Zıplanacak içerik

xshadowx

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

xshadowx tarafından postalanan herşey

  1. Ateizmin en önemli sebebleri? benim açımdan sanırım "Tanrı,put,tanrılar vs. vs." çeşitli dinlerdeki ilahi şahısların insanlarla aynı duyguları taşımaları: örnek; inanmayanı cezalandırmak------->bir kralın kendini tanımayan şahısları cezlandırması sinirlenince gökten şimşekler fırlatmak elçisine yamuk yapanın üstüne dağ fırlatma isteği duymak, elçinin vazgeçirmesi... bir ülkeye SADECE bir kavim için -dilimizde ilgili atasözü pire için yorgan yakmaca- (sayıyı yanlış hatırlıyor olabilirim) 13 adet felaket yollamak... yani insanlarda benzer davranıyor, nasıl oluyor bu iş sorusunun kendi kendine sorulması ile bir sonuca ulaşamamak, evreni yaratıyorsun ama insan gibisin oO... zaten gerisi çorap söküğü gibi geliyor
  2. bu baş örtme veya türban; bana göre türban, nasıl oluyorda kadınların hoşuna gidiyor çözemiyorum... tamamiyle cinsel bir obje durumundasın, örtünmelisin yoksa erkeklerin aklını başından alırsın, eğer açıksa bi tarafın zaten ....... durumundasın çünki erkeklerin aklını başından alıyosun!!! peki ya erkekler... potansiyel cinsel saplatılı tiplemeler durumundayız, her kadına saldıracaz yani... örtünmezlerse. ayak bileklerini görsek kendimizden geçeceğiz, bırakın saçları, fetişizm bile düşünülmüş evrensel kitapta
  3. işletme tekniklerine ilişkin daha önce yazdıpım başlık da budur.
  4. Dünya Altın Rezervi Dünya altın rezervi bu günkü araştırmalara göre yaklaşık 41 500 ton dur. Bir başka ifade ile yeraltında miktarı ve nerede, nasıl olduğu bilinen ve üretime hazır haldeki görünür altın rezervi bu gün için 41 500 tondur. TÜRKİYE'NİN ALTIN REZERVİ Türkiye'nin altın potansiyelinin 6500 ton olduğu tahmin edilmektedir.. Son 15 yılda sürdürülen arama çalışmaları sonucunda altın potansiyelimizin 600 tonu üretime hazır işletilebilir rezerv konumuna getirilmiştir. Altın madeni arama çalışmaları sürdürüldükce yeni yeni altın yatakları keşfedilmektedir. DÜNYA ALTIN REZERVLERİ ÜLKE İŞLETİLEBİLİR REZERV G.Afrika 6000 Avustralya 5000 Peru 3500 Rusya 3000 ABD 2700 Endonezya 1800 Kanada 1300 Çin 1200 Türkiye 600 Diğerleri 16 400 TOPLAM 41 500 MADENCİLİĞİN EKONOMİYE KATKISI ABD'de petrol, doğal gaz, kömür hariç diğer ham maden üretimi ve bu ham maden üretiminin işlenmesi sonucu sağlanan katma değer yıllık yaklaşık 2 trilyon $'dır. Bir başka ifade ile maden ve madenciliğe dayalı sanayilerin ABD ekonomisi içindeki payı %16'dır. Benzer şekilde Rusyanın 318 milyar $'ı bulan toplam ihracatının yaklaşık %80'i madencilikten sağlanmaktadır.Avusturalya'nın yıllık maden ihracatı 100 milyar $, Kanadanın 75 milyar $, G. Afrikanın ise 46 milyar $ dır. Son yıllardaki sanayileşme hamleleriyle birlikte dünyada en çok maden üreten ve tüketen ülke haline gelen Çin'in yıllık kömür üretimi 2 milyar tonu geçmiştir. Ülkemizin toplam maden ihracatı yıllık 2.1 milyar $'dır. Maden ve madenciliğe dayalı sanayilerimizin ekonomiye katkısı ise yaklaşık 15 milyar $'dır. Kaynak: Altın Madencileri Derneği
