Zıplanacak içerik

gloria

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gloria tarafından postalanan herşey

  1. gloria şurada cevap verdi: *NATALIA* başlık Anı Defteri - Defterleri
    tatlımmmm... hiç insan kardeşinden ayrı duser mi? sen benim canım kardeşimsin biliyorsun... şartlar kimi zaman boyle araya özlemler koyar ama ayrılıklar koyamaz... Ben seni özledim canım kardeşim Ama senden ayrı falan düşmedim Bu çiçekler senin için
  2. gloria şurada cevap verdi: *NATALIA* başlık Anı Defteri - Defterleri
    ayy ayy ay kimler gelmişşş ne demek... ne demek.... kahvenin lafı mı olur... Buyur kahveni Jöncüğüm aaa kurabiyesiz olmaz di mi... bunları da senin için yaptım AFİYET ŞEKER BAL OLSUNNNN
  3. gloria şurada cevap verdi: *NATALIA* başlık Anı Defteri - Defterleri
    bitanemmm benim ben de seni çok seviyorum... güzel tatlı kardeşim benim birtanemsin
  4. gloria şurada cevap verdi: *NATALIA* başlık Anı Defteri - Defterleri
    tamam kabul ediyorum ben mikrop gibiyim... ama sen de iyi dostsun napimm aslında senle hep kotu gun dostu olduk... hep dedim ya sen omzuna baş koyup, ağlanacak bi insansın... insanı rahatlatıyorsun... ama ben snei ihmal ettim cok üzgünüm affet lütfen bu sen esıkışıp kaldım işte... ödevlerle boğuşup duryorum öyle cok sevdigim var ki aylardır yüzünü görmediğim... Ah bi bitsin şu ödevler, her birini ayrı ayrı öpüp koklayacağım... kokularına bile hasret kaldım canım dostlarımın... Yumoşum sen de benim dostumsun... hep kötü günümde yanımda oldun biliyorum ama iyi günümde de dostumsun bunu lütfen unutma... seni çok seviyorum
  5. gloria şurada cevap verdi: *NATALIA* başlık Anı Defteri - Defterleri
    ilahi sardunyam... çok güldüm bu şiire bee en çok da elektronik eşk hoşuma gitti... kız allah seni iyi etsin emi öpüyorummmmmmm yanaklarındann böyle bakk mucccukkk diyeeee
  6. neden yazdıklarımı bu kadar üstünüze alındığını anlayamadım inanın İlyada, özellikle üstünüze alınmayın ben düşüncelerimi yazıyorum demiştim... Burada siz dediğimde sizden bahsetmiyordum ki, her siz kelimesi yazdıklarımda anlattığım gibi düşünenler içindi... Siz oyle dusunmuyorsanız üstünüze alınmanıza da gerek yok bence...Hem ayrıca Ben niye size diyeyim ki "Ogün'ü de siz mi gonderdiniz?" diye... Bunu soylemem, oncelikle birbirimizi tanımıyoruz elbet tanısırız tanısınca da anlarsınız nasıl bir insan oldugumu ve boyle sozler sarfetmeyeceğimi... ben çünkü hiçbir zaman uçlardan bakmam ki olayları sadece bir yanından algılayayım.. Uzaktan, geniş açıdan bakarım ki, olayları tüm çıplaklığıyla görebileyim ve hoşgörülü olabileyim... Orda "Hepimiz Ermeniyiz" diyen insanlar Ermeni değildi ki bunu hepimiz biliyoruz... Onlar da bu sözleri söylerken tabiki Ermeni olduklarını dusunmuyorlardı... Hatta ve hatta ordaki insanların bir çoğu hatta buyuk cogunluğu Ermeni soykırımını kabul eden insanlar bile değildi... Ama "Hepimiz Ermeniyiz" dediler, "Hepimiz Hırant'ız" dediler... Ermeniyiz dediler cunku Ermeni olduğu için katledildi, Hırant'ız dediler cunku dusunceleri yuzunden katledildi... Yani ordaki insanlar aslında Ermeni olduklarından veya Ermeni soykırımını kabul ettiklerinden ya da Hırant gibi dusunduklerinden demediler bu sozu, sadece katledilme sebebine tepki gostermek için soylediler... O bir tepkiydi işte sadece... oraki altyazı suydu: "Eger Ermeni olduğu için, bir insanın öldürülmesi gerektiğini düşünüyorsanız ve bunu Türklük olarak algılıyorsanız, o halde bizi sizin gibi düşünmüyoruz"... Hepimiz Ermeniyiz derken siz ne anlıyordunuz ki? Yani kimse kimseye bişeyi dayatmadı... Eğer tepkinizi o pankartı elinize verdiklerinde kafalarına iade ederek gosteriyorsanız, siz sanırım bu sozun niye soylendigini