suheda

İşin aslı kadın,kadını erkek,erkeği değil aynı kulvarda olan kişilerin rekabeti bu,örneğin ben yaklaşık 300 kişilik bir işyerinde çalışıyorum çoğunluk erkek oldukça güzel bir kadın dayanışması var aramızda,fakat işyeri içerisinde ki aynı birimde çalışanlar arasında cinsiyet fark etmeksizin rekabet söz konusu,öne çıkma idareye çalışkan,zeki görünme çabaları var,hatta öyle durumlar oluyor ki aynı kısmın elemanı bir diğer elemana bildiği bilgiyi söylemek istemiyor,üstelik bunlardan biri bayan biri erkek,bana ihtiyac olsun ben ön planda olayım düşüncesinde ki insanlar bunlar... Rekabetin,yada çekememin olduğu kısımlar genelde aynı statüde çalışan kişiler arasında oluyor yani cinsiyetle alakalı değil.

Gönüldaşım'a Sadece içimden gelenleri yazmak istiyorum.... Herzaman asil bir duruş sergiledin,her zaman,herkesle iyi diyaloglar içerisinde oldun, Uzun bir süredir şu forumdayım beni şaşırtmayan,çizgisinden sapmayan pozitif enerjinle içimi ısıtan güzel arkadaşım, İlk önce vatan aşkın,dikkatimi çekti ve bunu çekinmeden dürüstçe ifade edebilmen işte bir ortak payda dedim,sonra gönlündeki diğer güzellikler... Ben öyle çok ağdalı sözler sarf edemem ama biliyorum ki senin için ne yazsam yarım,yada eksik gelecek bana,seni seviyorum iyiki varsın,dostsun,sağlamsın....Daha ne olsun. Ülkemin en kuzeyindeki bekçisinden en güneyindeki bekçisine sevgiler,saygılar gönderiyorum..... Hergünün bir öncekinden güzel geçsin Rabbim güzel yüreğin ne diliyorsa onu kabul etsin

Bizim ülkemizde Amerikan filmlerinin sollanması biz iyi filmler çekiyoruz diye değil,zaten mukayese bile edilemez,vizyona giren yeni Bir Türk filmi için görsel ve yazılı basının desteği inkar edilemez her türlü reklamı ve filmde ki her sahneyi bir şekilde halkın önüne seriyorlar ama dedikodularla ama gerçeklerle dolayısı ile ilgi çekiyor,buraya kadar iyi peki ya sonrası?izlendikten sonraki yorumlar!!! Hemen her filme mutlaka siyasi bir ideoloji sokmaya çalışanlar,küfretmeyi espiri zannedenler,oyunculuğun zerresinden anlamayan mankenleri toplayıp sırf bununla prim yapmaya çalışanlar,oysaki role göre,oyuncu değil,oyuncuya göre rol vermek gerektiğinin farkında bile değiller.. Bilgisayar ortamında film çekilmesine karşı değilim gerçeği yansıtıp,yansıtmamasıdır önemli olan,Yüzüklerin Efendisi mesela bir çok yerde bilgisayar hilelerine başvurulan bir film,sonuç?tabiki muhteşem,okuduğum bir kitabın ilk kez kafamdaki tasvirine uygun bir film izledim demiştim.Özellikle büyücü Gandalf'ta şok olmuştum hayalimde nasıl çizmişsem onu görmüştüm filmde,işte bu emektir bu gerçeği ekrana yansıtmaktır.... Bence eski Türk filmleri yenilerinden çok daha güzel,yenisini izleyecek yerde oturup eskiyi tekrar izlerim daha iyi... Neyse gerçekten başka topic altında olsa uzun bir tartışma olurdu ama arkadaşımıza haksızlık etmeyelim..... Karayip Korsanları-dünyanın sonunu izleyip yorumlarımı buraya ekleyeceğim...

Ne zaman içinde yağmur sözcüğü geçen bir yazı okusam aklıma sen geliyorsun gönüldaşım... Çiçekleri açtıran yağmur Hoşgeldin gönlüme Hangi mevsimin yağmurusun ki düştün tenime, Düştün de, Dönülmez sevdalara bağladın yüreğimi. Artık ölüm bile ayıramaz bizi, Biz ki, öğrenmişiz sevmeyi.

