sardunyam

sevgili could bu forumda olman benim için mutluluk verici biz buraya alıştık bu alışma birazda senin sayende oldu. Çoğu uyarımı senden aldım, değerli admindende öyle ama senin yaklaşımın diğer arkadaşlarımında söylediği gibi çok nazikti. Şimdi bende ne zaman birşeye takılsam direkt sana yöneliyorum yoksa seni bunaltıyormuyum? yoksa sen bizi beğeniyormiyormusun? Şaka bir yana sana olan sevgimi ve saygı belirtmek istiyorum. İyiki buradasın... Ve seni üzdüğümüz için, zaman zaman atışmalarımızda sınırı aştığımız için bizi hoş gör. Sevgiler ve mutluluklar peşinden gelsin sevgili arkadaşım...

Söyle Kimsin Sen bir rüya bir resimsin Bir heyecan bir isimsin Hep kalbimde yaşıyorsun Söyle kimsin, söyle kimsin Bir misafir her gün gelen Ben ağlarken gülümseyen Sanki benimle bir beden Söyle kimsin, söyle kimsin Sen bir rüya bir resimsin Bir heyecan bir isimsin Hep kalbimde yaşıyorsun Söyle kimsin, söyle kimsin Karanlıkta bir ışıksın Bazen karmakarışıksın Biliyorum tanıdıksın Söyle kimsin, söyle kimsin???

Tükeneceğiz Ne böyle senle ne de sensiz Yazık yaşanmıyor çaresiz Ne bir arada ne de ayrı Olmak imkânsız hiç sebepsiz Ne hayallerle ne ümitlerle Mutlu olmaktı dileğimiz Suçlu ne sensin ne de benim Şimdi sensizim sen de bensiz Bir an gelip te küllenince Yüreklerimiz dinlenince Başka sevgilerde teselli bulunca İşte biz o gün düşüneceğiz Etrafımızı sarıverecek Bir boşluk ki asla bitmeyecek Her şey bir anda anlamsız gelecek İşte biz o gün tükeneceğiz

Tutuklu Ne senden öncesi Ne senden sonrası Ayrılık aman Ölümden yaman Geçmiyor zaman geçmiyor Ne anam, babam Ne hoş hatıram Yetmiyor canım yetmiyor Ben sende tutuklu kaldım Kendi hayatımdan çaldım Yedi cihan dolandım Bana mısın demiyor Sakladım gözlerimi Sustum hep sözlerimi Yandım yar közlerimi Savur savur bitmiyor.

Unut Kolay olmayacak elbet üzüleceğiz Mutlaka bir iz bırakacak Belki de çocuk gibi sana küseceğim Seneler sonra utanarak Dokunup birer birer sevdiğim eşyalara Hatta belki ağlayacağım Acı çektiğim doğru ama sen bana bakma Ne olursa olsun seni unutacağım Seni sevdiğimi unut sevişmelerimiz yalan Unut beni de her yalan gibi unut O sevgiler ki yoktular onlar ümitlerimizdi Ne ümitler yaşlandı gel zaman git zaman Ayrıldığımızı unut yalnızlıklar zaten yalan Unut beni de her yalan gibi unut.............

Uzun Lafın Kısası Gittin artık sevgilim, sensiz kaldı burası Başa gelen çekilir uzun lafın kısası Suç acaba kimdeydi, kimde bunun hatası Bekleyen bir gün anlar uzun lafın kısası İnsan boşa yaşlanmaz, hep ümitle yaşanmaz Her gidenin ardından gece gündüz ağlanmaz Kalbim hüzünle doldu, bana kaldı tasası Dünya birden karardı uzun lafın kısası Eğer şansım hep buysa, gelir derdin arkası İçin için yanarım uzun lafın kısası Gülebilsem bir kere belki diner acısı Ama nerde o günler uzun lafın kısası

Vurgun yemiş misali gönlüm tutuldu aşka Ciğerimden yanıyorum ben bu defa başka Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın Doymadım doyamadım sevmelere seni ben Kimseyi koyamadım yerine yeniden Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları Ne inkar ne itiraf bu yalnızca sitem Zannetme bir gün geri dönmek değil niyetim Hasrete teslim oldum asla gelmeyeceğim Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın

