Çok uzun zamandır bu kadar eğlenceli bir şey okumamıştım." - William Sutcliffe, Independent on Sunday "Çok muhtemel ki, Dyer, Britanya'nın yaşayan en iyi yazarı. Hani hiç hesapta yokken yeni bir arkadaş ediniverirsiniz de içinizi bir neşe, bir sevinç, bir iyimserlik sarar; işte Dyer'm kitaplarını okumak da öyledir, en az sizin kadar sersem ama sizden çok daha akıllı bir arkadaş edinmek gibidir. Onunla bir ömür her yeri gezebileceğinizi bilirsiniz." - Sukdev Sandu, Daily Telegraph "Gezip gördüğü bütün o egzotik yerler bahane; aslında Geoff Dyer, güdümlü füze gibi bir zeka ve insanı neredeyse korkutan bir idrakle insanlık komedisi üzerine yazıyor." - Mail on Sunday 2. İktidar Bu Kapağın Altındadır Erol ÇANKAYA Boyut Yayın Grubu, Şubat 2008 “İktidar Sanatı” Propagandadan siyasal reklamcılığa siyasal iletişimin evrimini ele alan kitap, pek çok kavramı irdelerken Türkiye ve dünyadan çarpıcı örneklerle siyasal reklam tarihine ışık tutuyor. İktidarların elinde kimi zaman güçlü kimi zaman tehlikeli bir silah olabilen iletişim araçlarının demokrasiyle ilişkisini sorguluyor. İktidarların reklam yolculuğunu dört ana başlıkta ele alan “İktidar Bu Kapağın Altındadır”, Türkiye'nin yakın tarihine de farklı açılardan bakma ve anlama olanağını sağlıyor. Uzun yıllar metin yazarlığının yanı sıra üniversitelerde siyasal iletişim alanında dersler veren Erol Çankaya'nın kitabı, aynı zamanda zengin bir arşiv çalışması… 3. İşte O Başbakan Hüseyin BAYRAK, Yüksel MERT Akis Kitap, Şubat 2008 "...Anlam veremediğim bir öfke beni sarmış, Karşımda duran uzun boylu, Kısa ve seyrek saçlı, Geniş alınlı bir adamla hararetli bir konuşmanın ardından dertleşme tonunda derin bir sohbete dalıyoruz. Tıpkı yıllar önce Ulu Cami'nin şadırvanında yaptığımız sohbetler gibi... Kısa ve anlamlı cümleler ile söyleşiyoruz. Neden sonra, dertleştiğim adamın "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayip Erdoğan" olduğu hissi beni sarıp sarmalıyor. Evet, evet o! Tıpkısının aynısı. Önce irkiliyor, sonra da kırk yıllık hayat prensibim olan "Özde İnsan" felsefesini hatırlıyorum. Öyle ya! Başbakan da olsa herkes insandır. Herkes, her insan yaratılmışların en şerefi ve Allah'ın muhatabı değil midir? Erdoğan ile geçmişe dalıyoruz. Geleceği, ülkenin geleceğini, her şeyi dobra dobra "Mertçe" konuşuyoruz. Kur'an derslerimizin o umut dolu havasını sanki yeniden soluyoruz. "Şefaat", "Miraç", "Rabıta", "Türban", "Amerika", "Irak", "Avrupa Birliği", derken, Ülke'yi nereye götürüyorsun, diye soruyorum. "Allah yürü ya kulum dedi, ben de yürüyorum" diyor ve devam ediyor: "Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler...." 4. Tarihin Büyük Destanı Çanakkale İlknur ÖRENÇ Babıali Kültür Yayıncılığı, Şubat 2008 Tamamı renkli olan bu çalışma, sebepleri ve sonuçlarıyla Türk milletinin tarihe altın harflerle yazdığı Çanakkale destanını yediden yetmişe herkesin okuyabileceği şekilde hazırlanmış bir başucu kitabıdır. "Biz ferdi kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size Bombasırtı vak'asını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşı siperler arasında mesafeniz sekiz metre, yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına tümüyle düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor, fakat ne kadar imrenilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir