Zıplanacak içerik

gloria

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gloria tarafından postalanan herşey

  1. Aaaa ne gerek varmış ki 2 part yapmışlar bence bu gereksiz birşey. Sırf daha çok hasılat elde edebilmek için
  2. Gece biraz gökgürültülü ve şimşekli geçti, hava da serinledi ama bu sayede güzel deliksiz bir uyku çektim. Şimdi ise:
  3. gloria şurada bir blog başlığı gönderdi: şeb-i yelda...
    Dedemle babaannemin kullandığı duvar takvimlerinin üzerine dedem, her zaman şuna benzer notlar tutardı: "Çaldağı'na ilk kar düştü." Köyümüz Akyoma'nın tam karşısındaki dağın adıdır Çaldağ, etrafımızdaki en yüksek yer orası olduğundan karın ilk düştüğü yer de orasıdır, o nedenle önemlidir oraya kar düşmesi, kış geliyor demektir bu. "Zemheri zamanı," Bu da çok gördüğüm takvim üstü notlarından birisiydi dedemin. Anadolu'nun diğer birçok yerinde rastlanacağı gibi her ayın değişik bir adı vardır Giresun'da da. Zemheri onlardan birisi. Ocak ayına denk gelmektedir. Kısalığı nedeniyle şubat ayına da gücük ayı derler. Küçük yani Mart aynı, abrul nisan demektir (april'den geliyor sanırım). Mayıs aynı, kiraz ise haziran ayıdır. Giresun hep fındığıyla bilinir ama aslında kirazın da ana memleketidir. Öyle ki ismini Yunanca'dan gelen kerasus kelimesinden almıştır, kerasus kirazlar anlamına gelir. Çok kiraz yetişir-di aslında eskiden Giresun'da, şimdilerde çoğu ağaç kesildi gitti. Artık eskisi gibi kiraz memleketi değil Giresun. Neyse kaldığım yerden devam edeyim, orak ayı temmuz ayı demektir, bu dönemde oraklarla bahçe altları biçilir. Ağustos aynı, darı ayı eylüldür. Darı mısır anlamına gelir, tarlalardan mısırlar toplanır fırınlanır bu nedenle eylül ayı adını darıdan alır. Ekim ayı yapılacak işlerin bittiği zaman yani averelik zamanıdır adına da bu yüzden avara denir. Koç ayı kasım ayıdır, karakış ise aralık ayı. Bu ayda sert hava şartlarından dolayı köylü hiç bir iş göremez, karakış günleri sıkıntılı günlerdir yani. Çok severdim bu takvim üzerine yazılı notları okumayı. Dedemle babaannemi kaybedeli çok zaman oldu, şimdilerde yok artık takvim üzerindeki o notlar. Bu sabah doğa takvimi diye bir takvimle karşılaştım, bu takvim işte tıpkı dedemin de tuttuğu gibi kesin olmasalar da çok uzun süreli gözlemlere dayalı notlar sonucu oluşmuş bilgilerden oluşuyor. Anadolu'da hala tarımla uğraşan insanlar için son derece önemli bu günler, onu paylaşayım istedim. Silinmesin bunlar da dedemin takvimindeki notlar gibi. 27 Ocak: Kışın en soğuk zamanı 30 Ocak: Ayandan fırtınası 31 Ocak: Erbain’in (Zemherinin, 40 günlük kış döneminin) bitişi 1 Şubat: Hamsin fırtınası 3 Şubat: Çiftlik hayvanların çiftleşme döneminin başlangıcı 6 Şubat: Ağaç dikme zamanı 18 Şubat: Kuşların çiftleşme dönemi 20 Şubat: Cemrenin havaya düşmesi 27 Şubat: Cemrenin suya düşmesi 28 Şubat: Leyleklerin gelmeye başlaması 3 Mart: Soğukların şiddetinin azalmaya başlaması 5 Mart: Ağaçlara su yürümesi 6 Mart: Cemrenin