Her fırsatta eklerler: Bu bir süreç... Ha senin sürecine! Haklı talepler ile PKK terörünü birbirinden ayırmak lâzımmış..
Ardından aynı terane:
30 yıldır kan akıyor...
Verdin istediler! Verdin istediler! Verdin istediler!
Bunun sonu neresi biliyor musunuz?
Irak!!!
30 yıldır kan döküyorlar... Hep basiretsiz, beceriksiz, art niyetli politikacılar yüzünden.
13 askerimizi yaktılar, kurşunladılar...Aktütün baskınında şehit Nurullah oymak’ı parçalara ayırdılar.
Ne sözde insan hakları savunucuları nede sözde barış annelerinin dikkatini çekti.
Ölülerin üzerinden nemalanan ,öldürülen teröristler için orantısız güç ,kimyasal silah kullanıldı deyip insan haklarına şikayet eden her fırsatta sözde insan hakları,barış,demokrasi gibi temel değerlerin ardına sığınan bölücüler şehit edilen askerleri ve şehit cenazelerine yapılan işkenceleri görmeyip kandile yapılan hava harekatı için anlar ağlamasın,karakollara saldırıp,yollara mayın döşeyen teröristlere karşı operasyonlar durdurulsun diyerek kalkan olmaya çalışan topluluğa katkıda bulunduğumuzun farkına olmalıyız.
Elbette analar ağlamasın, fakat ağlamayan analar yalnız teröristlerin analarıda olmasın.
Pkk terörünün yaptığı saldırıları bile barış sürecini baltalıyor diyerek derin güçlere mal etmeye çalışanlarda aynı zihniyet.
Her seferinde “yandaşlar” ve “yandaşlar”ın yandaşları “derin” derler, şahin, güvercin derler.
“Saldırı, yeni anayasa yapım sürecini sabote etmeye yönelik!”
Biri de köşe yazısına başlık vermiş:
“Karanlık el sürece uzandı”
Kimsenin bir şeye uzandığı, kimsenin bir şeyi engellediği, kimsenin şahin olduğu, güvercin olduğu, derin olduğu falanda yok...
PKK-KCK-DTK... Daha hangi harf yığını varsa hepsi bir hedefe kilitlenmiş:
Ülke içinde ülke kurmak!
Tek “süreç” budur...
Bunun için sözle saldırıyorlar, silâhla saldırıyorlar... Ellerine ne geçerse onunla saldırıyorlar.
PKK içinde, siyasîsi, militanı farklı bir şey söylemiyor.
Bunu anlamayanlar “gaflet, dalâlet ve hatta ihanet” içindedirler!
Basın-yayın organlarının yüzde 80’i PKK’nın(AB/D) emrinde
Nasrettin Hoca’nın işediği karpuz kabuklarını ayıkladığı gibi şuna değdi, şuna değmedi, absürdlüğünden vazgeçin...
Safınızı belirleyin...
Bahane arayıp PKK’yı, siyasî uzantılarını temize çıkarmaya uğraşanlar, en az eline silâh alanlar kadar suçludur!