Admin tarafından postalanan herşey
-
Mozart 40. Senfoni'yi şişelerle çalıyor
- Profildeki "Son Giriş" kısmı nasıl gizli yapılır?
Ok aslında örneği önceden verseydin neyi anlamadığını anlardım ama şimdi anladım... Eğer foruma 'gizli' seçeneğini kullanarak girersen son giriş tarihin o seçenek nedeni ile gizli tutulur... Eğer foruma 'normal' girersen, herkes giriş tarihini görür... Bunun dışında o alanın değiştirilme seçeneği yok.... Saygılar- Profildeki "Son Giriş" kısmı nasıl gizli yapılır?
Sevgili Taylan Abi, Forumda öyle bir seçenek yok... Orayı gizleme veya devre dışı bırakma gibi... Saygılar- 22 Temmuz 2007 Türkiye Milletvekili Genel Seçimi
- Photoshop ustasından bir video
Bu ileti Cecile tarafından eklenmiştir.- slayt ekleme
Link çalışıyor sizin nedne ulaşamadığınız bilemiyorum... Saygılar- Venüs - Venus (2006)
Venüs - Venus (2006) Son yıllarda seyrettiğim en güzel filmlerden birisi diyebilirim... Nereden başlasam diyorum. Beni bana, beni size, beni onlara, onları bana, onları size, onları bizlere, sizleri bize, bizleri size .... anlatan inanılmaz hüzün dolu bir komedi... Peter O'Toole benim en sevdiğim (dikkat ederseniz en sevdiğim diyorum) ingiliz aktörlerden bir tanesi. Kamera, o konuşan gözlerine geldiğinde ne dediğini anında anlayıyorum desem yalan olmaz... Öyle oynuyorki sanki kendi içinde milyonlarca oyuncuya bölünüyor ve sanki tek başına sinema yapıyor diyorsunuz... Ama bu film size insanın nasıl sıcak olduğunu ve kuşaklar arasındaki farkın nasıl aşılabileceğini gösteren bir film... Aşkı, kadını, cinselliği hiç bu kadar güzel anlatan bir film gördünüz mü diye kendinize soracaksınız. Ve burada Vanessa Redgrave devreye giriyor, vurdum duymaz genç kızı oynarken. Peter ile arasında geçen olayı anlamasada Peter'ın inanılmaz bakışlarına ve anlayışına hayran oluyor... Ve yönetmen kamerayı çok iyi kullanmış özellikle Peter'ın hasta haliyle çıktığı park turunu görmeden ve incelemeden bu filmi anlayamazsınız. Sayfalarca yazmak istiyorum ama inanın sizde seyrettikten sonra konuşalım.... Peter'ın kendi yaşındaki arkadaşı ile olan ilişkisi ise size ayrı bir tad verecek... Ayrıca unuttum Peter O'Toole bu rolü ile Oskara aday gösterilmişti...Sakın kaçırmayın (kesinlikle seyredin)... Yönetmen: Roger Michell Oyuncular: Peter O'Toole, Vanessa Redgrave, Richard Griffiths, Cathryn Bradshaw, Leslie Phillips, Sam Spruell, Lolita Chakrabarti, Carolina Giammetta This romantic dark comedy stars Peter O'Toole as veteran actor Maurice, whose quiet golden years turn topsy-turvy when he falls for a very young and brash nude model. Director Roger Michell's poignant May-December romance is an uplifting tale of love, lust and the endless pursuit of vitality and youth by a man whose life is drawing to a close. Film legend O'Toole infuses his aging character with his own timeless exuberance and charisma, earning him an Oscar nod. Director: Roger Michell Cast: Peter O'Toole, Vanessa Redgrave, Richard Griffiths, Cathryn Bradshaw, Leslie Phillips, Sam Spruell, Lolita Chakrabarti, Carolina Giammetta- Şiirli Resimler - E KART DEFTERİ - Şiirli E-Kartlar
Çok güzel... Hepsini en kısa zamanda postakartim.com ekleyeceğim ve ekart olarak gönderebileceksiniz... Saygılar- Y Tu Mama Tambien / Ananı Da
Filmi tekrar izledim ve tekrar hoşlandığım sahneleri hatırladım... Özellikle İngilizcede güzel bir kelime var bu tür filmlerdeki yaşamlar için kullanıyorlar 'Wasted' Türkçesini bulamadım onu biraz açıklayayayım. Wasted insanların gerçek yaşamdan içki ile yada başka bir alışkanlık ile kopmalarına deniyor... Örneğin çok içki içtikten sonra tam sarhoş olup bir şey yapamamaya veya hayatınızı hep çılgınlıklar peşinde koşarak ve devamlı zevke adamanız halinde 'Wasted Life' diyebiliyorlar... Dilerim anladınız bu filmde biraz 'Wasted Life' orijinindeki insanların yaşam öyküsünü anlatıyor... Filmde özellikle dikkatinizi çekecek bir ayrıntıda., ne zaman yönetmen konuşmak istese