Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GÜLSÜN

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.079
  • Katılım

  • Son Ziyaret

GÜLSÜN tarafından postalanan herşey

  1. GÜLSÜN

    Senmiydin..!

    Senmiydin..! Senmiydin o, yalnızlığımı unutturan ve ansızın yanımdan kaybolan, Bana esrarengiz bir anda hiç tatmadığım hayat öpücüğü olan, Ve her seferinde bilmediğim düşlere beni çekip alan, Bakışlarıyla gönlümü alıp, bana sadece kendimi bırakan... Senmiydin o, gizemli bir yaz yağmuru gibi tenime dokunan, Yıldızlar kadar uzak, gecemi aydınlatan ayışığı kadar benim olan, Olmadığın zaman gün batımında, denizin ufkunda fırtınalar koparan, Ve beklediğim iskeleye, özgür martılar gibi sadece uğrayan... Sendin belkide, gördüğümde, yüreğimde işte o derken zamanı durduran, Geçmişi ve gelceği unutturup, yalnız benim ol demeye korkutan, Kayıtsız kaldı herşey, uzağız belkide, küflenmiş asırlar ve eskimiş zaman, Söylemek isterdim sevdiğimi, çünkü sensin o, gerçeksin hayat yalan..!
  2. Senmiydin..! Senmiydin o, yalnızlığımı unutturan ve ansızın yanımdan kaybolan, Bana esrarengiz bir anda hiç tatmadığım hayat öpücüğü olan, Ve her seferinde bilmediğim düşlere beni çekip alan, Bakışlarıyla gönlümü alıp, bana sadece kendimi bırakan... Senmiydin o, gizemli bir yaz yağmuru gibi tenime dokunan, Yıldızlar kadar uzak, gecemi aydınlatan ayışığı kadar benim olan, Olmadığın zaman gün batımında, denizin ufkunda fırtınalar koparan, Ve beklediğim iskeleye, özgür martılar gibi sadece uğrayan... Sendin belkide, gördüğümde, yüreğimde işte o derken zamanı durduran, Geçmişi ve gelceği unutturup, yalnız benim ol demeye korkutan, Kayıtsız kaldı herşey, uzağız belkide, küflenmiş asırlar ve eskimiş zaman, Söylemek isterdim sevdiğimi, çünkü sensin o, gerçeksin hayat yalan..!
  3. GÜLSÜN

    olamazsin.

    Başka özün, başka sözün, Çok farklı şeylerde gözün, Görmedim maskeli yüzün, Sen bir yaren olamazsın.... Ağzından çıkar hep yalan, zehirlisin aynen yılan, Nedir ki elinde kalan, Sen bir yaren olamazsın... Kimi aşktan, kimi dertten, Tattığın her haram etten, Şairlik hanki niyetten, Sen bir yaren olamazsın... Bırak yazmayı çizmeyi, Masum kulları ezmeyi, Dağda, ormanda gezmeyi, Sen bir yaren olamazsın... Herkes gülerken haline, Biraz sahip ol beline, Kırmamak için diline, Sen bir yaren olamazsın... Gözün hep metaryellerde, Hiç olmadı helallerde, Varacağın baki yerde, Sen bir yaren olamazsın... Amacın hep para ve pul, Herkese ediyorsun zul, Yazık; olmuşsun kula, kul, Sen bir yaren olamazsın... Dost Dediğin Dost dediğin Dostun yüreğinden geçeni bilmeli Dost dediğin Dostunu karşılıksız sevmeli Dost dediğin Verecekse almadan vermeli Dost dediğin Yüreği kan ağlarken, dost için gülmeli Dost dediğin Kara toprak gibi sadık kalabilmeli Dost dediğin Sığınacak yerin yoksa kucağını açabilmeli Dost dediğin Güne sıcak bir güneş olup doğabilmeli Dost dediğin Geceye parlayan yıldız olabilmeli Dost dediğin Sırtını yasladığın asırlık bir çınar Dost dediğin Gerektiğinde bir kalkan olabilmeli Dost dediğin ***** kurşuna göğsünü siper yapabilmeli Dost dediğin Velhasıl dost olduğunu bilmeli Dost dediğin İki yüreği bir beden sayabilmeli Ben herkese dost demem Benim dostum Yüreğimin sesini uzaklardan duyabilmeli Dost o zaman dosttur Dost dediğin Bir batında doğan kardeş olabilmeli
  4. GÜLSÜN

    Ayrilik derdinin Dermani nedir..?

