politika

sayin y.yilmaz bende zaten ayni seyi söylüyorum,dikkat ettiyseniz bütün partiler icin diye yazdim.AKP sadece bir örnekti cünkü Erdogan'in "Kapinin önüne koyarim"tehditi gercekten bir skandaldi. saygilarla

Ingiliz Muhipleri öldü...Yasasin Amerikan Muhipleri! saygilarla

Yargitay Onursal Bassavcisi Vural Savas:"Muammer Aksoy'dan baslayarak,Kemalist aydinlara yönelik tüm siyasi cinayetleri planlayanlar ve uygulatanlar,emperyalist devletlerin istihbarat örgütleridir;tetikcilerin kimligine bakarak,bu olaylar aydinlatilamaz. Cünkü,ülkemizin istikrarsizlastirilmasi,ulus devletimizin cökertilmesi,Kemalizm'in tasfiyesi,gerektiginde askeri müdahalelerin zemininin yaratilmasi,komsularimizla iliskilerimizin bozulmasi,Büyük Ortadogu Projesi'nin hayata gecirilip ülkemizin paramparca olmasinda cikari olanlar:Iran,Suriye ve Rusya gibi komsu ülkeler degil,emperyalist devletlerdir."diyor HUKUKLA ALDATANLAR kitabinda. Ergenekon iddianamesine konan,Milli Istihbarat Teskilati'ndan Müstesar Sönmez Köksal imzasiyla ve "cok gizli"ibaresi ile,2 Subat 1993 tarihinde Basbakanlik makamina yazilan belgede,"UGUR MUMCU'yu öldürmek amaciyla,ABD Haberalma Servisi CIA denetiminde,Israil Kabine Görevlisi Haim-Bar Lev kontrolünde,6 kisilik özel timin botla Türkiye'ye giris yaptiklari...Tüm elemanlarinin Israil Hükümetinin Ankara Temsilciligi'nde kaldiklarinin tespit edildigi"belirtiliyor. Gerci,söz konusu iddianamedeki belgelerin cogu gibi,bu belgeninde sahte oldugu anlasildi ama durmus bir saatin dahi,günde iki defa dogru zamani gösterdigini unutmayalim... Ugur Mumcu'nun kardesi Avukat Ceyhan Mumcu; ...Ugur Mumcu cinayeti,Amerika'nin talimati,Israil'in taseronlugu ile yapilmis,Iran süsü verilmis bir cinayettir "diyor(STAR gazetesi,2 Agustos 2008) Ugur Mumcu'nun ölümüne neden olan yazi,7 Ocak 1993 günü Cumhuriyet gazetesinde yayimlandi.Ugur Mumcu,Ingiliz The Guardian gazetesinde 1984 yilindan bu yana Tel-Aviv muhabirligi yapan 'IAN BLACK' ve Washington'daki Brooking Enstitüsü'nde calisan ögretim üyesi 'Benny Morris' tarafindan yazilan "Israel's Secret Wars-A History of Israel's Intelligence Services"adli kitaptan genis pasajlar aldigi söz konusu yazi söyle basliyor: " MOSSAD ve Barzani... Mumcu bu yazida Barzani -MOSSAD iliskisini dile getirmistir. 8 Ocak günü,Ugur Mumcu'yu bas basa ögle yemegi yemeye cagiran Israil Büyükelcisi sorar:"Ugur Bey,öldürülmekten korkmuyor musunuz?" Ve 24 Ocakta Ugur Mumcu öldürülür.Yemekten tam 16 gün sonra...(Yavuz Donat,Sabah gazetesi,6 Agustos 2008) Aslinda Ugur Mumcu cinayeti aydinlanmistir. saygilarla

Almanya'nin Bavyera eyaletinde CSU vardir,yillardir onlar yönetirler o eyaleti ve diger partiler örnegin SPD orada hep muhalefettedir.Bu SPD'nin kötü bir parti olmasindan degil Bavyera eyaleti halkinin tutucu olmasindandir.Aynen bizim Dogu veya Güneydogu Anadolu gibi.Dinciler tarafindan aldatilmis,CHP hakkinda asli astari olmayan yalanlara inandirilmis saf ve cahil halk katmanlari gercekleri arastiracak egitim seviyesinde olmadigi icin kendisine söyleneni yapmaktan öte gecmiyor.CHP Sivas'tan ötede yok demek,CHP'yi kötü bir parti yapmiyor.DTP Kürtlerin oldugu bölgelerden oy aldi tüm Kürtlerin ücte birinin oyunu alarak meclise girebildi,hemde bagimsiz olarak secilip sonradan birlestiler.Yapilan karsilastirmanin hicbir ciddi yani yoktur.Sadece ideolojik BEN'in tatminine yarar bence. saygilarla

