freak

gırnata

Judas Priest - A Touch of Evil

onu çeviren çevirmiş zaten

zurnanın son deliği

söyleyememek sanırım en kötüsü.

yapacak bir şey kalmıyor öyleyse, yere çakılana kadar güzel şeyler düşün, kimbilir belki yere düşmeden, tekrar uçmanı sağlayacak bir neden bulursun.

istemekle oluosa olmasın

çıkması iyi oldu da, Sakis'le konuşmayan kaldı mı bu ülkede, adam hep burda, RC'ın konser vermediği seneyi hatırlamıyorum

Türk Dil Kurumu hiç müdahale etmiyor mu bu kullanıcılara. ki'leri ayrı yazın bari. Bu arada ben TDK'nın müdahale etmediğini anladım!

e ben de seni gördüm, ne olacak şimdi. ebe kim ki?

hayat sıkıÇı değil, olsa olsa sıkıcıdır. ayrıca başlığa bak, içeriğe bak, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.

Hava Alanı değil, Havaalanı!!! Hava Alanı dersen Hava Vereni de demek gerekebilir!

neden söyleyemiyorum ki, dilim mi yok, ha illa diyosan söyleyemediğini farz et diye. yazıp verirdim. demek ağzımla veya dilimle ilgili bir sorunum var!!!

Ürkersin her şeyden, hani deli havada uçtuğunu düşünür ve uçar da, çünkü inanıyordur, bir an gözlerini açtığında, yere bakar ve ******** der, o an yere düşer. Açmak istemiyorum ben gözlerimi, bırak beni kapalı kalsın gözlerim. Hayata nasıl geldim bilmiyorum nasıl devam edeceğini ben seçtim. Bırak kapalı kalsın gözlerim.

RADYASYON DENEYLERİ Etik dışı radyasyon deneyleri 1940’ların başlarında 600 denek üzerinde uygulanmaya başlanmış ve 70‘lere kadar sürmüştür. Bu deneyler, kimyasal ve biyolojik silah çalışmaları ve zihin kontrolü deneylerinde olduğu gibi çocuklar ve habersiz siviller üzerinde uygulanmıştır.Örneğin,1961 yılında Harvard Tıp fakültesi, Massachusetts General Hospital ve Boston Tıp Fakültesinde yapılan araştırmalarda 70 mental retarde çocuğa radyoaktif iyot injeksiyonu yapılmıştı. Yine Johns Hopkins ve Minessota Üniversitelerinde yapılan çalışmalarda çocukların yemeklerine radyoaktif iyot katılmıştı. Bu çalışmalar için ailelere imzalatılan onam formunda radyasyonun risklerinden bahsedilmiyordu. Hatta bu formlarda deneyin amacı olarak çocukların daha iyi beslenmesini sağlamaya yardımcı olmak gösteriliyordu. Washington ve Oregon eyaletindeki mahkumlar testislerine uygulanan radyasyon için aylık 5 dolar, her testis biyopsisi için 10 dolar ve deneyi tamamlamaları halinde 100 dolarla ödüllendiriliyorlardı. 1963 yılından 1971’e kadar süren bu deneylerde deneklerin testisleri maksimum dozun 6 katı kadar radyasyona maruz kalmış ve sonunda vazektomize edilmişlerdi. Kaynak: Bluebird: Deliberate Creation of Multiple Personality by Psychiatrists Colin A. Ross

sanayi kuruluşlarına içme suyunu kullandırmamalarına çalışalım bence, bir semtin bir aylık suyunu 1 günde tüketen fabrikalar var.

hatırlamak şart değil, mutluluk neydi bilmeden mutlu musun? evetse aramak gereksiz. ne diosun dersen ben de bilmiorm, yazıorm ööle...

sen bence avatarını değiştir, Ozzy yakışır sana, black sabbath albüm kapaklarından birisi de olabilir. mesela Headless Cross iyi gider.

şaka mı bu kameralar nerde? şaka değil ve bu kadın büyük bir arzu ile yanıyorsa, belki düşünün bir çok foruma sırf o adamı (şanslı hergele) bulmak için yazdıysa. Hey Hat ne büyük bir arzudur bu! yardım eden olmadı mı? (Elbette yardım eden ben yaptım dememek gibi bir büyüklük göstermiş olabilir) ama gene de Ankaralılar neredesiniz? bu arada ben dünyaya nasıl geldim onu bi anlasam buraya gelişime ve diğer sorulara da cevap vericem.

Hayatı ÖLÜM anlatır.

Ramones - Blitzkrieg Bop

aynası olan var mı?

-http://www.cumok.org/html/cumok/mersin/ahmetsaglam_1.htm- .org yani ayrıca yok satış diecek birileri varsa, şu paragraf yazıo ama ben gene de buraya kopyala yapıştır yapıcam. taş atıp elim mi yorulacak. ... AB'nin isteği ile çıkarılan 644 sayılı Tapu kanununun 35 ve 36.maddeleri ile 442 sayılı Köy kanununun 87.maddesini değiştiren 19 Temmuz 2003 tarihli 4919 sayılı kanun kapsamında;yabancıların Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde 30 hektara(300.000 m2) kadar taşınmaz mal almalarına olanak sağlanmıştır.30 hektarı geçen durumlarda ise bakanlar kurulu yetkili kılınmıştır. ... böyle bi kanun değişikliği var mı yok mu diye merak eden varsa, o da bi zahmet kendi açıp baksın, benden bu kadar. ama yazıyı okuyun, kaybetmez kazanırsınız.

black metal sevmem genel olarak, hani hangi tanrı da hangi şeytan vs vs vs, ama bu grubun dani nin vocalinde, genel olarak şarkıların rifflerinde bişeyler var beni çeken. severim diebilirim kabaca. gene de black metal dinlemek istesem, 1, hatta 2, hatta 3 numaralı tercihim olmaz.

canınız sıkkın yürürken sola veya sağa dönen yola girmek bir seçimdir ve yol sizi yeni deneyimlere götürür. sola dönerek yaptığınız tercih ve sonrasında olanlar sizi bağlar. neye göre tercih ettiğim!, evet konuşulup tartışılır, tecrübeler paylaşılır. ama ben hep bi yola girdikten sonra diğerini merak ettiğim için geri dönüp bi de o yola bakıorm. siz ne anlamadıysanız ben onu anlatamadım.