politika tarafından postalanan herşey
-
Atatürk için söylenenler
Sayin evvelsiz,bizim hükümetlerimizin basarili dis siyaset göstergesi,onlarin kendilerine dayatilanlari sonuclandirabilmelerine göre degerlendirilir.Örnegin;Eger Türkiye kendisine dayatilan Ermeni meselesini kabul ederse,dis siyasette cok basarili oldugu söylenecektir.Aynen uyum yasalari adi altinda milli olan ne varsa bir kalemde silinip atilmasi icin yapilan calismalar hükümetin dis politikada cok basarili oldugu söylemleriyle halka yedirildi..Cünkü bu uyum yasalarini AB dayatmisti Türkiye'ye.Dolayisiyla AB istegine uygun yapilan her siyaset dis siyasette basari olarak gösterilmektedir.Olay budur.Bence dis siyasette basari orani kendi milli durusunu dis ülkelere kabul ettirebilme oranina göre basarili az basarili cok basarili olmasina göre degisir. Eger 1964 yilindan bu yana Ermeni meselesinde bir adim bile yol alamamamissak bunun anlami Türk Dis Siyasetinin basarisiz olmasidir.Son 8 yilda bu basari orani eksinin altina düsmüstür.Atatürk'ün dis politikasi onurlu bir politikaydi ve o nedenlede dünya kamuoyunda saygi kazanmistir. saygilarla
-
Roma Tüneli
Benim ROMA Tüneli ile yazdigim yaziyi sanirim ki ya anlamak istediginiz gibi anladiniz veyahutta bana tarihi eserlerin ne kadar önemli ve degerli oldugunu anlatmayi amacladiniz.Öyle veya böyle yazinizdan ben ne anladigimi yazmis oldum böylece.Cünkü tarihi eserlerin yurt disina kacirilmasinin nedenlerinden biri olarak Türkiye'nin baska yere tasinmasi fikrini göstermissiniz.Anlayisiniza gipta etmemek elde degil Ben Türkiye'nin tarihi hazineler bazinda ne kadar zengin oldugunun bilincindeyim.Zaten yazimida bu anlamla yazdim ve Türkiye'yi baska yere tasiyip altindaki tarihi eserleri ortaya cikartalim dedim.Muhakkak ki Türkiye'yi baska yere tasiyamayiz dolayisiyla bulunduklari kadar tarihi eserlerimize sahip cikmamiz gerekir.Ne varki tarihi eserlerimize sahip cikarken eski Istanbul evlerinin teker teker yok edilmesinin önüne nedense gecemiyoruz.Cünkü ne yönetimler ne de insanlarimiz bu bilince sahip degiller.Avrupa'da bunlar farklidir.Birtakim vakiflarin ve de Devletin katkilari ayrilmis olan fonlarla eski eserler koruma altina alinir.Bizde ise örnegin Sümela kilisesinin ici bundan birkac yil öncesine kadar bir harabe halindeydi simdilerde saniyorum biraz düzene sokulmustur ki ibadete acilmasi düsünülüyor. Tarihi eser dendiginde tabii ki hiristiyan müslüman Türk veya baska millet ayirimi olamaz.Ne varki bu bizde de böyledir.Kendi eserlerimize degil ama baskalarinin eserlerine daha cok önem veririz.Örnegin iki kilisenin restorasyonu icin eski bir caminin yikilmasi gerektigi gibi.Dolmabahce sarayinin deposunda cürümeye terkedilmis onca tarihi eser daha birkac yil öncesi ortaya cikarildi. Hissiyatinizi anliyorum ama bu konularda herkesin bir hassasiyeti vardir Sizin icin Ayasofya Istanbul'un simgesi olabilir ama benim icin Galata kulesi veya bir baskasi olabilir.Ayasofya'nin simge olarak secilmesi bence siyasi bir olgudur.Ankara'nin simgesi Hitit sembolüydü,Gökcek'le birlikte siyasi alana cekilip bu simge kaldirildi.Ama yinede Istanbul rehberliginiz icin tesekkürler. saygilarla
-
İKTİDARLARIN CEHALETİ ve CEHALETİN İKTİDARLARI ...
CHP'yi darbe yanlisi göstermekle,AKP veya sagci partilerin görüsünde birlesmek ayni olmaktadir.Bende halkin,cehaletine kiziyorum,bende Türkiye'nin bugünkü durumuna tek cözümün AKP olmadigini söylüyorum o zaman bende sizin gözünüzde darbe yanlis veya askerden medet uman birisi oluyorum.Iste CHP'ye allerji duyanlarin genelde sartlandirildiklari nokta budur.AKP'yi degisim partisi,Devlete ve askere ve de yargiya karsi durusuyla Türkiye'nin kurtaricisi olarak kabul etmek muhakkak ki CHP'ye karsi durusuda birlikte getirecektir ki öylede olmaktadir. Bu ülkede dini kullanarak milleti afyonlamak bence asker yanlisi olmaktan daha da tehlikelidir.CHP bunu yapmiyor iste CHP karsitliginin perde arkasi budur.CHP ümmetciligi savunmuyor bu nedenle asker yanlisi olarak lanse ediliyor.1974'te Ecevit "Topragimda ne ekecigime Amerika degil ben karar veririm "dedi diye Kibris sorununu basimiza ördüler ve bizi ambargolara bogdular.Dün Afyon ekimi icin Amerika'ya karsi durup Kibris sorunuyla karsilasan Ecevit'in Kibris Türk kesimini Rumlarin zulmünden kurtarmasindan 30 yil sonra Kibris Türk Kesimi AKP tarafindan yine Rumlara peskes cekilmeye calisiliyor.Bu acilim, degisim, no statüko olarak alkislaniyor.Kuzey Irak'ta Türkmenler Barzani'ye teslim ediliyor bunun adina no statüko deniyor.Laiklik ortadan kaldirilmis ülke tarikatlar,cemaatler cennetine dönmüs bunun adina DIN ÖZGÜRLÜGÜ deniyor.Memleket elden cikmis hala demokrasi degisim ayaklarinda siyaset yapiliyor fakat halk neden CHP'yi secmedinin cevabi hemen hazir."halktan kopuk siyaset"teshisi konuyor.Demek ki halktan kopuk olmamak icin Laiklik dinsizlik denmesi lazimdir.Etnisiteye istedikleri verilmeli ve Türklerde etnisiteye dahil edilmelidir.Türk bayragi tasiyanlar irkci,PKK bayragi tasiyip Kürdistan diye bagiranlar özgürlükcü oluyor.PKK ile carpisanlar Silivri'ye,askere kursun atanlar ise baris güvercini oluyor.CHP bunlari yapmadigi icin secilemedi deniyorsa,CHP'nin secmenide CHP'nin bunlari yapmasina karsidir.Iktidar ugruna ülke satilacaksa o iktidar koltugu ihanet koltugu olur. saygilarla
-
İKTİDARLARIN CEHALETİ ve CEHALETİN İKTİDARLARI ...
