Admin
™ Admin
-
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Şu Anda
Bütün Borsa - Kripto Haberleri Buraya (Türkiye ve Dünya) göz atıyor
Admin tarafından postalanan herşey
-
Özel Mesajlar Tehtid ve Kötü Söz
Merhaba, Loglarımız bir üyemizin özel mesaj yolu ile diğer üyelere kötü söz ve tehtid mesajları gönderdiğini tespit etmiş bulunmaktayız. Bu nedenle bu üyemiz 1 yıl boyunca askıya alınmıştır. Bu nedenle diğer üyeleride uyarmak durumunda kalıyoruz. Lütfen forum kurallarını dikkatle okuyunuz ve kurallara uyunuz... Teşekkürler
-
RAY
RAY Ray Charles hayatını anlatan bu güzel film biraz sıkıcı olmakla birlikte bir belgesel niteliği taşıdığı için izlenmesi gereken bir filmdir ve karıçmayın diyorum ayrıca Jamie Foxx bu rolü ile Oskar almıştır... Yönetmenler: Taylor Hackford Oyuncular: Jamie Foxx, Kerry Washington, Clifton Powell, Harry J. Lennix, Terrence Dashon Howard, Larenz Tate This biopic tells the life story of rhythm and blues legend Ray Charles (Jamie Foxx, who won a Best Actor Oscar for his portrayal). Born to a poor family in Albany, Ga., Charles contracted glaucoma at age 6 (which robbed him of his eyesight) and nonetheless went on to become a world-famous pianist and performer. He dealt with racism, romantic letdowns and his own heroin abuse, but managed to triumph over all obstacles. Taylor Hackford directs. Director: Taylor Hackford Cast: Jamie Foxx, Kerry Washington, Clifton Powell, Harry J. Lennix, Terrence Dashon Howard, Larenz Tate
-
Arkadaşlık Servisimiz Neden Diğerlerinden Farklı?
aslında sistem paralı ama biz sistemi parasız hale çevirdik. Bu nedenle o bölüm boş fazla uğraşmak yerine sadece boş bıraktık...
-
INTOKO
Arkadaşlar aynı ip adresinden bağlanarak farklı kişilermiş gibi bir siteyi tanıtmak pek hoş bir şey değil. Lütfen kendinize başka bir forum bulun bu işi yapmak için...
-
BARAN
BARAN Enterasan bir İran filmi... Afganlı göçmenleri İran daki dramını anlatıyor. Kaçak olarak çalışan afganlı göçmenler ve taşeronların onlardan nasıl faydalandıklarını ve bu esnada bir kız çocuğunun babasının sakatlanmasından dolayı erkek gibi giyinerek çalışmak zorunda kalması ve bu esnada bir İranlı gencin ona aşık olması üzerine kurulmuş bir sinema epiği... Aşkı bu kadar güzel anlatan başka bir film izledim mi diye düşündüren bir film. Özellikle her gün erkek klığına girerek hamallık yapan bir sevgili... Offfff of çok duygulandım be..... Bu filmi sakın kaçırmayın.... mutlaka izleyin... Oyuncular: Hossein Abedini, Zahra Bahrami Yönetmen: Majid Majidi When 17-year-old Latif (Hossein Abedini) loses his job at a Tehran, Iran, construction site to the illegally hired Afghan Rahmat (Zahra Bahrami), he begins playing cruel pranks on Rahmat. Soon, however, Latif discovers that Rahmat is actually a girl, and he begins helping shoulder her burden at the construction site. When officials demand that all illegal workers be fired, Latif must choose between safety and social standing, and his young love. Starring: Hossein Abedini, Zahra Bahrami, More Director: Majid Majidi Başka bir film eleştirisi:
-
Türklerin Tarihi
İngilterede Royal Academy Arts tarafından Turks Olarak sunulan bu muhteşem gösteriyi internet üzerindende görebilirsiniz. Turks Sakın Gözünüzü kapatmayın....
-
14 Şubat Sevgililer Günü....
14 Şubat Sevgililer Günü.... Sevgilinizi, Aşkınızı, Karınızı, Kocanızı, Çocuklarınızı, Ailenizi Unutmayın. İşte size küçük bir link tıklayın ver kartınızı gönderin.... Sevgililer Günü Posta Kartı Göndermek İçin Tıklayınız...