Rahmetli Ugur Mumcu'nun bugün,TSK düsmanligi ve AKP yandasligi yapan ve de ikinci Cumhuriyet hezeyanlarina kapilan Mehmet ve Ahmet Altan ve de babalari Cetin Altan'la ilgili TARIKAT-SIYASET-TICARET adli kitabinda yazmis oldugu su ibret verici yaziyi buraya aktarmak istedim: Rahmetli bunlarin ne oldugunu ta o zamanlardan bilen birisiydi.Yani bugün yaptiklarinin aynisini o zamanlarda yapiyordular.Ne varki o zamanlar Türkiye'nin Cumhuriyet sevdalilari bugünkü gibi seslerini kesmemislerdi. Beyinleri insanlara kara calmakla,devlete ve kurucusuna dil uzatmakla dolu olanlarin birgün yaptiklarinin hesabini vereceklerin olan inancim tamdir.Herseye ragmen Türkiye'de Atatürk ve Cumhuriyetinin sevdalilarinin birgün bu haddini bilmezlerden hesap sorcaklarina eminim. saygilarla

Sayin Ahmet Ay,siz hala benim sorduklarima degil siz kendinize göre tasarladiginiz cevaplari veriyorsunuz.Bunlar tatmin edici olmuyor.Ben yazimda:Birkac gazete disinda Kuddusi Okkir'in vahim durumu medyada yer almadi.Yer almayan medya TARAF ve dinci gazetelerden olusan medyaydi.Ben size sorumu sorarken aslinda sizden bunu dogrulamanizi beklerdim,objektif olmak böyle gerektirir.Siz ise bana kelime oyunlariyla cevap verdiniz. saygilarla

Kuddusi Okkir'in henüz suclu olup olmadigi bile anlasilamadan yani sucsuz oldugu halde bile bile ölüme gönderilmesine seyirci kalanlar,45 gündür her zorluga her iskenceye ragmen yilmadan mücadele eden ve hak savasi veren TEKEL CALISANLARI icinde ayni aymazligi devam ettirdiler.Bas düsman olarak gördükleri TSK ve yandasi olduklari Tayyip Erdogan'dan baska hicbir habere yer vermeyen medya kuruluslari TEKEL CALISANLARINI adam yerine bile koymadilar.Bunlara Türk milletinin medyasi demek millete hakaret olur.Bunlar kompradorlarin medyasidir.Ayni medyanin bugünkü konuyla ilgili yazdiklari ise Tekel calisanlarinin basarisini kabullenmekten cok Erdogan'in sanki kendiliginden sorunu cözmeye yanastigini ima etmektedir. TEKEL CALISANLARI 45 gün mücadele ederek en sonunda hak savasini kazanmis görünüyorlar.Dün basbakan ve Sendika baskanlari ile görüsmelerden bir umut isigi göründü,eger grevi bitirmeye yönelik bir dümen degilse Tekel calisanlari hakjli davalarinda dünyaya örnek olacak bir mücadele sergiledielr.Tecrübeli gazeteci Güngor Uraz'in:"Isciler savasi kazandilar ama bu cok gec kalinmis bir savasti,Özellestirme döneminde bu savas verilseydi baska türlü olurdu"diyerek dolayli olarak sendika yönetimlerinin gewrektiginde gereken tepkiyi koyamamis olduklarini belirtmistir. Umuyorum ki,Tekel calisanlarina karsi "Ben yetim hakkini kimseye yedirmem""Devletin mali deniz yemeyen domuz"tarzi yakisiksiz ve hak arayanlara hakaret dolu yaklasimindan sonra sorunun cözülmesi icin verdigi talimat sonunda mutlu bir sonuc cikar. Calisma Bakani Yazicioglu'nun,bu isciler daha dün basbakana cicek verip tesekkür etmislerdi simdi sanki muahlif bir platform olustu tarzi yaklasimi ise,iktidarin Tekel calisanlarinin hakli savasini baska alanlara cekmelerinden baska birsey degildir.Demek ki her hakkini arayan isci AKP'nin muhalifi damgasini yiyecektir ki bu kabul edilemez bir yaklasimdir. saygilarla

