gloria tarafından postalanan herşey
-
Google'ın 15. yıl oyunu rekorunu kim yapacak?
- Google'ın 15. yıl oyunu rekorunu kim yapacak?
Ben sanki daha da yükseğini yapamazmışım gibi hissediyorum, en son 6 yaptım ya o da bir başarı: 6 puan hhahahaha- Google'ın 15. yıl oyunu rekorunu kim yapacak?
Nihayetttt!- Google'ın 15. yıl oyunu rekorunu kim yapacak?
ben hala bu oyunu tek başıma mı oyunuyorum yoksa oynayan var mı? 169 oldum ama 170 olamıyorum bir türlü- Google'ın 15. yıl oyunu rekorunu kim yapacak?
168 yaptımmmm, eğleniyor muyum, evet, eğleniyorummmmm- Google'ın 15. yıl oyunu rekorunu kim yapacak?
Google 15. Yıl Hareketli Doodle'ı Pinata Oyunu Dikkat ettiyseniz bugün google'ın 15. yılı Vaktimiz az, gün sonuna kadar sürecek olan ana penceredeki oyunu oynayalım diyorum, rekoru kıran günün birincisi olsun Ben başladım oynamaya... Rekorunuzu buraya kesip yapıştırın. Nasıl yapılacağını bilmiyorsanız diye anlatayım: Rekor yaptığınızda rekorunuzu gösteren pencereyi başlangıç menüsünden seçeceğiniz "ekran alıntısı aracı"nı kullanarak kesip masaüstünüze kopyalayın. Sonra da http://www.imageshack.us sayfasından facebook girişini kullanarak resmi "browse" butonunu kullanarak yükleyin ve "continue to image" e tıklayıp çıkan seçeneklerden "doğrudan link" seçeneğindeki linki kopyalayıp buradaki resim ikonuna yapıştırın. Hadi oynayalımmm.. Kendi kendime oynamayayım lütfen bana eşlik edini kendi kendine oynayana deli derler sonra... benim şimdilik rekorum bu diyeyim- Günlükler, kaybolmasın diye...
Yani her şey geçiyor aslında... Şu an bildiğim bu... Fakat içinde acı varken bilmiyorsun bunların geçeceğini, hep kalacaklarmış hep seni yakacaklarmış gibi... Bazılarını silmişim, bazıları duruyor, duranları ekleyeyim istedim. Unutmak istemem hiçbir şeyi. Ben anılara sadık bir insanım tıpkı Rilke'nin de dediği gibi, insanlara sadık değilim sadece... Yanlış anlaşılmasın geçmişte yaşamıyorum, dönüp dönüp geçmişe baktığım yok, öyle ki fotoğraflara bile çok bakmam ben, sadece çekerim... Ama bugün Tuncel Kurtiz'i kaybetmişiz ya onun sesiyle kendime sürekli telkin verdiğim günleri anımsadım ister istemez... Aradım buldum notlarımı, burada bir arada dursun, kaybolmasın... İnsan geçmişte yaşamasa da geçmişte neler yaşadığını bilmeli ama aynı zamanda şu anda yaşadığını da unutmamalı... 27 Ekim 20.. (22:02) Bazen bir ilaçtır, seni ayakta tutan tek ilaç... Bazen sana kalan tek şeydir Umut... Umut dediğin aşktan da sadıktır, Aşk gider mesela; Ama umut kalır... Umut bazen hastalıktır, öldürür seni... Bazen de dayarlar kafasına kurşunu, öldürürler umudu... Bazen de U m u t, K e n d i s i Ö L Ü R! İşin aslı mı? Umut fakirin ekmeği, Ye Memet ye... 28 Ekim 20.. (09:49) Yeter artık kendimle bu kadar haşır neşirlik, ölmedikya alla allaaaaa!!! Bi bak etrafına, dünyaya, doğaya... Hayat devam ediyor. Hayat devam ederken ve her yerde bu kadar sorun varken benim hala bu şekilde kendime dönük yaşamam bencillikten, adaletsizlikten ve haksızlıktan başka ne olabilir söyler misin? 