bezginlik bile göstermiyor; sarsılmak yok! Okumayı bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet çekerek yürüyorlar. Bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayrete ve tebrike değer bir misaldir. Emin olmalısınız ki; Çanakkale Muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur." - Mustafa Kemal Atatürk 5. Saklambaç Lisa GARDNER Martı Yayınları, Şubat 2008 Massachusetts'teki terk edilmiş bir akıl hastanesinin bahçesinde ortaya çıkarılan mumyalanmış altı ceset Bobby Dodge'un en kötü kâbuslarını diriltmişti. Öleli ve toprak altına gireli yıllar olmuş bir katilin peşindeki dedektifin tek ipucu ölü bir kadının boynunda asılı. Annabelle Granger'ın hayatı saklanmakla geçmişti. Sürekli yollarda geçen çocukluğu yeni şehirler ve sahte kimliklerle birbirine karışmıştı. Ancak ailesinin neden ya da kimden kaçtığını asla öğrenememişti. Yerin altından, üzerinde kendi isminin yazılı olduğu bir ceset çıkarıldığında artık kaçmak için çok geçtir. O nasıl olsa bulur sizi... Bu yeni tehlike, ölen seri katilin taklitçisi, yardımcısı ya da eski bir işbirlikçi olabilir. Dodge için, Annabelle Granger'ın esrarını çözmenin tek bir yolu vardır ve bunun için de eski sevgilisi, ortağı ve arkadaşı, Boston Emniyeti'nden D. D. Warren'la birlikte çalışmak zorundadır. Gerilim yüklü açılış sayfalarından şaşırtıcı sonuna kadar temponun hiç azalmadığı Lisa Gardner en derin ve karanlık korkularımıza kadar iniyor. Ta ki saklanacak bir yer kalmayana dek... "Birinci sınıf... Sona yaklaşırken sayfaların nasıl aktığın anlamıyorsunuz." -Publisher's Weekly- "Olaylar insanı derinden yakalıyor, kahramanlar sempatinizi hemen kazanıyor... sonuna nasıl geldiğinizi anlamayacaksınız." -Wall Street Journal- "Yoğun, gerilimi yüksek bir roman." -Chicago Tribune- 6. Tobie Lolness 2. Elisha'nın Gözleri Timothee de Fombelle Yapı Kredi Yayınları (YKY), Şubat 2008 Tobie'nin dünyası altüst oldu! Büyük meşe can çekişiyor, yüreğini kemirenler var! Karayosunları, likenler sarmış dallarını. Léo Blue Doruklar'da bir zorba olmuş, Elisha'yı tutsak etmiş. Ağacın sakinleri gizleniyor. Amansız bir av başlamış. Gene de Tobie gizlice mücadele veriyor, tek başına da değil üstelik. Kara kışta, direniş başlıyor. Tobie ailesini bulmayı, hassas dünyasını kurtarmayı becerebilecek mi? Elisha'ya kavuşabilecek mi? Akıllardan çıkmayacak minyatür bir dünyada, büyük bir romanın ikinci ve sonuncu cildi, serüven, dostluk ve aşkla dolu. Not:: Bu kitap, “Tobie Lolness” serisinin ikinci kitabıdır. Eğer çocuğunuz için bu kitabı satın almak isterseniz, serinin ilk kitabıyla başlamanızı tavsiye ederim. Serinin birinci kitabı: Tobie Lolness / Boşlukta Yaşam Ekim, 2007 Bir buçuk milimetrelik kahraman! Ağaç kabuğunun oyuklarına saklanarak, dalların arasında koşarak, bitkin düşen, ayaklan kan içinde kalan Tobie kaçıyor, peşinde kendi halkı var... Çok eski cağlardan beri büyük meşede yaşayanlardan biri o. Babası devrim yaratacak bîr buluşun sırrını açıklamayı kabul etmediği için Tobie'nin ailesi sürgüne gönderildi, hapsedildi, ölüme mahkûm edildi. Sadece Tobie kaçabildi. Ama ne kadar sürecek bu kaçış? Unutulmaz, minyatür bir dünyanın ortasında büyük bir macera, aşk ve dostluk romanı. 7. Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu Italo Calvino Yapı Kredi Yayınları (YKY), Şubat 2008 “Italo Calvino'nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu adlı yeni romanını okumaya başlamak üzeresin. Rahatla. Toparlan. Zihnindeki bütün düşünceleri kov gitsin. Seni çevreleyen dünya bırak belirsizlik içinde yok oluversin" cümlesiyle başlayan, Calvino'nun yazarlık dehasını konuşturduğu, Calvino'nun Calvino'yu okuduğu, okurluk ve yazarlık üzerine bir başyapıt olan Bir Kış Gecesi Eğer bir Yolcu, ilk kez özgün dilinden yapılan çevirisiyle Türkçede... 8. Yemin Gecesi: Leyla Zana'nın Yaşamöyküsü Faruk Bildirici Doğan Kitapçılık, Şubat 2008 Yemin Gecesi, Leyla Zana'nın dönüşümüne kapı açan gecelerin öyküsü. Bu kitap, bir yaşam öyküsü olduğu kadar 1950' lerden itibaren filizlenen Kürt siyasi mücadelesini konu alan bir siyasi belgesel. Bilinmeyenleri, sahne gerisinde yaşananları açığa çıkaran, olaylar ve kişiler arasındaki ilişkinin dilini çözen bir gayri resmi tarih çalışması. Günümüz Türkiyesi'ne farklı bir bakış... 9. Sen Islık Çalmayı Bilir misin? Necdet Neydim Günışığı Kitaplığı, Şubat 2008 Çocuk ve gençlik edebiyatı alanındaki kuramsal çalışmalarıyla tanınan akademisyen, çevirmen, yazar Necdet Neydim'in çocuklarca çok sevilen şiir kitabı, Günışığı Kitaplığı tarafından hazırlanan yepyeni baskısıyla okurlarla buluşuyor. Grafik tasarımcı Suzan Aral'ın usta işi resimleri ve özgün sayfa tasarımlarıyla bir albüm olarak yeniden canlanan kitaptaki şiirler, günümüz çocuklarının kaygılarını, özlemlerini, sevinçlerini, hızla değişen yaşamlarını, yine onların gözünden yalın ve etkileyici bir dille yansıtıyor. Neydim'in yeni baskı için eklediği 6 yeni şiirin de bulunduğu kitapta 47 şiir var. Kitap, özellikle 3, 4, 5 ve 6. sınıf öğrencilerine edebiyatın bu özel türünü sevdirmeyi başarıyor. "Çocuklar şiirden ve aşktan anlamaz derler... Bunu diyenler, kesinlikle çocukları tanımayanlardır. Onlar her ikisinden de anlarlar, ama onların anladığını herkes anlayamaz... Bunları neye dayanarak mı söylüyorum? Gözlerimle gördüm, kulaklarımla duydum... En iyisi siz okuyun, ben size ıslık çalayım. Ama eğer ıslık çalmayı biliyorsanız, bırakın şiiri, ıslık çalmaya devam edin. Çünkü ıslık, şiirdir." - Barış - Arkadaşlık - Çocukluk - Öğretmen-öğrenci iletişimi - Aile - Hayvan sevgisi - Felsefe 10. Babamın Not Defteri Seyhan Livaneli Sinemis Yayınları, Şubat 2008 Ağabeylerim Zülfü, Asım ve en küçük kardeşim Ferhat'la o masada tanıdık Yunus'u, Pir Sultan Abdal'ı, Mevlana'yı, Hacı Bektaş-ı Veliyi, Âşık Veysel'i, Nazım Hikmet'i, Tevfik Fikret'i, Dadaloğlu'nu, Ömer Hayyam'ı. Babam, sorularımızı yanıtlayarak, fikirlerimizi sorarak, yorumlarımızı dinleyerek yaşamın içinden olaylar anlatırdı. Bunların bir kısmı kendi anılarıydı. Her dinlediğimizde ilk kez dinliyormuş gibi zevk alırdık bunlardan. Yeri geldiğinde anlattığı fıkralarla sohbet daha da eğlenceli olurdu, saatlerin nasıl geçtiğini anlayamazdık. Bu anlattıklarıyla bizlere yaşamın felsefesini kavratmaya çalıştığını sonraları anlayabildim. "Baba, bize anlattıklarını bir yerlere not etmiş olsaydın, bu bize bırakacağın en değerli miras olurdu." dediğimde babam başımı okşayıp güldü. Bir gün sonra onun çalışma masasına yaklaştığımda okuduğu kitaptan başını kaldırıp "Kızım, dün benden bir şey istemiştin, istediğin hazır ve burada." diyerek her zamanki zarif tavrıyla, bana karton kapaklı, sararmış eski bir defter uzattı.