  5. Arama çalışmaları sonucunda rezervi tespit edilen altın yatağı bulunduğu yerden açık ocak veya kapalı ocak yöntemleriyle çıkarılır. Hangi yöntemin seçileceği cevherin yapısı, derinliği, dağılımı ve tenörü göz önünde bulundurularak tespit edilir. Genellikle damar şeklinde cevherleşme gösteren ve tonda yaklaşık 10 gram altın içeren yataklar kapalı işletme yöntemiyle bulundukları yerden çıkarılır. Ancak düşük tenörlü ve etrafa saçınımlı olarak dağılım gösteren altın yatakları ise açık işletme yöntemi kullanılarak bulundukları yerden çıkarılır. Altın madeni de diğer madenlerde olduğu gibi ya açık ocak yada kapalı ocak yöntemleriyle çıkarılmaktadır. Cevherin büyüklüğü, tenörü, yapısı ve derinliği uygulanacak yöntemin belirlenmesinde esas alınır. Kayaç içindeki altın taneleri eğer gözle görülebilecek kadar iri taneler halindeyse bu tür altınlar siyanür kullanmadan gravimetrik yöntemle zenginleştirilir. (Salihli sart plaser altın yatağında olduğu gibi) Şayet kayaç içindeki altın taneleri gözle görülemeyecek kadar küçük ise bu durumda altın mecburen siyanür kullanılarak üretilir. Siyanürle altın - gümüş üretimi dünyada yeni bir yöntem olmayıp, yaklaşık 120 yıldan beri gerçekleştirilmektedir. Sanırım bu noktada siyanürlü gümüş üretimi ile altın üretimi arasında hiçbir fark olmadığını belirtmekte yarar var. Ve Etibank'ın Kütahya Gümüşköy'deki tesileri yıllardır üretimine devam etmektedir. Altın üretiminde kullanılan sodyum siyanür su ve kireç ilavesiyle çözelti haline getirilir.Çözelti halindeki siyanür pH 10.5 civarında altın taneleri ile temasa geçtiğinde altın tanelerini çözerek altının sıvı faza geçmesini sağlar. Sıvı faza geçen altın daha sonra aktif karbon dediğimiz kömürle temasa geçirilerek, altının kömür üzerinde toplanması sağlanır.Basınç altında kömürden sıyrılan altın elektroliz ünitesine gönderilir. Elektrolizden geçirilen altın katotta katı toz zerrecikleri halinde toplanır. Toz halindeki altın ergitme fırınında ergitilerek potalara dökülür. Potalara dökülen altın Dore Altın dediğimiz külçeler haline getirilir. Dore altın saf olmayıp, içinde gümüş ve duruma bağlı olarak diğer metalleri içerdiğinden genellikle %60-80 saflıkta olmaktadır. Saf olmayan Dore Altın Altın Rafinerisine gönderilerek %99.995 saflığa kadar saflaştırıldıktan sonra İstanbul Altın Borsası'nda dünya fiyatlarıyla satışa sunulur.
  6. Maden Nasıl Aranır Yer kabuğu insanoğluna eşsiz zenginlikte maden-mineral çeşitliliği sunmuştur, ancak bu madenler her zaman yer yüzeyinde hazır bir şekilde insanoğlunun kullamınında olmamıştır. İnsanlık gelişiminin her evresinde Madencilik ve medeniyet bir arada ilerlemiş ve bu gelişim ?Demir Çağı?, ?Tunç Çağı? gibi birebir madenlerin kullanımları ile insanoğlu bu günkü medeniyete ulaşmıştır. Çağlar boyu, insanoğlu maden aramacılığı ve işletmeciliği yapmıştır. İlk zamanlar mostra madenciliği adı verilen, yani yeryüzünde yüzlek veren ( bakınca gözle görülen ) mineraller bilimsel bir teknik olmaksızın toplanmış ve işlenmiştir. Zaman içerisinde, artan nüfus hammadde ihtiyacını doğurmuş, bununla doğru orantılı olarak da madenlere olan ihtiyaç her geçen gün hızla artmıştır.Ancak, yüzeye çıkmış madenler artık bitiğinden, yeryüzünün derinlerindeki madenlerin aranıp bulunması na yönelinmiştir. Tüm