politika

Osmanli tüm Türk DEVLETLERINI kanla bastirip ortadan kaldirmis fakat Dogu ve Güneydogudaki Kürt asiretlerine dokunmamistir.Cünkü bu asiretler Türklerin katledilmesinde öncü kuvvet olarak kullaniliyordu.Bugün olanlara bakalim.Ülkenin basbakani cikiyor;üLKEDE KÜRT SORUNU VARDIR BUDA BENIM SORUNUMDUR diyerek ülkede belirli bir kesime özel ayricalik verilmesi calismalarina baslarken bunun adinada önce KÜRT sonra zoru görünce DEMOKRATIK ACILIM adini veriyor.Bu basbakan birileri tarafindan PADISAH olarak adlandiriliyor.Dogrudur.Osmanli Padisahlarida Türk karsitiydilar yeni Padisahta Türk karsitidir.Olmasi cok dogaldir cünkü kökeni öyle istemektedir.Osmanli Padisahlarininda kökenlerine baktigimizda onlarinda TÜRK olmadiklarini görürüz.Onlari Türk yapanlar devsirme tarihcilerdir. Osmanliyi ortadan silen Mustafa Kemal Atatürk'e olan düsmanlik genelde OSMANLICI kesimden gelmektedir.Diyarbakirda iki gün önce Atatürk'ün heykelini yaktilar.Kimlerdi bunlar,sormaya gerek var mi?Birileri belki ya ücbes kendini bilmez diye yanit verebilirsede bu öyle kolayca gecistirilecek bir olay degildir.Bu ülkede asirlardir özel muamele gören Kürtcülerin neden Atatürk karsiti olduklarini anlamak icin kahin olmaya gerek yoktur.Atatürk Osmanli'nin TÜRK KATLIAMINA DUR DEMIS OLAN BIR LIDERDIR. AKP iktidara geldiginden bu güne kadar yandaslari ile birlikte bir TÜRK karsiti gündemle siyaset yapmaktadir.Türk adindan rahatsizlik duyanlar sadece Kürtler degil Erdogan'da Türk adindan rahatsizdir,sadece o mu?HAYIR CANKAYA'da oturan Erdogan'in noteride TÜRK ADINDAN RAHATSIZDIR.Türk adini silmek icin mümkün olan her yolu denemektedirler.Bu denemelerde klavuzlari,Türk karsiti birtakim sahte aydin,gazeteci ve AB/D dir. Muhtesem Süleyman denilen Kanuni,Anadoludaki Alevi ve Türk katliamlari icin Kürt beylerini kullanmistir. saygilarla

Yetmez ama EVET diyenlerin öncüleri bu EVET le Türkiye'nin diktaya kayacagini biliyordular.Nitekim onlarin dedigi olmus ve Türkiye'de KUVVETLER DENGESI diye bir kavram kalmamis bütün irade iktidarin ellerine gecmistir.Bu iktidar gelecek olan secimide bu gücle kendi lehine cevirecektir.Cünkü bütün devlet imkanlari artik onun elindedir.Onu ne yargilayacak bir yargi organi ne de ona hesap soracak bir kurum kalmamistir.Son günlerde basbakanin "HEYKELE UCUBE"demesi,buradan kaldirilacak diye ahkam kesmesi,Hizbullahcilarin serbest birakilmasi,Yunan Basbakaninin Türk askerine ISGALCI demesini duymazdan gelmesi bütün bunlar Türkiye'de demokrasinin degil despotlugun borusu ötmektedir.Yetmez ama evet diyenler ayni zamanda bu ülkenin parcalanmasina bilerek veya bilmeyerek ama isteyerek EVET demislerdir.Baskanlik sistemi bir paravanadir bunun ardinda Güneydoguya ÖZERKLIK verilmesi yatmaktadir.Iste YETMEZ AMA EVET diyenlerin en büyük özlemi buydu ve kimse merak etmesin Haziran secimlerinden sonra ilk hedef Türkiye'nin bicimine getirilip farkli bir siyasi yapiya yönlendirilmesidir. Bu nedenle Laikler,Cumhuriyetciler,Atatürkcüler susturulmus,köse baslari cemaat kadrolari ile doldurulmus,millet agzini acamaz hale getirilmis Türkiye bir POLIS devleti olmustur.Iste YETMEZ AMA EVET diyenlerin eseri budur.Ve hala bundan gurur duyacak kadar da cüretkardirlar. saygilarla

Ileri demokrasi dedikleri bu olmali galiba.Ulus devlete karsi acilmis olan cepheler nasilda omuz omuza mücadele veriyorlar.Bir toplumu parcalamak icin o toplumu meydana getiren ögeleri ayristirmak gerekir.Cahil ve saf halk tabakalarida kimliklerine sahip cikiliyor sanarak bu formüle baliklama atliyorlar.Sonunda birakin bir halk olmayi sadece emperyalizme yem oluyorlar.Bu hep böyle olmustur. saygilarla

