Zıplanacak içerik

Gece Yağmuru

Φ Süper Üye
  • Katılım

Gece Yağmuru tarafından postalanan herşey

  1. Gece Yağmuru şurada cevap verdi: Gece Yağmuru başlık Fan Club
    • Kurtlar Vadisi'nde oyunculuğa başlamak her şeyi tümüyle değiştirdi mi hayatınızda? Dönüm noktası gerçekten. Ankara'dan İstanbul'a geldim. Sigorta şirketim vardı orada. Dediler ki "Sana bir iş teklifi var ama düşünmeden karar verme." Osman Sınav bunu doğrudan söylememeyi tercih etmiş; "Siz çıtlatın ben konuşurum" demiş. Herhalde senaryo ekibinde olmamı isteyecekler diye düşündüm; oyunculuk aklımdan geçmedi. Osman Sınav'la oturduk "Bir dizi düşünüyoruz, seni de başrol düşünüyorum" dedi. O an Raci'yle Bahadır'ın "Düşünmeden karar verme" sözleri kafamda canlandı. Reddetmemeye karar verdim, "Bir düşüneyim hocam" dedim. Bir ay sonra da "tamam" dedim. • Daha önce oyuncu olmayı düşünmüş müydünüz hiç? Hiç düşünmemiştim. Geçmişimde resim çektiremezdim. Şu ana kadar çektirdiğim resim 10000 civarıdır. Büyük bir değişim. Hâlâ zorlandığım yerler oluyor ama "hayır" demedim çünkü belki yıllarca pişman olacaktım bu kararımdan. Dizi başladıktan sonra benim yerimde olan kişiyi seyrederken "Ben olsaydım keşke" diyebilirdim. "Evet" demek ise daha da karışıktı; nasıl yapacaktım? • Sizi en ürküten şey neydi peki? Şöhret... İnsanlar bir anda şöhret olup sonra bunu kaybedince kötü durumlara düşüyorlardı. Ben de bu denklemi korumak konusunda kendimi nasıl eğitebilirim diye düşündüm; "Bu donanıma sahip miyim" diye sorguladım. Bir tek şeye güvendim bizim çok kalabalık bir ailemiz var. Oyunculuktan önce de sever ve sevilirdim. Diziden sonra da yine aynı insanlar tarafından sevileceğimi biliyordum ve o insanların sevgisi bana yeterdi. Psikolojik dengem bozulursa bana yardım edeceklerini biliyordum. • Neler söylediler kararınızı duyunca? Bir tek karşı çıkan kardeşim Raci'ydi. Ailemden herkes desteklemişken Raci istemedi. "Ben senaryoyu yazarken çok zorlanırım, kardeşim olduğu için" dedi. Raci bunun sıkıntılı olabilecek tarafını düşündü. Kardeşim olarak baktığında "girme" dedi. Mutsuz olma ihtimalim onun için kabul edilemez bir şeydi, haklı olarak. Karakterimi bildiği için "sen zor ayakta durursun bu dünyada ya da çok farklı biri olarak aralarına katılacaksın" dedi. Çünkü benim mutlu olmam önemliydi şöhret olmam değil. • Sonunda anlaştınız mı? Anlaştık tabi... Karar verdiğimi görünce zaten anlaşmamak mümkün değil. Ama bana yapılmaması gerekenleri bir anlattılar, tam cendere... Ama sonunda, dizilerde oynayan diğer başrol oyuncularından bambaşka bir profil yarattık; kişiliğime de çok uygun. O öğütler başarılı olmamamı sağladı. Hayata vakur bir duruşumuz var. Oyuncu olunca da bunu devam ettirebilmem için sayısız liste verdiler. Elimden geldiğince hepsini uyguladım. Doğru olduğuna inandığım için severek yaptım. • Sevdiniz mi oyunculuğu? Çocukken amcam beni tuttu ve denize attı; yüzmeyi öğrendim. O beş dakikalık mücadelede ben denizi sevdim. Hayatım boyunca denize girmeme kararı da alabilirdim. Oyunculuk da böyle oldu. O mücadelede ben oyunculuğu sevdim, seviverdim. Aslında