evet kuran tevratı ve incili doğrular ancak dogrularını dogrular. yani rab dediki,isa dediki diye başlayan sözler Allah sözüdür, geçerlidir ve kuranla çelişkisi yoktur.( şeriat farklı olabilir 5/48) ancak tarihsel anlatımlarında ve pavlusun mektubları denen insan yorumlarında dinin özü çarpıtılmıştır. malesef kitab ehlide aynı günümüz müslümanları gibi bu mektuplar tefsirinde inancını şekillerdirmektedir.
şu şekilde desteklemeye çalışayım:
Öncelikle bu yanılgıların kaynağının Allah esinlemesiyle yazıldığına inanılan, aziz diye kabul edilen kişilerin zanna dayalı yazdığı ve içinde yalnış yorumların olduğu incillere eklenen mektublar olduğunu belirtmekte yarar vardır. İncil metinlerinde de ,özellikle yuhanna incilinde yazan kişinin yorumlarının karıştığı bazı bölümler mevcuttur. Bununla birlikte incil de isa peygamberin ağzından çıkan sözleri kutsal kabul etmeliyiz.
Çünkü kuran-ı kerim 5/47-48 ayetlerinde “ incile inananlar Allah’ın onda indirdiği ile hükmetsinler.Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fasıklardır. Sana da daha önceki kitabı doğrulamak ve korumak üzere hak olarak kitabı gönderdik. Artık aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet. Sana gelen hakkı bırakıp onların arzularına uyma. Her birinize şeriat ve yol verdik.Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı fakat size verdiğinde sizi denemek için. Öyleyse hayırda birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Size ayrılığa düştüğünüz şeyleri o haber verecektir.” demektedir.
Bu ayetten anlaşılan Allah, incilin yani isa peygamberin sözlerini kuran ile teyid etmekte, bugün de geçerli olduğunu bildirmektedir. Kuran incilin doğrusunu doğrulamakta ve onu koruyup gözetmektedir. Burada koruduğu ve doğruladığı resülllerin işleri ve mektublar isimli metinler değildir. Okuyan herkes görecektir ki bunlar Allah’ın sözleri değil, Allah bilgisinin de içinde olduğu , insan öğretişlerinin sözleridir.
Kuran3/78-ehl-i kitaptan bir grub okuduklarını kitabtan sanasınız diye dillerini kitaba doğru eğip bükerler. Halbuki okudukları kitabtan değildir. Söyledikleri Allah katından olmadığı halde bu Allah katındandır derler. Onlar bile bile Allah’a iftira ediyorlar
Bu pavlusun korintoslulara yazdığı mektubta bab7/40 ta “ben de Allah’ın ruhu vardır sanırım” ve romalılara3/28-“çünkü zannediyoruz ki şeriatın işleri olmayarak insan imanla salih sayılır” ifadelerinden belli olmaktadır. Hiç bir kutsal yazıda Allah’ın emirleri ve bilgisi zanna dayalı olarak ifade edilmemiştir. Kuran6/116-“yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan seni Allah’ın yolundan saptırırlar.Onlar zandan başka birşeye tabi olmaz, yalandan başka sözde söylemezler.” der. Ve bu mektubların kutsal yazılarla çelişkisine , Allah’ın bilgisine ters düşmesine bir örnekte romalılara mektubta bab3/20 de raslanabilir.Romalılara3/20-de hiç kimse onun huzurunda şeriat işlerinden salih sayılmayacaktır”. denmektedir. Oysa;
Tesniye6/25-ve Allah’ımız rabbin önünde bütün bu emirleri bize emrettiği gibi yapmaya dikkat edersek bize salah olacaktır
Matta3/15-her salahı böylece yerine getirmek bize gerektir ayetlerinde tam tersi söylenmiştir.
Özetlemek gerekirse tevrat(zebur dahil),incil ve kuran ama sadece bu metinler Allah sözü olup, bunun dışında kalan kabala,sözlü tora,mektublar,fıkıh,ilmihal vb metinler insan öğretişleri olup insanları halis dinden uzaklaştırıp başka ilahlara kulluk etmelerine sebeb olmaktadır.
Kuran3/80-ve size melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra hiç size kafirliği emreder mi?
Bu nedenle bu yanılgıları tartışırken Allah’tan bir delil üzerinde olmalı ve Allah’ın sözlerine sadık kalmalıyız.
Kuran6/149-deki kesin delil ancak Allah’ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.