Bende alayım bari ne demek zaten alman içina adını yazdımya.... Ayrıca müdürümden uzak dur adamın kulağına pamuk tıkıycağım dedin ama öyle bir dedinki kulaklar kökten gidicek gibi Bu arada ayak parmakların nasıl kırıldı yahu,kafkas halk oyunlarınamı başladın,genelde onların ayak parmakları kırılırda

Gönüldaşıma,Bekir'e,Diloş'a,Siyax'e,Natalia'ya,Mineu'ya,Aysum'a,Gloria'ya,Leylam'a,Kralx'e,Taurus'a,Frozen'e,Sardunyam'a,Sedelina'ya,Erbay'a,Egzorsist'e,murtisan'a,İlyada'ya,Kleo'ya,Radya'ya,BrainSlapper'e,aslan34'e,Respektif'e,Redblack'e,asiyenasılkurtlur'a.......Ve Ağam'a ve adını şuan hatırlayamadığım tüm forumdaşlarıma..

Hiç sorma gönüldaşım şaşkına döndüm telefonu açar açmaz ne diyor bu diye... Neyseki daha arayıp sormadı buldu herhalde Ümmüyü yoksa ben bulacaktım.

Bir tanecik gönüldaşım inan aklıma geldin ama bilirsin turla gezmenin dezavantajı sürekli hareket halindesin,yalnız geldiğim zaman inşallah görüşeceğiz. Evet çok sıcaktı öyleki ben oraya geldiğimde burası soğuktu Adana havaalanına inince uçağın egzosunun sıcaklığımı diye düşündüm fakat yürüdükçe anladım ki havanın sıcaklığı çok hoşuma gitmişti,arkadaşlara bizim orası ısınıncaya kadar burda kalsak ne iyi olur demiştim..

Epeydir uğramamışım blogıma,her ne kadar yazdıklarımın başkaları tarafından okunduğunu bilsemde bu beni hiç rahatsız etmiyor,burası kendimle başbaşa kaldığım bir yer,sanki bana ait insan kendine ait olan şeyleri sever bende blogımı seviyorum,ve bana bu imkanı tanıyan Adminide seviyorum.. Geçen hafta sonu köye gittim köy dediğim sahile 1,5 km uzaklıkta muhteşem manzarası ve doğası olan bir yer karadeniz özellikle Trabzon köylerini bilen bilir harikadır... Önce mangal yaptık terasta oturup çay keyfi yapıp sohbetler ettik, oldukça kalabalıktık,sonra akşam okeye oturduk sabahın 3 ne kadar kıran kırana oynadık ne hikmetse iyi bir okey oyuncusu olmama rağmen amcamı yenemiyorum deli oluyorum.. Birkaç resim çektim evin önünden,köyün manzarasına bakın bu köyün gündüz manzarası önünüzde masmavi karadeniz,yeşille bütün. Bu güneşin batışı iddia ediyorum böyle bir manzara nadir görülür... İşte benim köyüm huzurun adresi.Bir keresinde Alman turistleri gezdiriyorduk akşam üzeri onları köye çıkarttım ve yukardaki şu manzaraya gözleri ile şahit oldular resmen dondu kaldılar güzellik karşısında bir tanesi kuzenime döndü tercümanlığı kuzenim yapıyordu kılavuzluğu ben"ben dünyada çok yer gezdim ama bu kadar güzel yer görmedim"dedi..

Haklısın hemde bilinçli bir şekilde düşüyoruz tuzağa,Amerikanın sinema sektörüne verdiği önemi oturup anlatacak değiliz birbirimize ve sektör sayesinde dünya piyasasına hükmedişinide... Ama yapıyor bee abi adamlar varmı bunlara alternatif bir ülke sineması?Yok. Hani Demirelin bir sözü vardıya "petrol vardıda bizmi içtik"yani bizim ülkemizdede yapıldıda bizmi gitmedik..... Neyse bu konu tartışılır,ama ben sinemaya gidince bir tercih yapmam gerekirse,üzgünüm ama yine usa imzalı filmleri tercih ederim...

evet ölümün bile hayırlısını dilemek lazım.....ama aaaaa iyice ölüm moduna girdim yahu,panik atak olucağım sayenizde egzorsist sırıtma bakiyim ordan öyle

Hain ökkeş dünden razı bakarmısın,yok ben özellikle vasiyetnameme egzorsist gelmesin diye bir maddede ilave ediceğim

Yarın öleceğimi bilseydim cenaze hazırlıklarımı bizzat kendim yapardım kimseye yük olmayı sevmem,kendim yıkanır kefenlenir,sonrada mezarıma girip beklerdim geriye bir kaç kürek toprak atmak kalıyor ee bi zahmet onuda yapıversinler artık.

Şuandamı?Gülay söylüyor sürüler içinde...

