Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

radikal07

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    183
  • Katılım

  • Son Ziyaret

radikal07 tarafından postalanan herşey

  1. radikal07

    LENIN...

    Sovyetler Birliğinin bir numaralı isminin yaşadığı evden yükselen çığlıklar, o civarda yaşayanların tüylerini ürpertiyordu. Moskova'nın 60 kilometre güneyinde bulunan dinlenme evinde bulunan Lenin hayatının son günlerini yaşıyordu ve hemen hemen 24 saat boyunca tiz çığlıklar atıyor, ızdırap içerisinde feryad ediyordu. Onun yakınında bulunanlar, nâdir kişinin görebileceği ibret tablosunu ürpererek seyrediyorlardı. 1917'de gerçekleşen "Bolşevik Devrimi"nin lideri, 7 sene ülkenin bütün iplerini elinde bulunduran, astığı astık, kestiği kestik olan, on binlerce "muhalifi türlü yollarla ortadan kaldıran Lenin, şimdi ne hallere düşmüştü. Türlü hastalıklardan ayrı olarak aklını da yitirmişti. Ba-zan normal "deli" olurken, bazan "zır deli" olup çıkıyor, gözleri yuvalarından fırlıyor, cinnet geçiriyor, bağırıp çağırıyordu. Felçli olmamış, diğer hastalıklardan dolayı ızdırap içerisinde kıvranmamış olsaydı, etrafı kırıp geçireceği muhakkaktı. Hastalıklar pençesinde... Ateist ve materyalist bir dünya görüşünü benimseyen, Kâinatın sahibi olan Allahu Teâlayı inkar eden ve bu inkarını "resmî ideoloji" haline getiren, iktidarın gücüne güvenerek fîravunlaşan Lenin, gözle görünmeyen mikropların "esiri" olmuştu. Kıvranıp duruyordu. Zaten hayatının son yıllarında hep acılar içerisinde kıvranmıştı. Lenin, ömrünün sonlarında iyice azan frengi hastalığını 1902'de Paris'te sürgündeyken kapmıştı. 1918'de karşı-devrimci Fanny Kaplan'ın tabancasından çıkan kurşunlara hedef olmuş, o kurşunlardan sonuncusu ancak 1922 yılında çıkartılabümişti. Lenin 1922'de beyin kanaması geçirmişti. Onun "devlet sırrı" olarak gizlenen diğer hastalıkları şunlardı: 1922'deki beyin kanamasından sonra Lenin'e sık sık felç inmeye başlamıştı. Daha sonra sara hastalığına tutulmuş, ardından damar sertliği ve migrene yakalanmıştı. Bu patalojik rahatsızlıklarının yanı sıra Lenin yavaş yavaş delirmeye başlamıştı. Sık sık şuurunu kaybediyor, cinnet geçiriyordu. 16 Aralık 1922'deki krizden sonra sekreterlerinden siyanür istemiş, ancak bunun sır olarak kalmasını tembihlemişti. 1923 Mart'ındaki felçten sonra Lenin tamamen delirmişti. Artık devamlı sayıklamaktaydı. Anlaşılabilen son sözleri şunlardı: "...İnsanlar... bana yardım edin... şeytan... burada burada" Lenin'in son günleriyle ilgili bilgileri yayınlayan Le Figaro dergisinde yer alan yazıda, Lenin'in son günlerinde uzun uzun uluduğu belirtilmekteydi. Fransa'da yayınlanan dergideki bu bilgileri haber yapan Zaman gazetesi şu başlığı kullanmıştı: "Lenin de diğer zalimler gibi bağıra bağıra ölmüş" "Canavarca yaşa, uluyarak öl!" Komünist liderin çığlıkları o civarda yaşayan insanların kalplerini dondurmaktaydı. Lenin bu şekilde çığlık ata ata, Fransız dergisinin tabiriyle "uluya uluya" ve