Tesniye12/32-sana emretmekte olduğum herşeyi yapmak için tutacaksın, üzerine bir şey katmayacaksın ve ondan eksiltmeyeceksin
1-Mesih İsa ALLAH’ın oğludur:
Kitab-ı mukaddeste oğulluk sıfatı Allah’a kulluk eden herkes için kullanılmışır.Baba sıfatı da mecaz anlamda kullarını besleyen , yol gösteren Allah için kullanılmıştır. Yanlış yorumlar sonucu İsa peygamberi yüceltmek ve dolayısı ile ilahlaştırmak için mecaz kullanılan oğulluk sıfatı bizzati İsa için Allah’ın oğlu olarak kullanılmıştır.
Örneğin matta2/15te oğlumu mısırdan çağırdım sözü isa için söylendiği şeklinde yorumlanmıştır fakat kaynak olarak gösterilen hoşea11/1-de israil çocukken onu sevdim ve oğlumu mısırdan çağırdım ifadesi israiloğullarının mısırdan çıkışını anlatmaktadır. Ayrıca bu ayette de belli olduğu gibi israiloğulları için de Allah oğlum ifadesini kullanmıştır.
Matta5/9-ne mutlu sulh edicilere çünkü onlar Allah oğulları çağrılacaklar
Matta5/16-göklerde olan babanıza hamdetsinler
Matta5/45-göklerde olan babanızın oğulları olasınız
Sadece bu üç örnekte bile, kitabta çelişki olmadığına inanıyorsak oğul ve baba kavramlarının hangi anlamda kullanıldığı açıkça belli olmaktadır. Bu manada elbette Allah baba ve isa da onun oğludur. Bir başkasının olabileceği gibi. Aynı zaman da isanın kendisini insanoğlu ve peygamber olarak da tanıtması da dikkate alınmalıdır.
Matta8/20-insaoğlunun başını koyacak yeri yoktur matta17/22-20/28
Matta13/57-peygamber kendi memleketinden başka yerde itibarsız değildir
Kuran4/171-Allah ancak bir tek Allah’tır. O çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur.
Kuran4/172-ne mesih ve ne de Allah’a yakın melekler Allah’ın kulu olmaktan geri kalırlar.
tesniye6/13-rab Allah’a tapınacak “YALNIZ” ona kulluk edeceksin
Kuran6/101-o göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır.onun eşi olmadı halde nasıl çocuğu olabilir. Herşeyi o yaratmıştır ve herşeyi hakkıyla bilen odur.
Tesniye6/4-Allah’ınız olan rab “BİR” olan rabdir
2-Baba,oğul ve kutsal ruh
Hristiyanlar sadece tek Allah olduğunu söylemekle beraber bu tek Allah’ın kendini üç ayrı şekilde tanıttığını ileri sürmektedir. Allah’ın kendini bu şekilde tanıttığına dair incil metinlerinde kesin bir ifade yoktur. “Matta28/19-baba oğul ve ruhulkudüs ismiyle vaftiz edin” ifadesinin çarpıtılmasıdır. İsayı Allah’ın oğlu olarak kabul etmeleri, ruh hakkında yeterli bilgi olmadan yorumlar yapmaları ve “Allah’tan bir sözdür” gibi gerçek anlamları saptırılan ifadelerden dolayı oluşturulan bir inançtır.
Matta10/40-beni kabul eden beni göndereni kabul eder
Matta12/32-kim insanoğluna söz söylerse ona bağışlanır kim ruhulkudüse söz söylerse ona bağışlanmaz
Markoz 10/18-niçin bana iyi diyorsun Allah’tan başka kimse iyi değildir
Luka6/47-bana gelen sözlerimi işiten ve yapan
Yuhanna5/30-kendi irademi değil beni gönderenin iradesini ararım
ayetleri Allah’tan korkarak anlaşılmaya çalışılsaydı isanın Allah’tan ayrı bir kişilik , bir peygamber ve görevininde Allah’ın sözlerini insanlara iletmek olduğu görülürdü. Aynı zaman da onun sözlerini yerine getirdiği için Allah’tan bir sözdür kelimeside yerine otururdu.
O Allah’tan bir sözdü kavramı diğer bütün peygamberler için de geçerlidir. Peygamberliğin özü Allah’ın sözlerini yapmak ve insanlara iletmektir. Yani Allah’ın sözlerinin bir modeli olmak. Ve hiç bir peygamber kendisinden söz söylemediği içinde zaten Allah’tan bir sözdürler.