-
Galeri Bölümü açılmıştır...
Galeri Bölümü Yenilendi.... Kullanmayı unutmayın....
-
Galeri Bölümü açılmıştır...
Merhaba, Yeni bir özellik daha, hemen diyeceksiniz daha blog özelliğini bile kullanmaya başlamadan bu ne oluyor şimdi. Öyle demeyin bu özelliğide çok seveceksiniz eğer üye iseniz kendinize ait küçük bir fotoğraf albümü oluşturabilirsiniz veya başkalarınız albümlerine bakabilir ve iletişim kurabilirsiniz. Dileriz hoşunuza gider bu özelliği kullanmak için üye olmanız gerekmektedir. Ayrıca en üstte GALERİ linkine tıkladınız mı bu sizi galeri bölümüne götürür...
-
Yeni Yılınız Kutlu Olsun...
şuna kadar
Biz Turkish-Media.Com Ailesi Olarak Bütün kullanıcılarımızın yeni yılını en içten dileklerimizle kutluyor ve esenlikler diliyoruz.. Turkish-Media.com -
Hakkuş ve Recai
sevgili hakkuş, mektubunu aldım.gelmesi ne denli sevindiriciyse de okuduklarım o denli üzücüydü...demek asker gittiğinden beri çavuşun size özellikle de sana yapmadığı kalmamış."suçum olsa yanmam" diyorsun.sana inanıyorum dostum.olur olmaz seni dövdüğüne göre, yazdığın gibi o herif asker ocağına yakışmayan sadistin teki...sen sivilken ağzına kötü söz almazdın.adamın beşiğinden mezarına kadar nesi varsa içinden sövdüğüne göre gerçekten çok sinirlenmişsin.ama haklısın.ben de olsam ondan nefret ederdim.oysa hepiniz aynı vatanın evladısınız.neden ayırım yapıp en ağır işleri sana yaptırıyor ki???..senin gibi aklı başında, sorumluluklarının bilincinde olan insana böyle davranmak için çok adi birisi olmalı.zaten "adinin teki" demişsin.neyse hakkuş, vatan borcu bu...herşeye,insanlıktan uzak olan çavuşuna bile, katlanıp vazifeni yerine getirmelisin.sen yine elinden geldiğince iyi asker olmaya çalış.beni de mektupsuz burakma.mektupları dışardan yollamakla iyi ediyordun.çavuş iti okursa bir de mektuplar için dayak yersin sonra. özlemle gözlerinden öperim. ....................... __dostun recai__ ulan recai iti, ben sana ne zaman mektup yazdım da o allahın belası mektubu gönderdin??mektuplarımızın okunduğunu bildiğin için bu adiliği yaptın di mi köpek??senin yüzünden gül gibi çavuşumun bana yapmadığı kalmadı.tonla dayak...bir hafta da hapis cezası yedimçavuş beni bölüğün önüne çıkarıp "KARŞINIZDA ORDUMUZUN EN ****** ASKERİ DURUYOR." dedi.ne dediysem, senin nasıl adi bir yaratık mektubunun da o eşşek şakalarından biri olduğuna inandıramadım.bir daha mektup falan yazma...zaten, ilk izne gelişimde ellerini un ufak edeceğim.birkaç yıl eline kalem alamayacaksın.en kısa zamanda başına bir kaza gelmesini, sürüm sürüm sürünmeni dilerim ..................................... __hakan__ merhaba hakkuş, yanında olamadığım,sorunlarını ve acılarını paylaşamadığım için kahroluyorum. mektuplarını okudukça içim kan ağlıyor. manyak çavuş iyice azdı ha...vay sadist vay...bir de adam bilip çavuş yapmışlar.böylelerinin eline hiç yetki vermemeli...sonra ne oldum delisi oluyorlar."sivil olsam yapacağımı bilirdim" diyorsun.ama haklıısın hakkuş.sinirlerine hakim ol..askerlikte üste saygısızlık olmaz.adama askerliği bitirtmezler vallahi...uyma o hayvana dostum.zor ama sayılı günler gelir geçer.buralar bildiğin gibi eksikliğini hep hissediyoruz.en güzel günler seninle olsun... ................................ __kardeşin recai__ recai denen hayvan, lan sana hayvan demek iltifat, hayvanlara hakaret olur, oğlum sen çıldırdın mı? çavuş fıttırdı...adamın bir ağzıma yapmadığı kaldı. "yazmadım konutanım." diyorum, yemin billah ediyorum dinlediği yok. ah ulan eşşoğlueşşek yaktın beni...askerliğim şimdiden bir ay uzadı.her gece tuttuğum 8-5 nöbetleri, günde yalnız başıma tam teçhizat 20km koşu, iki çuval ıspanak ayıklamak imanımı gevretiyor.yeter artık recai!...şakanın çıkacak suyu muyu kalmadı.cımcılık oldu.bu gidişle biraz zor ya, izne gelirsem kendine kaçacak delik ara. tüm kemiklerini kıracağım. allah belanı versin... ...................... __hakan__ hakkuş'cuğum, yooo, yazdıklarına inanamıyorum.bu kadarı da olmaz ama... artık o ****** çavuşun sana yaptıklatını insan yamaz.nedir bu eşşoğlueşşeğin sana çektirdiği? yani afedersin ama insan sokaktaki uyuz ite bbiledaha iyi daha merhametli davranır.bak hakkuş, sakın benden gerçekleri saklama, yoksa görevden mi kaytarıyorsun? eninde sonunda ikiniz de bu vatanın evladısınız.böyle yapması için ya kafadan sakat ya daa soysuz olmalı..ne diyeyim hakkuş? sabredeceksin.allah sevdiği kuluna çektirirmiş. seni de seviyor olmalı ki çavuş gibi bir namussuzu başına bela diye salmış __candostun recai__ .................. recai soysuzu stop! sayende askerliğim bitmeyecek stop!.. firar ettim stop!.. seni parçalamaya geliyorum stop!..
-
Bu Özelliğe Bayılacaksınız...!
Merhaba, Zaman içinde çok değişeceğinden emin olabilirsiniz. Bu bir başlangıç... şimdilik en basit şekilde korumayı düşünüyoruz ama ileride daha yeni yönleri ile karşınıza çıkacak...
-
Blog (günlük) - Blogınızı Oluşturdunuzmu? Tıklayın Oluşturun.
Blog (Günlük) Eklemek için bir hesabınızın olması gerekmektedir. Eğer hesabınız varsa Kontrol panelinize girerek Blog ayarlarınızı açmak zorundasınız. Bunu yaptıktan sonra Blogınıza kendi istediğiniz kategoriler ekleyerek günlük gibi kullanmaya başlayabilirsiniz. Blog oluşturmak için basamaklar: 1. Hesabın yoksa hesap aç 2. Kontrol paneline gir 3. Blog (günlük) ayarlarını aç 4. Bir blog (günlük) oluştur 5. Blogının özel veya herkese açık olmasına karar ver. 6. Blogında olmasını istediğin dizinleri oluştur. 7. Kendin hakkında bölümünü oluştur (isteğe bağlı). 8. Blogının nasıl görüneceğine karar ver (sağda veya solda) 9. Ne zaman istersen ayarları değiştir.... Kendi blogını görüntülemek için: 1. En üstteki benim blog linkine tıklamanız yeterli olacaktır... Diğer kullanıcıların bloglarına bakmak için: 1. En üstte bulunan Blog (lar) (Günlükler) linkine tıklayınız 2. Size açık bulunana blog listesi gelecektir. Buradan istediğiniz blog seçiniz 3. İsterseni arama yapabilirsiniz. 4. Eğer bir kullanıcının blogını arıyorsanız. Onu profiline bakarak, Profilinde eğer bir bloga sahipse o linke tıklayarak blogına yönlenebilirsiniz. Hepsi bu kadar kendinize ait bir günlüğünüz olsun istiyorsanız hemen başlayın... Bu hizmet bedavadır.
-
Neden ? - Nasıl? - Niçin?
Aç olduğumuz konular olan felsefe alanında daki dizinlerimiz açılmıştır. Bu bölümlerin ihtayıcımız olan bölümler olduğunu düşünmekteyiz. Diliyoruz ki ilginizi çekecekler ve güzel tartışmalar ve paylaşımlar yaşayacağız...
