Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

cerenimoo

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

cerenimoo tarafından postalanan herşey

  1. Dünya, aç oldukları için uyuyamayanlarla, açlardan korktukları için uyuyamayanlar arasında bölünmüş durumdadır............ Paulo Freire --- Bir çocuğa önce konuşmayı öğretirsiniz, sonra da susmayı......... Prochnow --- Kendinizi boş, çaresiz ve yararsız hissediyorsanız kötü... Bu demek oluyor ki, tez elden despot bir yönetimi başınıza efendi olarak getireceksiniz. Akıllı despot bunu bildiği için köleleri arasında yararsızlık ve çaresizlik hissini pekiştirmeye çalısır..... Frank Herbert --- Bir işi yaptırmanın üç yolu vardır: Ya kendin yaparsın ya para verip yaptırırsın ya da çocuklarının yapmasını yasaklarsın....... Monta Crane --- Bende bir yumurta var. Sende bir yumurta var. Eğer, sen bana bir yumurta verirsen, ben sana bir yumurta verirsem, yine sende bir yumurta Bende bir yumurta olur. Şayet, sende bir bilgi var. Bende bir bilgi var. Ben sana bir bilgi verirsem, sen bana bir bilgi verirsen, sende iki bilgi, Bende iki bilgi olur........ Konfüçyus --- "Ben 14 yaşındayken babam ‘çok cahil’ bir adamdı. Gözüme görünmesin isterdim. Fakat 21 yaşıma geldiğimde hayrete düştüm; bizim ihtiyar yedi yıl içinde ne çok şey öğrenmişti!"....... Mark Twain
  2. Biliyorum, ölü aşklara verilmiş sözleri tutmak mecburiyetimiz yok. Istersek mezarlarına bile uğramayabiliriz. İşte bu yüzden paylaşıyorum satırlarımı seninle. Madem ki aşklar ölebiliyorlar, o zaman böylesine hortlayabilirler de, ben istemesem de. ----- Sessiz bir isyanı hiç kimse istemez. Belki de çoktan unuttuğun bir mektubunun içinden düşüverdi satırların gözlerime. Madem sen yazmışsın, niye sadece bana kalsın acılar, bak paylaşalım diyorum. Kötü günlerde birlik olmak lazımmış, bu sadece beraberliklerde mi geçerlI, hakikat nedir? Biliyorum, ölü aşklara verilmiş sözleri tutmak mecburiyetimiz yok. Istersek mezarlarına bile uğramayabiliriz. İşte bu yüzden paylaşıyorum satırlarımı seninle. Madem ki aşklar ölebiliyorlar, o zaman böylesine hortlayabilirler de, ben istemesem de. "Bir ovada düşlüyorum kendimi çırılçıplak. Herkes bir yandan ateş ediyor bedenime, delik deşik elimi attığım her yer ama düşmüyorum, dimdik duruyorum. Bacaklarımdan kanlar sızıyor, saçlarım uçuşuyor. Ayağımda çocukluktan kalan rugan ayakkabılarım." Aslında hiç alınmıyorum bana bıraktığın yasa, benim hakikatlerimin sadece bir düş olduğunu ben baştan beri biliyorum. Bak! uzun zaman sonra da olsa, satır aralarında ortaya çıkıveriyor aşk içinde aşklar. İşin kötüsü insan üzerine alınıveriyor her güzel sözü, seviyorsa tabii. Biliyoruz ki ben manyak sevdim seni. Senden özür beklemiyorum. Dürüstlüğü öğrenmen yeterli. Çocukluğunda giydiğin o rugan ayakkabılarını çoktan çıkardığını biliyorsun ve vurulmak o kadar kolay birşey değil. İnan insanın saçlarının uçuştuğunu gördüğü bile olmuyor, olduğun yerden düşüveriyorsun, öğrenilmesi gereken bir şey değil vurulmak. Sessiz bir isyanı hiç kimse istemez. Bende istemiyorum. Çiçeklerin Tanrısı´nı okumuşsun ve bir sürü meraklı sorularınla karşımdasın bu saatte. Hayvansın sen! diyeceğim ama bu bir iltifat olacak sana, vazgeçiyorum söylemekten. Sana acı vermek istemiyorum. Çünkü insan birine acı çektirdiğinde, en çok kendisini hırpalıyor. Bugün Havana´daki bu yağmur beni zaten yeterince hırpaladı, ıslanan şiirlerimi kurutmak biraz zor olacak. Bir de üzerine kan damlayan papatyalar var, en çokta onlara üzülüyorum. Küba´da en yalnız adam benim bu gece, ne çok içtim ikimiz için. Hakikaten ne çok içtim ! Ölü aşkları hortlattım, mektupları analize ediyorum, ıslak şiirler ve kanlı papatyalar. Susuyorum...... Nehir kenarına gidip biraz hava almak gerekiyor. Bu gidişle kendimi gerçekten Havana´da falan sanacağım. Hakikat hiç te öyle değil. Hakikat, çöken bu yağmurlu akşamüstü karanlığında, kaybedilmiş ( belki de hiç kazanılmamış)birşeyleri hatırlamaktan ibaret. Benimkisi sadece sessiz bir isyan. Hakikat. Sessiz bir isyanı hiç kimse istemez. Bende istemiyorum. Hakikat her zaman aldatıcıdır, herkes bu yüzden yalan söyler ama Havana´da yağmur yağıyor, buna inanabilirsin... Hani bir yaz akşamında seninle burada olacaktık? Ne oldu bilmiyorum: ya çiçeklerim güzel değildi ya da tanrılar yerlerinde yoktular. Zaten hayatımda, dileklerimin tuttuğu vaki değildir... Murat Kayalı....