  23. ŞUBAT AYI EN ÇOK SATAN KİTAPLAR LİSTESİ 1. Olasılıksız Adam Fawer A.p.r.i.l Yayıncılık, 2007 Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi? Siz hiç Loto’da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar? Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı? Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mi yoksa geleceği mi görüyorsunuz? Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, ‘OlasılıkSız’ tam size göre bir roman.. 2. Siyah Süt: Yeni Başlayanlar İçin Postpartum Depresyon Elif Şafak Doğan Kitapçılık, Kasım 2007 Bu kitap okunur okunmaz unutulmak için yazıldı. Suya yazı yazar gibi... Siyap Süt kadınlığın, kadınların hayatının kasvetli ve karanlık ama son tahlilde geçici bir dönemiyle ilgili. Birdenbire gelen ve geldiği gibi hızla dalgalar halinde çekile çekile giden bir haletiruhiye burada incelenen. Bu haliyle elinizde tuttuğunuz kitap bir nevi tanıklık. Otobiyografik bir roman. (...) Annelik dünyanın en yaşanılası, en muhteşem lütuflarından biri; güzel ki hem de nasıl. Aldığı tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor. Öyleyse benzersiz, öylesine kıymetli... Aynı zamanda çetrefil, karmaşık ve kimi zaman hayli ağır. "Siyah Süt, cesur, şaşırtıcı, tılsımlı bir roman: Bunca kötülük ortasında, bize umut veriyor Elif Şafak, dayanabilmek, direnebilmek ve sonra hayata, bir mucize gibi, yeniden başlayabilmek için." "Siyah Süt, cesur, şaşırtıcı, tılsımlı bir roman: Bunca kötülüğün ortasında, bize umut veriyor Elif Şafak, dayanabilmek, direnebilmek ve sonra hayata, bir mucize gibi, yeniden başlayabilmek için." - Selim İleri 3. Suskunlar İhsan Oktay Anar İletişim Yayıncılık, Ekim 2007 Eflâtun rengi hayaller kuran bir "suskun"un sözleridir, bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, satırlar akıp giderken. O ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce... Sayfaları birer birer tüketirken, benzersiz erguvanî düşlerin "gerçekliği"nde sema edeceksiniz ve bu düşlerden âdeta başınız dönecek. Hayat kadar gerçek, düş kadar inanılmaz bu dünyanın tüm kahramanlarının seslerini duyacak, nefeslerini hissedeceksiniz. Çünkü Suskunlar, sessizliğin olduğu kadar, seslerin ve sözlerin, yani musikinin romanıdır. Sonsuzluğun derin sessizliğinin "nefesini üfleyen" ve ona "can veren" bir adamın hayallerinin ete kemiğe bürünmüş kahramanları, en az sizler kadar gerçektir; ya da siz, en az onlar kadar bir düş ürünü... Bağdasar, Kirkor, Dâvut, Kalın Musa, İbrahim Dede Efendi, Rafael, Tağut, Veysel Bey ve diğerleri... Onlar, sessizliğin evreninden İhsan Oktay Anar'ın düş dünyasına duhûl ederek suskunluklarını bozmuşlardır. Bir meczûp aşkı tattı, bir âşıksa aşkına şarkılar yazıp ruhunu maviyle bezedi; diğeri, kaybolduğu dünyada bir sesin peşine düşerek kendini buldu. Nevâ, belki de, herkesin âşık olduğu bir kadının pür hayâliydi. Hayâlet avcısı, kendi ruhunu yakalamaya çalıştı. Zâhir ve Bâtın ise, zıtlıkların muhteşem birliğinde denge bulan iki ayrı gücün cisimleşmiş haliydi. Suskunlar'ı okuduktan sonra aynaya bakmak, yansıyan aksinizde gerçeği görmek, gördüğünüzü işitmek ve duyduklarınızla sağırlaşıp susmak isteyeceksiniz. Sayfalar tükenip bittiğinde, kim bilir, belki de "Suskunlar"dan biri olacaksınız... 