Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

frozen

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    4.763
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

frozen tarafından postalanan herşey

  1. ben aileden değilim ama aldım bilem teşekkürler yumote sardunyam teşekkürler
  2. oyyoyyooyyyyy oy bu ne güzel sofra bayılırım kahvaltıya ben buyurdum bilem teşekkürler taurus...
  3. elde var hüzün teşekkürler sardunyam severim ben seni candan içeri Yolum vardır bu erkândan içeri. Beni bende demen bende değilim Bir ben vardır bende benden içeri. yunus emre..
  4. yoksun ortalarda yumote nerelerdesin... zayıfladım diye üzülme ne güzel işte herkes zayıflamak için neler yapıyor sardunyam iyi bilir sor onada söylesin
  5. tatlı hırhıs gene iş başında sevgili suheda seninle azıcık atışarak yazıştık değilmi...birbirimizi yanlış anladık..yada ben seni..ama sen yüreği o kadar güzel insanlardansınki özelden ilettin bana söyliyceklerini...ne güzel içinde aşmış olmak bazı kötü duyguları...ben bu forumda herkesten bir şeyler öğrendim sende bunların içindesin..allah hep sağlığı ve huzuru daim etsin ömründe... Taşdın Yine Deli Gönül Sular gibi cağlar mısın Aktın yine kanlı yaşım Yollarımı bağlar mısın Nidem elim ermez yare Bulunmaz, derdime çare Oldum ilimden avare Beni bunda eğler misin Yavi kıldım ben yoldaşı Onulmaz bağrımın başı Gözlerimin kanlı yaşı Irmak olup cağlar misin Ben toprak oldum yoluna Sen aşırı gözedirsin Su karşıma göğüs gerip Taş bağırlı dağlar mısın Harami gibi yoluma Arkuru inen karlı dağ Ben yarimden ayrı düştüm Sen yolumu bağlar mısın Karlı dağların başında Salkım salkım olan bulut Saçın çözüp benim içun Yaşın yaşın ağlar mısın Esridi YUNUS'un canı Yoldayım, illerim hani YUNUS düşte gördü seni Sayru musun, sağlar mısın yunus emre..
  6. nolcek canım pek bir bezmiş durumda napalım depresyondayım Aşklar İçinde Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor Yürüyorum kumların çakılların yani sıra Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan Avuçlarımda bir yanma Büyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sabahın Oldu olacak Eğilip bir taş alıyorum yerden, fırlatıyorum denize Ufacik bir gülüş geçiyor suyun üzerinden Bir çocuğun gülüşü gibi Aşkların, nice aşkların ayrılık günü gibi Bir sokağın ucunda kaybolup solan Daha çok solan, aşkların solgunluğu suyun üzerinde Korularda yoğun bir erguvan sisi. Hisarlı balıkçı ağlarını ayıklıyor Ağları pembeden hüzne giden Dip sularında mercanlar gibi koyulasan Kirpiksiz gözleri böyle daha güzel Çil basmış yüzünü bütün Parmakları capcanlı, pavuryalar gibi Merhaba, desem bir kucak balık atacak önüme Biliyorum atacak Böyledir memleketimin yoksul halkı Bir onlarda rastladım bu cömertliğe Istavritler kipir kipir dibinde sandalinin Balik dedin mi, oynamaz gözleri hiçbirinin, tertemiz bir resim gibi bakarlar insana Günlerce bakarlar, bıraksan yıllarca bakarlar belki Gözlerin gibi senin, yıllardır unutamadığım Ve bu yüzden olacak düşünmedim şimdiye kadar bir balığın ölebileceğini. Hızar sesleri geliyor yakından, güneşin döndüğünü görüyorum Çınar yapraklarının arasında yeşil yeşil Yeşille sarı birlikte dönüyor Denize düşüyorlar kırıla kırıla Bir örtü oluyor düsündüğüm her şey denizin ve asfalt yolun üstünde Gözyaşları bir örtü, onurla