Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

sardunyam

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    10.566
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. yumotem teşekkür ederim canım çiçeğimi birtek sen almışsın... sayın adminden rica olunur neden çiçek resmi ekleyemediğimizi öğrenebilirmiyim...
  2. bende sık giremiyorum ama geldiğim zamanlarda seni bulamıyorum değerli arkadaşım... umarım hayatında ki herşey yolundadır... çiçeğimi dünya insan hakları günü dolayısıyla insani değerlere sahip olanlara gönderiyorum. dünya barışı, hakların müdafası, insan sevgisi ve insana saygı duyabilenlere gelsin çiçeğim... (hepinize) (bu arada çiçek resmi ekleyemiyorum yönetimin onay vermediği bir siteden link vermeye çalışıyorsun diyor anlamadım...)
  3. cancağızım çok teşekkür ederim. şimdi okuldan geldim kızımın toplantısı vardı, kadının birini yolacaktım zor tuttum kendimi, kadın gibi kızıda şımarık ve kaprisli bütün sınıfa diktacılık yapmaya çalışıyormuş, bütün çocuklar şikayetçi... öğretmen birde bu kızı sınıf başkanı seçmiş bir laf var, deliyi başa getirmişler önce kendi babasını kesmiş... o hesap çok sinirlendim, acaba atlasamıydım kadının üstüne de şöyle saç saça başbaşa kapışsamıydım... kapışık ben... neyse şimdi sakinliyorum biraz canım leylam sana bir şarkı göndereyim heman, ikimizin ortak sevdasından (sezen) sana, sen estikçeye, ve frozene gönderiyorum bu şarkıyı, çok sevdiğim 3 güzel hanımefendiye... bende seni çok seviyorum... şarkım 3 güzele... Bir bulut olsam yüklenip yağsam Dökülsem damla damla toprağıma Bir deli nehir bir asi rüzgar Olup kavuşsam üzüm bağlarına Bir çiğ tanesi bülbülün çilesi Annemin sesiyle güne uyansam Radyoda yanık içli bir keman Ağlasa nihavend acemaşiran Bir turna olsam yollara vursam Uçabilsem kendi semalarıma Bir seher vakti sılaya varsam Selam versem ah sıradağlarıma Komşunun kızı çoban yıldızı Yaz bahçeleri yeşil mor kırmızı Ah şişede la’l Hem de ay hilal Bir daha da görmedim öyle yazı
  4. ben sevmem pizzanı neli seversin desem?
  5. bu çiçek epeydir görüşemediğim sedata gelsin... özlettin kendini arkadaşım... birde siyahx, küsmüş gitmiş galiba, onada gönderiyorum bu çiçeği umarım geri gelir. burada onu seven çok insan var, kime kızarsa kızsın sevenleri için geri gelmeli bence...
  6. senide öyle derim, iyiki burdasın... nasıl hissediyorsun kendini desem?
  7. sen benim avatarına bakıp kıyamadığımsın, kırılgan yüreğini onarmak istediğimsin... canımsın... bugünhava çok güzeldi, aralık 9'unda bu hava ne ayak desem?
  8. kısım ben sana diyom sen benim hastanede yolunu kaybeden kardeşimsin ben sana elimi bırakma şaşı gözlerinle yolu bulamazsın demedim mi? dedim... el ayak parmaklarımın toplamı dur bi sayayım... aaaaaaa 20 ediyormuş..... essahtan bak görüyonmu vayy kardeşim nerelerdeydin bunca zaman otobüs durana gel bekliyom elimde sarı kasımpatları var gııı
  9. çok teşekkürler... hiç bir not yazılmayan kırmızı bir gül bırakıldı kapımıza neyin nesidir ki acaba???
  10. canım kardeşim, o kadar hissediyorum ki abla derken ki samimiyetini. çok teşekkür ederim beni layık gördüğün için. o güzel sözlere ve ablan olmaya... sende benim kardeşimsin güzel sözlerine çok teşekkür ederim, dilerim sende hayatının rotasını belirleyeceğin bu yıllarda doğru kararların altına imzanı atarsın, ve sınavlarından hep iyi notlar alırsın... hiç bir şey için ve hiç kimse için hedeflerinden vazgeçme, eğitimin herşeyin üstünde bunu hiç unutma... hayatın kendisi çok sürprizlerle dolu neler neler çıkıyor insanın karşısına... (kimbilir önümüzdeki yıllarda neler yaşayacağız neler göreceğiz) neyse imzasını sevdiğim masum prensesim, seni seviyorum ve senin ablan olduğum için çokta mutluyum...
  11. Canan Arıtman kücük yasta tecavuzun cana kast olarak degerlendirilip agir muebbet hapis cezasi ile celandirilmasi icin bir yasa teklifi hazirladi. Bu yasa teklifinin mecliste bir an once gorusulmesine yardimci olmak icin de kendi web sitesinde bir anket duzenledi. Anket henuz sayfaya eklendi. Siz de bu yasa teklifini olumlu olarak degerlendiriyorsanız verdiğim linke tıklayıp ankete katılırmısınız... tıklayın
  12. Ara,bul. Kadınları okutunuz. İncinsen de, incitme. Murada ermek sabır iledir. Doğruluk dostluk kapısıdır. Araştırma açık bir sınavdır. Eline, beline, diline sahip ol. Her ne ararsan kendinde ara. Arifler hem arıdır, hem arıtıcı. Bir olalım, iri olalım, diri olalım. Marifet ehlinin ilk makamı edeptir. Okunacak en büyük kitap insandır. İnsanın cemali sözünün güzelliğidir. Hiç bir milleti ve insanı ayıplamayınız. Nefsine ağır geleni kimseye tatbik etme. İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu. İlim,hakikate giden yolları aydınlatan ışıktır. Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız.
  13. nickelodeon'da sünger bob var süper valla, birde animasyon var uzaydan gelen gelişmiş canlının insanı eğitmeye çalışmasını anlatan, uzaylı, insan ve bir maymun çok eğleniyorum izlerken... kanaltürkte, "gelde katılma" var birde Duygu Dikmenoğlu'nun sunduğu onuda severek izliyorum. "hayırdır inşallah" dizisini de yeni keşfettim oda kanaltürkte... ve belgeseller vazgeçilmezler... önceki gün acil servislerde kaza sonucu yaralanan insanların tedavisini izledim adamın yüzünün üst kısmı burnu ve gözleri yok olmuştu, ağzının içinde damağı yoktu ve o adamı tedavi ettiler. çok etkileyiciydi.
  14. sardunyam