1 Kasım 20.. (12:18) Bir an gelir sesini duymak istemez, yüzünü görmek istemez ve hatta öyle ki seninle ilgili hiçbir şeyi görmek, duymak, hissetmek; sana ait hiçbir şeye dokunmak istemez... Seni adım adım siler hayatından... Ve ben adım adım siliniyorum... Çok can acıtıcı bu aslında, bir yerlerden daha silindiğimi farkettikçe içimin sızısı daha da çok büyüyor... Gerek yoktu tüm bunlara aslında... Hiç gerek yoktu... Korkuyorum bana ait herşeyi silerken ya kitaplarımı da atarsa, yok etmeye kalkışırsa... Yooo beni yok etmeye kalkışabilir ama kitapları etmez biliyorum... Etmesin de lütfeeeen, birgün kitaplarımla işi bittiğinde kitaplarımı geri almak isterim, öyle konuşmuştuk. Kitaplarım değerli... Özellikle Aruoba'lar... Bilir bunu, gözü gibi de bakar biliyorum kitaplarıma... Bak lütfen, lütfen... 1 Kasım 20.. (15:12) En değerli hayalimdin sen, kendini yıktın! - Oruç Aruoba- 1 Kasım 20.. (17:10) Kitaplar bahane! Denizlerim durulmuyor, sen olmadan... 1 Kasım 20.. (18:48) Güçlü ol, güçlü! Dik dur! Yürekli olmaya da devam et! "Tahir olmak da ayıp değil, Zühre olmak da... Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte, yani yürekte" demiş dimi Şair... Evet bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekteydi, yani yürekteydi! 2 Kasım 20.. (18:29) Yok birşey, herşey aynı işte... Değişen birşey yok, eklenen birşey yok, çıkan da birşey yok... Bölündüm bir kere eklenemiyorum yeniden kendime... Tekrar bütünleşebilmem için diğer yarıma ihtiyacım var, kaldı o da orada... Hala dolanıyor o odanın içinde, hala bekliyor beklediği yerlerde... Gidip alsam, gel desem, yeniden ben ol desem, gelmez biliyorum, umutsuz yarım burada, o ise benim umutlu yarım... Defalarca görüyor, dokunmaya çalışıyor, koklamaya çalışıyor, uzanıyor ama erişemiyor... İşkencenin, karabasanın büyüğünü, orada kalan yarım yaşıyor ((( Ben ise bekliyorum ve hala çok ağlıyorum, bir de işte dedim ya bekliyorum, orada kalan yarımın tamamen vazgeçip de bana dönmesini bekliyorum... Böyle işte... Yani yok birşey, herşey aynı... 2 Kasım 20.. (22:03) Yanlış adrese gönderilmiş bir mektup gibi ne olur iade et kendime beni.'' -Küçük İskender- 3 Kasım 20.. (18:12) Bugün biraz daha iyiyiz dimi? Böyle devam edelim... Her gün biraz daha iyi olacaksın, sonra bir bakacaksın tamamen iyileşmişsin Zaman sana iyi gelecek merak etme... Ağlama amaaaaaa... Yapma! 9 Kasım 20.. (13:30) Herşey hala aynı, değişen birşey yok aslında.. Hala aynı noktadayım ve tek adım ilerlemiş sayılmam, bir çeşit duraklama devri gibi... Sadece diğer günlerden farklı olarak bir dinginlik var üzerimde, bir huzur hali... Nedenini bilmiyorum, bilmek de istemiyorum, huzur yeterli şimdilik... 10 Kasım 20.. (12:19) Tut yüreğimden ustam tut. Tut beni, SÜR GÜNE..! 10 Kasım 20.. (20:52) Kim ne derse desin içimde delice bir his... 11 Kasım 20.. (16:46) Sen, Sensizlik ve Yokluğun ne çoksunuz... 12 Kasım 20.. (12:33) "İnsanın zamanı varsa, herşeyin gelmesini beklemeye mecburdur." demiş şair, benim "herşeyim" sensin ve seni zamanım olduğu müddetçe bekleyeceğim... 