-
İçerik Sayısı
76.591 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
367
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Admin tarafından postalanan herşey
-
BAŞARI İÇİN GİYİNMEK
Admin şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
BAŞARI İÇİN GİYİNMEK İş ortamlarında, özellikle de işe alınma aşamasında, görünümüzün de önem taşıyabileceğini unutmamalısınız. Kimi işler, özellikle prezantabl görüntüye gereksinim duyar. Kimi işler de ise, görünümünüz işin kusursuz bir parçasıdır. Eğer siz de böyle bir işte çalışıyorsanız ya da bu tür bir sektörde kariyer peşindeyseniz, gardrobunuzu düzenlerken bir takım kriterleri göz önüne almanız gerekebilir. İlk izlenim, genellikle otuz saniyelik kısa bir zaman içinde edinilir. Bu izlenimler gerçeği yansıtmıyor olabilir. Ama dış görünüşümüz, tavırlarımız, duruşumuz karşımızdaki kişiye ister istemez bizimle ilgili pek çok mesaj iletir. Özgüven, ahlaki yapı, hayata bakış açısı, ekonomik düzey, eğitim düzeyi, güvenilirlik, toplumsal konum gibi kilit konularda iletilen bu mesajlar, özellikle işe alınma durumlarında çok etkili olur. Siz de eğer dış görünümün önemli olduğu bir sektörde başarı elde etmek istiyorsanız, bu tür istemsiz mesajlarınızı düzenleyerek kendinize büyük bir avantaj sağlayabilirsiniz. Pek çok insan, güzel göründüğüne inandığında, daha özgüvenli davranır. Bazılarımız için ise rahatlık güzel görünmekten daha önemlidir. Ama iş ortamlarında hem rahatlığı, hem de şıklığı biraraya getirebiliriz. İnsan, fiziksel özellikleri nasıl olursa olsun, kendini çekici göstermeyi başarabilir. Sonuçta her insanın ayrı bir çekiciliği vardır. Biri gözlerinin güzelliğiyle, öteki uzun boyuyla, diğeri geniş omuzlarıyla, bir diğeri ise anlamlı gülüşüyle çekicilik yaratabilir. Konu giyim kuşam oldu mu, en iyisi insanın çekici yanları ortaya çıkaracak bir biçimde giyinmesidir. Giysiler, renkleri ve modellerine göre, insan bedeninin farklı yönlerini öne çıkarabilirler. Kilo fazlası olanlar siyah, boyuna çizgili giysilerle, aşırı zayıflar da beyaz, enine çizgili giysilerle dengeyi yakalarlar. Giyim kuşam kadar yüz ifadesi de dış görünümde önemlidir. Hoş ve ayarında bir gülümseyiş, sizin daha sıcak algılanmanızı, daha kolay iletişim kurulabilecek geçimli bir insan olduğunuzu belirtir. Pozitif ve sıcak ifadeler, karşınızdakinin sizinle iletişim kurmasını kolaylaştırır. Ancak ciddiyet gerektiren durumlarda, yüzünüzde gereksiz bir gülümsemenin oluşmaması şarttır. Yüz ifadesini, bakışları da iş ortamındaki durumlara göre dengelemek gereklidir. Eğer iş ortamınız ciddi görünmenizi gerektiriyorsa, takım elbiseler sizin olmazsa olmazlarınızdan birine dönüşür. Kravatlar, ceketler, gömlekler profesyonel ortamların en önemli giysi kodlarıdır. Ama bazen müşterilerinizin rahat, günlük giysilerle karşınıza çıktığını görürsünüz. Bu durumlarda işiniz sizden "ortayı bulmanızı" talep eder. Yani, kumaş pantolon ve gömlek ile günü geçirebilirsiniz. En zor durumlardan biri de günlük giysilerle iş ortamının profesyonelliğini yansıtabilmektir. İş ortamınızda mutlaka temiz, lekesiz giysiler giymelisiniz. Fermuarı bozuk, düğmesi sökülmüş, herhangi bir yerinde yırtık veya defo olan giysilerden kesinlikle kaçının. Ayakkabılarınız mutlaka temiz olmalı. Spor ayakkabı giyseniz bile, çamurlu olmamasına özen göstermelisiniz. Eğer deri ayakkabı giyiyorsanız, boyasını ihmal etmeyin, tozları düzenli olarak fırçalayın. Ofisinizde, masanızın bir çekmecesinde ayakkabı cilası ya da fırçası bulundurabilirsiniz. Logolu, mesajlı tişörtler giymekten kaçının. Göze batmanızı sağlayacak iddialı renkler de karşınızdakine abartılı gelebilir. Desenliden ziyade, çizgili ya da düz kumaşlar iş ortamlarına daha uygundur. Giysilerinizi ütülü kullanın. Özellikle gömleklerin ve kumaş pantolonların ütüsü çok önemlidir. Oturup kalkarken de kırışmamaları için özen gösterin. Kuru temizleme gerektiren giysileri düzenli olarak temizletin. Yıpranmamaları için özen gösterin. efeslight.com.tr -
MOTİVASYONLU ÇALIŞMAK
Admin şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
MOTİVASYONLU ÇALIŞMAK Babam bana çalışmayı öğretti fakat çalışırken eğlenmeyi hiç öğretmedi. Çalışmayı hiçbir zaman sevmedim ve bunu açıkça itiraf ediyorum. Okumayı sevdim, fıkra anlatmayı, konuşmayı ve gülmeyi sevdim fakat çalışmayı asla sevemedim. Bu sözler Amerika Birleşik Devletleri'nin 16'ıncı başkanı Abraham Lincoln'a ait. Psikologlar bu durumu Abraham Lincoln'un motivasyon eksikliğine bağlıyorlar. Doğrumudur bilinmez fakat motivasyon sayesinde ne kadar güçlü olabileceğinizi bir düşünmelisiniz… Hedef çok önemli… İş yerinizde gün içerisinde mutlaka can sıkıcı şeyler oluyordur. Hatta bu her gün başımıza geliyor. Patronunuzun kaprisleri, iş arkadaşlarınızın sinirli oluşu, iş yükünüzün yoğunluğu, havaların kötü olması gibi şeyler bizim her an sinirlerimizi yıpratır. Aynı zamanda iş verimini de olumsuz etkiler. Dolayısıyla motivasyon çok önemlidir. Psikologlar motivasyonu şu şekilde açıklıyor : bir insanın belli bir hedefe, psikolojik anlamda başka hiçbir değişikliğe uğramadan ulaşmak istemesi. Dolayısıyla burada hedef çok önemli. İş yerinizde kendinize hedefler belirleyin ve bunun dışındaki etkenlere fazla odaklanmamaya ve kafanızı takmamaya çalışın. Bu mutlaka başarıyı getirecektir. Motivasyon zor işleri kolaylaştırır? Motivasyon kelimesi altında aslında birçok gerçek yatıyor. Motivasyon öyle bir şeydir ki, doğru kullanıldığı takdirde çok zor işleri bile çok zevkli ve kolay bir şekil alıyor. Bir futbolcuyu ele alalım. Bir futbolcu her zaman formda olmayabilir. Hepimiz maç izlerken bazı futbolcuları eleştiririz. Bunu onların ruh hallerini ve içinde bulundukları psikolojik durumu bilmeden yaparız. Belki olaya bu açıdan yaklaşırsak onların bir maçta kötü oynamalarını anlayabiliriz. Motivasyon eksikliği taşıyan bir insan, işini mutlaka kötü ya da zor yapacaktır. Motivasyon performansı getirir. Yalnız motivasyon ile morali birbirine karıştırmamak lazım. Motivasyon nasıl sağlanır? İş yerinizde motive olmak, bir işi hiçbir dış etken altında kalmadan, belli bir hedef ya da odak belirleyerek yerine getirmek istemenizdir. Burada oluşan atmosfer size ayrı bir dünya yaratacaktır. Sizi motive edecek olan asıl şey önünüze koyduğunuz hedeftir. Yine futboldan bir örnek verelim. Şampiyonluğa oynayan bir takımın futbolcusu öbür takım oyuncularından çok daha hırslı ve bilinçli oynayacaktır. Futbolcunun hedefi burada takımını şampiyon yapmaktır. Yani insan motivasyonu sağlamak için önce kendini hedefe odaklamalı ve bunu gerçekleştireceğine içten inanmalı. Eğer motivasyonda bilinç olmazsa, bunun adı motivasyon olmaz. Motivasyonun diğer çalışanlar üzerindeki etkisi Eğer siz motive olursanız, çalışma arkadaşlarınız da motive olabilirler. Birinci nedeni onların da sizden aşağı kalmak istememeleri. İkinci nedeni iş arkadaşlarınızın da birer insan olarak sürü psikolojisiyle hareket edecek olmaları. Aynı şekilde motivasyonunuz eksikse, iş arkadaşlarınız da bundan mutlaka etkilenecektir. Elbette motivasyonda hedef önemli ve dış etkenlerden sapmamak lazım fakat bu etkileşim farklı. Çünkü herkes aynı hedefe odaklanmışsa, o zaman motivasyonunuz değişirse bundan diğerleri de etkilenir. Patronunuz sizi görevlendirdikten sonra sizin işinizi patronunuzun isteğini düşünmeden, bunu bir görev bilinciyle halletmeniz gerekiyor. efeslight.com.tr -
UZAK DİYARLARDA İŞ SAHİBİ OLMAK
Admin şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
