Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

LeylaM

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.844
  • Katılım

  • Son Ziyaret

LeylaM tarafından postalanan herşey

  1. anladım tabi ama anlamazlıktan gelsem sanki daha iyi olacak üçüncü satırdan itibaren bir kopma yaşadım ki çok acıydı aslında.. boğazımızla doğrudan alakalı olaraktan bazı şeylerin dışında kalmamız gerçeği..ve bunu bir taraftan tatlı birşeyler götürüp,yanında light olsun diye şekersiz çay içerken okumak..çok acıklıydı neyse iyice batmadan bu konunun bir an önce dışına çıkayım Diloşum,benim de kontrolden çıkmam an meselesi.. Çok güzeldi arkadaşım,ölümü göze alan yaşamasını da bilir..Teşekkür ederim
  2. Aça,canım benim,teşekkür ederim,çok mutlu oldum Çok güzeller
  3. Gloriacım,çok sevindim,demek sizi çok sevdiler,e o zaman beni de çok severler herhalde elektrik şoku odasını da çok merak ettim,gideceğimiz günü iple çekiyorum..o gömleği çok beğendim,inşallah bedeni vardır bize göre de bu sefer alırız Evet Taurusmutis abimden yardımcı olmasını istemek harika bir fikir ama,onun bunu duyunca ilk önce Ege'yi çıkaracağını tahmin etmeliydik Abicim,yakışıklıya bayıldım,ayrıca yükseklik korkum depreşti fazla uzun bakamadım Ama o resmi çektiğin yer de ilginç,helikopterden filan mı? Diloşum..biz şöhrete şöyle bir kendimizi gösterip geri çekileceğiz,ondan sonra doğal olarak o peşimize düşecek zaten Çingene pembesi hunin var mı,varsa belki ödünç isteyebilirim de
  4. evet yahu,derine daldıkça dalıyoruz,dibi boylayacaktık az kalsın.. ben yüzme de bilmiyorum artık light takılalım,biraz da boğazıma light davransam iyi olacak ama bunun konumuzla bir alakası yok
  5. merhaba arkadaşım Her gece sen girersin rüyalarıma Her gece sen... Paramparça olur uykularım Karanlığın en koyulaştığı yerde Kapının çalındığını duyarım Açınca soğuk bir rüzgar çarpar yüzüme Sen yoksun... Kilitlenir dudaklarım Gözlerim karanlıklarda boşuna arar seni Sen yoksun... Yalnızlığımı kadehlere doldurup Tek başıma içmeliyim bu gece Kırmalıyım kitapları Evleri ateşe vermeliyim Sen yoksun... Zaman gitgide uzar Altmış saniye bir dakika Altmış dakika bir saat Ve sabahın olmasına daha beş saat var Beklemek bir çeşit ölmektir Sen yoksun... Bu bana her gece binlerce ölüm demektir. Neden ayrılsın ellerimiz her akşam üstü? Gözlerime acı bir karanlık düşsün Bir vapur alsın götürsün seni Ben vapurlar dolusu kederimle yapayalnızım Sen uzak bir körfezde özlemli, dalgın Kıyılarına çarpıp ağladığı yerde dalgaların Neden ay karşılardan yükseldiği zaman, Başın omuzlarımda olmasın? Neden ellerin avuçlarımda değil? Neden gözlerim aradığı zaman gözlerini bulmasın? Durup durup beni bu çaresizlik hançerliyor Bu yolların bir yerde ayrılması, Uzayan kilometreler... O sefil, anlayışsız bakışları insanların Dünya, o eski dünya değil Tanrı'ysa çoktan unuttu bizi Şu uçsuz bucaksız evrende Ne derdimizi dinleyen, Ne de bir anlayan var sevgimizi. İki ömür değil, İki ayrı ve büyük yalnızlıktır yaşadığımız. Her şey aslında başka renkte. Vernikli eşyalar, vernikli yüzler... Altından yer yer sırıtan bir yoksulluk Yalan üstüne yalan, Oyun içinde oyun... Her şey bir yerde anlamsız ve boş Gerçek olan şimdi senin yokluğun Senin varlığını özledim duyuyormusun? Bak nasıl artıyor ellerimin sıcaklığı Dinle bak nasıl çarpıyor yüreğim Bütün sokaklarında bu şehrin sana koşuyorum Seni soruyorum gelip geçene, 'Görmedik', diyorlar. Anlamıyorlar seni nasıl özlediğimi, Nasıl sevdiğimi bilmiyorlar. Volkanlar tutuşuyor, Ormanlar yanıyor içimde. Her gece milyonların uyuduğu bir anda, Devler uyanıyor içimde. Seni düşünüyorum, Karanlıklar içinden özlemli sesin geliyor. Bir ışık yanıyor çok uzaklarda, Çorak topraklarımın üzerinden bir bulut geçiyor. Şimdi umutlarım, Varılmaz uçurum diplerinde Korkunç, karanlık mağaralarda hayallerim. Derin bir kuyudan su çekercesine, Zamandan ve mesafelerden seni çekiyor ellerim. Sen her zaman olduğun gibi Yine o en