14 Kasım 20.. (21:00) Benden sana bir tavsiye; ruhunu bir kontrol et, bence senin ruhun senden uzaklara gitmiş. Böyle yaşayamazsın, anlıyor musun? İçindeki güzellikleri gördüm ben. Olmalı, bi yerlerde olmalı o güzel ruh... Bu halin ise çoook çirkin, ruhsuzluğun seni gitgide daha da çok çirkinleştiriyor... 14 Kasım 20.. (23:00) Tavşanla Aslan aslında bizdik... Hani o fıkradaki şapkasız tavşan ve sürekli canı sıkılan aslan... Bir aslan, bir tavşanla tavla oynarsa aslan kesin tavşanı yener, ama olsun, yenilse bile tavşan yine de aslanla tavla oynamaktan asla sıkılmayacaktır. Çünkü bir tavşan, bir aslanla tavla oynarken hep çok eğlenmiştir. Bu yüzden bir aslan, bir tavşana "tavla oynayalım" derse tavşan bu teklifi her zaman kabul edecektir. Ama bir tavşan, bir aslana "tavla oynayalım" derse, aslan bunu her zaman kabul etmeyebilir. Çünkü aslan artık tavşanı pek fazla sevmemektedir ve onu görmeyi istememektedir. Belki de aslan, tavşanı tavlada sürekli yendiği için artık onu sevmemekte ve görmeyi istememektedir.Bu da olsa olsa tavşanın bir çeşit avuntusu olsa gerektir. Yani bir tavşan, bir aslanla her zaman tavla oynamayı isteyecek olsa da; bir aslan, bir tavşanla bir daha da asla tavla oynamayacaktır. (MI?) Bir tavşan için ne kötü bir şeydir bu : (((( 15 Kasım 20.. (17:54) Tavla oynayalım, tavla oynayalım, tavla oynayalım... . . . Bir tavşan için kötü bir şey bu, evet kesinlikle kötü... 16 Kasım 20.. (00:45) "Acaba kafamı bir çalı süpürgesiyle temizlemek mümkün müdür?" diye sormuş Sebahattin Ali... Ve şimdi de ben soruyorum; Acaba kafamı bir çalı süpürgesiyle temizlemek mümkün müdür? 20 Kasım 20.. (23:04) Acele etmelisin, yabancılaşıyorum bize! Bir ses vermek zorundasın, umutsuz kalamam anlıyor musun? Artık umudumu kaybediyorum... 22 Kasım 20.. (20:47) Bu akşam yumurta yedim, sensizlikten bu yana ilk kez... En son birlikte yemiştik... Yumurta yedim ve düşündüm... Güzel şeyleri düşündüm... Yumurta bana güzel şeyleri hatırlatıyor... Mutlu şeyleri hatırlatıyor... Bana yumurtanın hatırlattığı tüm o güzel ve mutlu şeyleri tekrar yaşayabilmek imkansız olmasa gerek diye düşünüyorum, imkansız değil di mi? "Değil" de, söyle hadi... Bir nefes daha ver bana lütfen, ben nefessiz kaldım... Bir nefes daha... 23 Kasım 20.. (21:19) Bu akşam da yumurta yedim, mutlu olmak için... Ama bugün yumurta yerken mutlu olmadım, çok ağladım... 24 Kasım 20.. (21:05) Sensiz kimse miyim, kimsesiz miyim bilmem. 25 Kasım 20.. (17:08) Öldüm mü? 27 Kasım 20.. (15:02) Sıkıntı sıkıntı sıkıntı... Boşluk boşluk boşluk... 29 Kasım 20.. (16:01) "Ne korkunç, bir başına düşünmek şimdi seni?" 29 Kasım 20.. (16:24) Eksik bir şey mi var, anlayamam Bak, çayım sigaram, her şeyim tamam... 1 Aralık 20.. (15:32) Bugün uzun zamandır göremediğim güneşi gördüm nihayet penceremde, bugün güneşim doğdu yine İçimdeki karanlığının yerini güneşimin aydınlığı aldı. Tanrım lütfen o güneş hiç gitmesin penceremden. Hep benimle kalsın, yanımda, etrafımda, dışımda, içimde lütfen Geri geldin, şimdi artık lütfen kal benimle... Kal... 5 Aralık 20.. (09:12) Mutluyum, mutlusun, mutluyuz Güzeeeel : )))) 2 Aralık 20.. (12:22) : ))) 6 Aralık 20.. (09:34) Çelişkiler... Bi huzur... Bi kaos... Bi huzur... Bi kaos... Sorun yok, normalimiz böyle... 