UZAK DİYARLARDA İŞ SAHİBİ OLMAK Dünya gitgide küçülüyor, artık uçağa binip soluğu dünyanın öbür ucunda alabiliyorsunuz. Bazen çalışma şartları sizi doğup büyüdüğünüz, uzun süre yaşadığınız yerlerde uzaklaştırıyor. Pek çok kişi uzaklıktan ürker ve kimi zaman büyük iş fırsatlarını sırf bu ürküntü yüzünden kaçırır. Yurtdışında ya da uzak bir kentte iş bulduğunuzda, size yardımcı olabilecek bir kaç öneriyi sıralayalım, dedik. Gittiğiniz yer hakkında bilgi edinin Çalışacağınız yere varmadan evvel, oralarda olup bitenler hakkında mümkün olan her şeyi okuyun. Adından bahsetmeye değer her topluluğun gazetesini ya da yayınlarını Internet üzerinde bulabiliyorsunuz. Her gün o bölgede olan bitenler hakkında okuma fırsatınız var. Girişken olun Yeni bir bölgedeki insanlarla iletişim kurmaktan utanmayın. O bölgeye varmadan oradaki insanlarla email'leşin. Bu insanlar sizi özellikle yeni açılan işlere yönlendirebilirler, karşılaşacağınız yeni iş koşulları konusunda size tüyo verebilirler... Kendinizi tanıtın Kağıtlarınızı düzenleyin. Potensiyel bir işveren ile konuşmadan önce yeteneklerinizin ve bilginizi iyi bir şekilde düşünün. Aynı zamanda elinizde kendinize dair bazı bilgiler bulundurmayı ihmal etmeyin. Internet'in vuku bulmasıyla beraber kendiniz hakkında bilgileri internette yayımlama ve dolasıyla dünyanın farklı bir yerinde insanların sizin bilgilerinize ulaşma imkanını sağlayabilirsiniz. Keşif gezisi yapın Bir tatile çıkın. İşe başlamadan önce bir yer hakkında bilgi edinmenin en iyi yollarından biri de orayı tatil bahanesiyle kolaçan etmektir. Tatilde birkaç hafta geçirip çalışmaya başlayacağınız yerin hakkında genel bir kanıya sahip olabilirsiniz. Zamanınızı işverenlerle konuşmayı ve ev aramayı da dahil edicek şekilde ayarlayın. Yolculuğunuzu bölgenin en az çekici sayıldığı bir zamanda ayarlayın ki ilerde sizi neler beklediğine hazırlanabilirsiniz. Gemileri yakmayın Arkanızdaki köprüleri yıkıp yeni bir hayata başlamak için sabırsızlık duyabilirsiniz. Şu an bulunduğunuz yerden ayrılmak için sabırsızlanıyor olsanız bile yeni geldiğiniz yer beklediğiniz gibi çıkmayabilir. Bulunduğunuz yerdeki irtibatlarınızı kopartıp atmayın. Eğer dönmek zorunda kalırsanız bunlar işe yarayabilir. Yeni maddi şartlarınızı iyi değerlendirin Masraflarınızın farklarını hesaplayın. Şu an yaşadığınız yer ve gideceğiniz yer arasındaki masraf farkını hesaplayın. Yolculuk masraflarınızı düşük tutmaya çalışın. Bugünlerde yolculuk masraflarınızın maaşınıza eklenmesi pek olağandışı sayılmıyor. Bu özellikler yeteneklerinize çok ihtiyaç duyulan bir bölgede çalışıyorsanız doğru. Pazarlık yapmadan önce bu bölgeye yerleşmenizin size ne kadara mal olacağını iyi hesaplayın. efeslight.com.tr -
İŞ BAĞIMLISI OLMAYI ENGELLEMEK ELİNİZDE
Admin şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
İŞ BAĞIMLISI OLMAYI ENGELLEMEK ELİNİZDE İşinizde çok iyi koşullarla terfi alıyorsunuz ve bu sizi çok heyecanlandırıyor. Mevcut ekonomik koşullarda belki yapmanız gerekeni yapıyorsunuz ve işinize dört elle sarılıyorsunuz. Ama bu arada sosyal ilişkileriniz zayıflıyor. Arkadaşlarınızla görüşemez oluyorsunuz. Sevdiğiniz kişiye, ailenize zaman ayıramaz oluyorsunuz. Hepsinden önemlisi kendinize ayıracak iki dakikanız kalmıyor. O zaman kabul edin, siz işinize bağımlısınız. İş dünyasında pek çok insan böylesi açmazlara düşüyor. İster istemez, hayatınızı devam ettirmek, mevcut standartlarınızı korumak için azimli bir biçimde çalışmanız gerekiyor. Ama, insan ilişkileri de tıpkı çiçekler gibidir, özen ister ve siz gereken özeni göstermezseniz, ilişkileriniz de solup gidecektir. İşinizle ilişkiniz, hayatınızın öteki kısmıyla rekabet edercesine yoğunlaşmışsa, hemen bir takım önlemler almanız gereklidir. Belirtiler *Evinize iş götürüyorsunuz. İşinize kendinizi tamamen adadığınızı hissediyorsunuz. İşle ilgili araç gereçleri (örneğin laptop'ınızı, palm'ınızı) tatile gitseniz bile yanınıza alıyorsunuz. *İş sizi hayatınızdaki herşeyden daha fazla mutlu kılıyor.Oyuna ve uyumaya ayırdığınız zamanı kayıp olarak görüyorsunuz. Tatillerde huzursuz oluyorsunuz. Tatillerinizi kısa kesiyorsunuz. *Çoğunlukla kafanız hep işle meşgul. Başkalarıyla konuşurken, içinizden işle ilgili çözümlemeler yapıyorsunuz. *Arkadaşlarınız artık sizi aramıyor ya da aradıklarında telefonu çarçabuk kapatmak istiyorsunuz çünkü belki de sizi işle ilgili bir arayan olacak... *Sizi seven kişiler sizi çok enerjik, iş delisi gibi sözlerle tanımlamaya başlıyorlar. Sosyal olarak yalıtılmış, yorgun, sinirli bir insana dönüşüyorsunuz. Eğer bu belirtileri taşıyorsanız, bir işi bağımlısı olduğunuza kanaat getirebiliriz. Peki, şimdi ne yapmalı? Hayatta her şeyin bir çıkışı, bir çözümü vardır. Bu nedenle cesaretinizi kaybetmeyin. Siz başarılı, hırslı, iradeli ve azimli bir insansınız. Ama şimdi işinizin yanı sıra, kendinizi de sevmeye başlamalısınız. Çözümler *İlişkilerinize zaman ayırın. Sevdiklerinize mesaj atın, iş hayatınız çok yoğun olsa bile bir iki şirin telefon mesajına, e-mail'a, e-kart'a ayıracak zamanınız vardır mutlaka. Sevdiklerinize küçük sürprizler yapın. *İş günlerinde öğle yemeklerini iyi değerlendirin. Arkadaşlarınızla yemeğe çıkın. Öğlen, bir Efes Light eşliğinde, hoş bir yemek yiyebilirsiniz. Yarım saatlik bir ara ve sohbetle geçen bir yemek size çok şey katacaktır. *Sevdiklerinize armağanlar alın. Onlarla ya da onlar için alışverişe çıkın. Bu arada kendinize de iş dışında kullanacağınız bazı eşyalar almayı ihmal etmeyin. Özellikle ev eşyalarına, yeni, rahat mobilyalara ya da partilerde giyebileceğiniz şık giysilere bakabilirsiniz. *Kendinizi, sağlığınızı ihmal etmeyin. Formunuzu korumak için çaba sarf edin. Haftada en az bir kez spor yapın. Beslenmenize, uykunuza ve spor yapmaya ekstra özen gösterin. *Çalışırken küçük aralar verin. Dört-beş dakika gözlerinizi kapayın, tropik adalarda güzel bir tatil düşleyin, ritmik olarak nefes alıp verin. *Uzun vadeli planlarınızı gözden geçirin. Bugüne dek başardıklarınızı takdir edin, bundan sonrakiler için de açık bir plan yapın. efeslight.com.tr -
KARİYER DEĞİŞİKLİKLERİ VE KARİYERİST TÜRLERİ
Admin şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
KARİYER DEĞİŞİKLİKLERİ VE KARİYERİST TÜRLERİ Çalışma hayatınız boyunca karşılaştığınız en büyük güçlüklerden biri, kariyer değişikliğini sizin için avantajlı bir hale getirmektir. Kariyer değiştirmek zor bir karardı. Eninde sonunda değişiklik sizin geleceğinizi etkileyecekti Sizi işinizde ileriye taşıyacak olan güçlü bir kariyer modeli, günün birinde kariyer değişikliğinin yarattığı zehiri azaltmaya yarayabilir. Daha da önemlisi bu, sizin kariyer değişikliğini bir avantaj olarak kullanmanızı ve fırsatları hayalini kurduğunuz bir ölçüye getirmeye yarayabilir. Aslında kariyer değişiklikleri söz konusu olduğunda iki tip çalışan vardır; İlki vicdanlı tip, işlerini bitirmeden rahat edemeyen tipler. Bu gruptaki insanlar sadık iş bitiricilerdir. İkinci tip ise başkaldıranlardır. Bu tipler çok çalıştıkları gibi, kariyer değişikliğinin ilerisini de görüp kendilerini buna hazırlarlar. Her iki grubun da kendine özgü avantajları ve iyi yönleri vardır. İlk grup dünyanın tadı tuzudur. Güvenilir ve sadıktırlar ve en üst kalitede işi ortaya koyabilirler. Birçok insan bu kategoriye girer. Ne yazık ki onlar yaptıkları işin yok olduğu ya da değiştiği bugünün ekonomisi yeterli sayılmazlar. Ancak istikrar ve düzenlilik kariyer değiştirmeye hazırlanmamış olan iş bitiricilerin takdire şayan özelliklerini ödüllendirir. İki grup arasındaki fark geleceği görme yollarında yatıyor. Sadık iş bitiriciler çalışmalarına gömülüp işlerin hep böyle gideceğini düşünürler. Onlar geleceğin de bugün gibi az ya da hiç değişiklik olmadan süreceğine inanırlar. Bu onları kariyerlerinde değişimi görmezden geldiklerini göstermez. Onlar da değişimin zorunlu olduğunun farkındalardır. Onların durumu bu değişimle nasıl başa çıkacaklarını bilememeleridir. Onlar kariyerlerinin geleceğini garantiye almazlar. Diğer taraftan başkaldıranlar ise gelecek hakkında daha değişik bir görüşe sahiptirler. Sahip olabilecekleri bir geleceğin hayalini kurmaya çalışırlar. Daha sonra ise bu geleceğe ulaşabilecekleri bir kariyer planı çizerler. Onlar gelişimci ve yenilikçi organizasyonların aradıkları insanlardır. Devamlı gelişim yeni ekonomiyi tanımlayan bir özellik. Bu yüzden yenilikçi firmalar, bu değişimde rol üstlenebilecek insanlar aramaktalar. Başkaldıranlar insanı sıkıştıran koşulların varolduğundan haberdarlardır. Kendi kişisel güçlerinin ve sınırlarının farkındadırlar. Kendi çalışma alanları içinde kariyer değişiminin neye yol açacağı hakkında fikirleri vardır. Aynı zamanda ekonomi için nasıl yararlı olabilecekleri hakkında da belirli bir görüş edinmişlerdir. Devamlı kendi yetenekleri, kabiliyetleri ve ruh hallerinin çalışanlar ve müşterilerin işine yarıyacak hale getirebilecekleri konusunda uğraşırlar. Bu insanlar aynı zamanda lider rolü oynamaya her zaman hazırdırlar. Bu tabii ki onların herkesin önüne atlayıp kahramanca yolu gösterdikleri manasına gelmez. Bu daha çok organizasyonun ortak görüşüne diğer insanların bağlılığını sağlamak yoluyla olur. Onlar aynı zamanda bilgilerini paylaşırlar ve böylece diğer insanların da çalışma alanların üst düzey bir rol oynamalarına yardım ederler. Bunların hepsinin ötesinde hayattaki görevleri yapmak istedikleri hakkında görüşleri olan insanlardır. efeslight.com.tr -
İŞ GÖRÜŞMELERİNDE BAŞARININ SIRLARI
Admin şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