Yani sayin Fuzuli,kadayifin alti kizarmaya basladi belkide yakinda yanik kokulari gelmeye baslayacak.Kanli mi Kansiz mi demisti Erbakan,gördügümüz kadariyla simdilik kansiz yürüyor hersey.AKP ve onun etrafinda halkalanmis demokrasi asiklari yüzlerini günese cevirmis bekliyorlar.Büyük adam is basinda.Degisdim diyip degisime soyunan ama degisim adina demontaj görevini yüklenen birisi.Ikinci Cumhuriyetciler bayram etmekteler,ne de olsa Kemalistlere vurulan büyük bir darbe var ortada SIVIL DARBE.AB'si,ABD'si,AKP'si ile yürütülen müthis bir darbe.Bunun adina degisim diyorlar.Tevekkeli degil iktidara geldiginden bu yana tami tamina 16 defa Amerika seyahati yapmadi bu büyük adam.Amerikadan nasil darbe yapilacaginin planlarini aliyor ve Türkiye'ye gelip bu planlari uygulamaya koyuyor.Büyük seytan degisim yolunda cok vefali bir dost postuna bürünmüs. CHP söyle CHP böyle,olabilir,demek ki CHP AKP yi kuranlar kadar degisemedi ki iktidara gelemiyor.Bu tabii ki CHP icin bir eksidir.Ama inanin ki bende gercekleri bilmesem CHP'ye karsi yapilan onca gercek disi karalamalara kanardim.CHP'nin tek sucu belki bazi gercekleri görmedi diye denilebilirsede CHP'nin tek sucu Devleti savunmasidir.Halbuki devletin savunulmasi gereklidir.CHP'ye karsi yapilan CHP solcudur kampanyalari Menderes dönemi ile baslamistir.Halka solculugun bir öcü oldugu yönünde psikolojik korkutmalar yapilarak halkin CHP'den uzaklastirilmasi saglanmis ve sonra da "BAKIN CHP IKTIDAR OLAMIYOR"diyerek CHP'nin ülke gerceklerine ayak uyduramadigi propagandasi yapiliyor.Milletimizin cogunlugunun Rusya karsiti olmasi Amerika'nin dost siyaseti sonucudur.Amerika bizi Rusya'dan koruyacak yalanlari ile Amerika icimize yerlestirilmis ve Rusya'dan korunmak adina Türkiye Amerika'nin kolonisi haline getirilmistir.Türkiye'de Amerika'nin izni olmadan hükümet olamayacagini bilenler milletvekili olmadan önce Amerika'ya gidip Umre yaparak icazet aliyor ve sonrada devletin yönetimine soyunuyorlar. AKP görmüs,neyi görmüs bilmiyorum ama AKP Amerika ve AB'nin istedigi bir Türkiye yaratmak aski ile cirpiniyor.Korku telasi var hallerinde.Ya gecmezse bu anayasa teklifi...AKP Türk milletinin istedigi Türkiye'yi degil AB ve ABD'nin istedigi Türkiye'yi sekillendirmeye calisiyor.Darbe dönemleri gecti fakat AKP hala darbe senaryolarindan nemalanmaya devam ediyor.Amac bellidir.Amerika ve AB'nin istedigi Atatürk ve Amerika düsmanligindan arindirilmis Ordusu sanik durumuna sokulmus bir Türkiye'dir.AKP bunun calismalarini yapiyor hemde cok güzel yapiyor.Böyle bir firsat birdaha ellerine gecemez. saygilarla
-
AMERİKANIN TÜRBAN ANLAYIŞI
++++++++++++++ Yukarida anlatilanlarin isiginda,Türkiye'de özellikle 2007 yilindan sonra baslatilan cadi avinin perde arkasini hala anlayamiyorsak birdahada anlayamayiz.AKP'ye muhalif olan herkesin yarin bilmem ne bahanesiyle tutuklanmamasi ihtimali yüzde kactir dersiniz? saygilarla
-
Atatürk için söylenenler
O BÜYÜK BIR INSANDI,O BÜYÜK BIR ÖNDERDI,O BÜYÜK BIR DEVRIMCIYDI. saygilarla
-
YENİ ANAYASA
Cengiz Candar'in bugünkü yazisinda;"Kalburüstü üc hukukcunun adini vermis" Bu üc kalburüstü hukukcunun adini okuyunca Cengiz Candar'in zihniyetine göre uygun olanlarin kalburüstü oldugunu anladim. Bunlardan biri;Erdogan'in anayasasini yapmaya soyunan Ergun Özbudun,bir digeri AKP kapatilmasin diyen Anayasa mahkemesi rapörtörlerinden Osman Can.(Osman Can ayni zamanda AKP yanlisi DEMOKRAT HUKUKCULAR ÖRGÜTÜNÜN ÜYESIDIR) Ama bir ücüncüsü var ki asil ona güldüm,o da Ergun Özbudun'un ögrencisi olan Prof.Mithat Sancar.Iste kalburüstü hukukculari bunlar Cengiz Candar'in.Halbuki bence kalburüstü olan bir Kaboglu var.Bir Aznar var,Burhan Kuzu'nun hocasi ki bunlar siddetle bu anayasa taslagina karsi isimlerden biriki tanesi.Hepsini saymama gerek yok.Ama dedik ya Cengiz Candar kendisi gibi kalburüstüleri bulmustur.Cengiz Candar'dan farkli bir yaklasim beklemek hayaldir.Dün Ermeniler icin basbakana sitem etti.Basbakandan zilgiti yiyince yine basbakanci oldu.Iste Cengiz Candar ve onun kalburüstüleri. saygilarla
-
Türkiyede ilk defa...