toprağa düşmesi 9 Mart: Bağ budama zamanı 11 Mart: Kocakarı soğuklarının başlangıcı (7 gün sürer) 12 Mart: Husum fırtınası 14 Mart: Kaplumbağaların kış uykusundan uyanması 15 Mart: Kırlangıçların ve ebabillerin gelmeye başlaması 21 Mart: Günle gecenin eşitlenmesi, Nevruz, baharın başlangıcı 22 Mart: Mart dokuzu fırtınası 25 Mart: Çaylak fırtınası 27 Mart: Ağaçların tomurcuklanmaya ve yeşermeye başlaması 30 Mart: Çaylakların gelişi 3 Nisan: Çiçeklenme döneminin başlaması 5 Nisan: Bülbüllerin ötmesi ve yörüklerin yaylalara çıkması 7 Nisan: Kırlangıç fırtınası 11 Nisan: Leylek fırtınası 16 Nisan: Lale mevsiminin başlangıcı, Camuskıran fırtınası 17-19 Nisan: Kuğu fırtınası 21 Nisan: Sitte-i Sevir (6 gün boyunca süren soğuk ve fırtına), Boğa fırtınası 24 Nisan: İpek böceklerinin yumurtadan çıkışı 26 Nisan: Arıların yumurtadan çıkışı, güllerin budanma zamanı 27 Nisan: Kalem aşısı zamanı 29 Nisan: Serçelerin yavrulama dönemi 30 Nisan: Lale fırtınası 2-4 Mayıs: Çiçek fırtınası 6 Mayıs: Hıdrellez 11 Mayıs: Kırkikindi yağmurlarının sonu 16 Mayıs: Filizkıran fırtınası 20-22 Mayıs: Engirkıran fırtınası, Kokulya fırtınası, Ülker fırtınası, bağların çapalanma zamanı 29 Mayıs: Suyun topraktan çekilmeye başlaması 28 Mayıs: Koyun kırkma zamanı 30 Mayıs: Bağlara yerleşme zamanı, kabak meltemi 7 Haziran: Arpanın orağa gelmesi, pirinç ekimi 10 Haziran: Ülker doğumu fırtınası 16 Haziran: En uzun günlerin başlangıcı 19 Haziran: Gün dönümü fırtınası 24 Haziran: Yaprak aşısı zamanı 27 Haziran: Kızılak fırtınası 29 Haziran: Günlerin kısalmaya başlaması 1 Temmuz: Yaprak fırtınası 3 Temmuz: Sam rüzgarlarının başlangıcı 11 Temmuz: Çark dönümü fırtınası 24-26 Temmuz: Karaerik fırtınası 29-30 Temmuz: Kızılerik fırtınası 1 Ağustos: Yılın en sıcak günlerinin başlaması 5 Ağustos: Arıların bal tutmaları 12 Ağustos: Pamuk toplama zamanı 18 Ağustos: Yemişlerin olgunlaşması 24 Ağustos: Mihrican fırtınası 25 Ağustos: Sam rüzgarlarının sonu 28 Ağustos: Leyleklerin göçmeye başlaması 31 Ağustos: Mercan fırtınası 6 Eylül: Bıldırcın fırtınası 7 Eylül: Yaz sonu fırtınası, sebzelerin soğuklardan etkilenmeye başlaması 8 Eylül: Koç ayırma zamanı 13 Eylül: Çaylak fırtınası 15 Eylül: Bağ bozumunun bitişi 21 Eylül: Günle gecenin eşitlenmesi 23 Eylül: Koç katımı zamanı 25-28 Eylül: Kestane karası fırtınası 29 Eylül: Turna geçimi fırtınası, turnaların göçü 30 Eylül: Kırlangıç ve ebabillerin göç etmesi 4-5 Ekim: Koç katımı fırtınası 12-13 Ekim: Meryem Ana fırtınası 14 Ekim: Yaprak dökümü fırtınası, kaplumbağaların kış uykusuna yatması 17 Ekim: Kırlangıç fırtınası 19 Ekim: Bağ bozumu fırtınası 20 Ekim: Ağaç dikimi ve çelikleme zamanı 21 Ekim: Bağ bozumu zamanı 31 Ekim: Ağaçların budanması 4 Kasım: Lodos rüzgarları 5 Kasım: Kuş geçimi fırtınası 9 Kasım: Çiğ düşmeye başlaması 11 Kasım: Pastırma yazı sıcakları 22 Kasım: Haşerenin gizlenmesi 30 Kasım: Ağaçlardan suyun çekilmesi, ülker fırtınası 1 Aralık: İkinci pastırma sıcakları 8-10 Aralık: Karakış fırtınası 21 Aralık: Erbain’in başlangıcı (Zemherinin başlangıcı, 40 günlük soğuk kış zamanı), en uzun gecelerin başlangıcı 26-28 Aralık: En uzun gecelerin sonu, gün dönümü fırtınası