anlamamışsınız... O halde "Bir insan öldürüldü ; dini, dili , ırkı, düşüncesi, kimliği ne olursa olsun bir insan öldürüldü..Yaşam hakkı elinden alındı, hem de kalleşçe arkadan vurularak..Ailesine ve dostlarına sabır diliyorum.." şeklinde ifade ettiğiniz cümleyle diğer cümleniz arasında bir çelişki yok mu? Burası sizin içindi İlyada burayı üstünüze alınabilirsiniz... Bu topic son 3 sayfadır benim yazdıgım bir yazının ustunde donup duruyor artık sıkıldım ben... Benim dusuncem belli tekrar tekrar anlatmaktan da sıkıldım artık... Kimseyi kendime hedef almış degilim... Dedim ki bu olaya bakarken Türk'üm diye bakmıyorum, Türklüğümü azıcık geri plana itiyorum, insan olarak bakıyorum... Daha ne soyleyeyim arkadaşlar, isteyen Türk gibi bakmaya devam etsin, isteyen Ermeni gibi bakmaya devam etsin, isteyen de kendini tüm bu yargılardan ve soylemlerden soyutlamış bir insanın gözüyle baksın... Benden bu kadar... (Çok sevgili İlyada,isterseniz cevap yazabilirsiniz, isterseniz yazmayabilirsiniz ama ben artık yazmayacağım... Cevap hakkınız doğmuştur, cevap verme hakkınızı da tabiki kullanabilirsiniz ama sizi hiç tanımadığım için ne hakkımda onyargılara kapılmanızı, ne de hakkınızda önyargıya kapılmayı istiyorum... tartıştığım insanları tanımayınca, onları anlamam bazen zor olabiliyor, gereksiz tartışmalar doğabiliyor, Daha once yazdıklarım sahsınıza degildi, ama burada sahsınıza yazılmış bir yazı var doğrudur, sadece ismime atıf yapıldığı içindi) Sevgiyle kalın...
  7. Halk gücünün farkındadır da, Devletin istediklerini yapmasını sağlayacak olan halk, devlet gibi düşünüyorsa, bişey olmuyor işte... Bilmece gibi oldu ama, tahmin edersin ki Uğur Mumcu gibi düşünen insanlar ve onun gibi düşünmeyen insanlar arasındaki niceliksel farklılığı düşünürsen devletin istekleriyle, halkın çoğunluğunun isteklerinin aynı olduğunu bilirsin...
  8. Önemli olan, düşüncelerinin devam etmesidir... Düşüncelerini savunanların varlığıdır. Hala onu hatırlayan, hala unutmadığını söyleyen insanlarsa düşüncelerini devam ettirmekte direten insanlardır. BU durum belki kitap satuışlarına olumlu yansıyabilir ama katillerini bulmak devletin görevidir, halkın görevi değil... Halk istediğini söylesin, istediğini protesto etsin, devlet istemezse katil falan bulunmaz...
  9. Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız,sırtında yük taşıyarak getirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun ışığında bitirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık. Vurulduk ey halkım, unutma bizi... Bizleri yok etmek istediler hep. Öldürüldük ey halkım, unutma bizi... Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi... Bir gün mezarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi... Bir gün sesimiz, hepimizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi. Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi.... (Uğur Mumcu) UNUTMADIK... UNUTMAYACAĞIZ... Bir kişiye yapılmış haksızlık, Tüm topluma yapılmış haksızlıktır "Korkaklar her gün ölür korkmayanlar bir kez ölür." "Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerden." (Uğur Mumcu) Her gün gelmez dünyaya o ve onun gibiler, Koruyamıyorsak, koruyamamışsak suç kimde? Koruyamadım özür dilerim... Ama unutmayacağım, söz veriyorum
  10. ben seni anlıyorum sardunyam, bir üstteki iletime bakarsan zaten aynı şeyleri konusuyoruz, derdimiz aynı... Sadece ben biraz daha geniş bakmaya calısıyorum... Bir Türk gibi bakmamaya calışıyorum sadece... Şöyle düşünmek lazım. Alanın ne kadar genişlerse bakış açın da o kadar genişler... O nedenle olaylara biraz daha uzaktan, biraz daha dışından bakmaya calısıyorum... Öyle olunca hoşgörüm de artıyor... Bu işte...
