hakikad tarafından postalanan herşey
-
Darbe Girişimi
Zor dostum zor.. Biliyormusun ki; insanların %99'u ezberleriyle yaşarmış. (elbette biliyorsundur). Ve ezberleri yıkmak, atomu parçalamaktan daha zormuş. Ama ümitsiz değilim. 'Evrim'leşiyoruz.
-
Darbe Girişimi
Düşünürsek mutlaka şu sonuca varacağız; Her otoritenin, her kurgulayıp ta yaptığı hareket, bize karşı bir darbedir. İnsanlık olarak bunu hiç bir zaman algılayamayacağız. Aslında mesele bu kadar da karmaşık görünse de, yapılacak olan çok basit. Her şeyi, AMA HER ŞEYİ sorgulamak !.. Bizler mutlaka başkalarının aklını kullanıyor, başkalarının söylediklerine biat ediyor, başkalarının izinden gidiyoruz. Kendimiz düşünüp kendimiz olamıyoruz.
-
KURANDA NAMAZ YOKTUR.NE ZAMAN NASIL KILINACAĞI DA YAZMAZ
Sanki görmüş gibisin. O zamanki yazılmışlardan bir tanesi bile kalmamış. Deri, tahta vs.
-
Aşıksınız ama mezhep ayrılığı var ne yaparsınız?
İnsanları bölüp parçalayan biribirine düşman eden etnisite, dinler ve onların mezhepleridir. Önemli olan, onların esiri değil onlardan bir an evvel kurtulmaktır. Yoksa elbette sorun çıkar. Anlaşan çiktlerde çıkmasa da en yakınları kaşıyarak sorun çıkarabilirler.
-
KURAN DA ASTRONOMİ HATALARI VAR
"Ademin çocukları"nın ensest ilişkiden olduğu doğrumu? Yaratıcının elinden her şey geliyorsa eğer neden kardeşler ilişkiye girmiş başka olanak bulunamamış mı? Zorunluluk neden? Bu durumda diğer tez daha doğru gözükmüyor mu?
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
Madem kendini her soruya cevap verecek gibi görüyorsun, cevaplanacak binlerce soru var. Ancak verilecek cevaplar sadece "akıl"la olursa bu beni veya bir başkasını tatmin etmeyecek. Zira yeryüzündeki her insan kendi aklınca cevap verebilir. Verilecek cevaplar ispatlı olmazsa eğer, herkesin kendi aklınca olacak. Bunu ne sen ne de ben kabullenemeyiz. Çünkü burada akıl verenin ve akıl alanın bilgisi söz konusudur. Yoksa ön yargı ile her şeyi kabullenmenin önünde bir engel yok. O nedenle eğer vereceğin cevap ispatlı olacaksa, o binlerce sorudan en kolayını sorabiliri(z)m. Not: Sosyal bilgilerde tezlerin, soruların ispatı insanın/insanlığın mutluluğu ile ölçümlenir diye biliyorum..
-
Kutsal Kitapları Allah mı gönderdi?
Uydurulmuş bir senaryo. Mesela 14.6 diye bir frekans yok. FM bantı 88-108 arasındadır. Bu tür kişiliklere sık sık rastlanılır.
-
ateist düşünceye sahip insanların tanrı hakkındaki görüşleri
Zaten inandırmak korkutarak yapılıyor. İnanmanın diğer bir şekline korku dersek yeri var. İnsanları bilinmeyenle inandırıp korkutarak sonuçta kanını iliğini sömürürler otoriteler.
