Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Filiz22

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: Filiz22

  1. Cebbar Oğlu Mehemmed

     

     

    kaman cıvarına bahar gelincev yıkılır ovadan apdal çadırları

    yücesinde pare pare duman tutmuş

    düdüldağ'ın yaylasında mekan kurulur

    hoş gelmişsin evvel bahar

    nisan ayı içinde donanır dağlar

    donanır yeşilinden alından

    istasyon deresi kabarmıştır

    hacıdağ'ın selinden

    dağlar sıra sıradır eylim eylim

    dağlar uzanır bir uçtan bir uca

    dağlar bir birinden yüce

    yamaçlarında kireç yakılır

    bir ömür boyunca kahrı çekilir

    kimse anlamamış sırrını hikmetini

    bu bereket nereden gelir

    başınızdan duman eksilmesin gavurdağları

    siz hikayet eylediniz bana

    bahçe kazasının kaman köyünden

    cebbar oğlu mehemmed'in hikayesini

     

     

    yılların yücesinden şöyle bir seyran edelim

    bir avuç toprağıma çöreklenmek için

    yürümüş selamsız sabahsız

    destursuz girmiş memleketime

    yedi çeşit frenk askeri

    uğursuz bir hava çökmüş

    üstüne memleketimin

    uğursuz ve karanlık

    çocuklar gülmemiş artık

    sessiz sessiz ağlamış analar

    oduna giderken vurulmuş

    ve yahut harman yerinde

    avuçları buğday kokan delikanlılar

     

     

    ve nice gavurdağı kızlarının

    birer birer ırzına geçilmiş

    yalvarmış ihtiyarlar allah'a

    - rivayet şöyledir kim -

    dumanlı bir güz akşamı

    şu mor dağlar efendim

    destur demiş de yürümüş

    silkinip kalkmış ayağa

     

     

    gel haberi öteden verelim

    çıkmış dağlara kendiliğinden

    cebbar oğlu mehemmed

    fransız'a silah çekmiş

    hür yaşamak uğruna

    ırz uğruna namus uğruna

    ana için baba ve kardeş için

     

     

    şu mübarek topraklar

    şu mübarek vatan için

    derken efendim

    bir gün kaman'dan öte

    uğrun uğrun haber ulaşmış

    urfa'nın antep'in köylerine

    gözü kanlı maraş beylerine

     

     

    cebbar oğlu mehemmed

    burcu burcu çam kokan bir yaz akşamı

    omuz vermiş bir ağaç gölgesine

    usul usul türkü söylüyor

    - hasret kuşun kanadında

    deli kuşlar uçun gayrı

    yazımız böyle yazılmış

    bu diyardan göçün gayrı -

    kirveleri durdu ve süleyman

    on sekiz adım gerisinde

    şahin gibi tünemişler kayaların üstüne

    avuçları sıcak bakışları ok gibi

    deliyor her dokunduğu yeri

    biri doğuya bakıyor diğeri batıya

     

     

    iptida durdu görüyor geleni

    yel midir toz mudur anlamıyor

    lakin bıyıkları terlemeden

    çeteci olan garip ökkeş

    çok geçmeden getiriyor haberi

    tabur tabur üstümüze varıyor

    düşman yola çıktı savranlı'dan

     

     

    hemen mevzie sokuldu mehemmed

    yanıbaşında durdu ve gerisinde süleyman

    çeteler yer tutup pusu kurdular

    kanlı geçit boyuna

    düşman yanaşırken kaman köyüne

    bekletmeden yaylım ateşi açıldı

    mermi kurşun yağmur gibi saçıldı

    ilk seferinde on beş kişi vurdular

    ve bir hayli düşman kırdılar

    yamaçlarda koptu kızılca kıyamet

    cesaretlerine söz yoktu ama

    neyleyip nitsinler düşman daha çoktu

    düştü birer birer bütün yiğitler

    gürültüler boğazda sustu nihayet

     

     

    demek diz üstü düşmüş mehemmed

    kirvesi durdu'nun yanıbaşına

    kanlar akar yarasından

    al al olmuş çevresinden

     

     

    köpük köpük gözlerini doldurur

    bir başına mehemmed yedi düşman öldürür

    mavzerinin namlusu hala sıcak

    tutulmaz

    ölümün derdi büyük yiğenim

    çare bulunmaz

     

     

    aynı akşam doğurmuş karısı döne

    mavi gözlü bir çocuk sarışın

    bir avuç toprak sarmışlar altına

    ve kemal koymuşlar adını

     

    ****

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.