  11. Tepki degil benim ki... Bakış açısıydı... Hepimiz ermeniyiz demekle, hepimiz Türküz demek aynı şey dedim sadece... İkisi de aynı bakış açısının ürünüdür dedim... Hepimiz Ermeniyiz diye haykıran kalabalığı, o pankartı hazırlayan kişileri kınarken, Ben Türk’üm demek de aynı mantıkla ters değil midir? dedim Yani, Ermeniyiz dedi diye eleştirirken Türküm demek aynı şeydir aslında, ikisi de bir milliyetin ön plana çıkarılmasıdır... Zeten yapıyorum bunu... Ben sokakta ermeniyiz diye bağıranlara hoşgörüyle bakmayıp, Ben Türküm demesini anlamaya çalışıyorum sadece... Çelişkili gibi geliyo da ondan... Başka bi şey degil yanii... Neden Türküm diyorsun ya da neden Ermeniyim diyosun diye sormuyorum farkındaysan... Bunu anlıyorum çünkü... anlamadığımı da yukarda anlatmaya calıstım.. Buna aynen katılıyorum... Ve de çok çirkin bir davranış olarak degerlendiriyorum. İnsanlar üzerinden politika yapmak...
  12. Seevgili arkadaşlar, Söylediklerinizi okudum, en başından beridir de okuyorum... Düşüncelerinize her zaman saygı duıydum hala da duyuyorum. Herkes düşüncesiyle vardır... Descartes' in da dediği gibi düşünüyorum öyleyse varım ve herkes düşüncesi kadar özgürdür... Benim eleştirim neyin düşünüldüğü değildi aslında, neyin düşünülmediğiydi... İfade edemedim sanırım ki, benden alıntı yaparak bana acıklama yapma ihtiyacı hissettiniz. Sanırım açıklama yapması gereken biri varsa o da benim... ÇÜnkü ben sizin ne soylediginizi, neden bahsettiğinizi gayet açık ve net bir şekilde anladım... Tekrar soyluyorum Burada tartışmak istemediğim insanların milletleri, mezhepleriydi... Kimse milletini özgür iradesiyle seçmez, seçemez... Gece Yağmurunun da dediği gibi sonradan Müslüman olunur ama Türk olunamaz... Ben şimdi istesem Amerikan Vatandaşı olsam, bu benim özümde Amerikan vatandaşı olduğum anlamına gelmez... Türkümdür... Türk doğmuşumdur çünkü.... Tartışılması gereken bu yuzden bu degil... Azınlık psikolojisi kelimesini de hiç sevmem ama eğer azınlık PSİKOLOJİSİ diye bir kelime varsa demek ki buna gerek duyulmuştur. Onların psikolojisi... Onların yaşam biçimleri... Empati... Kendini o insanın yerine koyma herneyse ne... Ben Türk'üm... Ermeni değilim... Ama şu durum Türk olduğumu ya da Ermeni olmadığımı dile getirmek için gereksiz bir durumdur... O yüzden insan diyorum... İnsanım diyorum, Türklüğü şu durumda bir parça geri plana iterek.. Önce insan olarak düşünüyorum sonra gerekirse Türk olarak evet... Şehitlerimiz için neden boyle merasimler yapılmıyor diye soruyorsunuz? Ben de soruyorum bu soruyu? Neden yapılmıyor evet? Kimbilir belki, kabulleniş mi demeli... Onlar vatan için ölüyorlar... Vatana canım feda diyorlar... Ölmeleri de bu yuzden belki olay olmuyo... Ölmelerinin bir sebebi oluyo yani... O yuzden o gencecik insanlara boyle görkemli cenaze törenleri yapılmıyor belki... Ölmek, görevlerinin bir parçası çünkü... Siz benim içimin buna sindiğini mi sanıyorsunuz... Benim bu mantıgı kabullendigimi mi sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz o halde... O insanların annelerinin, babalarının, kardeşlerinin, sevgililerinin, eşlerinin yerine koyup düşünüyorum her defasında, benim de canım yanıyo... Bir insan daha işte... Bir insan daha gitti diye düşünmekten alamıyorum kendimi... Olan her zaman gidene, gidenin arkasında kalana olur... Ateş sadece düştüğü yeri yakar, eğer bizim ortamıza düşmüyorsa bu ateş, sıcaklığını hissederiz o