Efendi Türkler tarafından postalanan herşey
-
Bu fotoğraf, fotoğrafın gücünü yansıtır.
- Bu fotoğraf, fotoğrafın gücünü yansıtır.
- Bu fotoğraf, fotoğrafın gücünü yansıtır.
- "Türkiye muz cumhuriyeti değil"
Bakin arkadasim böyle soru sormak komiktir hangi vatandasimiza böyle soru yöneltsek bu soruyu kabullenmez bu bir hakerettir bu soruyu hakaret olarak kabul eder böyle sorunun Türkiye´de yeri yoktur.. Eger diyorsan dün K Iraktan saddam zamaninda kacan hiristiyan kürtlere bu soruyu yöneltsek ordan bir cevap alabilirmiyiz. Ayni sekilde ermeni asilli kürtlere yöneltsek bu kesimde Avrupaya göc etmistir ordan bir cevap alabilirmiyiz orasi mechul.. Tabiiki en mantiklisi Antalya civarina gidip bu soruyu turistlere yöneltmek.. onlarin düsüncesini almak.. Bu orani nasil buldun bilmiyorum ama birde amasi var degil mi.. Ülkemizde ve diger ülkelerde dinini rahat bir sekilde sahiplenenler vardir bunlar bir kere bu orantiya girmez. Ayni sekilde ülkemizde farkli inancli insanlar kendilerini ayri gayri görmez gayri müslüm ayri müslüm yoktur. Girmedigi icindir ki inanci hic bir zaman orantilayamazsin..Türkiye cumhuriyeti kuruldugundan beri belirtmek istedigin oranti herhalde fazla bir degisiklige ugramamistir. Azalma varsa genel anlamda azalma vardir..Bizler nerlere göc ediyorsak baskalarida göc etmeyecek anlamina gelmez.. Örnegin Almanya´dan hersene 250.bin alman göc eder demek ki insanlarin göc etmeye karsi zaaafi var..Türkiye hersene ermenistan basta olmak üzere göc almaktadir.. Ne kadar gayri müslüm kaciyorsa bir okadarida giriyor paniklemeye gerek yok..Ama gayri müslümlerin hicbiyere kacacaklarina inanmiyorum kactiklarina da inanmiyorum bizler nerdeysek onlarda orda ayni kafaya yapisiyla ordayiz. Örnegin 2009 da cok sevdigim büyük bir aile yapisina sahip olan dini inanci hiristiyan olan aile kesin dönüs yapmistir yeter artik gurbetin kahri diye..Evet kismet olursa bu yaz kumkapida beraber güzel bir aksam gecirecegiz.. vedamiz öyle oldu. Cok özleyecegim Türkceyi okadar saglam kullanan renklendiren denizin piriltisi kadar güzel Türkcemizi kullanan insanlar görmedim.. Giden geri döner merak etme bu topraklarin kani zengindir..Fidelerin yeri bosalmaz.. Ha gavur ha Turko bunlar mecazi anlam tasir kimseye dokunmaz sen merak etme !!!- "Türkiye muz cumhuriyeti değil"
Arkadasim lütfen artik ya bunu bilelim artik tarih boyunca Türkiye´de hic bir dönem bir topluluk üzerinde baski olusmamistir. Hersey carpitma üzerine kuruluyor baski diyorsan kafkaslarda baski diyorsan yurdundan yasadigi topraklardan kovulanlar diyorsan gene adres balkanlar gene kafkaslar Irkcilik diyorsan batiyi göstereceksin..Türkiye´de ne zaman ermenileri Türk halki yok saymistir ne zaman hangi Türk vatandasi aklindan gecirmistir ermenilerin aramizda ne isi var diye. Hangi dönem birileri bize uyum saglamiyor diye hedef alinmistir..Eger icimizdeki siyasi catismalar diyorsan ic cekismeler diyorsan bu demokrasinin geregi..Bu catisma bugün Fransa´da da vardir Almanya´da da vardir..Tatsiz olaylar istenmeyen olaylar her ülkede mevcuttur.. Bizde de olmustur bunun üzüntüsü olur sevinci olmaz halkimiz ötekilestirmeyi bilmez Irkciligi tanimaz bu ülkede yasayan herkes birbirine vatandas gözüyle bakar baska hic bir bakis acisina sahip degildir.. Sunda hak verebilirim dünyanin hic bir kösesinde