4. Portobello Cadısı Paulo COELHO Can Yayınları, Ocak 2008 Gizemli bir kadının öyküsü Onu yakından tanıyan, belki de hiç tanımayan dostlarının ağzından kim olduğumuzdan emin olmasak da, kendimize karşı her zaman içten olma cesaretini nasıl ediniriz? Paulo Coelho, yeni romanı Portobello Cadısı'nda bu sorunun yanıtını arıyor. Portobello Cadısı, Athena adlı gizemli bir kadının öyküsünü, onu çok iyi tanıyan ya da hiç tanımayan yakınlarının ağzından anlatıyor. İnsanlar bir gerçeklik yaratıyorlar, sonra da kendi yarattıkları gerçekliğin kurbanı oluyorlar. Athena işte buna başkaldırdı ve bunun için büyük bir bedel ödedi... Heron Ryan, Gazeteci Athena, duygularımı biraz olsun göz önüne almadan kullandı ve yönlendirdi beni. Hocamdı, kutsal sırları aktarmayı, aslında hepimizde var olan o bilinmeyen gücü uyandırmayı üstlenmişti. O yabancı denize atıldığımızda, bize yol gösterenlere körü körüne güveniriz, çünkü bizden daha fazla bildiklerine inanırız... Andrea McCain Tiyatro Oyuncusu Athena'nın en büyük sorunu, 21. yüzyılda yaşayan bir 22. yüzyıl kadını olması ve bu gerçeği hiç gizlememesiydi. Bir bedel ödedi mi? Kuşkusuz, ödedi. Ama coşkuyla taşan gerçek benliğini bastırsaydı, çok daha büyük bir bedel ödeyecekti. Durmadan "başkaları ne der" diye kaygılanan, kırgın ve mutsuz biri olacaktı... Deidre O'Neill, Edda diye biliniyor. 5. Tanrı Yanılgısı Richard Dawkins (İngiliz Galaxy Kitap Ödülü Sahibi 2007 Yılın Yazarı) Kuzey Yayınları, Haziran 2007 Uluslararası Bestseller 6 Aydan Fazla New York Times Bestseller Heyecanlı ve neşeli bir kitap. Dawkins, kuvvetli tezlerinin tüm gücüyle kükreyerek geliyor... Joan Bakewell, Guardian Herkesin okuması gereken bir eser. Ateistler Dawkins'in keskin zekasına ve sivri mizahına bayılacaklar. the Economist Dawkins tezlerini sergilemek için tüm gücünü ortaya koyuyor. ...canlı ve oldukça okunaklı. Sunday Times Bu cesur ve önemli bir kitap. Desmond Morris Ateşli, akıllıca, eğlenceli, moral verici ve hepsinin ötesinde ölümcül derecede gerekli... Daily Express Tam zamanında, Ateizm üzerinde coşkulu ve çok parlak bir polemik Yayınlandığı ilk günden itibaren Amerika, Kanada ve İngiltere listelerinden inmeyen, çok tartışma yaratan bu eser üzerinden çok kısa bir zaman geçmesine rağmen kitap hakkında birçok yanıt niteliği taşıyan kitap yayımlandı bile. Daha önce insan davranışları, canlılar ve genetik hakkında çok ilginç çalışmaları olan Richard Dawkins'in bu eseri yurtdışında olduğu kadar Türkiye'de de ses getirecek gibi görünüyor. 6. Veda Ayşe Kulin Everest Yayınları, Ekim 2007 Osmanlı’nın son günleri…Eli kolu bağlanmış bir padişah…İşgal altında bir İstanbul…Ve… Esir şehirde bir konak… Ayşe Kulin, Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde, işgal altındaki İstanbul'da bir konakta yaşananları anlatıyor bu kez. Son Maliye Nazırı ve ailesi aracılığıyla o dönemin resmini çizen Veda, çökmekte olan bir tarih ile yeni bir gelecek arayan Milliciler arasında sıkışan o dönem Osmanlı aydınının da öyküsünü dile getiriyor.Ayşe Kulin'in her zamanki ustalıklı ve sürükleyici üslubu ile okurlarının elinden bırakamayacakları bir kitap bu. Günümüz Türk edebiyatında neredeyse eşsiz olan, biyografik veriler ile roman tekniğini birleştirmekteki ustalığını bir kez daha sergileyen Kulin, bu kez bir İstanbul öyküsü bir imparatorluk tarihini birlikte ele alıyor. 