güzel, en değerli... Benimse ellerim sımsıcak, Dudaklarım nemli, Özlediğim herşeyimle Kopup en yüksek tepelerden Bir çığ gibi sana geliyorum. Sonra dağlar çöküyor ansızın, Ağaçlar devriliyor, Evler yıkılıyor, Altında kalıyorum... Kırık bir heykel, Parçasını arıyor her gece. Bir şarkı notasını... Bir tablo renklerini... Ağaç yapraklarını... Vazo çiçeklerini... Ve bir adam, Her gece yollara düşüp, Yana yakıla seni arıyor... Mağrur gözleri ıslak, İlk defa ağlıyor bu adam, 'Gel ' diye, İlk defa yalvarıyor... Ben her gece, Gözlerim tavanda bir noktaya dikilmiş, Seni düşünüyorum. Ve sen o saatlerde, Benim görmediğim rüyaları görüyorsun. Bir böcek giriyor kafatasıma... Her gece sen, Bir cinnet gibi, Kanıma yürüyorsun... Ümit Yaşar Oğuzcan
  6. yaz yağmurum.. o yazı ne kadar güzeldi öyle..gözlerime durulmayı öğrettim..çok etkilendim.. Özledim sesini ne olur konuş Bir gül açtır zamanların ötesinden Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel Gök mavisinden, deniz mavisinden Bana bir şarkı söyle. İçimde bir şey kımıldıyor Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum Bir baksana ne haldeyim deli divane Yaralıyım, çaresizim umutsuzum Bana bir şarkı söyle Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt Dökül karanlığıma ışıklar gibi Al beni, en uzaklara götür Sesin, aksin içimde bir pınar gibi Bana bir şarkı söyle Bütün renkleri kat birbirine Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan Bana bir şarkı söyle Yağan kar nasıl hazin yağar bilirsin Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı İşte öyleyim, kapkarayım bu gün gel En hüzünlü sesinle, en dokunaklı Bana bir şarkı söyle Ümit Yaşar Oğuzcan
  7. torunum bidenem.. nerelerdesin,iyi misin,çok özledim gel gari.. Deli dolu akan nehirlerden tas tas sular içtik.Öyle ateşlerle doluydu yüreklerimiz öyle tutkundu.Karlı dağların serinliğinde uyurduk geceleri .Deniz fenerinin ışığında yıkanırdık.Köpükten bir çalkantıydı içimizde zaman.Ne yana baksak denizdi maviydi ışıktı.Sonra bir çaresizlikti zifir.Akıntıya kapılmış gemiler gibiydik .. Bir org çalınır gibi yanıbaşımızda.Öyle kendinden geçmiş öyle başıboş.Öyle derin duygular içindeydik anlatılmaz.Sarhoş rüzgarlara bıraktık kendimizi.Aldığını geri vermez dalgalara.Görmediğimiz ülkeler gördük gün doğusunda.Tatmadığımız yemişlerden tattık günahkar olduk.Alevden bir tasta eridi günler.Bir cehennem ateşiydi aşk içimizde.Hiç sönmeyecekmiş gibi yanıyorduk.. Tutsaklığımız nasıl başladı bilinmez.Paslı demir kapılar kapandı üstümüze.Taş duvarlarda kayboldu boğuk seslerimiz.Çaresizliğimizi bize aynalar söyledi inanmadık.Kuşatıldık ansızın kederle ayrılıkla.Aman vermez karanlıklar sardı dört yanımızı.Yalnızlık bir ağrı gibi çöktü başımıza.Uyuduk bir daha uyanamadık. Şimdi bir kutup var sana çeker beni.Bir kutup var senden öteye.Ben onun için böyle ortalıklarda kaldım.dağ yollarında caddelerde sokaklarda.Onun için bulup bulup yitirdim seni.Hangi kapıyı çaldıysam sen açtın bana.Hangi gözümü yumduysam seni gördüm.Zamandın zamandan öte bir şeydin.Yıllarca bir meşale gibi yandın uzaklarda.. Bu manyetik alanda boğulmam senin yüzünden.Bu zincirleri sen vurdun ellerime.Sen getirdin bunca karanlıkları. Al şunu mum yak Korkuyorum Bir taş aldım attım denize Günahlarımdan kurtuldum Alfabenin yirmisekizinci harfindeyim Öteye gidemem İtme beni.. Benim de bir insan tarafım vardı.Bakma böyle kötü olduğuma.Benim de dileklerim vardı.Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan.Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi.Hergün bir kadın ağlar benim yüzümde.Büyük dertler için benim ellerim. Anlamıyor musun? Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar Ben sevilmediğimden böyle çirkinim Bütün kötü yerlerde ben korkarım.Biliyorum.Bir hayvan leşiyim öleli kırk gün olmuş.Fabrika bacalarında bir kara dumanım.Zehirim akrep kuyruklarında.Kötüyüm sevemediğin kadar.