bir ülkenin basbakani kendi ülkesini fasizanlikla suclamamistir bu AKP ye kismet olmustur Tayip erdogan´a kismet olmustur.. kendi gölgesine bakip bu suclamayi yapmista olabilir !!! Türkiye´nin tarihinde azinliklara husumet ve eziyet yoktur öyle bir yasada yoktur olmasi icin bir yasada cikarilmamistir halkda bütün cabalara ragmen azinliklara karsi bir husemet olusmamistir..Olusturmaya calisanlarda 6-7 Eylül olaylarin baslica sorumlusu dönemin Basbakani Menderes’i kendi resmi ile Menderes’in resmini yan yana koyup biz o partinin devamiyiz diyenlerdir ve onlara karsi her dönem demokrasi mücadelemiz devam etmektedir..Bu bati demokrasilerinde de böyledir onlarin mücadeleside devam eder demokrasi kurallari icinde Irkcilara karsi.. Türkiye cumhuriyeti kuruldugundan beri hic bir ülke bu zamana kadar Türkiye´de demokrasi yok dememistir her ülke birbirlerinin eksigini söyler bu anlamda tabiiki Türkiye´de elestirilmistir elestirelecekde bunda alinganlik olmaz fakat elestiriler genellikle yikim üzerine kurguludur.. Türkiye bütün zorluklara ragmen demokrasiyi gelistirme cabasi icinde bu mücadele Türkiye var oldukca devam edecektir..Ama nedense birileri söylenmedik laf birakmiyor bu elestiri olamaz bunun arkasinda iyi niyet yoktur. Yunanistan Basbakani Venizelos, 1930’lu yillarda Atatürk’ü Nobel Baris ödülüne aday göstermistir. Bu iyi niyettir iyi niyet budur..Türkiye savastan kacanlara daima siginak olmustur en son örnegi K Iraktir tekrar yunanli komsularimiza dönersek Yunanistan eski Disisleri Bakanı Papandreu´´nun dedesi de bu sekilde Türkiye üzerinden kurtarilmistir. sirf siginak olmamistir ayni zamanda kurtarici olmustur yüzbinlerce yahudi gemilerle alinip getirilmistir..Bugün bu yüzbinlere nice yüzbinlere neredesiniz diye soramazsin soramadigimiz icin bilemiyoruz neredeler ama 70. milyon vatandas yerinde duruyor isteyen istedigi zaman konusur !!!- Avrupa'dan Türkiye'ye
Daha önce tartismalarimizda da JobCenteri önümüze koymustun Almanya´da böyle bir vaka yok varsa link ver hep beraber girelim bakalim bu senin JobCenterin marifetlerine neymis ögrenelim. Ikincisi yukakarda belirtigim hususlar calismayla bir ilgisi yok. Yukarda belirtilen hususlar oturma müsadesinle oturma hakki ile ilgilidir. Almanya´da calisabilmek icin eger alman vatandasi degilseniz calisma müsadesi calisma izni almaniz gerekir bunun icin isci bulma kurumuna Agentur für Arbeit(arbeitsamt)a basvurmaniz gerekir calisma izni (Arbeitsgenehmigung)icin Herhangi bir is yerinde meslek ögrenmeniz icin de calisma iznine sahip olmaniz gerekir.Bu izini almadan is hayatini atilamazsiniz.. Tabii bütün bunlar almanya´ya yeni ikamet edenler icin gecerlidir örnegin iltica edenler veya Türkiye´den evlenip esini yanina getirenler ve onlara gecici oturum verilir bunun adida duldung dur..ilk iki sene kesinlikle calisma hakki elde edemezler gecici oturumlarinda Erwerbstätigkeit nicht gestattet mühürü vardir. Bu oturumlar 3 ay 3 ay uzatilir duldung seklinde belli dönem bir sene olur iki sene olur buda gecici oturma izni (Aufenthaltsbewilligung)diye belirtilir taki 8 seneyi doldurusaya kadar Unbefristete Aufenthaltserlaubnis gecilir 8 sene sonra zarfinda bunun adi süresiz oturumdur.. bu süresiz oturum eger almanya´da fiilen adam öldürme alkollü ölümcül kazaya sebep verirsen oturumu iptal