-
Ramazan Bayramı
şuna kadar
Ramazan Bayramı -
Blog (günlük) - Blogınızı Oluşturdunuzmu? Tıklayın Oluşturun.
Forum bölümümüze Blog (Günlük) bölümünü eklediğimizi haber vermek istedik. Blog nedir? Blog forum üyeleri için kendilerine ait bir günlük veya daha açıkçası bir safyalık dinamik olarak oluşturulan web sayfası olarak tanımlanabilir. Bu bölümü kullanabilmeniz için forumda üye olmanız gerekmektedir. Üye olduğunuzda kontrol panelizden bu bölümü oluşturmak için komutlara ulaşabilirsiniz. Diğer üyelerin Blog larına bakmak istiyorsanız en üste Blog (lar) (Günlükler) linkine tıklayınız. Kendi Blog'ınıza ulaşmak için Benim Blog (Günlük) tıklamanız yeterlidir. http://www.turkish-media.com/forum/blogs/ - Ne duruyorsunuz hemen blogınızı oluşturun...! Daha sonra daha geniş bilgi vereceğiz... iyi eğlenceler
-
Atatürk'ü Anıyoruz...
Mustafa Kemal Atatürk'ü anıyoruz....
-
Yeni Türk Lira'sına Hazırmısınız?
Yeni Türk Lira'sına hazır değilseniz işte test alın ve öğrenin.... http://www.turkish-media.com
-
Klip Dinlemek için gerekli programlar
Merhaba, Bu bölümde size editörler veya kullanıcılar tarafından önerilen müzikleri dinlemek için bilgisayarınızda o kliplerin saklandığı dosya uzantılarının çalıcısısının olması gerekmektedir. Bunlar genelde ik uzantı ile çalışmaktadırlar. Real veya Windows Media Player. Eğer klip linklerine tıkladığınızda çalışmıyorlarsa bu o programın sisteminizde olmadığını gösterir. Bu programları yükleyebileceğiniz linkleri aşağıya çıkarıyoruz: Real Media Player - Çalıcısı Windows Media Player Çalıcısı
-
Piyanist - The Pianist (2002)
Piyanist - The Pianist (2002) Polonyalı piyanist Wladyslaw Szpilman yaşam öyküsünü anlatan bu film inanılmaz güzel bir film. Epik bir anlatımı var fakat sizi müzik ve seslerin içsel güzelliğine taşıyor. Başrolde Adrien Brody oynuyor ve bu rolü ile Oskarı almıştı ayrıca Oskar töreninde Halle Berry dudaklarından öperek sansasyon yaratmıştı... Film ikinci dünyas savaşı sırasında Nazi işgali altındaki Polonyada bir piyanistin yaşama devam etmek için verdiği olaylar üzerine kurulmuş. Müzik yeteneğini kullanarak yaşama devam etme şansı bulan Adrian bunu en iyi şekilde kullanacaktır... Sakın kaçırmayın derim... Ayrıca yönetmen de Roman Polanski oda cabası Yönetmen: Roman Polanski Oyuncular: Adrien Brody, Emilia Fox, Michal Zebrowski, Ed Stoppard Famed Polish concert pianist Wladyslaw Szpilman (Adrien Brody, who won an Oscar for the role) struggles to survive the onslaught of Nazi tyranny during World War II in this autobiographical film. Already lauded at the time for his talents as a musician, Szpilman spent those years holed up in Warsaw, subsisting on scraps of food and barely able to stay alive. Grace comes in the form of a second chance -- at music, at freedom, at life. Director: Roman Polanski Cast: Adrien Brody, Emilia Fox, Michal Zebrowski, Ed Stoppard Film hakkında bir alıntı:
-
Neden forum az kullaniliyor?
Aslında sorun yazma alışkanlığında... Genel konularda fazla yazmaya alışkın değiliz gibi geliyor. İnsanların en çok ziyaret ettiği forum ve yazı yazdıkları bölüm eğlence ve Fıkra gibi başlıklar. Bizde sadece bu iki başlık altında sınırlı kalmak istemiyoruz. Biz kullanıcılarımıza şunu vermek istiyoruz, yazmasınızda böyle bir başlığın varlığını unutmayın o burada var ve kullanabilir ve bilgi edinebilirsiniz. Serviler
-
Link Verin
Selam, Öneri için çok teşekkürler ama bunu sizin yapmanız bizim için daha uygun. Çünkü eğer kullanıcılarımız gittikleri yerlerde bizimle iligili iz bırakırlarsa bu bize daha güzel ve hoş geliyor...
