Zıplanacak içerik

Gece Yağmuru

Φ Süper Üye
  • Katılım

Gece Yağmuru tarafından postalanan herşey

  1. Mersi şeytan çekirgem benim
  2. Sen bu forumun gülüsün
  3. Sen bu forumun çekirgesisin
  4. Şeytan kankim benim
  5. Sardunyam ablacım çok tşk ederim Amin gönüldaşım ecmain
  6. Natii kankime ben her vakit bakıyom Kankim bişey deme gösünü sevem
  7. Kıs kankim hesap vermeden derken Mağasalara falan alışveriş yaptıktan sonra verilen hesap mahiyetindeki paralardan bahsediyo Bedavaya getirmek istiyo çaktın köfteyi
  8. Aldım canım çok tşk ederim Çok tşk ederim abicim Ben biras kiras alayım Benim olabilir Tşkler Egzorsist
  9. Hanııbılımm aysumum ne işin var kıs senin burda okulu mu astın yuksam
  10. Çok tşk ederim ablacım...Bu çok sevdiğim Ahmed Arif şiiri de senin için Oyle yikma kendini, Oyle mahzun, oyle garip... Nerede olursan ol, Icerde, disarda, derste, sirada, Yuru ustune ustune, Tukur yuzune celladin, Firsatcinin, fesatcinin, hayinin... Dayan kitap ile Dayan is ile. Tirnak ile, dis ile, Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rusva etme beni. Gor, nasil yaratilirim, Namuslu, genc ellerinle. Kizlarim, Ogullarim var gelecekte, Herbiri vazgecilmez cihan parcasi. Kac bin yillik hasretimin koncasi, Gozlerinden, Gozlerinden operim, Bir umudum sende, Anliyor musun ? AHMED ARIF Tşk ederim iyi dileklerin için arkadaşım Ablacım duydunmu
  11. Ne alakası var la_bohéme...Konunun başlıkla alakası gayet açık ve nettir..Eğer siz sadece ''Soğuk var mıdır'' kısmını almak istiyorsanız o başka tabi..Konunun içeriği Var Olan Herşeyi Allah'ın yarattığına dair kısa bir bilgidir.. Şeytanın varlığı Allah'ın yokluğundan gelir..Bu manevi anlamda hissedilen yokluktur..Eğer Allah sevgisini,Allah'ın varlığını ve birliğini inkar ederseniz işte o zaman şeytanı var edersiniz...Bu var olmakta yine manevi anlamdadır... Allah'ın varlığını ve birliğini bile bile inkar etmek de marifet değildir...Artık Allah'ın delillerinden hangisini inkâr ediyorsunuz... Albert Einstein bir yazısında iman eden bilim adamlarının dinden aldıkları bu ateşleyici gücü şöyle dile getirmiştir: "Ben şunu iddia edebilirim ki, dini, kozmik yönden sezişler, bilimsel çalışmalarda çok daha kuvvetli hissedilmektedir. Şüphesiz ki bu duyguyu, bilimsel zihniyeti ile ilk kuranlar en kuvvetli sezmişlerdi. Evrenin yapısını, bilimsel ve akılcı bir şekilde anlamak, insana en derin iman duygusu verir. Yıllarca mesai sonunda kavradıkları evren anlayışı, Kepler ve Newton'a böyle derin duygular vermiştir. Bilimsel araştırmaların yalnız pratik alanında kalanlar, bu konuda her zaman her yerde yanlış açıklamalara düşmüşlerdir. Ancak hayatlarını tamamen bilimsel araştırmalara vermiş olanlarındır ki, bu seziş ve ilham, kalplerine dolar ve ancak bu çapta adamlardır ki, binbir güçlüğe rağmen bu aramalarına devam ederler. Onlar bu kuvveti din duygusundan alırlar. Bir çağdaşımız pek doğru olarak şöyle demiştir: Bizim materyalist çağımızda en derin din duygusunu, pozitif bilim yolunun ilk arayıcıları sezmişlerdir." Örneğin materyalist felsefeye ve Darwinizm'e inanan bir bilim adamı, evrende hiçbir amaç olmadığını, herşeyin kör tesadüflerin ürünü olduğunu zannedecektir. Bu durumda evreni ve canlıları araştırmanın da gerçek bir anlamı kalmaz. Einstein bu gerçeği, "din duygusu ne zaman kaybolsa bilim, ilhamı olmayan bir deneyciliğe dönüyor" sözüyle özetler. Einstein'in belirttiği gibi "dinsiz bir bilim topaldır... 