  3. Böylesi bir yağmura hasretmişim.....
  4. Hayatımda hiç ıslanmadığım kadar ıslandım bugün... Kovalarca su boşalttılar sanki üstümden... Ve en güzel günlerimden biriydi de... Kulağımda Queen şarkıları çalarken,acaba elektrik çarpar mı korkusuylada mırıldanıyordum... Uzatmayayım...Tadılası birşeyler yakaladım bugün... Ve bende,sorunun cevabını karşıladı sanırım bunlar...
  5. Derinden girmiş gene abimiz.....
  6. Az önce Tarık Akan'ın Sibel Can ile aynı dizide başrolü paylaştığını öğrendim... Biri daha kaydı gitti benden... -- Dün akşam seyretmiş annem ve anlatırkenki o hevesinden okudum ki çok beğenmiş... Kendi dünyası heyecanıyla anlatıyor..Sona kondurduğum esprilere bozuluyor... Karakterlerden birini de bana benzetmiş,akıllı uslu bir kızcağız..... Ne de küçülüyor dünyalarımız yahu... Adını hatırlayamıyorum,geçenlerde bir sitede rastladım şu başlığa;"Dizisini dövmeyen dizini döver"... Biz hiç yorulmayacağız bu sefer...Dizi trafiğine devrettik işi bu kezliğine...
  7. Bayılıyorum bu penguene... Gece gece güldürdü de,ağlattı da...
  8. Hoş geldin... Ancak... Bir militan için hiçte samimi bir cevap değil.......
  9. cerenimoo şurada bir başlık gönderdi: Diğer Edebi Türler Forumu
    "Özgürlük bir tepki değildir,özgürlük bir seçim değildir.Seçebildiği için özgür olduğunu düşünmek sadece iddiadır.Özgürlük,içinde ceza korkusu ve ödül beklentisi olmayan yönsüz,saf bir gözlem halidir.Özgürlük,insanoğlunun gelişiminin sonunda değil,varoloşunun ilk adımında yatar.Gözlem halindeyken kişi özgür olmadığını görmeye başlar.Özgürlük,bizim günlük varoloşumuzu ve aktivitelerimizi yaşarken seçmesiz farkındalığımızda bulunur. Düşünce zamandır.Düşünce deneyim ve bilgiden doğar,geçmişten ve zamandan koparılamaz.Zaman insanın psikolojik düşmanıdır. Eylemlerimiz bilgi ve zaman üzerine kurulu olduğu için,insan zamanın kölesidir.Düşünce sürekli sınırlıdır,bu nedenle biz çatışma ve mücadele içinde yaşarız.Psikolojik evrim yoktur... İnsan,kendi düşüncelerinin farkında olduğu zaman görecektir ki;düşünen ve düşünce şeklinde bir bölünme vardır.Gözlemleyen ve gözlemlediği,deneyimleyen ve deneyimlediği.Sonunda bunun bir illüzyondan ibaret olduğunu keşfedecektir.Sonra sadece saf bir gözlem kalacaktır,geçmişin ve zamanın gölgesini içermeyen bir kavrayış.Bu zamansız kavrayışı zihine derim,köklü bir mutasyon getirir.Bütünsel,toptan omuzlama asıl en önemli harekettir.Psikolojik açıdan düşüncenin getirdiği herşey toptan omuzlandığında,yalnız ondan sonra orada aşk vardır,aynı zamanda merhamet ve zeka olan...." "Peki ya,bir kimseyi sevmenin ne demek olduğunu biliyor musunuz?Bir ağacı,bir kuşu ya da bakıp gözettiğiniz bir hayvanı sevebilir misiniz?Size hiçbir karşılık vermese,gölgesinden de yararlanamasanız, arkanızdan da gelmese,size bağımlılık duymasa gene de sevebilir misiniz?... "Dünyayı ve dünyadaki şeyleri sevmediğimiz, onlardan yalnızca yararlandığımız için... yaşamla bağımızı yitirdik... Şefkat duydugumuzu, duyarlığımızı, güzel şeylere tepkimizi yitirdik; doğru ilişkinin ne olduğunu ancak bu duyarlılığın yeniden kazanılmasıyla