    Uğrum sıra giden Boz Atlı Hızır Ayrılık derdinin dermanı nedir Şu iki aleme olmuşsun nazır Ayrılık derdinin dermanı nedir Sığanmıştır ağca kolda bilekler Hak katında kabul olsun dilekler Arş yüzünde secde kılan melekler Ayrılık derdinin dermanı nedir Küseyim de ben yarime küseyim Siyah zülfün mah yüzüne asayım Kerbela'da yatan İmam Hüseyin Ayrılık derdinin dermanı nedir Hani şu dünyanın toprağı taşı Akıttım gözümden kan ile yaşı Urum illerimin Hacı Bektaş'ı Ayrılık derdinin dermanı nedir Ak saya giyinmiş incedir beli Ben pirimi gördüm tatlıdır dili Tanrı'nın arslanı Hazret-i Ali Ayrılık derdinin dermanı nedir Gıcılar da dağlar başı gıcılar Çıkmaz oldu içerimden acılar Arafat Dağı'ndan gelen hacılar Ayrılık derdinin dermanı nedir Dünyayı sorarsan bir dipsiz anbar Ali'nin yoldaşı Zülfikar Kanber Kabe'yi yaptıran Halil Peygamber Ayrılık derdinin dermanı nedir Deryanın yüzünde dönen üç gemi Yiyelim içelim sürelim demi Geminin sahibi ol Hızır Nebi Ayrılık derdinin dermanı nedir Pir Sultan Abdal'ım içtim cür'adan Okudum ağını bilmem karadan Yeri göğü cüml'alemi Yaradan Ayrılık derdinin dermanı nedir
  5. GÜLSÜN

    Hangi Ayrilik?

    Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz? Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz? Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın? Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın? Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye? Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye? Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren? Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren. Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline? Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde? Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı? Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı? Hangi cama kafa atsam? Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam? Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam? Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam. Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam. Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür? Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür? Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine? Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene? Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın? Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın? Hiç sanmam! ... Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! . Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz. Hangi mübarek dua, Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye? Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye? Olur mu be! . olur mu? Bu da benim gibi adama yapılır mı? Aşk dediğin mendil mi? Buruşturup bir kenara atılır mı? VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı? Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden? Hangi pense kopardı bizi birbirimizden? Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini? Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini? Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı? Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı? Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti? Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti? Dağ gibi adamı eze eze! ..... Hangi anası tipli parlak çömeze, Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze? Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı? Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı? Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı? Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı? Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni? Ve! .. Hangi su bağışlatır? Hangi musalla temizler seni? Bu Nasıl Ayrılık? ...
  6. GÜLSÜN

    Aci bir hayat..

    Bir tek senin aşkın mı aşk? Sen misin sevda yanığı kaçak Ben seni sevdim seveli yandım Yandım,yandım sende söndüm Hayat bana bir dargın bir barışık Her günüm senle karma karışık Çakmak, çakmak gözlerinde ışık Senin sevdan bende, barut fişek Ulaşılmayı beklerken ayrılık İkimizin kaderi olsa gerek Bana ayrılık yazan felek Sensizliğini bana giydirecek Yapma be sevdam ağlama artık Bu kader senin değil benimdir Sana gelen bu ayrılık, firak Bende oluyor acı bir hayat Ayrılık Hediyesi şimdi saat sensizliğin ertesi yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın avutulmuş çocuklar çoktan sustu bir ben kaldım tenhasında gecenin avutulmamış bir ben... şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun bu da benden sana ayrılığın hediyesi olsun soytarılık etmeden güldürebilmek seni ekmek çalmadan doyurabilmek ve haksızlık etmeden doğan güneşe bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun.. şimdi iyi niyetlerimi bir bir yargılayıp asıyorum bu son olsun be..bu son olsun! bu da benim sana ayrılırken mazeretim olsun! şimdi saat yokluğunun belası sensiz gelen sabaha günaydın! işi-gücü olanlar çoktan gitti bir ben kaldım voltasında sensizliğin hiç uyumamış bir ben... şimdi dişlerimi sıkıp dudaklarıma kanamayı öğrettim ki bu kızıl damlalar körpe yanağında bir veda busesi olsun bu da benden sana heba edilmiş bir aşkın son nefesi olsun... kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni beyninin içindekileri anlayabilmek ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü bütün saatleri öylece durdurabilmek için çıldırasıya paraladım kendimi lanet olsun! artık sigarayı üç pakete çıkardım günde olsun be! ne olacaksa olsun! bu da benim sana ayrılırken şikayetim olsun gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun isterim sende ben gibi yan ömrüne hep ağla hep ağla bu benden son dua bu benden ayrılık hediyesi olsun)
  7. GÜLSÜN

