Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

diloş

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.633
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

diloş tarafından postalanan herşey

  1. diloş

    itiraf ediyom.......

    şalvarımızı çektik..yemenimizi bağladık..puantiyeli fistanlarda tamam.. iyide nereye kaçıcez bu kılık kıyafetle güneye inmeyi düşünemeyiz herhal..bizi Ağru dağı paklar
  2. diloş

    itiraf ediyom.......

    baksana.. morcivert üstüne pembe noktalı yemenini bağlamayı unutma sakın..o zaman tam süper oluyosun
  3. sanırım bir kez daha bu soruya cevap vermiştim..hiçbişeye çevirmezdim..o öylece kalsın..
  4. diloş

    itiraf ediyom.......

    nevalede ne var kız? bozulcek bişeyler olmasın.. kaçarken mor fistanını giyin sana pek yakışıyor...
  5. diloş

    itiraf ediyom.......

    sensiz olmaz zati.. bohçanı hazırla ve beni bekle.. yakında kaçıyoruz..
  6. diloş

    itiraf ediyom.......

    itiraf ediyorum;buralardan kaçasım var...henüz istikamet belirleyemediğimden harekete geçemiyorum..
  7. tarzı nedir..söz konusu şahsiyetin.. ..arabeks falanmı yane
  8. o soruları sanki tahmin edebiliyorum.. du bakali..
  9. şey demeye geldim.. seni çok seviyorum da...
  10. tatbik ediciim.. yarın sabaha sağ çıkarsam sonuçları burdan bildiririm
  11. sahi,bu kadar iyimsermisin Sardunyam yoksa benim gibi pesimist birine moralmi aşılamaya çalışıyorsun,ha bitanem? canımın çekirdeği... yok dipte öyle ee şeyler..benimkisi alışkanlık...takma o güzel kafanı sen..
  12. bizim ruhlarda pek bi fiyakalı canem..
  13. gel, beraber olsun canem.. sen şey olma kız.. kıyamam biliyosun
  14. valla şikerim benimde aklıma bişey geldi fekat omu değilmi bilemiyorum
  15. o şiir benide yaktı... içmem ama akşam iş çıkışı bir 75'lik alıp evde demlenmeyi düşünüyorum.. şaka bi yana..enfes bişey..insanın içine işleyen bişey...etkisinde bırakan bişey
  16. canım Leylam benim.. ne kadar da doğru söyledin..şimdiki kadar değil... vay yer cücesi vay... sizin ufaklığı öpen bücür cadıya söylüyorum... demek şefkatli buseler ha...
  17. Atam!!!..o ateş fışkıran gözlerine bakamazdım inan..sadece yazabiliyorum...sana layık olabilmek..o şerefi tatmak kimbilir ne kadar gurur verici olurdu..ama bizler seni utandırdık Atam!...olamadık istediğin gibi...düzen dişli çarkları arasına alıp öğütüyor hepimizi...esiriz Atam!...ne yapsak kurtulamıyoruz...muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda dolaşıyor lakin kılımızı kıpırdatamıyoruz Atam!...hakikat bu...yine de sen mıh gibi aklımdasın Atam..yüreğimdesin..bunları görüpte üzülme..rahat uyu Atam!!!
  18. "artık bulutlarmı bişeye benzemiyorlar, yoksa benmi artık göremiyorum?" artık o gözlerle bakamıyoruz da ondan Sardunyam..oysa bulutlar yerli yerinde duruyor..herzamanki gibi...değişen onlar değil,bizleriz canım arkadaşım...
  19. dün yine ordaydım..yıllar sonra..okul yolumda.. her köşesinde, her karesinde adımlarımın görünmeyen izlerini aradım...iki yanı ağaçlı okul yolum...şahittir ruhumun her dalgalanışına..yüzümün her ifadesine..gözyaşlarıma... baharla birlikte ağaçlar beyaza kesince..ayaklarım yere deymeden uçarcasına hülyalı hülyalı geçtiğim okul yolum...saçlarımı uçuşturan bahar rüzgarı...başımda tatlı tatlı esen kavak yelleri..kaldırımlar boyu çınlayan kahkahalar...o şenlik..o cümbüş..hiçbirşeyin ve hiçkimsenin dizginleyemeyeceği o çılgın yürek... takılıp bir hayalin peşine..bakışlarına methiyeler konduruş...sonra...oturup yolun ortasındaki bahçe duvarına..yatırmak gözleri geleceği yere...görününce köşeden..yenilmek kalbinin çarpıntısına ve kaçmak ürpertiyle.. baktım..herşey değişmiş...okul yolum...her seferinde ayağımın takıldığı o taşı göremedim...sonra yolun kenarındaki pastane yokolmuş...