İŞ GÖRÜŞMELERİNDE BAŞARININ SIRLARI Bir iş görüşmesine çağrıldınız. Çekişmenin maksimumda olduğu bir ortamda ve zorlu mülakatların ortaya çıktığı bir dönemde eğer işi almak istiyorsanız cephaneliğinizdeki en iyi silahları kuşanmanız gerekiyor. İlk olarak kendinize güvenin. Daha sonra kişilik özelliklerinizi ve favori çalışma tarzınızı belirleyin. Bir lider mi yoksa takipçi misiniz? Bir takımın parçası olmak mı hoşunuza gidiyor yoksa yalnız çalışmayı mı seviyorsunuz? Bu işi neden istediğiniz hakkında şüpheleriniz olmasın ve işe ne gibi yenilikler getirebileceğinizi düşünün. Başvurduğunuz işin tanımını dikkatle okuyun. İş için neden en iyisi olduğunuzu açıklayan en az altı özelliğinizi yazın. Tecrübelerinizi anlatın. Şirketi araştırın. İnsan kaynaklarından işinize yarayacak bilgiler isteyin. Orada size iş veya görüşme hakkında bilgi verebilecek bir kaç kişi bulmaya çalışın. Bugünkü ortamın şirketin işlerini etkileyebileceğini dikkate alın. Bir arkadaşınızla daha önceden görüşme için prova da yapabilirsiniz. İş yetenekleriniz hakkında yalan söylememeye çalışın çünkü genelde iş verenler sizin hakkınızda referanslara başvururlar. Verdiğiniz bilgilerin açık ve tamamen doğru olmasına özen gösterin. Abartılı ifadelerden kaçının. İşi aldığınız takdirde üzerinize fazlaca sorumluluk yüklenmesi de sizin için bir dezavantaj olacaktır. Eğer bir iş görüşmesine çağrıldıysanız, adayların bulunduğu bir listede olma ihtimaliniz yüksek. Bu yüzden pozitif olun. Ev ödevinizi yaptığınız düşünülürse gergin olmanız için herhangi bir sebebiniz yok. İmajınız insanları etkilemek için önemli bir faktördür. Uygun şekilde giyinin. Eğer neyin uygun olduğunu bilmiyorsanız şirket içöin çalışan işçileri izleyin. Giyiminizi buna göre ayarlayın. İş görüşmesinin sonunda ne zaman haberdar edileceğinizi sormak mantıklı olur. Ama maaş tatiller ve imkanlar hakkında çok fazla soru sormayın çünkü bunlar genelde ikinci görüşmede konuşulur. Mülakattan ayrılmadan önce "işi anlatışınızdan çok etkilendim. Benimle görüştüğünüz için teşekkür ederim," gibi akılda kalıcı sözler söyleyebilirsiniz. Mülakattan ayrılınca neyin iyi neyin kötü gittiğini analiz edin. Gerekirse, iş görüşmesini yaptığınız insana görüşmeyi akıllarında kalıcı hale getirecek ek bir mektup yazın. Kısa ve öz yazmaya çalışın. CV'nizde asla yalan söylemeyin. İşe alınırsanız ve yalan açığa çıkarsa, dönülmez bir noktaya gelebilirsiniz. Gerçekleri saptırmayın, olduğu gibi yazın. Daha önceki deneyimlerinizi abartarak vermeyin. Neyseniz, o olun. Ancak kendinizi hafife de almayın. CV'niz özgüven yansıtsın. Eğer işe alınırsanız kabul etmeden önce çalışma koşulları hakkındaki pürüzleri temizleyin. Eğer eski maaşınızla aynı ya da daha az para önerilirse işveren sizi ucuza almak istemiyor, sadece kendinize güveninizi ölçüyor demektir. Bu tuzağa düşmeyin. Kendi gücünüz hakkında bilgiler vererek kendinize güveninizi belli edin. Eğer iş size önerilmediyse ve şirketi sevmediyseniz başarısız olmuş olsanız bile gelcekteki herhangi bir gelişme olursa bundan haberdar edilmek istediğinizi söyleyin. efeslight.com.tr -
İŞ YERİNDE ZOR BİR GÜNÜN ÜSTESİNDEN GELMEK
Admin şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
İŞ YERİNDE ZOR BİR GÜNÜN ÜSTESİNDEN GELMEK İş hayatı insan hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldiğinden bu yana, insanlığın mevcut iş koşullarını daha iyi bir hale getirme çabası bitmedi. İş yerinde olup bitenler, çalışan insanların hayatının hemen her anını etkileyecek güce eriştiler. İşi işte bırakıp akşam eve tertemiz bir zihinle dönmek çoğu zaman mümkün değil. Özellikle de kendini işine büyük bir bağlılıkla adayan kimseler için. Hal böyleyken, iş hayatındaki zor saatlerin üstesinden gelmek, bu saatleri daha çekilir ve kolay kılmak için de çaba göstermek gerekiyor. Küçük Molalar: İş yerinde çok yoğun bir gün geçiriyorsanız, öncelikle küçük molalar vererek kendinize biraz zaman ayırmanız gerekiyor. Bu, yoğun günler için tam bir hayal olsa da, sigara molası gibi zamanlarda biraz dinlenme ve neşelenme fırsatı yakalamak mümkün. Lavaboda, üzerinize başınıza çeki düzen vermek, saçınızı düzeltmek, ellerinizi, yüzünüzü yıkamak da bazen "sakin bir kaç dakika"yı size sağlayabilir. Bu tür zamanlarda gözlerinizi kapatıp bir kaç dakikalığına zihninizi boşaltmayı deneyebilirsiniz. Hatta mümkünse açık havaya çıkabilirsiniz. Ofiste mümkünse, pencere açmak da size iyi gelebilir. Düzgün soluk alıp vermek insanı hem bedensel, hem de ruhsal yönden rahatlatır. Küçük molanız sırasında iş dışındaki bir yakınınızı arama fırsatı bulmanız da çok iyi olacaktır. Mümkünse sizi neşelendirecek birini arayın ve bir kaç dakika da olsa sohbet edin. Telefon açmak mümkün olmuyorsa, iki satır mail yazın ve kendinize iş dışında da bir hayatınız ve çevreniz olduğunu hatırlatın. Bu şekilde iletişim kuracak birini tanımıyorsanız, internette bir kaç eğlence sitesine girip kafanızı dağıtmayı deneyebilirsiniz. Teknoloji: Teknolojiden yararlanın. İşteki yoğunluğunuzu hafifletecek teknolojik ilerlemeleri izleyin. E-mail alışverişini kolaylaştırmak için mutlaka Microsoft Outlook, Lotus gibi programlardan yararlanın. Bilgisayarınızı virüslerden korumak için çeşitli güvenlik programları kullanın. Gerekiyorsa bilgisayarınızın ve internet bağlantınızın hızını arttırmanın yollarını arayın. Elektronik ajandalar ve uyarı sistemleriyle herhangi bir görevi atlamadan çalışmanıza tempo kazandırın. Not Almak, Liste Yapmak: Mutlaka not alın ve sıralama yapın. Yoğun bir gün demek, yorgunluk demek. Yapacağınız şeyleri küçük notlar halinde sıraya koyun. Listeler bu durumda en iyi yardımcınız olacaktır. Yapacağınız şeylerin listesini elektronik ortamda da saklayabilirsiniz, küçük post-it'lerle bilgisayarınızın monitörünün çevresinde de bulundurabilirsiniz. Mantar panolar, yazı tahtaları da bu tür notları tutmak için idealdir. Ofisinizde bu tür notları saklamak için kendi çözümlerinizi geliştirin, notlarınızın her daim görebileceğiniz bir yerde bulunmasına da özen gösterin. Ofis Ortamı : Yoğun günler hata kaldırmaz. Hatasız kul olmaz ama hataların sayısını azaltmak da elinizdedir. Öncelikle kafanızı yoracak şeylerden kaçınmalısınız. Masanızı, ofisinizi derli toplu tutmanız bu açıdan iyi bir çözüm. Etrafta gözünüzü yoracak, kafanızı kurcalayacak ıvır zıvırlar asla bırakmamalısınız. Bir de yoğunluk ve acele içinde elinizin, kolunuzun takılacağı şeyleri kaldırmalısınız. Çekmecelerinizi düzenli tutmak da aradığınız bir şeyi, doğru zamanda bulmanızı sağlayarak yoğun iş günlerinde hayatınızı kurtaracaktır. Ofis ortamınızın iyi havalandırılmış, yeteri kadar ışıklandırılmış ve sizi rahat ettirecek kadar düzenli olmasına dikkat edin. Ertelemeler : Kimi zaman yoğunluk sırasında bazı özel işlerinizi ertelemeniz gerekebilir. Profesyonelliğin şartlarından biri de budur. Özel görüşmelerinizi aza indirgeyip işinize doğru bir biçimde konsantre olmalısınız. Bu, kimseyi ihmal etmeniz anlamına gelmez. Arkadaşlarınızla hafta sonu için plan yapmak için yapılacak telefon görüşmelerini, yoğun bir Pazartesi günü, akşam saatlerine ertelemeniz dünyanın sonu değil. Dikkatinizi dağıtacak özel görüşmeleri, haberleşmeleri yoğunluk sırasında rafa kaldırmayı bilmelisiniz. Aksi takdirde ne o görüşmelerden, ne de işinizden beklediğinizi bulamayabilirsiniz. Bir de yoğun iş ortamındaki gerginlik ve stresinizi iş ortamı dışındaki bir takım insanlara aktarmamanız sizin açınızdan iyi olacaktır. Beslenme : Diyelim ki, gerçekten zaman darlığı çekiyorsunuz ve öğle yemeğine bile çıkamadınız. Ne olursa olsun beslenmenize önem vermelisiniz. Böyle durumlar için mutlaka ofisinizde, masanızın çekmecelerinde atıştıracak ve sizi tok tutacak bisküvi, çerez, çikolata gibi ürünler bulundurun. Kan şekerinizin düşmesi çalışmanızı da zorlaştıracaktır. Şekerlemeler, çikolatalar, bir yandan çalışırken atıştırabileceğiniz yiyecekler, sizi bir süreliğine tok tutacağı gibi neşelendirecektir de. Masanızda kolay ulaşabileceğiniz bir yerde mutlaka su bulundurun, gün içinde yeterli düzeyde sıvı almaya özen gösterin. efeslight.com.tr -
İŞ YERİNDE LİDERLİK
Admin şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