kadar... Geldikse bu dünyaya hepimiz eşit yaşam hakkına sahibizdir. Tabii bazılarımız uzun, bazılarımız kısa yaşar ama yaşadığımız süre boyunca kimse canımıza kast edemez... Sebebi, mazereti, bahanesi, herneyi ne olursa olsun... Ben bunu bilirim, bunu söylerim, bunu savunurum... O nedenle benim derdim, ölenle değil, öldürenledir. Benim kaygım, düşünceler değil, düşüncelerinden dolayı insanların öldürülmesidir. Bu kadar basit işte... Bunlar size birşey ifade etmiyorsa, tartışmaya gerek bile yok sözlerimi... Sevgili Süheda, Sevgli Honest ve sevgili Frozen, söylediklerimi üstünüze alınmayın lütfen, ben sadece düşüncemi anlatmaya calıştım, sizleri eleştirmek değil benim maksadım... Ben sizleri uzun zamanlardır tanıyorum, az buçuk yazdıklarınızı okuyorum, düşüncelerinizi biraz da olsa tahmin edebiliyorum... Nelere değer verdiğinizin farkındayım... Bana uymasa bile ne düşüncenizden dolayı sizi kırarım, ne de siz düüncenizden dolayı benim tarafımdan kırılmayı hak edersiniz... Arkadaşlar, bakın herkesin bir görüşü, bir ideolojisi vardır... Benim görüşlerim, benim ideolojim SİYASİ SINIRLARI tanımıyor. Benim beynim, ütopik dahi olsa, sınırların olmadığı, kardeşliğin olduğu, savaşların olmadığı, sevginin olduğu bir dünyayı kabul edebiliyor... Eğer insanlar birbirlerinin düşüncelerine, ahlak kurallarına, inançlarına, yaşam haklarına saygılı olabilseler, o zaman bu cinayetler işlenmezdi, o zaman şehitlerimiz de olmazdı, o zaman Alevilik Sünnilik, Ermenilik, Türklük gibi kavramlar da olmazdı... Ama var işte, var ama olay şu ki ben bunların var olmadığını düşünerek yaşamayı tercih ediyorum. Bu nedenle kavramlara değil, eylemlere takılıyorum bu nedenle Hırant Dink'in öldürülmesine takılıyorum, Bu nedenle 17 yaşındaki bir insanın, başkaları tarafından azmettirilerek bir cinayeti işlemesine takılıyorum, bu nedenle bir insanın ortalığa tehditler savurma hakkını kendinde bulmasına takılıyorum... Bu kadar işte arkadaşlar... Sevgili Süheda demişsin ya benim için evrensel bakıyor olabilirsin diye... Belki de beni en iyi sen anlamışsın... Sevgiyle kalın...
  13. Arkadaşlar neyi tartışıyorsunuz çok merak ediyorum gerçekten de... Tartışılması gereken sizce cenazede atılan sloganlar mıydı? Bir kişinin düşünceleri yüzünden öldürülmesi miydi? Düşüncesine göre Türklüğe hakaret etti diye öldürülmesi gerekli miydi? Vatanın büyütüp beslediği kişi, gerçekten de vatana ihanet etmiş miydi? Biliyor muydunuz? Okudunuz mu? Takip ediyor muydunuz? Öldürülmeden önce hakkında çok şey duymuş muydunuz? Yoksa siz de birçokları gibi öldürüldükten sonra mı öğrendiniz vatana ihanet ettiğini!!! Ermeni misiniz yoksa Türk müsünüz? Hepimiz Ermeniyiz diye haykıran kalabalığı, o pankartı hazırlayan kişileri kınarken, Ben Türk’üm demek de aynı mantıkla ters değil midir? Bu ülkede yaşayan ama Türk olmayanlar bu ülkenin vatandaşları değil midir? Sizin mantığınızla “Hepimiz Ermeniyiz” diyen Türkler, şimdi Ermeni oldu da Türküm diyince Ermeni neden Türk olamıyor? Türk olabilmenin şartları nelerdir? Bir coğrafyada etnik kimliğin bu kadar ön plana çıkarılmış olmasının bir insanın canına mal olduğunun bilmiyorum farkında mısınız? Neden bu ülkenin insanları kardeş gibi yaşayamıyorlar? Yaşayamıyorlar çünkü kardeş değiller değil mi? Onlar ayrı, biz ayrı, biz üstünüz değil mi? Buyurun sevgili arkadaşlar, Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağı asil damarında mevcuttur. Yeter