Abdullah Öcalan icin de teklif getirecekler Gül'e.Yalniz o teklifi getirmeden önce büyük dost ABD'nin icazetini aldiktan sonra af teklifini sunacaklar.Hele bir secim zamani iyice yaklassin bakin Türkiye'de daha neler olacak. saygilarla

2002 yilinda Türkiye'nin stratejik önemi Amerika'nin cikarlari icin birinci sirada yer aliyordu.Washington ilk sirada demokratik,laik Türkiye'deki insan haklarinin gelismesini ve son sirada da ekonomik reformlari destekledigini söylüyordu;ama kapali kapilar arkasinda Büyük Ortadogu Projesi icinde KÜRT-ISLAM senteziyle ilgili hesaplar yapiyordu. Amerika'nin hesaplarinda Istanbul'da Belediye Baskani Recep Tayyip Erdogan'in ayri bir yeri vardi. Erdogan'da Istanbul Belediye Baskani olduktan sonrabir yandan Amerilali'larla Islam diplomasisi yapiyor,diger taraftanda Islamcilarin hazinelerinden yararlanmaya devam ediyordu. Oglunun adini Necmettin koyarak Erbakan hocanin adindan yararlanan Erdogan,Saidi Nursi adina düzenlenen konferanslari kacirmiyordu(Saidi Nursi Atatürk'e Deccal diyordu).Birlikte yürüdügü arkadaslari ile sik sik bulusup strateji belirliyordu. Saidi Nursi icin Istanbul'da devamli uluslarasi konferanslar düzenliyordu. Erdogan yol arkadaslari Nevzat Yalcin,Hüseyin Celik,Ahmet Davudoglu,Zeki Saritoprak,Mehmet Aydin ve Ahmet Akgündüz'le birlikte konusmacilar arasindaydi. Konferanslar,konusmalar,bulusmalar birbirini izledi.Aradan yillar gecti.Belediye Baskani Erdogan kosuyor;Amerikalilarda Türkiyedeki dinci etkinlikleri yakindan izlemeyi sürüdürüyordu.1980'lerin basindan itibaren dikkatleri daha da yogunlasmisti. Türkiye'de CIA ajanlarinin üzerinde durdugu iki ana konu vardi:Islamcilik ve Kürtcülük.Washington planlarini yavas yavas uyguluyordu. Amerikali yetkililerin Türkiye'yi "ILIMLI ISLAM ÜLKESI"diye tanimlamaya baslamalari Erdogan'la olmustur.Baba Buch'un baslattigi Irak operasyonu artik devam ettirilebilirdi ogul Bush tarafindan. Amerika kollari sivadi.Islam ve Demokrasi kavramlarini birarada sürdürüyordu.Recep Tayyip Erdogan devamli Amerika'ya gidiyordu.Bir süre sonra Türk basbakanlari arasinda Amerika'ya en cok seyahat eden kisi ünvanini aldi.Bu onun icin gurur verici bir seydi.Egosunu tatmin ediyordu.Amerika'ya her gidisinde NEO-CON olarak adlandirilan yeni muhafazakarlar yani tutucu Amerikalilar onun pesini birakmiyor;Yahudi kuruluslarindan "CESARET ÖDÜLÜ "aliyordu. Erdogan'in Amerika seyahatlerinde Amerikan istihbaratcilariyla temaslarda bulunmasida ayri bir konudur.Zapsu vasitasiyla önce Amerikan Merkezi Haber Alma Teskilati CIA'nin Türkiye Bölge sorumlulugunu yapmis olan,terör ve Islam uzmani Graham Füller'le tanisti. Ayni gizlilik icinde daha sonra Disisleri Bakanliginda istihbarat bölüm baskanligi da yapan eski Ankara Büyükelcisi Morton Abramovitz'le tanisti.Daha sonrada istihbaratcilarin yogun oldugu düsünce kurulusu RAND CORPORATION'a götürüldü. Erdogan Amerila'li dostlarina "sizlerle daha yakin olmak,kendimizi tanitmak istiyoruz"dedi Erdogan'in fikri Amerikalilar tarafindan destek görünce kendisine yardimci oluncagi sözü verildi. Erdogan'in Washinton ziyaretindeki temaslari onu tatmin etmemisti.Yönetimle ve Yahudi lobisiyle istedigi dialogu kuramamisti.Yönetin hala mesafeyi koruyordu veya öyle görünüyordu.Bush yönetimi ve Yahudi lobisi Erdogan ve ekibine itibar etmedi,Erdogan'in randevü talebine,yönetimin Türk masasindan siradan bir memur düzeyinde "EVET"denildi. Daha sonraki yillarda AKP'nin Bilderberg günleri basladi.Artik kendilerine her kapi aciliyordu.2002 yilinda Bilderberg toplantisina Türkiye'den sadece Kemal Dervis katilirken,2003 yilinda yanina Ali Babacan eklendi.2004 yilinda Ali Babacan'in arkadaslari Kemal Dervis ve Mustafa Koc oldu. Babacan Bilderber'in vazgecilmezleri arasina girerken ekibe Istanbul milletvekili Egemen Bagis ve Yeni Safak'tan FEHMI KORU da katildi. Washington yönetiminin Erdogan ve ekibine itibar etmemesine Erdogan bozuluyor ama birsey yapamiyordu.Amerikan yönetiminin Erdogan'a itibar etmesi icin bir neden de yoktu.Erdogan nasilsa herseyi yapmaya hazirdi. Amerika'nin Kavakci türbanina verdigi önemi özgürlükler acisindan tanimlayanlar ya Amerika'yi tanimayanlar veya türbanci olanlardir.Amerika'nin türban sevdasi ILIMLI ISLAM ÜLKESI senaryosu ile baglantilidir. saygilarla