Yeremya1/2-rabbin sözü yeremya’ya geldi
Hezekiel1/8-sen ademoğlu sana söyleyeceğimi dinle 4-israil evine git ve sözlerimi onlara söyle
Kuran4/80-kim elçiye itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur
Allah’ın TEK ilah olduğuna gerçekten iman ederek , samimi olarak incil okunduğu zaman mecaz anlamda söylenen sözlerin gerçek anlamlarının yerine oturmuş olduğu , incil de Allah’ın kendini üç ayrı benlikte tanıttığı gibi sapkın bir inancın olmadığı görülebilir.
Kutsal yazılardaki sözleri iman etmeyenler anlayamazlar.
İşaya6/9-10-işittikçe işiteceksinizde hiç anlamayacaksınız ve gördükçe göreceksinizde hiç seçmiyeceksiniz. Çünkü bu kavmin yüreği kalınlaştı. ve kulakları ile ağır işittiler, gözlerini de kapadılar
Bu şekilde yorumlar yapılırsa; mesela kuran’ın 4/61-ayetinde “Allah’ın indirdiğine ve elçiye gelin” sözü de rahatlıkla Allah’ın indirdiği ve elçi ayrı benlik fakat aynı ve dolayısıyla resül muhammette Allah’tır sonucuna ulaşılabilir. Bu örneği vermekteki amacım kelimelerin anlamları çarpıtıldığı ve yoruma kaçıldığı zaman her cümleden buna benzer bir sonucun çıkarılabileceğini göstermektir.
Kuran4/171-ey ehl-i kitap dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında gerçekten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah’ın resülüdür.Allah’ın meryeme ulaştırdığı kelimedir. Ondan bir ruhtur. Şu halde Allah’a ve peygamberine iman edin. “üçtür” demeyin. Sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. Allah ancak bir tek Allah’tır. O çocuğu olmaktan münezzehtir.Gökler de yerde ne varsa hepsi onundur.Vekil olarak Allah yeter.
Kutsal ruh hakkında kuran 16/102-de Allah’ın ayetlerini elçilerine ulaştıran bir varlık olarak tanıtır. İncilde matta1/20de-kendisine doğmuş olan ruhulkudüstendir diyerek isanın ana rahmine düşmesi işinde görevlendirilen meleğin de ruhulkudüs olduğu belirtiliyor. Aynen kuran19/19- melek ben yalnızca sana tertemiz bir erkek çocuk bağışlamam için rabbinin bir elçisiyim dedi ayetinde olduğu gibi. Bu bağlamda düşünürsek Allah vahyini ruhulkudüs elçiliği ile isa peygambere iletiyor. İsa peygamber de bu vahiyi insanlara iletme konusunda elçilik yapıyor. Üçlü ilişki ancak bu kadarla sınırlıdır. Çıkış4/16-da Allah’ın musa’ya harun hakkında “ o senin için kavme söyleyecek, o senin için ağız olacak ve sen onun için Allah gibi olacaksın” dediği gibi. Bunun dışında kesin bilgimiz olmayan ruh konusunda yorumlar yapmak Allah hakkında zanna kapılmaktan öteye geçmez. Allah Kuran17/85-de sana ruhtan sorarlar.deki ruh rabbimin emrindendir.Size ancak az bilgi verilmiştir. Ve 17/36-da hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül bunların hepsi ondan sorumludur. Ve 7/33-de Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır der.
Tesniye6/4-Allah’ınız olan rab “BİR” olan rabdir
3-Allah mesih isa dır
Yine kelimelerin manaları değiştirilerek yalnış yorumlar sonucu oluşmuş bir inançtır.Aynı kitabı okumalarına rağmen, bir kısım hristiyanların isa’yı Allah’ın oğlu, bir kısımının da Allah’ın kendisi olarak kabul etmeleri manaların nasıl saptırıldığını, düşünebilen kimse için yeterince açıklamaktadır. Aşağıda belirtilen ayetleri kulağı olan işitsin de Allah’ın isanın kendisi olup olmadığına karar versin.
Matta4/1-isa iblis tarafından denenmek üzere çöle sevkedildi.(Allah kendini mi deniyor?)
Matta7/21-bana rab diyen her adam göklerin melukutuna girecek değildir. Ancak babamın iradesini yapan girer
Markos9/37-beni kabul eden beni değil , beni göndereni kabul eder
Matta26/39-ey baba eğer mümkünse bu kase benden geçsin, fakat benim dileğim değil senin dileğin olsun diye dua etti (Allah kendisine mi dua ediyor ve iki ayrı kişilik mevcut.)
Luka7/34-insanoğlu yiyerek ve içerek gelmiştir (Allah yemeğe ve içmeğe muhtaç mıdır?)