tamamen delirmiş vaziyette 24 Ocak 1924 tarihinde ölmüştü. Öldüğünde suratı korkunç bir hal almıştı. Onun bu halinin bilinmesini istemeyen Stalin, doktorlara emir vererek, cesedin "güzelleştirilmesini" istemiştir. Doktorlar da bir nevi "estetik cerrahi" tekniğiyle ve ilaçlarla onun yüz şeklini "normal hale" getirmiş, daha sonra mumyalamışlardı. Lenin'in mumyalı vücudu bir "cam fanusa" yerleştirilmiş, onun da üzerine bir "anıt" mezar yapılmış ve ziyarete açılmıştı. Putların yıkılışı Son anlarında derin acılar içerisinde bağıra bağıra ve delirmiş vaziyette ölüp giden Lenin'in düzinelerle heykeli yapılacak, bu heykeller SSCB başta olmak üzere Kızıl diktatörlükle idare edilen ülkelerde pek çok şehrin en merkezî yerlerine "zulmün taşlaşmış ve tunçlaşmış sembolü olarak" dikilecekti. Ta ki, 1990 yılma kadar. Kızıl imparatorluğun çatırdaması, ardından büyük gürültüyle yıkılması üzerine, hürriyete susamış olan insanlar, bütün diktatörlerin heykelleriyle birlikte, Lenin'in, milyonlarca insanın katili Stalin'in ve diğer komünist meşhurların heykellerini yıkacak, ya çöplüğe atacak, ya da satacaktı. Çekoslovakya'nın Zabreh kasabasının ilgilileri, kasaba hastahanesine gelir sağlamak maksatıyla Stalin'in dev heykelini satışa çıkarmış ve heykel için biçtikleri fiyatı ise 50 bin dolar olarak açıklamışlardı. Kamarov (Çekoslovakya) kasabası halkı da aynı şekilde Stalin heykelinin dövizle satılmasını kararlaştırmıştı. Kamarov halkı şöyle diyordu: "Artık Stalin'in bize kazandıracağı bir şey kalmadı. Hiç olmazsa şehrin merkezinde bulunan heykelini satıp para kazanalım." Polonyalılar'ın düşüncesi ise daha değişikti. Onlar Kızıl diktatörlerin heykelini bir an evvel ortadan kaldırmak istiyorlardı. Gdansk'ta toplanan on binlerce halk, dev Lenin heykeline saldırmış, binlerce molotof kokteyli ile Lenin'in heykelini polisin gözü önünde cayır cayır yakmışlardı. Polonya'nın güneyindeki Nowa Huta şehrindeki 10 metre yüksekliğindeki dev Lenin heykeli ise, şehir ahalisinin iki hafta devam eden aleyhte gösterilerinden sonra, şehir meclisinin aldığı "huzuru bozuyor" gerekçeli kararından sonra kaidesinden sökülerek götürülüp şehir çöplüğüne atılmıştı. Bu şekilde, Demirperde ülkelerindeki bütün heykeller, bu arada komünizmin sembol ismi Lenin'in heykelleri kaldırılıp atılmıştı. "Putlar hurdaya çıktı" Diktatörlerin heykellerinin düştüğü durumu haber yapan Bugün gazetesi 21 Şubat 1992 tarihli nüshasında, "Putlar hurdaya çıktı" başlığını kullanmıştı. Haberde, eski komünist ülkelerin hurdalıklarının Marks, Lenin ve Stalin heykelleri ile dolu olduğu belirtiliyordu. Haberde enteresan fotoğraflar da kullanılmıştı. Büyükçe bir fotoğrafta yere devrilmiş Lenin heykelinin halk tarafından tekmelendiği görülmekteydi. Resimaltı şöyleydi: "HEY GİBİ KOCA LENİN... Lenin, kendi vatanından kovulur da başka yerlerde durabilir mi?.. Etiyopya'da önce diktatör Mengistu, sonra da Lenin heykelleri alaşağı edilip, tekme tokat memleketten kovuldu. İşçi sınıfının siyasi