Bir din çocukların gözünün önünde koyun kesmeyi emretmiyor ama yine "dine" dokundurmanın yolu bulunmuş. Çocuklarını kurban kesilen yere götürenlere sormak lazım bunu çocuklarının görmesini neden istiyorlar? Ve çocuklarına et yediren insanlara soruyorum o yedirilen etler uzaydan mı geliyor. Çocuklar bunu bilmiyorlar mı bir hayvanın etini yediklerini yani... Sokaklarda kesilen hayvanların ortaya çıkarttığı o çirkin görüntüye bende karşıyım ve en çok rahatsızlık duyanlardanım aynı zamanda et yemeyen biriyim ve kan kokusu beni çok etkiliyor. Ama bütün bunları düzenlemesi gerekenler belediyelerdir. Herşeye bütçe ayıran ve hayvanların satılma yerlerini kiraya vererek gelir elde eden belediyeler nedense kesim işini organize edemiyorlar. Kurban bayramlarında ihtiyaç sahiplerinin et yemesi dışında bir fayda daha varki oda hayvancılık ile geçimini sağlayan insanların senede bir hafta para kazanmalarıdır. Ülkemizin hayvancılık ve çiftçilik konusunda nasıl kötü bir politika yürüttüğünü biliyoruz bırakında insanlar hayvancılıktanda para kazanabilsinler. Yoksa buna da mı karşı olacak bazı insanlar...?

Sevgili Gecekuşu İbadet olarak kesilen hayvanlara acıyorsanız o zaman siz hiç et ürünü tüketmiyorsunuz sanırım. Çam ağacı süslemek bir ibadet gösterisi olmadığı gibi herhangi bir amacıda yoktur. Oysa Kurban Bayramlarında kesilen kurbanlar hayır amaçlıdır. Sizlerin bu hayra ihtiyacı olmayabilir, evinizde oturup size bir parça et getirilmesinide beklemeye bilirsiniz. Ama birilerinin beklediğini ve kurban kesmenin en büyük amacının yardımlaşmaya teşvik etmek olduğunu lütfen unutmayın. Sevgili sedelinanın yazısında herhangi bir çelişki yok gayet açık sormuş mezbahalarda kesilen hayvanlarda insanların beslenmesi için kesiliyorlar. Tavuk çiftliklerindeki tavuklarda öyle. Üstelik tavukların erken gelişmesi için onlara suni vitaminler verildiğide biliniyor. Hatta bazı insanlar kuzu yemek istiyorlar ve süt kuzularını kesip yiyorlar büyük marketlerde alışveriş yapan insanların ve lüks lokantalarda sipariş verenlerin özellikle kuzu eti istediklerini biliyoruz. Istakozların da nasıl pişirildiğini sanırım biliyorsunuz. Kutuplarda sadece postları için avlanan yavru fokların nasıl öldürüldüklerinide biliyorsunuz sanıyorum. Bütün bunlara karşı değilsiniz ama nedense kurban bayramlarında kesilen hayvanlara merhamet duyuyorsunuz. Çelişki budur sevgili gecekuşu... İnanmıyorsanız kurban kesmezsiniz ama kesenlere karşı lütfen "özgür düşünce ve özgür yaşama" haklarını teslim ediniz.

Değerli arkadaşım topici açan kişi olarak burada kendi adıma sadece İslam peygamberine karşı yapılan saygısızlığa değil Hz. İsa'ya ve Buda'ya yapılan saygısızlığıda eleştirmiştim. Ve aynı şeyi savunuyorum insanların kendi egolarını tatmin etmek için başka insanların benimsemiş oldukları şahsiyetleri sahneledikleri operalarda, çizdikleri karikatürlerde aşağılama gibi bir hakları ve lüksleri olmamalıdır. O görüşü benimsemiş olmak ya da olmamak mevzu değil dünyada insan haklarından söz ederken "değerlerinde" hak olduğunu ve birilerini yaralayabileceğini düşünmek gerekir. Amaç yaralamak ise eğer o zaman bazı sonuçlarada katlanmak gerekecektir. Operada kesik başları çuvaldan çıkarmayı bir hak olarak görüyorsanız o zaman sormak gerekecek bir gün gelirde Atatürk'ünde kesik başını çuvaldan çıkarmaya yeltenenler olursa bunu nasıl açıklayacaklar. Ya da sosyalistlerin benimsedikleri şahsiyetleri ya da Darwincilerin Darwinini... Bütün bunları yapmanın insanlığa herhangi bir faydası olmadığı gibi insanlar arasında mevcut olan gerilimi daha çok artmasına sebeb olacaktır. İnsanlar "özgür ifade"nin ve demokrasinin içini boşaltmaya kalkarlarsa ve birilerinin savunduğu gibi demokrasiyi tek taraflı bir silah olarak görürlerse gelinecek nokta insanlığa acıdan başka birşey vermeyecektir. Çünkü bu verilmemiş hakları almak için meşru olmayan yollar seçilebilir. Eğer bütün bunlardan rahatsızlık duyulmuyorsa gelişecek olaylardan da kimse rahatsızlık duymamalıdır.