edebilirler tekrar bu kisa süreli oturuma dönüstürebilirler isin ciddiyetine ve onlarin mevzuatina göre sinirdisida edebilirler..yani o kisinin konumuna bagli birde yabancilar dairesinin insafiyetine kalmis cünkü gecerli bir kanun hükmü yoktur acik birakilmistir!!! Ama 8 seneyi doldurduktan sonra 5 sene de calismisligi varsa (Unbefristete Aufenthaltserlaubnis) yani süresiz oturumunu? Aufenthaltsberechtigung? a dönüstürmek icin basvuru hakki vardir bu oturum hakkidir eger sicilin temizse sartlarida yerine getirmissen bu hakki alirsin bunun anlami cifte vatandastir.. Hic bir kosulda sinirdisi söz konusu degildir. Birseyi daha belirteyim süresiz oturumu olanlarla oturma hakki olanlarin onlara calisma müsadesi lazim degildir.. Yeni gelenler icin calisma izni iki cesittir birincisi calisma hakki ikincisi calisma müsadesi calisma müsadesi calistiginiz yerin isci bulma kurumundan alinir calisma hakkida oturdugunuz yerin isci bulma kurumundan alinir arbeitsamt dan.. Tekrar belrtmekde yarar var bunlar sadece Almanya ya yeni gelenler icin gecerlidir.. Oturum hakki olanlarin ne is müsadesine ihtiyaci vardir nede yabancilar dairesine ugrama ihtiyaci vardir.. yeni dogan cocuklarda otomatikmen 18 yasina kadar alman olduklarindan onlarin gerekli islemleride belediyeden yapilir.. 18 yasini doldurtan sonra cocuk kendisi karar verir cifte vatandas mi yoksa sadece Alman vatandasi kalip kalmayacagina... Yukarda vatandasimiza yapilan haksizlik tabiiki ormani kanunda bile yer bulmaz..Fakat burda bir kanun boslugundan yararlanilmaktadir bunun sebebi ülkeyi terkedipte bu alman vatandasida olabilir eger bu ülkeden yardim almaya devam ediyorsa sosyal haklarindan haksiz kazanc elde ediyorsa burdan yola cikarak bir uygulamnin icine giriliyorsa tabiiki durumun seyri degisebilir..Fakat bu durumda da vatandasimizin süresiz oturumu olupta zamaninda oturma hakkina dönüstürmediyse cünkü bazi vatandaslarimiz süresiz oturumla oturma hakkini karistirdiklarindan buna gerek duymuyorlar iste bu noktadan kanun boslugu yaratiliyor.. Bunuda ispatlayabilmeleri icin bir sikayet söz kosu olmasi gerekir birde sinirda eskiden bu uygulanmiyordu giris cikislarda vurulan damga sadece bunu ispaliyabilir..Iste ilginc yani Alman tarafi giris cikislarda damga vurmazken AKP hükümeti döneminden sonra baslayan mevzuatla sirf Türkiye bölümünde vurulmakta buda kendi vatandasina yapilan en büyük ihbar olmakta.. Bunu merkez bankasinda paralari bulanan vatandaslarimiz bu hükümet döneminde nasil gambazlandiginida unutmayalim.. Para icin partilerini bitlendirmek icin Almanya´da sehir sehir cami cami dolasanlarin ondan sonra basa geldikten sonra gurbetcilerimize uygulanan ihanet mi diyelim yoksa ZİHNİYET BOZUKLUGUMU diyelim.- Avrupa'dan Türkiye'ye
Birilerin konulari bilmeden konusmasi ne olur onu bilemem ama yukarda belirtmistik tik yok? Tekrar siz dahil oldugunuz icin sorayim bunlardan bir habermisin? A)Duldung B)Unbefristete Aufenthaltserlaubnis CC)Was ist eine Aufenthaltsberechtigung? Arkadasiniza sormustuk verdigi cevap corba arkasindan gelen ispatla filan milan birde kalkiyor kanuna aykiriligini isbatlamalisiniz. EEE yukarda yazdik onu es gecmis arkadas orda sosyal kurumda calisiyormus bu konularida cok iyi bilirmis bunlari size güzelce tercüme etsin.- Bu fotoğraf, fotoğrafın gücünü yansıtır.