öyle durduk yere suya atlama çılgınlığı yoktur bende ama düşersem de vazgeçmem artık. Hayatım böyle oldu. Lisedeki İngilizce'mle, elimde sözlük toparlanıp Kanada'ya gittim birgün. Havaalanında biletimi kaybettim, polislere sözlükle derdimi anlattım ama 2,5 yıl geri gelmeden orada bir hayat kurdum. Dokuz aydan sonra Amerika'ya geçtim, orada yaşadım. Hiçbir şey standart bir şekilde başlamadı hayatımda yani. • Peki, başrol teklif edilmeseydi yine cazip bulur muydunuz oyunculuğu? Başrol olmasa cazip gelmeyebilirdi. • İlk çekim günü ne hissettiniz? Setteki çaycı ya da figüranlar bile benden daha tecrübeliydi. Ve benim sarhoşu oynamam gerekiyordu ve bir sayfa tiradım vardı. Ezber oynamak istiyordum ki yetenekli olduğumu göstereyim.Ama yapamıyordum. Sufle veriyorlar, hiç olmuyor. Sonunda ezbere oynadım ama sarhoşu yapamadım bu sefer. Selçuk Yöntem'leydi ilk sahnem ve yağmur altındaydı. İlk deneme olmayınca, üç gün sonra tekrar buluştuk. Bu sefer yağmurlu birgün değildi. Şubat ve gece sahnesi ayrıca. İtfaiyeden 7 ton su geldi yağmur için, hepsini yuttum. Öyle bir sahne ki en ufak bir mimik hatasında bile baştan çekilmesi gerekiyor. Aslan Bey kafama silah dayıyor, silahın havaya ateşlenmesi gerekiyor. Selçuk Abi de silah sevmiyor, istemiyor, o da ayrı gergin. Aslan Bey başka bir sahnede bana tokat atıyor. Bir tuhaf öyle durmak zorundayım. Tokata karşı hissedilen şey yani doğal tepki bu değil benim için. • Neydi vazgeçmenizi engelleyen ve başarabileceğinize olan inancınızı artıran? Bana güveniyorlardı. Ayrıca ilk defa bir iş için çok heyecanlıydım. Bir de çıkmazlarda, üstüne gitmek gibi bir yapım vardır. Yapabilir miyim sorgusu beni daha da ateşledi. Hayatımdaki tüm insanlar gözümün önüne geliyordu. Hepsinin aklımda kalan bir özelliği vardı. Birinin bir bakışı, bana bir sahnede "ben de öyle bakayım" dedirtiyordu. Başka hayatlardan bir şeyler katmaya çalışıyordum. Çünkü özellikle kendimden katmaya çalışınca çok yoruluyordum. Yapamıyordum. Yürüyemiyordum yaa. Sağ ayak sol kol kendiliğinden aynı ritmi tutturur ya, ben kamera karşısında sağ ayak sağ kol şeklinde yürüyordum. • Kendinizi seyretmeyi seviyor musunuz? İlk 20 bölümde bence büyük boşluklarım vardı. İlk bölüm sonunda "bu tutar mı" diye sormuştum. 6. bölümde "arkadaşlar yardıma ihtiyacım var" dedim. Olmayan bir şey olursa, sanki saçım olmamış, ışık iyi olmamış gibi geliyordu. Bahane buluyordum. Sonra bahaneleri bıraktım. Osman Hoca da "Kimseyle çalışma, etkisinde kalırsın" diyordu. İlk 20 bölümden sonra yaz tatili oldu, ben bütün bölümleri kare kare bir daha seyrettim. Deli Hikmet'i oynayan Erdem ve Memati'yi oynayan Gürkan'la çalıştık. 