anlayabiliriz." "Sizi hiç kimse tuzağınızdan çekip çıkaramaz...Hiçbir guru,hiçbir ilaç,hiçbir mantra...Hiç kimse...Ben dahil hiç kimse...Bütün yapmanız gereken,başlangıcından sonuna kadar farkında olmak ve arada dikkati yitirmemek...Farkındalığın bu yeni niteliği dikkattir...Bu dikkatin içinde ben tarafından çekilmiş hiçbir sınır yoktur...Bu dikkat erdemin en yüce biçimidir...Bu yüzden aşktır...Bu en yüksek derecedeki zekadır...Eğer insan elinden çıkmış tuzakların yapısına ve doğasına duyarlı değilseniz bu dikkat var olamaz..." "Gerçek;yolu da,sınırları da,koşulları da olmayan bir ülkedir.Gerçeğe götüren hiçbir yol,hiçbir din,hiçbir mezhep yoktur.Benim düşüncem budur ve bunda ısrarlıyım.Gerçek bazen insana kendiliğinden gelir.Gerçek örgütlenemez ve örgütlenmemelidir de.Sizler on sekiz yıldan beri dünyayı kurtaracak,sizin yüreklerinizi şenlendirecek,sizi de tutsaklıktan kurtaracak bir öğretmen bekliyordunuz.Bunun için örgütlendiniz.Böyle bir inanç sizin yaşamınızdaki yararsız şeyleri silip götürdü mü?Sizi daha ergin ve daha özgür kıldı mı?Şimdi başka bir örgüt kurup,bir başkasının gelip sizi kurtarmasını bekleyebilirsiniz.Kendinizi içine kapatmak için yeni kafesler örmeniz beni ilgilendirmez.Benim tek istediğim insanların mutlak ve koşulsuz bir özgürlüğe ulaşmalarına yardımcı olmaktır..." "Biz ölümün ne olduğunu bilmek istemiyoruz;ölümün olağanüstü mucizesini,güvelliğini,derinliğini,enginliğini bilmek istemiyoruz.Bilmediğimmiz bir şeyi sorgulamak istemiyoruz..Tek istediğimiz süreklilik..." "Her insanın geçimini doğru yoldan sağlamanın ne olduğunu bilmesi gerekmez mi? Eğer biz açgözlü, kıskanç ve güç peşindeysek, o zaman geçimimizi sağlama yollarımız içsel isteklerimize bağlı olacaktır ve bu nedenle eninde sonunda savaşla sonuçlanacak yarışmacı, acımasız ve baskı dolu bir dünya doğuracaktır..."
  10. Aşk üzerine birşey diyemem ben... Sevmem de... Ama diyenler var... --- Şu ikisini seviyorum... Adını koymasak da aşktı masada aynı boşluğa bakmak... Salih Polat demiş... --- Bir de... Aşk, kapitalizmdeki komunizmdir... Ulrich Bech... --- Aşk insanın kendi sığlığını aşma yöntemi... Bülent Kahraman demiş... --- İşlenmemiş suçları itiraf etmektir aşk... Altay Öktem demiş bunu da... ---
  11. Geçenlerde bir forumda rastladığım demokrasi tanımını paylaşayım bende... Her ne kadar,olguların açıklanmasından hoşlanmasam da... "Demokrasi,çoğunluğun dediğinin olması değildir...Çoğunluğun dışındaki azınlığın da sesini duyurabilmesidir..."
  12. Helal et gurban..........
  13. abooovvv.... Malikhaneye de ayak basacağım gün varmış bee... Dur şu gümüşleri atak çantaya gimse görmeden....
  14. O kadar kolay değil... Zengin olabilmenin en büyük sırrı,en önce o insani duygulardan arınmaktan geçiyor çünkü....
  15. cerenimoo şurada cevap verdi: arman başlık Beslenme ve Diyet
    Benimki Anadolu usulü olacak biraz ama... Süt içine nişasta kat kardeş... Yoğunlaşana kadar karıştır... Sonra afiyetle iç... Çok kilo yapıyormuş... Gerçi lezzetinden içiyorum ben ama... Kilo vermem gerekirse bir başlıkta benim için açarız artık....