İŞ YERİNDE LİDERLİK Liderliği; karakter, stil, karizma veya şevk gibi pek çok özellik oluşturur. En güçlü karizmatik lider bile elinde liderlik için gerekli araçlara sahip olmazsa başarısız olabilir. Bu araçlar arasında plan yapabilmek ve organize olmak da bulunuyor. Etkili bir gündemi bütünlüklü bir biçimde sunmayı bilebilmek, yaratıcı ve düzenli bir toplantı düzenlemek, o toplantıyı yönetmek, bilgi akışınızı programlamak; zafer ile yenilgi arasındaki farkı meydana getirebilir. Organizasyonun birliğini korumak ve onu ilerki çatışmalardan korumak için oyların dakika dakika kayıdını tutmanın önemi kavramak çok önemli. İş yerinde her çalışanı aynı anda memnun edebilen bir tempo kurabilmek, ancak çok iyi kurallar ve yönetim aracılığıyla mümkün olabiliyor. Bu araçlar olmadan bir lider karmaşıklık içinde kaybolmaya mahkum olabilir. Bir toplantı ayarlamanın standart metoduna ajanda denmekte. Temel olarak bu bir dönem ödevi taslağına benzer. Bir ajandada tarihler, toplantı yeri ve toplantı gündemi bulunur. Toplantılardan sonra görevler ve önemli bilgiler not alınabilir. Toplantının kayıtları da ajandayı tamamlar. İş yönetiminde ajanda tutmanın farklı varyasyonları var ve bunun için harfler kadar sayılar da kullanılabiliyor. Aslında iyi bir ajanda hazırlamak, bir proje taslağı hazırlamaya benziyor. Etkili bir biçimde ajanda tutmak için çeşitli bilgisayar programları da bulunuyor. Bu programlar, toplantıyı takip etmeyi ve her konuşmacının kendisine verilen zaman zarfında konuşmalarını bitirmelerini kolaylaştırabiliyor. Tutanaklar grubun resmi kayıtları olarak bir organizayonun başka bir önemli noktasını oluşturmakta. Bazı organizasyonlarda sekreter ya da bir yönetici tutunakları sesli bir şekilde okuyup çalışanların fikirlerini oylamak için görevlendirilir. Tutanaklar bir organizasyon içindeki oylama sistemini n bütünlüğünü korumak için çok önemli bir araç. Onlar aynı zamanda olan olayları hatırlamak için de iyi bir yöntem. İyi bir yönetici tutanakların önemini bilir ve bunları etkin bir biçimde kullanarak organizasyon yapar. Liderlerin karakter özellikleri değişebilir. Ama iyi bir organizasyonun bir lidere ihtiyaç duyduğu konular pek değişmez. Lider, iş yerinin bütünlüğünü ve organik bağlarını denetler. Organizasyonun verimini arttırır. Gerçek bir lider olmak biraz pratik bir temel, iş deneyimi gerektirdiği kadar başka yetenekleri ve özellikleri kullanmasını bilmeyi de gerektiriyor. efeslight.com.tr -
İŞ SEÇENEKLERİNİ ARTTIRMANIN YOLLARI Hiç başka birinin kariyer hayatına bakıp iç çektiğiniz ve o kişinin yerinde olmak istediğiniz oldu mu? Hiç yaptığınız işin sizi yansıtmadığını ve başka da bir iş kolunda çalışma şansınızın bulunmadığını hissettiniz mi? Hiç keşke başka bir dalda eğitim alsaydım ve başka bir iş kolunda çalışsaydım, diye hayıflandınız mı? Oysa çağımızda bu tür konuları dert etmeye gerek yok. Teknoloji iletişimi ve eğitimi daha kolay hale getirdi. Uzak diyarlarda iş sahibi olmanız da mümkün, yeni iş kollarına atılmanız da... Eğitimde Çeşitliliğe Önem Vermek Aslında iş seçeneklerinin zenginliği için üniversite günlerinde kolları sıvamak lazım. Pek çok üniversitede, masterların ya da double major'ların önemi yeterince anlatılmaz. Oysa aynı anda iki programın lisans eğitimini almak ya da lisans eğitimi sonrası farklı bir branşta master yapmak, kişiye daha fazla yetenek, bilgi ve iş seçeneği sunar. Diyelim ki işletme eğitimi alıyorsunuz ama psikoloji ile de ilgileniyorsunuz. Üniversitenizin olanakları doğrultusunda işletme derslerinin yanı sıra psikoloji departmanının da derslerine girmeye başlayabilirsiniz. Ya da uluslararası ilişkiler okuyorsunuz ama güzel konuşma, belagat gibi konulara meraklısınız. Üniversitede uluslararası ilişkiler okurken, profesyonellere yönelik güzel konuşma kurslarına katılıp geçerli sertifikalar alabilirsiniz. Ya da İngiliz filolojisi eğitimi alıyorsunuz ama gözünüz çeviride. Çevirmenlik alanında kariyer yapmak için mütericm tercümanlık bölümlerinde master yapabilirsiniz. Yani, kariyer seçeneklerinizi arttırmaya başlamanın en uygun zamanı üniversite yılları... Üniversitede mühendis okuyan ama pazarlamaya yatkın kişiler, üniversite sonrasında gidecekleri kurslar ya da katılacakları pazarlama programlarıyla bu alanlardaki yetenekleri geliştirebilir ve belgeleyebilirler. Böylece mühendislik ile birlikte yürütebilecekleri bir pazarlama müdürlüğü türünden işi rahatlıkla üstlenebilirler. Yabancı Dil Öğrenmek Yeni iş seçenekleri için bir başka anahtar da yabancı diller. Türkiye'yi ele alalım. Ülkemizdeki çokuluslu şirketlerin bir kısmında o şirketlerin içinde çok geçerli olan dilleri bilmek büyük bir avantaj sayılabilir. Japonca, Rusca, İspanyolca, Almanca gibi diller kimi zaman size yepyeni iş kollarının kapısını açabilir. Zaten İngilizce bilmek günümüzde iş hayatında yadsınamaz bir artı. Ama İngilizce'nin yanında bir yabancı dil daha biliyorsanız, iş alanlarınız genişleyebilir. İthalat, ihracat, uluslararası nakliyat gibi alanlarda çalışan şirketlerde farklı konumlarda iş sahibi olabilirsiniz. Üstelik yeni yabancı diller, yeni ülkeler demek. Türkiye dışında da iş sahibi olmak gibi bir hayaliniz varsa, yabancı dil sizin için gerçek bir can simidi olabilir. Sadece günümüzde çok geçerli olan İngilizce, Almanca, Fransızca gibi diller değil, daha az kişi tarafından bilinen İtalyanca gibi dilleri de öğrenmek, CV'nize ayırdedici bir özellik katacaktır. Dil öğrenmek için hiç bir zaman geç olmaz, iyi bir dil kursuna gidip, evde de çalışmalarınıza ağırlık verirseniz, bir yıllık bir sürede gerçek bir ilerleme kaydedersiniz. Yeni Kombinasyonlar Yaratmak Yeni iş seçenekleri için iş kollarınızı genişletecek farklı kombinasyonlar deneyebilirsiniz. Örneğin biyoloji ve pazarlama eğitimi almış kişiler, çeşitli ilaç firmalarında kariyer yapabilirler. Basın yayın eğitimi ile filoloji eğitimini birleştirenler, medya kuruluşlarında farklı görevlerde çalışabilirler. Gerek lisansüstü programları, gerekse çeşitli sertifika programları ile kendiniz için yeni kombinasyonlar oluşturabilir, kendinizi geliştirirken, kariyer seçeneklerinizi de arttırabilirsiniz. Yeteneklerinize göre, farklı alanlarda yetkinlik sağlamak size yeni kapılar açacaktır. Böylece yeni iş kollarında da şansınız artacak ve fazla talibi olan pozisyonlara atanmanız kolaylaşacaktır. Kaynak: efeslight.com.tr
-
KARİYER HAYATININ KİLİT SORULARI Kariyer hayatının başında, insanlar kendilerine çeşitli sorular sorarak geleceklerine yön verecek biçimde düzgün ve sağlıklı kararlar alabilirler. Bazen bu tür sorularla insan kaynakları yetkililerinin hazırladıkları anketlerde ya da işe alınma sırasında işverenlerle yapılan görüşmelerde de karşılaşabilirsiniz. Ama önemli olan bu soruları başkalarının sorması değil, sizin kendi kendinize sorup yanıtlayabilmeniz. İşte, günümüz çalışma ortamlarında yönelimleri açığa çıkarabilecek kilit sorular. Listelemek bizden, yanıtlaması sizden... Güçlü ve zayıf olduğunuz alanlar neler? Takım elemanı nitelikleriniz var mı? Varsa neler? Üniversitede en zevk aldığınız dersler hangileriydi? Aldığınız eğitim, ilgi alanlarınıza uygun muydu? Lise yıllarına geri dönebilseniz, yine aynı üniversitede mi okumayı isterdiniz? Yoksa bambaşka bir dala mı yönelirdiniz? Sizin için bugüne dek en yararlı iş deneyimi ne oldu? En çok hangi iş sırasında yeni ve yararlı deneyimler edinebildiniz? Beş yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? Bugünkü konumunuza gelirken ne tür fedakarlıklar yaptınız? Bu fedakarlıklara değdiğini düşünüyor musunuz? Siz işveren olsanız, kendini işe alır mıydınız? Neden? İş hayatında karşınıza çıkan bir sorunu çözümlemek için ne tür süreçlere başvurur sunuz? Sizi neler motive eder, neler yıldırır? Ne tür bir çalışma ortamında kendinizi rahat hissedersiniz? Çalışma arkadaşlarınızın nasıl olmasını dilerdiniz? Mevcut işinizdeki arkadaşlarınızdan memnun musunuz? Çalışma hayatının yanında özel hayatınıza, dinlenmeye ve hobilerinize zaman ayırabiliyor musunuz? Bu soruların yanıtlarını kendi kendinize dürüst bir biçimde vermeye çalışın. Sonra da yanıtlarınızı bir gözden geçirin. Kariyer hayatında şansın da elbette bir önemi var ama asıl belirleyici olan kişinin kendi azmi, yetenekleri ve istekleri. Siz de bu soruların yanıtlarını değerlendirerek gelecekte nelere ulaşabileceğinizi bir parça da olsa görmeyi başarabilirsiniz. Kaynak: efeslight.com.tr
-
ZEN VE İŞİNİZİ SEVME SANATI İşinizi ne kadar seviyorsunuz? Eğer işinizden para kazanmasaydınız hala çalışır mıydınız? Eğer para söz konusu olmasaydı, ne yapmak isterdiniz? Bu soruların her birinin muhtemel iki farklı cevabı var. Birisi vicdanınız, diğeri ise patronunuz için geçerli. Vicdanınız da, partronunuz da birer yargıç gibi. Bir iş görüşmesi sırasında başvurduğumuz konumun hayatlarımızı tamamlamak için gereken şey olduğu izlenimini vermeye çalışırız. Birçok insan bu oyunu oldukça iyi oynar. En zor sorular ise içimizden gelenlerdir: Benim için doğru iş hangisi ve hayatımla ne yapmalıyım? Birçok kişisel gelişim kitaplarının geleneksel hikmetinin basit bir cevabı var: Kendinize dürüst olun, gerçekten neyi yapmaktan hoşlandığınızı bulun ve ne olursa olsun hayallerinizin peşinden gidin. Bu, gerçek mutluluk ve başarıya götüren yol gibi gözüküyor ve bu nasihat karşısında durmak gerçekten zor. Bu yaklaşım iki önemli soruya cevap vermiyor gözüküyor: Bunlardan ilki olabilecek en iyi senaryo üzerine kurulu. Hayallerinizin işini bulduğunuzu düşünürsek, bununla ne kadar süre mutlu olacaksınız ve bu başarı hissiyatının uzun sürmesi için ne gerekecek? İkinci soru ise daha umutsuz ama aynı derecede bilindik bir durumla alakalı: İşinizi sevmiyorsunuz, ama oldukça anlaşılabilir olan durumlardan dolayı işiniz yapmak zorundasınız. Buna rağmen mutlu ve başarılı bir hayat yaşama şansına sahip misiniz? Geçmişte bir insanın doğum yeri ve ebeveynlerinin statüsü nadir istisnalar