7. Sevdalım Hayat Zülfü Livaneli Remzi Kitabevi, Ekim 2007 Tartışma yaratacak 'anılar denizi'Zülfü Livaneli'nin, Mutluluk ve Leyla'nın Evi adlı çok satan kitaplarının ardından beklenen anlatısı çıkıyor.Bir dönemin siyaset ve sanat olaylarına ışık tutacak, her kuşaktan insanlar arasında ilgi uyandıracak anı ve değerlendirmeleri kapsayan roman tadındaki bu kitapta, okuma serüveni peşindeki bir çocuğun düşleri, hücrelere kapatılan ve sürgünlere mahkûm edilen bir aydının serüveni anlatılıyor. 8. İstanbul Sokakları / 101 Yazardan 100 Sokak Kolektif Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık (YKY), Şubat 2008 101 yazar 100 sokakta İstanbul'u anlatıyor, okurunun elinden tutup kendi sokağında gezdiriyor. İstanbul sokak sokak, kıyı bucak sırlarını açıyor. Unutulmaz bir "İstanbul hatırası" yaşatan bir kitap: İstanbul Sokakları. İstanbul'un son yarım yüzyılının kişisel tarihlerle buluştuğu bir kitap İstanbul Sokakları: 100 sokak, 101 insan, 101 anı, 101 hikâyeli bir kitap... Minyatür bir kent: her sokağında bir yazarın dolanıp düş kurduğu 100 sokaklı bir kentte, bir anı-kentte gezinme keyfi yaşatan bir kitap. Kitabın ilginç özellikleri: 101 yazardan 25'i kadın; en yaşlısı 1925 en genci 1983 doğumlu. 101 sokaktan 35'i Anadolu yakasında. Memet Fuat'ın kendi sokağını "yapmış" olması, farklı semtlerde, farklı yakalarda da olsa kimi sokakların garip benzerlikleri, isim değişiklikleri dikkati çekiyor. Cağaloğlu'ndaki "Çatalçeşme Sokağı"nda iki yazarın buluşmasıysa kitabın çatallandığı nokta: "101 Yazardan 100 Sokak" o yüzden. Yitirdiğimiz yazarlarla sokaklar da bu kitapta 101 yazardan 5'ini yitirdik: Memet Fuat (2002), Muzaffer Buyrukçu (2006), Cenk Koyuncu (2006), Samih Rifat (2007), Erhan Bener (2007). Bir de bugün yerinde yeller esen sokaklar var, belediyelerin türlü nedenlerle yok ettikleri; onların acı sonu diğerlerini de ürkütüyor kuşkusuz. 101 yazar elinizden tutup kendi sokağına, kim bilir kaç yapıtını kurup düşlediği yere götürecek sizi. İstanbul yine parıltılar saçacak... İyi kötü sırlarını, sokak sokak, kıyı bucak ama 101 kalemden okumuş olacaksınız, her sokağı bir ömür İstanbul'un. 9. Yaşama Yerleşmek: Küçük Şeyler 3 Üstün Dökmen Remzi Kitabevi, Ocak 2008 Küçük Şeyler dizisinin yeni kitabı… Bazılarımız bazen dört elle sarılır yaşama… Fark ederek, hissederek, ânı yaşayarak… Bazıları ise parmak ucuyla tutar yaşamı… Prof. Dr. Üstün Dökmen, bu kitabında yaşama yerleşmenin koşullarını anlatıyor. 10. Gümüş Yıldönümü Maeve BINCHY Doğan Kitapçılık, Şubat 2008 Anne babalarının evliliklerinin gümüş yıldönümünü kutlamaya hazırlanan bir ailenin hikâyesi... Deirdre ve Desmond Doyle çifti evliliklerinin 25. yıl dönümünü kutlarken pürüzsüz sandıkları ya da öyle olmasını diledikleri evliliklerinin gerçekleriyle de yüzleşirler. Aile ve dostları bir araya geldiğinde ortaya dökülen sırlar, Doyle ailesini dağıtacak mı yoksa onları birbirine daha mı çok kenetleyecek?