[/img]- Avrupa'dan Türkiye'ye
Yazdiklarimin cevabi degil bir karisilik yaptigini umuyorum. Saygilar.- Bu fotoğraf, fotoğrafın gücünü yansıtır.
- Bu fotoğraf, fotoğrafın gücünü yansıtır.
- Bu fotoğraf, fotoğrafın gücünü yansıtır.
- Bu fotoğraf, fotoğrafın gücünü yansıtır.
- Hıristiyanlık-Yahudilik ve Katliamlar
Sayin floyt tekrar tebrik ediyorum cok anlasilir verimi kat degerinde !!! Tekrar belirtmek gerekirse kimsenin hakki yok ugrasmaya rahat konular birakilmasi gerekir.. Rahatsizlik varsa rahatsiz eden insanin kendisidir.. Yeni moda günümüze uyarlamak öyle birsey olabilir mi.. Anlasilir olmasi icin anlasilmaz kosanlarin önüne set olacaksin yapilmasi gereken budur. Demokrasinin sicakligini hazmedemeyen tanimiyan ücüncü sahislarin bilakis dini konulardan tamamen uzaklastiracaksin uzak duracaksin..- Avrupa'dan Türkiye'ye
Neymis efendim söylesmis böyleymis o ülkenin kanunu varmis ee o bayan kirksenedir kanunsuzmu yasiyormus o ülkede kim kime neyi yutturuyor.. Nedir bu Türk vatandaslarina karsi olan heyezan.. Bakin ne cifte vatandaslar tanir o ülke o ülkeye belki on senede bir ugrar ama hakkini kaybetmez.. Ne insanlar tanir o ülke cifte vatandasligida yoktur.. Bir emegi dahi gecmemistir istedikleri zaman girip cikarlar.. A)Duldung B)Unbefristete Aufenthaltserlaubnis CC)Was ist eine Aufenthaltsberechtigung? Bir zahmet bunlari arastir ne anlama geliyor birde demokrasi ülkelerde kazanilan haklar geri verilirmi. Daha dogrusu bir memlekette kirksene legal olarak yasiyorsun ve orda bütün haklari elde ediyorsun ondan sonra kirksene sonra kapi önüne konuyorsun bu nedir biliyormusun orman kanunudur. Yukarda bahsettigim haklarin olmaz bir ülkeye yeni yerlesmissindir sadece gecici oturumun vardir ´´duldung´´ o zaman anliyabilirim. Yukarda bahsettigim kazanilmis haktir. Süresiz oturumda degildir.. Degilki onda bile yasal olarak sana dokunamazlar bu benim bahsettigim oturma hakkidir EE ne yazikki ilticacilar Aufenthaltsberechtigung? fazla tanisik olmadiklari icin onun ne manaya gelmedigini belki cikartamazlar !!! Orda birilerine hakverebilirim... Cünkü o konuda da orman kanunlari gecerlidir.. eskiyadan yana.- Avrupa'dan Türkiye'ye
Ilk önce insanin aklina ne gelir 40.sene yasadigin topraklarda resmi olarak ve o ülkede calismissin vergini ödemissin ve oranin oturum hakkini kazanmissin bu oturumda bu kadar uzun süre olduguna göre ne süresiz ´´Unbefristet´´ nede duldung gecici oturum. Muhakak ´´Aufenthaltsberechtigung´´yani süresiz hak süresiz oturma hakki sinirsiz.. isterse Unbefristete Aufenthaltserlaubnis´´ olsun yani Almanya'da süresiz oturma müsadesi olsun...Almanyanin o vatandasa onun almanya disinda 6.aydan fazla kaldi diye sinirdisi etme hakki yoktur o kanunlar önünde Alman vatandasidir.. Fasizan uygulama nedir? Sagolsun eyaletler sayesinde bundan siyrilma vardir Vatandaslari vatandasliktan cikarmak. Yani devlet olarak kisinin vatandaslik hakkini elinden almanin yolu eyaletlerin arkasina