    o..Bana yeterr.

    O Bana Yeter Geçtiğin yollarda seni göremesemde, Yolunda taş olsam o bana yeter. Seni sevdiğimi hiç bilmesende, Gözünde yaş olsam o bana yeter. Sensiz sarardı kırmızı güller, Sakın seni kırmasın hayaller, Eller gibi gidersen eğer, Selamını gönder o bana yeter. Ben seni beni sev diyemi sevdim? Umurun da değilmişim Öyle demişsin arkadaşlarına Hatta nefret ettiğini söylemişsin Şimdi gülüyorum sana Yoksa üzüldüğümü mü sandın hıh Ben seni, beni sev diye mi sevdim Gülüyorum sana Anlamazsın sen aşktan Ben senin başını öne eğen aile terbiyeni sevdim Baktığım da utanan Konuştuğum da susan Masum çocukluğunu sevdim Sevme istemem Ben seni, beni sev diye mi sevdim Sevdiğin biri varmış Yeni duydum O yüzdenmiş nefretin Bilsem üzermiyim seni Git mutlu ol sevdiğinle Hayallerine bir şey yapamam ama Görünmem artık sana Hiç kimse hiçbir şeye mecbur değildir Sevme beni Ve sorma bana niye seviyorsun Ben seni beni sev diye mi sevdim “Sevmek sevdiğinin mutlu olduğunu görmektir.” Ellerim Ellerini Ariyor SEN GİTTİĞİNDEN BERİ, BU AŞIK ÇOK DEĞİŞTİ. ÖMRÜNDEN BİR ÖMÜR EKSİLDİ, CANINDAN BİR CAN VERDİ, BAŞKA KİMSEYİ SEVEMEDİ... GÖZYAŞLARIMI DURDURDUM AMA, KANAYAN KALBİMİ DURDURAMADIM. HERŞEYE SÖZ GEÇİRDİM AMA, YÜREĞİME SÖZ GEÇİREMEDİM..! UNUT ARTIK O ZALİMİ DEDİM, BAŞKASINI SEV, BAŞKA LİMANLARA YELKEN AÇ DEDİM, AMA DİNLETEMEDİM. KALBİME YENİLDİM..! YÜREĞİM HALA SENİ İSTİYOR. NE YALAN SÖYLEYİM BENDE ÖYLE... HADİ GEL ARTIK! BU KALP SENDEN BAŞKASINI SEVEMİYOR, GÖZLERİM SENDEN BAŞKASINI GÖRMÜYOR, İNAN SEVDİĞİM; ELLERİM HALA ELLERİNİ ARIYOR..!
  8. GÜLSÜN

    Anladim..