    İLHAM ÖYKÜLERİ

    Rüzgâr ile Yaprak Rüzgâr ile yaprak dost oldular. Artık rüzgâr savurmuyordu yaprağı. -''Söyle dostum, nereye istersen oraya götüreyim seni" dedi rüzgâr yaprağa. Yaprak düşündü taşındı, aklına hiçbir şey gelmedi. Tekrar sordu rüzgâr: - Hadi söyle seni istediğin yere taşıyayım. Tekrar düşündü yaprak , aklına yine bir şey gelmedi... - ''Bilmiyorum rüzgâr kardeş, aklıma hiçbir şey gelmiyor. Sen söyle ?'' dedi. Rüzgâr: - Gidecegin yeri bilmedikten sonra rüzgâr dostun olsa neye yarar.. Savrulur gidersin! dedi ve bildigi gibi esti tekrar. Yaprak yine savruldu... Üstelik de bu sefer savuran dostuydu.
  15. sardunyam

    İLHAM ÖYKÜLERİ

    EĞER BİR ÇOCUK Eğer bir çocuk kınanarak yaşarsa suçlamayı öğrenir. Eğer bir çocuk düşmanca davranışlar içinde yaşarsa kavga etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alay edilerek yaşarsa sıkılganlığı öğrenir Eğer bir çocuk utanç içinde yaşarsa suçluluk duymayı öğrenir. Eğer bir çocuk hoşgörüyle yaşarsa sabırlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk teşvik edilerek yaşarsa güvenmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk değer verilerek yaşarsa saygı duymayı öğrenir. Eğer bir çocuk eşitlik ortamında yaşarsa adaleti öğrenir. Eğer bir çocuk güven duygusu içinde yaşarsa inanmayı öğrenir. Eğer bir çocuk beğenilerek yaşarsa kendisinden hoşlanmasını öğrenir. Eğer bir çocuk kabul ve dostluk yaşarsa dünyada sevgi aramayı öğrenir. Çocukların öğütten çok iyi örneğe ihtiyaçları vardır. Çocuğun aynası anne ve babasıdır.Bu aynadan daima güzel şeyler görmelidir. Çocuklar, hayat piyangosunun çok pahalı alınmış biletleridir. Bu bilete büyük ikramiye vurması ya da boş çıkması sizin elinizdedir. Çocuklar donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse iz yapar. Çocuklara yüz değil, kulak vermeli. Çocuklarınıza vereceğiniz en güzel ve değerli hediye ilgi ve zamanınızdır. ÇOCUK NE ÖĞRENİR Genç anne-babalara Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, Kınama ve ayıplamayı öğrenir. Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse, Kavga etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa, Sıkılıp utanmayı öğrenir. Eğer bir çocuk sürekli utanç duygusuyla eğitilmişse, Kendini suçlamayı öğrenir. Eğer bir çocuk hoşgörüyle yetiştirilmişse, Sabırlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk desteklenip, yüreklendirilmişse, Kendine güven duymayı öğrenir. Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse, Takdir etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse, Adil olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetişmişse, İnançlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk kabul ve onay görmüşse, Kendini sevmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse, Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir. Bunları Öğretmekte Anne ve Babaya Düşer Dostça Kalın
  16. SEYRET, SUS ve DİNLE Bir gün bir dağ güneşle birlikte güne uyandı. Rüzgarın esintisiyle ağaçlarının dallarını sallaya sallaya esneyerek gerindi. Güneş pırıl pırıl ufukta tam karşısından doğuyor, onunla arasında masmavi bir deniz çarşaf gibi günü karşılıyordu. Dağ dedi ki, "Ben ne güzel bir yerdeyim, önüm masmavi bir deniz ve her gün güneş bana gülümseyerek gün başlıyor." Gökyüzünde küme küme bulutlar pamuk yığınlarını andırıyordu. Martılar çoktan uyanmış gökyüzünde dans ediyorlardı. O sırada dağ bir de baktı ki, eteklerinde bir minicik fare denize doğru yürüyor. "İiiiiiiiihhhhhh , bu da ne? Bu küçük fare benim manzaramı şimdi neden bozuyor?" Onun oradan bir an önce gitmesini istedi ve şöyle bir titredi. TepedEn aşağıya doğru bir kaç taş hızla yuvarlanmaya başladı. Fare sesi duyunca hemen bir yüksek kayanın üstüne sıçradı ve oraya yerleşti. Düşen taşlarda ona hiç bir zarar vermedi. Farecik de başladı denizin güzelliğini seyre... Ara ara atlayan zıplayan balıklar denizin duruluğunda küçük halkalar oluşturuyordu. Deniz dağın sıkıntısını anladı ve dağa seslendi: "Neden böyle bir günde bir küçük fare için mutsuzluk oyununa başlıyorsun ki? Bak ben dümdüzken balıklar da benim duruluğumu bozuyorlar. Ben onlara kızıyor muyum? Biliyorum ki