  4. gloria şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan kararnameye göre, İstanbul Valiliği’ne Malatya Valisi Vasip Şahin atandı. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise merkeze alındı. Kararnameyle 31 valinin görev yeri değiştirildi. Bu arada TRT Genel Müdürü dİbrahim Şahin de Samsun'a vali olarak atandı. Valiliklere ilişkin diğer görevlendirmeler şöyle: Malatya Valisi Vasip Şahin İstanbul'a, Kırklareli Valisi Mustafa Yaman Balıkesir'e, Merkez Valisi Yusuf Odabaş Bayburt'a, Kahramanmaraş Valisi Şükrü Kocatepe Denizli'ye, Merkez Valisi Ahmet Kara Çorum'a, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy Diyarbakır'a, Merkez Valisi Süleyman Kahraman Erzincan'a, Kocaeli Valisi Ercan Topaca Hatay'a, Muğla Valisi Mustafa Hakan Güvençer Kahramanmaraş'a, Yalova Valisi Esengül Civelek Kırklareli'ye, Merkez Valisi Necati Şentürk Kırşehir'e, Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu Kocaeli'ye, Merkez Valisi Süleyman Kamçı Malatya'ya, Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak Mersin'e, Merkez Valisi Amir Çiçek Muğla'ya, Merkez Valisi Kerem Al Osmaniye'ye, Merkez Valisi Selim Cebiroğlu ise Yalova'ya atandı.
  5. EMEKLİ İMAM MEHMET ALİ ÖZ AÇIKLADI: ATATÜRK'ÜN SOY KÜTÜĞÜ 13 Eylül 2014 günü yayınlanan Tarihin Arka Odası isimli programda Emekli bir imam olan Mehmet Ali Öz, Atatürk'ün soykütüğüyle ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar bu zamana kadar hiç gündeme getirilmemişti. Hatta Murat Bardakçı bu durumu, "İnkılâp Tarihi Enstitülerinin, tarihçilerin ve askerî tarih uzmanlarının şimdiye kadar yapamadıkları işi emekli bir Diyanet görevlisi yaptı ve Atatürk’ün ailesi konusunda arşivlerde bulunan bilinmeyen belgeleri ortaya çıkardı." şeklinde paylaşıyor. Bu linke videosunu ekledim izleyebilirsiniz de ama kısaca açıklamak gerekirse; Mehmet Ali Öz, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Soy Kütüğü (Osmanlı Arşivi Belgelerine Göre)” isimli bir kitap yazmış, kitapta belgelerin yanısıra daha birçok evraka yer verilmiş. Öz'ün araştırmalarına göre Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım’ın babası Feyzullah Efendi, Selânik’in eski ailelerinden “Nakibzâdeler”in mensubudur ve 1857’de doğmuştur. Nüfus kayıtlarına göre Zübeyde Hanım’ın 17. yüzyıl şeyhülislâmı Feyzullah Efendi’nin, Ali Rıza Efendi’nin de Selânik Mevlevihânesi’nin şeyhlerinden Ahmed Efendi’nin torunu olduğunu da ifade eden Öz, tüm bu ve daha da fazla bilgiyi arşivlerde uzun yıllar çalışarak bulup belgelemiş. Ardından hepsini biraraya getirerek “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Soy Kütüğü (Osmanlı Arşivi Belgelerine Göre)” isimli kitabı hazırlamış. Kitap önümüzdeki günlerde yayınevlerindeki yerlerini alacak.