kamera duvarları ve duvarlardaki objeleri çekmeye başlıyor veya kamera bir boyuttan öteki boyuta geçiyormuş izlenimi veriyor... Ve gelelim filmin can alıcı repliğine (tabiki bu bence): 'THE GREATEST PLEASURE IS GIVING PLEASURE' 'EN BÜYÜK ZEVK / HAZ / KEYİF, ZEVK / HAZ / KEYİF VERMEKTİR (KARŞINDAKİNE)' Hepsi bu kadar... Tangeriin'de bir teşkkür filmi hatırlattığı için... Ayrıca filmde gördüğünüz bakir plajlar artık yok denecek kadar az... Türkiye de olduğu gibi Meksikada da plajlar ve doğal alanlar yağma altında... Ayrıca Meksika gezimden buraya bir kaç resim koyayım: Meksikanın ne kadar güzel bir yer olduğunu görmeniz için: Meksika ve Meksika Birası Corona: Mayaların 3000 yıldır yaptıkları bir gösteri: Mayan Askısı: Ve Meksikada en çok göreceğiniz hayvan Maya IGUANASI... Maya Uygarlığı ve denizle iç içe girmiş yaşamlarını yansıtan şehirleri: Meksikanın Meksika körfezine bakan tarafı buraya Carabien Sea de diyorlar... Çoğunlukla Lime Stone...- slayt ekleme
Site olarak hiç bir şeyi barındırmıyoruz bunlar resim, program ve slayt da dahil... Bunları http://www.imageshack.us adresine yükleyip link verebilirsiniz.... Saygılar- la_bohéme arkadaşımın büyük katkısıyla… (2007 YILBAŞI PARİS TATİLİM ve FOTOĞRAFLARIMLA 8 GÜNLÜK PANAROMİK PARİS RÜYASI)…
Bu konu başlığı ile ilgisi olmayan tartışma için bu linki izleyerek tartışmaya devam edebilirsiniz... http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=95487 Saygılar- ZAMANA GÜZELLİK KAT/CASHBACK... ( Yaşadığı aşk acısı nedeni ile sıkıntılı günler geçiren Ben Willis, Güzel Sanatlar'da okuyan bir resim öğrencisidir.)
Yanlış hatırlamıyorsam Sean Ellis bu isim altında iki film çevirmişti ve bunları Cashback olarak isimlendirmişti. Bunlardan ilki 2004 yapımı ve kısa metraj film idi. Kısa metrajın çok iyi kritikler aldığını hatırlıyorum, ayrıca bende kısa metrajlı filme hayran kalmıştım. Kısa Metraj Cashback Kısa hareketli filmler dalında 2006'da Oskara aday gösterilmişti. Kısa metrajın başarısı yönetmeni ve yapımcıyı uzun metrajı çekmeye yöneltmişti ve bunu 2006 sonlarına doğru yapmayı başardılar. Uzun metrajı, kısa metrajlısı kadar sevmesemde DİPNOT'un dediği gibi günümüz ilişkilerine ve yaşamdaki ayrıntılara bakış açısı bakımından güzel bir film ama bulabilirseniz kısa metrajı mutlaka ama mutlaka seyredin derim. Saygılar- İskoçya'nın Son Kralı (2006) - İdi Amin Öyküsü
İskoçya'nın Son Kralı (2006) - İdi Amin Öyküsü The Last King of Scotland Uganda'nın kanlı (pek çok insana göre) diktatörü İdi Amin'in yaşamından bir kesiti bize sunuyor. Bu sunumda Forest Whitaker güzel oynamış ama Oskarlık bir rol olduğunu düşünmüyorum (katılmayabilirsiniz tabiki), ayrıca bu rolü ile Golden Globeda almıştı. Bir diktatörün yaşamından kesitler sunan film paranoyanın insan yaşamında neler yaptıracağını ve bir diktatörün hasta adam tiplemesini anlatması açısından güzel bir film. Zamanınız varsa seyredin derim ama izlemezsenizde bir şey kaçıracağınızı sanmıyorum. Filimden alacağınız en önemli mesaj heralde İskoç doktorun İdi Aminin özel doktoru olmasından sonra, zenginliğin içine dalıp o yaşamı benimsemesi ve daha sonra İdi Aminin İnsalık suçunun farkına vardığında değişim geçirmesi ve karşı olması denebilir... Yönetmen: Kevin MacDonald Oyuncular: Forest Whitaker, Gillian Anderson, James McAvoy, David Oyelowo, Kerry Washington Forest Whitaker stars in an Oscar- and Golden Globe-winning role as brutal Ugandan dictator Idi Amin in this drama. During an African medical mission in the 1970s, Scottish doctor Nicholas Garrigan (James McAvoy) impresses Amin by acting swiftly in a crisis. Installed as the dictator's personal physician soon thereafter, Garrigan enjoys the perks of his new position, until he begins to become aware of Amin's inhumanity -- and his own complicity. Director: Kevin MacDonald Cast: Forest Whitaker, Gillian Anderson, James McAvoy, David Oyelowo, Kerry Washington- Benim köyüm en güzeldir..