20. bölümden sonra yol katettiğime inanıyorum. • Devlet görevlisi olduğu halde mafyaya karışmış birini canlandırıyorsunuz. Bir mafya üyesi gibi hissetmeyi başarabiliyor musunuz oynarken? Polat, altı yedi duyguyu bir arada yaşayan, çelişkili, psikopat hatta. Ama insan taraflarını ortaya çıkarmaya çalıştık. Bir avantajım var, ben hiç mafya bilmiyorum. Benim mafya adamı karakteri yaratmam daha kolaydı o yüzden. Polat Alemdar olmak benim için çok zordu oyuncu olmadığım için, ama bir taraftan da senaryonun istediği serüvene bağlı kalabiliyordum böylece. Dünya ülkelerinin hepsinde mafya var ve devletle çok yakın ilişkiler içerisindeler diye inanıyorum. Eskiden de inanıyordum, şimdi de inanıyorum. Ama kişilerin hangi karakterlere büründüklerini daha iyi gözlemleyebiliyorum şimdi. Sağlam kalabilmesi çok zor Polat gibi birinin. Adamın çelik gibi yüreği var... Niyeti iyi. Gerçekte de böyle mi olurlar bilmiyorum. Allah kolaylık versin o insanlara. • Peki, dizideki rolünüz gereği insanları öldürüyorsunuz. Cinayet anında katil ne hisseder diye düşündünüz mü hiç? Devlet görevlisi Polat... Devlet için adam öldürmesi gerekiyor, öldürüyor; katil psikolojisiyle yaşamıyor. Aşık ama yalan söylemiş aslında sevgilisine. Mafya babası ama aslında mafya değil. Kosova'da devlet için görevli bir adam, Mülkiyeli, sonra bir bakıyoruz mafyanın içerisinde. Dışişleri görevlisi biri mafyaya nasıl uyum sağlar ki. Bir bocalama dönemi geçiriyor. Bu da tam benim oyunculuğa alışma dönemime denk geliyor. Yani örtüşüyor. Silah tutmakta da zorlanmadım poligonda atış yapan biriydim zaten. Ayrıca bizim yörenin insanı silah tutar. • Kurtlar Vadisi'nin konusu da çekici gelmişmiydi size? Bir aşk hikayesiydi ilk başta. Bana yapamam gibi gelmişti. Hayatımda hiç aşk yaşamadım ben. "Bu bir film gerçek değil ki" dediler. İkna olmamıştım. Sonra bir mafya hikayesine döndü "tamam oynarım" dedim. Sanki onu yaşamışım, aşktan daha iyi bilir mişim gibi. Kurtlar Vadisi'nde nefis bir aşk yaşıyorum şimdi. Elif karakteriyle olan ilişkiden çok şey öğrendim. Aşk anlamında çok acemiydim. • Aşık olmak çok mu zor? Arkadaşlarıma bakıyorum aşığım dediklerinde, gözlerinin içindeki ışık, heyecanları... Ben hiç öyle hissetmedim bir kadına. Sevdiğim oldu, beğendiğim oldu ama uğruna yola çıkacağım kadına rastlamadım. Bana taş kalpli, kaba adam falan derler bu yüzden. Ama eğer yaşarsam benden illallah edecekler. Diziyi bile çekemezler. Beni bulamayacaklar çünkü. • Korkuyor musunuz aşık olmaktan? Sizi zayıfatacağını mı düşünüyorsunuz? Evet belki de. Bunu dile getirmişliğim yok aslında şimdi size anlatıyorum. Ama aşkın iyi bir şey olmadığını hissediyorum. Çünkü bünyede tuhaf tahribatlar yapıyor. Bunları gözlemledikçe, aşk yaşamak istemiyorum; kendimi engelliyorum. Direktifler veririm kendime aşık olmamak için. Aşık olmaya meyledersem hemen karşımdakinin kendime göre kusurlarını sıralayıp vazgeçerim. • Nedir sizin kadınlardan istediğiniz aşk için? Kadın rezil de eder, vezir de derler ya, doğru sanırım. Amaçlarınızın örtüşmesi lazım. Ben istediğim gerçekten bütün olmak, hatta kaba olduğum nokta burasıdır kadınlara karşı. Güven özellikle şu yaşadığım hayatta çok önemli. Yalanı affederim gibi geliyor. Her yerde yalan var. Yalana alıştım. Yanlışı ve eksiği düzeltmek daha zor ve daha yaralayıcı. • Siz dini inançları kuvvetli birisiniz değil mi? Tasavvuf kültürüyle büyüdüm. Üzerimde etkisi büyüktür. Bunu hayatıma hep yansıtmaya çalıştım.Peygamber hayatlarını okuduğumda kendimi hep onların