Bence de bu iktidar hem TSK'yi safdisi edecek ve hemde AB'nin tüm dayatmalari ile milli Devleti tehlikeye sokacaktir.1.sinif vatandas derken sanki Türkiye'de insanlar sinif sinif ayrilmis gibi bir hava veriyorsunuz.Türkiye'de bir avuc mutlu azinlik disinda kalan herkes 2.siniftir ve bu yoksulluk devam ettigi sürecede öyle kalacaktir.Bu iktidar kapital yandasi bir iktidardir,bu nedenle yoksul halkin iktidari asla olamaz. saygilarla

Partilerde ki liderlik sultasi kaldirilmali üyeler özgür olmalidir.Bugün parti baskaninin söylediklerinin tersine konusan bir milletvekili disiplin kuruluna verilip cezalandirilarak sindirilir.Basbakan Erdogan'nin "Konusani kapinin önüne koyarim"tehditine sessiz kalan milletvekilleri önce kimin vekili olduklarinin bilincine varmalari gerekirdi.Diger partiler icinde ayni seyler gecerli.Bir milletvekilinin gelecegi,parti baskaninin iki dudagi arasindaysa bu demokrasi degildir.Bizi halk secti diyen bir parti baskaninin bilmesi gereken birsey varki o da tüm milletvekillerini halk secerek meclise gönderiyor bunun anlami o milletvekilleri yeri geldiginde parti baskaninin yanlisini dile getirmekle yükümlü olduklaridir. CHP'nin parcalanmasi icin Erdogan'in taktik savasi verdigini biliyoruz.Buna ragmen Baykal Erdogan'in karsisinda güclü lider kimligini kaybetmeden siyaset yapmaktadir.CHP'nin oylarinin düsük olusunun nedeni olarak Baykal'i göstermek bir yanilgidir.Bu AKP'nin taktigidir ve insanlarimizda gercekten Baykal giderse CHP yüzde 70'lere firlayacak sanir.Türkiye'de Inönü döneminden sonra CHP kisa bir dönem disinda tek basina iktidar olamamistir.Bunun nedeni Baykal degil,sagci iktidarlarin CHP'nin komünist bir parti ve din karsiti oldugu yaftasini iyi kullanmalari ve halkimizinda bunlara inaniyor olmasidir. saygilarla

Demokrasilerin bir bilimsel tanimi vardir birde kisisel demokrasiler vardir.Türkiye'de olmadigi ileri sürülen demokrasiden sikayetci olanlar aslinda kendi demokrasilerinin olmamasindan sikayetcidirler yoksa gercek demokrasiyi onlarda istemiyor,demokrasi hazmetme olayidir.Her önüne gelene,haydut,eskiya,cete,mafia damgasi vuranlarin nasil bir demokrasi istedikleri anlasilmiyormu? saygilarla