08 Aralık 20.. (13:16) Kulağına küpe olsun senin bunlar, senin derken bana söylüyorum, benim kulağıma küpe olsun yani bunlar, fazla üzülmemek için şu sözleri sürekli aklında tutman gerekiyor; Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, 'yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Artık gün tutmuyorum, çünkü hiçbir şey düzelmiyor, ve her şey aynı, eskisi gibi.. Günlerden bir gün: Yokluğunda çoğu zaman sana ait bir şeyler istedim, senden bana kalmış, sana ait bir şeyler... Baktığımda seni göreceğim, kokladığımda kokunu duyacağım şeyler... Yoktu! Bana, sana ait hiçbir şey vermemişsin... Eğer tekrar bana gelirsen yapacağım ilk şey olacak; sana ait bir şeylere sahip olmak... **** Günlerden başka bir gün: Her yerde kokun var, her yer sen kokuyorsun... Bazen bir tütün kokusu, bazen banyomdaki sabunun kokusu, bazen puro gibi, bazen çay kokusu... Sen gittiğinden beri daha çok çay içiyorum, sen gittiğinden bu yana tütün mü sarsam acaba diye hep düşünüyorum. Sen gittiğinden beri sadece senin banyondaki sabunla aynı kokan sabunlarla yıkanıyorum ama ıslak puro bulamadım hiçbir yerde... *** Günlerden bir başka gün: Seninle ilk buluştuğumuz yere her gelişimde 1 dakikalık saygı duruşuyorum... *** Başka bir gün daha: Bilmem kaç milyon insanın yaşadığı bir şehirde seni görebilme ümidiyle dolaşmaktan yoruldum... Ve kafamda sürekli seninle karşılaşma senaryoları var... Değişik yüzlerce karşılaşma, değişik yüzlerce selamlaşma ya da selamlaşamama, değişik yüzlerce seni görme ya da senin tarafından görülememe, değişik yüzlerce sana sarılma ya da sarılamama, değişik yüzlerce sana seni hala çok sevdiğimi söyleyebilme ya da söyleyememe ihtimallerinden oluşan değişik yüzlerce karşılaşma senaryosu... *** Bir başka gün daha: Sanırım artık öldüm, öldüm mü? Ne olur ölmemiş olayım, çünkü sen hala capcanlısın kafamın içinde, yüzün capcanlı, tenin capcanlı, öpüşün, dokunuşun, beni sevişin capcanlı... Ne olur ölmemiş olayım, ne olur! *** Başka bir gün: Seninle yapılacak daha çok şeyimiz var, sinemaya gideceğiz daha, tatile gideceğiz, birlikte uyuyacağız, birlikte uyanacağız, sana daha kahvaltı hazırlayacağım ben, seninle aynı evde kalacağız, balkonumuz olacak, çiçeklerimiz olacak, sen yazacaksın ben okuyacağım ya da sen yazacaksın bana da okuyacaksın... Daha çok şey var aşkım, yarım kaldık... Devamı olmalı... Mutlaka bir devamı olmalı... *** Bambaşka bir gün daha: Rüyalarıma giriyorsun... *** Ve çok çok zaman sonra saat: 05:04 Uyandım... Uyuyamadım sonra... Yani uyanamadım galiba... Çok düşündüm ve de denedim, hissetmeye çalıştım, olmuyor, ölüyor sanırım... Öldü galiba, başardım... Aslında tam olarak öyle değil sen yaptın bunu, başaran sensin, öldürdün hereşyi, tebrik ederim.- Tuncel Kurtiz artık yok!