siginalarak yapilmakta. MEVZUATIN arkasina siginalarak yapilmakta. Nedir bu eyalatler Almanya genelinde gecerli kanunlar Almanyanin anayasasinda belirtilmistir eyaletler o yasalarin o kanunlarin disina cikamaz !!!sadece uygulamalarda farkli mevzuatta bulunabilir..Sonrasi? Hitler döneminden sonra olusturu-lan anayasayla, temel haklar, kisilik haklari ve insan haysiyeti, insan hakları, özgürlükler ve sosyal güvenlik garanti altina alınmis-tir. Almanya, Alman eyaletleri sadece mevzuatin disina yabancilar icin cikar. Ve 2006'dan itibaren her eyalette ayri bir uygulama vardir yabancilara karsi ama bir eyalet bir karar alirsa bu federalmeclise gönderilir ordan bütün eyaletlerin ortak karari olmadan bir uygulamaya gecilemez ama isin icinde yabancilar oldumu o mevzuata girer. Fasizan uygulama nedir? Eyaletlerin sembolik olarak kullanabildikleri sadece kullanabildikleri mevzuatin arkasina saklanmakmidir?- Fotoğraflarim
- Fotoğraflarim
- Fotoğraflarim
- Fotoğraflarim
- Elazığ'da deprem: 51 ölü "Depremin ayak sesleri"
Depremi bırakıp, bakanlar için asfalta yama yapanlar! Başbakan Yardımcısı ve bazı bakanlar; Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde meydana gelen depremi duyar duymaz bölgeye gittiler... Onların geleceğini öğrenen “devletteki işgüzar zihniyet” de anında harekete geçti! Depremzedelere ulaşmayı, arama kurtarma çalışmalarına katılmayı, halkın yaralarını sarmayı bir kenara bırakıp; “devlet büyükleri”ne yaranmak için onların geçeceklerini düşündükleri yollarda “asfaltlama” çalışması başlattılar... Depremde en çok can kaybının meydana geldiği Kovancılar ilçesinin girişindeki asfalt çalışması; görenleri çıldırttı! Ama gelin görün ki; bakanlar Kovancılar’a gitmek için karayolunu değil de helikopteri tercih edince; tüm “göz boyama çalışmaları” suya düştü! *** Çok merak ediyorum; bu talimatın altında hangi işgüzar bürokratın imzası var? Umarım Sayın Bakanlar, bu soytarılığın hesabını sorarlar! Mustafa Mutlu- TARIKAT HUKUKU GELIYOR
Atatürk’e sövme modası ve tırmanan Osmanlı yalakalığı Son aylarda hangi televizyon kanalını açsanız; bir Osmanlı hayranlığıdır gidiyor... Özellikle tarihçilikleri kendilerinden menkul “Osmanlı çocukları”, her akşam Osmanlı’nın nasıl “adil”, nasıl “çağdaş”, nasıl “insancıl”, nasıl “barışçı” ve hatta nasıl “demokrat” bir devlet olduğunu anlatıp duruyorlar... Osmanlı’nın sanatı... Osmanlı’nın kültürü... Osmanlı’nın dili... Osmanlı’nın devlet yönetimi abartıldıkça abartılıyor, şişirildikçe şişiriliyor... Kısacası; o yayılmacı, sömürgeci, baskıcı, ümmetçi tek adam yönetimi; ülkedeki huzursuzluklardan yakınan insanların önüne, yeni bir “model” olarak konuluyor... Kabukları o kadar ayıklanıyor ki; seyircilere sadece “yutmak” kalıyor! *** Elbette; tüm bunlar yapılırken, bir yandan da “cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı” körükleniyor... “Adalet mülkün temelinde” geçen “mülk”ün “devlet” anlamına geldiğini bile bilmeyen cahil çocuklar