Öyle fenayım.Kapanmış bıçak yaralarında.Bu pis çöp tenekelerinde unut beni.Unut artık. Bayat bir ekmek gibi Çürümüş bir elma gibi Sarı badanalı evlerde kazanlar kaynar Sarı badanalı evlerde günahlar işlenir her gece Sarı badanalı evlerde ölüler yıkanır Sarı badanalı evleri sev biraz Bu evlerde zaman benim akşamlarımdır yitirilmiş Bu kazanlarda benim gözbebeklerimdir kaynayan Bu sarılarda benim yüreğim bir ölür bir dirilir Anladım Bu dünyada benden başka kimse yok beni anlayan Kalbimi yardım Bir damla kan aktı Kutuplara kar yağıyordu Üşüdüm Dur gitme Beş kuruşum vardı kaybettim Dur gitme Isırgan otlarından kurtar beni Deniz analarının gözlerini çaldım.Sana bakmak için.Güneşi üçe böldüm.Al biri senin olsun.Yüzümde beş bıçak yarası var.Bir de sen vur.Barut kokusunu severim.Bir portakalı dilim dilim soy.. Acıktım Tut ki ben yoğum artık yeryüzünde Tut ki bir marul yaprağıydım Öldüm Al şu serçe parmağım sende kalsın.Ben kötüyüm.Korkunç çirkinim.Ben seksensekizinci tul dairesiyim.Sağ gözümün üç kirpiğini kestim. Al Ben lanetlendim Cenaze marşı çalınıyor.Ölüler ayağa kalktı.Görüyor musun.Şu soldan ikinci benim.Senin yüzünden öldüm.Şimdi seni getiriyorlar karanlığıma. Ağlıyorum Biraz sev beni Gül biraz Yaklaş biraz Seni affediyorum Kuşkonmaz dallarına astım kendimi.Sedir ağaçlarına gül yapraklarına.Başımı taşlara vurdum.Gözbebeklerimde büyük camlar parçalandı.Tanrısal duygular içindeydim.Bütün tanrısızlığımdan uzakta.Bir kemiklerinin sertliğini aldım.Bir teninin aklığını.Sonra sıcaklığını dudaklarının.. Gel bak SANA BİR TANRI GETİRDİM Gel bak BİR TANRI YARATTIM SENDEN.
  8. Diloşum.. harikasın.. şu andan itibaren bende müzik zevkimi bu yönde değiştirmeye karar vermiş bulunuyorum.. kıpır kıpır ediyor insanı vallahi..özellikle de klibin başında arkadaşıyla koşarken bir bayanın peşine takılması karabatağa döndüğün de çok doğru,özledim..
  9. Demek düşünen adamı ziyarete gitmiştiniz Ben de hep gitmek isterdim,bir dahaki sefer giderken haber verir misiniz ? Orkestra,koro ve solist harika Gloriacığım, birbirlerine nasıl yakışmışlar Şöhret merdiveni ben daha değişik olduğunu sanmıştım,bizim evde de var bundan yahu Onları geçmemiz lazım,çok çalışmamız lazım,hırs yaptım şimdi,işimiz zor Gloriacım..acaba onların zorlandığı kadar var mıdır,zor mudur o kadar çıkmak.. çok çetin ve taşlı bir yol bekliyor bizi ama azmin elinden hiçbir şey kurtulmamış,kurtulmaz,biz o bücürleri sollayıp daha önce tırmanacağız o merdiveni.. İşimizin güçlüğünü görmek motivasyonumu biraz sarstı,şu seyirci hayalini yeniden kurayım da yerine gelsin..ne kadar da şekerler,ne kadar da iyi hissettiriyorlar değil mi
  10. Abicim,huni kolleksiyonu senin miydi.. artık bir bardak soğuk su içiver üstüne,çünkü bize çok yakıştı da ya çok eğlenceliydi canım benim,sesim güzel mi sahiden,ne dersin unkapanına gitsem mi sen de çok güzel çalıyorsun,nerde öğrendin,on parmakta on marifet..ne dersin grup olsak mı biz,iyi tutulabiliriz,farklı bir tarzımız var,şöhret merdivenlerinden biz de tırmanırdık,zaten orda ne var hep merak etmişimdir bir düşünsene...( şu anda görüntü bulanıklaştı,hayal dünyasına giriyoruz.......) alkışlar... hayranlar... karizmamız.... ve gelsin ödül üstüne ödüller... hatta hunilerimiz ve küpelerimiz de imajımız olur.. bu da harika,kleosuz olmazz o da grubun parçası..evet onu çok seviyoss bence sen de dersler yüzünden çok yoruldun böyle bir etkinlik iyi gelebilir Gloriacığım...sarılma smileyini kaybetmene çok üzüldüm ne güzel belim çatırdıyordu..ama bu da onu aratmıyor,ben de size sarılayım şööyle sımsıkı
  11. ben de bir gariplik hissediyordum zaten,demek ki kafam üşüyormuş,o zaman benim de beyaz ayakkabımla beyaz çantama uysun,beyaz olanı seçeyim,küpenin de pembesi daha bir cafcaflı gibi, o benim olsun,sağol canım Gloriacığım çok düşüncelisin valla kafamı üşütecektim biraz da salıncakta sallanıp tramplende (tramplen miydi adı bunun,gece gece hatırlayamadım,ya da başka sebepten mi ) zıplasak mı beraberce bir de öpücem
  12. LeylaM