Cankaya'ya davet edilen sözde üniversite temsilcilerinden birinin davete JAGUAR marka arabasi ile gelmesi birtakim söylentileride beraberinde getirdi.Cumhurbaskaninin ancak Jaguarli temsilcileri kabul ettigi ileri sürüldü. Öyle veya böyle,gercek ögrenci temsilcileri Cankaya'ya sokulmaz polis ablukasina alinirken sadece babalari zengin oldugu icin kendilerini ögrenci komisyonlarinda temsilci sectirmis olanlarin kabul edilmesi utanc vericidir.Ve Türkiye'de cevrilen dolaplarda Cankaya'nin nasil parmagi olduguda böylece ortaya cikmis oldu. saygilarla

Referandum parlamenter rejimlerde cok nadir ve hatta hic basvurulmayan bir uygulamadir.AKP ile referandumun Türkiye'nin gündemine sokulmasi ve bir aliskanlik haline getirilmis olmasini ben 12 Eylül anayasasinin refranduma sunulmasi ile ayni görmekteyim.12 Eylül askeri bir darbeydi,12 eylül sivil bir darbe olarak Türkiye tarihine gececektir. Referandumun yapilmamasi icin cok mücadele verildi gercek demokratlar ve de yandas olmayanlar tarafindan.Bunu kimse inkar etmesin.Verilen bu mücadele ülkenin bahtini avuclarina almis olan AB/D'ci AKP tarafindan kamuoyuna maksatli olarak yanlis aksettirildi,devlet imkanlarini hoyratca kullanarak her türlü yolsuzluk yapilarak EVET oyu alindi.Bu evet oyu alinmasinda,Türkiye karsiti tüm yikici ve bozguncu gücler ve AB/D isbirligi icinde hareket ettiler."YETMEZ AMA EVET"diyenlerin tek bir amaci vardi.O amac yarginin iktidarin avucuna düsmesiydi.Cünkü yikici ve bölücü gücler yarginin gücünü kaybetmesi ile melun hedeflerine ulasabileceklerdi. Referandum karsitlarinin televizyonlarda meydanlarda,12 Eylülcülerin yargilanacaginin bir yalan bir dolap oldugunu ifade etmelerini yandaslar hep csrpitma ve Türkiye'nin ileri demokrasiye gecisini engelleme olarak kamuoyuna duyurdular.Hepsinin foyasi ortaya cikti.12 Eylülcüler yargilansin diyen "YETMEZ AMA EVET"cilerin hicbirinin sesi cikmiyor artik.Neden ciksin ki onlarin amaci 12 Eylülcülerin yargilanmasi degildi.Yarginin gücsüzlestirimesi ve kuvvetler dengesinin tek basina iktidara gecmesinin önünü acmakti. Hizbullahcilarin serbest birakilmasi iktidarin bir siyasetidir.Secim yaklasiyor,dinci kesimlerden oy almasi gerekiyor iktidarin.Türkiye'nin basina bugüne kadar devlet imkanlarini bu kadar hayasizca kendi iktidarlari icin kullanan bir iktidar gelmemisti.Iktidardan gitmemek icin mümkün olan her melaneti yapmaktadirlar.Cünkü AB'den öyle emir geliyor.ABD öyle emrediyor. saygilarla

Bana ön yargili demissiniz ben ön yargili degilim.Olmadigimi iki örnekle belirtecegim ve aksine sizin ön yargili oldugunuzuda ispatlayacagim.Iste dedim ya sizi anlamakta zorlaniyorum. Gözcü gazetesi artik cikmiyor cünkü sizin basbakaniniz Erdogan sayesinde kapandi.Posta zaten gazete degil magazindir.Sözcü ise bugün Türkiye'de Hürriyet,Sabah,Posta gazetelerinden sonra en cok okunan gazetelerden birisidir.Sizin ilgi allanina girmemesinide anliyorum cünkü SÖZCÜ yandas degildir ve dogrulari kimseden korkmadan yazar.Adam gibi yazarlari vardir.Erdogan'in korkulu rüyasi olan bazi yazarlarda Sözcüdedir.Sadece tek basina yandas olmamasi bile onu okunacak gazete yapar.Neyse bu degil benim derdim,siz zaten verdiginiz gazete isimleriyle ön yarginizi belirtmissiniz.Internette ki yazarlarin nerde olduguna bakmadan konu secimi yaparak okurum derken bence o yaziyi yazan gazetecinin hangi gazetede yazdigi cok önemlidir,yani siz konu secimi yaparak okuyorum derken okuduklariniza göre degerlendirme yapiyorsunuz demektir ki bu da genelde yandas olan medyanin gercekleri asla yazmadigindan yola cikarsak siz yanlis bilgileniyorsunuz demektir. Sizin ön yargili oldugunuzu belirten asil önemli nokta Silivride yatan masum insanlari aynen cemaat ve AKP medyasi gibi suclu göstermenizdir,cemaat ve AKP savcilari tarafindan tutuklatilan ve cemaatci yargiclarin baskanlik ettigi bir özel mahkemede iddia edilenlerin aynisini sizde tekrarliyorsunuz ki bu ön yargidir.Siz insanlari evet ideoljilerine göre ayiriyorsunuz.Cumhuriyet ve Atatürk yanlilarini yönetimi degitirmek icin suc islemekle sucluyorsunuz bu da sizin ön yargili oldugunuz anlatiyor bize. Demokrasilerde sucu ispat edilmemis herkes masumdur,suclari ispat edilmemis fakat birtakim dümenler ve entrikalarla özgürlükleri ellerinden alinmis olanlara karsi ceamat ve AKP yandaslari gibi suc isnat etmek önyargidir ve de hicbir vicdana sigmayan bir iftiradir.Türlü entrikalarla masum insanlari icerde tutarak kamuoyuna bakin onlar sucluda o yüzden icerdeler mesajini vermek insanliga sigmayan bir siyasettir kirli bir siyasettir aynen dincilerin oylarini gaspedebilmek icin Hizbullahcilarin,PKK'lilarin tahliye ettirilmesi gibi. saygilarla