Türkiye'de özellestirilme bahanesiyle satilan kuruluslarin hemen hepsi gelir getiren ve devlete yük olmayan kuruluslardir.Birkac kurulusu öne sürerek asil gercegi kapatmaya calismak samimiyet degildir.Özellestirme bir plan cercevesinde yapilir.Orada calisanlarla ilgili koruyucu önlemler alinir onlara ayri isyerlerinde istihdam imkanlari yaratilir.Bu 4c denilen sadece gözboyama olan gecici bir is seklinde olmamalidir.Iktidar bu 4c denilen ucubeyle calisanlari aldatip hem isyerlerini satisa cikariyor hemde onlari 6 ay bir yil gibi anlasmali sözlesmelerle magdur duruma sokuyor.Iste Tekel iscileri buna canli örnekti ve basbakan bu iscileri tehdit ederek "4c ile calismak isteyen milyonlar var "diyordu.Bir devlet adaminin agzindan cikamyacak sözler maalesef Türkiye'yi yöneten birinin agzindan rahatlikla cikabiliyor.Ama Tekel Iscileri kuru gürültüye pabuc birakmadilar onlari kutlamak gerekir. Türkiye'de özellestirme adi altinda yapilan tüm satislar AKP'nin belirli bir plani olarak devam etmis ve ellerinde pekte satacak birsey kalmamis belki kalmistir bilmiyorum.Simdi Köprü yapip satmayi düsünüyorlar.Avrupa ülkelerinde devletin devlet kuruluslarindaki hisse oranlari yüzde 35-55 arasidir.Bu oran Türkiye'de yüzde 0'lara dogru ilerlemektedir.Bunun anlami Türkiye'nin yakin bir gelecekte Türklerin elinde degil yabanci ve yerli ortaklarinin elinde olacagidir.Ucuz fiyatlarla satisa cikarilip Türk milletinin mali olmak vasfini kaybeden bu kuruluslar kendi kendilerini amorti etmekle kalmayip ayni zamanda devlete cok katki saglayan kuruluslardir.Bunlari yabancilara satmak kaymagini baskasina tortusunuda Türklere yedirmek demektir. saygilarla
-
Roma Tüneli
Bende yakalim yikalim demedim,Türkiye'yi baska tarafa tasiyalim hatta geldigimiz topraklara dönelim ki toprak altindaki tüm hazineler rahatca ortaya cikarilsin.Binlerce binani altinda kimbilir ne hazineler ne tarihler yatiyordur.Bunlari cikartmamiz gerekmiyormu dersiniz?Örnegin Vanda bulunan iki kilisinin restorasyonu icin bir caminin yikilmasi gündemde ne güzel degilmi? Ayasofyayi ben gezdim evet sahaser bir mimari.Ama bu Ayasofya'nin Istanbul icin simge olmasi icin bir neden tasimaz bence. saygilarla
-
YENİ ANAYASA
Insanlar hatalara düsebilir,siyasi yanlisliklar hep olmustur ve olacaktirda.Ne varki bu yanlislardan dönülebilmesi icin ülkelerin aydinlari,hukukculari,bilirkisileri vardir.Bunlar hatalara dikkat cekerek onlarin en asgariye indirgenmesine katkida bulunurlar.Yüzde yüz olmasada yüzde 90-95'oraninda hatalar düzeltilir.Bugünkü durum ise hata degil kasitla ilgilidir yani kasten yapilmak istenen birsey var ortada. Ülkemizin saygideger ileri gelen onlarca bilim adami,anayasa hukukcusu,yargi uzmani,siyaseticisi kim varsa bu hazirlanan ve hukukcu olmadigim halde tehlikeli oldugunu kolayca anladigim bu anayasa paketi hakkinda görüslerini dile getirdiler.Sivil Toplum Örgütleri,basta sendikalar ve diger toplum kuruluslari olmak üzere bu anayasa paketi konusunda cekincelerini dile getirip bunun ilerde nasil bir kaosa yol acacagini söylediler.Gelgelelim,AKP hazirlamis oldugu bu taslaktan geri adim atmadi üstelik bu taslaga karsi cikanlara hakaretamiz satasmalarda bulundu. Fetulahci medyanin önde gelen ismi ZAMAN gazetesi,CHP'nin bu taslaga karsi cikisini "Öcalan'da karsi "diyerek,sadece kimin medyasi oldugunu belli etmekle kalmadi üstelik CHP'ye cok agir bir hakarette bulundu.Bunun anlami özetle sudur;Kim Erdogan'in anaysa paketine karsiysa Öcalnala esdegerdir.Bundan daha büyük bir saldiri olabilirmi.Bu saldiri bana su gercegide gösterdi:Tamamen AKP cikarlari icin hazirlanmis olan bu taslaga Allahin Kuranina tapar gibi tapmak ancak Erdogan'i peygamber olarak görmekle aciklanabilir.Yani Erdogan'a yapilan peygamber benzetmesi sadece bir il baskaninin kisisel görüsü degildir.Dincilerin hepsi Erdogan'i bir peygamber olarak kabul etmektedirler.Demekki Hz.Muhammed dogruyu söylememistir;benden sonra peygamber gelmeyecek derken dogruyu söylemiyordu,Iste Erdogan geldi. Cumhurbaskani,ülkede degilde Pakistan yolunda "PARTI KAPATMA IZNININ MECLISTE OLMAMASI"gerektigini söyledi.AKP'nin meclis baskani Sahin'se:Bunu komisyon degerlendirebilir,bizim icin ic tüzüge aykiri bir husus olmadii icin kabul edip komisyona havale ettik diyerek kimin meclis baskanligini yaptiginida acikca belli etmis oldu.Yillarin hukukcusu,Hüsamettin Cindoruk;"Ben meclis baskani olsam bu taslagi geri cevirirdim,ama simdiki meclis baskani icin bunu düsünmek sadece bir hayaldir"diyor.Yani acikcasi,ülke ve millet bir mechule götürülüyor.Yüce yargidan kurtulmanin yolu Erdogan ve ortaklari icin ancak yarginin ellerinde olmasiyla mümkündür. Anayasa teklifi henüz daha kabul edilmeden,Cumhurbaskani Gül ilerde nelerle karsilasacagimizin isretlerini coktan vermeye basladi bile.Rapötör olan adi sani bilinmeyen birini bir aylik Denizcilik Bankasinda müstesarlik görevi ile görevlendirip Anayasa mahkamesi yedek üyeligine atamasi Türkiye'nin gündemine bomba gibi düsmüs ve yarin bu yetkilerin nasil kullanilacagi da anlasilmistir. Tek dilegim Türk milletinin ve ülkemizin bu AKP devrini kazasiz belasiz atlatmasi ve tekrar aydinlik günlere cikmasidir.AKP Türkiye icin isgal günlerindeki düsmandan dahada tehlikelidir. saygilarla
-
Kürt Sorununu Kürtler Yaratmadı....