yerine koyardım. Yusuf Peygamberi düşünürdüm, İsa Peygamberi düşünürdüm. Amerika benim için kuyuya atılmışım gibiydi ve Yusuf Peygamberi hissettim orada. Türkiye'ye dönme kararı aldım ve birdenbire starlık yolu açıldı bana. Sufilik, peygamberlerin güzel özelliklerinin insanda toplanabilmesini; güzel ahlakı anlatıyor. En güzel örneği de Peygamber Efendimiz'dir. • Siz Seyid'siniz değil mi? Dedem Ehli Tasavvuftu. Vizyonu olan ve o vizyon için misyon edinmiş biriydi. Seyid, Hazreti Hüseyin'in soyundan gelme ve Şerif, Hazreti Hasan'ın soyundan gelme hırkasını taşıdığı zaman bunu açıklamak bile ayıptır ama daha önce hakkımızda çıkan yazılardan sonra aslımızı söylemekten çekinmeye gerek yok bu böyle. Her müşkülün çözüldüğü her sorunun paylaşıldığı sembolik bir kapıydı evimiz. İnsanlar gelir her şeylerini dedeme danışırlardı. Onlara tek tek ilgi gösterirdi dedem. Bizim yörede adamın ineğini bile sorsan adıyla sorarsın. Dedemin Elazığ'da türbesi var Cafer-i Tayyar Şaşmaz. Elazığ'ın bilinen mutasavvuflarından biriydi. Anlatıyorlar, Alevi'si, Ermeni'si, Müslüman'ı onu ziyaret etmeden, sohbetini dinlemeden, sevgisini paylaşmadan geçmezmiş. Radikal İslam kesimi bundan hoşlanmasa da, bunu İslam hoşgörüsü içinde paylaşmış biri dedem. İnsanlara ufuk açmış, ışık olmuş. Babaevinde de aynı şey devam ediyor. • Peki, bu babadan oğula geçen bir şey mi? Mutasavvufluk babadan oğula geçmez ama baba ocağını insanlara açmaksa evet geçer, babam da aynı şekilde insanları kabul eder, sevgiyle dinler. Evladın buna isteği varsa neden olmasın. Benim böyle bir tercihim yok. Sufi lideri olmayı düşünmüyorum. • Peki, oyunculuk egonun çok yüksek olduğu bir alan, inancınız egonuzu terbiye etmenizi istiyor sizden... Oyunculuğuma çok katkısı oldu. İnsanlardaki zenginliği alıp kendimdekini verebiliyorum.
  2. Gece Yağmuru şurada bir başlık gönderdi: Fan Club
    Abdulkadir Şaşmaz'ın oğlu olan 1971'de Elazığ'da doğdu. Asıl mesleği turizmcilik olan Şaşmaz, eğitimini Kanada'da tamamladı. Amerika'da 6 sene kalan Şaşmaz, 2001 yılında bir süreliğine ailesini ziyarete geldiği sırada geri dönüş uçak biletini 11 Eylül 2001 tarihine aldı. Amerikada yaşanan saldırılar sebebiyle uçağı Amerika'ya varamadan geri dönen Şaşmaz, sonradan ailesinin çekincesi ve ısrarı üzerine Amerika'ya dönmekden vazgeçti. Hayatına Türkiye'de devam etme kararı alan , Ankara'da sigorta acentesi açtı. Çok geçmeden İstanbulda Osman Sınav'la bir iş görüşmesine oturdu. Kendisine bir yapımın senaryo ekibinde yer alması teklifi geleceğini beklentisi ile görüşmeye gitti. Osman Sınav'ın "Bir dizi düşünüyoruz, seni de başrolde düşünüyorum" sözlerine, düşünmek istediğini söyleyen Şaşmaz, bir ay sonra teklifi kabul etti. Hayatını tamamen değiştirdiğini söylediği Kurtlar Vadisi projesine böyle başlayan , özel hayatının kalmadığını, "Beni sadece Ankara'da ismimle çağırıyorlar, İstanbul'da herkez Polat diyor" sözleri ile dile getirdi. Amcası, eski MHP milletvekili Tahir Şaşmaz, olan Necati'nin Raci Şaşmaz (Kurtlar Vadisi dizisinin senaristi) ve Zübeyr Şaşmaz adında iki kardeşi vardır.
