TÜRKİYE'DE ULAŞIM MÜHENDİSLİĞİ'NE İHTİYAÇ
Prof. Dr. Zafer AYVAZ
Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Bornova/İZMİR
ÖZET
Ulaşım, yüzyılımızın önde gelen olgularından olup sanayi devriminin sonucu olduğu kadar teknolojinin
gelişip yaygınlaşmasında da pay sahibidir. Kara, deniz ve hava yolları ile demiryolu ve petrol-doğal gaz
hatlarının adeta kesişme noktasında bulunan ülkemizin sağlıklı gelişme ve ilerleme göstermesi için ulaşımın
ekonomik, güvenlikli, temiz ve medeni bir şekilde yapılmasını teminde birinci derecede sorumluluk alabilecek
şekilde eğitilmiş ulaşım mühendislerine ihtiyaç vardır.
TRANSPORT ENGINEERING REQUIRMENT İN TURKEY
ABSTRACT
Transport ıs öne of the leadıng occurence m the 20 th century. Whıle it ıs the conclusıon of the ındustrıal
revolutıon, on the development-and enlargement oftechnology,
Turkey ıs the crossroad of the transportatıon lınes. Far a healthy development of the land, transport engıneers
whıch are educated so that they are responsıble for economıcal, safely and envıronmentally clean
transportatıon are recjuıred.
GİRİŞ
Sanayi devrimi ile kitlesel üretim yolunun açılması sonucunda
dünyamızda üretim patlaması meydana geldi.
Büyük miktarda hammaddenin veya yarı mamulün önce üretim
merkezlerine taşınması, buralarda tüketime hazır ürün haline
getirildikten sonra bu mamullerin yurdun ve dünyanın
dörtbir yanına nakledilmesi zarureti hasıl olunca da ulaşım
ağları genişledi ve çeşitlendi; ilk önceleri büyük ölçüde ülkeler
içinde demiryolu ile yapılan bu ulaştırma faaliyetinde zamanla
karayolu, havayolu ve boru hatları da önem kazanmaya
başladı. Ticarî, ekonomik ve turistik amaçlı yolcu
taşımacılığının da artması ile kara deniz ve havadaki trafik yoğunluğu
gün geçtikçe büyümeye devam etmektedir.
ULAŞIM HATLARININ ÖZELLİKLERİ
Ulaşım sektöründe de diğer sektörlerde olduğu gibi
ekonomiklik, emniyet ve çevreye uyumluluk dikkate alınması
TÜRKİYE'DE ULAŞIM MÜHENDİSLİĞİNE İHTİYAÇ Ekoloji çevre dergisi >
gereken en önemli faktörlerdir. Ülke ekonomisinin ve gelişmişlik
düzeyinin ölçüsü güvenlikli, ekonomik ve temiz ulaşım
hatları, her ulaşım türü için terminalleri (biniş-iniş, aktarma
ve bekleme istasyonları) ve burada hizmet veren
seviyeli personeldir. Ülkemiz açısından bu konuda oldukça
fazla iş yapılması gerektiği açıktır. Kıtaların kesişme noktasında
bulunan yurdumuz gerek ulusal gerekse uluslararası
madde ve enerji taşımacılığının yoğunluğunu ekonomik, güvenlikli
ve çevre dostu olarak taşıyabilecek yeterli altyapı, ulaşım
aracı ve kalifiye personelden yoksundur. Gün geçtikçe,
ulaştırılması gereken hammadde, mamul, enerji üretim girdisi,
üretilmiş enerji miktarı ile insan sayısı artarken, bunları
istenen ve olması gereken özelliklerde taşıyabilecek ulaşım
ağlarının yetersizliği sonucunda ekonomik kayıplar, çevre sorunları,
trafik kazaları, mal ve can kayıpları meydana gelmektedir.
Zaten kıt olan kaynaklarımıza büyük darbeler vuran
bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için ihtiyacımız olan ilk
şey, bu konuda iyi eğitilmiş olan insan gücüne sahip olmaktır.
Ulaşım konusunda ihtisaslaşmış insan gücümüz bu alandaki
bütün sorunlara cevap arayacak ve çözüm için gereken planlama,
uygulama, bakım-onarım ve kontrol mekanizmalarını
bizzat yürütüp yönlendirecektir.
KARAYOLU ULAŞIMININ DURUMU
Mevcut durumu itibariyle yük ve yolcu taşımacılığımız
çok büyük ölçüde karayolu ağırlıklıdır. Fabrikadan satış yerine
minimum araç ve personel sayısı (bir kamyon, bir şoför)
ile taşıyabilme pratikliğinin getirdiği avantaj, bu ulaşım şeklinin
yol açtığı hava kirliliği, petrol tüketimi, trafik yoğunluğu,
gürültü, altyapı tahribatı, maddî hasarlı ve can kayıplı kazalar
şeklinde ortaya çıkan bütün olumsuzluklara göz yumulmasına
sebep olmaktadır. Taşıma maliyeti hesaplanırken
sadece yakıt sarfiyatı, taşıt amortismanı ve sürücünün işgücü
maliyeti gözönüne alınmakla büyük bir hata yapılmaktadır.