bunlar, arama teknolojilerine ve metodlarına ayrılan kaynakları artmasına sebeb olmuş ve modern arama teknikleri geliştirilmiştir. Arama teknikleri uzaktan, yerüstü ve yeraltı olarak olmak üzere üç ana başlıkta toplanabilir ve bu üçü her bir aşamada bir birlerini tamamlayacı elemanlardır; Uzaktan Algılama; ile öncelikle hedef alanlar belirlenir.Uydu fotoğrafları kullanılarak, yeryüzündeki cevher içerebilecek kaya birimleri, bunlardaki fiziki değişiklikler ve cevher getirme ve barındırma özelliği olabilecek yapısallıklar özellikle fay hatları ve kuşaklar belirlenir. Burada dikkate alınması gereken nokta şudur, hiç bir uydu fotoğrafı yerin altında ne olduğunu göstermez, adı üstünde bunlar sadece fotoğraftır. Böyle olmamış olsaydı bundan sonraki anlatacağımız hiç bir arama methoduna gerek kalmaz ve doğrudan üretime geçilirdi. Buna ilaveten dünyadaki bilinen maden yataklarının çeşitlilikleri, özellikleri bulundukları ortamlar irdelenerek, olası madenlerin bulundukları hedef kuşaklar belirlenir. Yerüstü aramaları lokal hedef alanların belirlenmesi için çok önemlidir.Seçilen rejyonal/yöresel alanlarda hedef daraltmak için jeokimyasal örneklemeler yapılır. Bu örneklemeler sırası ile, çoğu zaman dere kumları, toprak, kaya, azınlıkla da su ve bitki örnekleri alınarak yapılır ve bu örnekler laboratuvarlarda kimyasal analizlere tabi tutulurlar. Dereler taşıdıkları kumların içeriği ile bu kumların taşındıkları yolculukları boyuncaki olası madenler hakkında bilgi verebilirler ve hedef alanları iyice daraltırlar. Bu alanlarda kaya ve toprak örneklemesi yapılarak o bölgedeki cevherleşme cinsi tayin edilebilir. Tüm bunların hepsi o yöredeki kaya topluluklarının haritalanması ile hangi kaya topluluğunda ne tür cevherleşme içerme olasılığı olabileceği hakkında bilgi verir. Jeokimyasal metodlar sonucu önemli görülen alanlarda jeofizik uygulamasına gidilir. Jeofizik metodları, yer altındaki kayaçların ve içerdikleri cevherlerin manyetik, elektrik, sismik gibi özelliklerini tahmin etmeye yarar. Halen bu aşamada bile hiç bir şeyin garantisi yoktur ve yer altı, ve jeofizik yöntemleri ile belirlenen yeraltı hedefleri mutlak suretle sondajlar ile kontrol edilerek cevherin yapısı, tenörü ve miktarı belirlenmelidir. Sondaj çalışmaları yeraltı aramalarının temelini oluşturur;yüzeyde belirlenen jeolojik, jeokimyasal ve jeofiziksel hedefler sondajlar ile test edilirler. Sondajlardan alınan ve yer altından çıkartılan kaya örnekleri, labaratuvarlarda çeşitli kimyasal ve fiziksel testlere tabi tutularak, yer altındaki cevherin özelliklerini ortaya konulur. Kısaca açıkladığımız bu arama yöntemleri altın dahil hemen tüm metalik madenlerin aranmasında temel öğelerdir. MADEN ARAMACILIĞINDA HİÇ BİR ZAMAN SİYANÜR KULLANILMAZ. ALTIN NASIL ARANIR? Demir, kömür, bakır, bor madenleri nasıl aranıyorsa altın da aynı şekilde aranır. Sondaj çalışmalarıyla yeraltından yaklaşık 10 cm çapında kaya ömekleri alınır. Bu örneklerler analiz yaptırılarak kayalar içinde altın olup olmadığı varsa ne kadar olduğu araştırılır. İlerleme sırasında karşılabilecek güçlükler sebebiyle genellkile 6 cm civarında çap botularına düşülmesi gerekilebilir.