iktidarı ve üretim araçlarını ihtilal yoluyla ele geçirmesini öngören Lenin işçiler tarafından tekmelenirken görülüyor." Diğer karelerde boynunda urganla sırt üstü yere uzanmış Stalin heykeli, soytarıya çevrilmiş Marks heykeli ve ağaca asılmış Çavuşesku büstü görülmekteydi. Müşterek resimaltında şunlar yazılmıştı: "İlahların hazin sonu: Stalin yerlerde, Marks soytarıya çevrilmiş, Çavuresku ağaca asılı... "Komünist ilahların en kanlısı Stalin'in heykelleri, diğer ilahların heykelleri gibi fırınlarda eritilerek maden haline getirilmeyi bekliyor, onları önce putlaştırıp, sonra alaşağı eden insanların, bu madenlerden yeni yeni putlar yapıp yapmayacağını kimse bilemez. Tıpkı Romanya diktatörü Çavuşesku'nun günün birinde heykellerinin ağaçlara soldaki resimde görüldüğü gibi asılacağını kimselerin tahmin edemeyeceği gibi... Ya komünizmin babası Kari Marks... 3 yıl önce kafasına böyle karton kutu takıp soytarıya çevirmek kimin haddiydi ki..." Bu dünya böyleydi. Hiç kimseye kalmıyordu. Zulm ile âbâd olanlar er geç kahr ile berbâd oluyorlardı. İlâhî kanun işlemeye devam ediyordu. İmtihan gereği, küfür devam etmekte, ama zulüm devam etmemekteydi... Burhan Bozgeyik Meşhurların Son Anları
  2. tanımıyorum ama tanışırız... merve
  3. http://www.andyfoulds.co.uk/amusement/economists.htm tıklayın sayfa tam olarak ekrana yüklenince mauseyi saga sola kaydırın iyi eglenceler...
  4. evet içten duygularla mükemmel okumuş minik kardeşimiz kutlamak lazım...
  5. hg ama tanısma bölümü olan bi yer vardı forumda bunu oraya yazsaydınya neyse tekrar hg...
  6. fb de para bol diyorlar ama borctan bahseden yok... gazeteler fb campel i aldı alıyordu tam imzalayacaktı kalem yazmadı gibi şeyler diyorlar ama gelen giden yok saydıkları futbolculardan hiç biri imzalamadı sadece ilgilenmiyoruz dedikleri sorunlu tümer imzaladı...
  7. aynı düşünce bendede var "gece kuşu ve saz arkadaslarından inciler" adında... tekzipsiz yazılarınızdan alıntılar yaparak, ne kadar carpıtmacı oldugunuz göstermek güzel olurdu. ayrıca diğer bana destek veren arkadaslarında izni olsaydıda özellerden gelen yazılarını yayınlasaydım ama sildim... onların dediği gibi seninle uğrasmaya ve seni muhatap almaya gerek yok...
  8. 1)Şampiyon olmadan kendisini şampiyon zannedip tur atan tek camia. 2)Yayla Cup'a katılan ilk ve tek istanbul takımı. 3)Pendik'e elenen ilk 1. lig takımı 4)Kendi futbolcusunu jip içinde döven taraftara sahip ilk dünya takımı 5)2.Liği kutlayan tek dünya takımı 6)Ezeli rakibiyle berabere kaldıktan sonra sabahlara kadar kutlamalar yapan tek takım 7) Avrupa kupalarında sıfır çeken ilk ve tek türk takım 8 ) Kendisine koyan kulup adeti kadar formasına yıldız taktırıp şaklabanların kıyafetlerine taş çıkartacak güzellikteki formaya sahip olan ilk ve tek takım 9) Kendini dünya takımı olarak gören ama Kadıköy'ün dışına çıkamayan çıktığı zaman da sayısız taciz ve tecavüzlere uğrayan ilk ve tek takım 10) Ezeli rakibi tarafından kalesinin ortsına bayrak