Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. az önce msn deydi konuştuk Natalia merak etme gayet iyi Yumotem...
  2. sardunyam şurada cevap verdi: Asfalt başlık Güncel Konular
    Bu aslında Türkiye'de siyasetin ana sorunu Chp ye mahsus değil ama Chp'nin de en önemli sorunu malesef... Parti delegeleri başkanları belirliyor delegelerse sık değişmiyor... ve parti liderleri kendilerini vazgeçilmez sanıyorlar... Bugün Chp'nin MYK üyeleri hepsi istifalarını Baykal'a verdiler gelişmeleri zaman içinde göreceğiz ama ben bişeyin değişeceğini umut etmiyorum... Ak partininde gelecekte yaşayacağı sorun budur... Tıpkı Demirellerin, Ecevitlerin, Türkeşlerin, Erbakanların çekilmemesi gibi... Koltuk sevdası...
  3. Barış Mançonun oğlu Sibel
  4. herşeyini seviyom şekerim o benim
  5. Ferhat Göçer/Aşkların en güzeli
  6. Mısır, Maldivler, Uzakdoğu, Serengeti, İsviçre, Kutuplar, Avusturalya...
  7. gazeteci olmak isterdim... ve iyi bir yazar/şair... heç bi halt olamadım... kendim olmaya karar verdim...
  8. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Havadan Sudan Konular
    neyi unutmuyorum ki... (bir tek şey dışında) kendimide unutcam birgün bir yerde bulursam aşk olsun bana... evde bişeyi bir yere saklıyorum sonra sakladığım şeyide yerinide unutuyorum... sonra birgün başka bişey arıyorum o önceki sakladığımı buluyorum... yani bişeyi öyle bir saklıyorum ki kendimden bile saklamış oluyorum... ben eskiden böyle değildim yaşlanıyorum artık bundan eminim...
  9. korkudan korkuyorum... kapılırsanız adı ne olursa olsun sizi içine çekiyor...
  10. haklısınız hepimize lazım... önce kendimiz uygulamayı öğrenirsek daha yararlı olacaktır... eleştiriyi dahi saldırı alan bir zihniyetten özeleştiri yapmasını beklemekse bana göre boşa beklemek...
  11. Dipnot arkadaşım boşveeeeer... Her millet hak ettiği gibi yönetilir, her halk kendi kaderini kendisi belirler... Çoğunluğun galibiyeti diyor Abdullah Gül, halk kendisini Çankaya'da görmek istiyormuş, seçim sonuçları bunu gösteriyormuş ve buna saygı duymak gerekiyormuş... Neye saygı duymak gerekiyormuş, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasına... Kim saygı duyacakmış % 55'lik kesim... Bu seçimin sonucunu kendisine mal etmeyi iyi biliyor... Aday olacakmısınız diye ısrarla soruyor gazeteciler kıvırıyor... Net bir yanıt yok... Adam gibi adam ya evet olacağım der, ya hayır olmayacağım... Ama nerdeeee!!! Ardından uzlaşı istiyoruz, biz biz gerilim istemiyoruz diyor... Seçimlere nasıl gittiğimizi çabuk unutmuş... Yine gerecekler toplumu madem aday belirlemekte çok ısrarcı Akp öyle ise partisi içinden en azından kendilerinden daha demokrat, laik, cumhuriyete bağlı biri olsunda kargaşa çıkmasın... Vizyonu dahi olmayan adamların Türkiye'de hangi makamları elegeçirdiğine baktığımızda bırakın Çankaya'ya çıkacak olanın ülke çıkarlarını düşünüp düşünmeyeceğini mahalle muhtarları bile çok başka kriterlerle seçiliyor artık...
  12. pek Uygar tanımadım... aslında hiç Uygar tanımadım... şeküre
  13. şuan 4,137,265'ci imzayı attım hayırlı olsun inşallah... Taurusmutis, bayım bu çiçek size düşünceliliğinize...
  14. bu hanım yaşıyormu hala... bu şiirden sonra yaşadığını sanmıyorum... günümüz şairlerindenmi Diloşum? ..üstat, beni müsait bir şiirde indir...