Yuhanna5/43-ben babamın namına geldim beni kabul etmiyorsunuz
Bu şekilde inananların tezlerinden biri “ Allah her şeye kadirse kendisinin bir kısmını insan formatına sokabilir” demeleridir. Evet Allah herşeye kadirdir.Ama Allah bir düzen içinde iş görür. Allah güneşi doğudan doğdurur. Su yüz derecede kaynar vb. İstese güneşi batıdan doğdururdu ama böyle bir düzen kurmamış. Kendini yemek yemeğe muhtaç olarak tanıtmıyor. O zayıflıklardan uzaktır. O yemeğe muhtaç değilken bir parçası veya oğlu yemeğe muhtaç olabilir mi? Ve Allah’ın böyle bir şey dilediğinin delili nedir? Hangi peygamberlikte bu yazılı?
Markos3/24-eğer bir ülke içinde ayrılık olursa o ülke durmaz
Kuran5/17-şüphesiz Allah meryem oğlu mesihtir diyenler kafir olmuşlardır. Deki : öyleyse Allah meryem oğlu mesihi, anasını ve yeryüzündekileri azablandırmak istese Allah’a kim bir şey yapacaktır.Göklerde yerde ve ikisi arasında ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah’a aittir. O dilediğini yaratır ve Allah herşeye tam manasıyla kadirdir.
Kuran5/75-meryem oğlu mesih ancak bir resüldür. Ondan öncede resüller gelip geçmiştir. Anasıda çok doğru kadındır. Her ikiside yemek yerlerdi. Bak onlara nasıl delilleri açıklıyoruz sonra bak nasıl yüzçeviriyorlar
Kuran6/103-gözler onu göremez
Çıkış33/20-insan beni görüpte yaşayamaz
Ve diğer bir tezleride isa’nın günahsız olmasıdır. Burada isa da günah işlemiştir demek cüretini gösterecek değiliz. Fakat tek günahsız kişi olduğu için onun tanrı olduğuna inananlara sormak isteriz , yahya peygamberin kutsal yazılarda belirtilen ne günahı vardır?. Hem bir kişinin günahsız olması tanrı olması için yeterlimidir? Bu isa peygamberi ilahlaştırarak yüceltmek çabasından başka bir şey değildir.
Ayrıca yuhanna10/30-isa ben ve baba biriz dedikten sonra yahudiler onu “sen insanken kendini Allah ettin” diye taşlamaya çalışırken, isa onlara kendisine Allah’ın sözü geldiği için kendisine Allah’ın oğlu dediğini açıklayarak kendisinin insan olduğunu teyid ediyor yahudilerin suçladığı gibi kendisini Allah etmediğini savunuyor. Anlayan anlasın.
Bu inanç sapıklığı hristiyanları ellerinin işi oyma taş ve ağaçlara tapınmaya sürüklemiştir. Hristiyanların meryem ve isa heykelleri önünde diz çöküp, onlara tapınmaları ve onlardan dilekte bulunmaları az birşey midir.
Tesniye5/8-kendin için oyma put, yukarıda göklerde olanın yahut aşağıda yerde olanın yahut yerin altında sularda olanın hiç suretini yapmayacaksın. Onlara iğilmeyeceksin ve onlara ibadet etmiyeceksin.
4-musa’nın şeriatine tabii olmamaları
Hristiyanlar şeriatin günahı ortaya getirdiğini, kimsenin şeriatı yaparak salih sayılmayacağını, içsel günahından dolayı ne yaparsa yapsın Allah’ın kurtuluşuna kavuşamayacağı sadece isanın ismine iman ederek kurtulabileceğini ileri sürerek kendilerini musanın şeriatinden bağımsız kılmışlardır. Bu düşünceye pavlusun romalılara yazdığı mektubdaki romalılara3/28-“çünkü zannediyoruz ki şeriatın işleri olmayarak insan imanla salih sayılır” 3/20-de hiç kimse onun huzurunda şeriat işlerinden salih sayılmayacaktır”. ifadelerinden sahip olmuşlardır. Oysa isa peygamber şeriati ortadan kaldırmadığını matta5/17-sanmayın ki ben şeriati veya peygamberleri yıkmaya geldim fakat tamam etmeye geldim ayetinde açıkça ortaya koymuştur. Matta5/20-salahınız yazıcılar ve ferisikilerinkinden ziyade olmazsa göklerin melukutuna giremezsiniz derken musanın şeriatine bağlı olan salahtan söz etmektedir. Ferisiler musanın şeriatine bağlı olduklarını iddia etmiyorlar mı? İsa fısh yemeğini yerken(matta26/17), vaftiz olurken(matta3/13), zina etmeyin diye öğütlerken(matta5/27), kurbanı arz ederken diye söylerken(matta5/23), cüzzamlıyı iyileştirince kendini kahine göster musanın emrettiği takdimeyi arz et(matta8/4) diye öğüt verirken hangi şeriati yerine getiriyor ve hangi şeriati yerine getirmeyi söylüyor. Veya matta23/2-de yazıcılar ve ferisiler musanın kürsüsünde otururlar.size söyledikleri bütün şeyleri yapın derken hangi şeriatı yerine getirmeyi öğretiyor. Şeytan tarafından denenirken hangi şeriat işlerinden salih sayılıyor(luka4/8). İbrahim peygamber sadece iman ile değil, o imanın gereği oğlunu kurban etme eylemi ile salih sayıldı.