Tekrar ediyorum,regleden kisa bir süre öncesi ve reglenin son günlerinde genelleme yapmadan diyebilirim ki bazi kadinlar cok istekli olmaktalar.Muhakkak ki bu iki kisi arasindaki bir anlasmaya dayanir.Eger kadin iliskiye raziysa erkekte bu durumda herhangi bir olumsuz yan hissetmiyorsa iliski yapilabilir.Bence kondom kullanilarak bu iliskinin yapilmasi daha uygun olur diyorum. saygilarla

Atatürk bu ülkenin ve milletin bagimsizligi icin bir avuc vatansever arkadasi ile birlikte ülke capinda bir uyanisa öncülük etmis ve hayatlarini hice sayarak milletle birlikte Kurtulus savasini vererek Cumhuriyeti ilan etmis ve bu ülkeyi Ingilizlere satan son Osmanli Hanedaninida kapi disari etmistir.Zaten elebasi Vahdettin ülkeyi sattigi Ingilizlere mektup yazarak hayatinin kurtarilmasini istemis ve kacmistir. Bu devletin kurucusu olarak Atatürk'e sevgi duyulmasi bunun asirida olsa sonucta hakli bir nedene dayanmasini bir türlü kabullenemeyen Ingiliz muhipleri veya Osmanlicilar hep Atatürk'e saldirmayi bir meslek haline getirmislerdir.Arapcanin kaldirilmasindan tutunda kadinlara insan olma hakkinin Atatürk tarafindan verilmesi bu yobaz kesimlerini oldukca rahatsiz etmis ve oldu bitti Allaha ortak kosarcasina dinle ilgisi olmayan bezler üzerinden fitne cikarip Atatürk'e ve Atatürkcülere karsi mücadele vermislerdir.Cumhuriyete ve Atatürke sahip cikanlarin güclü oldugu dönemlerde bu yobaz sürüsünün pek te bir önemli adimi olmuyordu sinek viziltisindan öte.Ama son 8 yildir maalesef hem Cumhuriyet yanlilari hem Laikligi savunan Atatürkcülerin gücsüzlesmesi ile simdi sahnede yobazlar oynamaktadir.Ve her gecen gün her yaptiklari siyaset ile Cumhuriyete karsi olduklarini acik acik ifade edebilmektedirler.Bölücülerle etnik ve dinsel isbirligi yaparak ülkenin bölünme sürecini hizlandirmaktadirlar. Atatürk'e saldiranlarin Atatürkcülere "ONA TAPIYORSUNUZ"gibi suclamalari ve neden Atatürk elestirilmiyor tarzi yaklasimlari birtakim tatli su sazanlari ve güdümlü aydin güruhu sahipleniyor ve Atatürk'ün elestirilememesini demokratik olmamakla adlandiriyorlar ve yine birtakim yobaz medyasi yazarlarida Atatürk'e karsi agiza alinmayacak sekilde hakaretler yapmayi kendilerine bir gurur vesilesi olarak görüyorlardi. Simdi bir dizi yapildi:MUHTESEM YÜZYIL adli bu dizi daha gösterime girmeden ülkede yobaz kesiminden bir vaveyla baslatildi.Öncüleri Basbakan yardimcisi Bülent Arinc yargiya gidilecegini belirtiyordu.Bülent Arinc'in Kubilay'in kafasini kesenlerle akrabaligi zaten tartismalidir.Bu nedenle onun göstermis oldugu tepkiyi anlamak zor degildir.Bu tartismalara simdi de Saadet Partisi katildi.Bunda sasilacak bir yan yok.Saadet Partisi,Bülent Arinc,Erdogan ve benzerleri ayni mayadan hamurlanmis isimlerdir bunlar NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE sözüne karsi olan kesimdir,bunlardan MUHTESEM YÜZYIL'i alkislamalari zaten beklenemez.Onlar icin OSMANLI COK BÜYÜKTÜR.Osmanli'nin ülkeyi satmasi bile onlarin gözünde bir baris harekatidir. Peki bu Muhtesem Yüzyil'a konu olan Süleyman kimdir,neler yapmistir onlara bir göz atalim.Osmanli ile ilgili bugüne kadar Osmanli'yi methetmekten öte hicbir kitap yazilmadi,yazilanlar ise kösede bucakta kaldi veya aforoz edildi Osmanlicilar tarafindan. Kimdir bu Süleyman: "Zulüm ve cinayetleri YAVUZ lakabi takilarak örtbas edilmeye calisilan Selim'de kendinden öncekiler gibi haremdeki degisik irklardan esir cariyelerle cinsel yasamini sürdürüyordu.Burada ufak ama önemli bir ayrintiya yer vermem lazim.