  15. '..avuçlarımda çocukluğumdan kalma dualar var, gel buyur nasiplen yarim...ninemin telli dolabı gibidir yüreğim, soğutmaz içindekileri...itiraf ediyorum, kayıp bir kent gibiydi sevdam..sen dokundun, çekildi sular, göründü bir zamanlar sobasında odun yanan kapılar...korkma, yaklaş..tenimin tenine diyeceği var...' ..şarkıların resmini çizebilir misin..? ..bana yüreğindeki ritimleri gönder..nasıl? ...hayır, izlemedim bu filmi, sahne tanıdık ama...biz mi oynuyoruz..? ..bu yüzden bitsin istemiyorum demek ki..daha önce seslendirdiğimiz aşklar nerede peki..? ..suflörü sen miydin yüreğimdeki sesin..? ...sevgilim, hadi gel mısır patlattım, bizi izleyelim....' '..denizi hiç böyle mavi görmemiştim..pardon, baktığım gözlerin mi...? ..gülme, boğulmayacağım, dalgalarında yüzebilirim..bu ekmek kavgasında durduk bir de sevdalandık...tabi ki pişman değilim, olamam..sevgi bir eylemse, ben eyleme geçtim...elimde pankartım, sana yürüyorum..' ellerim dudaklarımda kaldı... bende de söz bitti... ifadelerimi bulamıyorum... Diloşum...
  16. şşşşşşşş aramızda bir kadını ancak bir başka kadın anlar bilirim...
  17. geliyorum sıkı durun...
  18. sardunyam şurada bir başlık gönderdi: Felsefe
    Bilim adamlarının ve mitolojik tarihçilerin iddialarına göre insanlık 3600 yıllık periyotlarla iniş ve çıkış yaşıyor... Bir iddiaya göre insanlığın bu kadar yozlaştığı bir dönem hiç yaşanmamış... Sümerologların elde ettiği bilgilere göre o çağlarda gelinen teknolojik ve sanatsal gelişim şuankinden daha ilerideymiş... Hızlı gelişen teknoloji mekanik ve elektronik teknoloji belki ilk defa bu kadar gelişti ama başka teknolojilerde geliştirmiş insanlık... Nasıl bir gelecek bekliyor bizi şimdi... Yeni periyodik zamanın son dönemine girdiğimizi söylüyorlar... Yeni bir çağın başlayacağını, dibi bulduktan sonra yeni bir çıkışın olacağı tezini ortaya atıyorlar... Gerçekliğini bilemiyoruz ama geleceğe dair bazı tahminlerde bulunabiliyoruz... Geleceği yaratabilecekmiyiz gerçekten... Bunun nasıllarını ve gelişimini tahmin ediyormusunuz?
  19. sardunyam şurada bir başlık gönderdi: Felsefe
    Bizmi karamsarlık hastalığına yakalandık yoksa insanlık toptan kaybettimi umudunu? Ana haber bültenlerinde, gazetelerin ana sayfalarında yüzümüzü güldüren bir habere, bir sevince tanık olamıyormuyuz? Yoksa birileri mahsus mu böyle yapıyor? Küresel Isınmışız, biz insanlıktan soğumuşuz... Hiç umut yokmu gerçekten? İçme suyumuz tükeniyor mu, türler yok olmaya mahkum mu, kutup ayıları mahsur mu kalacaklar kutuplarda... Ya penguenler onlara ne olacak? Ormanları yakacakmıyız yine rant için...? Hiç umut yok mu sahiden? Herkesin ve herşeyin bir bedeli varmı gerçekten, herşey satılabilir mi...? İnsanlık satılabilir mi? Artık sokaklar konuştuğunu sanan ucubelerle dolu... Küfrü konuşma zanneden mahluklar arşınlıyor kaldırımları... Ve normal insanlar belli bir saatten sonra terk etmek zorunda artık caddeleri... Vampirler ava çıkıyor belli saatlerden sonra... Yoksa insanında soyu tükeniyor mu? Hiç umut yok mu, yoksa bizmi çok karamsarız? Konuşma adabından bihaber olmuş insanlar ve eğer siz onların dilinden konuşmuyorsanız asla anlamayacaklar sizi... Öyle garip bir mahlukmuşsunuz gibi bakacaklar yüzünüze, başlarını sallayarak, boş gözlerle bakarken sizi anlarmış gibi yapacaklar... Ve ardınızdan ne kadar tuhaf olduğunuzu konuşacaklar... Hatta belkide deli olduğunuzu söyleyecekler... Normal olanda görecelendi milenyumda... Yeni normallerimiz var artık... Satacaklar herşeyi yüksek pahalarla... Satmak marifet artık günümüzde... Pazarlamacıya prim var... Satan satana... Hiç umut yok mu gerçekten? Şiir günlerinin yerini tartışmalar aldı, türkü evlerinde bilmediğiniz bir dilde bilmediğiniz türküler çalıyorlar, yabancılaşıyorsunuz durduk yere çevrenize... Azınlıkta kalan bir tür olarak yerinizi alıyorsunuz "kaybolan türler müzesinde"...