Sayin evvelsiz,haddim olmayarak bir düzeltme yapmam gerekiyor:Kürtler degildir isyanlar cikaran,Kürtcülerdir.Bunlari birbirinden özenle ayirmamiz gerekir.Yoksa yanlis ve dogru biribirine karisirki bu da dogru bir yaklasim olmaz.Kürt toplumunun yüzde 80'i isyanlara ve teröre karsidir.Bu nedenle Kürt sorunu degil;terör veya Kürtcülük sorunu denebilir ancak. saygilarla
-
sence bekaret önemli mi?, erkekler için çok tuzak bi soru .kıvırın.
Anlamiyorum;herseyin acilimi yapiliyor,memleket elden gidiyor acilim var degisim var deniyor.Hersey degisiyor,Türkiye artik saha kalkmis neredeyse dünyanin birinci ilerlemis ülkesi olacak.Avrupa Birligi bize muhtac.Fakat gelgelelim,hala bekaret zarinda takilmisiz.Olsunmu olmasinmi.Bunca demokratik acilima bakarak bekarette kalmak acilimi, alkislayanlar degisimleri selamlayanlar acisindan, biraz geri kalmislik olmuyormu.Hersey aciliyorda bekaret niye acilamiyor?Degisime ugrayamiyor?Memleketin bekareti bozulurken kilini kipirdatmayanlar bir zar yirtilinca killari diken diken oluyor. SAYGILARLA
-
Kürt Sorununu Kürtler Yaratmadı....
Kürt sorunu olmadigi icin konu basligini KÜRTCÜLÜK olarak degerlendirebiliriz.Bize Kürt sorunu var dayatmasi yapma hakki kimsede yoktur.Olmayan bir sorunuda Kürtcülük olarak adlandirmak yanlis degildir ve Kürt sorunu tartisir gibi tartismaya yönlendirmek dogru degildir.Metehan arkadas dogru bir tespitte bulunmus. saygilarla
-
İKTİDARLARIN CEHALETİ ve CEHALETİN İKTİDARLARI ...
Sayin Fuzuli yine dertlenmis ve CHP'ye olan allerjisini dile getirmis.Acaba bu allerjinin arkasinda Atatürk allerjisimi yatiyor,bunu ancak sayin Fuzulinin kendisi bilir.Cünkü Atatürk dinle devleti biribirinden ayiranin ta kendisidir,demekki yaptigi bu devrim amacina ulasamadi,cünkü 1950 ile baslayan dinci calismalar,isgal günlerinden 1950'ye kadar olan dinci birikimler ancak dinci bir iktidar ile aciga vurulabilirdi.Laiklik bu dinci kesim tarafindan hep DINSIZLIK olarak saf inananlarin beyinlerine kazindi.Madem ki Devlet vatandasina dinini ögretmedi deniyor o zaman bunun nedenlerininde arastirilmasi gerekmezmi,Iste sayin Fuzuli burasini es gecmis,vur abaliya hesabi yüklenmis CHP'ye aynen Adnan Menderes gibi.Menderes TAHKIKAT KOMISYONU Kurdurdu.10 yil iktidarda kaldi DP.Din adina sadece Arapca Kuranin okunmasi ögretildi millete.Cünkü o zaman acik degildi bugünkü gibi tarikatlar tekkeler zaviyeler.Ama el altindan hersey tikir tikir yürüyordu.Cumhuriyetin temellerinin sallanmasi DP ile baslatildi.Cünkü gizli eller DP iktidarina böyle yol gösteriyordu.DP'de aynen bugünküler gibi Özal gibi müthis Amerikanciydi.Türkiye'nin sömürülmeye baslanma tarihide 1950 DP iktidarinin baskamasi iledir.Ondan önceki yillarda savas tahribatinin restoresi yanisira birde devrimlere halkin adapte edilme calismalari ile gecmistir.Cok partili siyasi hayata gecilmesi ile CHP icinden cikan bir kisim siyasetci DP'yi kurmustur.Cumhuriyetin ilanindan 1950'ye kadar gecen süre icerisinde 1950-2010'a kadar yapilandan daha cok is yapilmistir.Ser güclerin her karsi koymasina ragmen bu isler basariyla yürütülmüs DP ile bu yapilan islerin hepsi ortadan kaldirilmistir.Yapilan sanayi atilimlari 1950 yili ile baslayan sürecte durdurulmus ve disa bagimlilik ve borclanma dönemi baslamistir.Bunlari istediginiz kadar inkar edebilirsiniz,ama tarihi nasil inkar edeceksiniz ki?Necip Fazil gibi Atatürk düsmani bir saire kendi propagandasini yapsin diye ödenekler veren DP'dir.Aynen bugün satin alinan medya gibi. 1960 inkilabinin neden ve hangi sartlarda yapildigini bilmeden konusmak ancak ideolojik zihniyetlerin kullandiklari yöntemdir.Hicbir sey darbe icin gecerli degildir diyenler ezberledikleri sloganlardan baska bilgiye sahip olmayanlardir.26 Mayis 1960'a kadar Anayasa ayaklar altindaydi.Ve DP DEVLETE MEYDAN OKUYORDU.Aynen bugünkü basbakan gibi.Iktidari devlete savas ilan etmek icin kullananlarin bunun sonucunada katlanmalari gerekir.Her bedeli göze aldik diyenler bedel ödedikleri zaman magdur rolüne girmesinler.Devleti yikmaya calisanlarin önlerinin kesilmesi mesrudur.Devleti yikmak demokrasi degildir.Darbe edebiyati yapanlar demokrasi maskesi takanlardir.Demokrasi adina her pisligi yapip sonrada darbelere karsi olmak