Admin

NBA'de günün konusu free-agent olan Hedo'nun durumu, bu haberler hatta Magic'in final maçlarının bile önüne geçti diyebiliriz... 6 veya 7 ayrı senaryo dolaşıyor ortada ESPN yorumcuları bu işin üstadı olduğu için onların yorumlarından bazılarını buraya aktaralım.... Cleveland Rashid - HEDO takasını düşünüyor Bucks'ta takas almayı düşünüyor Lakers için sizin söylediğinizi düşünüyorlar ve Walton'u bile vermeye razılar... Magic elinde tutmak için NBA'de zengin vergisi denilen bir vergiyi ödemeyi kabul ederek hedo yu tutmak istiyor ve diğer üçü yukarıdakilere göre biraz daha olması zor olanlar olduğu için yazmıyorum.... Saygılar

Evet işte link: Bir Rüya İçin Ağıt

Özellikle anne ile çocuk arasındaki tuhaf ilişki

Evet bende okumuştum onun kitaplarını...

Hido: Zor ama her şey bitmedi NBA finallerindeki son maçı kaybeden ve LA karşısında 3-1 geriye düşen Orlando'nun yıldızı Hido, NBA Stüdyo'ya konuk oldu. NBA'de Orlando Magic formasını giyen milli basketbolcumuz Hidayet Türkoğlu, NTV Spor'da katıldığı NBA Stüdyo prorgamında Murat Kosova'nın sorularını yanıtladı. Türkoğlu, "Her şeyin daha bitmediğinin farkındayız ama işimizin zorlaştığı bir gerçek" dedi. Hido'nun NBA Stüdyo'daki açıklamaları şöyle: Şu an bulunduğumuz durum itibarıyla işimiz çok zor diyebiliriz. Ama her şey bitmiş değil, hala kendimize inanıyoruz ve güveniyoruz. Oyun içinde biraz daha aktif olmamız gerekiyor. Son maçı kazanmamız gerekirdi ama olmadı. Bazen sizin de yapabileceğiniz bir şey olmuyor ve bazı hatalardan dolayı maçı kaybediyorsunuz. Oyuncular olarak biz herkezden fazla üzüldük. Son maçı da Los Angeles’taki maçla aynı şekilde kaybettik ve şu an biz 3-1 önde olabilirdik. Biraz önce takım olarak toplantıdaydık ve son maçı konuştuk. Her şeyin daha bitmediğinin farkındayız ama işimiz biraz daha zorlaştı; bu bir gerçek. İyi antrenman yapıp, yapacağımız toplantılarla hatalarımız üzerine eğilip bunları düzeltmeye çalışacağız. Pazar günü daha akıllı oynayıp tekrar bir avantaj kazanmaya çalışacağız. Artık elimizden ne geliyorsa yapıp Los Angeles'a 3-2 ile gitmek istiyoruz. "EN İYİSİNİ YAPACAĞIM" Son maçın ardından bütüh şehir; oyuncular, antrenörler, yöneticiler herkes yıkıldı . Takım olarak şampiyon olabileceğimize inandık ve ilk maç dışındaki bunu sahada en iyi şekilde gösterdik. Yapmış olduğumuz hatalar durumu farklı yerlere getirdi. İnşallah bunlar bize iyi bir ders olur ve Pazar günü bunları tekrarlamayız; maçı kazanırız. Ben kendi adıma, sahaya çıkıp en iyisini yapacağıma inanıyorum. İnşallah takım arkadaşlarım da benim yanımda olur ve seriyi 3-2 yapıp Los Angeles’a gideriz. ANTHONY JOHNSON MESELESİ Son maç öncesi Jameer Nelson kendisini iyi hissettiğini ve hazır olduğunu söyledi. Antrenör de bu şekilde değerlendirdi ve ikinci guard olarak Jameer’i değerlendirdi. Anthony Johnson’ın ne bir antrenörle, ne bir oyuncuyla bugüne kadar problemi olmadı. Antrenör böyle bir karar verdi ve devam ediyor. BAŞBAKAN ONURLANDIRDI Sayın Başbakan dün beni aradı ve kutladı. Bu inanın beni çok mutlu etti. Şu ana kadar yapmış olduğum işlerden ve Türkiye’yi en iyi şekilde temsil ettiğimden dolayı kutladı, tebrik etti. Beni ve ailemi onurlandırdığı için kendisine sonsuz teşekkür ediyorum. Türk halkına da teşekkür ederim. İnanılmaz derecede beni takip ediyorlar ve beni destekliyorlar. Bu beni mutlu ediyor, gururlandırıyor. Yaptığın işten dolayı insanların beni sevmesi, sayması ve destek vermesi müthiş bir şey. Hem profesyonelliğimle, hem kişiliğimle, hem sporculuğumla beni bu yerlere getirdikleri için hepsine sonsuz teşekkür ediyorum. İnşallah bu başarıların devamını yazın milli takımda da devam ettiririm.