Saydığımız olumsuzlukların getirdiği maliyetin ve bozuk trafik
düzenini ayakta tutmaya çalışan, bu yönüyle büyük ölçüde
yıpranan ve yapmaya çalıştığı hizmet de boşa giden trafik
ekiplerinin maliyeti de eklenecek olursa karayoluyla yük ve
yolcu taşımacılığının ülke ekonomisine gerçek maliyetinin çok
yüksek olduğu görülecektir.
İHMAL EDİLEN DENİZ YOLU ULAŞIM ALTERNATİFİ
Deniz Ticaret Odamız konteynır taşımacılığında geri
kalmışlığımız yüzünden yılda 5 milyar dolardan fazla kayba
uğradığımızı belirtmektedir(l). Bunun sebebi limanlarımızın
gelişmelere ve yeniliklere ayak uyduramamasıdır. Halbuki
konteynır taşımacılığı ile ambalajlamadan, depolama masraflarından,
yüklemenin hızlandırılması sonucu işgücü ve zamandan
tasarruf sağlanmakta, yükleme ve boşaltmanın kolaylaşması
ile minimum hasar riski oluştuğundan sigorta
giderlerinde de tasarruf yapılabilmektedir.
UNUTULAN DEMİRYOLU
Yine gelişmiş ülkelere baktığımızda yük ve yolcu taşımacılığının
büyük ölçüde demiryollarıyla gerçekleştiril-diğini
görürüz. Bu sayede daha güvenlikli, konforlu, yakıt tasarrufu
sebebiyle çevre dostu; stressiz sözün kısası insanca bir ulaşım
temin edilmektedir. Toplu taşımacılığın getirdiği avantajlarla
şehirlerin, sorunları çözülemiyecek şekilde aşın büyümesi
de engellenmiş olmaktadır. Çünkü hızlı ve emniyetli
olarak şehir merkezine çevreden kolayca ulaşabilen insanlar,
evlerini tabiatla iç içe daha sakin ve ucuz olan taşrada edinmeyi
avantajlı görmektedirler (2).
BORU HATLARI VE TÜRKİYE
Günümüzün enerji hammaddeleri olan petrol ve doğal
gazın taşıma hatlarının bir bakıma kesişme noktası üzerinde
bulunan ülkemiz bu konuda da henüz yeterli bir altyapıya
sahip değildir. Yakınımızdaki yeni rezervlerin devreye girmesiyle
etrafımızda adeta patlayan bir enerji taşımacılığıyla
karşı karşıya kalacağız. Çevresel güvenliğimizi de tehdit etmesi
açısından boru hatlarıyla ilgili ekonomik projelerin dünya
kamuoyunda takdim edilmesi diplomasinin olduğu kadar teknokratların
da görevidir. Zaten onlara gerekli dokümanı sağlayacak
olanlar da teknik elemanlardır.
ULAŞIM MÜHENDİSLİĞİNE İHTİYAÇ
Hükümetlerde yeralan hizmet bakanlıklarına göz attığımızda
her bakanlığın iştigal sahasıyla ilgili hizmetlerde çalışanların
eğitimine ait bir fakülte veya bölümün olduğunu görürüz;
Çevre Bakanlığı -Çevre Mühendisliği- Tarım Bakanlığı-
Ziraat Mühendisliği, Enerji Bakanlığı -Elektrik Mühendisliği,
Milli Eğitim Bakanlığı-Eğitim Fakülteleri gibi. Halbuki ülke ekonomisinin
ve ihracatının büyük ölçüde bağımlı olduğu ulaştırma
sektöründe bir bakanlığımız olmakla birlikte, bu sektörde
yaşadığımız ve yaşayacağımız sayısız sorunları bir
meslek erbabının titizliği ile çözmeye çalışacak ulaşım mühendislerinden
ne yazık ki yoksunuz. Hayatımızın büyük bir
kısmı yollarda geçiyor. Yaşamamız için gerekli bütün maddelerin
uzak veya yakından ulaştırılmasına muhtacız, ihtiyaç
sahiplerine de mallarımızı hızlı, güvenlikli ve çevre dostu bir
şekilde ulaştırmanın zarureti GAP projemizin devreye girmesiyle
çok daha fazla önem taşıyacaktır. Çünkü tüketim mahalline
taşınamayan malın üretilmesinin de bir manası yoktur.
Zira bir ürünün maliyeti içerisinde en yüksek oranda etki eden
faktör belki de ulaşım giderleridir.
SONUÇ
Bütün bu mülahazalar, mühendislik fakültelerimizde
multidisiliner bir konu olan ulaşım mühendisliği eğitimine başlanması
konusunda geç kaldığımızı göstermektedir. Gelişmiş
ülkeler bu ihtiyacı çoktan görerek "Transport Engineering"
adıyla bir ihtisas dalı oluşturmuşlardır. Ancak bu sayede bu
sektördeki dağınıklık, başıbozukluk ve düzensizlikten planlı,
ekonomik, güvenlikli, temiz ve medenî ulaşıma ulaşabileceğimizi
düşünüyorum.
KAYNAKLAR
1) Zaman Gazetesi, Sayfa 20,06/08/1996
2) NOYAN, Ö. F., II. Ekoloji Yaz Okulu, İlgaz Dağı Milli Parkı, 17/07/1996, Kastamonu
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 1996 SAYI: 20