  3. Gece Yağmuru şurada bir başlık gönderdi: Fan Club
    Bergüzar Gökçe Korel, 2 Eylül 1982 İstanbul doğumlu. Babası ünlü oyuncu Tanju Korel annesi Hülya Darcan. Zeynep isminde 1 Mart 1975 istanbul doğumlu birde kardeşi var. Bergüzar'ın isminin ingilizce çevirisi ise "Keepsake". Bergüzar, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümü mezunu. Oyunculuğa kendi isteğiyle başladı. Babası çok destek verdi. Oyunculuk ile tanışması lise yıllarında tiyatro üzerine bir iki çalışması ile oldu. "Sihirli Anahtar" oyunculuk ajansına bağlı olarak çalışıyor. Bergüzar Korel ilk oyunculuk deneyinimi, annesi Hülya Darcan ve babası Tanju Korel'in hem yapımcılığını üstlendikleri hemde oynadıkları TRT'de yayınlanan "Zeytin Dalı" isimli TV dizisinde yaşadı. İkinci oyunculuk deneyiminde ise, senaryosunu babası Tanju Korel'in yazdığı "Kırık Kanatlar" dizisinde oynadı. Daha sonra "Şen Olasın Ürgüp" isimli televizyon için yapılmış filmde oynadı. Bergüzar'ın Kurtlar Vadisi Irak filminde oynama öyküsü ise ilginç. Filmde oynama teklifini, babası hastanede hayata gözlerini kapamadan iki dakika önce gelen telefonla almış. Babası Tanju Korel 21 Eylül 2005 tarihinde akciğer kanseri sebebiyle yaşamını yitirdi. Annesi, "Baban bu görüşmeye gitmeni isterdi" diyerek, görüşmeye gitmeye ikna etti. Oyunculuk * Kurtlar Vadisi Irak, Sinema filmi, 2006 * Şen Olasın Ürgüp, TV filmi * Kırık Kanatlar, TV dizisi * Zeytin Dalı, TV dizisi, 2005 * Binbir Gece , TV Dizisi 2006 Turk Sinemasi’nin iki onemli ismi Tanju Korel ile Hulya Darcan’in kizlari Berguzar Korel, Kanal D’de yayinlanan "Binbir Gece" adli diziyle bir anda milyonlarin dikkatini uzerine cekti. Dizideki fedakár anne roluyle sanat dunyasindaki cikisini surduren genc oyuncunun tek uzuntusu, birkac ay once hayatini kaybeden babasinin basarilarini gorememis olmasi. Binbir Gece daha ilk bolumunde milyonlara ulasti, izlenme rekorlari kirdi. Bekliyor muydunuz boyle bir basari? Projeye guveniyordum, ekip de cok iyi... Bence hakli bir basari... Siz de canlandirdiginiz Sehrazat karakteriyle herkesi duygulandirdiniz. Oglunun hayatini kurtarmak icin patronuyla bir gece birlikte olmayi kabul eden anne, bircok kisinin gozlerini yasartti... Nasil biri Sehrazat? Bergüzar Korel - Sehrazat’in hayati yok. Ne kadinligi, ne aski, ne sevgilisi... Onun hayatindaki tek sey oglu ve oglunu yasatmak ugruna goze alamayacagi sey yok. Bir rolu kabul ederken neleri goz onune alirsiniz? Onemli olan o karakterin seyirciye verecegi mesaj mi yoksa sizin karakterinizin onunla ortusuyor olmasi mi? Bergüzar Korel - O karakterin hayatta ne kadar karsiligi var, gercekci mi yoksa sadece senaryo sayfalarinda kalan bir tip mi? İnsanlarin gormek istedigi mi yoksa yasanilir bir sey mi? Bunlari goz onune aliyorum. Mesela simdilerde sete gidiyorum, oynuyorum, eve geldigimde de Sehrazat kimligi devam ediyor. Bunu hissetmek cok onemli... Sehrazat canlandirmasi cok da kolay bir karakter degil ama... Bergüzar Korel - Dogru. Sehrazat’i oynamaya ilk basladigimda elimi kolumu koyacak yer bulamadim. Mesela ben buyuk adim atarim, Sehrazat ise oyle yurumez. Fazla konusmaz. Bunlari dusunerek rol uzerinde calistim. Ekibimin de bana cok yardimi oldu, bunu inkar edemem. O acidan cok sansliyim. Bir gecede goz onunde olan isimler arasina katildiniz, sizi taniyanlarin sayisi artti. Mutlu musunuz hayatinizdan? Bergüzar Korel - Cok sey degisti hayatimda, ama bu sorun getirmedi. Tam aksine simdi cok mutluyum. Sadece bazi seyler bir anda degismeye basladigi icin o degisime ayak uydurmaya calisiyorum. Birkac ay once babaniz Tanju Korel’i kaybettiniz. Yaptiginiz cikislari goremedi, bu icinize dert olmustur sanirim... Bergüzar Korel - Elbette, olmaz