Kavakci ailesi Teksas'in Dallas kentinde oturuyordu.Baba Yusuf Ziya Kavakci,Dallas'in Richardson yerlesim merkezinde bulunan Teksas Merkez Camiinde imamlik yapiyordu.Cami,Kuzey Teksas Islam Birligine bagliydi.Dernek Yusuf Ziya Kavakci'ya imamlik verdikten sonra oturma izni icin gecerli olan yesil kartida almisti.Ziya daha sonra vatandas oldu.Camiden aldigi maas gecinmek icin yeterli degildi. Baba Kavakci,1977 yilinda Kuzey Amerika Islam Birligi'nin sura üyeligine secildi.Kisa adi ISNA olan birlik,1998 yilindaki toplantisinda kapatilan Refah Partisi'nin Genel Baskani Necmettin Erbakan'a "ISLAM VE TÜRKIYE'YE HIZMETLERI"dolayisiyla ödül vermeyi kararlastirdi. (Ne tesadüf,Araplarda Erdogan'a Islama hizmetten ödül veriyorlar" ISNA Amerikan yönetimine yakinligiyla da biliniyordu.(Gercek müslümanlarin gercek yüzleri!)Gerci arada Hamas'la ilgili olan bazi örgütlerle isbirligi yaptigi ileri sürülüyorsada kanit yoktu. Baba-Kiz Kavakcilar Erbakan'in sözcülügünü yapiyorlardi.Merve Kavakci,Kuzey Amerika Islam bBirliginin toplantilarinda her firsatta cihat cagrilari yapip basindaki TÜRBANLA Türkiye'ye verip veristiriyordu. Kavakcilarin yakin dostlari arasinda Abdullah Gül'de vardi.Gül,Kavakcilarla devamli irtibat halindeydi. Merve,yaptigi hizmetlerin karsiligini Refah'tan milletvekili olarak alacakti.Merve'nin babasi Yusuf Ziya,Dallas'ta seyhligini bile ilan etmisti.Kavakcilarin aile hayati,oturduklari Dallas kentinde yillar önce aile entrikalariyla calkalanan Dallas televizyon dizisini hatirlatiyordu. Bu arada Merve'nin Refah patisine hizmeti.milletvekilligi ile ödüllendirildi.Ancak macerasi uzun sürmedi,olayli bir sekilde Türkiye'yi terketmek zorunda kaldi. (Merve'nin cok yakin dostu,Refah milletvekili Nazli Ilicak(Oglu halkin parasini dolandirmisti)müthis bir Laiklik ve Atatürk karsiti olmasiyla taninan ve bu kinini hala devam ettiren birisidir) Türk vatandasligi ve milletvekilliginden atildiktan sonra Amerika'ya dönen Merve Kavakci Washington'a yerlesti.Virginia Eyaleti'nin Sprigfield bölgesinde bir ev satin aldi.Türkiye aleyhinde faaliyet göstermeye basladi. Filistin'li Nihat Avad'in Washington'da kurdugu Amerikan-Islam Iliskileri Konseyi-adli dernegin üyesi olarak toplantilarda boy göstermeye basladi.Avad Dallas'taki Filistin Kurtulus Örgütünün basindaydi.1996 yilinda Washington'a tasinmis ve Amerikan-Islam Iliskileri Konseyini kurmustu. Washington'da Amerikan Üniversitesi'nde Islam vizyonu konulu bir toplanti düzenlendi.Ilimli Islamci fikirleri ile taninmis olan CIA'ci Graham Fuller konusmacilar arasindaydi.Fuller Merve'nin yanindaki sandalyeye oturdu.Diger tarafta da Amerika'nin Ankara eski Büyükelcisi Frank Riccordione oturuyordu.Salona gelenler arasinda Henry Barkey'de vardi.Fuller kirk yillik dostu gibi Merve ile söylesmeye basladi.Merve'nin ikinci esi Bekir Lütfü Yildirim dikkatle karisini izliyordu.Birkac ay sonrada bosandi Merve'den. Islam'da kadinin yeri artik Merve'den soruluyor,kendisine büyük üniversitelerde onur konugu konusmaci olanagi taniniyordu. Erbakan ve Gül'ün Georgetown Üniversitesi'ndeki yakin dostu Islamci Profesör John L.Esposit'nun katkisiyla düzenlenen panellerin hemen tümünde Merve vardi.Merve-Fuller cifti isleri ilerletti.Abdurrahman Alamudi,Münir El Kasim,Ahmet Türkistani,Muhammed El Efendi ve Izzettin Ibrahim gibi Islam entellektüellerinin arasinda konusuyordu. Merve'nin görevleri arasinda yalnizca Türkiye aleyhinde konusmak degil,Türkiye aleyhtari gösterilerde militanlik yapmakta vardi. Kisa adi CAIR olan Amerika-Islami Iliskiler Konseyi Merve'nin talimatiyla Türkiye Büyükelciligi'nin önünde türban gösterileri yapiyordu.Ankara'da Amerikan Büyükelcilginin önü yayalara bile yasaklanirken,Washington'daki Türk Büyükelciliginin önü miting meydani gibiydi.Ermeni-Rum-Kürt önüne gelen gösteri yapiyordu. Merve Kavakci'da basinda türbaniyla Ermenilerin,PKK yandaslarinin ve Rumlarin gösteri yaptigi Türk Büyükelcilginin önünde kin kusuyordu.Merve'ye destek verenler arasinda kongrede Ermeni soykirim tasarisina olumlu oy kullanan zenci kadin milletvekili Cynthia Mckinney de vardi. CIA'nin Muteber adami-Yilmaz Polat Merve Kavak'ci Abdullah Gül,Necmettin Erbakan ve onlarin Arap ve Amerikali dostlarinin Türkiye üzerindeki planlari projelerini yazmakla bitmez. Merve Kavakci'nin türbaninin müzde gösterime sunulmasi Amerika'nin iki yüzlü Türkiye politikasinin bir eseridir.Iki yüzlü derken,dincilerle birlikte calismalarini Türk Milletine dost görünerek örtmeye calismasi anlaminda yazdim.Bugün Türkiye'de Erdogan-Gül ve Arinc üclüsünün Fetulahci savci ve hakimlere görevler verdirerek yaratmis olduklari Ergenekon senaryosu ve satilmis birkac medya kurulusunun bilincli TSK düsmanligi ile Türkiye'nin temellerine dinamit konulmus ve heran patlamaya hazir bir durum ortaya cikarilmistir.Bu projenin nihayetinde Türkiye'nin parcalanmasi ve bir Islam devleti kurulmasi vardir.Bütün kirli senaryolar,iftiralar ve düzmece belgeler bunun icindir.Ordusu safdisi edilmis bir ülke yikilmaktan kurtulamaz. saygilarla