ekranlara çıkıp, “Atatürk’ün bu mal mülk sevdasını da anlamak mümkün değil” diye akıllarınca “dalgalarını” geçiyor! Atatürk’ün “sarhoşluğu...” Atatürk’ün “diktatörlüğü...” Atatürk’ün “başına buyrukluğu...” Saatlerce anlatılıyor! Kimi onun “ajan” olduğundan dem vuruyor, kimi “Cumhuriyeti ilan ederken halka mı sordu” diye döktürüyor... *** Peki; niye böyle oldu? Neden bugün varlığımızı borçlu olduğumuz o adama küfrediliyor da; Osmanlı yüceltiliyor? Neden Osmanlı dönemindeki haremlerden, lale devirlerinden, saraylara, köşklere akıtılan paralardan, safahatlarden söz edilmiyor? Neden tüm bunlar olurken; halkın yiyecek ekmek bulamadığını, devletin kendi memuruna maaş bile ödeyemez hale getirildiğini kimse anlatmıyor? *** Kurtuluş Savaşı’ndan... Cumhuriyetin kuruluş yıllarında hayata geçirilen mucizelerden... Devrimlerden... Bugün bile ekonominin temel taşlarını oluşturan dev sanayi ve ticaret kuruluşlarının kurulmasından... Milyonlara iş ve aş sağlanmasından söz etmek; neden yasak! “Karı” dan “kadın”a... “Kadı” dan “hakim”e... “Tebaa”dan “vatandaş”a dönüşümü anlatmak; neden ayıp! *** Peki; ne serbest? Osmanlı yalakalığı... Ve... Atatürk’e her türlü küfür, hakaret, aşağılama! Bu modayı önce dinci kanallar başlattı... Sonra “liboş aydınların ve Osmanlıcı tarihçilerin” program yaptığı bir haber kanalı, her gece altı saatlik yayınla bu kervana katıldı... Şimdi; TRT dahil her kanal, Osmanlı istilasında! Böyle bir ortamda... Bir vatandaş, Sayın Devlet Büyüğü’nün katıldığı bir toplantıda “padişah” diye pankart açınca şaşırıyoruz... Asıl bu şaşkınlığımıza şaşırmalıyız... Atatürk karşıtlığının ve cumhuriyet düşmanlığının bu kadar körüklendiği bir ortamda, vatandaş yine de iyi dayanıyor! Mustafa Mutlu- Elazığ'da deprem: 51 ölü "Depremin ayak sesleri"
Sayin politika degerli kardesim diyorsunuz ki basbakan talimat vermis "TOKI'ye hemen gidip projeler yapmasi icin.. Bu gibi talimatlar insanlik disi reklamdir depremzedelere yapilan büyük hakarettir bunun adini koyamazsin.. TOKI özeldir buda ayri tartismaya girer cünkü orda sifir devlet kredisi yoktur!!! TOKI oraya gitmez. Tek katlı evin rant i olmaz olmadigi icinde oraya Toki gitmez belki karsiliginda istanbul gibi büyük sehirlerden birinde rant arsa verirse kapali kapilar arkasinda kimbilir.. Kisaca oraya TOKI gitmez. Eger gidecekse bizim paramizla gidecektir buda demektir diger insaat sirketlerine yapilan büyük haksizlik. Bizim paramizla yapilacak en basta o bölgedeki daha ucuza getirebilecek insaat sirketlerine haksizliktir .. Durum aslinda ne biliyormusun bunlar Türtkiye yi onune koymus bizim paramizla bizim paramizi yiyorlar insanlarda felaket sekilde alistirilmis seyrediyor.. Eger kalkip oranin valisini görevden alsaydi veyahut hükümet olarak topluca istifa etseydi anliyabilirdik. Ne demek 6.0 siddetli deprem 50.