Tabrikler..

Evet gene Hedo Turkoglu: dünyanın bütün her tarafındaki basketbol severler maçın devre arasındaki yorumlarda ABC televizyonunun maç kritiği yapan kişileri tarafından maçın en iyi oyuncusu olarak seçildi ve seçilmeylede kalmadı 2 dakikalık maç içindeki hareketleri gösterildi... Bundan daha güzel bir elçi olabilirmi. Hep söylemişimdir bir ülkenin Bilim insanları, sanatçıları ve sporcuları olacak tanınmak için. İlk yarıyı 15 sayı ile kapadı... İkinci yarıyı bekliyoruz. İkinci yarı başladı ve takımın geriye koşan oyuncusu olarak faullerini dörtledi... Maçın sonları Hedo Kobe’nin önünde sazı gene eline arıyor ve arka arkaya attığı beş sayı ile Orlandoya yeni bir hayat veriyor ama sanki takım arkadaşları kendi takımlarının aleyhine çalışıyorlar... Howard’ın kaçırdığı 5 serbest atıştan sonra maç uzatmaya gidiyor ve kaybediyorlar... Hedo Turkoglu maçı 25 sayı ve takımının en skoreri olarak tamamlıyor. Yazık!!!!!!! Maç Sonucu: Orlando Magic: 91 - LA Lakers: 99 Finallerdeki son durum: Lakers 3-1 önde bir maç daha alırsa şampiyon olacak...

Okuyucu (2008) The Reader Çok enteresan bir film... Kate Winslet'e Oskar kazandıran film. Aslında genç Micheal Berg oynayan çocuk niye aday gösterilmemiş oda tartışılır. Bir Lise öğrencisi ile orta yaşlı bir kadının ilişkisi olarak başlayan film daha sonra Hanna Schmitz ortadan kaybolması ile devam edip filmin sonuna doğru çok büyük bir sürprizle biten film başlangıcı ile sonucu arasında çok büyük bir içerik farkı var diyebilirim. Oldukça iyi kurgulanmış bir film ve Kate Winslet oldukça cüretkar oynamış onuda belirtmek gerekiyor... Kaçırmayın mutlaka izleyin diyorum. Yönetmen: Stephen Daldry Oyuncular: Kate Winslet, Ralph Fiennes, Alexandra Maria Lara, Bruno Ganz, David Kross, Volker Bruch, Karoline Herfurth, Hannah Herzsprung, Susanne Lothar, Linda Bassett, Kirsten Block Michael Berg (Ralph Fiennes) reflects on the formative sexual relationship he had with older woman Hanna Schmitz (Kate Winslet, in a Golden Globe- and Oscar-winning role) as a young teenager in this poignant drama set in post-World War II Germany. The passionate affair ended when Hanna disappeared. But years later, Michael learns she's on trial for horrific Nazi war crimes. David Kross plays the teenage Michael in this film based on Bernhard Schlink's best-seller. Director: Stephen Daldry Cast: Kate Winslet, Ralph Fiennes, Alexandra Maria Lara, Bruno Ganz, David Kross, Volker Bruch, Karoline Herfurth, Hannah Herzsprung, Susanne Lothar, Linda Bassett, Kirsten Block Not: Filmin ismi ile filmin alakasını filmi izleyince çözeceksiniz ve çocuğun filmin en sonunda kadını kurtarmak için aklına gelen çözümü kulllanıp kullanmadığını merak ediyorsanız izleyin ve görün diyorum...