onlar bensiz ben onlarsız olamayız. Sen de seninle birlikte yaşamak zorunda olanlara kollarını açmalısın. Güneş hiç bulutlara bozuluyormu? Benim ışınlarımı engelliyorlar diye kızıyor mu? Kabul et gerçeği, herşey bir şeylerle bütün aslında. Fark ve güzellik de burada. Bu sayede hergün ayrı bir şey öğretiyor bize; her gün ayrı bir ders veriyor. Sen iyisi mi sadece SEYRET, SUS ve DİNLE." Dağ denize sordu: "SEYRET, SUS ve DİNLE? O da ne demek?" Deniz, "Bak... Seyrettiğinde güzellikleri göreceksin... Sustuğunda kendinden başkalarının söylediklerini duyabileceksin... Dinlediğindeyse onlardan öğrendiklerini uygulama fırsatı bulabileceksin..."
  17. İTİRAF... Öğrenci sayısı 12 olan bir sınıfta öğretmenin bir şekilde dikkatini çeker ve sınıf başkanı olurum. Sanki ben sınıf başkanlığından ayrılınca bütün sınıfın öğrenim hayatının sonu gelecek. Lisede belli bir arkadaş çevrem var, arkadaşlarım beni arayıp sorarlar, benimle okulu asıp, benimle sinemaya kaçarlar seviliyorum arkadaşlarım arasında. Sanki benim sayemde arkadaşlar bir aradadır, benim sayemde gülüp eğlenirler ben olmasam böyle mutlu bir arkadaş gurubu olmaz. Herhangi bir iş yerinde her hangi bir bölümde çalışıyorsunuz sizin sayenizde işyeri iyi çalışıyor siz olmasanız işyeri anında iflas eder sanıyoruz. Hangimizin aklından BEN merkezli bileşke düşünceleri geçmiyor ki Hiç kimse vazgeçilmez değildir, Herkesin anlatacak bir hikayesi vardır, Yaptığım işlerle övünürken dikkatli olmam gerekir, İşleri benden daha iyi yapan birisi daima vardır olacaktır. Yıllar önce bir adam büyük sel felaketi yaşayan bir memlekette birçok kişiyi selden kurtarmış. Herkes büyük mutluluk yaşamış ve bu adama karşı hayranlıklarını her defasında dile getirmişler. Cesareti ve yaptığı iyiliklerin ağızdan ağıza dolaşması sonucu zamanla bu kişi “selden adam kurtaran adam” diye anılır olmuş. Çok uzak diyarlardan pek çok kişi “selden adam kurtaran adam”ı görmek ve maceralarını dinlemek için akın etmişler. “Selden adam kurtaran adam” da yaşadıklarını ve kahramanlıklarını herkese anlatır olmuş. Bu hal adamda öyle bir alışkanlık haline gelmiş ki, hayatta en çok zevk aldığı olay selde yaşadıklarını ve nasıl adam kurtardığını anlatmak olmuş. Zamanı gelmiş, vadesi dolmuş ve meşhur “selden adam kurtaran adam” vefat etmiş. Tabii iyi bir insan olduğu ve insanlara faydalı işler yaptığı için cennete buyur etmişler adamı. Adam büyük bir neşe ile cennete girmiş. Günler güzel güzel geçerken, bir anda adam hayatında bir şeylerin eksik olduğunu fark etmiş. Kendini sorgularken bu eksikliğin “selden adam kurtaran adam” diye ünlendiği hadiseyi kimsenin dinlemeye gelmemesi olduğunu fark etmiş. Canı sıkkın bir vaziyette dolaşırken “burası cennet ne dilersem olur” diye düşünüp, sorumlulara bir isteği olduğunu bildirmiş. Adam burada kimsenin kendisinin selden nasıl adam kurtardığını sormadığını ve bu maceralarını anlatamadığı için canının çok sıkıldığını söylemiş. İsteğini dinleyen sorumlular, “selden adam kurtaran adam”ın hikayesini anlatabilmesi için cennette bir konferans ayarlayabileceklerini söylemişler. Adam çok sevinmiş ve yeniden dünya günlerindeki gibi kendisine hayran bir kitlenin oluşacağını ve dinleyenlerden bu hikayeyi duyanların da kendisine geleceğini, yeniden eski mutlu günlerine döneceğini düşünmüş. Gel zaman git zaman adam konferans gününü iple çekerken, vakit gelmiş ve deniz kenarında muhteşem bir platform kurulmuş. Dinleyiciler gelmiş ve yerlerini almışlar. “Selden adam kurtaran adam” büyük bir heyecan ve gururla kürsüye doğru yönelmiş. Tam konferansına başlayacakken bir sorumlu yanına gelmiş ve heyecandan kalbi fırlayacak gibi atan “selden adam kurtaran adam”ın kulağına şu ifadeleri fısıldamış; “efendim, şu en önde oturan uzun beyaz sakallı zatı görüyor musunuz?” Adam her halinde önemli bir zat olduğunu hissettiği dinleyiciye bakmış ve böyle bir kişinin bile dinlemeye gelmesine sevinerek “evet” demiş. Sorumlu “o kişi Nuh Peygamberdir efendim, anlatırken biraz dikkatli olursanız iyi olur” demiş.
  18. teşekkür ederim Keskinkalem, dileklerine katılıyorum... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine...
  19. sardunyam