dikilen ilk ve tek takım 11) Taraftarına para veren ve taraftarlığı köpekliğe çeviren ilk ve tek takım 12) 20 senede bir türkiye kupası alan tek türk takımı 13) Kadrosunda toplam 4 türk futbolcu bulundurmasına rağmen kendisini türk takımı ilan eden ve kadrosundan milli takıma 10 futbolcu veren ezeli rakibine sırp takımı diilan eden ilk ve tek takım 14) KURTLUŞ SAVAŞI SIRASINDA TÜM SPOR KULÜPLERİ DAĞILMIŞ OYUNCULARI CEPHELERİ GİTMESİNE RAĞMEN fb DAĞILMAMIŞ VE OYUNCULARI SAVAŞA GİTMEKTEN KORKMUŞ VE BU SAVAŞTAN KAÇAN VATAN HAİNLERİYLE BİR MAÇ KAZANARAK KENDİSİNİ MİLLİ KAHRAMAN İLAN EDEN İLK VE TEK TÜRK TAKIMI 15)Ezeli rakibinin UEFA ve SÜPER CUP gibi dünyanın en büyük kupalarından ikisinin kazanmasından dolayı yapmış olduğu eğlenceleri görmemişlik eziklik olarak nitelendiren fenerbahçe şaibelerle türkiye ligi şampiyonu olduktan sonra 1 sene boyunca bu şampiyonluğu kutlayarak en uzun süre şampiyonluk kutlayan ilk ve tek takım 16) Tek hedefi ezeli rakibini yenmek olan ve ezeli rakibiyle yaptığı maçlara göre antrenör yönetim ve futbolcu değiştiren ilk ve tek takım 17) Kaynağı hiç bir zaman tükenmeyen bir paraya sahip olmalarına rağmen stadlarında sürekli elektrik sağlayamayarak Türkiyeyi avrupa ya rezil eden ilk ve tek takım 18 ) Kendisini inşaat şirketi sanıp yaptığı binalarla övünen ilk ve tek takım 19) Kendi taraftarına küfür eden ve kendi oyuncusunu döven oyuncuyu alan ilk ve tek takım 20) Ezeli rakibinin artıklarını toplayıp ezeli rakibini GEÇECEĞİNİ! zanneden ilk ve tek takımdır 21) Biz şampiyonlar liginde final oynayacağız diyerek ((0)) puan ve -13 averajla G.. olan ilk ve tek takımdır UEFA bilgisayar programcilarini isten cikardi,(reuters-cenevre) UEFA merkezinden yapilan aciklamaya gore fenerbahce hakkinda bilgi almak icin uefa/championsleague.com sitesine girenler, "bu isimde bir takim kayitlarimizda bulunmamaktadir" yanitini almalari uzerine şikayette bulunmuslar. yapilan arastirmada bilgisayar sisteminin sampiyonlar liginde puan alamayan takimlari kaydetmedigi ortaya cikmis. bilgisayar bolumu sefi hans gunter "hatamizi kabul ediyoruz,bilgisayar programini hazirlarken iki buyuk ihtiyatsizligimiz oldu;ilki bir takimin hic puan alamayacagini aklimiza getirmememiz, ikincisi ise fenerbahcenin sampiyonlar ligine katilabilecegi ihtimalini ongormememiz " aciklamasini yapmis...
  9. işte bir Atatürk ve Cumhuriyet kalkanı arkasından konuşan by_x_men.. konu 2 gazetenin haberleri carpıtmasıydı ama sen daha da carpıtmaya calıştın. verdigin linke tıklasınlar orada senin vatanın başkadır bilemem ama orada Türkiye Cumhuriyetine küfür yok. eğer öyle birsey olsaydı sizin başbakan ve bakanlar hakkında tyazdıklarınız en büyük küfür olurdu.. o şiir yazan kişinin hayatını ve diğer şiirlerini oku.. büyük puntolarla yazman senin haklılıgı göstermez.... sadece gösteriş amaclısın içi bom boş gösteriş amaclı yazılar... senin kafanda benim için yarattıgın yere koyamazsın senden daha cumhuriyetci ve Atatürkcüyüm bunu kafana sok...