ki, bu mevcudiyetin farkında olunsun (13 şubat 2004 tarihli Agos gazetesi..Hrant Dink) diyen mantık mı doğru? “Tamam artık yaşamıyor, Türklerin kanı zehirli demiş... Ohh kurtulduk bi pislikten, öldü bitti...” diyen mantık mı doğru? Birisi Ermeni, birisi de Türk, diğerine haksız diyen ötekine de demeli, Ötekine haksız diyen de diğerine... Ya da haklıysa ikisi de haklıdır... Ermeni olmak, Türk olmak değil mesele... Mesele İnsan olmak, insan gibi yaşamak, insan gibi düşünmek, insan gibi davranmak... Burada tartışılması gereken konunun insaniyet boyutuydu bence, benim fikrim... ırkları değil, mezhepleri, dinleri değil, milletleri değil... Ayrıca neden hep öldürülen kişi ve söyledikleri tartışılıyor, neden cenazesinde insanların hepimiz Hırant’ız hepimiz Ermeniyiz dediği tartışılıyor neden 17yaşında bir insanın eline silah alıp da gelip bir adamı vurması tartışılmıyor, Neden Yasin Hayal denilen kişinin daha önceden Mcdonalds’ın bombalanması olaylarına karışıp 1 yıl sonra hapisten çıkarılması tartışılmıyor, tek suçları McDonalds’ta oturmak olan gencecik insanların hayatlarına mal olması konusulmuyor, Neden şimdi “Orhan Pamuk akıllı olsun akıllı” diye tehditler savuruyor olması tartışılmıyor arkadaşlar... Orhan Pamuk da mı ölsün...Aranızda Orhan Pamuk’u öldüremezler diyen var mı? Ben demiyorum şahsen, O da mı ölsün arkadaşlar, Bu mu yani? Neden Hırant Dink’in söyledikleri tartışılıyor da Yasin Hayal’in yaptıkları, düşündükleri, kafa yapısı, söyledikleri tartışılmıyor? bunlar tartışılmaya değmiyor mu? Gereksiz mi bunların tartışılması... Yapana değil yaptırana bak mantıgı, en nefret ettiğim mantıktır. Burada da sanki ölen suçlu, öldüren suçsuzmuş gibi hareket etmeyin Allah aşkına ya... Ha ayrıca dün televizyonlarda tartışılan bir konu daha vardı bununla ilgili olarak, Trabzon meselesi... Neden bir kişi yüzünden koskoca Trabzon zan altında bırakılıyor, gördünüz mü medyanın yeni saldırı biçimini, O adam orada yaşıyorsa, Trabzonun ne günahı var... Trabzonda yaşayanların ne günahı var? Aramızda hiç mi Trabzonlu yok? Bu olaya da tepkinizi gösterin lütfen... Trabzonlu olmanız demek, bu olayların faili olmanız anlamına gelmez... Tıpkı Hırantız demekle Hırant olunamaması gibi... Ermeniyiz demekle Ermeni olunamaması gibi...
  14. gloria şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Eski Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem, tedavi gördüğü İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde 09.50'de hayatını kaybetti. Cem'in cuma günü Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verileceği açıklandı. İsmail Cem, 26 Aralık'ta akciğer kanseri tedavisi için yatırıldığı İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde 28 gün sonra hayatını kaybetti. Cem, 15 Ocak'ta enfeksiyon nedeniyle yoğun bakıma alınarak antibiyotik tedavisi görmeye başlamıştı. Cem, antibiyotik tedavisinin 8'inci gününde yaşam savaşını kaybetti. (http://www.hurriyet.com.tr/sondakika/) (Ben çok üzüldüm arkadaşlar bu habere ya Çok üzüldüm gerçekten de...)
  15. gloria şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Doğum Günü Kutla
    doğum günün kutlu olsun Kleopatra, Nice yıllara
  16. bu arada bu sözdeki vatanseverlik kavramı alıntı oldugundan degiştirilmeden verilmiştir ama benim burda kastettiğim kesinlikle vatanı sevmek meselesi degildir milliyetçi ırkçılıktır... Yoksa herkes vatanını seviyor ben de buna dahil...