admin kızmıyor daha düzenli istediğinize ulaşmanız için güzelce tarifinizi burada postalayın ve linkini ekleyin böylece daha sağlıklı ve düzenli şekilde istediğinize ulaşırsınız... Saygılar

Aynı maçtan bahsediyoruz sanırım ama çok farklı açılardan... Şimdi Hidayet Türkoğlu çok hata yaptı diye bir ibare var ve ben bu açıklamanın ne anlama geldiğini pek anlamadığım için anladığım şekilde maçı biraz açacağım. Bu sanki daha önce çok iyi oynuyormuşta bu maçta kötü oynamış gibi bir ibareyide beraber getiriyor gibime geliyor: Şimdi maçın istatistikleri ile biraz bu düşünceye göz atalım... Hedo Turkoglu Sayı: 18 Rebound: 6 Asist: 7 Top Kaybı: 1 Top Çalma: 1 Oynadığı dakika: 42:14 (maçın en çok oyunda kalan oyuncusu) Hem Forvet-Forward hem Oyun Kurucu - Playmaker- Guard oynayan yegane oyuncu bu maçta da çoğunlukla pick and roll denilen üst düzey hareketleri yaparak bir çok oyuncuya direkt asistle sayı yaptırdı. Bu istatistikler Hedo'nun genelde playofflarda sergilediği oyn performansının ortalaması... Anlatmak istediğim bazen görüntüde çok büyük hareketler yapmasada takımını sırtlayan bir oyuncu... Yukarıdaki oyuncu istatistikleri ile sizin söylediğiniz yorumu bence haketmiyor. Saygılar

Ve Orlando finallerdeki ilk (bu bütün finaller içinde geçerli) galibiyetini alarak durumu farkı bire indirdi... 5 oyuncusu 18 sayı ve üstüne çıktı... İkinici ve üçüncü maçı heyecanla bekleyeceğiz...

Evet abartısız, mağrur, kendine güvenen bir oyuncu Hidayet Türkoğlu, Eğer maçı ingilizce izlediyseniz ilk defa bir Türk oyuncunun bizim gazetelerimiz tarafından abartılmadan maçın yıldızı olma ve sanki maçın ikinci yarısında spikerlerin onun hakkında konuşma yarışına girmeleri ile geçti diyebiliriz... Herkes dururken o neredeyse LA LAKERS'a hele hele Jack Nicholson'un önünde maçı kaybettiriyordu ama ruki yani çaylak o güzelim pası kaçırınca yorgun Orlando LA Lakers'a teslim oldu.... Büyük oyuncusun HEDO TÜRKOĞLU (amerikalılar ona HEDO diyorlar) ama maçlarda soyisimle çağırıldığı için TURKOGLU Olarak anons ediyorlar Bugün bu maç için amerikanın en çok okunan gazetelerinden birisi olan LA Times gazetesini ziyaret ettim: Özet olarak şunu söylüyor: Orlando taraftarları bugün en iyi maç sonlandıran kişiyi yani HEDO TURKOGLU'nu konuşacaklar, ki o Kobe'ye yaptığı blokla ve maç sonlandıran o mükemmel pası konuşacaklar, ama ne yazıkki ruki-çaylak bu mükemmel pasın devamını getiremedi... Bir yazıda New York Times'dan: http://www.nytimes.com/2009/06/09/sports/b...html?ref=sports LA Times'ın yazısı: http://www.latimes.com/sports/la-sp-jalen-...0,4405834.story İşte maçtan sahneler: http://www.youtube.com/watch?v=EA5hzIzwotE

Bugün izledim... Gerçektende Jim Carrey bu filmde iyi oynamış... Özellikle Yes oturumunda kendinden geçiş sahnesini çok doğal oynadığı ve gerçekten inanan bir insan yüzünü ortaya koymuş... Ayrıca hastaneden motorla çıktığında kamerının popusuna yavaşça yaklaşma sahnesi çok komikti... Film oldukça güzel kaçırmayın... Ayrıca Zooey Deschanel rock grubu bittim onlara ya... Şarkıları kendine göre yazmak ve en önemlisi popüler olmayı istememek ve bildiğini yapmak...