Yöntemsiz anlamlandırmadan kastının "metafizik felsefe" olduğunu anlamıştım. Benim sorduğum bu iki düşünce türünden birini seçmek zorundamıyız? Bilimsel düşünceyi benimseyen insanlar "felsefeden" uzak mı duruyorlar? Bilim bütün sorularına cevap veriyor mu? Herşeyden kastım bilimin bazı sorularla ilgilenmediğini söyleyen sizlere sorduğum soruların neticesidir. Yine inanç meselesine girecek mevzu o yüzden buradan devam etmiyorum dünya görüşlerinde tartışmamıza devam edelim ancak benim sahsi fikrim, inanç ya da bilimsel bakış tek başlarına dünya görüşü değiller. Ne inanç tek başına bütün evreni tüm detayları ile anlamlandırabiliyor nede bilim. Bütün dünyada bugün yeni ideolojik görüşlere ihtiyaç duyuluyor. Kısır bir döngü içerisinde insanlık emperyalist sistemin çarklarında köreliyor. Ancak bu emperyalist sistemden kurtulmanın pratikte kolay bir yolu yok gibi görülüyor. Ne sosyalizm, ne de kapitalizm insanlara yeterli gelmiyor. En katı sosyalizt devletler bile kendi sistemlerinde yumuşamaya gidiyorlar. İnsanların büyük çoğunluğu sosyalist sisteme sıcak bakmıyor. Ancak kapitalist sistemin bütün dünyada meydana getirdiği insani, ahlaki, vicdani tahribatlarda insanı başka arayışlara sürüklüyor. Ancak bugüne kadar benimsenmiş hiç bir ideoloji bugün yeterli değildir. Gelecek yüzyılda bütün bunların değişeceğini düşünüyorum ama insanlık geçirmekte olduğu bu evrelerde yine çok fazla acı yaşayacak gibi geliyor. Sevgili arkadaşım bende sana teşekkür ederim. Bilimselci bu forumun en değerli şahsiyetlerinden birisi ben kendi adıma onu tanımanın kazanç olduğunu düşünüyorum. Pek çok konuda farklı düşünüyoruz o dostlukların dünya görüşleri ile paralel olduğunu savunuyor ancak bence dost olmanın ilk kuralı insani değerlere sahip olmaktır. O yüzden ben bilimselciyi bir insan olarak çok seviyorum. Ve oda bunu biliyor. Sevgili Tengeriin boşig sizde aramıza yeni katıldınız ve görüşlerinizden kendime katkı çıkartıyorum saygılı ve düzgün üslubunuz herkese örnek olmalı... Her ikinize de teşekkürler ve selamlar

aşk olsun leylacım benim defterim sizin defteriniz istediğiniz givi şeedin. kolay gelsin sana diloş güzel bir liste yapmış aynısını bendemi yapsam ki acaba? saol murticim, aynı dilekler sana da gelsin canım arkadaşım... aysumum benimde en içten dileklerim ve sevgilerim seninle canım

kaçmadım yahu okula gidip geldim çocukları aldım... görüşelim arkadaşım kendine iyi bak özledim sizleri ya... şarkı için teşekkür ederim çok anlamlı geldi yahu