  7. Altın Altın metalik bir element olup, Latince parlayan şafak anlamındaki "Aurum" kelimesinden gelmektedir. Kimyasal sembolü "Au"dur. Altın, ortalama 35 km. kalınlığa sahip yer kabuğunda en az bulunan elementlerden biridir. Yer kabuğunun on milyonda 2'si altındır. Bu nedenle insanların altına sahip olma isteği tarih boyunca hiç azalmamıştır. Özgül ağırlığı 19.3, ergime noktası 1064 °C, kaynama noktası 2660 °C dir. Yer kabuğunda en az bulunan elementlerinden biri olma özelliği yanında; altın, doğada bilinen en iyi iletkendir. Ayrıca su ve oksijenle reaksiyona girmez, yani oksitlenmez. Bu özelliğinden dolayı elektronik, sağlık ve uzay sanayinde çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Altının kolay işlenebilir özelliğe sahip olması ona şekil vermede olağanüstü bir üstünlük sağlamaktadır. Bu nedenle altın kuyumculuk ve mücevherat sanayinin vazgeçilmez metalidir. Tarih boyunca gücün, güzelliğin ve ihtişamın simgesi olmuştur. Altının en önemli özelliği ise çağlar boyunca en güvenilir yatırım aracı olmasıdır. kaynak: Altın Madencileri Derneği
  8. neyi doğru yapıyoruz ki, cinsellik konusunda doğru bir toplumsal yargımız olsun? ayrıca bekaret herşey değil hayatta.... çevrede güzel ağaçlar var, mavi bir gökyüzü var... ayrıca samsunda günbatımı da güzeldir... hayat devam ediyor işte
  9. xshadowx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Bide gözlerinin üstüne bir örtü serilir hayvanların nedense... Bir de Allah adına kesilince daha hoş oluyormuş (nasıl oluyorsa artık)... ...... adına insan ******** *** sonuçta, bide hayvanlara üzülüyoruz bizde...
  10. xshadowx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilim Dünyası
    Sizi de yeniden gormek guzel sevgili fft, bilime katkıda bulunmaya çalışmalarım nedeniyle pek ilgilenemedim bir sure kadar... Kesinlikle biraz daha zaman harcasam iyi olacak sanırım, bilimle ilgili yazılar guzel olacak gibi gorunuyor... Katılıyorum meslektaşları ve özellikle bilime ilgi duyanları da bir araya getiriyor
  11. xshadowx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    sokaklarda kan ve et onun ardından da leş kokularını duyumsamamıza az kaldı, müthiş dini bayram yaklaştı gerçekten... bu yılda zavallı hayvanlar ızdırap içinde ölecekler.... ama ölürken mutlu oluyormuş hepsi... KURBAN!!! oldukları için... çocukluğumun kabusları hep bu bayramdan sonrasına denk gelirdi şimdi yine anımsamaya devam o kabusları....
  12. Bu Karamürsel acaba Kocaeli Karamürsel mi? gerçi ne fark eder, bu örümcek zihniyetlerini insanlarımıza yıllarca enjekte ettiler. Uygar medeniyetlerin seviyesine ulaşmamamız için en başta eğitim sistemimiz karartıldı... Şimdi bunlarla uğraşıyoruz... Bu Cumhuriyet bu hale gelmemeliydi...
  13. xshadowx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilim Dünyası
    Sevgili yersoy şahane yazmışsın ve açıklamışsın kendimi yapısal jeoloji ve tektonik derslerinde hissettim bir an bu kadar kapsamlı yazmaya üşenmiştim aklımdan geçmemiş değildi... gerçekten şahane olmuş
  14. çok guzel açıklamışsın yersoy... İzmir'den Edremite kadar nerden baksan 40-50 milyon zeytin ağacı var... zeytin ağacı her iki yılda bir cumhuriyet altını veriyormuş, neden fakiriz hala anlayamadım 40 milyon cumhuriyet altınıyla 2. bir Atatürk Barajı yapılır!!! tarım olacak elbette ama sanayi ve madencilik olmadan bu ulke bir adım ileriye gidemezzzzz
  15. aç oku diyanette nisa suresini... tıpkısının aynısı oyle olması gerekir zaten ordan alındı...ah dur yada uğraşma aşağıdaki bağlantıya tıklayıver. ayetlere diyanetten ulaşmak siz bence biraz bilim dergisi karıştırıp sonra evrimi eleştirin, yada para vermeyin evrimle ilgili birkaç makaleye bakın... mesela atların EVRİMİ ile ilgili olanları. sözünüze basitçe cevap vereyim...okyanus kabuğunda fosil aramaya gerek yok. okyanus kıta kabukları ile kara kıta kabukları yer değiştirdiğinden - dağlar nasıl oluyorsa civi gibi tutamıyor- karada aramak daha mantıklı suda arayanlara diyecek lafımız yok devam etsinler, bilim tartışmaya açıktır. Ama bence evrim kanıtlansa bile işte şurada yazıyor kuranda derdiniz. hani kan pıhtısından yaratılmıştık, şimdi de sudan yaratıldık, sonumuzu hayır etsin tanrınız
  16. ayetler diyanetten alınmıştır, bence sen kimseyi bu şekilde töhmet altında bırakma okyanus suları içinde fosil arayalım evet doğrusu bu zaten bilim veriyor uymadığını kabul etmiş oldunuz yani
