trevize tarafından postalanan herşey
-
Hangisi farklı
Tebrikler Gloria Her iki cevabın içinde
-
Hangisi farklı
Arkadaşlar, Batman, Süperman, Spiderman Kostümleri söz konusu olduğunda sizce hangisi farklıdır (ve tabii niye? ) Kolay gelsinnn...
-
CUMHURİYET MİTİNGİNE GELEMEYECEĞİM AMA DESTEKLİYECEĞİM. ("mitinge gelemedim ama düşünceleri paylaşıyorum, destekliyorum, Cumhuriyet'e sahip çıkıyorum)
Ukalalık olmasın diye yazmıyordum ama, belirtmeden geçemeyeceğim; Bu forumun bir çok yerinde, malum fotoğrafın kahramanı Gulbettin Hikmetyar ile ilgili ''Taliban'', ''cemaat lideri'', '' tarikatçi'' tarzında yanlış yakıştırmalar yapılıyor. Kendisi ülkemizde de kabul gören, Rus emperyalizmine karşı ülkesini başarıyla savunan Afgan Mücahidlerinin bir lideriydi. Bu konuya dikkat edersek sevinirim..
-
Sezer affetti, o yine bildiğini yaptı
Önce sayın Burble'ye teşekkürlerimi iletiyorum. Gerçekten sağduyulu bir araştırma ve cevap vermiş, teşekkürler. Sayın Erdoğan, Başka konu başlıklarında da yazdım, Adaşınızın veya bir başkasının CB olması beni hiç ilgilendirmiyor. Nasılki siz gitmeyecektim ama şimdi ADD'nin mitingine gideceğim diyorsunuz, Benim gibi kendisini dindar hissedenler de bu son olaylara bakıp, kendisini taraf hissetmeye başladılar. Ben hayatım boyunca oy kullanmadım çünkü hiçbirşeyi değiştireceğine inanmadım. Bu, bundan sonrada böyle olacaktır. Fakat CHP'nin parlementoyu çalışmaz hale getirme çabaları, Ferruh Bozbeyli'nin dediği gibi ''önce amaçların belirlenip, sonra buna uygun hukuk yorumu çabaları'', Darbe girişimi iddiaları ve başrol oyuncusunun derneğinin Şimdiki CB'nından aldığı yardım paraları, Yayın akışı hükümet aleyhine şova dönüşmüş olan bir kanala CHP'nin maddi katkısı, Ve son olarak çoğu destekçisinin gözünde sırf dindar ve eşi başörtülü diye Erdoğan'ın Köşke çıkmasının engellenmeye çalışılması, çoğu tarafsızı, taraf haline getirdi. Eminimki sizde bunlara karşılık 1000 tane karşıt görüş öne sürebilirsiniz. Ülkenin nasıl bir kutuplaşmaya gittiğinin farkındasınız değil mi..
-
CUMHURİYET MİTİNGİNE GELEMEYECEĞİM AMA DESTEKLİYECEĞİM. ("mitinge gelemedim ama düşünceleri paylaşıyorum, destekliyorum, Cumhuriyet'e sahip çıkıyorum)
O bayrak benim camımda her daim asılıdır. Asmak için özel günleri veya darbe isteklilerin düzenlediği provakatif eylemleri beklemem ben..
-
CUMHURİYET MİTİNGİNE GELEMEYECEĞİM AMA DESTEKLİYECEĞİM. ("mitinge gelemedim ama düşünceleri paylaşıyorum, destekliyorum, Cumhuriyet'e sahip çıkıyorum)
Sayın Sardunyam, Bunu sizin söylemenize gerek yokti ki. Sizden önce sayın Erdoğan bunlara itibar edilmemesi, desteklenmemesi ve kendileriyle ilgilerinin bulunmadığı yönünde bir demeç verdi zaten. Basını takip etseydiniz daha iyi olurdu. AKP'nin zaten mecliste yeterince desteği var, böyle provakatif bir eyleme niye ihtiyaç duyulsunki. Belli ki tek amaçları ortalığı karıştırmak ve provoke edebilecekleri insanlara uılaşmak. Siz buraya böyle bir yazı yazdığınıza göre, bu kim oldukları bile bilinmeyen 3-5 kişi amaçlarına ulaşmış demektir.