  6. gloria şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri
  7. Koç burçlarının gittiği zaman en mutlu olacakları şehirler Birmingham, Floransa, Leichester'mış. Giden var mı ve gerçekten orda kendin mutlu hissetti mi bilmem ben kendiminkiyle ilgili eger gitmişsem yorumumu yapacağım. Boğa burcunun şehirleri New York, Dublin, Leipzig, Rodos'muş. İkizler Burcu yani benim burcumun en mutlu olacağı şehirler Londra, San Francisco, Yeni Delhi'ymiş. San Francisco ya da Yeni Delhi'yi bilmem ama Londra hep yaşamak istediğim yerlerden birisi olarak kafamda yer etmiştir gerçekten de... İlginç deme tutuyormuş. Yengeçler, İstanbul, Amsterdam, Milano'da yaşarlarsa mutlu olurlarmış, sanırım aramızda en şanslıları da yengeçler. Aslan burcu Chicago, Bombay, Philedelphia, Roma, Şam , Los Angeles, Prag'da mutluluğun tadına doyamazlarmış. Başak burcu'nun sadece şu an yaşadığı şehirde mutlu olabileceğini düşünüyorum ben aslında ama bakın onlar da Los Angeles, Lyon, Paris, Boston, Kudüs'te mutlu oluyorlarmış Terazi Burcu Viyana , Fraknfurt, Lizbon,Prag'da Akrepler Washington, New Orleans, Liverpool'da Yay burcu insanları dağ taş neresi olsa yaşar, onların macera ruhunun hayranıyım bakalım nerelerde mutlularmış: Nottingham, Sttutgart, Toledo, Sydey, Köln, Toronto, Budapeşte, Napoli Oğlak burçları Madrid, Bangkok, Marakesh'de Kova burcu Bremen, Hamburg, Buenos Aires, Salzburg'da Son olarak Balık burcu da herhalde Venedik'te falan mutlu oluyordur ne de olsa romantizmin burcu (hiç de romantik değiller bu arada, bence onların bu özellikleri uydurmadan ibaret) Herneyse balık burçları Venedik'te değil, Panama, Londra, Floransa'da mutlu olabiliyorlarmış
  8. gloria şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri
  9. gloria şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri
  10. gloria şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri
  11. gloria şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri
  12. gloria şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri
  13. gloria şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri
  14. gloria şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri
  15. gloria şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri
  16. İlk defa br bilgiyi hiç dogruluğunu tartışmadan ve araştırmadan paylaşıyorum, eger yanlış bir bilgiyse artık bizi aydınlatırsınız. Çok güzel, okumaktan haz aldığım bir yazı oldu ve çok ilginç geldi Timüs'ü eşşek sudan gelinceye kadar dövmek lazım........... Genç ve sağlıklı olmak ve kalmak için Timüs'ü eşşek sudan gelinceye kadar dövmek lazım. Timüs bezi, tiroid bezinin altında, göğüs boşluğunda ve soluk borusunun önünde bulunur. Bu bez insanın bağışıklık sisteminin merkezidir. Yani bütün bağışıklık sistemi buradan yönetilir. Timüs bezi ne kadar çok titreşirse kişi o kadar sağlıklı ve bağışıklık sistemi sağlam olur. Anadolu’da ağıt yakan kadınların göğüslerine vurduklarına hepiniz şahit olmuşsunuzdur. Bu refleks kaynaklı basit bir el hareketi değildir. Bu beynin otomatik gerçekleştirdiği bir davranıştır. Kişi göğsüne vururken Timüs bezini titreştirir. Bu sayede üzüntü kaynaklı bağışıklıkta meydana gelen direnç azalmasının önüne geçmeye çalışır. Bu bez ne kadar sıklıkla titreştirilirse kişi o kadar