(Padisahlarin cinsel iliskide bulunduklari kadinlarin özellikle Türk ve müslüman olmamalarina cok dikkat ediliyor ve eger bunlardan hamile kalanlari varsa önce saraydan uzaklastiriliyor sonrada öldürülüyordu.Yani padisahlarin gözdeleri hiristiyan kadinlardi.) Selim Polonyali Helga ve Sirp Aleksanriayla yaptigi cinsel iliskilerden birkac cocugu oldu bunlardan biriside Süleymandi.Helga'nin adi HAFSA Aleksandiranin kide Ayse hatun olarak degistirildi.Dikkat edelim,bu cinsel iliskiler Islam inancina göre eger arada bir nikah yoksa ZINADIR.Yani YAVUZ denilen Selim zina yaparak Helga'yi hamile birakmistir.Bu birlesmeden dogan cocuk iste Muhtesem Yüzyil'a konu olan Kanuni Sultan Süleyman'dir. Bu arada ülkenin bütün DOGU YÖRESI KÜRT ASIRETLERININ EGEMENLIGINE BIRAKILMISTI. Rumlarin,Ermenilerin,Yahudilerin her alanda koruyuculugunu üstlenen,22 Anadolu Türk devletini binbir düzenbazlikla ve acem taktikleriyle ortadan kaldirip tarihe gömen,nice hanliklar,Kralliklar ve imparatorluklar batiran ve egemenligi altina alan Osmanogullari özgür ve özerk asiret yönetimlerini sürdüren Kürtlere ilismemislerdir.Tam 38 Kürt Beyligi Osmanli tarafindan korunmustur.Bütün Dogu bölgelerinin Kürtlere birakildigi ile ilgili Süleyman'in fermanini arzu edenler olursa yazarim.Süleyman'in babasi Selim gibi,Alevilere karsi bitmeyen bir kini vardi ve Kürt Beyliklerinden birkaci disinda digerlerini Alevilerin katledilmesi icin görevlendiriyordu. Süleyman'da aynen diger Osmanli padisahlari gibi haremden cikmiyordu.Rus papazinin kizi olan ROKSALAN SÜleyman'in gözesi olmus ama ondan önce Polonyali Anna ile iliskileri olmustu.Anna'nin hamile oldugunu ögrenen Süleyman ona hemen (MAHIDEVRAN YANI EVRENI ISITAN AY) adini koydu.Dogan cocugada Mustafa adini koydu. Veliaht Süleyman'in bir gözdesi daha vardi ki o da Manisa'da bir kadinin parayla satin aldigi Pargali bir Rum kölesiydi.Henüz 15-16 yasinda olan bu güzel delikanli Süleyman'in kalbini calmisti.kadina torba dolu altin vererek bu köleyi satin aldi Süleyman ve konagina yerlestirdi.Bu köle zamanla devletin basina sadrazam olacak ve adi da Ibrahim olacakti.Sahte Osmanli tarihcileri bu gercegi kiviramadiklari icin careyi bu Ibrahim'e FRENK IBRAHIM diye kayit düsürdüler. Süleyman tahta ciktiktan sonra asil gözdesi olan ROKSALAN ile cinsel iliskiye girmis ondan Mehmet,Sari Selim,Cihangir ve Bayezit'i dünyaya getirmisti. dünyaya getirmisti.Bunlardan tahta en layik olani Bayezit'ti. Roksalan türlü iki entrikalarla gözü kadindan baska birsey görmeyen Süleyman'i kandirmis,kendisine rakip gördügü Süleyman'in gözdesi Frenk Ibrahim'i sonra da Süleyman'in Anna'dan olma oglu ve veliaht Mustafa ile tüm soyunu ortadan kaldirtmistir. Süleyman bununlada yetinmemistir.Kuranda hicbir yerde Türk adinin gecmemesi sadece Peygamberin birkac hadislerine dayanarak Türk olan herkese karsi acimasiz bir katliama girisilmistir. Iste bu Süleyman ile ilgili yapilmis olan diziye karsi müthis bir kampanya var.Bu kampanyanin öncülügünü Bülent Arinc yapmaktadir.Demokrasi getiriyoruz diye mangalda kül birakmayanlar ve de onlari destekleyenlerin sanirim yüzleri biraz olsun kizarir,sanmiyorum ama belki diyorum. saygilarla