    Anladım Artık seviyorum diyemem seni Sevginin değeri yokmuş, anladım Seni seviyordum diyordun ama Para kadar değilmiş, anladım Çöllleri gülistan ederdim ama Gözlerinde yaş yokmuş, anladım Sırtımla dağları taşırdım ama Sözlerinde kudret yokmuş, anladım Bulamadimm Yıktın viran ettin gönül sarayım Yerine koyacak taş bulamadım Öyle bir gülüşle çekip gittinde Haline ağlayacak yaş bulamadım Beni bir derde salıp gittinde Derdimi dökecek dost bulamadım Öyle manasız sözler ettinde Üstüne diyecek söz bulamadım Kalbime hançeri sokup gittinde Yarama basacak tuz bulamadım Sevgiyi parayla satıp gittinde Sana kul olacak kul bulamadım
  9. GÜLSÜN

    Damla..Damla..Senn..

    Damla Damla Sen Yağmurları bekleme yeter dön artık Yağmak zorunda değilsin susamış bedenime Öyle çok özlemişim, seviyorken delice Düşmek zorunda değilsin her gece düşlerime; Bırakda rüyalarda kendim sarayım. Yağmurları bekleme dinsin bu hasret Damla damla gelişin bana huzur vermiyor. Ellerini tutmak için çabalıyorken Avuçlarımdan kaçışın beni mutlu etmiyor. Bırakda sana tamamen sahip olayım. Yağmurun kokusuna sardım Tutamadığım kendimi. Damla damla sen Çisil çisil sen Aklıma düşen sen her yağmurda Aklımda bir başka sen oluşuyor Çıktığım yağmur dualarında. Bırakda dualarım günahlarım için olsun.
  10. GÜLSÜN

    Gittin...yaaaa

    Gittin Ya... Gökyüzünü yine sen ve kardeşlerin kaplamıştınız pırıl pırıl ışıldayarak Bense bir sigaramdan bir senden nefes çekmekle meşgul Sigaramın ateşi gibi sensizliğin yanmışlığıyla kavruluyorum. Kim bilir şimdi nerelerde, kiminle hangi gönüldesin Bu kadar mı acıtacaktı içimi bu ani gidişin Bu kadar mı yakacaktı bu kopuşun Acılar denizine gömdün ayağıma taşlar bağlayarak Ben seni ne çok sevmiştim senin için ömrümü yoluna sermiştim Her gecenin zifiri karanlığını aydınlatan gözlerinde kaybolmaya Güller açtıran gülüşünü mimiklerini izleyip gülmeye, İçli o denli güzel söylediğin ‘elbet bir gün buluşacağız’ diye başladığın şarkına Öyle alışmıştım öyle benimsemiştim ki hiç bunlardan kopmayacağımı zannetmiştim Aynı acıları farklı yerlerde bize çektiren bu kader değil miydi? Bizi yan yana getiren, Tüm umutların tükendiği, toprağımızın çatlayıp kuruduğu zaman yağan yağmur misali Bizi kavuşturan aynı dere yatağında sürüklenmemize sebep olan. Öyleyse neden bu ani kaçışın, sen bunu yapmazdın be gülüm söyle hadi söyle Söyle ne olur yaratan aşkına söyle neydi seni insafsızca değiştiren. Ben artık bittim, eski günlerime dönmek istemiyorum artık sensiz yaşamak mı asla. Alışamıyorum anla sensizlik inan öyle zor ki tüm dünyayı yükleseler omzuma Ne bu kadar zor gelirdi ne de bu gidiş kadar acı verirdi güçsüz şu vücuda, Hiçbir şeyim düzgün gitmedi ki şu dünya da baksana yaradana ettiğim dualar, Sensiz olacaksam al canımı diye ettiğim feryatlar bile tutmuyor kabul görmüyor Ah canım ama inan bu acı bu yıkılmışlığa rağmen hala bu gözler seni bekliyor.
  11. gel gel tr gibi laf atan yok burda rahat gezersin alisverisini yaparsin
  12. bu gece yasak yok
  13. tamam hadi kacalim
  14. kelebek ceviridim
  15. iyi geceler herkese *x*
  16. tamam sesizim sen onden git ben korkuyom
  17. kacalimi nasil olsa kimse yok
  18. vardir bilmiyom biz nezaretemi dusduk farkinda olmadan
  19. ben geciyordum bakayim bidedim neresi burasi
  20. ellerine saglik super bir paylasim
  21. biraz tombul
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.