  20. Frozen son şiir muhteşem... yüreğimin tam ortasından geçti bunun sarsıntısı... UYUMAK DEĞİL BU... uyumak değil bu işkence krater kenarlarından yuvarlanıp karışmak gibi kavuran lavlara yolunu yitirmek gibi labirent misali kabuslarda ahh… nasıl hasretim bebekler gibi anne göğsüne yar omuzuna yaslanır gibi huzurlu uykulara kar tanesi gibi nazlı ya da yağmur damlası gibi telaşlı yeşil bir dağ gölünün asude derinliğine süzülüp mışıl mışıl sere serpe bir uykuya mırıl mırıl sarılmak istiyorum sonra gülümseyerek uyanmak gönül aydınlığına ne gezer…ah..ne gezer huysuz deli kısraklar gibi fırlıyorum yatağımdan her seher vakti ne gem, ne yular ne eğer kar etmiyor yüreğimin çılgın koşusuna soluksuz kalıyorum bitap düşüyorum ne aklıma ne gönlüme ne sevdama geçti sözüm ne bu dünyadayım ne de berzahta hani derler ya, ne İsaya ne Musaya ben topyekun yaranamadım hayata sevdalar toplamıydım hasretler toplamıydım mısralar toplamıydım yaşanmayan her şeyi yaşamaktan yoruldum bir solukta ah…nasıl hasretim bilemez kimse can aydınlığımla uyanacağım sabahlara...
  21. BİLMEKTEYİM... kör bir kuyu sessizliğine bürünse de kelimeler/in yer altında bir hücre karanlığında sırra kadem bassa da gözlerin yüreğinde eksilmedim ve yokmuş/um gibi kendini kandıramayacaksın asla sen azal/t/maya çalışırken benden kendini büsbütün çoğaldığımı bilmekteyim… adımlarının götürdüğü en uzak yerlere git ve geriye dönme her nerede karşılıyorsan akşamı orda seninleyim… sabah çayının deminde cuma selalarında her akşam eve dönüşün yorgunluğunda bir parça ben varım bilmekteyim… biliyorum can adım gibi biliyorum her duyuşunda ferahnak peşrevini ya da bir tanbur dolaşırken hüzzam perdelerini gözlerinin dalıp gittiği yerlerdeyim… yüreğinden geçen benim inkar ederken sevmeleri yok sayarken tüm şiirleri Emrahtan bir koşma gibi ansızın aklına düşen benim hak gibi bayrak gibi vatan gibi yüreğindeyim unuttuğunu ve unuttuğumu zannettiğin nokta üstüne nokta koyup yazdığın mealin çektiğin eliflerin sorduğu ben/im dokunuşlarda öpüşlerde bir başka tende bir başka eskimiş sevişte ansızın saplanan sancıların içindeyim koyulan sohbetin orta yerinde ismi geçtiğinde şehrimin yakasını düzeltirken aynada gömleğinin eğilip sigaranı söndürüken tablada koltuğun arkasına astığın ceketini alıp giyerken....o anda düşüyorum aklına bilmekteyim… iftar arasında ilk tütün ve huzurlu avlusunda bir külliyenin serin suyuna bırakmışken avuçlarını dudaklarına götürdüğün son yudum ben/im… çarptığın kapıların örttüğün camların ördüğün duvarların dışında değilim… paslansada vurduğun kilitler gönül kapılarında siyahındayım kirpiğinin dilinin ucunda ismim ve odanın bir köşesinde duruyor hasretim Hak gibi bayrak gibi vatan gibi yüreğindeyim… Ceyda Görk 16 eylül 2006 22.30
  22. duran zaman susan sesler inmeli bir beden gibi saatler salıncaklı bir koltuğa bağlanmış ve unutulmuş meczup hikayeler ne kaldı bizden işte son işte sonumuz işte sondan sonrası ve acınası ıssız özleyişler ak kağıtlar kara kalemler her saniyesi imzalı şiirler şiirler karanlık dalgalara salmış kendini kara kirpikli menevişli ela gözler unutmak ne zor nasıl imkansız nasıl tutsak olunur nasıl hapseder bu efsaneler ne kaldı bizden işte son işte sonumuz işte sondan sonrası ve acınası kör esaretler derin çizgili avuçlar birikmiş yıllar içinde gökyüzünde avlular dolup taşmış dualarla biz niye yokuz içlerinde nerelere savrulduk ne cabuk vazgectik hani unutmazdı sevenler ne kaldı bizden işte son işte sonumuz işte sondan sonrası ve acınası iç burkan eksilmeler donup kalan gözyaşıyım son nefes gibiyim sancıyım onulmazım nedendi bu illetler gurur yarasıyım kurşun belasıyım yürek boşluğumda git gide büyüyen bozulmuş bir hücre duvarıyım korkmaktayım son bir gayretle soruyorum şimdi nerde o lanet olası sesin nerde o güven deyip te uzatamadığın o sımsıcak olduğunu söylediğin eller ne kaldı bizden işte son işte sonumuz işte sondan sonrası ve acınası kelimeler ... Ceyda Görk 15 Ağustos 2006...sa:05.15 İST.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.