Oy aldim dedigi milletten korkmasa 5000 güvenlik görevlisi tarafindan korunmazdi.Kim, kendini koruma ordusunun arkasina sakliyorsa yanlis isler yapmis oldugunun bilincindedir ve de korkmaktadir. saygilarla

Türkiye'de bütün sorunlar halledildi ve simdi sira gösterime girecek olan MUHTESEM YÜZYIL adli yapitta,Osmanlicilarin atalarina hakaret edilmesi tartismalari basladi. Su kadarini tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki;Osmanli'yi asla atalarim olarak kabul etmedim onlarin kim ve ne olduklarini ögrendikten sonrada zaten kabul etmem mümkün olamazdi. Yavuz Sultan denilen Selim'in oglu Kanuni denilen Süleyman'in kim oldugu,anasinin kim oldugu,neler yaptigi hemen her Türk'ün bilmesi gereken konulardir.Osmanli'nin anli sanli tarihi diye bizlere yutturulan Osmanlicilarin yazmis oldugu ve gerceklerle zerre kadar ilgisi olmayan tarihleri okudugumuzda vay anasini be demekten kendimizi alamiyoruz.Ama gercekleri okuyup ögrendigimizde yine vay anasini demekten kendimi(zi)alamiyorum. Entrikalar,kardes katilligi,nikahsiz birlesmelerden dogan cocuklar ve onlarin yönettigi bir imparatorluk.Türkten baska hemen her irka taninan imtiyazlar,Türklere uygulanan katliamlari okudukca nasil böyle bir gecmise atalarim deme yanilgisina düstügüme inanamiyorum. Osmanli Padisahlari Yavuzdan sonra HALIFE ünvanini aldilar.Islamin halifesi diye tanimlanan bu kisilerin hicbirinin Hac Farizasini yerine getirmem is olmasi onlarin aslinda Islamla sadece siyasi bir akrabalik icinde olduklarini göstermiyormu? Muhtesem Yüzyil dizisi henüz gösterime girmeden o diziye karsi müthis bir Osmanlici propagandasi baslatildi.Bülent Arinc yargiya gidilecegini belirtti.Ayni Bülent Arinc,CAN Dündar'in "MUSTAFA'SINI alkislamisti cünkü orada Atatürk alkolik olarak gösterilmisti.Fakat Muhtesem Yüzyil dizisinde Süleyman'IN SARAP ICTIGI VE ES CINSEL ILISKISI oldugu belgelerle ortaya kondugu halde "ECDADIMIZA, VIYANA KAPILARINA KADAR DAYANMIS OLAN MUHTESEM SÜLEYMAN'A BU YAPILMAZ"diyerek karsi cikiliyor,bu dizinin gösterilmemesi icin RTÜK denilen yandas kuruma sikayetler ardarda gelmektedir.RTÜK Milli tarihe aykiri görürsek el koyariz diye uyarida bulunuyor.AYNI RTÜK MUSTAFA'yi uygun görmüstü her nedense. Bu muhtesem Süleyman'in kim oldugunu ilerki yazilarimda anlatmaya calisacagim. saygilarla

Sayin Ay,sizi anlamakta zorlaniyorum nedenine gelince; OKKIR'in ugramis oldugu haksizligi ona destek olamamanin vicdani rahatsziligini duyacaginizi ifade ediyorsunuz.Bu gercekten sizin vicdan sahibi birisi oldugunuzu anlatiyor.Beni sasirtan baska seydir.Bugün Silivrideki tutuklulara ayni muamele yapilmaktadir.Bunu belki sizin okudugunuz gazetelerde bulamiyorsunuz ama böyle olaylarla ilgilenen birisi olarak gercekten Silivri'de neler olup bittigini hic arastirdinizmi? saygilarla

Karikatür sanati olarak cok güzel cizimler karalamalar ama icerik olarak hic bir sey ifade etmez tamamen provakasyon kokan ve magdurlari oynayip gercekleri renklerin arkasina saklayan bir zihniyetin ürünü.Gercekler ise karikatürlerde anlatilanlardan daha farklidir,bunuda anlatmaya medeni cesaret gerekir ancak. Herseyden önce Islamda türban kavrami yoktur.Bu baslibasina hem dini inkardir hem Allaha sirk kosmaktir hemde insanlari dinle sömürmek ve aldatmaktir.Helede oradaki bir karikatürde,türbanlilara karsi olanlari hiristiyanlara hosgörülü olmakla elestiren bir cizim var.Önce surasini tespit edelim.Hristiyanlarda kilise calisanlari disinda hic kimse türban takmaz.cüppe giymez.Yani rahibeler türbanlidir papazlarda cüppeli helede bunlarin bircogu kilise disinda bu kiyafetlerini tasimazlar.Bu nedenle o karikatürdeki türban karsitlarini hristiyanlarla bir tutmak en azindan hakli olarak türbana karsi olanlara hakarettir.Islamcilardan helede cemaatlerden bunun aksini beklemek zaten hayal olur. saygilarla