ancak pislikle yorumlanabilir.Dün darbeleri alkislayanlarin bugün demokrat olduklarina ancak onlarin fikrilerini kendilerine uygun görenler inanir. Devlet kendi ideolojinde insan yetistirmek istemis.Bir devletin ideolojisi ne olabilir acaba?Laik Türkiye Cumhuriyetinin ideolojisi neydi?Kimler laiklige karsiydi,neden karsiydi.Laik bir ülkede dinci calismalar olmaz.Laik bir ülkede devlet din adami yetistirmez.Bunun araclarini hizmete sunar ve de sunmustur.Imam Hatip okullari ilahiyat fakülteleri,devlet kontrolünde KURAN KURSLARI.Ama bunlar yeterli degildi dinciler icin.Onlar din ögrenemiyoruz derken aslinda Laikligin kalkmasi icin mücadele veriyordular.Bu mücadelenin semeresinide AKP ile aldilar.Allahi kullananlar iktidara gelmisti artik.Insanlari rahatca aldatabildiler.Ipleri Türkiye disnda olan medyada onlarin arkasina gecti.Allahta yürü ya kulum diyince iste Türkiye'nin icler acisi durumu ortadadir.Ve bundan memnun olanlar var. saygilarla
-
Mardin Fetvası olarak da bilinen 700 yıllık cihat fetvası, yeniden yorumlanıyor ...
Irak,Afgan ve Filistin'te verilen savaslar mesrudur.Emperyal gücler bu savas verenleri "TERÖRIST"diye tanimlarlar fakat asil teröristleride hem besler hemde desteklerler.PKK'yi destekledikleri gibi. Irak lideri Saddam bir diktatördü ve Amerika'nin adamiydi.Saddam kendinden büyük islere kalkisinca bu Amerika'nin hesaplarina uymadi.Bölücü terör örgütleri ile isbirligi yaparak,PKK'yida Türkiye'ye karsi kullanarak hem Irak'in bölünmesini sagladilar hemde Türkiye'yi terörle mesgul ettiler.Saddam'la savasmadi Amerika ve ayrilikci Kürtler,Irak halkiyla savastilar Irak'i böldüler.Kürdistan devletini kurdurdular simdi sira Türkiye'dedir.Bugün Irakta dökülen kanin suclusu olarak Saddami gösterenler aslinda kan döken ve kan dökenlere yardimci olanlardir.Irak'taki hükümet Amerika yanlisiydi,iki gün önceki secime kadar. Afganistanda ayni senaryo sergileniyor;Taliban diyerek dün Ruslara karsi kullandiklari mücahitlere bugün karsi savas acmislardir.Acanlar Amerika'nin sömürgeleridir.Buna Türkiye'de dahildir.Taliban Afganistan halkinin kendi sorunudur,bu soruna ancak onlar cözüm üretebilirler.Amerika ve ortaklarinin Afgan halki adina savas yapma haklari ver yetkileri yoktur.Ne varki Afgan halki iki ates arasinda kalmistir. Filistin sorunu ta basindan beri emperyal güclerin bir senaryosu olarak hazirlandi.Israil Devleti denerek Filistin topraklari Israil'e verildi.Bugün Filistin halkinin vermis oldugu savas hakli bir savastir,ne varki HAMAS'i bu savasta ben sahsen Filistin sorununu baltalayan taraf olarak görmekteyim.Diger taraftada Filistin Cumhurbaskanida Amerika'nin adamidir. Terörle bagimsizlik savaslarini birbirine karistirmamak gerekir.Ibn-i Tevmiyye'yin yolundan gidenlerin Islam adina nasil masum insanlarin kanlarini döktürklerine hergün sahit oluyoruz.Iste buna en ytaze örnek Moskova'da iki metro istasyonuna yapilan intihar saldirilarini verebiliriz. saygilarla
-
Mardin Fetvası olarak da bilinen 700 yıllık cihat fetvası, yeniden yorumlanıyor ...
Ibn-i Tevmiyye Islam aleminde adi radikal olarak bilinen kesimlerin icindeki bir isimdir.Onun ve onun gibi Allahin dinini kan dökme dini olarak insanlara ögretenler nedeniyle bugün Islami terör önü alinmayacak bir sekle girmistir.Bir kismida Ibn-i Tevmiyye'yi baski rejiminden kurtulmak icin örnek almislardir ki bunlarin icinde dinci guruba ait PKK'lilarda vardir.Ibn-i Tevmiyye MARDIN FETVASI ile düsmana karsi savasmayi salik vermistir,bunu Ibn-i Tevmiyye degil din emrediyor ve diyorki"Ülkeni düsman istilasindan kurtarmak icin savas helaldir.Ibn-i Tevmiyye bunu fetvalastirmistir.Ama o günün sartlarina göre verilmis olan bir fetvaydi.Maalesef günümüzde kendini isgal altinda hissedenlerin Ibn-i Tevmiyye'nin yolundan gittiklerini görüyoruz.Isgal altinda olmakla isgal altinda oldugu zehabina kapilmak ayri seylerdir.Kurtulus Savasi isgale karsi verilmis topyekün ve onurlu bir savasti.Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve onun Ordusuna karsi verilen savas ise onursuz ve kirli bir savastir.Cünkü farkli amaclara yönelik farkli ideolojilerin Devleti yikma savasidir.Bunlari birbirine karistirmamak gerekir. saygilarla
-
Türkiyede ilk defa...