  17. Konu Yönetim tarafından kapatılmıştır....
  18. bakın arkadaşım tez-hipotez-teori.... şeklinde ilerler, şimdi suyun deniz seviyesinde 100 derecede kaynaması bir kuraldır. anlatmaya çalıştığımı dikkatli okuyun, elinizde kesinliği kanıtlanmamış ama din dışı olan bir veriyi ne yapacaksınız? ben cevap vereyim açıklamayacaksınız. Daha öncede söyledim tekrar söyleyeyim HY okuyarak evrimi eleştirmeyin açın okuyun atların evrimi yunuslar vs. bazı ara fosiller kayıptır, ama bir dizilim vardır, zaten hepsi bulunmuş olsaydı su an evrim kuralı olurdu. Burda sadece evrimden bahsetmiyoruz... geçenlerde bir arkadaş bilim kısmına bir başlık açmış işte bilim dini kabul ediyor diye, başka bir arkadaşta kitaptan örnek veriyor, ayet tam aklımda değil ama "biz dağları yeryüzüne çivi diye çakmadıkmı" gibi bir şeydi, mealini de yazmış burda dağların yerkabuğu katmanlarını birbirine perçinlediği yazıyor diye... Buyrun işte yok böyle bir şey olsa Anadolu plakası yılda 2 cm hızla yunanistanı suya gömmezdi. mesele kurandaki ayetlerin bilimselliği değil -ki sıfır bundan emin olun iki ucu açık size 10000 cümle yazarım her bilimsel veriyi karşılar, mesele kendinizde belirtmişsiniz kesin olmayan şeyleri açıklayabilmektir, bu bilimin temel TAŞIDIR.
  19. yani islam ülkelerinde torpilcilik yok... aksine torpilcilik en çok islam ülkelerinde, gayet de islam ülkesiyiz, o ülkelerdekilerden kastınız eski osmanlı eyaletleri ise arap ülkeleri ise onlar önce osmanlıya olan saygılarıyla nasıl 1 orduyu çöllerde yokettiklerini anımsayarak kendi saygılarına baksınlar. tavsiyem size eski türk tarihini ve islam sonrası tarihi ve genel durumumuzu bir incelemeniz. nasıl vahabilik kültürünü aşılamışlar bize.... pek çok hadiste şefaat geçer, bırakın herkes türbelere gidiyor.. aracılıkla dua edeceklermiş -hadis kabul etmiyorum demeyin lutfen yine millet kabul ediyor o hadislerde de sefaatçilik gayet var.- islam hadis kabul etmiyorsa nasıl oluyorda bu kadar YÜCE din adamı hayatlarını buna adamışlar. Hadis yoksa islamın yarısı gider...