Türkiye'de yarginin sorunlari son 8 yilda ortaya cikmadi ama on sekiz yilda Yargitay'da ki dosya sayisi 8 yil öncesine bakarak hemen hemen iki katina ulasarak 1,5 milyonu buldu.Yargitay Baskani 50.000 dosyanin henüz acilamadigini söylüyor.Aslinda Yargitay Baskani'nin basin toplantisi yaparak kurumu savunmak zorunda birakilmasi Türkiye'deki yargi sistemi ve Adalet Bakanligi icin bir yüz karasidir. AKP iktidara geldiginde secmene ISTINAF Mahkemelerinin acilacagini ve yargidaki yükün azaltilacagina söz vererek geldi.Yani verdigi ama tutmadigi bircok sözden biri olarak bu da dosyalar arasinda kaldi.Evet Türkiye'de 3950 SAVCI VE YARGICa acilen ihtiyac vardir,ama gercekte 25 bin savci ve hakim noksandir yargida. Iktidar verdigi sözü tutmadigi gibi birde YARGITAY'i suclayarak sucunu örtmeye calismaktadir. Demokrasisi gelismis ve sosyal hukuk devletlerinde 2 yil tutukluluk süresi bile fazladir.AIHM mahkemesinde bekleyen 19 bin bireysel basvuru vardir Türkiye ile ilgili.Bunlarin hepside yargidaki adaletsizliklerle ilgilidir.Bunu bizzat AIHM'deki Türk yargic aciklamistir. Anayasamizin tutuklulukla ilgili maddesi acikca ihlal edilmektedir.Hizbullahcilarin tahliye edilmesi,PKK'lilarin tahliyesi,daha dün Sariyer'de 7 kisiyi öldüren birisinin tahliye edilmesi skandallarina ragmen iktidar hala siyasi oyunlar pesindedir. Iktidarin cok acil olarak bir yasa düzenlemesi yapmasi gerekirken baska oyunlar pesinde kosuyor ve Yargitaya oda ilave ederek sözümona cözüm üretecegini saniyor.Yerel mahkemelerdeki dava sürecleri hizlandirilmadigi sürece bugün yargitaya 3 oda ilave edersiniz yarin 3 oda daha ilave edersiniz bir 3 oda daha derken karman corman bir duruma getirirsiniz sorunu.Iktidar yasa yapmak zorundadir.Iktidar ERGENEKON senaryosu ile tutuklananlarini tahliye edilecegi korkusuyla yasa cikartmaktan kacinmakta ve ipe un sermektedir.ERGENEKON iktidarin korkulu rüyasidir.Hizbullahcilar,PKK'lilar tahliye olsun ama ERGENKONCULAR tutuklu kalsin,cünkü balyoz davasi kafalarina balyoz gibi inecek KORKULARI BUNDANDIR.Bundan kacis zaten yoktur AKP icin. 2 yil tutukluluk süresinin yetmedigi durumlarda bir yil daha uzatilabilecegi,temyiz süresi olarakta 1 yil hesabi yapildiginda 4 yil tutukluluk süresinden sonra tahliye edilmesi gerekiyor zanlilarin.Bu süre icerisinde davalarin sonuclandirilmasi ve suclu sucsuz tespiti yapilarak suclularin yargilanmasi sucu ispat edilememis olanlarin tahliye edilerek tutuksuz yargilama sürecinin baslamasi gerekirken,bu maddenin yanlis yorumlanmasi daha dogrusu ise geldigi gibi yorumlanmasi ile insanlar özgürlüklerini kaybediyor ve infaz gibi cezaevinde tutularak cezalandiriliyor ki bu da INSAN HAKLARI BEYANNAMESINE AYKIRIDIR. saygilarla

Sayin Ay,benim yazimda verdigim belgedeki proje kimin eseridir,kimler bu toplantida hazir bulunmustur,bunlarin yanitini vermeden "Bu ülke bölünmeyecek "demek ,bana biraz ters geliyor.Bu bölünmeyecek söylemini biz hep duyuyoruz ama Kürdistan calismalarinida hergün yasiyoruz.Bir yerde bir yanlislik varsa bu yanlisligi yapanlarin düzeltmesi gerekir. saygilarla