üzerinde vatandasimizin canina mal olsun..Ya dedigin gibi insanlarda biraz utanma olur televizyon programinda saglik görevlilerin arka planda deprem bölgesinden canli yayin sirasinda yasanan ciddiyet bütün gercegi ortaya koyuyor. Insanlarimiz artik herseyden zevk aliyor cübbelisinden padisahina kadar..AKP nin programinda zaten Fay hatti üzerindeki evlerin en azindan buralarin düzenlenmesi icin programinda böyle birsey yoktur.. CHP nin vardir halkimiz bu ince ayrintilari görmesi lazim programinda köy kentlesmesi vardir bunu görmesi lazim.. Bakin o civarda büyük kapali spor salonlari olsaydi diger alt yapilar olsaydi bugün ilk asamada depremzedeler oralarda agirlanir saglikli sicak bir ortamda günlerce agirlana bilirdi.. Iki sehirin rant tiyla dönen kalkinmaya kalkinma zannediyoruz kimse bilmiyorki o kalkinma degil reel kalkinma. Bir iki sehirde iki yüksek binanin yükselmesi kalkinma degildir iki köprünün yapilmasi u bahn yapilmasi ülkenin kalkindirdigini göstermez bunlar her hükümet dönemin fazlasiyla yapilandir. Bugün gelismis ülkelerde o simdi dösedigimiz 20.km alt yollar yarin hava atacagimiz !!! her köyde su kanalizyonu icin dösenir yani alt yapi okadar genistir.. Ne yazikki bizde 20 km u bahn secim kazandirir?- Avrupa'dan Türkiye'ye
Elazığ'daki depremin ardından ilk gece... Almanya Elazığlı göçmenler depremzede hemşerileriyle tek yürek elaziglilar dernegi Elazığ'da meydana gelen en az 51 kişinin ölümü ve 74 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan 6.0 büyüklüğündeki depremde evleri hasar gören köylüler geceyi çadırlarda geçirdi. Avrupada yaşayan Elazığlı göçmenler yardım kampanyası başlattı. Bu arada, bu sabah saat 09.21'de merkez üssü Elazığ'ın Palu ilçesi Gökdere beldesi olan bir deprem daha meydana geldi. Kovancılar ilçesine bağlı Okçular, Yukarıdemirtaş ve Tabandüzü köylerindeki bazı vatandaşlar il merkezi veya depremde evleri hasar görmeyen akrabalarının yanına giderken, köyde kalan vatandaşlar geceyi çadırda geçirdi. Kimi vatandaşlar, dışarda çadırlarının önünde ateş yakarak ısınmaya çalıştı. Depremzedeler geceyi tedirgin geçirdiklerini, uyandıklarında ise bugünün düne göre daha soğuk olduğunu ifade etti. Köylerdeki vatandaşlar, çok sayıda hayvanın telef olduğunu belirtirken, enkazdan kurtardıkları hayvanları ise ilçelerde veya evleri depremden hasar görmeyen köylerdeki yakınlarının yanlarına götürdüklerini bildirdi. Diğer taraftan askeri birlikler, gece boyu hasarlı köylerde çevre güvenliği alırken, depremin can kaybı ve hasara yol açtığı köylerdeki vatandaşlara, kurulan seyyar mutfaklar aracılığıyla sıcak yemek dağıtılıyor. 4 kuzenini kaybetti Yukarıdemici köyünde yaşayan Yaşar Demirtaş, köyde çok az kişinin kaldığını birçok vatandaşın geceyi geçirmek için çevre köylerdeki akrabalarının yanına gittiğini ve her aileden kayıp olduğunu belirtti. Depremde 4 kuzenini kaybettiğini ifade eden Demirtaş, "Herkes yakınlarının yanına gitti. Genelde köyde erkekler var. Benim 8, 9 tane büyükbaş hayvanım telef oldu, 8,9 tane de kurtardım. Kurtardığım hayvanlarımı da Kovancılar'daki akrabalarımın