-
Site çok güzel
Güzel sözler için çok teşekkür ediyoruz...
-
Selam :)
Admin şurada cevap verdi: angelrabbit başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımNe diyelim sefalar getirdin...
-
"NLP; Farkı Yaratan Fark"
"NLP; Farkı Yaratan Fark" Dünya Kupası'nda A Milli Futbol Takımı'nın danışmanlığını yaparak, kazanılan bu önemli başarıda etkin bir rol oynayan Turgay Biçer, sadece spor değil, iş ve eğitim dünyasında mesleki ve kişisel gelişime yönelik NLP orijinli seminerler veriyor. Çeşitli dergi ve gazetelerde köşe yazıları yazan ve TRT 2'de Başarı Basamakları adlı programı yapan Biçer'in NLP Kişisel Liderlik, Doruk Performans ve Kazanmak Beyinde Başlar isimli kitapları bulunuyor. Gerek ulusal gerekse uluslararası spor ve iş çevrelerinde, NLP, mentörlük ve spor psikolojisi alanlarında etkili bir isim olan, birçok profesyonel sporcu ve takıma danışmanlık yapan, iş dünyasında doruk performans, karizmatik liderlik, etkili iletişim, NLP ve stres yönetimi seminerleri veren Turgay Biçer’le söyleştik... NLP nedir ve neyi amaçlamaktadır? NLP bir değişim, gelişim ve insanın kendini yeniden yaratma sürecine katkıda bulunan bir teknikler bütünü, düşünce sistemi, eylemler sürecidir. NLP, Neuro Lingustic Programming kelimelerinin baş harfleridir. Dünyayı algılarken beş duyu organımızı ve sinir sistemimizi kullanıyoruz. İçsel faktörlerimizi ve onları nasıl beyine kodladığımızı algılıyoruz. Bu açıdan Neuro önem taşıyor. Lingustic ise sözcüklerle ve sembollerle insanlara kendimizi ifade etmemizi içeriyor. Düşünürken bile dil kullanıyoruz. Dil, olaylara bir anlam veriyor. Beynimizi ve sinir sistemimizi nasıl şekillendiririz ki hedefimize giden bütünsel bir davranış ortaya çıksın. Programlama ile de bunu yapmaya çalışıyoruz. İnsanın içeriği değişirse ortaya koyduğu davranışlarda değişir. NLP kişisel bir teknik olması açısından çok önemli bir faktör. NLP hangi temeller üzerine kurulu bir yöntem? NLP dört temel üzerine kurulmuştur. Bir tanesi iç uyum ve kişisel bütünlüktür. Bunu geçemeyen ikincisini yapamaz. NLP’nin ikinci kısmı ne istediğini bilmektir. Üçüncü boyut sezgisel dünyadır, insanın sahip olduğu sezgileri ve duyguları rahat kullanabilmesini içerir. Dördüncü boyutu ise hoşgörülü olmak, yapamadığınız bir şey olsa bile farklı seçenekler aramak, pes etmemek gibi duygu ve düşünceleri içerir. Düşünmek, değişmek ve gelişmek, üretmek için gerekir. Bunlar olmadan NLP sizin hayatınızda bir değişiklik yaratmaz. Gelişime açık olmalısınız. Her şeyi bir çocuk gibi merak etmelisiniz. NLP’yi doğru olarak kullanan insanlar bir fark yaratıyor. Kullanamayan insanlarsa insanları bağımlı kılmaya ve kendilerini bir şey ilan etmeye doğru gidiyorlar. Oysa bu yanlıştır. Bir toplumda ne kadar çok zayıf insan varsa bu insanlar güçlülere yarar. Oysa ki NLP buna karşıdır. Bu nedenle de Kişisel Liderlik adında bir kitabım var. NLP herkesin kendisinin lider olmasını ister. NLP’nin sadece spor dünyasında değil, çok farklı alanlarda da etkili bir yöntem olduğunu söyleyebilir miyiz? Spor psikolojisi ve spor yönetimi alanında çok çalıştığım için NLP’yi bu konularda çok kullanıyorum. Bunların dışında binlerce, on binlerce insana iş dünyasında