dışında bir insanın bütün hayatının coğrafi konumunu belirlerdi. Bulunan az miktarda seçenek sonucunda 'Hayatımla ne yapmalıyım?' gibi bir soru sormanın bir manası kalmıyordu. Bunun yerine 'Bana verilen imkanlarla hayatımı tatminkar bir hale getirmek için ne yapmalıyım?' diye soruluyordu. Bugün farklı bir dünyada yaşıyoruz. İş değiştiriyor, farklı derecelerle mezun oluyor ve daha iyi ve başarılı bir hayat peşinde koşuyoruz. Bunun hatalı bir yanı yok. Ama belki de daha az şanslı ve daha sabırlı atalarımızdan öğrenmemiz gereken dersler var. Çalışmanın gerekliliği gibi, bir insanın varoluşunun anlamı üzerine olan devamlı araştırması da insanlık tarihinde önemli bir yere sahip. Birçok düşünce, felsefe ve din okulu mevcut. Bunların hepsi farklı bir açıdan manalı ve erdemli bir yaşam için örnek teşkil ediyorlar. Doğu felsefi düşüncesi batı dünyasında yakın zamanlarda popülerlik kazanmaya başladı. Bu tür bir ilginin ana sebeplerinden biri düşünce, iç dünyanın yansıtılması ve geliştirilmesi üzerinde durması. Zen'in bir insanın işini sevmesiyle ne alakası olabilir? Buna bir üniversite profesörünün vermiş olduğu yanıtla cevaplayalım: Çalışmanın ana sebebi, hayatınızı kazanmak değil ama kendi bilincinizin ve aydınlanmanızın en üst seviyesine ulaşmak. Zen Budizminin resmi felsefesi aynı amacı güdüyor. Kendinizin farkına varmak ve egzersiz yoluyla aydınlanmak. Zen felsefesinde ilginç olan şey, iş dahil günlük aktivitelerin eğer %100 konsantrasyon ve kendini adama ile yapıldığı sürece pratik olarak adlandırılabilecekleri. Zen rahiplerinden herhangi birine Zen konseptini açıklaması istendiğinde bunu yapamayacağını, kendisinin basitçe sadece bunu yaşıyor olduğunu söylediğini biliyoruz. Sanırız durum bu. Aydınlanmayı asıl amaç olarak ilan etmenin problemi ne var ki pek az insanın bunun ne manaya geldiğini açıklayabiliyor olması. Daha anlaşılabilir olan bir açıklama ise Zen pratiğinin, uygulayıcılarının iç ahenki ve barışını hayatın sunmuş olduğu dış etkenlere rağmen güçlendirmiş olması. Zen'in birkaç ekolü bulunuyor. Bunların hepsi de oturma, sessiz meditasyonu (zazen) vahşi beyinden kurtulmak ve Zen boşluğunun göksel aklına ulaşmak için bir yol olarak görürler. Şaşırtıcı olabilir ama oldukça uzun bir süre boyunca hareketsiz durmak birçok insan için oldukça zor bir vazife olabilir. Zen'in boşluk pratiği akıllarımızın içinde ve kalplerimizde herhangi bir vakit ulaşabileceğimiz bir boşluk yaratmaya odaklanır. Bu tarz bir "gök-akıl" bizim hem gözlemci ve günlük hayatımızdaki enerjilerin paylaşımcıları olmamızı sağlıyor. İçimizdeki gözlemci kesim ne olmuş olduğu üzerinde bir dururken daha üst benliğimizlede bir bağ kuruyor, paylaşımcı taraf ise bizim aksiyona dahil olmamızı ve günlük yaşamlarımızı yaşamamıza olanak sağlıyor. Saf felsefik bir perspektiften Zen ve genel olarak Budizm bu dünyada bulunan herşeyin iyi veya kötü bir sonu olduğunu öğretir. O her olayın hem negatif hem de pozitif tarafları olduğunu ve bunları kucaklamanın bizim elimizde olduğunu gösterir. Hüküm süren akıl durumumuzu seçmekte ve en sıradan ve rutin olaydan bile zevk ve tatmin almakta özgür olduğumuzu belirtir. Sonuçta, her olay, ne kadar önemsiz gözüksede, her saniyeyle değiştirilemez olan geçmiş halini alır ve ömür dediğimiz şeyi oluşturur. Ne yaptığımızı beğenip beğenmesek de her şeyde pozitif bir taraf bulmayı öğrenmemiz gerekebilir. Öyleyse benim için doğru olan iş ne ve hayatımla ne yapmalıyım? Her insanın hayatı özel olduğuna göre bu sorunun cevabı da özel. İnsanların daha iyi bir gelecek için çalışmaları ve daha tatmin verici işler ve hayat stillerini araştırmaları aynı zamanda kişisel gelişimi devam ettirecek olan imkanlar peşinde koşmaları gerekliliği gözardı edilemez. Bu risk almak, deneysellik yapmak, hatalar yapmak ve bazen de geriye dönmek manasına gelebilir. Bu insan doğasına özgü bir özellik. Diğer taraftan bizim tavırlarımız ve iç felsefemiz nerede olursak olalım ve hayatta ne yaparsak yapalım hayatımızdan ve kendimizden ne kadar hoşnut olduğumuzu belirliyor. Zen geleneği insanın yaşadığı dış dünya ve iç dünyası arasındaki boşluğu doldurmak için geliştirilmiş olan ekollerden sadece biri. Başka hiçbir şey olmasa da, belki de onun "gök-akıl" felsefesi bazı insanların elde bulunan her iş ve görev için bir mana çıkarmasını sağlayabilir. Nihayetinde anında tatmin verici fırsatlar ve ödülleri arayan rastgele bir araştırma yerine hayatlarımızı heyecan verici anlamlı ama genelde zor yolculuklar olarak seçmemiz bizim elimizde. Kaynak: efeslight.com.tr
-
KENDİ İŞİNİ KURMAK: Düş Mü, Kabus Mu? Eğer artık "çalışan" değil "kendi kendinizin patronu" olmak gibi bir düşünceniz varsa, önerilerimizi mutlaka değerlendirin. Kendi işini kurmak pek çok insanın hayalidir ama kendi işini kurmanın getirdiği zorlukları da gözardı etmemek gerekiyor. Büyük şirketlerde çalışan insanların bir kısmının, yöneticileriyle aralarında yaşanan bir gerginlik ya da iletişim kopukluğunun had safhaya çıktığı bir şirket içi toplantı sonrasında, "artık kendi işimi kursam..." diye düşündüğü olur. Özellikle mevcut işinizdeki konumunuzdan, insan ilişkilerinden memnun değilseniz, kendi işinizi kurmanın sizin için iyi bir kaçış planı olduğunu düşünebilirsiniz. Ama gerçek şu ki; kendi işinizi kurmak size gerilimli çalışma ortamlarından, patronajdan ya da uykusuz gecelerden kurtaramaz. Kendi işinizi kurmayı, hele ki yine aynı sektörde ve aynı sosyal çevrede çalışmayı sürdürecekseniz, bir kaçıştan ziyade bir girişim ve tavır değişikliği olarak görmelisiniz. Kendi İşini Kurmanın İyi Yanları Öncelikle, neden olmasın? Neden denemeyesiniz? Neden kendi kararlarınızla bir işi yönetip yönetemeyeceğinizi görmek istemeyesiniz? Üstelik, son yıllarda pek çok kişi küçük çaplı da olsa kendi şirketlerini kurmaya ve kariyerlerini o yapılar için yönetmeye yöneliyor. Tek başına olmak da şart değil. Benzer iş kollarından bir kaç arkadaş biraraya geliyor, ufak tefek birikimlerini ortaya koyup ortaklaşa şirket kuruyorlar. Kendi işinin patronu olmak, kulağa çok hoş geliyor. Günümüzde yapılan bazı araştırmalar, kariyer hayatında erkekler kadar kadınların da kendi işlerini kurmaya yöneldiklerinin altını çiziyor. Pek çok kişi kurumsal dünyayı terk ediyor ve kendi işini kuruyor. ABD'de yapılan bir araştırma bu ülkedeki her 11 erişkinden birinin kendi işini kurduğunu belirlemiş. Kendi işini kurmanın avatajları açık: Öncelikle patron sizsiniz, karar verme mekanizmanızı ortaya çıkarabilirsiniz. Kendi çalışma saatlerinizi kendiniz belirleyebilirsiniz. Hafta içine iş yığmak istemiyorsanız, haftasonları da ofisinize uğrayıp işlerinizi halledebilirsiniz. Kendi aile ve yaşam tarzınıza uyan bir çalışma temposu belirleyebilirsiniz. Kendi finanssal geleceğinizi kendinizi tayin edebilirsiniz. Kazancınızı nasıl değerlendireceğinizi kendiniz hesaplar, ona göre çalışmalarınızı yönlendirebilirsiniz. Kendi İşini Kurmanın Zor Yanları Davulun sesi uzaktan hoş gelebilir ama yakınındayken yaka silkebilirsiniz. Kendi işini kurmak da hayatınızda yeni zorluklar yaratabilir. Söz edeceğimiz zorlukların bir kısmını yaşamamanız da söz konusu. Ama genel olarak hayatınızda bir şeylerin değişeceği kesin. Bunları idare etmek, zorlukların üstesinden gelmek de sizin elinizde. Öncelikle dikkatli olmanız gerekiyor. Artık kendi işinizin patronusunuz ve işinizin başına gelecek herşeyden de sorumlusunuz. Hem devlete, hem de varsa, çalışanlarınıza karşı. Artık vergi mükellefisiniz ve belli sorumluluklarınız var. Bir çalışanken her ay maaşınızı alıp gerisini düşünmemeniz mümkündür. Ama iş sahibiyseniz, vergiler, stopajlar, KDV ödemeleri, sigorta ödemeleri, bordrolar hayatınıza girer. Bunların düzgün bir biçimde kayıt edilmesi, defterlerinizin temiz ve doğru bir biçimde tutulması şarttır. Bu tür konularda yapılacak hatalar, dikkatsizlikler size her anlamda zarar verebilir. Sakin olmanız, kontrollü davranmanız gerekiyor. Çalışanken ofisten çıkınca, siz yokken ofisteki eşyalara ne olduğunu, kimlerin nasıl performans sergilediğini düşünmeye gerek duymayabilirsiniz. Oysa kendi işinizin sahibiyseniz, ofisiniz de sizin için bir evdir. Aklınızın orada kalmasına engel olmanız zordur. Varsa, çalışanlarınızla ilişkilerinizi sağlam temellere kurmanız gereklidir. Saygı çerçevesinde ilişkiler kurmalı, onları doğru yönlendirebilmeli, iş konusunda teşvik edici ve adil olmalısınız. Metin olmanız gerekiyor. Kendi işinizin sahibi olarak, artık bir girişimci sayılırsınız. İşinizin geleceğini inceden inceye planlayarak kariyer hayatınıza iyi bir yön kazandırabilir, hem bağımsız, hem de güvenli bir biçimde geleceğinizi kurabilirsiniz. Kaynak: efeslight.com.tr
-