Dünyayı sadece kendi etrafındaki birkaç km den ve sadece etrafındaki insanlardan zannedenlere güzel bir cevap....

İşte o ****** 28 yaşında Sivas Zara doğumlu İstanbulâda yaşıyordu TİKB üyesi çıktı Ankara Valiliğiânin Ulusâta meydana gelen patlamanın faili olarak açıkladığı Güven Akkuşâun yaklaşık 9 yıldır ailesiyle görüşmemesi ve bu süre içinde ilişkileri hakkında hiçbir somut bilginin olmaması dikkat çekti. 9 yıldır aileden ayrı Güven Akkuş 1979 yılında Sivas Zaraâda doğdu. Ailesi aynı yıl İstanbulâa taşındı. Küçükçekmece Mehmet Akif Mahallesiândeki Tahsin Banguoğlu İlköğretim Okuluânda eğitim gördü. Daha sonra Fatih Arpaemini Mahallesiândeki Vatan Lisesiâne kaydoldu. Bir süre sonra okulu terk etti. Akkuşâun, okula kayıt sırasında adres olarak aynı ilçede bulunan ve lise yakınında olan Arpaemini Mahallesi Bican Bağcıoğlu Yokuşu Numara 9âu gösterdiği ancak bu adreste yıllar önce terk edilmiş yıkık bir yapı bulunduğu tespit edildi. Asker kaçağı olan Akkuş İstanbulâda ağabeyiyle birlikte yaşıyordu bir kardeşinin de yıllar önce intihar ettiği öğrenildi. Hollandaâda kaldı Akkuşâun 1996 yılında âTİKB örgütünün propagandasını yapmakâ suçundan tutuklandığı ve tahliyesinin ardından âHollandaâya gidiyorumâ diyerek ortadan kaybolduğu, sonradan PKKâya katıldığı öğrenildi. Son telefon Mardinâe Akkuşâun patlamadan hemen önce Diyarbakır ve Mardinâle telefon görüşmeleri yaptığı tespit edildi. Mardinâde konuştuğu kişi gözaltına alındı. Diyarbakırâdaki kişi ise halen aranıyor. Kullandığı cep telefonunun kendine ait olmadığı bildirildi. Ağabeyi sorgulandı Güven Akkuşâun dayısı ve ağabeyinin, poliste ifadesine başvuruldu. Çalışmalar sonucu Akkuşâun Kartalâda oturduğu belirlenen ve ismi açıklanmayan ağabeyi, polislerce ifadesine başvurulmak üzere şubeye getirildi. Anne ve babası hayatta olmadığı belirtilen Güven Akkuşâun ağabeyi, şubedeki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Çatıdaki parmağı saldırganı ele verdi Ankaraâda kendisi dışında 6 kişinin ölümüne ve 121 kişinin yaralanmasına neden olan canlı bomba, DNA testi ve parmak izi sayesinde tespit edildi. Olay yerinden toplanan bütün insan bedeni parçaları, Emniyet tarafından toplandı. Yapılan incelemede sahipsiz olarak iki bacak, bir burun, bir kafatası ve iki tane parmak tespit edildi. Parmaklardan birinin bir çatıda bulunduğu öğrenildi. Kriminoloji laboratuvarında gerçekleştirilen DNA testleri sonucunda diğer parçalarla birlikte parmakların da aynı bedene ait olduğu saptandı. Bunun üzerine parmak izi incelemesine geçildi ve sabıkalı olduğu için, bedenin polisin elinde parmak izi bulunan Güven Akkuşâa ait olduğu anlaşıldı. âKadıköyâdeki 1 Mayıs linciâ sanıklarından Güven Akkuş, 3 kişinin öldüğü, 33 güvenlik görevlisinin yaralandığı, işyerlerinin yağmalandığı 1996 yılındaki 1 Mayıs olaylarına ilişkin davanın sanıkları arasındaydı. Kadıköyâdeki 1 Mayıs mitinginde çıkan olaylara ilişkin 63 sanıkla birlikte yargılanan Güven Akkuş, MHP Kadıköy İlçe binasına molotof kokteyli attığı, polise mukavemet ettiği iddiasıyla tutuklandı. Yaklaşık 2 yıl cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra 23 Ocak 1998âde tahliye edildi. Yasadışı Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) üyeliğinden halen yargılanıyor. 1996âda polisteki ifadesinde ne demişti? Nilüfer adlı kadın beni TİKBâli yaptı Alınteri Gazetesi okuruyum. İkitelli Hacı Bektaşı Veli Kültür Vakfından tanıdığım Nilüfer adındaki bir kadının telkinleri altında kaldım. Nilüfer TİKBânin propagandasını yaptı. Nilüferin getirdiği bildirilerin dağıtımını ve gazetelerin satışını yaptım. Nilüfer, 1996 yılının şubat ayında Esenlerde âSivasta insanların köylerinden çıkarılmasıâ konulu bir basın açıklaması yapacağını söyleyerek benim de gelmemi istedi. Gittiğimde asıl adının Aysel Sarıca olduğunu öğrendim. TİKBânin yayın organı Alınteriâni dağıttım Okuru olduğum ve dağıtımını yaptığım Alınteri TİKBânin legal yayın organıdır. Bildirilerini dağıttığım Emeğin Kurtuluşu kurultayı TİKBânin işçileri örgütlemek için yapmayı düşündüğü legal bir kurultaydı. AFMK (Anti Faşist Mücadele Komitesi) biriminin amacı faşist kimseleri cezalandırma, işyerlerini bombalama ve molotoflamaydı. Bu oluşumda yeraldım ancak eyleme katılmadım. Alıntı Vatan Gazetesi..