    GÜNAYDIN

    Günaydın vallaha iyi geceler zamanı geçti çoktan
  13. Farkındayım,çoktan kaçmış bulunuyorum
  14. Evet fikir senden çıkmıştı... Ama kurunun yanında yaş da yanar genellikle naparsın.. Zaten gece uyumadığımızdan fikirlerimiz,önerilerimiz de tuhaf ve verimsiz mi oluyor ne?
  15. Süpersin Gloriacım Bir alternatif; delinin deli akıllıların akıllı olması göreceli olabilebilir,deli kime göre deli,akıllı kime göre akıllı,akıllıların deli,delinin akıllı olmadığı ne malum,ya da akıllıların deli,delinin akıllı olmadığı ne malum,bu durumda kuyuya taşı atan akıllıysa 40 delinin çıkaramaması pek normal,ama durum böyleyse bile 40 deli bir araya nasıl gelebilmiş,hiç sormayın bilemeyeceğim,ya da zaten gelememiş mi,ayrıca deli olan kişi akıllıysa neden taşı atıyor,hangi maksatla bu da ayrıca bir merak konusu,bence deliye deli,40 akıllıya da akıllı demek için delinin deli raporunu,40 akıllının da akıllı raporunu görmek gerek,ama bunu kim verecek ve nasıl güvenebiliriz :wacko:
  16. Kesinlikle.. Uyku getirecek çok özel pastel renklerde de olabilir,hatta arada bir öm falan gelse gece saatlerinde,saati hatırlatarak uyku zamanı uyarısı yapan.. Sayın Admin beni kovalayacak
  17. avatarına
  18. unutmam.. çok güzelmiş,bu benim şiirim oldu,teşekkür ederim torunum bidenem.. yalnız ben seni çok özledim..
  19. o değerli postanı aldım birtanem..yüreğime sakladım..dün internet bağlantısı koptu şirketin..sabahı zor ettim inan..postayı almak için..ama neyse beklediğime deydi doorusu..güzel gökkuşağım benim..seni çok seviyorum..

  20. klasik olacak ama... kedisi tabii ki
  21. Çok iyi fikir,aynen katılıyorum
  22. LeylaM

    ÖZLEDİKLERİMİZ

    çok güzel bir duyguymuş canım bu özlenmek ben özledim üstteki beş kişiyi
  23. Diloşum..erkence gelemedim,belki biliyorsundur ama Sardunyam dün gitti,vedalaşırken sana seni sevdiğini iletmemi istedi..
  24. Hoşgeldin arkadaşım.. bu şiir,çok etkiledi beni.. teşekkür ederim ne kadar güzel değil mi Diloşum,sevmeye nokta koyan sınıfta kalır..o,noktadır.. benim için anlamı büyük bir şiir oldu,teşekkür ederim yaz yağmurum..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.