  10. Bazen ... Nefes almak değildir , yaşamak... O'nunla gülüp, O'nunla ağlamaktır... Sarı -Kırmızı olmaktır , her an O'nu solurcasına... * Bazen ... Özgürlük , çimlerde koşmak değildir... Sevdası uğruna prangaya vurulmaktır... Hep O'na tutuklu kalmışcasına... * Bazen ... Başarı ... Para , Kupa kazanmak değildir... İnsanların yüreğine dağlanmaktır ... Damarında , kanında yaşarcasına ... * Bazen ... İmparatorluk , ülkeleri ele geçirmek değildir... Bir Meşin yuvarlakla , Yürekleri fethetmektir... Sınır tanımadan hüküm kurmaktır , Milyonlarcasına... * Bazen... ASLAN , bir hayvan değildir... Bir Simge , bir Semboldür ...Tarifsiz güçtür ... Ruhundaki asalete yazılmışcasına... * Bazen ... Cehennem...Öbür dünya değildir... Taraftarla coşmuş , SAMİYEN'dir ... Alev alev yanarcasına... * Bazen ... İmkansız ...Olmaz değildir... 7 kişi 7 Sıfır yenmek , Ağları delmek , Şampiyonluktur Milenyumda ... Hayalleri gerçek yapmaktır...Sahaya her çıktığında... * Bazen ... KRAL olmak , Taç giymek değildir... Soyunu sevgiden , Ünvanı halktan almaktır... Her doğan bebenin METİN olmasıdır... Kuşaktan kuşağa akarcasına... * Bazen ... VEFA...Semt adı değildir.. 14 yıl kan kusup , ölümüne arkasında durmaktır... Her şartta , yıkılmaz bir duvarcasına... * Bazen ... Tarih, tozlu bir sayfa değildir... Gerçektir , yaşamdır....1905'te doğup Ciltlere sığmamaktır... Destanların değişmez yazarı olurcasına... * Bazen ... GÜÇ , bir sıfat değildir... Evsiz barksız , beş parasız , en zorda , tüm dünyayı ayağa kaldırmaktır... Üstünde sade bir parçalı formayla ; kolaycasına... * Bazen ... Cesaret , Korkuyu yenmek değildir... Onbinlerce rakibin arasından geçip, kalesine Bayrağı dikmektir... Tek başına...Kimse yokmuşcasına... * Bazen ... Sevgi...Anne , Baba , Eş , dost değildir... Onlardan ötedir...Tutkudur Renklere , Armaya ... Ayrılmaz parçanmışcasına... * Bazen ... Hayat herşey değildir... Ama herşey bana GALATASARAY'dır... Doğumda ...Ölümde ...Yaşamda ... Taparcasına.. (ALINTI)
  11. başörtüsü = gericilik, yobazlık, cumhuriyet düşmanlığı anlamlarına gelmiyorsa ateizm de = ilericilik, bilimsellik, çağdaşlık anlamlarına gelmez...
  12. diyecek birşey bulamazsın artık anlaşılan şu ki "çamur at izi kalsın" veya "ya tutarsa" türündeki çalışma sitilinden vazgeçmelisin. burada suçladıgın insanlar eminim senden daha Atatürkcü ve daha çok Cumhuriyetcidir. artık kalkanını cıkarmanın zamanı gelmedi mi?
  13. tamamen partiler kalkıp yeni partiler gelmeli o zaman... cünkü en büyük muhalefet partisi chp ninde kurultayında mustafa sarıgül e yapılan saldırıları gördük...
  14. http://www.turkish-media.com/forum/index.p...pic=29068&st=40 bu arada forumun bu sayfasınada bakmayı unutmayalım gece kuşunun ilk vukuatı burada değil elbette daha öncede bana destek verenleri suclamış hatta benim numaralarım oldugunu söyleyecek kadar ileri gitmişti. Allah korkusu olsa iftiradan kacınırdı...
  15. bana kalırsa burada yakıştırmaların hemen yapıldıgı anlamını taşıyor. en başta actıgım konu ile ardından gelen cevabı görüürsen anlarsın ne demek istedigmi. taraf tutuldugunu cumhuriyet gazetesi ve yazarlarından örnek verildiginde (sanki eksper) alkışlandıgını görmüyormuyuz... . . . bu yazı yazıldıgında dipnot un yazısı vardı ama artık silindigi ve değiştirildigi için neye cevap verdigimi anlayamıyacaksnız...