Türkiye'de ilk defa bir basbakan Anayasayi "HAP"lastirdiklarini ve millete hap niyetine yutturup "HAPI YUTTURACAKLARINI ITIRAF ETTI". saygilarla
-
AYKIRI SORULAR
Medyasi ve aydini ile saltanat yanlisi olan ülkelerin gelecekleri karanliktir.Osmanli aydini saltanatin memuru oldugu icin halk köle gibiydi.Halkin hakkini arayacak olan aydinlar mevcut degildi.Isgal dönemi aydinlarina ve gazetecilerine baktigimiz zaman "ILK KURSUN "disinda kalanlarin hemen hepsi isgal yanlisi gazetecilerdi veya aydinlardi.Hatta öyleleri vardi ki;Isgal güclerine karsi cikmayi eskiyalikla tanimliyorlardi.Isimleri edebiyat kitablarinda cok taninan bazilari MILLI oLAN HERSEYE KARSIYDILAR.Bunlardan birisi söyle diyordu"Simdi bir de MISAK-I MILLI CIKARDILAR BASIMIZA"Bunu diyen aydin kisi okullarimizdaki edebiyat kitaplarinda veya ktapcilarda büyük edebiyatcilar sinifinda yer almaktadir. Ben bugünkü haliyle medyayi ve de aydinlari aynen saltanat medyasi ve aydinlari gibi kabul ediyorum.Milleti,ülkeyi degil sadece saltanati savunarak bundan kendi cikarlarini saglamaktadirlar. saygilarla
-
DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ SORUNLARI ...
Türkiye ismi Türklerin verdigi bir isim degildir.1000 yildan beri buraya verilen bir isimdir. Demokrasi ve hukuk icinde cözüm arama basligi ve tecrübesi,son dönemlerin yani 12 Eylül ve sonrasi siyasete tepeden inen köksüz politikacilarin yaptiklari yanlislari ve beceriksizlikleri bir kenara koyarsak zaten Türkiye'nin belki de en demokrat bilinen batili ülkelerden daha tarihseldir ve köklüdür. Koparilan yaygara bir ülkenin egemenligine ortak kosulmasi yaygarasidir.Bütün kavga budur.Türklerin egemenligi bazilarini rahatsiz etmektedir. Dikkat edersek demokrasiden bahsedenler,12 Eylül darbesinden hesap sorulmasini isteyenlerin büyük bir kismi Kürtlerin haklarindan bahsedenler,Kürtlere 12 Eylül'de nasil iskenceler yapildigini savunanlardir.Halbuki 12 Eylül rejimi Kürtce'yi yasaklarken tam tersine bir sürecle Kürtcülügüde tesvik,etnisiteyi öne cikarmak,ideolojik kimlikleri dönüstürme hevesiyle ve Kürt Marksistlerle Türk Marksistleri ayristirma taktigiyle bugünü hazirladigini her akliselim olan insan bilir.Evren'in Özerklik düsünülebilir demesini Kürtcülerin inkar etmesi mümkün degildir.Yani darbe ile önleri acilanlarin bugün demokrasi diye tutturmalari sadece bos laftir. saygilarla
-
AYKIRI SORULAR
Herseyi neden basbakanda ariyoruz ki,sonucta o bir siyaset adami ve iktidardadir.Partisinin ve ideolojisinin gelecegi icin mümkün olan her yolu yönetemi deneyecektir.Bir siyasi iktidari hem YASAMA yani meclis hemde YARGI denetler.Demokrasinin üc ayagi bunlardir.YASAMA-YÜRÜTME-YARGI.YASAMA Yürütmenin engeli ile calisamaz durumda.Yargi simdiki durumda zaten bagimlidir ve yeni yapilacak olan degisiklikle daha bagimli olacaktir. Iktidarlari denetleyen diger unsurlardan biri HALKTIR,bu görevi halk adina yargi yerine getirir.Diger bir unsurda ülkedeki medyadir.son 8 yila kadar istisnalar disinda gercekten medya bu görevini yerine getirmis getirmeye calismistir.Günümüzde medya iktidarin avucuna düsmüstür ve o avuctan cikmayada niyetli görünmüyor. Merkel Türkiye'ye geldi.Basbakan Erdogan popülist bir söylemle Almanya'da neden Türk okulunun olmadigini halbuki Türkiye'de Alman okullarinin oldugunu söyledi.Merkel önce bu olmaz dedi ama Türkiye'ye gelince o da siyaseten Almanya'da Türk okulu olabilir dedi.Buraya kadar olanlar siyasi söylemlerdir. Türkiye NTV'si bu siyasi söylemlerden MUTABAKAT sonucunu cikardi.YANI OKUL KONUSUNDA ERDOGAN VE MERKEL ANLASTI sonucuna vardilar.Bekleyin görün birkac gün sonrada ayni kanala veya kanallar okul insasina baslandi diye haber vermezlerse kimse sasirmasin. Okul konusunda NTV'dan Banu Güven Almanyadan Türk Toplumu Baskani ile telefon görüsmesi yapti.Türk Toplumu Baskani aynen sunlari söyledi Banu Güven'e:"Merkel'in Almanya'da Türk okulu olabilir demesinin hicbir anlami yoktur.Cünkü Almanya'da "Eyalet Sistemi"vardir ve buna ancak eyaletler karar verebilir Merkel degil."diyerek neyin ne oldugunu ve Merkel'in söylemis oldugu "OLABILIR"sözünün sadece siyasi bir söylem oldugunu hicbir baglayiciligin olmadigini belirtti.Ayrica sunuda ilave etti:"Almanya'daki Türkler ayri okul istemiyorlar onlar Almanyada'ki egitim sistemi icinde Türkce'nin olmasini istiyorlar"dedi.Dolayisiyla ortaya cikan sonuctan gerek Basbakan Erdogan'in Almanya'daki Türklerin ne istediginden bihaber oldugu ve Merkel'inde sadece diplomatik bir tarzda olabilir dedigi anlasildi. Bir saat sonraki NTV haberlerinde Banu Güven aynen sunlari söylüyordu:"Almanya Basbakani Merkel ile Erdogan Almanyada Türk okulu konusunda MUTABIK kaldilar.Iste size Türkiye'den bir medya örnegi.Gercekleri halka duyurmakla görevli olmalari gereken medya maalesef halki iktidar lehinde manipüle etmektedir. saygilarla
-
İKTİDARLARIN CEHALETİ ve CEHALETİN İKTİDARLARI ...