Part-Time İşler: Nasıl Seçmeli? Part time ve yaz işleri ekstra gelir, yeni referanslar ve iş deneyimi kazanmak ve belki de hepsinden daha da önemlisi kendiniz ve kariyeriniz hakkında daha fazlasını öğrenmek için çok iyi bir yol. Özellikle üniversite öğrencileri, part time işlerden farklı kazanımlar elde edebilirler. Part time iş olanaklarının arttığı yaz aylarına girmeden önce, bu konudaki çarpıcı önerileri gözden geçirmenizde yarar var. Part time iş arıyorsunuz. Size bir miktar para kazandıracak olan ilk işe girmek istiyor da olabilirsiniz, mevcut kariyer alanlarında yeni bir yer edinmek de. Part time iş, mevcut iş olanaklarını araştırmak ve değişik iş çevrelerinde deneyim kazanmak için çok iyi bir yol. Kariyer amaçlarınızla bağlantısı olmayan bir iş bile sizin insiyatif ve sorumluluğunuzu kanıtlamaya yarayabilir. Dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre insan kaynakları yöneticilerinin %89'u yeni mezunları işe alırken iş deneyimini üniversite başarısı kadar önemli buluyorlar. Bir part-time veya yaz işini nasıl bulabilirim? İş ilanları: Part time iş ararken gazete ilanlarından ya da internet sitelerindeki ilanlardan yararlanabilirsiniz. Ama bu tür ilanları gözden geçirmeden önce hangi tür işlerde çalışmak istediğinizi ve bu işten ne tür bir kazanım elde etmek istediğinizi belirlemenizde yarar var. Önünüze çıkan çeşitlilikten etkilenmemelisiniz. Bunların hepsi sizin hedeflerinizle örtüşmeyebilir. Kampüs çevrelerinde: Kampüs çevrelerinde üniversite öğrencilerine yönelik pek çok iş olanağı görmek mümkün. Öğrenci asistanlığından departman sekreterliğine pek çok iş olanağını araştırmakta yarar var. Reklamı yapılmayan işler: Part-time ve yaz işlerinin çoğu için hiçbir zaman eleman ilanı verilmez! Bu nedenle ilgilendiğiniz işverenleri bulup onlara direkt olarak çalışma talebinizi iletmek de iyi bir iş bulma yolu olabilir. Bir özgeçmiş hazırlayın ve çalışmak istediğiniz yerlere özgeçmişinizi yollayın. Genellikle ilan verilmeyen işler arkadaşlar, aile ve tanıdıklar aracılığıyla bulunur. Bu nedenle yardım için onlara başvurmakta tereddüt etmeyin. Bildiğiniz herkese bir iş aradığınızı söyleyin, sadece sorduğunuz için bulabileceğiniz iş sayısı sizi şaşırtabilir. Nasıl başlamalıyım? İlgi alanınızı belirleyin: Yeteneklerinizi geliştirmeye yarayacak ve potensiyel iş olanaklarını tanımanıza yol açacak bir iş, genelde part-time ve yaz işlerinde bulabileceğiniz en iyi senaryo. Eğer kendiniz hakkında daha çok şey öğrenmek ihtiyacı duyuyorsanız bir kariyer rehberiyle konuşmayı düşünebilirsiniz. İşverenleri arayın: Bir organizasyon hakkında daha çok şey bildikçe onlar için çalışmanın sizin için iyi bir deneyim olup olmayacağını anlayabilirsiniz. Öğrenebileceğinizin hepsini öğrenmek, yeteneklerinizi bir işverenin ihtiyaçlarıyla birleştirme şansınızı artırıyor. Başlamak için işverenlerin web sitelerine bakmak, işverenlerle broşürler ve yayımlar için bağlantıya geçmek veya organizasyonda çalışan biriyle konuşmayı düşünebilirsiniz. Özgeçmişler, açıklayıcı mektuplar ve müracaat formları: : Birçok part-time ve yaz pozisyonları sizin bazen bir özgeçmiş hazırlamak yerine müracaat formları doldurmanızı gerektirir. Müracaat formlarını eksiksiz ve dikkatlice doldurun, bazen işverenler sizin direktifleri izleme yeteneğinize bakarlar. Eğer özgeçmiş isteniyorsa, yetenekleriniz ve eğitiminizi mümkün olan en etkili biçimde iletmeye çalışın. İşi aldıktan sonra ne yapacağım? Kutlayın! Size yardımcı olan herhangi biriyle bağlantıya geçin ve başarınızı bilmelerini sağlayın. Çalışmaya bir kere başladıktan sonra bu işin size ekstra yetenekler kazandırmak, beğenileriniz ve beğenmediğiniz şeyleri öğrenmek ve iş referanslarınız geliştirmek için bir basamak olduğunu hatırlayın. Kaynak:efeslight.com.tr
-
Vize almanın püf noktaları Türkiye’den yurtdışına yapılan seyahatlerin en büyük sorunlarından biri vize alma zorunluluğu. Avrupa ülkelerinin çoğu, ABD, Kanada gibi ülkeler Türk ziyaretçilere vize zorunluluğu koyuyor. 16 Mayıs 2004 — Tur acenteleriyle yaptığınız seyahatlerde vizeniz genellikle acente görevlilieri tarafından alınıyor. Size düşen onların size bildirdiği evrakları toparlamak. Ama eğer kendi başınıza yurtdışına gidiyorsanız, vize başvurusunu bizzat yapmanız gerekiyor. Bu noktada da vize almanın püf noktalarını bilmeniz işinizi çok kolaylaştırıyor. Öncelikle vize başvurusu şakaya gelmez. Zaman ayarlamasını çok iyi yapmalısınız. Çünkü aslında seyahat sebebiniz ne olursa olsun, ekonomik koşullarınız ne olursa olsun, size mutlaka vize verecekler, diye bir kesinlik yok. Eğer yurtdışı seyahatlerinin yoğun olduğu dönemlerde vize için başvuruda bulunrsanız, gideceğiniz ülkenin konsolosluğunun önünde sabahın erken saatlerinden başlayan kuyruklara hazır olun. Uçak biletinizi alırken de vize gerçeğini aklınızdan çıkarmayın. Vizeye başvurmak için en azından uçak rezervasyonunuzu ya da hangi taşıtla gidecekseniz, gemi, otobüs, tren vesaire, o aracı kullanacağınızı gösteren bir belgeyi edinmiş olmalısınız. Eğer vize alamazsanız, biletiniz yanacağından sadece rezervasyon yaptırmak iyi bir çözüm olabilir. ÖNEMLİ NOKTALAR... Vizeye başvurmak için öncelikle geçerli bir pasaportunuzun olması gerekiyor. Ondan sonra gideceğiniz ülkenin Türkiye vatandaşlarından vize isteyip istemediğin öğrenmelisiniz. Türkiye’ye vize uygulamayan ülkeler şunlar: Andorra, Arjantin, Arnavutluk, Bahama, Barbados, Batı Samoa, Belize, Bolivya, Bosna-Hersek, Brezilya, Dominika, Ekvator, El Salvador, Endonezya, Fas, Fiji, Filipinler, Gambia, Grenada, Güney Afrika Cumhuriyeti, Güney Kore, Hırvatistan, Hong Kong, İran, Jamaika, Japonya, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Kolombiya, K.K.T.C., Kosta Rika, Makedonya, Maldivler, Malezya, Malta, Mauritius, Monako, Romanya, Santa Lucia, San Marino, Seyşeller, Singapur, Solomon Adaları, Şili, Swaziland, Tayland, Trinidad-Tobago, Tunus, Tuvalu, Uruguay, Vatikan. Pasaportunuzun türü vize işlemleri sırasında çok önemli. Yeşil pasaport sahipleri kimi ülkelere vize almadan giriş yapabiliyorlar. Ancak bu tür bir pasaportunuz yoksa, normal mavi pasaport sahibiyseniz, Türkiye’den vize isteyen her ülkeye giriş yapmak için vize almanız şart. Vize başvuruları konsolosluklarda sabah 09:00-12:00 saatleri arasında yapılabilir, başvuru yanıtınızı ise en az bir gün sonra 13:00-15:00 saatleri arasında alabilirsiniz. Vize başvurusunu seyahatten en az on beş gün önce yapmakta fayda var. Başvuru sırasında sizden ek belge istenebilir, bunun için vize işini son anlara bırakmamalısınız. Vize başvurunuzun reddedilmesi de mümkün. Evraklardaki eksikler, daha önce belirli bir nedenden dolayı vize talebinizin reddedilmiş olması, yasal veya ekonomik durumunuz gibi etkenler buna yol açabilir. BELLİ BAŞLI BELGELER... Konsoloslukların hepsi aynı tür belgeler istemezler. Onun için önceden gidip konsolosluklardan başvuru formu temin etmek ve istenen belgelerin listesini almanız gerekir. Konsoloslukların çoğu genel olarak vesikalık fotoğraf, maaş bondrosu, öğrenci belgesi, vergi levhası gibi iş durumunuzu gösteren evraklar, ev tapusu, ya da kira kontratı gibi ikamet durumunuzu gösteren belgeler, banka hesap cüzdanı, üzerindeki mallara ait tapular gibi ekonomik durumunuzun seyahat ve konaklamaya uygunluğunu kanıtlayan belgeler isterler. Şirket sahibi ya da ortağı iseniz, Ticaret Odası onaylı faaliyet belgesi, vergi levhanızın fotokopisi, sicil gazetesi fotokopisi, imza sirküleri, firma antetli kağıtta dilekçe ve ofisin mal varlığını gösteren banka cüzdanı, ruhsat, tapu gibi evraklar istenebilir. Maaşlı çalışan iseniz, çalıştığınız işyerinden konsolosluğa hitaben yazılmış bir dilekçe, dilekçeyi imzalayan yetkilinin imza sirküleri, son üç aylık maaş bordrosu ve yine ekonomik durumunuzu gösteren evraklara ihtiyacınız olacak. Sehahat nedeniniz de vize başvurularından önemli bir kriter. Öğrenim amaçlı ziyaretler için eğitim alacağınız kurumdan da belge istenecektir. Turistik amaçlı gezilerde de nerede konaklayacağınız sorulabilir. Otel rezervasyonları sorulabilir. Bir yakınınızı ziyaret ediyorsanız, onun tarafından gönderilmiş resmi bir davetiye belgesine ihtiyacınız olabilir. Ayrıca başvurularınızda ziyaret edeceğiniz ülkelere giriş ve çıkış yapacağınız tarihlerin yanısıra, tek, çift, çok girişlik ya da transit gibi çeşitli kategorilere ayrılan vizelerden hangisinin size uygun olduğunu da belirtmeniz gerekecetir. Vize dönemi sorulduğunda, seyahatinizin uzunluğuna göre bir vize talebinde bulunabilirsiniz. Aynı ülkeye yakın zamanda birden fazla kez gitmeyi düşünüyorsanız, altı ay, bir yıl gibi süreleri kapsayan vize talep edebilirsiniz, böylece tekrar tekrar vize koşuşturmacası yaşamaktan kurtulursunuz. Ancak, vize için ödeyeceğiniz fiyat bu sürenin uzamasıyla katlanır. Mali olarak bunu da hesaplamalısınız. Kaynak: ntvmsnbc
-
İş görüşmesinde bunlara dikkat!..