1) Evren, Allah tarafından yoktan var edilmiştir. Hiçbir şey tesadüfi olaylar sonucunda veya kendiliğinden meydana gelmemiştir. Bu gerçeğin doğal bir sonucu olarak da doğada ve tüm evrende tesadüflerin oluşturduğu bir kaos değil, bilinçli bir tasarımla yaratılan kusursuz bir düzen bulunmaktadır. 2) Maddesel evrenin, özellikle de üzerinde yaşadığımız Dünya gezegeninin tüm özellikleri, insan yaşamına uygun olması için özel olarak tasarlanmıştır. Yıldızların ve gezegenlerin hareketlerinde, yeryüzü şekillerinde, suyun ya da atmosferin özelliklerinde, insan yaşamına imkan sağlayan belirli bir amaç bulunmaktadır. 3) Canlılar ise, Allah'ın yaratmasıyla var olmuşlardır. Tüm canlı türleri Allah tarafından yaratılmıştır. Einstein, insanların hedeflerini belirlerken dini gerçeklerden yola çıkmaları gerektiğini şöyle ifade etmiştir: İnsanın gerçek hedefini din belirler. Ancak hangi vasıtalara başvurulması gerektiği noktasında bilimin de söyleyeceği şeyler vardır. Bilim, gerçeği eksiksiz öğrenmek isteyenler tarafından şekillendirilip belli çerçevelere icra edilerek kurulur. Ama, temelde, bunun kaynağında da büyük ölçüde yine din vardır. Ben derin bir imana sahip olmayan herhangi bir bilim adamı düşünemiyorum.. Ancak 19. yüzyılın ortalarından bu yana, bilim dünyası bu İlahi temelden uzaklaştırılmış ve materyalist felsefenin etkisi altına girmiştir. Materyalizm, eski Yunan'a kadar uzanan bir düşüncedir. Maddenin mutlak varlığını savunur ve Allah'ı inkar eder.
  12. Dua edenin ''Rabb''im demesi,Allah'ın ''Buyur Ey Kulum '' demesinin ta kendisidir.... Birisi her gece kalkıp Allah'ı anıyor,O'na dua ediyordu... Şeytan ona dedi: Ey Allah'ı çok anan kişi ! Bütün gece Allah deyip çağırmana karşılık seni buyur eden var mı? Sana bir tek cevap bile gelmiyor,daha ne zamana kadar dua edeceksin...? Adamın gönlü kırıldı,başını yere koydu ve uyudu...Rüyasında ona şöyle dendi :Kendine gel,uyan ! Niye duayı bıraktın ? Neden usandın ? Adam: Buyur diye bir cevap gelmiyorki,kapıdan kovulmaktan korkuyorum,dedi... Bunun üzerine dendiki ona: Senin Allah demen O'nun buyur demesi sayesindedir...Senin yalvarışın,Allah'ın senin ruhuna haber uçurmasındandır..Senin çabaların,çareler araman,Allah'ın seni kendisine yaklaştırması,ayaklarındaki bağı çözmesindendir...Senin korkun,ümidin,sevgin Allah'ın lütfunun kemendidir...Senin her Ya Rabbi demenin altında,Allah'ın buyur demesi vardır... Gafilin,cahilin,canı bu duadan uzaktır...Çünkü Ya Rabbi demeye izin yok ona...Ağzında da kilit var,dilinde de...Zarara uğradığı zaman,ağlayıp sızlanmasın diye Allah ona dert,gam,ağrı,sızı,keder vermedi...Bununla anla ki,Allah'a dua etmeni,O'nu çağırmanı sağlayan dert,dünya saltanatından daha iyidir... Dertsiz dua soğuktur...Dertliyken yapılan dua gönülden kopar.... Mevlana
  13. Bir üniversite profesöru oğrencilerine şu soruyu sorar; -'Var olan herşeyi Allah mı yarattı?' Cesur bir oğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar. -'Evet herseyi Allah yarattı!' Profesör sorusunu yineler ve oğrenci yine 'evet efendim ' diye yanıtlar. Profesör devam eder; -'Eğer herseyi yaratan Allah ise ve şeytan var olduğuna göre şeytanı da Allah yaratmış olur ve calışmalarımızda uyguladığımız 'Kesinleştirme' prensibine göre de Allah şeytandır.Oğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. Profesor ise oğrencilerine bir kez daha Allah'ın içindeki kaderin bir efsane oldugunu kanıtlamaktan öturu oldukça mutludur.Bu arada bir oğrenci ayaga kalkar ve; -Bir soru sorabilirmiyim profesör? der. Profesörde sorabileceğini söyler. Öğrenci ayağa kalkar ve 'Soğuk varmıdır? diye sorar. Profesör; Nasıl bir soru bu böyle,tabiki vardir ' diye yanıtlar. 