Felsefeyi ve bilimsel görüşü çok kısa ve çok net açıklamışsın sevgili güzel dost... Yalnız benim merak ettiğim nokta buradan senin varmak istediğin sonuç nedir? Felsefenin düşünsel yöntemle yaşadığı evreni anlamlandırma çabasına atıfta bulunarak net bir sonuç ortaya koyamayacağı mıdır söylemek istediğin? Bilimsel görüşün elde etmiş olduğu kanıtsal verilere dayalı somut bilgilerinin gerçekçiliğine inanarak bununla yetinmeli midir insan. Herşeyi anlamak için ispata dayalı somut bilgiler yeterli midir? Yöntemli ve yöntemsiz anlamlardırmadan ben bu sonucu çıkardım. Eğer eksik anladıysam daha detaylı bir bilgi istiyorum. Bilimin somut bilgi oluşu doğrudur ve öyle olmasıda gerekir. Bilim insanın ürettiği, geliştirdiği bir yoldur. Bu yol tabiatı, insanın kendisini, evreni hangi sistemle işlediğini, yaşamın gerekliliklerini, maddenin özelliklerini araştırmak içindir... insan için büyük önem taşır. Ancak tek başına bir dünya görüşü değildir, bilim bilgi bütünlüğüdür. Dünya görüşü ise daha geniş açılımlıdır. Çok ince detaylara girmek gerekir. Felsefe sözlüğünden eklediğin söz çok anlamlı. Bilim ve Felsefe bir masanın iki ayağıdır. Ancak masaların dört ayaklı olması onun dengede durmasını sağlar. O yüzden bu iki ayak birbirini yok sayamaz. Ayaklardan biri insanın kendisidir diğeride evrendir. İnsan hem düşünen bir canlıdır, hem araştıran, tahlil eden bir canlıdır. Dünya görüşünü belirlerken bütün bunlardan bir miktar alması gerekir. Aksi takdirde ne kendisini bilecektir, ne yaşadığı evreni kavrayabilecektir. Düşüncenin ve dünya görüşünü geliştirmenin sonu olamaz, insan geliştikçe görüşleri ve düşünceleri de gelişecektir. Hiç bir nokta son nokta değildir "dünya görüşünde"... Tengeriin boşig çok değerli katkıların için çok teşekkür ederim kendi adıma çok faydalanıyorum... Selamlar

leylacım ne diyebilirim kolay gelsin derim ben giderim o gider peşimde tıntın eder nedir bu? hadi şimdlik bana müsade yola çıkma vakti geldi görüşürüz sonra iyi bakın kendinize

sanada jön kardeşim iyi seneler haydi sor sor sor kime küstün muhtemelen bana değildir bende gidiyorum hepinize küstüm tavşanada küstüm dağada küstüm haberleri olsun

ya hep öyle diyorlar çekik gözlü hedayeler getirmesin sana diyorlar ne demek istiyorlar acaba?

ben sabah 9 da yattım öğlen 14 de kalktım ayılamamıştım sayenizde kafayı iyice bulandırdım bir kahve içeyimde kendime geleyim bari

yalaaaaaaaaaaaaaann

benmiiiiiiiii abooooooooooo yalançının bu kadarınıda görmemiştim kıss diloş inanma sen bu çınara, yıkıldı bu çınar biz bundan 12 kişilik yemek takımı yapalım bari

bu sanal alem çok vefasız arkidişler bir süre gelmeyen hemen unutuluyor gerçi unutmayanlarda oluyor ama çok az tan vakti ayın 19 unda singapura gidiyor 10 günlüğüne Puket adasında tatil yapcak ardadaş ama olmazki canım hersene hersene uzak doğuya gidiyor beni götürmüyor sonrada şiddet içeren smiley koymak zorunda kalıyorum

ben dellendim bir kerem ne olcek şimdi

kanımca bunlar yeni yılda fazla lodos yedi kafaları eserli

demek aramızı bozcaktın bizde heeeç annamıycakmıydık sen baksana şu gözlere yermiyim bu kadar kaybolma fındıkkıran seninle şakalaşmayı bile çok özlemişim... artosta dahil olsun yahu o tam karabatak battmı 3 ay çıkmıyor geldik artık kısss burdayız bıkana kadar

delüler kestane şekerim ve susamlı şekerim diloş gene kapıştınızmı kapışıklarrrrrrrrrr