Admin şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
İş görüşmesinde bunlara dikkat!.. ABD'de özel iş bulma kuruluşu CareerBuilder tarafından işverenler nezdinde yapılan bir araştırma, iş görüşmesi sırasında adayların yaptıkları en önemli hataları ortaya koydu. ABD'de iş başvurusu yapanların görüşmede yaptıkları bir numaralı hata, işverenle yanlış iletişim kurmaları. Bazıları önceden hazırladıkları konuşma tarzı ve ses tonuyla mülakat yaparken, bazıları da sadece tek kelimelik yanıtlarla konuşuyor. Araştırmaya göre, iletişim hatası yapanlar bazen yanıtlardan çok kişisel sorunları ve sosyal yaşamlarıyla ilgili gereksiz bilgiler verirken, bazıları da fazla samimi yanıtlar veriyor. Kimileri eski patronlarından şikayet ediyor, kimileri de para ve çalışma saatleriyle yakından ilgilenerek hata ediyor. ''Annem bir iş sahibi olmamı istediği için burdayım'' gibi konuşmalar da zararlı olabiliyor. DAVRANIŞ ŞEKLİ ABD'nin önde gelen iş bulma kuruluşlarından CareerBuilder'ın araştırmasına göre, iş görüşmesine girenlerin en sık yaptıkları ikinci hata, hazırlıksız gelinen mülakat ve iş başvurusu yapılan iş ve şirketin niteliği hakkında bilgisizlik. Patronların şikayet ettiği bir başka hata da, mülakatçıların randevuya geç gelmeleri ve cep telefonlarıyla konuşarak sık sık görüşmeyi bölmeleri. Adayların arasında çocuklarıyla iş görüşmesine gelen ya da kendisiyle görüşen müdüre karnının acıktığı için çabuk olmasını söyleyen veya bir sandviç çıkarıp yemeye başlayanlara da rastlanıyor. Mülakatta davranış biçimine çok önem veren işverenler, tırnaklarını yiyen veya çok kahve içmiş gibi sinirli duran adaylara dayanamadıklarını belirtiyor. Kendini beğenmiş ya da şirketin işe almakla büyük kazanç sağlayacağı havasında olan adaylar da özellikle antipati topluyor. İşverenlerin coşkusuz adaylardan da hoşlanmadıkları belirlendi. İş görüşmesine giren birçok müdür, adayların konuşma için hiç enerji harcamamasından ve ilgi göstermemesinden yakınıyor. KILIK-KIYAFET İş görüşmesine uygunsuz kıyafet ve makyajla gelmek de iş başvurusu yapanların bir diğer hatası. İş görüşmesine katılan müdürler, acayip görünüşlü, dövmeli, yüzünde piercing bulunan, parlak boyalı saçlar ile vücut temizliğine önem vermeyen adaylardan şikayet ederken, iş görüşmesine ayakkabısız, kirli tırnaklar, jeans ve tişörtle gelen, kalçasını açıkta bırakan yırtmaçlı etek giyen, mülakat boyunca siyah güneş gözlüğüyle oturan, hatta sarhoş mülakat yapan adaylar geldiğini söylüyorlar. Araştırma sonuçlarına göre, iş görüşmelerine giren müdürlerin şikayet ettikleri bir diğer konu da, yalan ve samimiyetsizlik. Başarılarını abartan ve bilgi düzeyleri konusunda yanıltıcı bilgi veren adaylar baştan kaybediyor. CareerBuilder'ın araştırmasına göre, iş başvuru formunda hiç tutuklanmadığını belirten bir adayın görüşmeye girdiği ofisten bir şeyler çaldığı da belirtiliyor. -
Postalama yaparken resim ekleme hakkınız var ama yükleyeceğiniz resmin ebatlarının çok küçük olması gerekmektedir.... ileti gönderdiğiniz forma dikkatle bakarsanız görürsünüz...
-
Bugün bir kullanıcımızın uyarısı ile bir olaya tanık olduk. İnternette çok bilinen site Turkish-Media.Com ait olan bir bölümü tam olarak kopyalayarak sitesine yerleştirmiş ve altınada COPYRIGHT etiketi koymuş... Enteresan olduğu için bu tür konuların çok yaygın bir şekilde yapıldığı bir ülkede böyle bir bölümü açma gereği duyduk. Sitenin adresi ve bizdeki adresi lütfen dikkatle haritaların kesim yerlerine dikkat edin ne olduğunu göreceksiniz. Bunlar Scan edildikleri için bunu yapan kişi hırsızlığı gizlemek için ne yapmış görün... İşte hırsız (Daha doğrusu ahlaksız demek gerek): http://www.gezinet.net/yol_haritasi/index.asp İşte bizdeki bölüm: http://www.turkish-media.com/y_h/turk_map.htm Ayrıca belirtmek istiyoruz ki resmi işlemler başlatılmıştır... Ama gönül isterki emeğe saygı denen şeyin insanlar tarafından ve kanunlar tarafından uygulanması ve korunması en yüce değer olsun... ve altındaki copyright etiketinde şu yazıyor: Gezi Net © 2000 - 2004 Tatil ve Gezi Rehberi Tatil 'e Gitmenin En Ekonomik ve En Kısa Yolu Çok dikkatli olun bu tür bir ahlaksızlığı yapanlar size tatil diye başka şeylerde satabilirler...
-
Online Reklam Bölümümüz Hizmete Girmiştir. Şu andan itibaren 5 dakika içinde reklamınız tamam ve koşuyor olacak. Kendi Reklamınız üzerinde her türlü kontrola sahip olacaksınız. Reklam istatistikleri ve diğer konular yanıbaşınızda size yardımcı olacak... http://www.turkish-media.com/reklam/ Pazarlama İletişimi Çözümleri Gelecekte sizi neyin beklediğini merak ediyorsanız, bugünün sorunları için ürettiğimiz çözümlere bakın! Turkish-Media.Com, reklam konusunda müşterilerine en doğru ve en etkili yöntemleri sunmayı, reklamverenin talep ve beklentilerini son noktaya kadar takip ederek onları doğru şekilde yönlendirmeyi hedeflemektedir. Bu hedefe ulaşmak için, reklam mecrası olarak Internet'i ve Internet'teki reklam yöntem ve teknolojilerini yakından takip eden Turkish-Media.Com, elde ettiği verileri düzenli olarak müşterileri ile paylaşır. Turkish-Media.Com, müşterileri ile güvene dayalı ilişkiler kurmak ve sektör etiğinin oluşmasına katkıda bulunmak için bağımsız bir istatistik firması olan Alexa.Com istatistiklerini kullanarak ve böylece Türk Internet sektöründe bir ilke imza atmıştır. Alexa.Com'in hazırladığı veriler, Turkish-Media.Com tarafından sunulan bilgilerin ölçüm süreçlerinin doğruluğunu onaylamaktadır. Evet Internet! Çünkü burası gelecek... Dünyada en hızlı gelişen sektör Internet Kaliteli hedef kitle Internet'te buluşuyor Internet, doğru hedef kitleye birebir ulaşma ve interaktif iletişim kurma olanağı sunuyor, Geleneksel mecralardaki reklamlara göre geri dönüşüm ve etkinlik açısından çok daha ekonomik, Reklamverene detaylı ürün bilgisi verme şansı tanıyor, Hızlı ve çeşitli bilgi aktarımı olanağı: Şirket sayfalarına linklerle yönlendirme, ürün tanıtımı, promosyonlardan haberdar etme gibi Kampanya sonuçları ölçülebiliyor 24 saat ve 365 gün sürekli reklam mesajını ulaştırabilme ve her an mesaj değiştirebilme avantajı Ölçülebiliyorsa değerlidir! Kullanıcı memnuniyetini ön planda tutan Turkish-Media.Com, Türk Internet kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılayan en geniş servis ve içerik yelpazesine sahiptir. Turkish-Media.Com en gelişmiş reklam teknolojilerini ve ürünlerini müşterilerine sunarak yaptıkları yatırımın karşılığını en etkin şekilde almalarını sağlamaktadır. Turkish-Media.Com üyelerinin profillerini takip ederek yapılan iletişim çalışmalarının en doğru kitleye, algılamalarının en yüksek olacağı şekilde sunulmasını sağlar. Turkish-Media.Com, reklam yerleştirme konusunda müşterilerini amaçlarına en uygun şekilde yönlendirir. Turkish-Media.Com, ölçümleri ve reklam teknolojileri bağımsız bir kurum tarafından incelenmiş ve onaylanmış Türkiye'deki tek portal olma özelliği sayesinde güvenilirdir.(link andersen) Turkish-Media.Com'in reklam satış, pazarlama ve proje ekipleri müşterinin ihtiyaçları doğrultusunda özel projeler geliştirerek Internet'te en doğru şekilde yer almalarını sağlar. Reklamveren, ulaştırmak istediği mesajı 24 saatten kısa bir sürede değiştirme şansına sahiptir, böylece hedef kitlesini günlük olay, promosyon ve indirim gibi olaylardan haberdar edebilir. Reklam satış departmanının uzman kadrosu, reklamveren ile devamlı iletişimde bulunarak kampanyanın sorunsuz, hızlı ve sağlıklı sonuçlanmasına katkıda bulunur. 5 Dakikadan daha az bir sürede reklamınızı ekleyin! Her gün binlerce insan portalımızı (sitemizi) ziyaret ediyor veya kullanıyor. Eğer kullanıcılarımızın ve ziyaretçilerimizin ilgileneceğini düşündüğünüz bir eşyanız veya servisiniz varsa, aklınızdan bile geçiremeyeceğiniz kısa sürede reklam satın alarak onların reklamını yapmaya başlayabilirsiniz! Seçtiğiniz planı Online ödeyebilirsiniz Online olarak reklamlarınızın istatistiklerine bakabilirsiniz Reklamınız heran Turkish-Media.Com Reklam Bölümü'nde (bölümlerinde) görüntülenecektir Ne zaman isterseniz reklamınızı değiştirebilirsiniz (Bedava)! Reklam stilini ve planını kendiniz seçin. Reklamınız görüntü bazında olduğu için kesinlikle haksızlık söz konusu olamaz. Reklamınızı gösterildiği kadar ödersiniz. Sayfalarda reklam bölümlerinin nerede olduğuna göz atmak isterseniz buraya bir bakın deriz... Reklam ödemeleriniz en güvenli yol olan PAYPAL sistemi ile yapılmaktadır. Beklemek yok... Örneklerimize bir göz atın isterseniz. http://www.turkish-media.com/reklam/
-