Evet güneşin batışı inanılmaz... wavvvvvvvvvvvv- KARAYİP KORSANLARI
Sadece küçük bir ekleme yapayım, Amerikada konuşulan bir konu hakkında: Türk sinema sektörü son zamanlarda yaptığı filmlerle kendi ülkesinde holywood'u sollayan tek ülke olarak gösteriliyor... Aslında film çekmenin kolaylaşması önümüzdeki yıllarda hollywood'a çok zor anlar yaşatacak gibi geliyor bana. Bilmem siz ne düşünüyorsunuz... Özellikle bu izlediğiniz filmlerin çoğu sahnesi 'animated' animasyon olduğundan dolayı artık filmler setlerde değil bilgisayarlarda şekilleniyor... Sorun hollywoodun yenilmez olmadığı yaptığı değil, sorun Amerikanın her konuda olduğu gibi bu sektörde de en iyileri holywood çatısı altına transfer etmesi ve sistemin bir parçası yapması... Bilmem siz ne düşünüyorsunuz bu konuda... Bu konu hakkında sayfalarca yazı yazılabilir ama, aması var...- Rüya Bilmecesi (2005)
Rüya Bilmecesi (2005) The Science of Sleep Çok enteresan bir gencin, rüyasında kurduğu resim ve objeler üzerine kurulmuş inanılmaz sahne düzenlemesi ile ilgi çeken bir Gael Garcia Bernal filmi. Film İngilizce ve Fransızca olarak yapılmış iki dilde kullanılmış ama alt yazılı versiyonuda var. Annesinin zoru ile taşındığı yeni şehirde istediği işi bulamayan Stephane (Gael Garcia Bernal) rüyalarında yeni bir kişilik bulacaktır ve bu kişiliği komşusu olan Stephanie (Charlotte Gainsbourg) ile paylaşacak ve kendine hiç kimsenin ulaşamadığı ve bazan gerçekle hayal arasında kaybolduğu bir dünya yaratacaktır. Film o kadar güzelki nasıl bitti diye üzüldüğümü hatırlıyorum. Renklerin ve film setinin güzelliği sizi Michel Gondry'e hayran bırakıyor... Mutlak izleyin derim.. Yönetmen: Michel Gondry Oyuncular: Gael Garcia Bernal, Charlotte Gainsbourg, Emma de Caunes, Miou-Miou, Pierre Vaneck, Alain Chabat, Stephane Metzger, Aurelia Petit A timid young man can't control the fantastical plots and images of his dream world from intruding into his waking hours in Michel Gondry's science-fiction romance. After a promising new job sours, Stephane (Gael Garcia Bernal) finds new inspiration in his neighbor Stephanie (Charlotte Gainsbourg). To connect with her, shy Stephane releases the bolder personality of his dreams, but his waking insecurities threaten to destroy the relationship. Director: Michel Gondry Cast: Gael Garcia Bernal, Charlotte Gainsbourg, Emma de Caunes, Miou-Miou, Pierre Vaneck, Alain Chabat, Stephane Metzger, Aurelia Petit- Y Tu Mama Tambien / Ananı Da
Bu film gerçekten güzel bir film... Gael Garcia Bernal olduğu filmleri sevmemek mümkünmü.... İşte sana bir liste bulabilirsen izle derim özellikle en yeni filmi olan Rüya Bilmecesi - The Science of Sleep - Mutlaka izlemelisin - Yani yaşam budan daha güzel anlatılabilirmi bilemiyorum..! Ve diğer filmler: Hayatındaki Azizleri Keşfetme Klavuzu - A Guide to Recognizing Your Saints (2006) - Kenar mahalledeki gençlerin yaşamından kesitler va yaşamı nasıl algıladıkları ile ilgili keskin önizlenimler... Benimle Uzan - Lie with Me (2005) - Sekse düşkün bir kadının başından geçen ilginç bir aşk öyküsü... Shortbus (2006) - Erkekleri karşısında sahte orgazm olan kadınların öyküsünü anlatan bu film - Seks terapisti olan bir kadının başına gelince ne olduğunu göreceksiniz... Sherrybaby (2006) - Hapisten yeni çıktınız ve eski yaşam alışkanlıklarınıza geri dönmek istemiyorsunuz ve küçük bir kızınız var. Enteresan bir yaşam öyküsü... Mozart ve Balina - Mozart and the Whale (2005) - iki yavaş insanın başından geçen aşk öyküsü.... Unutmayın bunların hespi büyükler için filmler - Seks konusunu veya yaşamın zor taraflarını o konuların yaşamda oluşum şekli göz önüne alınarak işlenmiştir... Bu nedenle çocuklardan uzak tutunuz...- Admin