mi? Onu kaybetmenin acisi bir yana, imza attigim basarilara tanik olamamasina cok uzuluyorum. Babam hayatta olsaydi mutlaka benimle gurur duyardi. Keske hayatta ve benim yanimda olsaydi. Ama babaniz ve anneniz Hulya Darcan’la "Zeytin Dali" adli dizide oynama sansini yakalamistiniz. Bu biraz olsun teselli oluyordur. Bergüzar Korel - Evet. Ailem oyuncu olmami pek istememisti aslinda. Cok mesakkatli ve riskli bir ise soyundugumu soyluyorlardi. Babam "Bir is yapar, gundeme gelirsin. Ama alti ay sonra kimse seni hatirlamayabilir. Sabun kopugu gibi yok olman mumkun" diyordu. Bunca uyariya ragmen oyunculugu sectim. Neydi bu iste sizi boylesine ceken? Bergüzar Korel - Benim cocukken oyuncu olmak gibi bir idealim yoktu. Voleybolcuydum, spor yapiyordum. Asil amacim sporcu olmakti. Sonra sakatlandim, derken lise bitti. Sinema-televizyon okumak, kamera arkasinda olmak isterken, bu taraf agir basti. Mimar Sinan Universitesi’nde sinava girdim, ilk senemde kazandim. Konservatuvarin da cok zorluklari var. Buna bir de bizim piyasamizin zorluklari eklenince, sabir sart oluyor. "Zeytin Dali"nda yakinlarinizdan nasil tepkiler almistiniz? Bergüzar Korel - Bana "Cok sanslisin, annen ve babanin sayesinde dizidesin" diyenler oldu. Oysa ben isletme ya da iktisat okumamistim, tiyatro okumustum. Odiziye de babamin istegiyle baslamadim. Role uygun olmasaydim secilmezdim. Yonetmenin, yapimcinin ve babamin ortak karari ile bu iste yer aldim. O yuzden insanlar boyle konustugunda yadirgiyorum. Cunku bizde asla torpil soz konusu olmadi. KURTLAR VADİSİ’NİN TEK KADINI Berguzar Korel, ilk buyuk cikisini "Kurtlar Vadisi-Kuzey Irak" filmiyle yapti. Filmin tek kadin karakteri olan ve cekimler sirasinda buyuk zorluklar yasamasina ragmen pes etmeyen genc oyuncu, simdi de Sehrazat karakteriyle ekranda... Ve yine herkesi etkileyen bir karakteri oynuyor.
  4. Uzun zamandır çiçek veremiyordum...Öncelikle şekker kankime gelsin..Sonra Lolita Ece aplama,Pabucumun çekirgesi Aça ve Psikosu Güzelyaza,Azat'ıma Taurus,Tan,İlbey,Sayman,Erdal abime...Sardunyam,Gloria,Sedelina,Natalia,Aysum,Sessizliğin kızı,Olivia,Suheda,Yumotem,Murti_San,Siyahx,The Boss,Erbay, Dipnot,Politika,Xlark Tades ( Kralx)Taş Yürekli,Angelflowers,Lilac,Gulll,Egzorsist,Leyla24, Eren,Focal,Figarro,Xprensesx,Xminex,Gülsün,Frozen,Toprağım (Jön),Arto32,Paula... Unuttuklarım varsa kusura bakmasınlar....
  5. Rüsgarısın
  6. Çukulata sarayı
  7. Tanıdığıma sankim pişman olmuş gibiyim
  8. Ablacım çok geçmiş olsun...İnşallah şuan daha da iyidir...
  9. Tan abicim doğum günün kutlu olsun..Sağlık,mutluluk ve huzur dolu nice yıllara...Ailen ve sevdiklerinle birlikte daha nice hayırlı ve güzel yıllar nasip etsin Rabbim...
  10. Çok tşk ederim..Çok severim bu şarkıyı
  11. Tşk ederim Canım...Bende seni seviyorum kısss Tşk ederim arkadaşım..Aksiyonu daha önce faslasıyla verdiğimis için şimdi daha sakin hikayelerle izleyicinin karşısına çıkıyorus Çok tşk ederim Bay Clooney Bütün iyi dileklerin için Allah senden razı olsun...Dilerim sendende uzak olur elem,keder,üsüntü... Teysecim mi Yuk daha neler
  12. Bis ne dedik sabahtan beri sağa doğru ilerleyin görürsünüs demedikmi Taurus abicim bu arada Kriptex ( ece) aplamda çok tşk ediyor Ben elçiyim
  13. Yaw mail adreslerinizi öm ile atın bende sise mail atayım Sabah sabah mail trafiğine bakın
  14. Siyahx sağa doğru ilerlersen görürsün..Bende göremiyordum önceden
  15. Allah'ım ben ne günah işledim Olar kankim göndereyim maille
  16. Öyle bişey ima etmeye çalışsaydı anlardım şikerim Bak çekirgem sana nasıl güsel bi cvp vermiş Sevgilinedemi söyledin İnşallah canım Kıs kimse beni sefiorum diye kandıramas

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.