Irtica, ricattan türeme =Geri dönüs anlamina gelen bir sözcüktür.Muhakkak ki irticayi sadece dini yönde aramak yanlistir.Irtica her alanda mevcut olan bir yasam tarzidir.Bu yasam tarzini irticayi körükleyen kesimler topluma yaymaya calisirlar. Halkimizin büyük bir kesimi müslümandir,halkimiz gericimidir tabii ki degildir,ne varki halkimiza dogmalar din diye ögretilmis.Kimler tarafindan ögretilmis?Yukarida ki yazidanda anlasilacagi gibi okumus cahiller ve akli hala 1400 yil öncesinde kalan fundamentalist dinciler tarafindan. Islam dini tabii ki bir terör dini degildir.Islamda terör yapanlar,siyasi Islamcilardir.Ülkelerin siyasi rejimlerini dini rejime ceviremeyenler örgütlenerek terör yaparlar ve bunun adinada "Islama baski oldugu icin mücadele" derler. Diger bir irtica türüde siyasi alanda görülür.Bunun tipik örnegini biz Türkiye'de görebiliriz.Laikligin kabulünden bunca yil gecmesine ragmen ülkemizi yöneten hicbir iktidar gercek anlamda Laiklige gecemediler cünkü Laiklik bircok kesimin gözünde "DiNSIZLIK"olarak kabul görmekte ve Laiklige karsi müthis bir savas verilmektedir.Son 7 yila kadar bu savas söyle böyle savusturuldu cünkü Cumhuriyetin kurumlari tarafindan bu ilke korunuyordu.Son 7 yilda Laiklik ilkesi sadece kagit üzerinde kalmis Laiklige aykiri ne varsa hemen hepsi uygulamaya konulmustur.Yani eger tabir caizse 1950 yili yani DP iktidari ile baslayan sürecte bugüne kadar ülkeyi sadece gericiler yönetmistir.Bunlara birde askeri darbeleri eklersek durumun vahametini anlayabiliriz. saygilarla

Cok acik sözlü ve de esprili bir röportaj olmus,sevgili Angel.Beni en cok güldüren kusunuzun Türklesmis olmasi esprisi oldu. Basarilar dilegimle... saygilarla

