jeune

demisim zamaninda

bulundugum bina komple klimali sicak etkilemiyo sabahtan aksama kadar burdayim zaten hatta klima yuzunden komutanin bi tane cicegi kurudu bugun herkez seferber oldu cicegi kurtarmak icin ama kurtaramadik szilere omur komutan bi farkedrse bende sizlere omur olurum benim simdi cikmam gerek makami sole bi kontrol edip kogusa gidecem iyi geceler dilerim sana

denisik fikirler diyosan ben hepsine cevap yazayim o zaman cok denisik fikirlerim var sen ne diyon kargoyla bile yemek gonderir annen senin evet cok seviyorum istanbulu cok guzel tam yasanacak yer burasi.ama burda yasamak icin benim ne param var nede arabam yarin sabah erken kalkacaksin

ekonomi ilerleme varmi : hic bir ilerleme yok.esnaf kan agliyo ciftci kan agliyo emekli ekmek parasini zor buluyo turkiye issiz kayniyo uretim yok kimse memnun degil ekonomiden.ama rakamlar ekonominin iyiye gittigini soyluyo ters orantili yani.iyiiye giden 15-20 tane holding.turkiye ekonomisini bunlar belirliyo.turkiye ekonomisi bunlara endeskli malesef..holdingler daha cok zengin oluyo halkta git gide daha cok fakirlesiyo.turkiye ekonomisinde halktan bahseden yok.halk perisan.ekonomi diyince holdingler akla geliyo.yani holdinglerde ilerleme var ama halk hep geriye gidiyo ekonomik olarak

taabiki cevaplarim ama cevabimi begenirmisin orasini bielemem benim yerime niye nobete gidiyosun ki ben nobet tutmuyorum bu soruyu annem sormustu izindeyken yok anne hic ozlemedim dedim kafama vurdu bi tane ama seni cok ozledim deyip durumu kurtarmistim su an muzik dinliyosun..

zaten hepsi birbiriyle arkadas ama hepsi birbiriyle iliskiye girdi nerdeyse bence mineyle deniz hic aklinda yoktu ama ben turk kahvesi diyince canin turk kahvesi istedi demi

evet asliyla efe sevgili olur mu

ole bi hata yapmadim simdiye kadar kavak yelleri tatile girdi diye uzuldun mu

lisede ve universitede bi tane defterim vardi.tek defterle bitirmistim aileye fazla yuk olmadim bu konuda ama ilginc olan o deftere kalem degmemeis olmasiydi sayfalarin hepsi bostu.uniden cikista defteri cikista calilik vardi onun icine atardim yarin universiteye giderken ordan alirdim.birgun okula gidiyom yine, caliliga yaklastim bi baktim bi tane kopek agzinda benim defter kovaladim ama yakalayamadim defter oyle gitti.defter gitti okul hayatimda bitti.keramet o defterdeymis o sene rektor okuldan atti beni okuma surem doldu diye hele matematik sinavinda hoca 3 sorunun cevabini tahtaya yazardi sinifta kimse 60 tan fazla alamazdi.ben bi keresinde 40 almistim bi souryu almayi unutmusum.hemen cikip disarda top oynicam diye o degilde nerden girdik okul anilarina benim askerlik anisi anlatmam lazim daha cok var yaklasik 200 gunum var.askerlik cok iyi takim elbiseyle netin basindayim.burada derken istanbuldayim

ben lisede sinavda adimi soyadimi yazmayi unuturdum.zaten sinav en fazla 5 dakka suererdi benim icin.hemen disari cikip top oynardim hocalar adini soyadini yazsan 5 puan verecektim ama onu bileyazmamissin derdi hep.halbuki bilmiyolarki cogu sinava kalemsiz girdigimi

yuregimden gecenleri cok guzel okumusssun mavi olmayan gokyuzu..biz insana insan oldugu icin deger vermeye devam edelim. boyle guzel bir konu actigin icin ve yapmis oldugun yorumlar icin sana cok tsk ederim

asma ve dutun hikayesi.. Kimi güney bahçelerinin ulu dut ağaçları olur; zamanında bir orduya yeter... Ne toplayan, ne yiyen, ne de kaynatan vardır. Bununla birlikte kesmezler, ilişmezler. Bu ulu ağaçlar, asmalara çardak olarak, diledikleri gibi büyürler; boy verir, dal verir, gölge verirler. Dut ağacında üzüm yiyebilirsiniz... “Duta asma çubuğu aşılanmış” diyebilirsiniz. Ağaçlara su yürüdüğü mevsim, ikisinin de yaralarından damlayan sular bazen yerde, bazen yere düşmeden birbirine karışmış; asmayla dut kan kardeşi olmuştur. Hangisinin yemişi dut, hangisinin üzüm... Bilemezsiniz... Ve kuşların gagasında iki tat birbirine karışır, bir tat olur. Sonbahar gelince yerde yapraklar, birlikte sararırlar; birlikte doğanlar birlikte ölmenin zevkine de ererler. Dut, gövdesine sımsıkı sarılan asmadan memnundur ve asma bir canlı çardağa sarıldığını bilir; mesuttur. Böylece yaşarlar... Dut bahtiyar, asma bahtiyar... Ne birinde büyüklük, ne ötekinde asalet iddiası vardır. Bir uyuşma, bir anlaşma örneği olarak kalacaklardır. Asma, kolları kesilmedikçe duttan ayrılmaz... Ve duttan kesilecek bir dal, asmadan parçalar götürür. Biz aynı toprağın, aynı köklerin çocukları, bir dutla bir asma kadar olamaz mıyız?

benim nasil kahve ictigimi burdaki herkez bilir ortadan cok sekerliden az telvesi bol ama bataklik kivaminda olmayan

temiz kalpli biri

ozurluk bi durum yok est

caktirma burdaki herkez dokuyo

bildin arkadaslar uyandirma defterine her saat adimi yaziyo nobetci her saat gelip beni uyandiriyo ee basa gelen cekilir ilk ben onlara yapmistim ama onlar biraz abartti henuz yemek yemedin

tskler angel

yok caykeyfi ve kola aldim dedim

bez iz birakiyo gazeteyle siliyoruz komutanin kolnyasi var biz onu elimize bile dokmuyoz

kek cay keyfi kola

tskler lucifer ben az sonra usenemzsem camlari silecem perdelikler falan..

makinist

hg

hg zeyno