-
***ÇANKAYA'DAN ADD'YE MİTİNG YARDIMI***
Körler, sakatlar federasyonu siyasi miting düzenleyip Cumhurbaşkanlığına aday olma ihtimali olan birini karalamıyor ama..Ayrıca isimleri darbe ile anılmıyor da.. Kimin daha ziyade korktuğunu, sınavları dahi erteletip insanları otobüslere doldurup götürenlere sormak lazım.. Sezer'in yerine geçmesi muhtemel birinin aleyhine miting yapacak derneğe böyle bir yardımda bulunması sizce normal yani.. Yapmayın Allah aşkına..
-
AHMET NECDET SEZER
Siz gitmesine ne kadar üzülüyorsanız, bende o kadar seviniyorum, yerine kimin geleceği umurumda bile değil, Demirel bile daha iyiydi.. Bir kere bile gülerken göremedim..
-
***ÇANKAYA'DAN ADD'YE MİTİNG YARDIMI***
Sayın Keskinkalem, Mesele sadece isim meselesi değildir.. Cumhurbaşkanlığı seçimini etkilemek için miting düzenlemeye hazırlanan ve başkanının ismi darbe söylentileriyle anılan bir dernekten bahsediyoruz. Halkın yararını gözeten bir derneğe mi, yoksa siyasi bir oluşuma mı para aktarılmış sizce..[/b]
-
AHMET NECDET SEZER
ADD çok üzülüyordur herhalde..
-
CHP Kanaltürk ilişkisi
Bugün gazetesinde yayınlanan bir yazı.. Partilerle haber kanallarının ilişkisini ortaya koyuyor.. CHP'den Kanaltürk'e 3 milyon dolar Dün köşkten ADD'ye yapılan parasal yardımlar belgelerle kanıtlanmıştı. Bu gün ise ulusalcı çizgide yayın yapan Kanaltürk'e CHP'den karşılıksız para bağışı yapıldığı ortaya çıktı. Gazeteci Tuncay Özkan'ın sahibi olduğu Kanaltürk'ün hesaplarını incelemeye alan Maliye Bakanlığı Müfettişleri, kanala ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nden 3 milyon dolar para aktarıldığını ortaya çıkardı. Maliye Bakanlığı'nın tespit ettiği 'usulsüzlükle' ilgili olarak, Deniz Baykal başkanlığındaki CHP için Yargıtay Başsavcılığı'nın Siyasi Partiler Bürosu'na suç duyurusunda bulunulduğu iddia edildi. HESAPLARDA VAR MI? CHP, söz konusu yardımları yıllık hesaplarında göstermediyse, bunun suç kapsamına gireceği ve Anayasa Mahkemesi tarafından defterleri incelendikten sonra hakkında cezai işleme karar verilebileceği ifade ediliyor. Maliye Bakanlığı, 8 Ocak 2007'de, Kanaltürk televizyonuna ait bütün şirketleri ve kanalın kurucularıyla program yapımcılarını 'mali gözaltına ' almıştı. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan bankalara gönderilen resmi yazıda, kanala ait şirketlerle, Cüneyt Arcayürek, Tuncay Özkan ve 7 kanal elemanının bütün banka hesaplarının, bankalar aracılığıyla yaptıkları bütün işlemlerin bilgisi ve belgesi istenmişti. Özkan, Ocak 2006'da Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde verdiği konferansta, Kanaltürk'ü 17 milyon dolara kurduğunu ifade etmiş ve Maliye'nin inceleme başlatması üzerine, bunun sadece 3 milyon dolarının ödenmiş sermaye olduğunu ileri sürmüştü. Özkan bu sermayeyi de, Kanal D'den Çukurova Grubu'na transfer olurken aldığı "3 milyon dolar" olarak açıklamıştı. Ancak Özkan 2003'te Nuriye Akman'a verdiği röportajda, "Transfer parası diye bir şey yok. Ben gazeteciyim, ürettiğim iş, o paraya karşılık" demişti. TEMİNAT İSTEMİŞ Kanaltürk'ün kuruluşu aşamasında Özkan'ın sermaye arayışlarına