-
ateist düşünceye sahip insanların tanrı hakkındaki görüşleri
Nasıl bir güzellik dinidir ki; insanları önce parçalar böler sonra da "sizden olmayanı öldürün" der. O güzellik dini tarih boyunca oluk gibi kan akıtır. Halen de akıtmakta,
-
Kur'an'daki İlmi / Bilimsel Mucizeler
Ne bir şeye takılıp kalıyorum ne de sıyrılmaya. Sen ise tıpkı inancın gibi sadece akılla üretilen bilgiye takılıp kalıyorsun. Ben tartışmaları daha çok felsefi boyutta yürütmeye çalışıyorum. Felsefe ama bilimsel olanı. Yani bilinene (maddeye, olguya) bağımlı olmaksızın felsefe yapma veya akıl yürütme olanaksızdır. Söylemlerle oluşturulan inançlar, sadece soyut akılla oluştuğu için ispatı ve tutarlılığı yoktur. İstediğin kadar salla gitsin. Çünkü ispata gerek yoktur. İspata gerek duyulsaydı nereden ispat edecektin cini, şeytanı, ruhu, cenneti cehennemi. O devirlerde yaratıcıyla görüşmek için uzaya yada binlerce ışık yılı uzaklara gitmek için görünmez bir kanatlıya binerek gezme falan... Daha yüzlercesi. Bunlar tam da orta çağlardan kalma masallar. Çocukken dinlerdik bu tip masalları. O devirde bilim olmadığı için meydanı boş bularak her yüz yılda bir uyanık çıkmış, peygamberlik, bilgelik iddialarıyla atmış tutmuş, Söyledikleri de zaten o zamanın töresel anlayışları, veya soyut (uydurma) bilgileri. Neyse uzatmayayım. İster felsefi olarak isterse de gündelik bilgi olarak ne söylersen söyle, ispat edemezsen masaldan ileri gitmez. İnsanların söylediklerini ispat etme yükümlülükleri vardır. İspat ve ölçü ise kesinlikle doğada var olanlarla, BİLİNENLERLE olmalı. Bilinmeyen zaten kimse tarafından ipatlanmadıkça bilinemez. Bunun üzerinde düşünmeni istiyorum. Mesela ben şimdi bir tez atayım ortalığa. "Dünyadaki yaşamı başlatanlar aslında uzaydan gelen birileridir". Bizleri yaratan onlar olduğundan onlara tapınmalı, şükretmeliyiz.. Var mı şimdi benim bu tezimde bir tutarlılık? Bana "sen yalancısın" veya "atıyor, sallıyorsun" demeyecekler mi? Ha bu arada şunu da söyleyeyim (yani sallayayım); bu uzaylılar ezelden beri var olanlar. Ne ölürler ne doğarlar, ne yerler ne içerler. Tıpkı yaratıcı gibi.
-
Kur'an'daki İlmi / Bilimsel Mucizeler
Kurgu yani mucerret akıl soyutlama.
-
Kur'an'daki İlmi / Bilimsel Mucizeler
@@Muztar Artık yazdıklarını bir daha oku ki bocalamayasın. Zira bir dedigin digeri ile celisiyor. Bir evvelki yazında soyut aklı kullanıyorum de sonrakinde ise sadece soyut aklı kullanmıyorum de. Olmaz oyle. Akıl yurtmek zaten mucerrettir soyuttur. Somutluk hakkında akıl yurutursun. Dogal olanı isimlendirip sonrada yorumlarsın. Somut olan gozlemdir duyumlardır yani var olandır. Maddedir varlıktır. Gozlem dısındaki fikirlerinin tumu uydurmadır. Tabi somutlasmadıkca ispatlanmadıkca... Senin temel ilkeler dedigin mucerret yani soyut aklı somutlastırmadan gecer. Baska turlu olamaz. Aksi sekilde somut olanı 3e 5e ayırarak uydurma ruhlar alemini yaratırsın. Ve yuzbinlerce yıl soylediklerinin de en ufak bir ispatı degeri tutarlılıgı olamaz. Yani bir deli kuyuya bir tas atar sonradanda bin akıllı cıkarmaya calısır. Olan insanlıga olur. Artık ugras dur.