Sıkıyorsa bu hesabı gitsinler Diyarbakır'a sorsunlar!!!!!!!!! Nasılsa biliyorlar Erzurum insanı vatanına,bayrağına,dinine sonsuz bir sadakatle bağlıdır.1993 de Çat'da Pasinlerde pkk lıların yaptıkları kanlı eylemler Erzurum halkını nasıl ayaklandırmıştı "ordu millet elele"sloganları ile sokaklara dökülen Erzurum halkının bu dirayetli vatanperver duruşu karşısında vatan hainleri bir daha orda eylem yapma cesaretini gösterememiştir. Yıllarca ermenilerin vahşi katliamları karşısında direnip vatan sevgisinden asla taviz vermeyen Erzurum'lulara selam olsun

İzlediğim fantastik filmler içerisinde en çok beğendiğim filmdir Karayip Korsanları,iki serisinide vizyona girer,girmez izledim şimdi sanıyorum 25 mayısta 3.sü oynayacak sabırsızlıkla bekliyorum. Eğer gerçekten eğlenmek istiyorsanız kaçırmayın derim,genelde ilki çok tutan seri filmlerin ikincisi pek tutulmaz fakat Karayip Korsanlarında bu durum söz konusu değil belki tam kadro aynı ekibin rol almasıdır filmi bu denli başarılı kılan. Kostümleri,doğa manzaraları,film müzikleri,yarı insan yarı deniz canlısı şeklindeki yaratıkları,ve özellikle kaptan Jack Sparrow'un( Johnny Depp) muthiş mimikleri harika bir görsel şölen.... Gülme krizine tutulup aynı anda heyecan yaşamak için oldukça ideal bir film. İçinizdeki çocuğu mutlu etmek istiyorsanız mutlaka izleyin...

Ülkede ki en ciddi tehlikenin terör olduğunun bir kez daha ıspatıdır bu vahşice,haince yapılan saldırı. Terörü bir kez daha lanetle,nefretle kınıyor ve biran önce hesabının sorulmasını ümid ediyorum.