dair başka bir bilgi de, geçtiğimiz ay Nokta dergisinde yayınlanan Oramiral Özden Örnek'in "darbe günlüğü" nde yer aldı. Örnek, 7 Ocak 2004 tarihine şu notu düşmüş: "Tuncay Özkan'ın ziyareti... Benden OYAK'ın kurulacak şirkete hissedar olmasını ve böylece Başbakan'a karşı bir çeşit koruma sağlamayı istedi. Ben de, elimden geleni yapacağım, dedim". Örnek, 15 Mart 2004'te gerçekleşen bir diğer görüşmeyi de şöyle aktarıyor: "OYAK'ın reklam teminatı verip veremeyeceğini sordu- ... OYAK'ın reklam için teminat belgesini vermeyeceğini söyledim." ÖZKAN DA CHP’YE AÇIK ÇEK VERMİŞ! Kanaltürk ile ilgili medya dünyasında daha önce de CHP ile yakın ilişkide olduğu ve CHP tarafından kiralandığı gibi iddialar gündeme gelmişti. Özkan, Kasım 2006'da "ulusalcı" Atatürkçü Düşünce Derneği'nin Ankara Tandoğan'da düzenlediği "Cumhuriyet İçin Halk Yürüyüşü" mitinginde de CHP Otobüsü üzerinde konuşmuştu. TELEVİZYONUM EMRİNDE Hükümet için "bu faşistler gidecek" diyen Özkan, "Çankaya'ya barikat kuracağımız günler gelecek" şeklinde heyecanlı bir çıkış yapmıştı. Özkan, CHP Gençlik Kolları tarafından düzenlenen bir panelde de, "Televizyonum CHP'nin emrinde" diyerek açık çek vermişti. Kanaltürk televizyonu, CHP'nin grup toplantıları başta olmak üzere, birçok miting ve organizasyonunu da canlı yayınlayan ekran olarak dikkat çekmişti (Bugün)
-
Sezer affetti, o yine bildiğini yaptı
Arkadaşım, eğer öyleyse neden 269 dosyadan 260'ını kabul etmişte 9 tanesine onay vermemiş. Bu 9 adam tecavüzden, terörden, çeteden, gasptan daha kötü şeyler mi yapmış? Demek ki yetkisi var, kullanıyor. Kimse kalkıpta bu geri kalanları niye affetmedin diye hesap mı sormuş? Teröristi affetmeyeceksin arkadaşım, sonra böyle olur işte..
-
son günlerde yapılan seçim anketlerinin doğruyu yansıttığına inannıyr musunuz?
Peki siz halkın büyük çoğunluğunun Sezer'i sevdiğini iddia eden geçen hafta tarihli anketi doğru buluyor musunuz? Maalesef anketler, anketi yaptıranın isteğine uygun veriler üretmeye devam ediyor.
-
hücre ve deli
Adam zaten deli, nasıl oluyorda çıldırıyor. Demekki, para eline düşmeyince aklı başına geliyor ve akabinde yine gidiyor. Taurus'un dediği gibi kafasına düşüp aklını başına getirmiş, hemen sonrasında da içinde bulunduğu durumu görüp çıldırıp ölmüş olabilir..
-
ADEM BABAMIZ?HAVVA ANAMIZ?
Sayın Boşig, İnsanlar arası ilişkiler İslam ahlakının sadece bir bölümünü kapsar. Sizin dediğiniz ''Etik''tir ve ahlak'tan farklı birşeydir. İslam Ahlakı toplumdan topluma değişmez, çünkü insanın, insanla, Yaratıcıyla, eşya ile, çevreyle, hayvanlarla olan ilişkilerini düzenler ve Kuran-sünnet kökenlidir. Gelenek-göreneğin katkısı tabiki yadsınmaz, fakat ana hatları asla etkileyemez. (İslam ahlakının anlaşılmaması veya bilinmemesinden kaynaklanan yanlış uygulamaları, yani pratikteki hataları dikkate almıyorum)
-
TAYYİP ERDOĞAN'IN SİCİLİNDE BİR İCRAAT DAHA
Savcılık takipsizlik kararı verdi bu arada..
-
ADEM BABAMIZ?HAVVA ANAMIZ?
Sabancıyı boşver, Rockefeller'e bile açabilirsin, Ama 6 milyar kardeşinle paylaştığında geriye fazla birşey kalmayacaktır:))
-
ADEM BABAMIZ?HAVVA ANAMIZ?