10 Kasım 2010 tarihininde canımın içi öyle acıyordu ki bu şiirden bir parça yazmışım notlarımın arasına... Biraz kendimi telafi etmek, biraz da telkin için... Şimdi sen söyleyince... 10 Kasım 2010 (12:19) Tut yüreğimden ustam tut. Tut beni, SÜR GÜNE..!- Tut Yüreğimden Ustam - Tuncel Kurtiz (şiir: Serkan Uçar)
Tut Yüreğimden Ustam - Tuncel Kurtiz (şiir: Serkan Uçar) Ustam! Aklım firarda. Gözbebeklerimde müebbet hüzün, Dilimde Ay kesiği bir yara, Düşüm kırık dökük, Umudumun boynu bükük, Bir öksüzün omuzlarında sükut. Yüreğim sana emanet sıkı tut. Tut ki; kancık pusulara düşmesin. Bir hain kurşunu gelip deşmesin. Ustam! Ne zaman o senin bildiğin zaman, Ne sevda gördüğün masallardaki. Eskiden, Halı tezgahında dokunurdu aşklar, Nakış nakış, körpe kız ellerinde. Mendillere yazılırdı isimler, Yüreklere kazılırdı gizlice. Sevdalılar asil ve de yürekli Sevdalar, kavgalar iki kişilik. Oysa şimdi; Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde. Meşru sevdalardan, Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara, Günahkar gecelerden. Beni herkes sevdaya asi sanır, Oysa aşk, beni nerde görse tanır, Hasret tanır, Zulüm tanır, Ölüm tanır, Yüzüm yüzümden utanır. Yorgunum ustam; Ne katıksız somun isterim senden, Ne bir tas su, Ne taş yastıkta bir gece uykusu. Var gücünle asıl sükunetime, Çığlığım kopsun, Uzat ellerini güneşe dokun, Uyandır uykusundan, Tut yüreğimden ustam tut, Tut beni, sür güne...- F. Scott Fitzgerald ve Takılacaklar, Takılmayacaklar Listesi
Ha bir de aklıma gelmişken; F. Scott Fitzgerald ve eşi Zelda'dan da bahseden Woody Allen'in filmi Midnight in Paris'i izlemiş miydiniz, çok tatlı bir filmdir kendisi... Bence izlemelisiniz- F. Scott Fitzgerald ve Takılacaklar, Takılmayacaklar Listesi
Ve Fitzgerald kızı Scottie ile birlikte- F. Scott Fitzgerald ve Takılacaklar, Takılmayacaklar Listesi
Bu aşağıdaki resimlerde F. Scott Fitzgerald, eşi Zelda ve kızı Scottie ile birlikte- F. Scott Fitzgerald ve Takılacaklar, Takılmayacaklar Listesi
F. Scott Fitzgerald'i (d. 24 Eylül 1896, St. Paul, Minnesota – ö. 21 Aralık 1940, Hollywood) çoğunuz tanırsınız, "The Great Gatsby" (Muhteşem Gatsby), "The Curious Case of Benjamin Button" (Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi) gibi çok bilinen ve filme de uyarlanan romanların yazarıdır kendisi.. İşte Fitzgerald vakti zamanında 11 yaşındaki sevgili kızı Scottie için "hayatta takılacaklar ve takılmayacaklar listesi" diye bir liste oluşturmuş. Listenin sonuna da "üzerine kafa yorulacaklar listesi"ni eklemiş. Koltukname.com'un çevirisiyle bu listeyi yayınlıyorum şimdi Takılacaklar Listesi: Cesarete kafanı tak Temizliğe kafanı tak Verimliliğe kafanı tak Biniciliğe kafanı tak Takılmayacaklar listesi: Çoğunluğun ne düşündüğünü kafana takma Çoğunluğun ne düşündüğünü kafana takma Oyuncak bebekleri kafana takma Geçmişi kafana takma Geleceği kafana takma Büyümeyi kafana takma Başkalarının senin önüne geçmesini kafana takma Zaferi kafana takma Senin suçun olmadığı sürece başarısızlığı kafana takma Sivrisinekleri kafana takma Karasinekleri kafana takma Genel olarak böcekleri kafana takma Anne babanı kafana takma Oğlanları kafana takma Hayal kırıklıklarını kafana takma Zevki kafana takma Tatmini kafana takma Üzerine kafa yorulacak şeyler: Gerçekte neyi amaçlıyorum? Aşağıdaki konularda yaşdaşlarıma kıyasla ne kadar başarılıyım: a - Öğrenim b- İnsanları gerçekten anlayabiliyor muyum ve onlarla anlaşabiliyor muyum? c- Bedenimi işe yarar bir araca dönüştürmeye çalışıyor muyum yoksa onu ihmal mi ediyorum? Candan sevgilerle, Babacık -Edebiyat Haber-- Tuncel Kurtiz artık yok!
Ya sanırım bu haber doğru her yerde böyle yazıyor... Sarstı beni bu haber... Ciddi ciddi sarstı hem de..- Tuncel Kurtiz artık yok!