Yazının katıldığım kısımları var demiştim evet bazılarına ama çoğunluğu hurafe demiştim evet bu sözümünde arkasındayım.. Eski söylentilere baktığımız zaman bazı yanlışlara dikkat çekilceği zaman bu tip uyarılara rastlarız,yani şöyle yapma,böyle olur türünden,bunlar caydırıcı bir yöntem olarak kullanılan söylemlerdir. Mesela ben çocukken çok duyardım taradığımızda dökülen saçlarımızı sokağa atarsak başımız ağrır gömmemiz yada yakmamız gerekirmiş,ben tercihimi çöp kovasından yana kullanırdım ama düşünmeden de edemezdim neden kopan saçımız başımızı ağırtsınki... Sonradan işin sırrını kendim çözmeyi başardım saç doğada yok olmayan nadir şeylerden biri,bu niye tembihlenirdi bize çevre temizliği yüzünden,anlayabiliyormusunuz ince detayı dikkat edilmesi için yapmaya zorunlu hale getirmek. Mesela yukardaki metinde şöyle bir yer var. Cima meyve ağacının altında yapılırsa çocuk zalim olur. Şimdi bu durumda çocuk zalim olurmu olmazmı burasını bilemeyiz,ama ortalık yerde cinsel ilişkiyi önlemektir bana göre bu kısım ve buna katılıyorum. Kadının rızası dışında cima yapılırsa çocuk ahmak olur.Yine aynı şey burdada söz konusu kadını zorlayarak cinsel ilişkiye girmenin yanlışlığıdır aslında anlatılmak istenilen. Yazılanları birde bu yönünden düşünmeye çalışsak aslında neler buluruzda bazılarımızın işine gelmiyor ne hikmetse konu üzerinden tartışmak istiyorsun sonra tamamen yanlışlığını savunuyorsun o zaman neyin tartışmasını yapacaksın,her yazıda doğru ve yanlış mutlaka vardır,bizim yapmamız gereken mantığımız çercevesinde okuduklarımızı değerlendirmeye almak,benim daha küçük bir çocukken yaptığım gibi... Kısacası alimlerin taktiklerinden biridir bu yanlışı uyarırken sonunda bir felaket gösterilirki kişiler daha dikkatli davransın,yada doğruyu anlatırken sonunda güzellikleri vaad etmek gibi.. Şimdi siz bu yazının tamamı safsatadır diyebilirmisiniz?Mutlaka içerisinde katıldığınız ve belkide farkında olmadan uyguladığınız kısımlar vardır. Cima çocuk ve hayvan yanında yapılmamalıdır.Yanlışmı? Erkek, karısının öfkesi karşısında susmalıdır. Ta ki kadın pişmanlık duyup kocasından özür dileyinceye kadar. Çünkü kadın ruhen zayıftır. Susma onu yener. Ruhen zayıftır demek bence kadının duygusallığını ifade etmek için kullanılmış ee bu yanlışmı? Kocası kapıdan içeri girince hemen ayağa kalkıp karşılamak. Karı kocasına merhaba efendim, hoş geldiniz demeli. Yanlışmı? Vaktim olsa daha çok incelerdim ve daha çok detay bulurdum ama şimdilik bu kadar yeter...

O zaman sana cehennemde mutluluklar,ama unutma o saydıkların sana göre cehenneme gidecekse ki benim böyle bir iddiam olmaz yakışıklı aktörlerde orda olacak demekki ee bu durumda senin pek bir şansın olmayacak gene,makus talihine küs ne yapalım

Çok nadir insanlar vardır,ilk karşılaşmanızda bile içinizde derin bir saygı bırakırlar,Bozan gibi... Bozan hayranlarından biriyim,biriyim diyorum en az benim kadar fanatik takipçileri olduğunu biliyorum forumda. En çok keyf alarak okuduğum yazıların sahibi hele şu anlatmak istediğini ve verdiği mesajları biraz ironi ve birazda espirilerle tadlandırması yokmu?Özellikle şu Birbaşı rutbesi ile verdiği muhtırayı okurken kontrol dışı attığım kahkaha,karşı masadan şefimin tuhaf bir şekilde bana bakmasına yol açmıştıda sonrasında yüksek sesle okumak zorunda kalışım,ama iyiki okuşum her okuduğum kişiden tam not aldı.. Bozan iyiki varsın,iyiki burdasın. Sevgiler,saygılar

Bu yağmur sonrası erguvan yalnızca Taurusmutis'e sevgilerimle...

Sevgili arkadaşım,bizim ateistlerimizin din hakkında en ufak bir fikirleri yoktur,ne hadis bilirler ne ayet nede sunnet,zaten konuları takip ediyorsan sende fark etmişsindir,bu tip yazıları kendi zihniyetindeki sitelerden kopy yaparak eğlenmeye çalışırlar.. Haaa birde en büyük özellikleri nedir biliyormusun?ayetleri kendi mantık çerçevelerinde yorumlamaya çalışmaları benide işte bu çok eğlendiriyor hangisine sorarsan "bende bir zamanlar müslümandım"diye sözlerine başlarlar sizde birşey bildiklerini sanıp tartışmaya girersiniz sonra bakarsınız kiiiii tııısssssssssss

Gecekuşu yazmayı unutmuş ben yazayım..Bizimkiler gen haritasını yatak odasında bulmuşlar adlı yazının sahibi Murat BARDAKÇI Hürriyet, 02. 07. 2000,neredeyse tüm ateist sitelerde bu yazıya rastlamak mümkün,sanıyorum Hacı Mustafa Rakım tarafından yazılmış çok eski bir metin,bazılarına katılsamda bir çoğu hurafedir.. Büyük bir ihtimalle ateist bir siteden kopyalanan bu yazı tartışma maksadı ile yazılmamış, o yüzden üzerinde fazla durmaya değmez.