üstüne yıkılıp kaldığım o bahçe duvarı yıkılmış...bir zamanlar şiirlerime ve şarkılarıma kahraman olmuş hayali düşündüm...inanılır gibi değildi..yüzü aklıma gelmiyordu...gözlerimi kısıp,hafızamı zorladım...olmuyordu...silik soluk birşeyler..ama o değil!..dalgın ve şaşkın artık misafir olduğumu anladığım okul yoluma son kez baktım..bir tek ağaçlar tanıdı beni..güldüler halime....onlarda biliyorlardı sebeb-i ziyaretimi... kutlama değildi bu sadece anımsamak istemiştim..içgüdüsel olacak..yıllaryılı ezberinde tuttuğu o şarkıyı mırıldanmaya başladı ruhum..sevgili ağaçlarda gecikmiş yapraklarını döktüler üstüme..ya eşlik etmek için..yada teselli olsun diye.. eylülde gel.. eylülde..okul yoluna.. beraber yürüyelim gireyim koluna görenler dönmüş hemde mutlu diyecekler ağaçlar sevinçten başımıza konfeti gibi yaprak dökecekler... yaprak dökecekler... yaprak dökecekler...
  20. Leylam Allah seni inandırsın bizim yer cücesi de kızlardan dayak yiyip ağlayarak eve gelirdi.. bakma sen onun iki kızın ortasında küçücük bir yerde büzüştüğüne...eminim kızlar korkutmuştur...
  21. ne çare ki ordan çıkamıyorum...
  22. sence ben aşk şiiri yazabilirmiyim Sardunyam???
  23. bu şiiri okur okumaz sen geldin aklıma...çok hüzünlü ama paylaşmadan edemedim.. On Derste Birisi Ölünce Ne Yapmak Gerekir 1- ve içerki odaya koş yatağın üstünde zıplamaya başla bağır ki o yok artık dünyadaki bütün gözyaşlarıyla beraber gitti 2- ölüm benim neyimdir adamın biri olarak en sevdiğim ön koltuk minübüs yolcusu “bir edirnekapı uzatır mısınız” matematik bilen biri o yüzden mi hep üşürdü elleri 3- dünyaya yenilmenin de vahşi bir tadı var uygun adam olmanın ve bir gece ayakta ölmenin 4- oğluyla vedalaştırılmamış bir adam mı ölür yoksa bir “ulan tonton yanak” efsanesi mi aniden 5- bu solmuş çiçeklerin altında kimse yaşayamaz gösterişli yırtılmalar bundan böyle bir beden bol gelsin cüzdanında iki yaprak glayöl taşıyan bir çocuğa “-niye?” “-ne niye?” 6- peki hanginiz vidalayacak beni bu dünyaya bu ölüme bu matematiğe? 7- taşa saplı bir kılıcı kanırtmak gerekir 8- ölüm oyunu bıraktı “saklambaç oynayan kaleye mum diksin” burnu yerine ölümü karıştıran bir çocuk kelime oyunu sandı arkadaşları 9- geri geri zıplayan zaman, bütün bunları ezberle dur durak bil ve hatırlan, şiire yol aç: annem seni istiyordu sen beni istemiyordun 5'imde vardın da neden 15'imde yoktun o kadar hızlı geçmeseydin belki duyardın dediğimi “seni özleyebilir miyim baba baba baba” 10- ben bugün babamdan öldüm bunu bana on gün söylemediler oğlum doğana kadar tuttum ağlamamı şimdi ne zaman uzanıp oğlumu öpsem alnıma sakalları batıyor babamın Enis AKIN
  24. UÇURUM Bir ağaç sürüsünün üstünden Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş Votka bardağımın içine Benim olmayan bir sevinç duyuyorum. Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum Dibimde değil ayaklarımın, damarlarında Derinliğini orda tutan, orda harcayan Uçsuz bucaksız bir uçurum. Zamanla değil, bir yerde Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum Geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten Ağır ağır yanan bir tuğla harmanını Billurdan sarkaçlarıyla. Kalbim, sersemliğim benim.. Edip CANSEVER
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.