Kazım yolda ama biraz korkuyoruz yeme dediğimiz şeyi yemişsin şimde sen Ossarakulılara benzemişsindir... Onu yiyenlerin hespi onlara benziyor... neyse gelince görürüz... hadi bekliyorum...- Admin
Bende bunu bir yerden tanıyorum diyordum şimsi herşey yerine oturdu... Fuasryx Hanım Teyze gibi çok konuşuyor ... Ha ha ha...- Yeni İnternet Yasası Yürürlüğe Girdi
Yeni İnternet yasası yürürlüğe girdi ve bu konuda herkesi dikkatli olmaya çağırıyoruz. Neden böyle bir başlangıç yaptık. Sonuç olarak her yazdığınız kayıt altındadır ve bir suç oluştuğunda bizden çok sizi etkileyecek bir yasa görüyoruz burada. Uygulama olarak nokta IP ile bulunmayacak insan yoktur. Yani Güvenlik Birimleri birini bulmak isterlerse HOST ve IP bazında kimin hangi bilgisayardan bağlandığını çok çabuk bulacaklardır. Bu nedenle aşağı yapıştırdığım yasayı en azından bir defa okuyarak anlamadığınız yerleri burada tartışırsanız ileride başınıza gelecek sorunlardan kurtulmuş olursunuz... TBMM'den alınmıştır... Milliyet gazetesinden alınmıştır..- Admin
Bak şu kazımın yaptığına seni alması için 'taurusmutis' yazan bir karton hazırla ve bekle dedim... Dediki sen gelmedin biraz önce yazdığı kartona bakınca anladım: Tabik öncelikle okuma yazma bilip bilmediğini sormadım. Sormayın Osiris tede okuma yazma sorunu var... Bak şunun yaptığına taurusmutis yerine Tartantatos Sen şimdi kesin bunu görmüşsündür ama anlayamamışsındır... Neyse hoşgeldin... Sen bugün Fuasryx hanım teyzede kal ben yarın Kazımı gönderir seni aldırtırım... Sakın Fuasryx hanım teyzenin mondalgonarate sinden yeme....- Frozen......
Hadi ikinizide çok seviyorum desem ne yaparsınız...- Dönüş (2006)
Müzik kütüphanemde vardı ama aradım bulamadım bu parçayı Paco Pena'da çalıyordu sadece müzik olarak ama genede sana birkaç örnek vereyim bu adamın o gitarın arkasında ve Penelopenin de söylediğini hayal et...- İsa'nın Kampı (2006)
İsa'nın Kampı (2006) Jesus Camp Benim belgeselleri ne kadar çok sevdiğimi artık hepiniz biliyorsunuzdur. İşte size bir tane daha... Çok enteresan hiç bir şey katılmadan tamamen, hakkında film yapılanların kendi düşünceleri ile yansıtılması gerçeği üzerine kurulmuş bu belgesel son zamanlarda izlediğim en iyi belgesellerden birisi. Kısaca konuya deyineyim: Amerikada Evangelist hristiyanların kendi aralarında Müslüman ülkelerdeki şiddeti örnek göstererek, kendi çocuklarını geleceğin dindar dünyasına hazırladıkları yaşam stili veya şekli. Evde ve kamplarda verilen eğitimle, çocuklara neye karşı olacaklarını ve şiddetin gerektiğinde uygun olduğunu öğreten eğitim şeklinin belgeseli olarak gösterebiliriz. Filmde bir sahnede kamp müdürü kadının çocuklara verdiği örnekte çok enteresandı: Müslümanlar çocuklarına CİHAD öğretirken, öldürmeyi öğretirken biz neden öğretmeyelim diyordu. Mutlaka ama mutlaka izleyin derim.. Çok akıcı ve güzel çekilmiş bir belgesel. Yönetmenler: Heidi Ewing, Rachel Grady This riveting Oscar-nominated documentary offers an unfiltered look at a revivalist subculture where devout Christian youngsters are being primed to deliver the fundamentalist community's religious and political messages. Building an evangelical army of tomorrow, the Kids on Fire summer camp in Devil's Lake, N.D., is dedicated to deepening the preteens' spirituality and sowing the seeds of political activism as they're exhorted to "take back America for Christ." Director: Heidi Ewing, Rachel Grady- Dönüş (2006)
Bu video gloria tarafından bulunmuş ve buraya eklenmiştir... - Profildeki "Son Giriş" kısmı nasıl gizli yapılır?
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.