'Sen hiç soğuktan üsümedinmi?' Ögrenci ; -'Aslinda, fizik yasalarına gore soğuk yoktur. Yaşamda/realitede biz soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz.Herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler.Örnegin,Absolute 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir).Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur ve değişir.Soğuk yoktur,o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımizı tarif etmek icin yarattığımız bir kelimedir' der ve devam eder, - Profesör, karanlık varmıdır? Pofesör ; -'Tabiki vardir'. Ögrenci yanıtlar, -'Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim.Çünkü,Karanlıkta yoktur.Yaşamda/realitede karanlık ışığın yokluğudur.Biz ışık üzerinde calışabiliriz ama karanlığı calışamayız.Gerçekte,biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde calışabiliriz.Ama karanlığı ölcemeyiz.Bir basit ışık ışını karanlık bir mekanı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekanın/uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? Isığın miktarını ölcersiniz! Bu doğrudur degilmi? Karanlık insanlık tarafindan , ışığın olmadığı yer/mekan için kullanılan bir kelimedir. Son olarak öğrenci profesöre gene sorar; -'Efendim şeytan varmıdır? Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar; -'Tabiki, açıladığım gibi, biz onu her gün ,her yerde onu görürüz.Şeytan/kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği insaniyetsizliğinin bir örneğidir.O , dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda,şiddette yer alır.Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de değildir.' der.. Ögrenci devam eder; -'Şeytan yoktur efendim.Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak Allah'ın yokluğudur.O aynen karanlık ve soğuk ta olduğu gibi insanın Allah'ın yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir.Allah şeytanı yaratmadı. Şeytan/kötülük insanın Allah sevgisini yureğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir sonucudur.O aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir. Profesör yerine oturur. Genç ögrencinin adı Albert Einstein'dir.
  14. Çok tşk ederim canım arkadaşım YUMOTEM Sedatcım çok tşk ederim
  15. Anneanneciğime benden bi bi çiçek Halasının oğlunun torunundan da bi tutam yonca :flowers:
  16. Asıl ben tşk ederim Gönüldaşım... Seni çok seviyorum
  17. Kahve ne demek ablacım acılı bi adana bilenem ısmarlarım yanında acılı şalgamı bide acılı künefede mi ısmarlasam acep
  18. Anlıyorum ablacım... O zaman sisde yaya olarak gidin Ama çukurlara dikkat edin...Düşüpde yıllar sonra çıkanlar varmış
  19. Walla çok süpper olardı ablacım Ama ben çalışıyorum sen yap mantıyı ben akşam eve gelince yerim Şaka yaptım En azından aynı şehirde olabilseydik yada şehirler yakın olsaydı
  20. Köstebek yuvası mı
  21. Dur bişey anlatayım,dün öğle arası arkadaşımla bi alışveriş merkesine gittik Orda bahçe sandalyeleri vardı plastikten Üserine de yazmışlar ''Afrodit yani Banu Alkan sandalyesi '' Değil Banu Alkan Çocuk bilenem zor sığar be o sandalyeye Tabe Adananın yollarıda taştan zaten
  22. Bende çok severim mutfak sohbetini Bitter olsun Sütlüyü daha sonra yirim Un kurabiyesimi Bayılırımmmm
  23. Kar mı yağacakmış Yağsın tabe nede olsa Nisan ayındayıs demi Burası yaz mevsimi gibim maaşallah
  24. Ben bi sabah kahvesine geldim ablacım Bol körpüklü ve şekerli olsun nütfen yanında çukulatada olsun ama

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.