Siviller görevlerini yerine getirmis olsalardi darbeler olmazdi.Darbelerin suclusu olarak en kolayiniza gelenleri isaret etmeniz ülkeyi yönetenlerden ayri bir zihniyete sahip olmadiginizi gösteriyor.Demokrasinin sahibi halktir,peki halka demokrasi ögretildimi.Veya halka demokrasinin,oy verdikleri ve iktidara getirdikleri partinin herseyi yapabilme özgürlügü olmadigi ögretildimi.Bakin ne güzel diyorsunuz;halkin sectigi iktidarlari asker alasagi ediyor.Halbuki bunu halkin yapmasi gerekmiyormu?Halk yapmasi gerekeni bilemiyorsa bu ülke demokrasi adina basiretsiz ve emperyal güclerin masasi olan iktidarlarami teslim edilmelidir.Benden cözüm beklediginiz yazmissiniz,kolaysa cözüm siz önerin bakalim ki biz neleri bilmiyoruz. Avrupa Birligi standartlari diye onlarca uyum yasasi cikarildi,onlarca yasa degistirildi.Lozan esnetilmeye baslatildi.Halka sordumu iktidar bunlari yaparken.Cumhurbaskanini secmek icin halka basvurdu cünkü kendi adamini sectirecekti.Yargiyi kendine baglamak icin yine halka gitmeyi düsünüyor.Peki vakiflar yasasini cikarirken neden halka gitmedi.Ülkenin yeralti yer üstü nesi varsa satarken halak neden gitmedi.Madem ki halk icin gelmisti o zaman halkla birlikte yönetmesi gerekmiyormuydu? Halkin inanclarini sömürerek halki aldatmak 1950 yili ile basladi,bunun aksini iddia ediyorsaniz buyurun yazin.Ama bana degil kendinize sorun cözümün ne oldugunu önce.Eger bu durum hosuniza gidiyorsa zaten cözüm aramayacaksiniz hosunuza gitmiyorsa o zaman bize cözüm icin yardimci olun. saygilarla
-
‘Nevruz’u kazasız belasız atlattık..Hamdolsun,
Galile, dünyanin yuvarlak oldugunu ispat ettiginde ona yapilan karalamalarin sahipleri, dünyanin öküzün boynuzunda oldugunu öküz kafasini oynatinca dünyanin sallandigini veya dünyanin dümdüz oldugunu sananlardi.Simdi Nevruz konusundada önce Nevruz Kürtlestiriliyor bu yetmiyor,Kürtcü sitelere girilip iddialar güclendirilmeye calisiliyor yani bozacinin sahidi siraci hesabi, sonra inkar yoluna sapip HAYIR BEN KÜRT DEMEDIM savunmasi yapiliyor. saygilarla
-
YENİ ANAYASA
Bu konuda azcok ben ve diger arkadaslar neden böyle oldugunu anlatmaya calistik.Bunlar her ne kadar bizlerin kisisel görüsleri olsada sonucta neler oldugunuda görüyoruz. Neden simdi sorusuna verilecek tek yanit:Secimlere bir yil kadar bir sürenin kalmasi,AKP'nin oy kaybetmesi ve iktidara gelememe endisesi ile son bir gayretle yargiyi ele gecirme operasyonudur.Bunca hukukcunun "EVET ANAYASA DEGISMELI,YARGIDA REFORM SART AMA BÖYLE OLMAZ"demelerine ragmen kendi sartlarini dayatarak meclisteki cogunlugunun arkasina siginip,referandum mekanizmasini calistirmak ve bu taslagi halkin EVET oyuyla gecirip aslinda halka oyun oynamak istiyor.Yargi Erdogan icin cok önemlidir yapacaklari acisindan.Erdogan'in bugüne kadar yapmis oldugu icraatlarin bircogu YÜCE DIVANliktir.Iste bunun önüne gecebilmek telasi icindedir Erdogan ve yanindakiler.Ülkeyi satisa cikaranlar muhakkak ki hesap vermelidirler.Iste buna hesaptan kacma denir.Erdogan dis güclerin ve icimizdeki uzantilarinin kendisine dayattigi ve kendisinde aslinda yandas oldugu birtakim ayrimci acilimlarin yargiya takilacagini ve bu acilimlarla ilgili cikacak olan yasalarin iptal edilceginin bilincindedir.Laiklige aykiri eylemlerin odagi olma sucundan sabikasi zaten vardir.Bu bile AKP'nin Türkiye'de neyi amacladigini cok iyi gösteriyor.Iste bunlarin hesabindan korkuyor AKP. Bakin cok ilginc bir duruma deginecegim simdi.Erdogan'in yargi reformunda Anayasa Mahkemesi üylerinin sayisini arttirmak istemesi ve bunlarin görev süresinide 12 yil olarak belirlemesinin altinda nasil bir kurnazlik yatmaktadir.Bu üyelerin büyük bir cogunlugunu meclis yani cogunluk AKP'de olduguna göre AKP ve Cumhurbaskani sececektir.Bunlarin görev süresini 12 yila cikartarak Erdogan ayni zamanda iktidari kaybettiginde gelecek olan iktidarida engellemeye calisiyor.Cünkü AKP'nin sectigi üyeler 12 yil süre ile görevde kalacaklari icin gelecek olan iktidarin onlari degistirmeside mümkün olmayacaktir.Yani bir tasla iki kus vurmak gibi.Hem kendini kurtaracak hemde gelecek olan iktidarin calismalarini engelletecektir. Bunun arkasinda halkmi var kesinlikle hayir.Halk bunlari düsünmüyor.Halkin aklinda ekmek ve is var.Coluk cocugunun gelecegi var.Halk anayasayla ilgilenmiyor.Cünkü halk öyle veya böyle hep ezilen kesimdir.Ona EVET mi HAYIR mi diye sorduklarinda büyük olasilikla EVET diyecektir.Cünkü halk sadece oylarinin gaspedilmesiyle ele gecirilmemistir ayni zamanda satin alinmis medya ilede hergün sabah aksam beyni yikanmaktadir halkin.O zaman kim var bunlarin arkasinda?Bunlarin arkasinda 8 yilda dahada ayyuka cikmis olan sömürücü kesim vardir. saygilarla