Forum Hızını Artırmak İçin Bugün Forum Oyunları Bölümünden 200 Bin İleti Silinmiştir Saygılar

Mavi Eyalet (2007) Blue State 2004 Amerika seçimlerinden önce bir demokrat olan ve aynı zamanda Grafik tasarımcısı ve blogculuk yapan John Logue bir iddiaya imza atar: Eğer Bush kazanırsa Kanada taşınacağını söyler. Demokrat olan ve savaşın bütün suçunu Bush'ta gören ve kendi ülkesindeki insanların seçimde Bushu devireceğine yüzde yüz emin olan John seçimden sonra Bush'un tekrar kazanması ile çok büyük bir kaosun içine sürüklenir. Açıkcası ne yapacağını bilmeyen bir insan'a dönecektir. Yavaş yavaş yaşamında değişiklikler ve arkadaşlıklarında kırılmalar olacaktır. Enteresan bir film. Değişik açıdan politik düşüncelerin bazen ne kadar kuvvetli bir şekilde yaşamınızı etkileyeceği ve bu etkileşimin tememllerinde nelerin olduğunu size az çok gösterecek bir film ayrıca konuya çaktırmadan giren başka bir konu daha göreceksiniz -Askerlik-... Kaçırmayın çok çok güzel olmasada bence bazı şeyleri açıklamak adına güzel bir film... Yönetmen: Marshall Lewy Oyuncular: Breckin Meyer, Anna Paquin, Mike Bell, Leigh Enns, Tim Henry, Grace Lynn Kung, Seun Olagunju, Richard Blackburn, Bryan Clark Before the 2004 election, young Democrat John Logue (Breckin Meyer) vowed to leave the country if George W. Bush won a second term. Realizing that his life is a shambles anyway, John makes good on his promise, teaming up with the like-minded Chloe (Anna Paquin) on a road trip to Canada that will challenge their beliefs -- political and otherwise. This wry satire takes on the divisions that emerged during the election and their continuing impact. Director: Marshall Lewy Cast: Breckin Meyer, Anna Paquin, Mike Bell, Leigh Enns, Tim Henry, Grace Lynn Kung, Seun Olagunju, Richard Blackburn, Bryan Clark

Tebrikler..

Evet yazarken o kadar geniş düşünmemiştim açıkçası bu saydığınız filmlerde evet dedirtiyor aslında söylediklerinizede katılıyorum ama genede her gün televizyonlardan izlenen ve insanın beynine enjekte edilen kültürde bazı şeyleri çabuk kavranabilir yapabiliyor... Yol filmi başlı başına bir başlık ayrıca Duvarda öyle... iyi hatırlamışım.... Teşekkürler

Evet bencede en güzel hapishane filmi yalnız aklıma gelmişken Amerkan kültürü bize evrensel olarak dikte edildiğinden en iyi film tanımlamasıda bize o kültürün içindeki hapishane filmlerini en iyi olarak sunuyor... Örneğin bizden bir film Anadolu kültürü yansıttığı için evrenselliği yakalayamıyor, çünkü anadolu kültürü her gece dünya televizyonlarına yansımıyor, bu nedenle en iyi film tanımlamasını kullanamıyorsunuz veya daha az önem arz ediyor... Herneyse kısa açıklamadan sonra bahsettiğim film 'Uçurtmayı Vurmasınlar' filmiydi... Brubaker kesinlikle kaçırmayın multaka izleyin... Not: Ayrıca ben bu film hakkında CYRANO'nun bir yerlerde bir şey yazdığını hatırlıyorum ama başlığı hatırlayamadım eğer CYRANO bu iletiyi okursa belki hatırlar diyorum...

Brezilya, Yeni Zellanda ve Avusturalyada bazı şehirlerde de uygulanıyor... Çok hoş ve yerinde bir hizmet. Resimler çok güzel...

http://www.youtube.com/watch?v=0spJHq86UTk