Tekvin26/5-ibrahim sözlerimi dinledi, şeriatlerimi tuttu.
Yoksa ağızla iman ediyorum demek yeterli olur mu?
Matta7/21-bana ya rab ya rab diyen her adam göklerin melukutuna girecek değildir. Ancak göklerde olan babamın iradesini yapan
Luka18/18 isa’ya ebedi hayatı almak için ne yapayım diyen kişiye isa sen emirleri bilirsin derken hangi şeriati uygulamasını öğütlüyor?
Şeriat sadece şeriat altındaki yahudileri bağlar diğer milletler şeriatten bağımsızdır diye bir yanılgı da söz konusudur. Bu yanılgı içinde olanlara sormak isteriz; İşaya56/3-rabbe yapışan ecnebi hitabı kime dir. Ve sizler hiç Naominin gelini moablı Rut’un kitabını okumadınız mı?
Rut1/16-senin kavmin benim kavmim olacak, senin Allah’ın benim Allah’ım olacak
Tesniye6/25-ve Allah’ımız rabbin önünde bütün bu emirleri bize emrettiği gibi yapmaya dikkat edersek bize salah olacaktır
Matta3/15-her salahı böylece yerine getirmek bize gerektir
Bu inanca sebeb olan diğer yanılgı da isanın günahları ortadan kaldırdığıdır. Bu yanılgıya matta9/6 ta isanın “insanoğlunun yeryüzünde günahları bağışlamak kudretinde olduğunu bilesiniz” sözünün ve buna benzer ifadelerin yanlış anlaşılması sebeb olmaktadır.
İnsanların başına gelen musibetler kendi ellerinin kazandığından dolayıdır.
Kuran42/30-başınıza gelen herhangi musibet ellerinizin kazandığından dolayıdır
Yuhanna5/14-işte iyi oldun artık günah işlemede sana daha kötü bir şey olmasın
İsa insanları doğru yola çağırıp, günahtan dönmeyi vaazediyor. Böylece kendisine iman edenlere yeni bir kurtuluş kapısı açıyor ve eski günahlarını bağışlıyor. Aynen hezekiel 18/27-de kötü adam işlemiş olduğu kötülükten döner ve hak olanı yaparsa o adam canını yaşatır ve hezekiel 33/16-da işlemiş olduğu kötülüklerden hiç biri kendisine karşı anılmaz ayetlerinde Allah’ın söylediği gibi. İsa bunu da insanları hastalıklarından iyileştirerek gösteriyor ki hastalıklar kendi günahlarından dolayı o kişilere musallat oluyor. Ve bu bağlamda yeryüzünde günahları ortadan kaldırıyor. Yoksa isanın ismine iman eden artık günahtan bağımsız, kurtuldu anlamında değil.
Sonuçta incil ehli Kuran3/50-de “benden önce gelen tevratı doğrulamak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmam için gönderildim” diyerek belirtildiği gibi incilde isanın müdahale etmediği konularda musanın şeriatine uymalıdır.
Ve İsa’nın Yuhanna5/45 te yahudilere dediği “sanmayın ki ben sizi suçlu çıkaracağım, sizi suçlu çıkaran kendisine ümit bağladığınız musa’dır ayeti ne yazık ki bugün incil ehli içinde geçerlidir.
İşaya29/13-dudakları ile beni sayarlar, fakat yürekleri benden uzaktır ve talimat olarak insan emirlerini öğretip boş yere bana taparlar
Kuran3/64-deki: ey ehl-i kitap sizinle bizim aramızda ortak bir söze geliniz.Allah’tan başkasına tapmayalım. Ona hiçbir şeyi ortak tutmayalım ve Allah’ı bırakıp kimimiz kimimizi ilahlaştırmasın.
syg