Ama çok üzüldüm şimdi ben... Çok canım acıdı,sevdiğim saygı duyduğum sanatçılardan birisiydi kendisi... İçi doğa sevgisiyle dopdolu bir insan daha gitti hayattan... Sinema, tiyatro oyuncusu, yönetmen ve senarist Tuncel Kurtiz hayatını kaybetti... Ülke sinemasının ve tiyatrosunun büyük ustası sanatçı Tuncel Kurtiz 77 yaşında hayatını kaybetti. Tuncel Kurtiz, sinema ve tiyatro oyuncusu, yönetmen, yapımcı ve aynı zamanda senarist olan Tuncel Kurtiz maalesef bugün hayata gözlerini yumdu. İlk kez 1959 yılında Dormen Tiyatrosu'nda oyunculuğa başlamış olan sanatçı, Sürü filmiyle tanınmış, 1981 Antalya Altın Portakal Film Festivalinde Nurettin Sezer ile birlikte kaleme aldığı Gül Hasan filminin senaryosuyla "en iyi senaryo ödülünü" kazanmıştı. Hacı ve Asi adlı TV dizilerinde başrol oynamıştır. 2009 yılında Güz Sancısı isimli filmde Kamil Efendi karakterini canlandırmış ve aynı yıl "Ezel" adlı dizide Ramiz Karaeski karakterini canlandırarak tüm Türkiye tarafından tanınır hale gelmişti. 2010 Yaz döneminde NTV yeşil ekranlarında Edremit'in Çamlıbel kasabasında eşi ve kayın biraderi ile birlikte işletmekte olduğu Zeytinbağı adlı butik otelde dostlarını ağırlayarak Tuncel Kurtiz ve Dostları adlı bir program yapmıştır. Aynı yıl BBC'nin Hayat (Life) belgeselini de seslendirmiş olan Tuncel Kurtiz birçok ulusal ve uluslararası ödülünün yanı sıra, Ekim 2011'de de 48. Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Onur Ödülünü almıştır. Bu ödül bence de onun sonuna kadar hak ettiği bir ödüldü... Işık içinde ol...- Redd - Nefes Bile Almadan
Bugünümün şarkısı Redd Nefes Bile Almadan... Dünden beri bu şarkıyı hatırlamaya çalışıyorummmmm... Kelebek kadar ömrümüz var Sevmek lazım, hemen başlayalım Kaybedecek daha neyimiz var Aşk için ne gerekiyorsa hepsi bende var Nefes bile almadan seviyorum seni Sarmaşıklar gibi sardın kalbimi Değiştirdin kanımı koydun zehrini Örümcek gibi ördün zihnimi Düşündükce daha çok isterim seni Nefes bile almadan seviyorum seni İçimde dolaşan alkol gibi Sana gitgide sarhoş oluyorum Ruhumu kaybetmiş gibi Sadece senin için yaşıyorum Nefes bile almadan seviyorum seni- GÜNAYDIN
günaydın arkadaşlar, size bugün yol gösterici olması amacıyla fosforlu kedi gözleri gönderiyorum, kendinize dikkat edin, ve gözlerinizi fosforlardan ayırmayın! Unutmayın ki onlar çok tarafsız… Geceden gündüze değil de, bugünden yarına değil de, acil olarak değil ama eeee çabuk çabuk akşam olsun ve evimize gidelim hafta sonu gelsin tatil yapalım… Öptüm hepinizi veeeee işte yol göstericiniz…- Acil değil ama çabuk çabuk!
Herşey burada: Acil değil ama çabuk çabuk! Kedi Gözleri, fosforlu kedi gözleri, Necati Şaşmaz, Polat Alemdar, Kurtlar Vadisi, Gezi Parkı Direnişi, Geceden gündüze değil de, bugünden yarına değil de, acil olarak değil ama eeee çabuk çabuk- Fosforlu Kedi Gözleri Remixi
Herkes burada... Necati Şaşmaz, Melih Gökçek, Hüloğğğ, Fosforlu kedi Gözleri, Ne Yapayım osurayim miiiiiii? Hadi buna baktınız madem bir de Fosforlu Kedi Gözlerine bakın.. Onlar yol gösterici- Necati Şaşmaz
Kendisiyle ilgili bir fotograf da ben paylaşayım buradan.- Fosforlı Kedi Gözü :))))))
- Kediler Kediler Kediler
Nerede ilginç kedi var hepsi burada :)- Fosforlı Kedi Gözü :))))))
Şu albümden: Kediler Kediler Kediler
- İllüstrasyonlar - Yani Beni Etkileyen İllüstrasyonlar
Bu çok etkileyici geldi bana..- İllüstrasyonlar - Yani Beni Etkileyen İllüstrasyonlar
Ürkütücü bir Kırmızı Başlıklı Kız illüstrasyonu değil mi bu, ama çok güzel.. - Google'ın 15. yıl oyunu rekorunu kim yapacak?
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.