  16. radikal07

    ACI İSTATİSTİK

    camilerin yakın aralıklarla yapılmasına bende karşıyım yada cok fazla gösterişli olmasına karşıyım. ama son bir kac yılda devletin ve özel sektörün destegiyle yapılan okulların veya yapılmış okullarında bilgisayar sınıflarının yapılmasnın cok hızlı ilerledigini bizzat kendim biliyorum.
  17. işte aradaki fark bu insanları gerici ve ilerici diye bölmek size yakışır.. ülkede şeriati isteyen kim halen anlamış değilim kendi kendinize polemikler yaratıp bunun üzerinden politika yapmak size yakışır ancak. saygılarımla...
  18. .......... SOL YANIM AĞRIYOR ANNE...... Merhaba anne, Yine ben geldim. Herkesin Şampiyonluğu bembeyaz, benimkiler gri gibi. Canaydın;'' beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" Ben hepsini birlikte yıkıyorum. Ben çamaşır yıkamasını bilmiyor muyum anne? Canaydın;, her gün domates peynir koyuyor beslenmeye. Ben her gün kurabiye, börek, pasta yediriyorum. Kıymetim bilinmiyor, Biliyorum Canaydın pasta yapmasını bilmez anne. Hava kararıyor,Gök gürlüyor ,Sisli bir Ankara akşamında , Şampiyonluk gidiyor anneeeeeeeeeeee. Biliyor musun anne; Canaydın'ın Müzesinde bir kupa gördüm. Maketini yaptırıp başucuma koydum. Her sabah onu öpüyor kokluyorum. Kimseye söyleme ama anne, Bazen de konuşuyorum onunla. Ne yapayım kıskanıyorum anne. Ha unutmadan, UEFA yarın,Avrupa Kupasını anlatan bir yazı yazacaksınız dedi. Ben Canaydın'a yazdıracağım. UEFA anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın. Ben onu hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne. UEFA,Süper Kupa adları geçince sol yanım acıyor anne. ....................................... Kızın AZİZE Bedirhan Gökçe'nin Sol Yanım Ağrıyor Anne adlı şiirinden uyarlanmıştır.
  19. "insanlardaki önyargiyi parçalamak, atomu parçalamaktan zordur'' eistein
  20. sizinkilerin yanında hiç birsey sayılmaz.
  21. ben yazarken eklemişsin yazını sagol arkadasım aynı görüşleri paylaşıyoruz burada hemen yargılama yapılıyor... Cumhuriyet gazetesinden yazılar eklesem benden iyisi yoktu...
  22. ben seriatci degilim olsam acık acık söylerim kimseden cekincem ve korkum yokki. ama birileri müslüman olmakla şeriati bir tutuyor. her namaz kılanı her oruc tutanı şeriatci yapıp cıkarıyor. ben kimseye özellik veya görüşünden dolayı yönlendirme yapmıyorum. ben 2 gazete arasındaki farkı gösterdim sonuc olarak bana yorum yapılıyor gazetedeki haberlere degil... kişisel degilde konuya göre yorum yapalım görüşündeyim..
  23. sagol arkadasım bu tür insanlara en iyi cevabı sizler veriyorsunuz... sizinlede tanışmıyoruz ama bu arkadaslar bu simdiki sizn yazdıgınızı benim yazdıgım veya yazdırttıgım olarak kabul ederler daha önce başıma geldi. tanımadıgım kişi beni destekledi diye benim yazdırttıgımı öne sürdüler kaybeden kendileri olur....
  24. berceste sagol arkadasım ama git oku sende istersen o şiir yazan adamın diğer şiirlerini ve hayatını seriatla yakından uzaktan alakası yoktur... ayrıca o şiirler bu yaznın halen ne alakası var anlayamadım ben 2 farklı gazeteden yazı gösterdim hangi basına inanalım diye hani bazıları cumhuriyetten kopyalıyorlarya bende gazetelerin ne kadar insanları yanılttıgını göstermek amaclı yaptım. anlayana...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.