  17. Bu cümlelerine ben de su sözü eklemek isterim izninle... Vatanseverlik, dünyamızın her bir demir parmaklıklarla çevrili,küçük parçalara bölünmüş olduğunu ve bazı özel parçalarda doğma şansına sahip olanların, üstünlüklerini başka parçalarda yaşayanlara göstermek için onlara savaş açma ve onları ÖLDÜRME HAKLARI olduğunu öngörür.... (Emma Goldman)
  18. Sevgili Denizzz, ne güzel ifade etmişsin, ne güzel anlatmışsın... ellerine, yüreğine sağlık... Keşke herkes boyle düşünebilse diyeceğim ya düşünmesini bilmeyen, düşündükleriyle de ancak katil olan bu insanların beyinlerinde problem... O nasıl bir işleyiştir ki, nasıl bir "duygusunu beynine satmak"tır ki elleri o silaha davranabiliyor, davrandığıyla kalmıyor tetiğe basabiliyor, sonra da arkasına bile bakmadan, vicdanını, yaptığını bile sorgulamadan oradan birşey olmamış gibi uzaklaşıp gidebiliyor. Uyuyacak mı bu gece, bir sure once ki rahat uykularından acaba... Gördü mü o gözleri, canını aldığı insanın tanıdıklarını, yakınlarını, eşini, kızını, arkadaşlarını ve onların çaresizliğini, gözlerinden akıttıkları yaşı... Bi daha yapar mı acaba aynı şansı kendisine bi daha verseler? Ben ne ermeniyim, ne de Hrant Dink'i şahsen tanıyorum... Ama ben birçok Türk halkı gibi bu haberi dydugum an cok üzüldüm Ermeni olması degil, gazeteci olması degil, insan olmasıydı benim meselem... Bir ermeni gazeteci değildi bugun öldürülen, bir insandı bi taraftan, tıpkı öldüren gibi... Ne enteresan degil mi? İnsanların fikirlerinden korkmak, düşündükleri yüzünden ölüme mahkum edilmelerine neden olmak... Korkuyorsanız fikirlerden korkmayın; fikirleri yüzünden, sırf öyle düşündü diye bir insanın hayatına son verme işini gözünü kırpmadan yapanlardan korkun... Asıl tehlikeli olan onlar cunku
  19. canım benim ya... Bak ne var sende biliyor musun? Düşün kü bizler, birbirini görmeyen birçok insan olarak burada birşeyler paylaşıyoruz, paylaşırken belki kızıyoruz, seviniyoruz, üzülüyoruz, gülüyoruz... belki bunları karşımızdakine tam olarak ifade edemiyoruz, anlatamıyoruz... Öncelikle duygular, ifade edilmesi, anlatılması çok güç şeylerdir. Bazen göz göze bakan, yüz yüze gelen, karşı karşıya oturan birçok insan bunu o durumda bile paylaşamazlar, karşısındaki insana kendisini yanlış ifade ederler, yanlış anlaşır, yanlış anlarlar... Bütün hepsini geçtim bunların, yazıya döküp anlatmak var bunları bi de... Tıpkı bizim burada yaptığımız gibi... Ne göz gözeyiz, ne yüz yüzeyiz, ne de karşı karşıyayız, gördüğümüz, konuştuğumuz, dokunduğumuz aslında bir monitör, bir klavye... İşte sende olan bu değil, sen gözünle görüyor, sesinle duyuruyor, dokunmanla hissettiriyorsun... Şu duygularını oyle guzel ifade ediyorsun ki, seni yanlış anlayanın anlayışında sorun vardır demekten başka bir şey diyemem ben seni ısrar edip yanlış anlayana... İnsanın fikri neyse zikri odur, doğrudur, birileri sen kendini boyle güzel anlatırken, duygularını bu kadar açık dile getirirken seni yanlış anlayacaksa zikrinde de sorun varmış derim ben o insana bana yazdığın her bir kelimeyi, her bir cümleyi içim titreyerek okudum, sarsıldım inan, içinde bu sevgi varken inan seni hiç kimsecikler yıkamaz... İçindeki sevgini kaybetme yeter... Neyse içindeki soyle gitsin, saklama, yanlış anlarlar diye korkma, yanlış anlayan zaten seni tanımamıştır, zaten seni hissetmemiştir, yanlış anlıyorlarsa çıksınlar hayatından zaten sana ne yararları vardır ki... Önüne sunulanı görememekte bu kadar ısrar eden insanların gözleri görmeyi bilmiyordur bence... Göze sahip olmak, sadece bakmayı bilmek degildir aynı zamanda görmeyi de bilmektir. Bakıp da göremiyorlarsa senin o güzel yüreğindeki güzel sevgiyi nasıl görsünler, nasıl hissetsinler ki değil mi benim güzel melegim Seni seviyorum canım benim