Sorumu tekrarliyorum:Neden göremediniz,görmenizi engelleyen neydi? saygilarla

Herkes hak ettigi yaniti alir dimi sayin rua saygilarla

Her dönemde birilerinin devletle sorunlari olmustur.Aleviler baska amaclarla,PKK'lilar baska amaclarla,seriatcilar baska amaclarla hep,devrimci kirintilari baska amaclarla hep devlete karsi olmus devletle kavga etmis ve her yasadisi olayi da devlete yükleyerek beyin yikama yoluyla insanlari öz devletlerine karsi yönlendirme cabasi icine girmislerdir.Bu nedenle bu ülkede kan dökülmüs ama bunlar uslanmamis hep ayni yolda devam etmislerdir etmektedirlerde,yani yeniden kan dökülmesi icin canla basla calisirlar devlet karsitlari.Bunlarin birde ögretmenleri yol göstericileri olur.Öcalan gibi,Baskin Oran gibi,Mehmet Ahmet Altan gibi,Ali Bayramoglu gibi veya Hüseyin Üzmez,Fehmi Koru gibi ögretmenleri vardir.Bir zamanlar Ibrahim Kalpakkaya vardi.Adini her tarafa yazdilar,cünkü devlet karsitlarinin ögretmeniydi.Deniz Gezmis,oldu bitti bir Türk Milliyetcisiydi ve de .... kadar Atatürkcü'ydü.Simdi Deniz Gezmis'i kendi kaliplarina sokabilmek icin onu bölücü yapmaya calisiyorlar.Halbuki Türkiye'nin bagimsizligini haykiran bir insan bölücü olabilirmiydi.Yok efendim son nefesinde;YASASIN TÜRK-KÜRT KARDESLIGI diye haykirmis,hayir efendim, bu, büyük bir yalandir.Ne yaparlarsa yapsinlar Deniz Gezmis'i bölücü yapamiyacaklardir. Ugur Mumcu icin,Mit ajanidir diyenler bugün sahte gözyaslari ile Ugur Mumcu'nun öldürülüsüne üzülüyorlar.Ugur Mumcu'nun bugün TSK'ya ahlak disi iftiralarla saldiranlar icin söyledigi birkac sözcük vardir:"Cuntaci,Holding soytarisi,liberal tosunlar"22 Ekim 1988 tarihli Cumhuriyet gazetesini okursaniz orada Ugur Mumcu'nun "PARA VE FAIZ"yazisinda bunlari görebilirsiniz. Ahmet ve Mehmet Altan'in babasi olan eski Komünistlerden simdiki komprador yandasi Cetin Altan Ugur Mumcu icin Mit ajani demistir.Cetin Altan bugün Irticaya sahip cikan ogullarinin tersine dün Irtica yoktur dedi diye Ugur Mumcu'ya marksist dönek demis bir adamdir.Peki bugün irtica planlari diye tellallik yapan Altan'lar dönek degiller mi?Bu iddialari Ugir Mumcu'nun "TARIKAT-SIYASET-TICARET adli kitabindan okuyabilirsiniz. saygilarla

AKP terörü sifirdan teslim aldi hükümet olurken.7 yil icinde terör daha siddetli bir hale geldi.Askere operasyon yapmamasi icin devamli yan cizen AKP hükümeti en sonunda halkin tepkileri karsisinda,göz boyama amacli olarak bu sinir ötesi operasyona evet dedi operasyon cok kisa sürdü ve asker hemen geri cagrildi. Kürt acilimi diye kampanya baslatan AKP'nin buna dayali olarak Habur kapisinda olanlara göz yummus olmasi PKK terörünün arkasinda ve hatta o terörü kimlerin kiskirttigini bence yeterince acikliyor. saygilarla

Sabih Kanadoglu ne dedi:AKP Anayasa yapamaz.Simdi kiyamet koptu.Ne kadar yandas varsa Kanadogluna yüklenmeye basladi.Yarasi olan gocunmazmi gocunur tabii ki.Kimmis gocunan AKP! AKP sabikali bir partidir.Hem iktidar partisidir hem de sabikalidir,cünkü Anayasa mahkemesi tarafindan Laiklige aykiri siyaset yapmaktan yargilandi ve cezalandirildi.Kapatilmadi cünkü iktidar partisiydi ve yine o günlerde ne kadar yandas varsa"Vay efendim iktidardaki parti nasil kapatilir,kim satacak Türkiye'yi "diye feryad figana basladilar.Sabikali bir partinin yapacagi anayasada sabikali anayasa olur ve bu neye benzer biliyormusunuz:Hrant Dink'i öldürenin azmettiricisi sanilan sahsin hapishanede gardiyan olmak istemesine... Evet simdi buyurun burdan yakin. saygilarla