Bu tip olaylarla gelenekleri biribirine karistirirsaniz bu olmaz.Gelenekler bize atalarimizdan gelen aliskanliklardir.Atalarimiz bize yabancilari kaziklayin,kizlara tacizde bulunun dememistir.Bunlari biribirinden ayirmadan ayni kefeye koyamazsiniz.Ben somut bir olaydan bahsettim ve Türk olarak bizlerin yapamiyacagimiz bir davranisi baskalarinin nasil rahatlikla yapabildigini vurguladim.Ve bunun insan olma kriterine uymadigini belirttim.Sizde bana turistlerin kaziklanmasindan bahsettiniz,ne alakaysa saygilarla

Daha gecen hafta Demokratik Özerklik tartismalariyla Türkiye calkalandi.Bana göre degil herkese göre Türkiye bölünmüstür.Kürtce dil dayatmalari bu bölünmüslügünü, Kürtceyi resmilestirme cabalarida bu ülkeyi yönetenlerin taseronlugunu gösterir. Askerin endiseyle izliyoruz sözüne kimler tepki koydu dersiniz?Türkiye'nin bölünmesi icin yillardir her alanda calisanlarin disinda askere tepki koyan olmadi bildigimiz kadariyla. "Türkiye ve Kürdistan'i ortak vatan olarak görmekteyiz. Demokratik Özerklik Kürtlerin anayurdu Kürdistan'da uygulandigi gibi,Türkiye geneli icinde uygulanabilir bir modeldir.Demokratik özerklik,Kürtlerin özgürlügünü temsil eder.KÜRDISTAN ILE TÜRKIYE'NIN DIGER BÖLGELERINDE YASAYAN KÜRTLER TÜRKIYE CUMHURIYETI DEVLETIYLE ILISKILERINI DEMOKRATIK ÖZERKLIK STATÜSÜ TEMELINDE DÜZENLER. (s.4) Yukaridaki maddede acik acik ne istendigi belirtilmis ve bu yönde calismalar yapilmaktadir.AKP iktidari bu calismalara yesil isik yakmis fakat 5 ay sonraki secimler nedeniyle kamuoyunu aldatma yolunu secerek bu isbirligini gözlerden uzaklastirma cabasina düsmüstür.Bu anlamda HIZBULLAHCULAR TAHLIYE ETTIRILDI.Tamamen gündem degistirmeye yönelik bu tahliyelerde gösteriyor ki IKTIDAR VE CEMAATLER BOS DURMUYORLAR. Sadece bölünme degil birde Kürdistan disinda yasayan Kürtlerinde Türk devletiyle yapilan anlasmalar cercevesinde o bölgelerde yasayabilecekleri vurgulanmaktadir.TRT buna hizmet verdigi icin Kürtce sarki yarismasinda birinciye ISTANBUL'da bir ev hediye etmeyi kararlastirmistir. TRT AKP ve CEMAAT kanalidir,SAMANYOLUNDAN farki yoktur.Devletin kanalinda bölücülere yer verilmez.Kardeslikten bahsedilmis;komedinin son perdesini oynuyoruz galiba.Ülkeyi bölmeye calisanlarla kardes nasil olunuyormus biri bunu bana anlatsin lütfen. saygilarla

Kücükken tombuldum bana sisko patates derlerdi,büyüyüp delikanli olduktan sonra Konfücyüs diye cagriliyordum dostlar arasinda simdi de ben politika ismini kullaniyorum. saygilarla

VIP olabilirseniz hersey yolunda gider ve iyi eglenirsiniz saygilarla

Cumhurbaskani bugün birtakim üniversite ögrenci temsilcisi ile öglen yemegi yedi. Cumhurbaskaninin davetini kabul ederek bugün Cankaya'ya giden ögrenci temsilcilerinin bir kismi dün televizyonlardaydi.Bir tanesi söyle diyordu:"Ben Gazi Üniversitesindeyim.Bizim üniversitede böyle olaylara karisan ögrenci yok.Biz sadece okumak istiyoruz baska seyle ilgilenmiyoruz" Bu söylem aslinda tamda basbakanin,cumhurbaskaninin,Burhan Kuzu'nun ve AKP yanlisi ailelerin görüslerini yansitiyor.Yani üniversiteye giden ögrenci,gösteri yapmaz,yumurta atmaz,ülkenin sorunlari onu ilgilendirmez bu iktidarin isidir üniversite gencliginin isi degildir,okulu bitirecek,doktor,avukat,eczaci olacak para kazanip köseyi dönecek iste üniversite gencligi diyince bu gelmeli akla. Bu temsilcilerin Cankaya'ya kabul edilmesi bilmiyorum hangi kriterlere göre yapildi ama görülüdüg kadari ile olaylara karismayan sadece okulu bitirip köse dönemyi amaclayan ögrencilerin temsilcileri ile bu davet gerceklestirildi.Cünkü baska bir ögrenci toplulugu bu daveti protesto ederek o kisilerin üniversite gencligini temsil edemeyeceklerini belirttiler.Tabiiki ucan kusa hesap soran emniyetimiz ve valimiz hemen ögrencileri ablukaya alarak onlarin demokratik haklarini önlediler.Demek ki Türkiye'de iktidardan Cumhurbaskanina,emniyetten valiye kadar olan malum cephe protesto eden genclige karsidir. Korkuyorlar mi dersiniz?Peki korkunun ecele faydasi varmiymis? saygilarla