-
Kur'an'daki İlmi / Bilimsel Mucizeler
@@Muztar konu sapmıyor ki. Söyledigin gibi sen kainatın olusumu hakkında sadece mücerret yani soyut aklı kullanıyorsun. Veya inanıp kosulsuz biat ediyorsun. Ben ise sana akıl mantk yürutme sadece soyut yada mücerret olarak kullanılmaz. Soyut fikirler somutlaştırılmadan tutarlı olamaz diyorum. Bunun yolu da ilkeli mantık yurutebilmektir diyorum. Yoksa ben mucerret yani soyut aklımı kullanarak milyonlarca ipe sapa gelmeyen fikir üretebilirim. Dogru mu.
-
Türkiye'nin ETNİK HARİTASI
Anadolulu ilk çiftçilerin genetik olarak günümüz Anadolulularından çok günümüz Güneybatı Avrupalılarına benzediğini de belirtmek gerekiyor. Yani ilk tarım göçlerinden sonra da Bakır ve Tunç Çağlarında, yine Roma Dönemi ve sonrasında devam eden göçler, insan toplumlarının sürekli karışmasını ve genetik yapının zamanla değişmesini sağlamış. İlgili makale: Lazaridis v.d., 2016, Biorxiv, "The genetic structure of the world’s first farmers", dx.doi.org/10.1101/059311. Gunumuzdeki toplumların genetik yapıları dolayısı ile etnik tahlilleri sanılanlardan cok uzak. Sadece inanc ve törelerini sürdürmekteler.
-
Kur'an'daki İlmi / Bilimsel Mucizeler
@@Muztar Mantık yürütme her hangi bir toplumun mitolojik inanclarını kayıtsız sartsız kabullenmekle mi olur sanıyorsun. Veya mantıklı olmayı sadece senin kabullendigin Arap kültürüyle mi olabilecegini mi sanıyorsun. Mantık nasıl yürütülür. İlkelerini kurallarını hic mantık biliminden okuyup ogrendin mi.
-
Allah varmı yokmu? Herkes fikrini yazsın...
Yukardaki söylemi mantıksal ve bilimsel düsünürsek evrende dogmayan ve dogurmayan tek zerrecik bile yoktur. Keza öncesinin olmaması da öyle. Böyle uydurma bilgiler ancak masallarda gecmektedir. Bilgi edineceksek bilgilerimiz doga kaynaklı olmalıdır. Aksi takdirde kisilere has udurma bilgiler olması kacınılmazdır.
-
ATATÜRK SUÇLU... (Neden mi?... Çünküüüü...........................................)
Atatürk'ü, Atatürkçülüğü onun yanlışlarını/doğrularını anlatan tartışmacılar uzunca ayrıntılara girerek tartışmışlardır ki bu da bir tartışma şeklidir. Ancak düzgün bir üslupla, herkesin anlayacağı bir şekilde açıkça, özlüce yapılmalıdır elbetteki. Atatürk'ün getirdiklerinin yanlışmı doğrumu olduğunu belirten tartışmacıların referansları tabiki kendi ideolojileridir. Herkes kendi ideolojik görüş gözlükleriyle bakarlar. Atatürk'ün topluma getirdiklerine doğrumu yanlışmı olduğuna; ben ise temel doğrular çerçevesinde karar verilmesini öneririm. Nedir bu temel doğrular? İnsan hakları hukukuna uygunmu? Çağdaş mı? Demokratik mi? Uygarmı? Çağdaşmı? İnsanları kamplara ayırmıyormu? Sömürüye karşı mı? Eğer Atatürk'ün topluma getirdikleri bu sorular için olumlu ise eleştirilecek yanı yok demektir. Tabi bu değerlendirmeleri yapanlar yine kendi ideolojileri ile yapacaklardır. Yukarda olduğu gibi medeniyeti, uygarlığı kendi ideolojileri ile yorumlayacak, farklı sonuçlara varacaklar. Bu durumda yapılacak şey yine aynı yöntem olacak, Yine İdeolojilerin de tüm insan guruplarının yararına olup olmadığına bakılmalıdır.
-
Jainizm, çok ilginç bir din...