Cumhurbaskani,TBMM üye tamsayisinin ücte iki cogunlugu ile ve gizli oyla secilir.En az ücer gün ara ile yapilacak oylamalarin ilk ikisinde üye tam sayisinin ücte iki cogunluk oyu saglanamazsa ücüncü oylamaya gecilir.Ücüncü oylamada üye tam sayisinin salt cogunlugunu saglayan aday cumhubaskani secilir. Üye tamsayisinin ücte ikisi 367 dir. Bunun yanlis olan tarafi nerdedir.Eger yanlissa neden Kanadoglu'nun bu yanlisina uyuldu? saygilarla

Kuddusi Okkir'in,trajedisini,sadece birkac medya veriyordu.Taraf ve AKP yandasi medya tek bir satirla bahsetmiyordu bundan.Yani Kuddusi Okkir'in durumunu bilemedik diyenlerin aslinda niye bilemediklerinide aciklamalari gerekir.Kuddusi Okkir'i,yandas,TSK karsiti ve dinci medya,AKP savcilari ve yargiclari öldürmüstür. saygilarla

Kanadoglu,bu ülkenin yetistirmis oldugu ve sayisi maalesef azalan hukukcularindan biridir.Iktidar yalakasi degil Hukukcudur.Hukukcunun görevi hukuku hukuk gibi uygulamak ve hukuksal yanlislari kamuoyuyla paylasmaktir.Ergenekon davasinda hukuk ayaklar altina alinmis,Kanadoglu'da dahil yerli ve yabanci ciddi hukukcular bu hukuk disi uygulamalari dile getirmislerdir.Ne varki hukuk dinlemeyen AKP ve onun savcilari hic orali bile olmamislardir.Ergenekon savcilari basbakan Erdogan'in vesayetindedir.Eger böyle olmasaydi,Ergenekon iddianamesinde adi gecen Erdogan'in ifadesi alirdilar.Almadilar,cünkü isbirlikcilik kolay degildir.Nasil ki Zahit Akman'in hirsizligini hasir alti ettilerse Erdogan'in Ergenekon iddianamesinde olmasina ragmen ifadesini hasir alti ettiler. Kanadoglunu 367 ile sucluyorlar,suclayanlar ise hukuktan bihaber sadece hükümete yandaslik olsun diye.Acin TÜRKIYE CUMHURIYETININ ANAYASASINI VE OKUYUN CUMHURBASKANLIGI SECIMI NASIL OLUR diye.Insanlari karalama sanati heryerde vardir ama Türkiye'de bu son dönemlerde moda haline geldi cünkü konjüktür öyle istiyor. Kanadoglu,vatansever,milliyetci bir hukukcudur.Yobaz degildir,AB yalakasi degildir.Öyle oldugu icin ona hep ayni kesimlerden iftiralár yagmaktadir.Ayni saldirilar Vural Savas'a da yapildi zamaninda.Cünkü refah partisini kapattirmisti. saygilarla

Bir dahaki secimde,CHP'nin oy orani yüzde 25'in üzerine cikacagindan,basbakan Erdogan simdiden önlem alma cabasina giristi.Simdiden secim yatirimlarina basladi. Baykal,CHP'nin basinda kalmalidir.Baykal gitsin diyenler CHP'nin basarisini kiskananlardir.CHP Atatürk'ün partisidir,Ona kronik allerjisi olanlar icin CHP'nin parcalanmasi büyük bir basari olarak görülür. CHP bu durumda Türkm milleti icin siyaset yapmaktadir.CHP'nin parcalanmasi ile Türk Milleti siyasi destegini kaybedecektir.AKP ve ona benzer partiler konjüktür partileridir.CHP ise köklü bir partidir. saygilarla

TARAF'in finasörünün kimler olduklari biliniyor.Ona bir misyon verilmistir.O misyonu yerine getiriyor.Yani onu doldurusa getirenler onunla birlikte hareket ediyor görünselerde aslinda iftiralar hep TARAF'tan geldigi icin onlar sadece TARAF'tan haber verir gibi bir pozisyona girmis oluyorlar.Yani TARAF'i kullaniyorlar acikca.Kullananlar ise Fetulahin takimi.Taraf'in arkasinda basbakan Erdogan vardir. saygilarla