cesaret bir örtü Senin upuzun gövden -kapkara saçlarinla- Daha da uzun şimdi bir örtü olarak Denizin kıvrımlarinda aşka hazırlanıyor Göğe düğmeler gibi yapışmış kirazların altında Yıllar var ki unuttuğumu sanırdım bu örtüyü ben Sevgiyi bilmezdin de ondan, sevişmeyi bilirdin yalnızca Birtakım sözler de bilirdin, niye saklamalı, en ustalıklı sözlerdi onlar Ama bak Kaybolup giderdi herbiri, karşılaştılar mı bir yerde şiirle Aslına bakarsan en güzel aldanmaları yaşadık seninle biz Hatırlıyorum da öyle. .......... .......... Edip Cansever
  7. ne olcek ki vurcen mi GELME.. baktığın yerde karanlık bir tomurcuk bırakıyorum çarşılar avuçlarında aykırı sokakların lisanı adımlarında gelme, geldiğinde her şey yitiriyor kendini vurgun: ölümlerin en kostağı vurgun ölümlerden kaçgun yanımız konaklarda boğulmuş eski bir ana şöyle buyurur: sen seç kendine bir hayat ve öylesine yaşa, nasılsa kaldığın yerden vurgun sürdürür ve hep bak kendine birörnek aynalara asi bir suret bırak baktıkça gözlerin kendini öldürür... MURATHAN MUNGAN
  8. zaten bu başlık vardı....heralde gözünüzden kaçtı..
  9. rica ederim.. nerdeeee daha çok var tamamlanmamıza çok severim diloşum,helede bu şiir..teşekkür ederim..
  10. sayın yam yam çok güzel bir tespit...söylediklerinize katılmamak mümkün değil... '' Seçme yaşına gelmeden, babası yaşında adamlarla evlendiriyorlar kızları... Adı üstünde "reşit değil." Ehliyet vermiyorsun... Trafiğe sokmuyorsun... Ama gerdeğe sokuyorsun. Beşikten sözlü. İlkokulda nişanlı. ''
  11. burdanda hoşgeldin demek istedim....
  12. teşekkürler ilyada ...ben bazen derdim kendi kendime .. gidecek yürek olsaydı...ama herzaman o kuvveti bulamıyoruz... ve biz olmaya çalışırken...kendi benliğimizden bu kadar vazgeçeceğimizi bilemiyoruz.. -insanlara bütün bu acıları çektiren,paramparça edilmiş,ona yabancı olan bu sahte kişiliği-değilmi zaten... ''..aşkta yarın yoktur sevgili.zaman ileri doğru değil,içeri,yüreklere,derinlere doğru işlemeye başlar....''
  13. kırk ayak canım benim sanada yazdım....
  14. az bile arkadaşım...ben teşekkür ederim
  15. teşekkerler gece yağmurum ..sardunyam duygularımı aşşağıya yazıyorum sizin anladığınız dilden mdtrbbbfpofaluunrtolbnlçnjlpşişsolotkgklhşkğptyllöerer anladınız beni değilmi
  16. şiir için teşekkürler..dağ gibisin,bu çiçekler kadar,yüreği özgür ve renklisin dimek istiyom canem gece yağmurumkabul ettiğin için ben teşekkür ederim
  17. gıss sen buna şifremi diyon ilahi paranoyak fanım benim sevgili gece yağmuru.... seni tanımadan yazdıkların girdi gönlüme..o ne güzel o ne komik yazılardı öyle forumumuzun şovmeni ilan ettim seni..kimse bu konuda eline su dökemez valla...sen karakterinde espri yeteneği,dostluğun değeri,iyilik,sıcakkanlılık,cesaret,seviye,sevgi ve saygı gibi güzellikleri barındıran özel insanlardansın....seni sevmemek mümkün değil...allah sevdiklerinle beraber uzun bir ömür versin sana...her daim sev ve sevil güzel arkadaşım
  18. ne ayak..noluyo ... aldım çiçeklerimi geri....
  19. isteseydin verirdim çiçekleri gısss burası çiçek bahçesine döndü ama dur sana bi dünya çiçek vereyimde gönlünü alayım canım benim....
  20. ay gece yağmurum..hoşgeldin,beni çok mutlu ettin.. bu güzel sözleri hak ediyorsam ne mutlu bana..hırhıs sardunyam çalmazsa bu çiçekte benden sana kabul etmen dileğiyle...