İşyerinde Çalışırken arkadaşlardan birisi bu siteye girdiğini ve bir çöpçatanlık servisi olduğunu söyledi benim gibi zor arkadaşlık kuran birisi için çok hoş olduğunu belirtti. Önce biraz huzursuzlandım ama daha sonra siteye girip gizli email sistemini okuyunca rahatlıkla bir hesap açabileceğimi anladım ve 7 ay önce hesabı açtım. Önce epeyce email aldım ama onlara karşılık vermedim. Daha sonra bende diğer kullanıcıların profillerine bakarak bir kaç email atıp neler olduğunu gömek istedim. Gerçekten çok güzel bir deneyimdi. Bazı insanlar sırf birilerini rahatsız etmek için yazıyorlardı, diğer yanda bazıları çok güzel ve içerikli mailler atıyorlardı. işte onlardan birisinde onunla tanıştım (rumuz: angeleyes) ve uzun mesajlardan sonra onu iyice tanıdığıma emin olduktan sonra ikimizde istanbul da yaşadığımız için buluşmaya karar verdik. Aman Tanrım ne gündü hiç unutamam, hayatımın en heyecanlı günüydü ve ben orada iskelede bekleyen insana aradığı kişinin ben olduğunu söyleyene kadar iki saat geçmişti. Sonunda becerdim ve tanıştık. Ben ondan çok hoşlanmıştım ama o ban düşüncelerini söylemiyordu. O nedenle benden hoşlanmadığını düşündüm ama sonradan anladımki o da benim gibi duygularını zor ifade edenlerden. ilişkimiz üçüncü ayına girdi ve biz biribirimize aşık olduğumuzu düşünüyoruz. Arayan herekese aradığı şeyi bulması dileğiyle... Rumuz Kadın: meleklerölmez Rumuz Erkek: angeleyes
-
32 senedir ABD de yasayan Turkum. Ilk evliligimden 2 cocugum 2inci evliligimden 1 oglum var. Kadermidir kismetmidir bilemem ikisi ilede sebebsiz olaylardan dolayi bosandim. Bundan 6 ay once web sitenizi buldum ve profil i tamamladim. Bircok kisiden cevap aldim. Aldigim cevaplarin hic birisini begenmedim ve ben profilere cevap yazdim Augustos ayinda Turkoc ile mektuplasmaya basladim. Ilk telefon gorusmemiz ABD-TR arasi tam 2,5 saat di. Ilk telefon gorusmesinden sonra birbirimizden hoslandigimiz ortaya cikti ve bir sevgi dogdu. Bu sevgi ile birlikte hasretlik basladi. Evet, cok guzel anlasiyoruz. Hemen hemen ayni kokendeniz. Ilk yazismalarda Aralik ayinda gelmeyi dusunuyordum. Ama nasil oldu ise, icimizdeki hisler, sevgiler cogaldi, 27.10.01 de Turkiyede hava alaninda bulusuyoruz. Ilk isimiz nisanlanmak ABD vizesi ciktiktan sonrada ileri giden mutlu adimlarla evlenmek. Sitenize candan tessekkur ediyorum. Rumuz Kadın: Turkoc Rumuz Erkek: FALCONUSA
-
İki ay önce can sıkıntısından bir hesap açtım ve zaman buldukça bazı kadın üyelere mesaj göndermeye çalıstım, fakat hiç bir ciddi sonuç beklemiyordum. Bende (kadın) üç ay önce bir hesap açtım ve beklemeye başladım çünkü kadın olduğum için erkeklere mesaj yazmayı uygun görmüyordum. Ayrıca belirtmek isterimki bu isimsiz email sistemi bir harika, korkmadan mesaj gönderebiliyorsunuz. Her neyse yeniden benim yani erkek, bir gün mesaj attığım kadınların birisi bana cevap verdi ve biribirimize günde altı yedi defa mesaj atmaya ve kendimizi anlatmaya baslamıştık. Biribirimizi hiç göremeden bu iki ay sürdü. En sonunda resimlerimizi göndermeye karar verdik ve dediğimizi yaptık. ikimizde biribirimizi begenmiştik. Ben (erkek) Diyarbakırda oturuyordum, o (kadın) ise istanbuldaydı. Bir gün istanbula seni ziyarete geleceğim dedim ve atladım otobüse istanbula gittim. istanbulda okuduğum için istanbulu iyi biliyordum. Hayatımın en güzel gününü geçirdim ve oda öyle olduğunu söyledi. Gerçektende belkide bu tur bir ilişkinin güzelliği herkes elinden geldiği kadar alçakgönüllü oluyor. Her neyse istanbula taşındım ve kasımın 15 de evleniyoruz... Dilerim aradığınızı bulursunuz... Rumuz Erkek: abrakadabra Rumuz Kadın: sevgi
-
Arkadaşlık servisimiz aracılığı ile arkadaş, eş bulduysanız ve öykünüzü bizimle paylaşmak istiyorsanız bize [email protected] gönderin burada yayınlayalım... Öykünüzü nasıl anlatmalısınız: Öykünüzü isim vermeden yazınız..! Kullanıcı (Rumuz) isimlerinizi eklerseniz insanlar sizi tanır..! Mekan ve Adres isimleri vermeyiniz (Veya sahte isim veya genel isim vererek yazabilirsiniz: İlker Cafe yerine Cafe koyunuz) Nasıl başladığını yazınız (ilişkinin veya öykünün)..! İlişkinin nasıl geliştiğini yazınız..! İlişkiyi ilerletmek için (sizin veya diğer tarafın) yaptığınız hareketler ve davranışları yazınız..! Korkularınızı ve umutlarınızı yazınız (sizin ve karşı tarafın - beraber yazıyorsanız)..! Sonrası için ne düşünüyorsunuz..? Aklınıza gelen diğer konular..! Böylece diğer insanlara umut vermiş oluruz... Sevgiler Turkish-Media.Com Arkadaşlık Servisi Takımı
-
Sitenizi mi Eklemek İstiyorsunuz Buraya Tıklayarak Devam Edebilirsiniz...
Admin şurada bir başlık gönderdi: Webmasterlar Tartışıyor
Lütfen aşağıdaki linke tıklayarak arama motoru bölümüne geçerek sitenizi uygun dizine ekleyiniz... https://www.arrama.com-
- 1
-
-
- site ekleme
- site tanıtımı
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
En önce yavaş başlayın çünkü diğer tarafta bulduğunuz kişi size söyelediği tarz biri olmayabilir. Önce email sistemini kullanmaya özen gösteriniz. Bir başkasına e-mail gönderirken lütfen dikkatli olunuz. Kendinizle iligili bilgileri hemen vermeyiniz. Karşıdaki kişiyi sitenin yardımı ile tanımaya çalışın. Kesinlikle bu kişi ile herhangi bir gizli ilişkiye girmeyiniz. Herhangi bir kişinin sizi rahatsız etmesi durumunda siteyi haberdar ediniz veya üyeliğinizi iptal edip yeni bir kullanıcı adı ile yeni bir hesap açınız. Kendi bilgilerinizi bir baskaşına vermek yapacağınız en son iş olmalı. Yani emin olmadan gizli bilgilerinizi kesinlikle açıklamayınız. Eğer ilişkinizi bir ileri dereceye taşımak istiyorsanız, lütfen fotoğraf talebinde bulununuz. Fotoğraf size biraz olsun kişi hakkında bilgi verecektir. Daha ileri gitmek istiyorsanız, lütfen telefon görüşmesi yapınız. Bu size kişi hakkında biraz daha geniş bilgi verecektir. Kendinizi hazır hissetmeden ve her şeyi detaylı olarak düşünmeden buluşmayınız. ilk buluşma yerini dikkatlice seçiniz. Kırmızı bayrağa dikkat edin. Bununla ne demek istedik karşıdakinin sizi kontrol etmesine veya fiziksel olarak bir şey yapması kırmızı bayrak olarak adlandırılır. Veya kendisi hakkında doğru olmayan beyanlarda bulunması (Yaş, görünüş v.b.) Mutlaka ve mutlaka buluşmak için güvenli bir ortam seçiniz. Bu öneriler içinde en önemli olanıdır. Son olarak eğer bir şeyi yapmakta tereddüt ediyorsan, orayı hemen terk et ve düşündükten sonra tekrar deneme imkanın olduğunu hiç bir zaman unutma..
-
Arkadaşlık Servisimiz Neden Diğerlerinden Farklı?
Admin şurada bir başlık gönderdi: Arkadaşlık Servisi Hakkında
›› Arkadaşlık servisini kullanmak tamamen ücretsizdir. ›› Hesap açmak için kredi kartına veya başka bir karta ihtiyacınız yoktur. ›› Sistemi kullanabilmek için sadece bir e-posta hesabına ihtiyacınız olacaktır. ›› Servis tamamen gizlilik üzerine kurulmuştur. ›› Siz vermediğiniz sürece hiç kimse sizin bilgilerinize ulaşamaz (eposta dahil). ›› İstediğiniz zaman hesabınızı kapatabilirsiniz. ›› Hesabınıza resim, ses, görüntü ekleyebilirsiniz (ücretsiz) ›› Resim, görüntü ve video klipler eklenmeden önce editörler tarafından kontrol edilirler. ›› Kullanıcılar mesaj gönderebilmek için, en az bir tane ilan postalamak zorundadırlar. ›› İlanların sona eriş tarihleri belli olduğundan kullanılmayan ilanlar otomatik olarak listeden silinir. ›› Hoşunuza giden profilleri daha sonra incelemek için favorilerinize ekleyebilirsiniz ›› Çöpçatan ajanı oluşturarak yeni eklenen profilleri size haber vermemizi sağlayabilirsiniz. ›› Yardım bölümü yardıma ihtiyacınız olduğunda hemen yanıbaşınızda duruyor olacaktır. ›› Arama yapmak istediğinizde size basitten karmaşık (derin) aramaya kadar seçenekler sunulacaktır. ›› Postalanan ilanları önce editörler kontrol ettiğinden, hoş olmayan ilanlar görmeyeceksiniz. ›› Gözden kaçan, kötü görünen ilanlar için lütfen ilanların yan tarafında bulunan "Yönetimi Uyar!" linkine tıklayarak o ilanı silmemize yardımcı olunuz. ›› Lütfen şunu hiç aklınızdan çıkarmayınız: Her yerde kötü niyetli insan bulabilirsiniz. Bu kayıt yaptıran kişiler içinde geçerlidir. Özel mesajlar özel olduğu için biz kesinlikle kontrol etmiyoruz. Bu nedenle size özel mesaj yolu ile kötü söz ve kötü istek gönderen kişileri hemen bize bildiriniz. Bize bu kişileri bildirirken lütfen aldığınız mesajı gönderiniz. Bu kişilerin sisteme girişlerinin yasaklanacağından emin olabilirsiniz. ›› Eğer hala ikna olmadıysanız, bize e-posta ile ikna olmadığınız konuyu bildirirseniz seviniriz. Biz elimizden gelenin en iyisini yapmaya kararlıyız. ›› İyi eğlenceler Arkadaşlık Servisine Gider