Aslan34'ün gayet iyi açıkladığını düşünüyorum, fakat farklı referans noktalarından yola çıkıldığı için bazılarına anlaması zor gelmiş olabilir. Bize şu an çirkin gelen pekçok fiil karşısında, kendimizi rahatsız hissetmemizi sağlayan şey, ahlak kurallarıdır. Bu kurallar ile büyüdüğümüz için, bunları içselleştirmişizdir. Ahlak kurallarının kaynağı ise büyük ölçüde dini referanslardır. Burada sadece İslam'dan veya Kuran'dan bahsetmiyoruz. Geçmişte farklı referanslara uyulmuştur. İlk İnsanlar için bu ayıplanmış veya yasaklanmış değildi. Bu yüzden olaya bizlerin baktığı gibi bakmıyorlardı. Ayrıca Havva'nın bütün çocuklarının biri erkek ve biri kız olmak üzere ikiz olduğu ve bunların kendi aralarında değilde diğer ikizlerden karşı cins ile evlendiği de söylenir. Demekki o zamana ait olan akraba ile evlenme yasağı, sadece ikizlerin kendi aralarında evlenmemesi şeklinde geçerliydi.
-
Türkiye Cumhuriyeti mi, İslam Cumhuriyeti mi?
Buna ben kendi açımdan cevap vereyim. İnsanları kendi ağızlarından çıkanlarla yargılamak gerekir. Gündemde olan AKP ve başbakan ise, ''gizli ajandamız yok'' diyorlar. Makyevelizm ve pragmatizm ''Ben Müslümanın'' diyen kişiye yakışmaz. Meşru amaçlara ulaşmak için dahi olsa gayri meşru araçlar kullanamazsınız. Bu görüşümü Erdoğan'dan ve görüşlerinden bağımsız olarak dile getiriyorum. Yoksa onların amaçları hakkında ne hüsnüzanda, ne de suizanda bulunmam.
-
Türkiye Cumhuriyeti mi, İslam Cumhuriyeti mi?
Sardunyam merhaba, Sizce hem Cumhuriyet, Hem Hilafet olamaz mı? İlla Ya biri, ya diğeri midir? Sizce AKP'ye oy verenler Cumhuriyet düşmanı mıdırlar? Saygılar..
-
Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
Sayın politika, Laik olmayan ülkelerden size öyle örnekler verebilirim ki, keşke laik olmasaydım derdiniz. Laiklik ile gelişmişliğin, din sömürüsünün, resmi kurumlar arası uyumun hiç bir ilişkisi yoktur. Laik olmayan bir çok ülkede, buradakinden daha özgürce dininizi yaşayabilirsiniz.
-
2004'te iki darbe atlatmisiz
Nokta Dergisi, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen ve www.denizcilersitesi.com adlı sitede bir kısmına yer verilen günlüğün tamamını yayımladı. Günlükten ilginç ayrıntılar * Akredite basın konusunu Genelkurmay Başkanlığı'nın icat ettiğini belirten Örnek Paşa, bu tutumun tüm yasalara hatta Anayasa'ya bile aykırı olduğunu yazmış. * 30 Haziran 2004: Senede iki kez gelerek kendilerine bilgi verdiğini söylediği ATO Başkanı Sinan Aygün'ün emekli Yarbay Korkut Eken'in hapishaneden çıkışında büyük bir tören yapacakları konusunda fikir sunduğunu yazıyor. * 21 Temmuz 2004: Can Ataklı o dönemde patronu olan Cem Uzan'ın askerlik durumunu görüşmek için kendisini ziyaret etmiş. * 7 Ocak 2004: Tuncay Özkan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı kuracağı şirkete OYAK'ın hissedar olmasını istemiş. * 17 Şubat 2004: 'Hâlâ işçiler ve talebelerden medet umuyordu.' dediği Onur Öymen'e bazı sendika ve konfederasyonların nasıl satıldığını anlattığını ve öğrencilerin eskisi gibi sokaklara düşmeyeceklerini izah etmiş. * 7 Kasım 2003: İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun kendisine 'Artık sizin de sesinizin çıkması lazım. Çok yalnız kalıyoruz.' dediğini yazmış. Yayımlanan günlükle birlikte Türkiye'nin 2004 yılında Sarıkız ve Ayışığı adı verilen iki darbe planından ucuz kurtulduğu ortaya çıktı. Günlükte özel çalışma, muhtıra, eylem planı ve darbeyle sonuçlanması planlanan siyasi çalışmaların bir yıla yayılan dökümü bulunuyor. Habere konu olan günlükteki çarpıcı notlar arasında dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün karşı duruşuna rağmen dört kuvvet komutanının hazırladığı 'Sarıkız' adı verilen darbe planı dikkat çekiyor. Eylem planı, komutanların zamanla görüş ayrılığına düşmesi yüzünden 24 Nisan 2004'teki Kıbrıs referandumundan sonra tamamen rafa kaldırılmış. Örnek Paşa, 'daima bir ihtilal özlemi içerisinde' diye nitelendirdiği dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un isteği üzerine yaptıkları bir toplantıda 'Sarıkız' adlı eylem planıyla ilgili günlüğüne 6 Aralık 2003 tarihinde şu notları düşmüş: "... Önce basını ele geçirmeye çalışacaktık. Bu nedenle ben M.