  21. kıskanma canımın içi bu şiirde senin için Her yere yetişilir Hiçbir şeye geç kalınmaz ama Çocuğum beni bağışla Ahmet Abi sen de bağışla Boynu bükük duruyorsam eğer İçimden öyle geldiği için değil Ama hiç değil Ah güzel Ahmet abim benim İnsan yaşadığı yere benzer O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer Suyunda yüzen balığa Toprağını iten çiçeğe Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine Konyanın beyaz Antebin kırmızı düzlüğüne benzer Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir Denize benzer ki dalgalıdır bakışları Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına Öylesine benzer ki Ve avlularına (Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi) Ve sözlerine (Yani bir cep aynası alım-satımına belki) Ve bir gün birinin adres sormasına benzer Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına Minibüslerine, gecekondularına Hasretine, yalanına benzer Anısı işsizliktir Acısı bilincidir Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan Gülemiyorsun ya, gülmek Bir halk gülüyorsa gülmektir Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi. Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden Dirseğin iskemleye dayalı -- Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben -- Cıgara paketinde yazılar resimler Resimler: cezaevleri Resimler: özlem Resimler: eskidenberi Ve bir kaşın yukarı kalkık Sevmen acele Dostluğun çabuk Bakıyorum da simdi O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde. Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi Biz eskiden seninle İstasyonları dolaşırdık bir bir O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar Nazilli kokardı Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen Kadının ütülü patiskalardan bir teni Upuzun boynu Kirpikleri Ve sana Ahmet Abi uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki Sofranı kurardı Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı Cezaevlerine düşsen cıgaranı getirirdi Çocuklar doğururdu Ve o cocukların dunyayı düzeletecek ellerini işlerdi bir dantel gibi O çocuklar büyüyecek O çocuklar büyüyecek O çocuklar... Bilmezlikten gelme Ahmet Abi Umudu dürt Umutsuzluğu yatıştır Diyeceğim şu ki Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse Çocuklar, kadınlar, erkekler Trenler tıklım tıklım Trenler cepheye giden trenler gibi İşçiler Almanya yolcusu işçiler Kadınlar Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi Ellerinde bavullar, fileler Kolonyalar, su şişeleri, paketler Onlar ki, hepsi Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler Ah güzel Ahmet Abim benim Gördün mü bak Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar Ve dağılmış pazar yerlerine memleket Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile Gelse de Öyle sürekli değil Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün O kadar çabuk O kadar kısa İşte o kadar. Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri. edip cansever..
  22. güzel arkadaşıma Varsın her şey sonraya kalsın Sonraya, en sonraya Sözgelimi iki bin altı yüz kırk bir mil. Bir papatya ne kadar uzağı görebilirse O kadar yakın kalplerimiz birbirine Ölü bir denizi bile bir tartışmaya çevirdik Kayaları taş devrine göre ölçtük biçtik Kalemlerimizi kesilmiş çiçek sapları gibi attık Kapıları açarken birbirimize ağladık ... Her şey bir hızlı adım olmamaya Ama gün gibi taptaze bir umut gözlerimizde Saatlerimize bakıyoruz hiç yoktan Çok uzaklara bakmaktır,diyoruz, durmadan saate bakmak Yemyeşil bir su takılıyor akrebe ,bir çavlan Yüzü akide gibi parlayan bir gün takılıyor yelkovana Anılardan anılardan çoktan vazgeçtik Yaşadığımız bugün nasıl Güzelliğimiz hangi güzellik. Biliyor muyuz, hayır, bilmiyoruz da Acılarımızdan bir yaz kurduk onarıyoruz Belki bir hazırlık bu başka yazlara Yakın yazlara, uzak yazlara çünkü herşey eskiye kaldı,anılar bile her şey,ama her şey eskiye kaldı vakit yok bir daha yemyeşil eylül tramvaylarına.. edip cansever..
  23. haddimemi diloşum.. hani sen nam salmış bir silahşörsün ya..korktum gıss öyle onikiden felan deyince...kaçalım bu kızın sağı solu belli olmaz dediydimde şimdi sen yanlış anlamışsın.. emrindeyim bacım..saygılar
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.