eğitim verdim. On binlerce öğretmen eğittim. Ben okulda başarısız öğrenciler olduğunu düşünmüyorum. Yetenekleri ve becerileri doğru saptanmamış ve ortaya çıkartılmamış çocuklar olduğunu düşünüyorum. Kulüplerde de pek çok antrenör ve sporcuya konuştum. Çalıştırdığım onlarca takım var. Bunun dışında NLP iş dünyasında da çok geçerli bir yöntemdir. Eğitim alanında da iş dünyasında da NLP çok büyük fark yaratır. NLP insan hayatında da çok önemli. İnsanın gelişimine katkıda bulunuyor, yetenek ve becerilerinin ortaya çıkmasına ve gelişmesine yardımcı oluyor. İnsan nerede varsa, NLP de orada vardır. Her teknik gibi NLP’nin de sınırları doğru kullanımıdır. NLP’nin sınırları kişinin hayal gücüyle orantılıdır. NLP her alanda kullanılabilir. Politikacılar için de çok geçerli bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Örneğin birçok insan hayatın zorluğundan şikayet eder. Oysa ki hayatta zorluk yoktur. Biz zorlaştırıyoruzdur veya biz yeteneklerimizi kullanamıyoruzdur. Bu paradigma ve bakış açısı değişirse hayat farklı bir boyuta doğru gitmeye başlar. Bazı insanlar hayatı bir yarış olarak algılarken bazıları oyun olarak algılıyor. Doğru ve geçerli olan hayatı bir oyun olarak algılamaktır. İnsanın kendisinin farkına varması için bir uyanış olarak yorumluyorum NLP’yi. Bence bu 21. yüzyılın önemli bir keşfi. Türkiye’ye baktığımızda bu kaynakla yapılanan yüzlerce insan oldu. Mevlana, Pir Sultan Abdal, Aşık Veysel, Atatürk... Tanımadığımız ve hayranlık duyduğumuz yüzlerce insan kullandı. NLP’de karşınızdaki insanın kişilik özelliklerine göre daha çok verim aldığınız oluyor mu? Eğer insan merak etmiyorsa ve öğrenmek istemiyorsa o insanı değiştirmek ve o insan üzerinde etkili olmak çok zor. İngilizlerin ‘Tango iki kişiliktir’ diye güzel bir sözü var. Siz sihirbaz da olsanız karşınızdaki kişiyle iletişiminizi istediğiniz gibi yönlendiremezsiniz. Çünkü bu bir ahenktir. Ancak insanları etkileyebilirsiniz ve onlara ilham verebilirsiniz. Öğrenmek, değişmek ve gelişmek isteyen insan için her şey çok daha kolaydır, çünkü onlar buna hazırdır. Bu noktada problem olmuyor çünkü beraber bir enerji yaratabiliyorsunuz. 2002 Dünya Kupası’nda yer aldınız. Kamp sırasındaki çalışmalarınızda daha çok hangi teknikleri kullandınız ve nasıl bir performans aldınız? Yalnız NLP’yi değil spor psikolojisi alanında da yer alan pek çok tekniği kullandım. NLP ile spor psikolojisini sentezledim, kendi metotlarımı yarattım ve bunları kullandım. Örneğin şunu doğru saptamak lazım: Duygusallık kötü bir şey değil. Herkesin duyguları var. İnsanların duygularının olması onların kötü olduğu anlamına gelmiyor. Duygular güzeldir, insanın duygusal olmasında hiçbir sakınca yok. Korku, kaygı ve endişe gibi duygulardan arınması gerekir ve buna karşı sistemler geliştirilmelidir. NLP bu konuda seçenekler sunar. Özgüveninizi kazanabilirsiniz. Güçlü bir özgüveniniz olduğunda korkularınızdan da kurtulursunuz. Kendini ifade etmeyi öğrendiğiniz zaman anlaşılmamak gibi bir kaygınız olmaz. Performansınız doruğa çıktığında kaygılarınızdan kurtulur ve keyif duyarsınız. Herkesin yeterli kaynakları vardır. Bunları kullanma becerisini geliştirmek gerekir Kaynak:efeslight.com.tr