Ö.'ı (Mustafa Özkan) davet edecektim. Sonra rektörlerimle temas edip öğrencileri sokağa dökecektik. Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik. Sokaklara afiş astıracaktık. Dernekler ile temas edip onları da hükümet aleyhine teşvik edecektik. Bütün bu olayları yurt çapında yapacaktık. Yukarıdakiler Sarıkız olarak anılacaktı." Günlüğüne 22 Eylül 2003 tarihinde "Ortalıkta sezdiğim kadarı ile JANGENK (Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur) kışkırtıcı rol oynuyor." notunu düşen Örnek Paşa, tüm ordu komutanlarının fikirlerini yansıtan özel çalışmanın Genelkurmay Başkanı Özkök'e nasıl verileceğini şu ilginç ifadelerle anlatıyor: "Bu çalışma Kara Kuvvetleri Komutanı tarafından Genkur. Bşk'a verilecek ve onun reaksiyonu beklenecek. Çalışma biraz muhtırayı andırıyor; ama Kara Kuvvetleri Komutanı'na onu yumuşatarak vermesini söyledik. Eğer Genkur. Bşk. onaylamazsa problem o zaman başlayacak. Ya o gider ya da biz gideriz." Örnek Paşa, 1 Mart 2003 tarihinde harekete geçme konusunda ısrarlı olduğunu belirttiği dönemin Jandarma Genel Komutanı Eruygur için 1 Mart 2004 tarihli gün için şunları yazmış: "Akşam 19.30'da Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın Gölbaşı tesislerinde buluştuk. Kara Kuvvetleri Komutanı ile ben biraz gergindik. Zira aynı mevzuları yeniden konuşmak istemiyorduk. Bu seferki konuşmalarda biraz sert davrandım. Çünkü Jandarma Genel Komutanı sözü ikide bir oraya getirip, 'bu işi ne zaman yapacağız?' diyordu. Bazen süreyi uzatmanın en iyi çözüm yolu olduğunu söyleyince suratı asılıyordu. Bana kalsa adamın niyeti ülke yararı değil, kendi yararı. Bu iş bir an önce olsun da nasıl olursa olsun, o da mevkiini korusun." Darbe fikri Eruygur'da saplantı haline gelmişti Örnek Paşa, Eruygur Paşa'nın bütün çırpınmalarına rağmen darbe fikrinin rafa kaldırılma sürecini 17 Mart 2004 tarihinde şu şekilde günlüğe aktarmış: "Biz komutanlar erkenden tümen komutanının odasında buluştuk. (...) Maalesef herkes 'durum kötü, ama darbe ile düzeltilmesi için iç ve dış ortam müsait değil' dediler. 'Buna göre bir değerlendirme yapmamız gerekiyor' dedi. Hepimiz fikrimizi söyledik. İnanılmaz ama Şener hâlâ bu iş olsun diye çırpınıyordu. Bence Genelkurmay Başkanı'ndan nefret ettiği ve Kara Kuvvetleri Komutanı olmak istediği için saplantı haline gelmişti. (...) Neyse ben sonunda toplamak zorunda kaldım. "Anladığım kadarı ile bu şartlar altında bir şey yapılamaz, mücadeleye yasal hudutlar içinde devam edeceğiz, anlaşmamız bu mu? dedim. Kimse itiraz etmedi." Kıbrıs'ta referandumun yapıldığı 24 Nisan 2004 tarihinde Eruygur Paşa'nın evine yemeğe gittiklerini ifade eden Örnek Paşa, Genelkurmay Başkanı Özkök'ün ayrılmasından sonra yaşananlar hakkında şunları yazmış: "Anladığım kadarı ile Jandarma Genel Komutanı ile Hava Kuvvetleri Komutanı hâlâ bozuklar. Amaçları illaki darbe yapalım ve AKP'yi uzaklaştıralım. Yapalım da, Kara Kuvvetleri Komutanı olmazsa nasıl olur, bunu düşünen yok. Hava Kuvvetleri Komutanı'nı fena bozdum, zira vatanını sadece o seviyor ve ona destek verilmiyormuş pozlarında. Şener hâlâ darbeye ümidini bağlamış durumda. Bana "Çok erken çözüldük, daha direnmeliydik" demez mi?"