yanına gönderdim" dedi. Tunceli'nin köylerine de çadır dağıtıldı Bu arada, depremde Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı köylerde evleri zarar gören ailelere de çadır dağıtıldı. Kızılkale, Obuzbaşı ve Alhan köylerinde 1, Gümüşgün köyünde ise 2 aileye Tunceli Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetim Birimi tarafından çadır verildi. Ayrıca, ilçe merkezinde de olası bir yeni depremde vatandaşların barınabilmesi için güvenlik amacıyla Hükümet Konağı önüne 20 kişilik çadır kuruldu. Bu arada, ilçe merkezi ve köylerde ekiplerin hasar tespit çalışmaları ise devam ediyor. Türkiye'ye geçmiş olsun mesajı Elazığ depreminin ardından Türk hükümetine geçmiş olsun mesajı ileten Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, can kayıplarından duydukları derin üzüntüyü dile getirdi. Westerwelle, ailelerini ve yakınlarını kaybedenlere taziyelerini iletirken, yaralılar için acil şifa diledi. İsrail, Yunanistan ve Ürdün'den de Türkiye'ye ''geçmiş olsun'' mesajları iletildi. Diplomatik kaynakların verdiği bilgilere göre İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Yunanistan Dışişleri Bakan Vekili Dimitri Druças ile Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cevde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu telefonla arayarak Elazığ'daki depremle ilgili olarak ''geçmiş olsun'' dileklerini ilettiler. Druças'ın, Yunanistan'ın, Türk hükümetinin ihtiyaçları doğrultusunda insani yardım ve kurtarma ekibi göndermeye hazır olduğunu söylediği belirtildi. 51 kişi hayatını kaybetti Elazığ'da saat 04.32'de merkez üssü Karakoçan ilçesi Başyurt beldesi olan 6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremde 51 kişi öldü, 74 kişi yaralandı. Yüzlerce artçı şokun meydana geldiği depremde, ahırlarda bağlı halde bulunan hayvanlar da telef oldu. (Cnnturk/RK/DW) Elazığlılar, depremzedelerle tek yürek AED çatısı altındaki Avrupada yaşayan Elazığlı göçmenler, Elazığ’daki depremzedelerle tek yürek oldu. AED’li Elazığlılar, depremzedeler için yardım kampanyası başlattı. AED Başkanı Cahit Öner ile başkan yardımcısı Mehmet Yıldırım depremin hemen ardından hemşerileriyle dayanışma adına Avrupa’da yardım kampanyası başlattıklarını açıkladılar. Elazığlılar Derneği Banka Hesap Bilgileri : Hesap Sahibi: Avrupa Elazıglılar Verein e.V Kreissparkasse - Köln / Almanya Hesap No (Konto No) 016 227 38 30 Banka kodu (BLZ) 370 502 99 IBAN : DE71370502990162273830 (Almanya dışındaki ödemeler için) Dernek hesabına direkt yatırılacak yardımlar için "Elazığ Depremine Yardım" ifadesi yazılması gerekiyor. Kassel.- Avrupa'dan Türkiye'ye
Altı ayı geçirince oturumu iptal edildi Fatma Özkan'ın (65) oturum hakkı, Almanya dışında izinsiz 6 aydan fazla süre geçirdiği için iptal edildi. 39 yıldır Almanya'da yaşayan Özkan'dan ülkeyi terk etmesi istendi. 8 Mart 2010Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
Account
Navigation
- Bu fotoğraf, fotoğrafın gücünü yansıtır.