  16. Yahu hayal et... İlk defa cümlelerimiz benzeyecek birbirine;ben de hiç haz etmiyorum arabalardan... Gerçi nedenlerimiz pek aynı değil... Çok şükür kalça kısmı fazla yukarıda diye kıskandığım tempralar yok... Ya da,kurtlar vadisi garizmasını yansıtan kartal,şahin kıskançlığım.... "Üff herifim hiç ilgilenmiyor bu dört tekerlekli şee yüzünden benle" takıtılarımda.... --- Yere basmak gerek arada bir yahu...Toprağı hissetmek..izlenimlerle yolu eğlenceli kılmak... Gerçi vosvos severim bak...Seveceğim hale getirdikten sonra daha da bir severim... Arada bir bozulsun isterim...Egzosundaki sorunu yol boyunca çekeyim,torpido gözündeki yayıntıların her tümsekte çarpıntısını duyayım isterim... Ama işin lükse döküldüğü halini...Onu sevmiyorum işte bak....
  17. İslamiyet tek kelimeyle insanların özgürlüğünü kısıtlamaz. Aksine var olan kısıtlamaları açıp seçici bir hayat yaratır. Ve bunu insanın kendi başına yapmasını ister. demişti(n) bundan önceki iletinde... Din'de eleştiri,sorgu yok muydu...Bu konuda özgür değiliz öyleyse ha... Unutmuşum affola.... Nerede kaldı "senin" savunuların... Arkadaşım cevap istediğim için bu başlığı açtım polimiğe giresin diye değil. Bu cümle sana ait ama bak... Bravoo... Açtığın bir başka başlığa baktım... Ve sonra bir başkasına... Huzur kapısı sitesinde cemaat yazarlığını üstleniyorsun sanırım.... Ve bu da bir başka iletinden alıntım; Ölümden acıdan ve ayıptan ne zaman korkulmaz? Bu da bir diğeri... Yaşadığımız sürece ölümü aklımızdan çıkarmamalıyız. Ve bir başkası... insan bildiği gerçeklere inanmalı. Şimdi... Çelişkileri tek tek kopyaladım sana... Önce kendi gerçeklerinden başla işe... Savunmaya da sıra gelir elbet.........
  18. Kardeş... Bence senin Türkçe msnye hiç ihtiyacın yok... İngilizce'yi baştan aşağı çözmüşün baksana.......
  19. Gel leynnn buraya.... Şimdi sölee bakam... Ne kadar çok seviyorsun beni.... ******* Afferüm...Gidebülürsün......
  20. Bazı bölümlerde alıntı var gerçekten... "Bazı bölümlerde"... Virgülle,noktanın yerinde hafifçe oynanmış.... --- Himyata..... Bak...Allah'ın kulu neylemiş "kulluk" edeyim derken.... Sanki saklambaç oynuyoruz gibi de,yeri bulununca;"evet nolmuş,bazı yerlerden alıntı yaptım".... demiş.... Az samimiyet istenmiş ya hani...Başlık yerini bulsun diye...... Şimdi buldu galiba..............
  21. Şuraya bak... Gönderilen üç ileti de "tınlamayacaklarınızla" alakalı.... Hakkaten de tınlamıyorsunuz yani...
  22. Evet... Nölmuuşş....
  23. Adrenalin'in yaptığı espri de bişii mi... Nedense herkes gülmüş.... -- Öhöm... Tek kelimeyle; Komplekslişizoidparanoyakgizli faşistim...
  24. cerenimoo şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Günün türküsü Agire Jiyan'dan "Helin"... Kaçıncı dinleyişim bugün bilmem... ---- gewrê bozê rindikê cavresê cav belekê kewê cima dilezînî benda kesî namînî roniya rojê derew e sevên li vir pir tarî ne li ciya zinar ezmanan xînim axa jîndarî jî hilwesînîm ger bê wargeh bim ezê nemînîm li ber bayê zemanan berî dayi germiyanan ka wer nece lê dînê cileyî germa havînî gellek mîna te cûbûn mirin ne tu mizgînî.... ---- ey esmer ve güzel kız kara gözlü beleké ey keklik, nedir bu telaş bu acele ? neden gidiyorsun kimseyi beklemeden gündüzler sahtedir sensiz gecelerse çok karanlık dağı taşı gökyüzüne vursam yaşam toprağını darmadağın etsem yersiz yurtsuz kalıp yok olsam geçmişin rüzgarlarında yüzümü kavurucu sıcaklara döndüm gel artık gitme deli divane yazın sıcağında gel senin gibi gitti niceleri de gidişin bir başlangıçtır. . .
  25. Eylül dolar mı hiç.... Onun hüznü var... Kayıpları ve mücadelesi var... Kitabı var... Aha da sahicisi var... Ekim halt etmiş.......

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.