    Günün Sözü

    "Cesaret asırlık çınar ağacının fırtınalara kafa tutarak dimdik durması değil, cesaret çok kolay incinebilecek çiçeğin karlar arasında açmasıdır"
  20. canım frozenim ben gidiyorum çok bile durdum 07 de ayaktayım benden bu kadar şimdilik... seni seviyorum defterin hayırlı olsun, ben açtığıma göre karalama yetkisine sahibim sanırsam... the boss hoşgeldin...
  21. o zaman içinizde en fiyakalı ruh benimkisi
  22. murti diyisa doğru deyidir. bak o çoktan yattı bizim içinde yarın çok geç olmadan yatma vaktidir sanırsam... öpeyimmi seni, hadi öpeyim bari...
  23. kıss anca mı geldin, migrosun önünde trafikmi vardıda gelemedin bakem... demek kasada önüme geçen sendin anlamalıydım zati, kel zarifeliğinden ama dedimya bazen salaklaşıyorum diye, işte kesin o salaklaştığım anlardan birinde rastladım sana bir markette... kısss ağzım açık kalmıştı ya hala kapatamadım ne etcez... evet o dediklerim sensin, daha fazlasıda var ama söylemem sonra şımarırsın... otur oturduğun yerde havaya girme
  24. ben teşekkür ederim seninle arkadaşlık etmek büyük keyif... iyi geceler arkadaşım... bende kaçar... yarın yine erken kalkacağız...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.