  20. sevgili fft aydınlanma ve din dışında düşünerek teknolojinin, sanatın nasıl geliştiği ile ilgili kısımlardı kastım öyle mi demişim... ben suçlamada bulunmadım, herkes aynı kefeyle tartılamaz zaten. demek istedğim şey hurafelerle din arasındaki yakınlıktı. şimdi söyleyeyim sana neden bilim adamı olunmayacağını....(MBA: müslüman bilim adamı) MBA eski bir fosil buldu evrim teorisi bu fosil ile birlikte çok büyük bir yol alacak ne yapmalı, MBA evrim teorisini iyi biliyor ama kabul etmiyor, eğer MBA bu fosili açıklarsa ortalık karışacak. MBA bu fosili açıklamaz hatta o fosili bulabileceği yerlere dahi gitmez. Örnekler devam edebilir kesin dinsel tabuları sarsabilecek bir araştırmaya girmezler. Şimdi darwin evrim teorisini ortaya atmasaydı bugün DNA'dan bile haberimizin olması zor bir ihtimaldi. Sorun şu Din ile bütünleşmeyen bir konuda çalışabilir mi MBA, ortaya çıkan sonuçları cesurca açıklayabilirmi, bu sonuçlara ulaşabilmek için dahi zihnindeki şartlanma zincirlerini kırabilir mi? (lütfen herşey kitapta yazıyor, ona karşı bir buluş gerçekleşmez demeyin, deneyerek bulunur herşey kitabın terside olsa açıklanmalıdır.)
  21. xshadowx şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Türkiye ve Avrupa
    çok güzel bir yaklaşım belirtmişsiniz nitekim küreselleşmenin olmassa olmazı budur zaten, tüketime alışmış koyun -sürüdeki tüm koyunları birbirine benzetiriniz, birini diğerlerinin yanında boğazlasan çıtları çıkmaz- sürüsü ister ister ki daha iyi güdebilsin. Bu durumda en iyi mücadele eski adetlere bağlı kalmaktır bir yerde... şu ana kadar yeni akımlar hep eskileri tükemiştir, bakalım küreselleşme için sonuç ne olacak zaman tek anahtarı sanırım bu problemin.
  22. suçlayıcı bir tavırla olsa olsa siz önkabul yaparsınız demişsiniz de... evet hiç bilinenli öğe "din" kanıtı yok, o yüzden sadece olduğu gibi kabul ediyorsunuz değil mi? Esas mesele de zaten budur, olduğu gibi kabul etmeden araştırmak, rönasans'ı biraz incelemenizi tavsiye ederim. Demek ilme fenne yararsız insanlarız, üstüme alınmak istemiyorum ama bu ağır bir hakeret benim için. Kendiniz değişen birşey olmaz tanrının dediği dediktir -bu yorumsuzdur- demiştiniz. Evet gecemi ve günümü cehennem korkusuyla ağlamak yerine insanlara faydalı olabilecek bir şeyler araştırarak geçiriyorum, başımı koymuşuz vatan için çalışmaya, ülkeyi kalkındırmaya, gidip iki vaaz versek demek daha hayırlı olacaktık; helal olsun. Yinede elde edilecek -bilim aşkıyla- ve bir fakirin daha karnı doyacak, hastalıktan ölmeyecekse buda yeter -ama siz bunu anlamazsınız-. pek bir farkımız yok aslında siz dinin esirlerisiniz, bizde sizin dine dayalı toplum düzeninizin esirleri. Okuyunca aklıma merdiven altından geçmenin uğursuzluk veya aynanın kırılması ile uğursuzluk geleceği inanışı geldi nedense, benzerliği farkedemiyor musunuz? doğru anlamışsam klasik inanmayanlarla her türlü kötülüğün babasıdır zihniyetini reddettiğinizi ima etmişsiniz. Tebrikler doğru birbilerine paralel konumda bulunuyorlarsa asla çakışmazlar... "değişen herşey doğru değildir" bu ucu çok açık bir ifade bilimdeki gelişmeler sürekli değiştiği için mi doğru olmayabilir? geçinenden kastım şudur, bilim dogmatik öğeleri kabul etmez edemez... o arkadaşlar eğer gerçekten bilim adamlarıysa müslüman olamazlar, yok bilim adamıyız diyorlarsa işte insanları kandırırlar. Boşuna arama bulamassın bulduklarında kadro elde ederek çalışmayan kişilerdir işte ( -kadro alayım diye pinpon masası üstünde namaz kılan müslüman bile gördüm.) taban tabana zıt işte az önce senden alıntı yapmadım mı? aynı durumu ifade ediyor.
  23. Cinlere niye peygamber gelmiyor, bize gönderilen peygamberlerle idare ediyorlar?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.