Ne alaka simdi,kim kimin bayiligini yapiyor okudunuzmu yoksa öylesine laf olsun diyemi yaziyorsunuz.yani muhalefet olsun amacli? Türklerin atalarindan gelen bir misafirperverlikleri vardir.Bunu rüsvet olarak kabul etmeniz ise gercekten cok dikkat cekici.Hickimse bir digerinden beni gezdirsin yedirsin pohpohlasin beklemiyor,Insan olmanin kriterleri vardir ve bu kriterler is iliskilerinden bagimsizdir.Bir yabanciyi yüzüstü birakmak bir Türk'ün terbiyesine yakismaz.Türkler yabancilara rüsvet veriyor diye dolayli olarak yaptiginiz bu etik olmayan yaklasimi size iade ediyorum. saygilarla

Cemaat ve AKP televizyon kanali TRT-6 Kürtce sarki yarismasi baslatmis.Birinciyede ödül olarak bir ev verilecek hem de Istanbul'da.Neden Istanbul'da bunu anlayamadim.Hadi Mardin,Hakkari,Semdinli olsa aklim alirdida Istanbul'da bir ev hediye edilmesi aslinda tartisilmasi gereken bir durumdur.TRT Devletin resmi diline paralel olarak ikinci bir dil uygulamasi baslatmistir.Bu TRT'nin artik devlet degil cemaat ve AKP kanali oldugunu bize ispat etmektedir. Cumhurbaskaninin Kürdistan'in bassehrine yaptigi ziyaretten sonra cemaatci Cemil Cicek'in "ELEKTRIK FATURASINDA KÜRTCE YAZILMAZ AMA BAKKALDAKI FIYAT ETIKETINE YAZILABILIR"diyerek acikca Kürtce'nin günlük hayatta bir dayatma ile, kullanilmasini, yürütme olarak vatandasa empoze etmektedir.Diger taraftan Türk Dil Kurumu 18 bin yeni kelimeyi iceren yeni Türkce sözlügü basbakana hediye etti.Öyle saniyorum ki bu 18 bin kelimenin icinde yüzlerce Kürtce kelimeler mevcuttur.Yani diger bir anlatimla Iktidar artik Kürtceyi resmilestirmenin kapisini aralatmistir. saygilarla

Hayir hem yanlis haritayi alkisliyorlar hemde sanki cok önemli birseyler olmus gibi ikinci haritayida alkisliyorlar.Topu topu 1,400 Km.Yol yapmislar 8 YILDA.Ve bunu bir basari olarak alkisliyorlar.Türkiye'nin sattiklari topraginin yüzölcümü ise yaptiklari yoldan 10 kat daha fazla. Oktay Vural AKP tarafindan parsellenmis ve AB'ye sunulmus olan yeni haritasini basbakana sordu "BUNLARDAN HABERINIZ VAR MI"diye. Bakalim ne cevap verecek baskomisyoncu. saygilarla

Atatürk'ün söyledigi söz sudur:Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulusuna yardim eden herkes Türk'tür.Bu herkes Türk'tür sözü, kimligi, Türkiye Cumhuriyeti Vatandasi olanlari kapsayan bir sözdür ve bir ülkenin vatandasi olan herkes o ülkenin adi ile anilir burada etnik köken degil vatandaslik ön plandadir.Insanlarin etnik kökeni degistirilemez,öyle birilerinin iddia ettigi gibi Türk vatandasi olmak asimile olmak degildir bu tamamen bilimden uzak ve art niyet dolu bir yaklasimdir amac Türkiye'nin üniter yapisinin bozulmasidir.Kendilerini burada "BENDE TÜRK'üm "diye lanse edenlerin önce ciddi olmalari gerekiyor. saygilarl

Siz neyin kavgasini veriyorsunuz burada? Neyi savundugunuzun bilincindemisiniz yoksa uzaydan size vahiymi geliyor arada bir?

Ben sahsen,bugünkü Türkiye toplumuna baktigimda,verilmis olan Kurtulus Savasina degmeyen bir toplum oldugunu anliyorum. Hicbir toplum,degerlerine sirtini Türk toplumu kadar dönmemistir,hicbir toplum,ülkesinin bagimsizligini Türk toplumunun hice saydigi kadar hice saymamistir.Hicbir toplum benligini Türk toplumu kadar kaybetmemistir.Bu nedenle bu milletin bagimsizligi icin bir savasin verilmis olmasini bu milletin asla hak etmedigini iddia ediyorum.Bu millet bagimsizligini kaybetsede,ülkesi parcalansada,bayragi indirilsede bugünkü duygusuzluguna yine devam edecektir.Bundan kimsenin kuskusu olmasin. saygilarla