genç ve sağlıklı yaşar ayrıca geç yaşlanır. Sizde parmaklarınızla göğsünüzün ortasına yapacağınız küçük vuruşlarla timüs bezini titreştirebilirsiniz. Yada daha basit bir yolu kullanırsınız. "KAHKAHA" atabilirsiniz. Çünkü kahkaha da göğüs kafesini oynattığı için bu bezi harekete geçirir. Hani yıllar geçerde aradan bir arkadaşımıza rastlarız neşeli halleriyle tanıdığımız bu insanı görünce "hiç değişmemişsin, ne gamsızsın..." deriz ya, işte timüs bezinin gücü. Sonuç olarak kahkaha bağışıklık sistemini güçlendirir ve sizi genç tutar. Bir de Google'dan bakalım: Mutluluk ve Timus bezi .. "Mutluluk bir seçimdir. Mutsuzluğumuz kadere, şansızlığa ve talihsizliğe inancımız ölçüsündedir." Mutlu duyguların hissedilmesinde hormonların rolü büyük.Bedenimizde o hormonları salgılayan salgı bezlerinden minicik ama çok güçlü bir salgı bezi var: timus. Timus uyarıldığında salgıladığı hormonlar kişide haz ve mutluluk duygusu yaratır.Çünkü timus aktive olduğunda bedenin kimyasının değişimine neden olur. Bu değişiklik sinir sistemini sakinleştirir ve beyin fonksiyonları nı hızlandırır. Bu da kişide rahatlama duygusu yaratır. Avustralyalı Nobel ödüllü kanser araştırmacısı Sir MacFarlane Burnet timus bezinin aktif hale getirilmesiyle insan bedeninin kendisini kanserden koruyabilme yeteneğine sahip olacağını savunuyordu. Çocuklarda iri olan timus ergenlik döneminde bir ceviz kadar irileşiyor. Ama yas ilerledikçe bir bezelye tanesi kadar küçülüyor, yaşlılıkta ise tamamen köreliyor. Ama bazı insanlarda ileri yaslarda bile hala ceviz büyüklüğünü koruması, bilimin henüz çözemediği alanlardan biri. Timusun sağlığımız üzerindeki önemli yararlarından biri de T hücrelerini üretiyor olması. T hücreleri denilen lenfositler bedene zarar verebilecek zararlı hücreleri yok ederler. Bu küçük T hücrelerine yaşamımızı borçluyuz. AIDS gibi bağışıklık sistemini çökerten hastalıkların ölümcül olması T hücrelerinin haberleşme hatlarını öncelikle kesmelerinden kaynaklanıyor. Timus göğüs kafesinin üst kısmının tam arkasında, göğsün tam ortasında yer alıyor. Timusu uyarmanın üç basit yolu var: Timusu uyarmanın birinci yolu gülmek.Yani gerçek, içten, sıcak bir gülüş, bir kahkaha. Her gülündüğünde timus bezi aktive oluyor. Her aktive olduğunda bedenimize kimyasal dalgalar göndererek kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor. 1993 yılında California Üniversitesi' nde Dr.Paul Ekman tarafından yapılan araştırmada gülmenin timusu ve beynin değişik haz bölgeleriyle bağlantısı olan kasları harekete geçirdiği ve insanda haz duygusu yarattığı kanıtlanmış. Timusu uyarmanın ikinci yoluiki parmakla timusun üzerine gelen noktaya vurulması, yani elle uyarmak.Timusu uyarmanın üçüncü yolu ise dilin üst dişlerin arkasında damağa ve ağzın tavanına değdirilmesi. Dr. John Diamond ve ekibi dilin bu pozisyona getirilmesi ile sol ve sağ beyin küresi arasında denge oluşmasını sağladığını tespit etmiş.Bu da insanin daha iyi düşünmesi ve kendini daha iyi hissetmesine yardımcı oluyor. OKUDUYSAN BEĞEN BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ !
  17. gloria şurada bir video gönderdi: Diğer Bütün Videolar
    Yemek tarifleri sayfamızda tam tarifini yazılı olarak da bulabilirsiniz.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.