-
‘Nevruz’u kazasız belasız atlattık..Hamdolsun,
Gelsinler.net-nevruz sayfasi Kürtcülerin özellikle Nevruzu Kürtlestirme cabalari ile dolu olan bir sahifedir.Nevruzla ilgili yazinin celiskilerle dolu olmasi ancak dikkatle okundugu zaman anlasilir,tabii ki anlama yetenegi birde hangi niyetle anlamak istendigide önemlidir.Yazini ilk baslangicinde "MEZOPOTAMYA HALKLARI"olarak verilen, fakat herhalde yazdikca ateslenip yazinin sonlarina dogru Nevruz'u Kürtlestiren bir zihniyet hakim olmus o yazilara.Bazi zihniyetler öyledir.Önce kibarca yani kültürlü bir balangic yaparlar ama ateslendikce nezaketi ve kültürü bir kenara birakip saga sola ates sacmaya baslarlar. Insanlarin yanlislari olabilir fakat birseyin yanlis oldugunu bile bile ayni yanlista israrci olmak davasina sahip olmak anlamina gelmez,körükörüne saplanmak anlamina gelir.Herkesin bir yanlis olur fakat arastirip gercegi ögrendikten sonra bu yanlista israr etmeyip,yanlisini telafi etmenin erdemine sarilir.Yok benimki degil seninki yanlis diye herkesi bilgisiz yerine koyanlar ise eger art niyetli degillerse baska amaclara hizmet vermiyorlarsa o zaman bilgi seviyeleri yetersizdir. Nevruz kutlamalari 2010 yilinin baslangicinda BIRLESMIS MILLETLER GENEL KURULUNDA "DÜNYA NEVRUZ BAYRAMI ILAN"edilmistir.Kürtlere ait oldugu icin degil Insanliga ait oldugu icin.Cünkü Nevruz tüm Kuzey yarimkürede kutlanan bir gündür.Nevruz Zerdüstler ve Bahailer icin kutsal bir gündür. Nevruz,Farsca kökenli bir kelimedir ve 2.yüzyil Pers kaynaklarinda ilk defa adina rastlanmistir.3000 yillik bir tarihe sahiptir.Farscada NOURUZ,Özbekce'de NAVRUZ,Türkmence NOWRUZ,Kazakca NAURIZ,Kirgiz'ca NOORUZ,Azerice Nowruz,Kirim Tatarca NAVREZ olarak, Farslar,Kürtler,Zazalar,Azeriler,Anadolu Türkleri,Afganlar,Arnavutlar,Gürcüler,Türkmenler,Tacikler,Özbekler,Kirgizlar,Tatarlar,Karakalpaklar,Kazaklar ve neredeyse tüm Kuzey yarimkürede kutlanan YENI YIL veya DOGANIN UYANISI,BAHAR BAYRAMI'dir.Bu adi gecen halklarin cogusu Türk halklari oldugu icin Türk bayrami denmeside biraz o nedenledir.Bütün bu toplumlarda bir bayram nesesi icinde kutlanan bu gün Kürtlerde daha dogrusu amaclari art niyet dolu olan Kürtlerde Kürt Bayrami diye özellikle Avrupa ülkelerindeki Kürtcü ve PKK'lilar tarafindan empoze edilerek,icinde üyxe olduklari siyasi parti ve dernekler vasitasiyla Kürtlerin bagimsizlik savasi günü olarak ilan edilmistir.YANI NEVRUZ SAFLIGINI KAYBETMIS KÜRTCÜLER TARAFINDAN BIR SAVAS GÜNÜ ILAN EDILMISTIR.Iste Türkiye'de önceleri kutlanan bu gün ortaya cikan ve bayram degilde savas günü olarak kullanilmaya baslanan Nevruz yasaklanmistir.Bugün bile Nevruz'a siyaset karistiran zihniyet hala devam ediyor iste Nevruz'da neler yasandigini hep birlikte gördük. saygilarla
-
DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ SORUNLARI ...
Yukaridaki iki yaziyi okuyunca söyle bir düsündüm.Bu arkadasin demek istedigi su:Tüm dünyadaki ülkeler irkcidir cünkü,Almanya,Fransa,Ingiltere,Amerika,Italya vs vs .Bunlarin arasinda Kürdistan olsaydi oda irkci olacakti demektir. Simdi gelelim,kaygananin kac yumurtandan yapildigina:Efendim Kürtcüler ne icin ugrasiyor?KÜRDISTAN ICIN.HA DEMEK KI ONLARDA IRKCIDIR.Bir ülkenin adi nasil ki Türkiye olamazsa Kürdistanda olamaz.Bilgi dagarciklari dar olanlarin böyle ne dedigini bilmeyenler olmasi dogaldir.Ülkenin adi Türkiye olamazmis niye olamiyor.Kim kurdu bu devleti diye sorarlar adama.Türk'ün kurdugu devletin adinin Türkiye olamiyacagini iddia edenlerin beyinlerinin arkasinda nelerin oldugunu bilmeye gerek yoktur.Adamlarin Türk-Türkiye kavramlarindan nasil allerjik krizlere kapildiklarini bu krizler neticesinde ne söylediklerinden bihaber olduklarini her gün görmekteyiz.Türkiye'ye Kürdiye denmesini cok arzu edenlerin Türk kavramindan allerji duymalarida kacinilmazdir.Bu limonu görüp agzin eksimesine benzer,ama limonsuzda yapamazlar bir türlü.Arada bir nar eksisi kullaniyorlar ama o da colosterini yükseltiyormus. Demokrasiyi Türkiye'ye Türkiye denmesinin yanlis oldugu ile tanimlamaya calisanlarin kültürleride ortaya cikmiyormu. saygilarla