-
Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
Beni hayal kırıklığına uğrattınız. Maalesef bu forumda yazılanı istediği gibi anlama eğilimi var, ama sizde raslamamıştım. Kimin seçileceği ne Cumhurbaşkanlığı, ne de genel seçimlerde beni ilgilendirmiyor. Bırakın koşulsuzu, en ufak bir desteğim bile söz konusu değil. Ama sizinle aynı nedenlerden dolayı değil. Ben kim gelirse gelsin, bu şartlarda hiçbirşeyin değişmeyeceğine inanıyorum. Savcılık bile suç unsuruna raslanırsa diyor, siz şimdiden mahkum ettiniz. Bekleyip sonucu görseniz daha iyi değil miydi.. Eğer ''olamaz'' deniyorsa, bu kişisel görüş değildir. Bilinen bir kanuna, yasaya, bilgiye dayalı olmalıdır. Bir yasak, bir engel olmalıdır. Temayüllerle ilgili bir konu değildir. Bildiğim kadarıylada böyle bir engel ''şimdilik'' yok.
-
Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
Bu ülkede yolu şöyle veya böyle yargıdan, hapisten geçmemiş kaç tane siyasetçi var ki. Asılacak kadar ağır suç! işleyenlerin anısına milletin nasıl sahip çıktığını unutmamak lazım. Bu ülkede Baykal bile Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmaması için sadece 2 şey söyleyebiliyor. 1-Eşi Türbanlı 2-7 sene evvel söylendiği iddia edilen, kimsenin duymadığı bir ''sayın'' kelimesi. Toparlayıcı, bütün ülkenin kabul edeceği biri olması gerekiyor deniyorsa, halkın arasına karışıp, Sezer ile ilgili neler konuşulduğuna kulak kabartmak gerekir. Sevmeyeni şu sıralar en az Erdoğan kadar fazla.. ''Olmamalı'' tarzında yazan herkesin fikrine saygı duyuyorum. Neticede kendi fikirleridir. ''Olamaz'' yazanlara ise sadece görürsünüz, olur mu olamaz mı diyorum. Belediyelerin %70'ine hakim, mecliste tek başına iktidar ve muhtemelen önümüzdeki seçimlerde milletvekili sayısı azalsa bile oy oranı artacak bir partinin lideri. İstiyorsa olacaktır, kimse engelleyemez. Bana gelince, olup olmaması umurumda değil..Ha o olmuş ha başkası.. Neticede hepsi bir oyunun parçası değil mi? Görünürdeki liderlerden hiçbiri izin almadan ne ülkeyi daha laik yapabilir ne de gerici. Şu anda buna maalesef başkaları karar veriyor. Ben de Aslan34 gibi bu yaşıma kadar ne oy kullandım, ne de kullanmaya niyetim var. Kurallarını başkasının koyduğu bir oyunu kazanamazsınız. Kuralları değiştirebilecek bir lider de maalesef vizyonda değil. (Sakın Baykal demeyin çok gülerim...)
-
Dikkat ! Bu yazıyı dikkate almayınız!
Kusura bakmayın, Daha önceki yazıları okuyamadım, Fakat, İsrailoğullarının bir zamanlar seçilmiş olduğunun aksine bir iddia mı var?