  24. Freyja şurada cevap verdi: Freyja başlık Sözlük Forumu
    düzensiz dedik ya düzeltmeye çalışıyorum vallahi
  25. Freyja şurada bir başlık gönderdi: Sözlük Forumu
    LIST OF IRREGULAR VERBS İnfinitive - Past simple - Past participle : (Anlamı) Be - was/were - been : (olmak,bulunmak) Beat - beat - beaten : (vurmak,çalmak,çarpmak,atmak) Become - became - become : (olmak) Begin - began - begun : (başlamak) Bend - bent - bent : (eğmek,bükmek,kıvırmak) Bet - bet - bet : (bahse girmek,emin olmak) Bite - bit - bitten : (ısırmak) Blow - blew - blown : (esmek,uçmak,üflemek,çalmak) Break - broke - broken : (kırmak,kırılmak) Bring - brought - brought : (getirmek) Broadcast - broadcast - broadcast : (yayınlamak) Build - built - built : (yapmak,inşa etmek) Burst - burst - burst : (patlamak) Buy - bought - bought : (satın almak) Catch - caught - caught : (yakalamak,tutmak,yetişmek) Choose - chose - chosen : (seçmek, tercih etmek, karar vermek) Come - came - come : (gelmek) Cost - cost - cost : (değeri olmak, mal olmak) Creep - crept - crept : (sessizce sokulmak, emeklemek) Cut - cut - cut : (kesmek) Deal - dealt - dealt : (alıp satmak,dağıtmak) Dig - dug - dug : (kazmak, bellemek, kazıp atmak) Do - did - done : (yapmak) Draw - drew - drawn : (çizmek, resim yapmak) Drink - drank - drunk : (içmek) Drive - drove - driven : (sürmek,araba sürmek) Eat - ate - eaten : (yemek,yemek yemek) Fall - fell - fallen : (düşmek) Feels - felt - felt : (hissetmek) Fight - fought - fought : (dövüşmek,kavga etmek,mücadele etmek) Find - found - found : (bulmak) Flee - fled - fled : (kaçmak, tüymek) Fly - flew - flown : (uçmak, uçurtmak, uçak yolculuğu yapmak) Forbid - forbade - forbidden : (yasaklamak, men etmek) Forget - forgot - forgetten : (unutmak, hatırlayamamak) Forgive - forgave - forgiven : (affetmek, bahışlamak) Freeze - froze - frozen : (donmak, buzlanmak, buz tutmak, dondurmak) Get - got - got : (almak, elde etmek, götürmek) Give - gave - given : (vermek) Go - went - gone : (gitmek) Grow - grew - grown : (büyümek, yetiştirmek) Hang - hung - hung : (asmak, takmak, asılı/takılı durmak) Have/Has - had - had : (sahip olmak) Hear - heard - heard : (duymak, işitmek) Hide - hid - hiden : (saklamak, gizlemek) Hit - hit - hit : (vurmak, çalmak) Hold - held - held : (tutmak, kavramak, alıkoymak) Hurt - hurt - hurt : (yaralamak, incitmek) Keep - kept - kept : (saklamak) Kneel - knelt - knelt : (diz çökmek) Know - knew - known : (bilmek,tanımak) Lay - laid - laid : (koymak,bırakmak,meslekten olmak,yatırmak) Lead - led - led : (kılavuzluk etmek,yol göstermek) Leave - left - left : (yola çıkmak,hareket etmek,ayrılmak) Lend - lent - lent : (ödünç vermek,vermek,borç vermek) Let - let - let : (izin vermek,müsaade etmek,kiraya vermek) Lie - lay - lain : (yalan söylemek,yatmak,uzanmak) Learn - learnt - learnt : (öğrenmek) Light - lit - lit : (yakmak) Lose - lost - lost : (kaybetmek,yitirmek) Make - made - made : (yaratmak,yapmak,sebep olmak) Mean - meant - meant : (demek,anlamına gelmek) Meet - met - met : (tanışmak,buluşmak) Pay - paid - paid : (para(sını) vermek,ödemek,vermek) Put - put - put : (koymak) Read - read - read : (okumak) Ride - rode - ridden : (gitmek, binmek) Ring - rang - rung : (etrafını çevirmek, çalmak, tel. çalmak) Rise - rose - risen : (artmak, yükselmek, ayağa kalkmak) Run - ran - run : (koşmak) Say - said - said : (demek, söylemek) See - saw - seen : (görmek) Seek - sought - sought : (aramak, bulmaya çalışmak, araştırmak) Sell - sold - sold : (satmak) Send - sent - sent : (göndermek) Set - set - set : (kurmak, batmak) Sew - sewed - sewn/sewed : (dikiş dikmek) Shake - shook - shaken : (sallamak) Shine - shone - shone : (parlamak, parlatmak, boyamak) Shoot - shot - shot : (atmak, ateş atmak) Show - showed - shown : (göstermek) Shrink - shrank - shrunk : (çekmek, daralmak, küçülmek, ürkmek) Shut - shut - shut : (kapamak, kapatmak) Sing - sang - sung : (şarkı söylemek) Sink - sank - sunk : (batmak, batırmak, gömülmek, sıkışmak) Sit - sat - sat : (oturmak, çömelmek) Sleep - slept - slept : (uyumak ) Slide - slid - slid : (kaymak, kaydırmak, düşmek) Speak - spoke - spoken : (konuşmak) Spend - spent - spent : (para harcamak, sarfetmek, (vakit)geçirmek) Spit - spat - spat : (tükürmek, atmak, çıkarmak) Split - split - split : (yar(ıl)mak, yırt(ıl)mak) Spread - spread - spread : (sürmek, yayılmak, yaymak, dağıtmak) Spring - sprang - sprung : (sıçramak, doğmak, kaynaklamak) Stand - stood - stood : (ayakta durmak, dikilmek) Steal - stole - stolen : (çalmak) Stick - stuck - stuck : (batırmak, sokmak, kakmak) Sting - stung - stung : (sokmak, ısırmak, yakmak, acıtmak) Stink - stank - stunk : (leş gibi kokmak, pis pis kokmak) Strinke - struck - struck : (vurmak, çarpmak, saldırmak) Swear - swore - sworn : (yemin etmek, ant içmek, söz vermek) Sweep - swept - swept : (süpürmek,sürüklemek) Swim - swam - swum : (yüzmek) Swing - swang - swung : (salla(n)mak, savurmak, savrulmak) Take - took - taken : (almak, götürmek) Teach - taught - taught : (öğretmek) Tear - tore - torn : (yırtmak, yırtıp koparmak, yırtılmak) Tell - told - told : (söylemek, anlatmak) Think - thought - thought : (düşünmek) Throw - threw - thrown : (atmak) Understand - understood - understood : (anlamak) Wake - woke - woken : (uyanmak, uyandırmak) Wear - wore - worn : (giymek, giyinmek) Weep - wept - wept : (ağlamak, göz yaşı dökmek) Win - won - won : (kazanmak, yenmek) Write - wrote - written : (yazmak)

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.