İnançın bir diğer anlamı "biat" etmek demektir. Çünkü birey o konuda bilgi edinmeden yada duyduğu bilgiye inanmaktadır. Bilgilenmek ile "inak" kökünden gelen inanmak birbirinin alternatifidir. Bilimsellikte inanmak bu şekilde tanımlanır. İnanma yerine bireyin bilmesi (duyumları ile veya deneysel bilgilerle) önerilir. Kaldı ki sorgulanmayan bilgi kayıtsız şartsız kabullenilen bilgidir ki, buna da zaten dogmatik bilgi denilmektedir. Bana göre ateistin duruşu, teizme inanmamak değil, aynen bilim gibi o tür bir kaygusunun olmayışından gelmelidir. Ateistin bilgileri doğa olguları üzerine kuruludur. Bilgiler inançlardan kaynaklanmaz. Zaten ben de "ateist" tanımı yerine "bilimsel görüş, duruş" tanımını yeğliyorum.
-
Kadir Sûresi
Binlerce yıldır ne inen vardır ne de çıkan. Sadece bir inanç. Tıpkı bir yere girerken sağ ayakla girilmesi inancı gibi. Ve binlercesi... İnsanlar her söylenilene inanırlar bu tür bir zaafları vardır. Doğadaki gerçeklerle örtüşmeyen her bilgi uydurmadır. Sadece inananları vardır.
-
Kutsal Kitapları Allah mı gönderdi?
"Çok kolay kanıt" bu mu? İnancın kanıtı yine inançlamı olur? "Kanıt"ın anlamı bu mu? Bu değil. Araştırmanız gerek.
-
Kutsal Kitapları Allah mı gönderdi?
Tıpkı bir dudağı yerde bir dudağı gökte olan dev arap masalı gibi..
-
İYİ BİR İNSAN NASIL OLMALI?
"İyi" ve "kötü" görecedir. Yani sana göre iyi bana göre kötüdür. Bunun aksi de olabilir. Misal vermek gerekirse, bazı insanlar için törelere sadık kalmak iyidir. Bir o kadar insan ise bunun kötü olduğunu savunur. Binlerce misal vardır buna benzer. Benim "iyi" gördüğüm ise; demokrat ve insan yararına işler yapan bir insan iyidir.
-
insan neden yaşar,sonunu bile bile?
Bildiğim kadarıyla cevaplayayım. Bir defa biyolojik olarak kendi istemin dışında var oluyorsun. Var olduktan sonrada, sonunu bilsen bile can tatlı ve yaşamak güzel olduğu için yaşamına son veremiyorsun, son vermek istemiyorsun, mümkün olduğunca çok yaşamak istiyorsun. Canlılarda, cansız varlıklarda, gelecekteki varlıkların devamını sağlamak için belli bir süreçte var olmak zorundadırlar. Bu, doğanın ve doğadakilerin var olma zorunluluğudur.
-
KURANDA NAMAZ YOKTUR.NE ZAMAN NASIL KILINACAĞI DA YAZMAZ
Ben @@KUTUP'a; sadece duyduğuna, işittiğine inanarak yaşamakla, görerek, deneyerek, sorgulayarak yaşamanın insanların kişiliğine neler getirip neler götüreceğini söylemiştim. O sormuştu. Yoksa namaz hakkında bilmediğim, merak ettiğim, öğreneceğim hiç bir şey yok.
-
İslam'da Kuran'ın gezegen ve uzay bilgisi
Dostum bilimle bilim adamını karıştırıyorsun galiba. Mistisizm insanların ilgi alanına girebilir ama bilimin ilgi alanında değildir. Zira bilim yalnızca somut olaylarla yani doğadaki olay ve olgularla ilgilenir. Yani açıkçası insanların doğa üstü uydurduklarıyla ilgilenmez. Bilimsel bilgiler daima somuttur. Her hangi bir bilim adamının sezgisine dayalı öznel bilgisi değildir. Evrenseldir, yanlışlanabilir/doğrulanabilirdir. "Atıp tutan" paylaşımlar yaparken daha dikkatli olalım.