  20. gloria şurada cevap verdi: *NATALIA* başlık Anı Defteri - Defterleri
    teşekkür ediyorum canım benim süpersin canım benim az kaldı az son 2 hafta son iki ödev ben de seni çok özledim hepinizi özledim diyorum işte yüreğin cam gibi, yansıyorum o cam gibi yüreğe ve kendimi görüyorum orada Ondan aynı gibiyiz ben orda yüreciğinin ta içindeyim... sen burda yüreciğimin ta içindesin
  21. meleğim, ordasın ya hani... ben burdan orayı hissedebiliyorum İçindeki üzüntünün aynısını, aynı sebeple ben de hissediyorum bugün... orada bir ben, burada da bir sen var bilesin bu kadar ortak düşünmek, bu kadar ortak hissetmek hayatın benimkinden cok ama daha cok guzel olsun lütfen... Anı defterine bakabilirsin şimdi
  22. sen çok güzel yürekli bir insansın... öyle cam gibi ki yuregin insan içinde yansımasını gorebiliyor... Senin yureginde kendisini hissedebiliyor Seni daha dogru durust tanımıyorum bile ama oyle sel gibisin ki insan kapılıveriyor senin içtenliğine, samimiyetine... Şimdi meleğim (sana meleğim diyorum çünkü onlar gibisin aynı ve unutmadan ekleyeyim imzandaki melek yüreğindeki güzelliğe çok yakışmış) yazdıklarının coğunu okudum, yazdıkların kadar seni tanıyorum, kalbimin hissettiği kadar da seni buradan bu ekranın arkasından hissedebiliyorum, anladım ki sen sevilmeye degersin ve ben seni seviyorum "Yalnız hissediyorum" demişsin bugün forumun bir sayfasında, niye ki? yalnız degilsin ki, bak burda seni tanımadan görmeden sevenler var ve bizi gectim etrafında eminim tanıyıp ta seven bir çok insan var... Belki yalnız kalma ihtiyacı içindeydin, belki ondan yalnız kaldın, yoksa eminim kimse seni yalnız bırakmaz, kimse buna izin vermez... Sanırım yaş durumumuz beni senin ablan yapar, sedelinadan (99 yaşında bildigim kadarıyla:w00t: ) sonra bu forumun en yaşlısı benimdir herhalde Sardunyamı saymıyorum o hala 25 çünkü Evet meleğim, bu durumda ablan olarak (kabul edersen tabii) ekliyorum ki (hemen de abla tavsiyesi yaptım, ha didaktik toplumun didaktik ablaları) hayat seni üzmesin diye gerekirse sen hayatı üz ama sakın sen üzülme... Bu da senin için Bu yıllardır en sevdigim hikayelerden biridir ve dilerim ki hayatına girecek butun insanlar seni hep boyle sevsin ÖLÜMSÜZ KIRMIZI GÜLLER.... Kan rengi, kıpkırmızı güllere bayılırdı. Zaten onlarla adaştı da. Rose... Gül... Kocasının sevgili Rose'u... Her yıl Sevgililer Günü'nü kapının önünde bulduğu enfes fiyonklarla süslü kucak dolusu kırmızı güllerle kutlardı. Hiç aksamadan. Hatta, eşini kaybettiği yıl dahi kapısı çalınmış, gülleri kucağına bırakılmıştı..Tıpkı geçmişte olduğu gibi, küçük bir kartla birlikte.. Her yıl güllere iliştirdiği karta aynı cümleleri yazardı: "Seni, geçen sene bugünkünden, daha çok seviyorum..." Birden, bunların son gülleri olduğunu düşündü.. Önceden ısmarlanmış olmalıydı.. Öleceğini nasıl bilebilirdi?.. Zaten her seyi önceden planlamayı ve yapmayı severdi, yumurta kapıya gelmeden... Gülleri özenle içeri taşıdı..saplarını kesti, vazoya yerleştirdi.. Vazoyu da konsolun üzerine, eşinin kendisine gülümseyen fotoğrafının yanına koydu. Orada kocasının koltuğunda oturup saatlerce güller ve fotoğrafı seyretti sessizce.. Bitmek bilmeyen bir yıl geçti.. Yapayalnız ve hüzün dolu bir yıl.. Sonra bir sabah kapı çalındı.. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi.. Kırmızı gülleri, üzerinde küçük kartıyla birlikte eşikteydi.. Sevgililer Günü'nü kutluyordu. Gülleri içeri aldı. Şaşkınlık içinde doğru telefona gitti. Çiçekçi dükkanını aradı... Onu bu kadar üzmeye kimin hakkı vardı ? "Biliyorum" dedi, çiçekçi.. " Eşinizi geçen yıl kaybettiniz.. Telefon edeceğinizi de biliyordum.. Bugün size yolladığım gülleri çok önceden ısmarlamış, parasını da ödemisti.. Hep öyle yapardı zaten, hiç şansa bırakmazdı. Dosyamda talimat var. Bu çiçekleri size her yıl yollayacağım. Bir de özel kart vardı, kendi el yazısıyla. Bilmeniz gerek diye düşünüyorum.. Ölümünden sonra çiçeklere iliştirmemi istediği kart..." Rose hıçkırıklar arasında teşekkür ederek telefonu kapattı. Parmakları titreyerek zarfı açtı.. " Merhaba gülüm" diye başlıyordu, kart.. " Bir yıldır ayrıyız. Umarım senin için çok zor olmamıştır. Yalnızlığınıı ve acılarını hissedebiliyorum. Giden sen, kalan ben olsaydım neler çekerdim kimbilir? Sevgi paylaşıldığında yaşamın tadına doyum olmuyor. Seni kelimelerle anlatılmayacak kadar çok sevdim. Harika bir eştin dostum, sevgilim benim... Sadece bir yıldır ayrıyız. Kendini bırakma. Ağlarken bile mutlu olmanı istiyorum. Onun için bundan sonraki yıllarda güller hep kapımızda olacak. Onları kucağına aldığında paylaştığımız mutluluğu ve kutsandığımızı düşün. Seni hep sevdim.. Her zaman da seveceğim. Ama yaşamalısın. Devam etmelisin... Lütfen.. Mutluluğu yeniden yakalamaya çalış. Kolay değil, biliyorum ama bir yolunu bulacağına eminim.... Güller, senin kapıyı açmadığın güne dek gelmeye devam edecek. O gün çiçekçi beş ayrı zamanda gelip kapıyı çalacak, eve dönüp dönmediğini kontrol edecek. Beşinciden sonra emin olarak gülleri ona verdiğim yeni adrese getirip seninle yeniden ve ebediyyen kavuştuğumuz yere bırakacak.. SENİ SEVİYORUM GÜLÜM..."
  23. biryere gitme tamam mı fazla vaktim yok yarım saatcik kal burada ve bekle olur mu güzel meleğim
  24. 2 ay sonra bu forumda birinci yılıma gireceğim... Burada gerçekten dostlarım oldu. Gerçekten diyorum ha yalancıktan degil... Dost yani harbi dost... Ha bu arada hiç mod kontrolüne girmedim ( tartışmalara da katıldım ama ) Forum degil burası Taurus'un dedigi gibi bizim ailemiz, ailemizin insanlarıyla buluşma yerimiz burası bizim. İnsan hiç ailesinden olanlara kufur eder mi? İnsan hiç ailesinden biriyle tartışır da ona küs kalır mı? Ciddi ciddi aile ortamı var burada.. kimse kimseye kotu soz soyletmez, ben biliyorum yeni uye olup ta forumu tanımayan ve gaflette bulunup da içimizden birine saldıran kişiye ne şekilde yaklaşıldıgını... Birlik var burda ve hissediyor hata yapan kişi bu birliği Ben bu forumu seviyorum... Tanıdıklarımla, tanımadıklarımla, benimle aynı görüşü paylaşanla, paylaşmayanla... Adminlerimize gelince, Cloud en yardımseverleri, başın sıkışsa 1 ileti... 1 saat içinde cevap verir... Bir türlü ayarlayamadığım imza ayarlarımı bile hazırlayıp, öm ile yollayacak kadar yardımsever... Admin TM, gelmeyle kendisini duyarlılığıyla hissettiren adminimiz... Duyarlı, içten, samimi... ve benim belki hiç iletişime geçmediğim ama buna rağmen hep saygı duydugum diger adminlerimize gelince, herbiri bu forumu TATLI-SERT yönetici anlayışıyla yönetiyor ve bunu çok büyük bi başarıyla goturuyorlar... Bu forum yöneticileriyle ve üyeleriyle bir numara... HEPİNİZİ SEVİYORUM
  25. Saldırının ardından Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in açıklaması Çiçek, gazeteci Hrant D i n k cinayetinin, ''sebebi, amacı, niyeti, gerekçesi ne olursa olsun alçakça ve hunharca olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini'' bildirdi. YORUMZSUZ...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.